sizce hangi duygu daha güçlü...

sizce hangi duygu daha güçlü ?

  • nefret

    Oy: 10 27.0%
  • intikam

    Oy: 3 8.1%
  • sevilmek

    Oy: 5 13.5%
  • aşk

    Oy: 10 27.0%
  • ölüm

    Oy: 3 8.1%
  • yaşamak

    Oy: 4 10.8%
  • tanınmak

    Oy: 0 0.0%
  • anlaşılmak

    Oy: 0 0.0%
  • bilinçli ve iradeli bir şekilde tercih edilmek

    Oy: 5 13.5%

  • Kullanılan toplam oy
    37

Mahpeyker

Kıdemli Üye
Katılım
2 Eyl 2009
Mesajlar
4,456
Tepkime puanı
742
Puanları
0
Peygamberler veya evliyalarda merhamet daha güclüdür. lakin biz insanlarda en güclü duygu bana göre nefrettir.
cünkü her duygunun sonu veya basi nefrettir ...
 

Hakperest

Kıdemli Üye
Katılım
13 May 2013
Mesajlar
10,164
Tepkime puanı
3,186
Puanları
113
Konum
:::::YerKüre:::::
nefret edip intikam almak istediğiniz erkeğin kızkardeşine aşık olup
aslında hiristiyan bile olmadıklarını anlayınca
aşk acısından mabede sığınıp
dua edip de azıcık ferahlayınca
sizi asıl anlayanın O olduğunu anlarsınız

en güçlü duygu en güçlü fikir ile çatışınca
ya da en güçlü fikir en güçlü duyguyla çatışınca

ruh beden beyin kalp
karşılıklı bir savaş halini almıştır
ve bu duyguya bir ad koyamazsınız

bundan geriye en acı duygu
meryemin
"ah keşke unutulup gitseydim" dediği andır
o ayetleri okuduğumda
gözyaşlarına boğulurum
 

elbiss

Ordinaryus
Katılım
21 Kas 2013
Mesajlar
2,514
Tepkime puanı
43
Puanları
0
Konum
Türkiye
Hiçbiri...

Çünkü yukarıda saydıkların hepsi bir yere kadar gidiyor sevgi bir yere kadar....

misal

insan sevgi duyduğu birini üzebilir mi?....görünüşte üzmez gözüküyor ama her insan üzebiliyor...

Misal insan Aşık olduğundan başka birisine aşık olabilirmi?

Görünüşte aşık olan biri ilahi aşıkta değilse herkese aşık olabilir...

yani
nefret-ölüm-intikam--yaşamak--tanınmak--anlaşılmak--bilinçli ve iradeli tercih edilmek gibi kavramlar aslında göreceli...

belki içlerinde ölüm duyguda daha güçlü duruyor gerçek en belirgin o olduğu için ama öldükten sonra duygu olsa ne olur olmasa ne olur....esas gerçek seni ahirette bekliyor...

en gerçeklik duygu

Ahiret Yaşamına olan inanç ve iman dır.. Bir gün kul hayal ettiği ve görmek isteyeceği rabbini gördüğünde gerçekliğin kendisinin başladığı an olacak....Umarım her kula Ahiret hayatında rabbini görmek nasip olur...

Böyle.
 

nefahtü

Kıdemli Üye
Katılım
21 Haz 2013
Mesajlar
5,117
Tepkime puanı
337
Puanları
0
Konum
istanbul
Hiçbiri...

Çünkü yukarıda saydıkların hepsi bir yere kadar gidiyor sevgi bir yere kadar....

misal

insan sevgi duyduğu birini üzebilir mi?....görünüşte üzmez gözüküyor ama her insan üzebiliyor...

Misal insan Aşık olduğundan başka birisine aşık olabilirmi?

Görünüşte aşık olan biri ilahi aşıkta değilse herkese aşık olabilir...

yani
nefret-ölüm-intikam--yaşamak--tanınmak--anlaşılmak--bilinçli ve iradeli tercih edilmek gibi kavramlar aslında göreceli...

belki içlerinde ölüm duyguda daha güçlü duruyor gerçek en belirgin o olduğu için ama öldükten sonra duygu olsa ne olur olmasa ne olur....esas gerçek seni ahirette bekliyor...

en gerçeklik duygu

Ahiret Yaşamına olan inanç ve iman dır.. Bir gün kul hayal ettiği ve görmek isteyeceği rabbini gördüğünde gerçekliğin kendisinin başladığı an olacak....Umarım her kula Ahiret hayatında rabbini görmek nasip olur...

Böyle.


Duygudan geçebilmeliyiz dedim yukarıda duygusuzluk olarak algıladı bir üye..
 

spesifik

آزادی قید و بند
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
24,869
Tepkime puanı
4,115
Puanları
113
Konum
Hayâlistan/bul
Güçlü duygu ...
nefret insana hata yaptırır güç neresinde yaw..
ve sonunda pişmanlık yaşatır...
yine yeniden ısrarla yaşamak diyorum..
 

spesifik

آزادی قید و بند
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
24,869
Tepkime puanı
4,115
Puanları
113
Konum
Hayâlistan/bul
Kitabımda aşk yolcusu diye bir makalem vardı..
O yolcu sonunda ölümle huzura varıyordu.
Beşeri aşk hikayeden ibarettir!
 

Rosasepia

Ordinaryus
Katılım
25 Ağu 2007
Mesajlar
2,427
Tepkime puanı
787
Puanları
0
Konum
Seyyâh-ı âlem
Aşk talip talep işi değil kısmet işidir, kimbilir belki Rabbim ilahi aşk'ından bu garipe de bahşeder bir gün, çünkü yanlız odur kalıcı olan.
 

deren

semure
Katılım
11 Haz 2012
Mesajlar
2,393
Tepkime puanı
262
Puanları
0
yaşamak.. yaşamaya çalışmak
 

Tahsin EMİN

Kıdemli Üye
Katılım
7 Şub 2012
Mesajlar
11,757
Tepkime puanı
490
Puanları
83
O "aşk"ı öyle derin yaşıyor ki, sen de sanıyorsun ki, onda aşk nağmeleri de yoktur. :) :) :)
 

elbiss

Ordinaryus
Katılım
21 Kas 2013
Mesajlar
2,514
Tepkime puanı
43
Puanları
0
Konum
Türkiye
Duygudan geçebilmeliyiz dedim yukarıda duygusuzluk olarak algıladı bir üye..

:)

Yukarıda saydığın her duygunun hepsinden bir şekilde geçiyorsun zaten.....fakat hepsi göreceli oluyor anlamana bağlı benim yapacak birşeyim yok yani..

Böyle.
 

elbiss

Ordinaryus
Katılım
21 Kas 2013
Mesajlar
2,514
Tepkime puanı
43
Puanları
0
Konum
Türkiye
Sen sevdiğini sonuna kadar ne olursa olsun sevmeyi başarabildin mi??..

Hayır neden biliyormusun çünkü çıkarlar bazen ters düştüğünde yada göz önüne alamayacağın cesaret sende olamayınca yada başka bir nedenden ötürü ailevi,iş hayatı,yaşam koşulları vsss.....insan (istisnalar hariç)...hiçbir zaman sevdiğini ölesiye ebedi sevemez...hayat birşekilde sevdiğinden seni ayrı koyabiliyor.....

İnsan ölümü ebedi düşünebilir mi?...

HAYIR...evet anlık ölümü düşünebilirsin ama ebedi yaşadığın hayat içerisinde düşünemezsin çünkü düşünmek istemezsin....eğer insan bu ölümü ebedi ölesiye kadar düşünebilseydi bugün dünya daha güllük gülistanlık olur bugün insanlar birbirlerine daha yardımcı olabilirlerdi...

İnsan sürekli Nefret dolu olabilir mi ebedi olarak ölesiye kadar?...

Hayır...çünkü bazen karşına ÖYLE bir insan çıkar ki şu insanlığa duyduğunuz nefret yerini güzelliğe bırakabilir....insan nefret ettiği birinden sürekli nefret etsede bu durum ebedi yine olmaz çünkü hayat herdaim nefret ettiğinle seni aynı yolda baş başa bırakmıyor yani yollar bir şekilde KADER örtüsü üzerinde ayrılıyor...buna ben herkesin bir yolu var KADERİN ise apayrı bir yolu var diyorum...

Dünyada Ebedi YAŞAMAK istermisin?...

Hayır...Belki kendi çevren ve yaşam alanında ilişkilendirip yaşamayı sonsuz isteyebilirsin fakat Dünya şartları ANLIK KONJOKTÜREL bir şekilde değişmekte yani bugün zengin yada fakir bir konumda mutluyken yarınların dünyasında sana acıların uğramayacağı belli olmaz buda insanlığın tümünün kaderi ile ilgili bir durum....

Seçeceğiniz siyasetçileri belirlerken özenli ve dikkatli olmak durumundasınız yoksa yarınlarınız diye birşey olmaz....BÖYLE bir durumda hangi insan acılar ve zulumlerle dolu bir hayatta ebedi sonsuz yaşamak isteyebilir...

Şunu unutma acıları ve zulumleri anlayabilmeniz için kapınıza gelmesi gerekir bunu göremeyen gözler yaşamanın ne demek olduğunu bilemez....yaşamayı bilmeyen insanın uzun yaşamak istemeside DEVEYE HENDEK ATLATMAK KADAR ÜTOPYA bir değerdir...

İnsan İNTİKAM almayı neden ister?

ÇÜNKÜ kendi çıkarlarına ters bir durum yaşandığı için peki bu intikam daimimidir?...hayır...

Neden değildir....çünkü bu his sadece sende yoktur ...bizde bir söz vardır...

NE EKERSEN ONU BİÇERSİN diye...

Yani bugün sende güç var diye övünme bilesin ki dünya yarın güçsüzüde güçlü kılabiliyor...

Önemli olan İNTİKAM değildir...ÖNEMLİ olan İNTİKAMI söndürüp BARIŞ içinde yaşabilmektedir...

Yani sendeki İNTİKAM onda da olacaktır Böylelikle Dünyanın en büyük kanunun olan DENGE KURAMI kendini gösterecektir....bunun için görebilen göz gerekli ta bi..

Dünyada Ebedi olarak TANINMAK olabilir mi?....

Hayır ....hiçbir zaman...evet belki einsteın ve benzeri güzel insanlar sürekli tanınandır ama tanınmak demek sadece bir kaç küpürü okumak demek değildir...tanınmak demek her haliyle o insanı bilebilmek demektir...

Yani seni tanıyanlar sadece bir kaç kişinin eserleri ile seni tanıyacaklar yani seni tanıyanlar bazen seni eserlerinden tanıyacaklar ama hiçbir kimse seni gerçek manada zamanında olmayanlar hariç tanıyamayacaklar...

Sevgili Albert Eınsteın ın bir sözü var...

Eğer kuantum teorisini bulmasaydım Fransızlar beni ALMAN olmamla suçlayacaklardı....Eğer Kuantum teorisini bulamasaydım ALMANLAR beni YAHUDİ bir aileden gelmemle suçlayacaklardı....Ne yazık ki Kuantum Teorisini buldumda bunların hiçbiri gerçekleşmedi diye....

Bir insanı tanımak ÜNLÜ olmasıyla değil aksine onu zamanında tanıyabilmektir....

Yani durum ve şart ne olursa olsun TANINMAK ile ilgili bir değer olmuyor...

Dünyada Ebedi olarak ANLAŞILMAK olabilir mi???..

Hayır...dünyada anlaşılmak ne kadar istersen iste seni anlayan olduğu kadar seni anlamayanda olacaktır...

Kendi hayatımdan söyleyeyim sana...

Ne kadar doğruları göz önüne sersemde beni anlayan kadar beni anlamayanlarda oldukça oluyor.....hatta en çok zorlandığım beni anlamayanlar üzerinde oluyor....ne söylersem söyleyeyim beni bir kere anlamak istemediklerinde anlamıyorlar....bu durum belki sevmek ile sevmemek belkide kıskanmak yada kıskanmamak ile ilgili...

İnsan hep kendi düşünceleri dairesinde seni görmek ister eğer bir gün insanın düşüncelerinin dairesinden farklı bir şey ortaya koyarsan yada onun dairesinin dışında olursan işte o insan seni anlamak istemez....çünkü insanların kendi bildiği doğrular vardır yanlışta olsa kendine ait olduğu için bu değişmez ve sen doğruları söylesende değişmez seni anlamaz...

Bazen sen yanlış olabilirsin karşı ki taraf doğru olabilir işte böyle anlarda sen anlamak için neler söylüyor değip dinlemeyi başarabilirsen karşıki tarafı anlayabilirsin..

Sabahın bir vaktinde kulagının dibine gelip üstüne basıp biri sana ibranice birşey hızlı bir şekilde söylediğinde ne anlayabilirsin yada karşı ki tarafı anlayabilirmisin ...HAYIR...çünkü karşı ki taraf seni anlamak istemediği için bu elindeki gücü kullandı...

Güç dediğin şey...göreceli bir kavramdır....önemli olan gücü kullanabilmek değildi ki önemli olan güçten istifade edip insanlığa yardımcı olabilmekti....ama insan bunu anlayabilir mi ...?...çok zor çünkü insan anlamak istediği gibi anlar....malesef durum böyle...

Geçmişte bir çok peygamber geldi ne zor şartlar altında görevlerini icra ettiler anlayan kadar anlamayanda oldukça fazla oldu işte dünyada ne yaparsan yap bir yere kadar anlaşılabilirsin her kesime değil...

Dünyada Ebedi bilinçli ve iradeli bir şekilde TERCİH edilebilmek???..

Hayır...hhiçbir zaman ebedi olarak tercih edilemezsin ve hiçbir zaman herkes seni tercih edecek diye bir durum asla söz konusu olamaz.....tercih edilebildiğin kadar tercih edilemediğin zamanlarda çok olacak...

yani tercih kavramlarıda belli zaman sonra olur ve sonra vakti zamanı gelince biter...bu tercihlerde tamamen çıkar ilişkisine bağlıdır...

geçmiş dönem TÜRKİYE siyasetçilerine bak...Tansu çiller..süleyman demirel..mesut yılmaz...gibi..

halen hayattalar demi...

fakat bir dönem oldukça tercih edilenlerdi...ve bir dönem oldukça popüler ve tutulanlardı....

ne oldu ?...neden kimse partisinde yer vermiyor...?..

neden tercih edilmiyorlar...?..

Çünkü tercih hakları zamanında bitti zamanında kredilerini çok harcadılar şimdiki ellerinde kalanlar sadece diplomaları yada ünüversitelerin siyasi bilimler fakültesi....

tercihlikte anlaşıldığı üzere göreceli bir kavramdır.....geçmişteki siyasetçiler bugünlerin dünyasında bir partide aday olup milletvekili olabilirler ama o zaman klasmanları düşmüş olabilir yada oy konusunda çıkarlarda çekincelerden ötürü seçilmeyebilirler...geçmişe istinaden....yada geçmiş siyasetçiler artık siyaseti kendileri tercih etmiyordu....

Dünyada EBEDİ AŞK yaşayabilirmisin??...

Mevlana...gibi önemli zaat veli ve devamında peygamberleri ayrı tutarsak....ilahi aşk anlamında insanların yaşama dair herşeyi terketmesi bırakması gerekir....yani ilahi aşk için tüm kazandığını geride bırakıp ormanda ıssız bir yerde dünyadaki aşkı yaşaman gerekir...bunu şuanki dünyada kaç insan yapabilir...?....bende yapamam....alışmışız bu konuda olmazsa olmaz değerler olmuş...oysaki bu bir yalan....hiçbir kimse bir düzen içinde yaşamak zorunda değil....yani ÖZGÜRSÜN kavramı burada işlemiyor...sizler bir sistem üzerinde yaşamak için zorunlu tutuluyorsunuz devamında size ÖZGÜRSÜNÜZ diyorlar....hayır sen sistemle yaşamaya çalıştıgın sürece asla özgür değilsin...

Sistemi ne zaman bırakırsın gerçek İLAHİ AŞK OLAN ALLAH ı yaşayabilirsin her manasıyla işte o zaman SEN ÖZGÜRSÜN demektir....Yani dünyada ÖZGÜRLÜK kavramı söyleniyor ama hiçbiri inandırıcı değil...sistem sana ne dayatırsa sen onu uyguluyorsun...gibi..

Dünyadaki İNSANİ aşklara gelirsek...

Dünyadaki İnsan aşkları ilk etapta çok güzel ve mükemmel başlar fakat herşey aynı ortamı ve aynı evi paylaşmak ile bir anda kendini terse çevirir....bir anda aşık oldugun insandan soğumaya hatta biraz uzak durmaya başlarsın...

Hani söz vermiştiniz...

Ebedi olarak birbirinize aşık olacağınıza dair...

ne oldu bu aşkı değiştiren??..

Söyleyeyim size...

Aynı evi ve ortamı paylaşınca bekarlıktaki özgürlüklerinizi yapamaz oldunuz zamanla birbirinize karşır halde oldunuz zaman içerisinde ise birbirinize karşı çıkarlarınız ters düştü....

UNUTMA...

İnsan hayatında hep ÇIKARI için yaşar....Eğer insan sende bir ÇIKAR bulamazsa senle ne AŞIK olur nede MUHATTAP olur.....

istersen kısa bir deney yap seni seven insana dair yada sana değer veren insana dair...

Bu deneyinde herdaim yanında olduğun çıkarınla örtüştüğün durumda bu sefer çıkarına ters tavır ekle bak sana karşı nası tavır verecek....yani bir yol var ise o çıkarsız işlemiyor benim güzel arkadaşım :) Malesef hayat böyle ...Bazen insanlara doğruları söylediğinde sana hadi ordan derler sana inanmazlar neden çünkü sen onlara göre yalancısın dogru söylemiyorsun...tek neden bu mu?...hayır asıl neden sen çıkarları bozan gözüküyorsun....aslında çıkarları bozan değilsin dogruyu söyleyensin ama dünyada kaç insan dogru sözlü insana değer verebiliyor ki...*?

Bugünlerin dünyasında yaşamak ve var olmak istiyorsan YALANCI olacaksın ÜÇKAĞITÇI DOLANBAZ devamında BİRİLERİ BAĞLI OLACAKSIN yani UYUMSUZ olmadığın sürece senle herkes yol izler ama Sen uyumsuzsan....senle kimse gitmez :) ALLAH dışında...belki bilemem...

Uyumsuz dan kastım UYUMSUZ FİLMİNİ bahsediyorum izlemediysen izlemeni tavsiye ederim....bunun devamı olan KUSURSUZ FİLMİ de şuan sinemalarda İZLEMENİ TAVSİYE EDERİM...

Şimdi anlayabiliyormusun neden hepsine HAYIR dediğimi...

Şu gördüğün dünyada TEK BİR GERÇEK VAR ODA ALLAH AŞKI ama onu kaç insan yaşayabilir bilemem....Bu aşk bu kalpte bedende ve yürekte olmadığı sürece bu dünyada hiçbirşey olmaz...

Böyle..
 

elbiss

Ordinaryus
Katılım
21 Kas 2013
Mesajlar
2,514
Tepkime puanı
43
Puanları
0
Konum
Türkiye
Şu yanlış anlaşılsın istemem...

Dünyada her insan dogru yada doğru sözlü demek değildir her insan hata yapabilir bununla birlikte Dünyada her insan çıkarı için yaşıyor demekte doğru değildir....elbette istisnalar elbette özel ve güzel olanlarda vardır ki böyle insanlara bilsende tanısanda tanımasanda SELAM olsun demek bize düşer...

Ben bu yazıları yazarken yazıları daha net anlayabilmen için yazdım yoksa dünyada İSTİSNALAR hep var ve her daim de olacaktır...oke..

Böyle.
 

DostunDostu

Süper Moderatör
Yönetici
Katılım
30 Eyl 2013
Mesajlar
6,183
Tepkime puanı
473
Puanları
83
En güçlü duygu hayâdır. Bu temel duyguyu eksen olarak düşünün. Diğer bütün duygular bu duygunun gravitasyonuna uyar. Eğer hayâ yok olursa diğer bütün duygular kaosa girer, harmoni bozulur.

Mesela sevgide idrak yoktur. Bitkide bile sevgi vardır. Çiçeği seversiniz yaprakları açar falan. Lakin idrakle birlikte hayâ gelir. Bu hayâ duygusu eksene geçer ve diğer bütün duygular arası balans oluşturur. Ahlak denilen şey işte bu balansın sağlıklı işlevidir. Bu müthiş bir şeydir biliyor musunuz! Dur ben bunun kitabını yazayım, iyi aklıma getirdin. Üff kalbime şu an ne ilhamlar geliyor bir bilseniz.

Siz hiç, bir çocuğun kapı arkasına saklanıp altına ettiğini gözlemlediniz mi? Bu ilginç bir fenomen :) Utanır, yüzünüze baka baka sı..maz o artık. Peki niye?

Hayâ...

Evet, bu duygunun fevkalade ehemmiyetli olduğunu anlıyan Batı dünyası, kendi hedonizmine geçit bulmak için o ekseni söküp atma stratejisini uygular. Elinde bulunan bütün imkanları bu yolda kullanır. Dikkatlice bakın bunu net görürsünüz. Bütün saldırılar üstü kapalı olarak bu duyguyu zayıflatmayı hedef alır.
 
Üst