Sizce Gelmiş Geçmiş En İyi Siyasetçi Kim

  • Konbuyu başlatan SaLtan
  • Başlangıç tarihi

Sizce Gelmiş Geçmiş En İyi Siyasetçi Kim

  • Atatürk

    Oy: 14 8.7%
  • Adnan Mendres

    Oy: 12 7.5%
  • İsmet İnönü

    Oy: 0 0.0%
  • Turgut Özal

    Oy: 20 12.4%
  • Bülent Arınc

    Oy: 4 2.5%
  • Necmettin Erbakan

    Oy: 54 33.5%
  • Recep Tayyip Erdoğan

    Oy: 52 32.3%
  • Abdullah Gül

    Oy: 3 1.9%
  • Adnan Kahveci

    Oy: 2 1.2%

  • Kullanılan toplam oy
    161

elbiss

Ordinaryus
Katılım
21 Kas 2013
Mesajlar
2,514
Tepkime puanı
43
Puanları
0
Konum
Türkiye
halkı dinlemek şapka takmadığı için halkını katletmekmidir..

halkının yüzde kaçını dinlemiş..


bunlara uymayanları ise atatürk şu sözlerle tehdit ediyor;

"uygar ve milletlerarası kıyafet, bizim için, çok cevherli milletimiz için lâyık bir kıyafettir. onu giyeceğiz. ayakta iskarpin veya fotin, bacakta pantolon, yelek, gömlek, kravat, yakalık, ceket ve tabiatıyla bunları tamamlamak üzere başta siper-i şemsli serpuş. bu serpuşun adına şapka denir. redingot gibi, bonjur gibi, smokin gibi, frak gibi, işte şapkamız! isterseniz bildireyim ki, bu kadar yüksek ve önemli bir sonuca varmak için, gerekirse-baz%C4%B1-kurbanlar-da-verelim/"]gerekirse bazı kurbanlar da verelim!"


şapka fiyatları o kadar yüksektiki bir memurun alması kolay değildi. şapka almakta zorluk çeken memurlara “şapka avansı” adıyla bir yıl vadeli olmak ve ilerde maaşlarından taksit taksit kesilmek üzere borç verildi. "başlarda 50şer lira verilen avans daha sonra şapka fiyatlarının artması üzerine 80er lirayar çıkarıldı!"

ne kadar diktatör ve barbar şekilde gerçekleştirilmiş olduğu ortada. akabinde daha şapka kanunu yürürlüğe girmeden(!) muhalif olanlar bile asılmıştır. evet kemalizmin demokrasisi bu sayede gözler önüne seriliyor. ne kadar demokratik halen bunu savunanlar elini vicdanına koyup söylesin..

kadınların şapka giyme zaruriyeti yokken bile sadece ibret-i alem olsun diye ekmeğinin peşinde olan bohçacı bir kadın bile asılmıştır. düşüncelerini empoze etmeye çalıştıranların yürek sızlatan yönetim biçimi işte bu şekilde tezahür ediyor.

hatta diktatör rejiminin boyutunu açıklamak için şunu da belirmek lazım,

zamanın fransız “la presse” gazetesi de bu hususa değinmiş ve yayınladığı bir başmakalede şu sözlere yer vermiştir:

"bir memlekette ki, başına hükümetin istediğini giymeyeni asarlar, orada cumhuriyet olur mu? sizde (türkiye’de) millet meclisi mi var?"

varın siz düşünün. bunlara asılsız diyenler için buyrun;

kaynaklar;

- mete tuncay, türkiye cumhuriyetinde tek parti yönetiminin kurulması, sayfa 150.

- la presse gazetesi, 9 eylül 1928 nüshası.

- başbakanlık cumhuriyet arşivi, diyanet işleri başkanlığı katoloğu, 030.18.1.1.15.61.2.

- başbakanlık cumhuriyet arşivi, diyanet işleri başkanlığı katoloğu, 051.v35.5.44.6.

- başbakanlık cumhuriyet arşivi, diyanet işleri başkanlığı katoloğu, 051.v41. 8.67.20, (6.11.1926).

- başbakanlık cumhuriyet arşivi, diyanet işleri başkanlığı katoloğu, 051.v08.2.6.15; 051.v16.3.16.13; 051.v05.2.2.17.



Wayy Böyle mi gördüm :) Şimdi Bir harf kaybettik Öyle olduk ya neyse :)..

Şimdi güzel insan bu zamandan ilerleyip geçmiş zamana gelmek istiyorum ama bu süreçleri iyi takip etmeni istiyorum..oke.

Bu zamanların dilimlerinden değilde daha ileriki yıllardan aşagıya ineceğim....

Dünyada yıl ve zaman epey ilerlemiş vaziyette dünyada ve etrafta yeni nesil araçlar bununla birlikte insanlara yardımcı olan akıllı nesiller çıg gibi büyüdü eski zamanların insanları bu zamanları görse gözlerine inanamazlar dünya çok mekanik bir yapı haline döndü dünyada yapısallaşmayla birlikte bir çok sorunlar oluştu dünyada su sıkıntıları bununla birlikte bazı ülkelerde gıda sıkıntıları baş gösterdi fakat insanlar kendi ülkelerindeki durumdan ötürü çok ilgisizler...İnsanlar yeni moda giyim tasarımlarla roma dönemini andırıyor....

şimdiki zamana gelelim...
bu zamanda akıllı üretim yapısallaşması başladı ve dönemin yeni giyim kuşamları tişört vb gibi yapısal farklılıklar kendini dahada zenginleştirdi...yeni nesil kendi kendine park yapan araç akıllı tasarımların birer öncüsü haline geldi...

şimdi eski zamanlara gidelim
ilk aracın bulunmasıyla birlikte dünya yenhi bir gelişme sürecine girdi bu süreçle birlikte yeni gelişen teknoloji ve sanayi alanları oldukça göze çarpan bir durum dünya insanları yeni moda akımıyla başları neredeyse döne vaziyette tüm dünyada balolu toplantılar eğlenceler gözde haline geldi neredeyse dünyada öyle bir akım oluştu ki bu akıma kapılmayacak bu büyüye kapılmayacak bir dünya yok denilebilir ....


Şimdi yukarıya çizgi çektim güzel insan...

Dünyanın dönem ve şartları o kadar fazla hızlı ilerliyor ki bu süreçte ülkeler ve dünya oldukça fazla hızlı değişiyor bu değişim süreçlerinde Allahın her yeni gelen çağı insanlara daha güzel sunudğunu görebilmek güç olmaz sanırım...

Fakat her yeni gelen çag güzellik getirdiği gibi bu getirilen güzelliklerde o çagın zorluklarına göre insanlar ayrı zorlu sınavlardan tabi tutuluyorlar ..Sınavlar Allah ın istedikleridir...

Bu yönde ki durumlardan sonra yukarıdakileri sadece düşünmen için yazdım...

Mustafa Kemal Paşa mı ile ilgili söylediklerine gelince...

Mustafa kemalin Nutkunu okumanı yada dinlemeni sana tavsiye edebilirim...Bunu okumadan sana bir şey diyebilmem güç...

Ben Paşamızın islahatlarına değil Paşamızın ülkemize savaş cephesinde verdiği mücadeleye bakıyorum sonrasındaki süreçlerde ise paşamızın danışman hataları ve istihbaratın paşamızı yanlış yönlendirmeleri olabilir ki o dönemler çok karışık bir dönemler zamanı dönemine göre degerlendirmek gerek ki...bunun yanında her ne kadar savaşı kazanmış olsakda ülke halen tehtid altındaydı bu tehtidlerin en büyüğüde büyük borç yükü ve en önemlisi içerisi dolup taşan ajan milislerle dolmuş olmasıydı...düşman evet ülkeden ayrıldı belki ama ülkede gizli bir çok ajan bırakarak gitti..bu unutulmaması gerekir...askeri anlamda savaş bitmişti ama pisikolojik anlamda savaş fiilen tüm hızıyla devam ediyordu ki ülkeyi yıkmak yeninden güçsüz hale getirmek için yabancılarla iş birliği yapan din insanlarıda vardı ki bu din insanların bazıları kısmik ajandı...

Bununla birlikte Paşamız Hilafeti hiç kaldırmadı..Hilafeti askıya aldı bir gün hilafet sahibi geldiğinde Hilafeti devam etsin diye...bu unutulmamalıdır oke...

Paşamızın Ülkesi adına tüm silah arkadaşlarıyla birlikte onurlu mücadele vermesi taktire şayendir...Hatalar olmuşmudur olmuştur kimse inkar edemez fakat Paşamızın başarısı ve zekası da hiç göz ardı edilemez...Yanlış yönlendirmeler bugün ki siyasi alemde de oluyor paşamız yanına evliya birini alabilseydi siyasi yönlenmesi daha dogru olur ki zamanında bedüzzamanın kendisi yanında olmasını istemiş fakat bedüzzaman kendisi kabul etmemiştir bazen bu olay farklı anlatılır hatta sonrasında bedüzzaman danışmanlar vasıtasıyla paşaya yanlış lanse ettirilir ortaya fitne sürdürülür paşada fitneyi dogru bilip isyancı gruplar lehinde değerlendirmiş olabilir...

Bilemeyiz o dönemi yaşamdık anlayamayız ne desem yalan olur dogrusunu Allah bilir...ama şunu biliyorum ki Paşam ve değerli ülkemizin güzel silah arkadaşları insanları olmasaydı bugün bizler olmazdık belkide...belkide olsaydık bile oldukça perişandıkda ...o yüzden bugünlerede çok şükür..

Allah hiç bir güzel devlete zorluk vermesin..Allah hiç bir güzel devleti zayıf bırakmasın..Allah yardımcımız olsun ki gücümüz hissedilsin..

Öyle.
 

DostunDostu

Süper Moderatör
Yönetici
Katılım
30 Eyl 2013
Mesajlar
6,183
Tepkime puanı
473
Puanları
83
Abdurrahman Dilipak'ın analizleri hep yanlış çıkıyor. Sırf karizmadan kurtarıyor. Yazılarını hayranlık duymadan nötür bir tavırla okuyun anlarsınız. Çoğu insan ferâset yoksunluğunu edebi bir dil ile perdelemeyi çok iyi beceriyor. Toplum yazılanları düşünerek okumuyor ki! Duygusallıkla okuyor.

En büyük siyasetçi Atatürk'ten sonra Erdoğan'dır. Siyastle uğraşanın başarısı zaten delildir. Mesela Hz. Ali büyük alim fakat Hz. Muaviye büyük siyasetçi olması gibi. Zaten sorulan soru siyasal sahayı kapsıyor.

Erbakan: Mekanik zekada büyük deha olmakla birlikte siyasal alanda Atatürk ve Erdoğan'la boy ölçüşemez. Erbakan'da liderlik vasfı vardır, o ayrı. Realite bu napalım.

Artık şunu öğrenmemiz gerek; sevdiğimiz insanları her alanda süpermen yapmaktan vaz geçelim. Hatice'ye değil neticeye bakalım. Literatürde zeka artık tek yekün bir unsur olarak sayılmıyor. Çoklu zeka diye bir şey var.
 

eylül23

Üye
Katılım
29 Eki 2014
Mesajlar
19
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Bu ülke iyi bir siyasetçi henüz görmedi.Kukla siyaset bizim siyasetimiz.en iyi ipi tutan kimse o bi şey işte.
 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
Konuyu çok nâdan bir misafir açmış ! Bir defa dünyada hayat sürmüş en yetenekli-bilgili ve kurnaz siyasetçiler PEYGAMBERLER'dir. Sadece ülkemizin politika hayatında boy göstermiş isimlerin verilmesi bile, POLİTİKA ile SİYASET'in birbirinden ayrı şeyler olduğundan haberdar olunmadığını açık-seçik gösteriyor !
 

MÜTEŞEKKÜR

Kıdemli Üye
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
6,938
Tepkime puanı
198
Puanları
0
Merhum, Erbakan hocamız iktidarı zamanında emekli ve memurun maaşlarına vermiş olduğu % 100'lük zammı hangi bir başbakan vermişti bu güne kadar?.Eğer bu zammı o vermeseydi şimdi emeklilerin maaşı en fazla 750-800 tl olacaktı.Tayyip ise, işçi ve emekli düşmanı olmuş!.Adam, milyonlarca liralık saray yaptırmaya acımadan tenezzül etti, lakin, işçi, emekli maaşlarına sıra gelince cimri kesildi.Bu mudur en iyi siyasetçi?..
 

kebîkec

İhvan Forum Üye
Katılım
21 Eyl 2007
Mesajlar
8,084
Tepkime puanı
1,924
Puanları
113
Gelmiş geçmiş : Rahmetli Necmettin ERBAKAN Hocamız

Gelmiş daha geçmemiş : Recep Tayyip ERDOĞAN ( Allah cc Hayırlı uzun ömürler versin )
 

Ahmet

Çöl Aslanı
Katılım
26 Ağu 2006
Mesajlar
2,764
Tepkime puanı
224
Puanları
0
Yaş
38
Gelmiş geçmiş : Rahmetli Necmettin ERBAKAN Hocamız

Gelmiş daha geçmemiş : Recep Tayyip ERDOĞAN ( Allah cc Hayırlı uzun ömürler versin )

Artık geçmesi lazım. Cumhurbaşkanlığı makamı siyaset makamı değil. Kılıçdaroğlunu ve diğerlerini her platformda eleştirmesi abes kaçıyor. Hükümete bırakmalı o işi.
 

Kaçak

Yeni
Katılım
21 Ara 2012
Mesajlar
8,416
Tepkime puanı
896
Puanları
0
Tayyip amcamın hırsı bitirecek oni ...
80 yıldır süregelen baskı rejimine karşı oluşan toplumsal öfkeyi temsil ediyor ...
Ama artık o öfkenin frenlenmesi lazım ...
Yoksa cidden sıkıntı hasıl olacak ...
 

kebîkec

İhvan Forum Üye
Katılım
21 Eyl 2007
Mesajlar
8,084
Tepkime puanı
1,924
Puanları
113
Öfke ile değil akılla hareket ettiği kanaatindeyim. Neticede o da insan ve hata da yapabilir tabiiki ama ben iyi gittiği kanaatindeyim.
 

MÜTEŞEKKÜR

Kıdemli Üye
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
6,938
Tepkime puanı
198
Puanları
0
Bir kimseyi gereğinden fazla abartıp onu överseniz, o adamın kibirli ve riyakar olmasına sebep olursunuz ki bu büyük bir felakettir.Zira kendisini övülmeyi seven kişide kibriyatvâri duygular ön plana çıkmaya başlayacağından, kimseyi aşırı derecede övmeyin.Bunun farkına varmadan, hem kendinize, hemde başkasına zulüm etmiş olursunuz.

Tayyip'i AKP'liler nerdeyse peygamber, sultan ilan edeceklerdi ki meselenin vahimliğini geç de olsa anladıklarından dolayı bundan vazgeçtiler.Ancak kendilerinin uydurdukları "dünya lideri" yakıştırması halen sürmektedir.Dünya lideri demek, dünyaya hükmedene denir.İslam coğrafyası param parça ve zulüm altında inlemeye devam ederken, dünya lideri sıfatını yakıştırmak AKP'lilere günah olarak yeter.Herkes haddini bilmeli ve üzerinde olmayan vasıfları abartmamalıdır.Ey AKP'liler!. Bu huyunuzdan ne zaman vazgeçeceksiniz yahu?!.
 

deren

semure
Katılım
11 Haz 2012
Mesajlar
2,393
Tepkime puanı
262
Puanları
0
gelmiş geçmiş en beceriksiz siyasetçiler bizim buradaki siyasetçiler plaket verilmeli.
 

MÜTEŞEKKÜR

Kıdemli Üye
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
6,938
Tepkime puanı
198
Puanları
0
Allah Rasulü hz. Muhammede (s.a.v)dir.

ALLAH RAZI OLSUN SİZDEN...

Şimdi bu sözlerinize bir sivri akıllı çıkıp da "yahu peygamberimizin siyasetle ne alakası, ne işi var?" diyecek.Oysa bunu soracak olan kimse, siyasetin ne anlama geldiğini bir araştırsa buna itiraz etmeye hakkı olmayacak.Lakin ülkemizde 100 yıla yakın yalancı sahtekar, millet düşmanı, ahde vefa göstermeyenleri siyasetçi sanıyor.Oysa siyaset bir idare etme, yönetme sanatıdır.Siyaset apmak herkese göre değildir.Hele de bu Türkiye'de siyaset yapmak için dost düşman ne varsa niyetlerini öğrenip ona göre hareket edilmelidir.Bizim siyasetten kastımız dürüst, karakterli ve şahsiyetli olanıdır.Yoksa şeytani siyaset değildir.

Allah resulü aynı zamanda İslam devletinin ilk başkanı idi.bütün sorumluluk ve yetki onun elindeydi.O, ilahi kanunlara göre hareket ediyordu.Asla laikçi de değildi.Evet, biz onun getirdiği Allah'ın kanunlarıyla yani şeriat ile onu kendimize örnek alarak devletimizi yönetmeliyiz.Devlet işinde siyaset olmasa o devlet nasıl yönetilir ki?

Bazı dar ve kıt akıllılar dini sadece ibadetlerden müteşekkil olarak algılıyorlar.Allah'ı sadece yaratıcı olarak algılıyorlar.Oysa din, hayatımızın her safhasında yaşanması ve yaşatılması kanunlarıdır.Hatta özel aile işlerine bile karışabilmektedir.Çünkü Allah, hem yaratıcı hem de kanun koyucu ilahımızdır.Bunun delili, Kur'anda birçok ayetlerde geçmektedir.

Bizim bu dünyada ve ahirette mutluluk, afiyet ve huzur içinde yaşamamız için Allah bize Kur'an anayasamızı belirlemiştir.O,insanların tamamına hitap ederek, "işte size benim kanunlarım, hayatınızı buna göre çizin ve ondan asla ayrılmayın!" diye defalarca bizi uyarmaktadır.

Bazı densizler ve cahiller ise dini camiiden dışarı çıkartmak istemiyorlar.Onlara göre biz, gavurlardan bize kakalanan laik ve demokrasi il yönetilmemizi istiyorlar.Halbuki onlar bilmiyorlar ki Allah'ın kanunlarını rafa kaldırıp bize bu beşeri kanunları önümüze sunuyorlar.Netice ise müslümanların bir türlü iki yakası bir araya gelmiyor.Üstelik bizi yönetecek ulul emr olan halifeliği de istemiyorlar.

KISACASI DİYECEĞİM O Kİ; DİN, SADECE FERDİ OLARAK DEĞİL TOPLUMSAL OLARAK YAŞANMASI VE YAŞATILMASI GEREKMEKTEDİR.

Bakalım bu benim fikirlerime karşı çıkacak (sözde) "ben de müslümanım" diyen bir sivri akıllıyı merak ediyorum...
 
Üst