Saadet-î Ebediyye

Katılım
14 May 2008
Mesajlar
2,994
Tepkime puanı
93
Puanları
0
''Şeyh Abdulhakim Arvasi Rahimehullahın arkasına sığınarak '' şeklindeki ifadem, Şeyh efendiyi haşa küçültmek değil,tersine burada O zatın arkasına sığınarak , yanlış yollara sapanlar eleştiriliyor. fıkıh meseleleri fıkıh ilimleriyle meşhur fıkıhçı ulemadan nakledilerek öğrenilir.Şeyh efendi bilmiyo mu? mugalatasına sığınmadan bu gerçeği farkedelim.İslami ilimlerde her alimin meşhur olduğu,daha çok ilgilendiği, mesai verdiği

ilimler vardır.Mesela hadis ilmi böyledir.Mutasavvıfların kitablarında şu hadisi gördüm, öyleyse araştırmaya gerek yok, sahihtir ....Sağlıkçının meşrebi tam böyle düşünüyor.Falanca meşhur tasavvuf kitabında var, o zaman tamam....Usul meselesinde anlaşılmadan bu gibi meselelerin tartışılması k,imseye fayda getirmiyor.Herkes meşrebine göre tavır takınıyor..Şimdi Sağlıkçıya soralım: Sigara meselesinde yukaruya aktardığım ''Bir İslam alimi diyorki...'' şeklindeki mısralar neden diğer baskılarda kaldırıldı.Bunu yazar mı yaptı, yoksa başkalarımı?Madem bir İslam alimi söylüyor, niye kaldırıyorsun? Sonra çarşaf giymenin ''günah'' olarak nitelenmesi bukadar ulema ve şeyh efendilere hakaret değilmi?Verdiğim bu iki örneği meşreb taasubuna girmeden düşünsen, sende gerçeği farkedersin.Aklını kimseye kiraya verme, kardeşim.
'Şeyh Abdulhakim Arvasi Rahimehullahın arkasına sığınarak ''
Yukardaki mesajındaki ifadeyle bu ifade hiç birbirine benzemiyor ama düzeltmen.Güzel teşekkür ederim.
fıkıh meseleleri fıkıh ilimleriyle meşhur fıkıhçı ulemadan nakledilerek öğrenilir.
Güzel doğru ama sen bu meselede hale hazırda meşhur bir ülemadan nakletmedin.
Hanefide ülemanın sınıflandırılması:1- Müctehidi fiş-şer: Mutlak ve müstakil müctehiddir. Dört mezhebin imamları böyledir.

2- Müctehidi fil-mezhep: Mezhebde mutlak müctehiddir. Müntesib müctehid de denir. İmam-ı Ebu Yusuf, İmam-ı Muhammed gibi. İmam-ı Gazali, İmam-ı Rabbani gibi.

3- Müctehidi fil-mesail: Bunlar meselede müctehiddir, mezhebinin delillerini bilir. Ortaya yeni çıkan meselelerin hükümlerini bulurlar. Tahavi, Kerhi, Halvani, Serahsi, Pezdevi, Kadıhan gibi derin âlimler bu tabakadandır.

4- Eshabı tahric: Bunlar müctehid değildir. Mücmel sözleri ve mübhem hükümleri açıklarlar. Ebu Bekr Ahmed Razi bu tabakadandır.

5- Eshabı tercih: Rivayetlerin sıhhat derecelerini, sahih, evla olanları seçerler. Kuduri ve Hidaye sahibi böyledir.

6- Eshabı temyiz: Kuvvetli, zayıf, zahir ve nadir haberleri birbirlerinden ayıran mukallid âlimlerdir. Kenz, Muhtar, İhtiyar, Vikaye kitaplarının sahipleri böyledir. Bunların kitaplarında zayıf rivayet olmaz. (Ümmetimden hak üzere olan âlimler, Kıyamete kadar bulunur) hadis-i şerifinde bildirildiği gibi, bu tabakadaki âlimler kıyamete kadar bulunurlar ve hakkı batıldan ayırırlar.

7- Mukallid: Bunlar, öteki tabakalarda bulunan âlimlerin kitaplarından doğru nakil yapabilen âlimlerdir. Bunlar, meşakkat olmadıkça, mezhebe muhalif fetva veremezler.[
B] Tahtavi, İbni Abidin ve Dürr-ül-muhtar sahibi bunlardandır. (Mecmuai Zühdiyye)[/B]
Yukardaki ülemadan lütfen nakil !.
Abdulhakim Arvasi Hazretleri Dört Mezhebin Fıkıh ilmine vakıf içazetli bir din alimidir.Evet aynı zamanda tasavvuf mütehassısı bir velidir.

Mesela hadis ilmi böyledir.Mutasavvıfların kitablarında şu hadisi gördüm, öyleyse araştırmaya gerek yok, sahihtir.

Hadis ilmi başka, İslam alimlerinin (Abdulkadir Geylani İmamı Gazali İmamı Rabbani Rahmetullahialeyhim gibi zatlar hem birer büyük veli hem sözleri dinde senet olan islam alimleridir.) kitablarında uydurma hadis vardır yaygarası başka.İslam Alimlerinin kitablarında uydurma hadis olmaz demek Hadis ilmine uygunsuz değildir.


Şimdi Sağlıkçıya soralım: Sigara meselesinde yukaruya aktardığım ''Bir İslam alimi diyorki...'' şeklindeki mısralar neden diğer baskılarda kaldırıldı.
Yukarda yazdığın kısım varmıydı yokmuydu şu an bunu bilmiyorum.Diyelim vardı çıkarıldı.Bu hataen yazılmış olduğunu anlayıp çıkarılmış olabilir.Böyleyse bunu üzerinde laf uzatmağa gerek olmaz.Fakat elimdeki İlmihalde sigara bahsini okuduğum kadarıyla böyle bir ifade yoktur.Belki sizin okuduğunuz kısımda halk içinde böyle söylendiği bildirilmiş olabilir.Diyelim doğru birşey,sigara helal ise böyle bir sözü söylemek neden tenkit edilsin.Helram diyen delilini nakil etsin.
Sonra çarşaf giymenin ''günah'' olarak nitelenmesi bukadar ulema ve şeyh efendilere hakaret değilmi?
Hiç bir yerde çarşaf giymek günahtır.İfadesi yoktur.Ançak fitneye sebeb olmamak lazım geldiği bildirilmiş ve fitneye sebeb olaçaksa çarşaf giymenin uygun olmayacağı bildirilmiştir.
Çarşaftan başka tesettür yoktur demek yani Çarşaf giymenin far olduğunu giymeyenlerin haram işlediklerini söylemek testtüre riayet ederek başka şekillerde örtünen (Manto gibi)bunca temiz müslüman kadınlara ve onların temiz müslüman babalarına ,kardeşlerine ve eşlerine ve hocalarına hakaret değilmi.?
Demekki bu mesele hakaret meselesi değildir.
 
Katılım
14 May 2008
Mesajlar
2,994
Tepkime puanı
93
Puanları
0
kardesler, bazi eserler vardirki cemaatlere özeldir.. bu, bu cemaate özel icindekilerde bu kisileri baglar... daha genel ehli sünnet müslümanlari bagliyan ilmihal kitabi okumak isterseniz, büyük islam ilmihal ö.n. b. ve islam ilmihali ahmet hamdi akseki veya nimetil islam adli eserlerden istifade edilebilinir... inanc konusu tartisma konusu yapilmamalidir... herkes istedigine inanir velevki bizim icin yanlis olsada....
Kardeş kusura bakma yazdıklarını görmeyim(Eleştirmeyim) dedim ama ikide bir gözüme kakılıyor.Biraz nezaket içerisine gizlenmiş ağdalı bil dille yazmışsınız.
Ehli sünnetin geneli, özeli sizdenmi soruluyor.
Ömer Nasuhi Bilmen hangi tabakadan İslam Alimi.? Hamdi Akseki Mezhebleri bir yere toplayan(Yani telfiki mezahib) bir kimse değilmi.?Böyle bir kimse neden genel ehli sünnetin istifadesine sundun.?
herkes istedigine inanir velevki bizim icin yanlis olsada..demişsin
Her kes istediğine inanırda her inanılan doğru olmaz.Sizin için yanlış olan neden benim için doğru olsunki.?Benim için doğru olanda senin i,çin yanlış olsunki.?Öğle doğrular yanlışlar senin için benim içinmi.?Bu işler oyunçakmı?

 

forumdayim

Profesör
Katılım
7 Eyl 2009
Mesajlar
1,156
Tepkime puanı
29
Puanları
0
Konum
almanya
Kardeş kusura bakma yazdıklarını görmeyim(Eleştirmeyim) dedim ama ikide bir gözüme kakılıyor.Biraz nezaket içerisine gizlenmiş ağdalı bil dille yazmışsınız.
Ehli sünnetin geneli, özeli sizdenmi soruluyor.
Ömer Nasuhi Bilmen hangi tabakadan İslam Alimi.? Hamdi Akseki Mezhebleri bir yere toplayan(Yani telfiki mezahib) bir kimse değilmi.?Böyle bir kimse neden genel ehli sünnetin istifadesine sundun.?
herkes istedigine inanir velevki bizim icin yanlis olsada..demişsin
Her kes istediğine inanırda her inanılan doğru olmaz.Sizin için yanlış olan neden benim için doğru olsunki.?Benim için doğru olanda senin i,çin yanlış olsunki.?Öğle doğrular yanlışlar senin için benim içinmi.?Bu işler oyunçakmı?


kardesim, dogrular acidir... biz hepimiz biliyoruz ki bazi eserler sadece yazan kisilerin cemaatlerini ilgilendiriyor, saadeti ebediye öyle, risaleler öyledir... ahmet hamdi aksekinin islam ilmihali ve önb. büyük islam ilmihali seriat ehli olanlar icin ögrenmeleri gereken ayni zamanda genel olarak ehli sünnet müslümanlarin üzerinde konsensüs sagladiklari eserlerdir..

tarikat mensubu olanlar birazdaha hassas olabilirler, ancak kendi hassasiyetlerinizi diger cemaatlere empoze etmeye kalkmayin... cesitli cemaatlerin olmalari, rastgele bir sey degildir... ince meselelerde görüs ayriligi olmustur, durum bu olunca ille bizim görüsümüz tek dogrudur digerleri yanlistir demek en büyük yanlistir...
sizden bekledigim, kardesim biz böyle (sadeti ebediyenin icindekiler icin) inaniyoruz diyin konu kapansin... biz daha öncede risaleler icinde ayni konuda görüslerimizi ortaya koyduk... o eserleride dikkate alan bir cemaat vardir ve ordakilerde onlari baglar, diger müslümanlari baglamaz...
 

Hikem

Kıdemli Üye
Katılım
31 Ağu 2009
Mesajlar
6,073
Tepkime puanı
702
Puanları
0
Sağlıkçı diyorki: ''Hiç bir yerde çarşaf giymek günahtır.İfadesi yoktur

1979 ,23. baskı),
sayfa 153 de

, '' Geniş manto ile örtünmek adet olan yerlerde, KADININ ÇARŞAFLA SOKAĞA ÇIKMASIDA BÖYLEDİR.AYRICA , İSLAM ÖRTÜSÜ İLE ALAY EDİLMESİNE SEBEB OLARAK, GÜNAH OLUR.'

Bu cümlenin manası şu anda Türkiyede çarşaf giymek günahtır demek değilmi?(Zira adet değil) Bir ilmihal kitabında böyle bir ifadenin olması, o ilmihalin durumu hakkında bize kesin bir hüküm verir.Bu ifade basit bir hata olarak telakki edilemez.
 

Cümle Mühendisi

Ordinaryus
Katılım
2 Tem 2006
Mesajlar
4,181
Tepkime puanı
110
Puanları
0
Konum
İzmir
Web sitesi
muhammedesad.blogcu.com
Sağlıkçı diyorki: ''Hiç bir yerde çarşaf giymek günahtır.İfadesi yoktur

1979 ,23. baskı),
sayfa 153 de

, '' Geniş manto ile örtünmek adet olan yerlerde, KADININ ÇARŞAFLA SOKAĞA ÇIKMASIDA BÖYLEDİR.AYRICA , İSLAM ÖRTÜSÜ İLE ALAY EDİLMESİNE SEBEB OLARAK, GÜNAH OLUR.'

Bu cümlenin manası şu anda Türkiyede çarşaf giymek günahtır demek değilmi?(Zira adet değil) Bir ilmihal kitabında böyle bir ifadenin olması, o ilmihalin durumu hakkında bize kesin bir hüküm verir.Bu ifade basit bir hata olarak telakki edilemez.

Doğru anlamışsınız...
 

forumdayim

Profesör
Katılım
7 Eyl 2009
Mesajlar
1,156
Tepkime puanı
29
Puanları
0
Konum
almanya
Sağlıkçı diyorki: ''Hiç bir yerde çarşaf giymek günahtır.İfadesi yoktur

1979 ,23. baskı),
sayfa 153 de

, '' Geniş manto ile örtünmek adet olan yerlerde, KADININ ÇARŞAFLA SOKAĞA ÇIKMASIDA BÖYLEDİR.AYRICA , İSLAM ÖRTÜSÜ İLE ALAY EDİLMESİNE SEBEB OLARAK, GÜNAH OLUR.'

Bu cümlenin manası şu anda Türkiyede çarşaf giymek günahtır demek değilmi?(Zira adet değil) Bir ilmihal kitabında böyle bir ifadenin olması, o ilmihalin durumu hakkında bize kesin bir hüküm verir.Bu ifade basit bir hata olarak telakki edilemez.


bu ifade dogrudur ancak seriat ehli icin degil tarikat ehli icin dir... asil sikinti büyük lokmayi kücük agizlara sokmak icin ugrasilmasindadir...
 
K

Kaçak

Guest
Sakin olun yahu ...
Biraz sonra birileri çıkıp ...
Ehli Sünnet birbirine girdi dedikoduları filan yayar ...
Bismillah deyin hele ...
 

Hikem

Kıdemli Üye
Katılım
31 Ağu 2009
Mesajlar
6,073
Tepkime puanı
702
Puanları
0
bu ifade dogrudur ancak seriat ehli icin degil tarikat ehli icin dir... asil sikinti büyük lokmayi kücük agizlara sokmak icin ugrasilmasindadir...


Hangi ifade doğru, İktibas ettğim çarşaf giymek, adet olmayan yerde günahtır,ifadesi mi, yoksa bizim tenkidimizmi? Ayrıca ne demek şeriat ehli veya tarikat ehli ayırımı.İlmihal kitabları ''Şeriat ehli' için ayrı, ''tarikat ehli' iiçn ayrımı tanzim edilmiş.!? Hazım güçlüğü çekenler küçük lokmalardanda rahatsız olurlar, değilmi forumdayım.
 
Katılım
14 May 2008
Mesajlar
2,994
Tepkime puanı
93
Puanları
0
bu ifade dogrudur ancak seriat ehli icin degil tarikat ehli icin dir... asil sikinti büyük lokmayi kücük agizlara sokmak icin ugrasilmasindadir...
Bir şeyin bizatihi kendisi hakkında hüküm başka,bu şeyle meydana gelen olaylar sebebiyle aluşan yeni durum la ilgili hüküm başka.Mesala Şeker helal iken ,Şeker hastasına haram olduğu gibi.
Çarşaf giymek ne farz nede sünnettir.Sadece Örtünme biçimlerinden biridir.İlla bu demek diyeni bağlar.Bunun için adetle ilgili bir şeyi Cemaate şeyhe mal edip,yani buna günah demek şeyh efendiye hakaret içeriyorda gibi manasız ve luzumsuz işlerle uğraşmak zamanı değildir.Hem burdaki günahtan kasıt mekruhtur.Peygamberler müstesna kimse masum değildir.Hem bilgiler birilerine misilleme olsun,yani falan şeyhi kast ettim O'nun günah işlediğini ortaya çıkardım diye yazılmaz.Böyle bilgiler hiç kimseyi kast edilerek yazılmaz.
 
Katılım
14 May 2008
Mesajlar
2,994
Tepkime puanı
93
Puanları
0
Dinimizdeki hükme bakalım:
Kadınların vücut hatlarının belli olmayacak herhangi bir elbise ile örtünmesi farzdır. İslam dini, kapanmayı emretmiş, ama belli bir örtü şekli bildirmemiştir. (Dürer-ül-mültekıte)

Ahzab suresinde bildirilen cilbab, erkeğin de, kadının da giydiği bir elbise, bir gömlektir. Zevacir ve Berika’daki, (Haya cilbabını [örtüsünü] çıkaranın [aleyhinde] söz etmek gıybet olmaz.) [Beyheki] ve (Cilbabı [gömleği] haram olan erkeğin namazı kabul olmaz.) [Bezzar] mealindeki hadis-i şeriflerde cilbabın bir örtü olduğu açıkça görülmektedir. Cilbabın dış elbise olduğu tefsirlerde de yazılıdır:
Cilbab, hımarın [tülbentin] üstüne örtülen ve göğse kadar inerek gömleğin ceybini [yakasını] boynu örten baş örtüsü. (Ebüssüud tefsiri)

Cilbab, tek parça örtü. (Celaleyn)
Cilbab, göğse kadar inen baş örtüsü. (Ruh-ul-beyan)
Cilbab, milhafedir. (Beydavi)
Cilbab, hımardan büyük örtü veya vücudunu örten dış elbise. (Kurtubi)
Cilbab, bedeni baştan aşağı örten çarşaf, ferace, çar gibi dış giysi. (Elmalılı)
Cilbab, dışa giyilen örtü. (Tibyan, A.Fikri Yavuz ve Hasan Basri Çantay’ın meali)
Cilbab, milhafe, entari veya hımar. (El-Envar) [Milhafe = dış örtü ki buna ferace de denir.]
Cilbab, feracedir. (Ö. Nasuhi Bilmen tefsiri)

Nur suresinde, (Kadınlar, hımarlarını [başörtülerini] yakalarına örtsünler) buyuruluyor. Eğer cilbab çarşaf demek olsaydı, hımar denmezdi.

Fıkıh kitapları cilbabın dış örtü olduğunu bildiriyor. Bir örnek: Hanıma verilmesi vacip olan nafaka, yemek, kisve ve meskendir. Kisve, hımar ve milhafedir. (Bahr-ür raık)

Tefsir, hadis ve fıkıhta cilbab dış örtüdür. Çarşafa bid’at denmez; çünkü âdetteki değişiklik bid’at olmaz. Şalvar ve pantolon da böyledir.

Çarşaf kelimesi, Farsça çader-şepten [gece örtüsü] bozularak Türkçe’ye girmiştir; tesettür için ev dışında giyilen üstlüktür. Tanzimatta hacca giden İranlılardan alınan çarşaf, önceleri bid’at sayılıp pek tutulmamışsa da, 1870’ten sonra yaygınlaştı. Daha sonra II. Abdülhamid Han, 4 Ramazan 1309 (2 Nisan 1892) tarihli bir emirle çarşafı yasakladı. (Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi)
Âişe validemiz bir defa çarşaf giymemiştir. Entari giydikleri, eteklik giydikleri hadis-i şeriflerle sabit. Giymiş olsa bile, bu bir âdettir. Peygamber efendimiz de entari giyerdi. Niye erkeklerimiz entari giymiyor? Peygamber efendimiz deveye binerdi, onlar niye Mercedese biniyorlar. Binmelerinde mahzur yoktur. Bunlar âdettir, giyim de bir âdettir. Dinimiz belli bir şekil bildirmemiştir.

Arap ülkelerinde yaşayanların iklim şartlarına uygun olanı çarşaf olabilir. Fakat kalkıp da kutuplarda yaşayan müslümanlara çarşaf giyeceksin diyemeyiz. Bu iklime uygun olmaz çünkü. Dolayısıyla İslam’ın evrenselliği diye bir şey yoktur bunda.




 

HENGAMe

Yeni
Katılım
25 Eyl 2009
Mesajlar
1,386
Tepkime puanı
268
Puanları
0
Yaş
41
örtünme ne içindir..
önce bunu düşünsek.
karşı cinsin nefsaniolarak dikkatini çekmeyecek şekilde örtünme biçimidir.
bir erkek sokata bir bayan görüğünde duvardan farkısız bir görüntü teşkil etmektir..erkekte hakeza.
ben tefsirlerde okuduğum kadarıyla ne akçarşaf nede kara çarşaf tamlaması vardır.
tek bildiğim kırmızı renkte giyilmemesi uyarısıdır..
başörtüsü omuzlara kadar inecek,cilbab ki günümüzde pardesü deniyor,vücut hatlarını belli etmeyecek şekilde olacak..
ben pardesünün altına etek giyilmesinede karşıyım.
manzaralar ortada,otobüse bnerken rüzgar esmesi durumunda vsvs..
yine vücut hattını belli etmeyecek bir pantolon tesettüre daha çok uyuyor.
örtünmede en mantıklısı köy usulü şalvardırama günümüzde şalvarla gezmek nekadar mantıklı ..okadar tesettür malzemesi varken..

bunların hepside takvalık bir mesele olmuştur,kişinin ihlasına göre değişir..kimseleri yadırgama horgörme ayıplamaya tenkid etmeye girişemeyiz.
selametle
 

forumdayim

Profesör
Katılım
7 Eyl 2009
Mesajlar
1,156
Tepkime puanı
29
Puanları
0
Konum
almanya
Hangi ifade doğru, İktibas ettğim çarşaf giymek, adet olmayan yerde günahtır,ifadesi mi, yoksa bizim tenkidimizmi? Ayrıca ne demek şeriat ehli veya tarikat ehli ayırımı.İlmihal kitabları ''Şeriat ehli' için ayrı, ''tarikat ehli' iiçn ayrımı tanzim edilmiş.!? Hazım güçlüğü çekenler küçük lokmalardanda rahatsız olurlar, değilmi forumdayım.

dogru olan o dur... seriat ehli müslümanin islamin askari uymasi gereken sartlara uyandir... tarikat ehli ise, onun haricinde biraz daha hassas ve titiz olandir...
 
Katılım
14 May 2008
Mesajlar
2,994
Tepkime puanı
93
Puanları
0
Ankara'da ikamed eden bir hoca (Aynı zamanda tarikat dersi veren bir zat)efendiyi benim tanıdığım bir talebesi vasıtasıyla ziyaret etmiştik.Ben tanıdığıma sorduttum.Tam İlmihal hakkında nedersiniz diye,verdiği çevapta:İçerisinde galiz (Çok büyük )hatalar var dedi,Fakat çok büyük hatalar hakkında bir tane misal vermedi.Aynı mecliste bir başkası Seyit Kutup'la ilgili sordu,verdiği cevapta O'da insan onun için bazı hataları olmuştur dedi.
Ben rahatsızlık vermeyim diye herhangi bir soru ve cevap vermedim.Fakat bu sohbette edindiğim intiba maddeler halinde
Bir-İçerisinde büyük hatalar var dediği zaman bundan bir iki misal vermesi ve neden büyük hata olduğunu izah etmesi gerekirdi.Tamam mürüdleri için O'nun sözü muteberdir.Artık bu söze inanılarak sukut edilmesi gerekir.Fakat bu müridleri için böyle olabilir ama benim için;Bu iddianın çevabı olması lazım.Hem bu büyük hatalar hakkında bir risale yazıp müslümanları bilgilendirmesi lazı değilmi idi.Sonuç olarak büyük bir suç isnadında bulun,fakat sucun ne olduğunu ve bunun neden suç olduğunu izah etme (Tabi bu yine muteber eserlerden nakil yolu ile olması gerekir)
İki-Seyid Kutup'la ilgili soruda ise en yumuşak bir geçiştirmeyle bunun sadece insan olmaktan kaynaklı bir kaç küçük kusur işlemek olduğunu ima ederek sanki bu zat için kapıyı aralıklı bırakaçaksın.
Eğer seyid Kutup bahsi sorulmamış olsa idi (Bununla ilgili verdiği çevabı duymamış olsa idim)Belki bu zatın taşıdığı ünvanlardan dolayı verdiği çevabı yeterli bulaçak ve galiz hataları! olan bu kitabı artık okumayaçaktım.Fakat Rabbim bana lütfetti bu zatın çevablarını mukayese etme fırsatı verdii Her iki isim (Tabiki kitablarını kastediyorum)hakkında olan geniş bilgim olması sebebiyle şunu neticeyi çıkarmamı ihsan etti.Bir tarafta Seyyid Kutup'a biçilen küçük insani kusurlar (BU insani kusurların ne kadar büyük olduğunu ehli az çok bilir.)diğer tarafta aynı kaynaktan beslendiği bir alime karşı galizlik iddası işte sorulan (Sorulması gerektiği zan edilen birkimse)bir kimsenin verdiği çevab.
Az çok bu işleri bilen kardeşlerin izan ve takdirlerine sunuyorum
 

Hikem

Kıdemli Üye
Katılım
31 Ağu 2009
Mesajlar
6,073
Tepkime puanı
702
Puanları
0
Cilbabı çarşafla açıklayan alimlerimiz vardır.Üstad Bediüzzaman da böyle yazmaktadır.Her ne olursa olsun çarşafın İslamın emrettiği tesettürü en iyi biçimde gerçekleştiren

bir dış örtü olduğunda şübhe yoktur.Mezkur ilmihalin hiçbir şer'i gerekçesi olmayan, ''adet olmayan çarşafın günah '' diye nitelenmesi, bir cinayettir! Sağlıkçı çarşafın İrandan geldiği iddiasını aktarmış.Bunun böyle olmadığına dair deliller vardırda, mantonun, pardesünün nereden geldiğini de aktarsaydı, iyi olurdu.
 
Katılım
14 May 2008
Mesajlar
2,994
Tepkime puanı
93
Puanları
0
Cilbabı çarşafla açıklayan alimlerimiz vardır.Üstad Bediüzzaman da böyle yazmaktadır.Her ne olursa olsun çarşafın İslamın emrettiği tesettürü en iyi biçimde gerçekleştiren

bir dış örtü olduğunda şübhe yoktur.Mezkur ilmihalin hiçbir şer'i gerekçesi olmayan, ''adet olmayan çarşafın günah '' diye nitelenmesi, bir cinayettir! Sağlıkçı çarşafın İrandan geldiği iddiasını aktarmış.Bunun böyle olmadığına dair deliller vardırda, mantonun, pardesünün nereden geldiğini de aktarsaydı, iyi olurdu.
Üstad Bediüzzaman da böyle yazmaktadır.
Fakat yüzdedoksandokuz talebeleri bu gün çarşaf giymiyor.

 

Hikem

Kıdemli Üye
Katılım
31 Ağu 2009
Mesajlar
6,073
Tepkime puanı
702
Puanları
0
Üstad Bediüzzaman da böyle yazmaktadır.
Fakat yüzdedoksandokuz talebeleri bu gün çarşaf giymiyor.

Evet dediğiniz doğru, ama talebe olmak okadar kolay olmasa gerek.Onlar üstada sempati duyuyorlar , galiba.Bununla beraber çarşaf giyen nurcu kardeşlerimizde var.
 
Katılım
14 May 2008
Mesajlar
2,994
Tepkime puanı
93
Puanları
0
İttiba kardeş anladığım kadarıyla Mahmu Efendii cemaatindensiniz.Kitaptaki yazılar kimseye karşı yazılmış değildir.Bu bir ilim meselesidir.Yukarda ne demiştin;''Cilbabı çarşafla açıklayan alimlerimiz vardır.''Demekki bazı alimlerde cilbabı benim aktardığım şekilde anlamışlar.
Öyleyse gerek yok fazla irdelemeğe.
Hem Cübbeli Ahmed Hoca ne diyor:Hüseyin Hilmi Işık bir Ehli Sünnet Alimidir.

 

Cümle Mühendisi

Ordinaryus
Katılım
2 Tem 2006
Mesajlar
4,181
Tepkime puanı
110
Puanları
0
Konum
İzmir
Web sitesi
muhammedesad.blogcu.com
İttiba kardeş anladığım kadarıyla Mahmu Efendii cemaatindensiniz.Kitaptaki yazılar kimseye karşı yazılmış değildir.Bu bir ilim meselesidir.Yukarda ne demiştin;''Cilbabı çarşafla açıklayan alimlerimiz vardır.''Demekki bazı alimlerde cilbabı benim aktardığım şekilde anlamışlar.
Öyleyse gerek yok fazla irdelemeğe.
Hem Cübbeli Ahmed Hoca ne diyor:Hüseyin Hilmi Işık bir Ehli Sünnet Alimidir.


Cübbeli, dolgunun gusle mani olmadığını da söylüyor : )
 
Üst