Peygamber efendimizin saçı, sakalı ve bıyığı nasıldı? Amerikanvari tıraş olmak, .....

cüneytkaya

Profesör
Katılım
21 Ağu 2007
Mesajlar
1,681
Tepkime puanı
4
Puanları
0
Peygamber efendimizin saçı, sakalı ve bıyığı nasıldı? Amerikanvari tıraş olmak, .....

Sual: Peygamber efendimizin saçı, sakalı ve bıyığı nasıldı? Amerikanvari tıraş olmak, kadına benzemek için saç uzatmak, Budiste benzemek için saçı tamamen kazıtmak, Kastroya benzemek için sakal bırakmak haram mıdır?
CEVAP
Peygamber efendimizin mübarek saçları uzundu. Önceleri kakül bırakırdı, sonradan ikiye ayırır oldu. Mübarek saçlarını bazen uzatır, bazen de keser, kısaltırdı. Mübarek bıyığını kırkardı. Bıyıklarının uzunluğu ve şekli, mübarek kaşları kadar idi.

Saçı uzatmakta veya kesmekte hiç mahzur yoktur. Çünkü sünnete aykırı değildir. Fakat kadına benzemek niyeti ile saçı uzatmak, Budiste benzemek için saçı kazıtmak, Kastroya benzemek için sakal bırakmak tahrimen mekruhtur. Çünkü saçı uzatmak veya kesmek sünnete aykırı olmadığı için, haram değil, mekruhtur. Amerikan tıraşı olmak da mekruhtur

Sakal kazımak, ateşe tapanların ve Hind yahudilerinin âdetidir. Kâfirlere teşebbüh haramdır. Hadis-i şerifte, (Müşriklere muhalefet ediniz! Sakalınızı uzatınız, bıyığınızı kısaltınız) buyuruluyor. Kâfirlere veya kadınlara benzemek için sakalı bir tutamdan kısa yapmak veya tamamen kazımak haramdır. Benzemek niyeti olmayıp, ülkenin âdetine uymak için olursa, mekruh olur.

Bıyık kazımak bid'attir. Bıyıkları, kaşlar kadar kısaltmak sünnettir. İmanının gitmesine sebep olan şeylerden biri de, bıyıklarını sünnet miktarından ziyade fazla uzatmaktır. Savaşta bıyıkları uzatmak müstehaptır.




m ali demirbaş
 

Tumart

Asistan
Katılım
24 Ara 2006
Mesajlar
297
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Yaş
36
Yahu Cüneyt Dayı amma hızlısın yetşemiyoruz bre.Ne kadar hızlı konu açıyon.Ee biz öğrenciyiz sakal bıyık aynen dediğin gibi ne olacak şimdi.
 

cüneytkaya

Profesör
Katılım
21 Ağu 2007
Mesajlar
1,681
Tepkime puanı
4
Puanları
0
Yahu Cüneyt Dayı amma hızlısın yetşemiyoruz bre.Ne kadar hızlı konu açıyon.Ee biz öğrenciyiz sakal bıyık aynen dediğin gibi ne olacak şimdi.
Saçı uzatmakta veya kesmekte hiç mahzur yoktur. Çünkü sünnete aykırı değildir. Fakat kadına benzemek niyeti ile saçı uzatmak, Budiste benzemek için saçı kazıtmak, Kastroya benzemek için sakal bırakmak tahrimen mekruhtur. Çünkü saçı uzatmak veya kesmek sünnete aykırı olmadığı için, haram değil, mekruhtur. Amerikan tıraşı olmak da mekruhtur





dinimizislam-m.a.demirbaş
 

CENGİZHAN

Yasaklı
Katılım
15 Ara 2011
Mesajlar
4,261
Tepkime puanı
86
Puanları
0
Konum
Ankara
Saçı uzatmakta veya kesmekte hiç mahzur yoktur. Çünkü sünnete aykırı değildir. Fakat kadına benzemek niyeti ile saçı uzatmak, Budiste benzemek için saçı kazıtmak, Kastroya benzemek için sakal bırakmak tahrimen mekruhtur. Çünkü saçı uzatmak veya kesmek sünnete aykırı olmadığı için, haram değil, mekruhtur. Amerikan tıraşı olmak da mekruhtur


dinimizislam-m.a.demirbaş


Saçı uzatmakta veya kesmekte hiç mahzur yoktur.

Çok doğru ancak eksik....

Saçı,sakalı,bıyığı uzatmakta veya kesmekte hiçbir mahzur yoktur.

Zira Kur'anı Kerim bunlardan hiç bahsetmez.....

 

Dut_agaci

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
7,219
Tepkime puanı
330
Puanları
0
Web sitesi
www.Menzil.Net
"Sakın sizi koltuğunun arkasına yaplanıp da "Kur'anda varsa uyarız, yoksa uymayız" diyenlerinize rastlamayayım" Hadis-i Şerif Kaynak : Ebû Davud Semerkand Dergisi 2012 yılı Kasım Sayısı
 

CENGİZHAN

Yasaklı
Katılım
15 Ara 2011
Mesajlar
4,261
Tepkime puanı
86
Puanları
0
Konum
Ankara
"Sakın sizi koltuğunun arkasına yaplanıp da "Kur'anda varsa uyarız, yoksa uymayız" diyenlerinize rastlamayayım" Hadis-i Şerif Kaynak : Ebû Davud Semerkand Dergisi 2012 yılı Kasım Sayısı


İslami literatürde 700.000 den fazla uydurma hadis vardır denilir...
Ne yapacağız bu uydurma hadisleri....??
Hangi lafı söylesek hemen bir hadis çıkarılıveriyor karşımıza....

Niye bir ayetle gelmiyorsunuz..???
Gelemiyorsunuz..??

Sebebi basit galiba KUR'AN ile, insnları kandırmak mümkün değildir...
 

PUTKIRAN

Kıdemli Üye
Katılım
21 Eki 2009
Mesajlar
3,228
Tepkime puanı
189
Puanları
0
Konum
Ankara
"Sakın sizi koltuğunun arkasına yaplanıp da "Kur'anda varsa uyarız, yoksa uymayız" diyenlerinize rastlamayayım" Hadis-i Şerif Kaynak : Ebû Davud Semerkand Dergisi 2012 yılı Kasım Sayısı

Kuran yetmiyor mu?
Kurana uymak yeterli değil mi?
Hadis olduğu iddia edilen rivayetlere de Kuran gibi uyacaksak ,1.000.000 bir biriyle çelişen hadisin hangisine uyacağımızın ölçüsü Kuranda verilmesi gerekmez mi?


MÜRSELAT 50:
On
lar artık ondan (Kur’an’dan) sonra hangi söze inanacaklar?

Ankebut Suresi, 51 :
Kendilerine okunmakta olan Kitab’ı sana indirmemiz onlara yetmiyor mu? Şüphesiz, bunda iman eden bir kavim için gerçekten bir rahmet ve bir öğüt (zikir) vardır.
 

mavera_agd

Doçent
Katılım
14 Ağu 2009
Mesajlar
734
Tepkime puanı
55
Puanları
0
Konum
MEKKE OLSAYDI..


Kuran yetmiyor mu?
Kurana uymak yeterli değil mi?
Hadis olduğu iddia edilen rivayetlere de Kuran gibi uyacaksak ,1.000.000 bir biriyle çelişen hadisin hangisine uyacağımızın ölçüsü Kuranda verilmesi gerekmez mi?


MÜRSELAT 50:
On
lar artık ondan (Kur’an’dan) sonra hangi söze inanacaklar?

Ankebut Suresi, 51 :
Kendilerine okunmakta olan Kitab’ı sana indirmemiz onlara yetmiyor mu? Şüphesiz, bunda iman eden bir kavim için gerçekten bir rahmet ve bir öğüt (zikir) vardır.
EY SAPKIN, RABBİM HİDAYETTEN AYIRMASIN, ÇOK ŞEY BİLDİĞİNİ SANIYORSUN FAKAAAT

Kur'an Sünnetsiz, Sünnet Kur'ansız anlaşılmaz. Nokta...
 

ömerusta

Kıdemli Üye
Katılım
16 Ocak 2012
Mesajlar
6,913
Tepkime puanı
239
Puanları
0
putkıran kardeşin cengiz han gelmiş veysel olmuş aşıkveysel onun dedesiya adını koymuşbe
hani halıguta o nerde üçü bir arada oynarsınız ya mevtunda size meftun olduğunu haykırır
gidinla meshepsizler
 

cemaliii

Kıdemli Üye
Katılım
24 Ağu 2009
Mesajlar
4,765
Tepkime puanı
984
Puanları
113
islamda saçın sakalın tüyün önemi yoktur dedik. dilimizde tüy bitti lakin anlatamadık.
bizden bu kadar.
 

KUZAT

Profesör
Katılım
14 Şub 2013
Mesajlar
901
Tepkime puanı
43
Puanları
0
Konum
Antalya
Sakal traşı olmak veya sakal bırakmanın hükmü , Delilleri ile beraber sakal ve bıyık hakkındaki hükümler , Sakalın sünnete uygun şekli
Sakal, Resûl-i Ekrem Efendimizin (asm) ehemmiyetli sünnetlerinden biridir. Hiçbir âlim farz olduğunu ileri sürmediği için, terkinde de farzın terki gibi bir hüküm verilmemiştir.

Sakal sünnetinde Şafiî ile Hanefî arasında farklı görüş vardır. Şafiî'ye göre sakal sünnettir. Kesimi ise sadece tenzihen mekruhtur. Hanefi'de ve diğer iki mezhepte ise hüküm farklıdır. Sakalı bıraktıktan sonra kesmek, tahrimen mekruhtur.
Dinimiz bu konuda bir zorunluluk getirmediği için, bazı insanların sakal bırakmamasına "Neden bırakmıyorsun?" denilmez. Dinimiz sakal bırakmamayı menetmemiştir; terkeden sünnet sevabından mahrum kalır, ama günahkar da olmaz.
Peygamber Efendimizin (asm) getirdiği esas, kaide ve prensipler hayatın bütün safhalarını içine alır. İbadetten muamelâta, ahlâktan insanın şahsî yaşayışına ve cemiyetin bütün unsurlarına kadar...
Peygamberimizin (asm) yaşayışı, en güzel bir örnek ve mü'minler için en açık bir misaldir. Bu hususu Rabbimiz Kur'ân-ı Kerim'de şöyle belirtir:
«Gerçekten Allah'ı, âhiret gününü arzulayanlar ve Allah'ı çok zikredenler için, size Allah'ın Resulünde (takip edeceğiniz) pek güzel bir örnek vardır.» (Ahzab, 33/21)
Peygamberimizin (asm) birtakım sünnetleri vardır ki, bunlar, onun fıtrî muameleleri şeklindedir. Giyinip kuşanması, yeyip içmesi, vücudunun bakımı ve temizliği bu kabildendir. Bunların birçoğu muaşeret kaideleri sınıfına girmektedir. Mü'minler ise, bu sünnetlere uymakla hareketlerini nurlandırmış olurlar.
İşte bu fıtrî sünnetlerden bir kısmını Hz. Âişe (ra) validemiz Resul-i Ekrem Efendimiz (asm)'den şöyle rivayet etmektedir:
«On şey fıtrattandır (yaratılıştan olması gereken âdetlerdendir): bıyığı kısaltmak, sakalı bırakmak, misvak kullanmak, buruna su çekmek, tırnakları kesmek, parmak aralarını yıkamak, koltuk altını temizlemek, etek tıraşı olmak, istinca ve istibra.» (Müslim, Tahare 56; Neseî, Zinet 1)
Her insanın belli zamanlarda yapması gereken bu fıtrî sünnetler hem bir temizlik vasıtasıdır, hem de peygamber âdetidir. İnsan bu vazifeleri yerine getirmekle hem bedenî vazifelerini yapmış, hem de sünnete uymakla manevî mükâfata kavuşmuş olur.
Bahsi geçen sünnetler içinde sakal bırakmak ve bıyıkları kısaltmak dış görünüş itibarıyla ayrı bir hususiyet taşımaktadır. Sevgili Peygamberimiz (asm), «Sakalı bırakın ve bıyıklarınızı kısaltın.» derken «Müşriklere muhalefet edin.» (Buhari, Libas 64) buyurmakla da hikmet cihetini belirtmektedirler. Çünkü müşrikler sakallarını kesip bıyıklarını alabildiğine uzatırlardı.
İslâm âlimleri sakalı bırakma ölçüsü olarak, bir tutamdan fazlasının kesilmesini ifade ederler. Hz. Ömer (ra), sakalını uzatmış birini görerek bir tutamdan fazlasını kesmesini söylemiştir. Ebû Hüreyre (r.a.) gibi büyük bir sahabî de sakalını tutar, bir tutamdan fazlasını keserdi. Abdullah bin Ömer'in de aynı şekilde hareket ettiği rivayet edilmektedir.
Fıkıh kitaplarımızda ifade edildiği gibi, sakalın kâmil mânâdaki şekli «arız» denilen yüzün iki tarafı ile çenede bırakılmasıdır. Şayet sadece çenede sakal bırakılsa sünnet yerine gelmiş olmaz.
Sakal bırakmakta ve diğer sünnetleri işlemekte mü'minin esas niyeti Peygamberimize (asm) uymak ve onu taklit etmektir. Bir Müslümanın gayesi, mümkün olduğu ölçüde sünnet-i seniyyeye her yönüyle uymaktır. Fakat buna muvaffak olmak ancak «ehass-ı havas» denilen bazı mümtaz şahsiyetlere mahsustur. Yalnızca müçtehid ve velî mertebesine varan zatlar bu sınıfa girer. Fakat herkes sünnetin tamamını yapamasa da, taraftar olmak, kabul etmek ve hâlis bir niyetle de yapmaya gayret göstermek mecburiyetindedir. Ancak bu niyet ve kararlılık içinde olmakla beraber, daha başka maslahatlar icabı olarak bazı sünnetleri yapmayanları ve yapamayanları çok büyük bir günaha girmiş gibi suçlamaya ve tahkir etmeye, küçük görmeye de hakkımız yoktur.
Sakal meselesine de bu ölçü içinde bakmak lâzımdır. Sakal bırakmak Peygamberimizin (asm) hem fiilî ve hem de kavlî bir sünnetidir. Mü'min bu sünneti işlemekle, âdetini ibadete çevirir ve büyük sevaba kavuşur. Sakal bırakmayanların mes'uliyet altına girdiklerini söyleyen müçtehidler varsa da, bazı âlimler sakalı kesmenin tenzihen mekruh olduğunu ve hattâ son devir İslâm âlimlerinin bazıları da mubah olduğunu belirtmişlerdir.
Asrımızın büyük âlimi Bediüzzaman sakal konusunda şöyle demektedir:
«Bazı âlimler 'Sakalı tıraş etmek caiz değildir.' demişler. Muradları, 'Sakalı bıraktıktan sonra tıraş etmek haramdır.' demektir. Yoksa hiç bırakmayan, bir sünneti terk etmiş olur» (Emirdağ Lahikası-I, s. 48, 49)
Bu durumda, sakalı bıraktıktan sonra kesenler, Hanefî, Hanbelî ve Maliki âlimlerince mesul duruma düşerlerse de, Şafiî âlimlerince -Gazali, İbni Hacer, Remli, Rafiî ve Nevevî- ye göre tenzihi bir mekruh işlemiş olmaktadırlar. Bu meselede Şafiî mezhebine uyan kimseler, bir mesuliyet altına girmezler. (Mezahibü'l-Erbaa, II/44-45; İânetü'l-Tâlibîn, II/340)

Bu sünneti işlemeye taraftar olmak, işleyenleri tebrik etmek, onlara hürmet etmek İslâmî bir davranış olduğu gibi, bırakamayanları veya bir mazeretinden dolayı terk edenleri de hor görüp küçük düşürücü konuşmak, büyük bir İslâmî eksiklikmiş gibi değerlendirmek de normal bir hareket değildir. Hele bu meseleden dolayı Müslümanlar arasındaki birlik ve kardeşlik bağlarına zarar vermek, şuurlu Müslümanın yapacağı işlerden değildir.
Sakal bırakan kimselerin, sünnete göre bakımını yapmaları, sünnete hürmetin ifadesi olur. Bıyık meselesinde ise dinî ölçü, kılların üst dudağı kaplamaması, bıyığın herkesin kendi kaşının kılları uzunduğunda olması ve dudak hizasını geçmemesidir. "Bıyıkları kısaltın" hadisine uyan âlimler bıyıklarını ciltleri görünecek kadar kısaltmışlardır.
Sakalı kısaltmak ve yanlardan almak sünnet midir? Peygamber (asm) Efendimizin yanına getirilen bir adam için, "Sakalını keşke şuradan ve şuradan alsaydınız.", demiş midir?
Kaynaklarda bu manaya gelen herhangi bir hadise rastlayamadık. Sakalla ilgili düzeltmeleri ön gören birkaç rivayete karşın, sakala hiç dokunulmaması gerektiğine dair bir çok rivayet ve alimlerin görüşleri vardır.
Bazı rivayetlere göre Peygamber Efendimizin (asm) sakalının ucundan ve yanlarından aldığı bilinmektedir. (Tirmizi, Edeb 17)
İmam Malik, "Müslüman, çoğunluk sakalını ne şekilde bırakıyorsa o kadar bırakmalı, fazlasını kesmeli, böyle yapmak menduptur. Çünkü bu fazlalığın kesilmemesi, çirkin görünmeye sebep olur. Sakalı kısaltmanın bir sınırı yoktur. En uygunu, şekli güzelleştirecek biçimde kısaltmaktır. der. İmam Bâcî Abdullah İbn Ömer ve Ebu Hureyre'den nakledilen tatbikata dayanılarak bir tutamdan fazlasının kesilebileceğini söylemiştir.
Dürrü’l-Muhtar'da sakalın bir tutam boyunda olmasının sünnet olduğu ifade edilmektedir. Aynı şekilde, ekseriyetin görüşüne göre bir tutamdan fazlasını kesmek de sünnettir.
Ayrıca saçla ilgili olarak “Kimin saçı varsa ona iyi baksın.”(bk. Irakî, Tahricu ahadisi’l-İhya-İhya ile birlikte, 1/142) mealinde hadis vardır.
Ebu Davud ve Tirmizî’nin rivayet ettikleri bir hadis de mealen şöyledir,
“Saçı, sakalı dağınık bir adam Hz. Peygamber (asm)’in meclisine geldi. Buyurdu ki, bunun bir yağı yok mu ki onunla saçını düzeltsin.” (Irakî, age)
Sakal brakanların alt dudak altını alması mekruh ve bidat mıdır?
Reddu’l-Muhtar’da kısaca “el-Garaib”den naklen “Alt dudağın kıllarının alınması bidattır.” denilmektedir.(İbn Abidin, Reddu’l-Muhtar, VI/407).

Celal Yıldırım da -herhangi bir kaynak vermeden- “Sakal bırakanların alt dudak üzerindeki kılları tıraş etmeleri bid’at sayılmıştır. Çünkü, Peygamberimizin (asm) o kısmı tıraş etmediği sahih hadislerle sabittir.” görüşüne yer vermiştir. (bk.Celal Yıldırım, İslam Fıkhı, IV/207)
Tahavî’nin bildirdiğine göre, üst dudaktaki kılları (bıyığı) tıraş etmek İmam Azam, Ebu Yusuf ve Muhammed’e göre kısaltmaktan daha güzeldir. Fakat daha sonra gelen Hanefî fakihlerine göre, bıyıkları tıraş etmek değil, kısaltmak sünnettir. (bk. el-Bahru’r-Raik-şamile-7/163)
Hanefî alimlerine göre sakalın çenenin altındaki boğaz kısmını tıraş etmek uygun değildir, İmam Ebu Yusuf’a göre bunda bir sakınca yoktur. (bk. Reddu’l-muhtar, II/418)
Kişinin yüzündeki kılları kesmesinde bir sakınca yoktur. Yeter ki, kadınlara benzemek niyeti olmasın. (bk. age.)
 

CENGİZHAN

Yasaklı
Katılım
15 Ara 2011
Mesajlar
4,261
Tepkime puanı
86
Puanları
0
Konum
Ankara


Peygamberi örnek almak ?



Sevgili Peygamberimiz, yalnızca Müslümanlara değil, bütün insanlık için örnek bir kişiliğe sahiptir.
Evet birinci nokta burası çok önemli.Bazı kişiler Aziz Peygamberimizi ÖRNEK ALMANIN ne demek olduğunu bilmiyorlar. Onu TAKLİT EDEREK örnek aldıklarını zannediyorlar.


PEYGAMBERİ ÖRNEK ALMAK ?

Bazı cemaatlerde Peygamberimizi örnek alıyoruz düşüncesiyle ,sarık,cüppe ve şalvar giyildiğini veya özenildiğini müşahade etmekteyiz.Bu nedenle Peygamberi örnek almak ve peygamberi taklit etme konusu üzerine bazı görüşler iletmek istiyorum. Bu nedenle önce ÖRNEK ALMAK ve TAKLİT ETMEK kavramlarına bakmamız gerekiyor.

TAKLİT ETMEK :

Taklit etmek eyleminde fikir ve düşünce yoktur,zihinsel bir eylem değildir, sadece maddi olaylar ve hareketler taklit edilir, taklit eylemi bakarak gerçekleştirilir, bilinçsizce yapılan bir harekettir. Taklit etme bir seyir sanatı olarakta icra edilir Bu sanatı icra edenlere MUKALLİT denir. Mesela Zeki Alasyanın ,Süleyman Demirel taklitleri meşhurdur.
Taklit etme konusunda en meşhurlar arasındapapağankar ve maymunlar vardır,onların insan hareketlerini taklit etmeleri büyük bir eğlence ile izlenir.Buradan şu nokta açığa çıkıyor ki bir kişiyi veya bazı hareketleri taklit etmenin kişiye,fikri ve düşünsel gelişim açısından hiç bir katkısı yoktur.

ÖRNEK ALMAK :

Örnek almak ise doğrudan,düşünseldir. Yani düşünceler,fikirler,ahlak,vicdani davranışlar örnek alınabilir ve bu örnek almalar kişinin yaşam ve
inanışlarında,ahlaki ve vicdani davranışlarında değişimlere ve gelişimlere büyük katkısı olur.

Kısaca taklit etmek ve örnek almak işlemlerinin tarifini gördükten sonra Peygamberimizi taklit etmenin,onun giyimini taklit etmenin veya o giyime benzemeye çalışmanın,Peygamberimizin yemek yemek,yürümek,sağ veye sol elini kullanmak gibi hareketlerini TAKLİT ETMENİN bir kişiye veya bir müslümana,manevi olarak,zihinsel olarak,ahlak ve vicdani davranışlar olarak her hangi bir katkısının ve faydasının olduğunu söyleyemeyiz.

Asıl olan ise PEYGAMBERİMİZİ örnek almaktır. '' O '' nun yüksek ahlakını,vicdani davranışlarını, diğer insanlar karşı muamelelerini,faziletlerini,iyi huylarını ÖRNEK ALMAK esas amacımız olmalıdır.

Ancak bu şekilde kendimizi geliştirebilir,iyi bir müslüman olmaya gayretli olabiliriz.Peygamberimizin sünnetleri dediğimizde ''O ''nun insanlığını anlamalıyız, ''O'' nu örnek alan, ''O'' na layık olmaya çalışan müslümanlar olmalıyız.


Alıntı : http://www.islam.info.tr/hayatimizd...101-peygamberi-ornek-almak.html#ixzz2M8i3GWgP
 

CENGİZHAN

Yasaklı
Katılım
15 Ara 2011
Mesajlar
4,261
Tepkime puanı
86
Puanları
0
Konum
Ankara
Peygamberi örmek almak


Bazı insan söyler. "Ben peygamberimi çok seviyorum ". Ne kadar güzel ve anlamlı bir cümle değil mi!
Peygamberi insan neden sever? Ahret ya da mahşer gününde şefaatçi olsun diye mi?
Sizin bir yığın günahınıza karşılık Mevla'ya affedilmenizi rica edecek diye mi seversiniz.
"Hayır ben karşılıksız seviyorum" diyenler samimi midir?
Bu kadar soru cümlesi ile yazıya girmek değil niyetimiz ancak maksadına ulaşmak adına kullanmak durumunda kaldık.
Günümüz bir kısım Müslüman peygamberini şeklen taklit ederek onu sevdiğini sanıyor.
Aslında peygamberi anlamak ya da ona benzemek hiç kolay değil.
Zira peygamberler bir topluma gelen en üstün insanlar.
Ancak üstünlükleri fiziksel özelliklerinden ziyade manevi tarafları içsel özellikleri ile alakalı.
Hatta ikincisinin yanında birinci tarafın lafı bile olmuyor. Zira peygamberlerden de güzel, yakışıklı, iyi görüntü verebilen insanlar var ama hepsi o kadar.
Peygamberleri ayrılaştıran özel kılan değerli yapan şüphesiz hayat boyu gösterdikleri ahlaki manevi vasıfları.
Nedir onlar. Mesela Peygamberler o toplumun en emin en güvenilir insanları.
Yalan söyledikleri görülmüş duyulmuş değil.
Bulundukları toplumun en ahlaklı en doğru sözlü en zeki en çalışkan insanları.
Tembel, ahlaksız peygamber yok.
Öte yandan ticari hayatları tabir caizse pırıl pırıl. Yamukları yok, kurnazlıkları yok, üçkağıtçı değiller.
O topluma en faydalı insanlarda onlar. Yararsız verimsiz akılsız boş avare icraatları mevcut değil.
Her biri o yere yani peygamberlik makamına hak ederek gelmişler. Mevla onları bilerek seçmiş.
Peygamberler korkak, pısırık çekingen insanlarda değiller. Aksine hem cesurlar hem de yanlışın önüne cesaretle çıkıyorlar ve hiçbir güç onları yollarından çevirmiyor çeviremiyor. Sonu ölüm bile olsa.
Takke giydi, sarık taktı, tespih çekerdi, sakal bırakmıştı, uzun saçlıydı, misvak kullanırdı, cüppe giyerdi vs. ile değil meselemiz.
Peygamberi taklit edecek veya onu sevecekseniz lamı cimi yok bu manada dediğimiz anlamda onun gibi olacaksınız.


http://www.gercekyayincilik.com/forum/index.php?topic=20011.0;wap2
 

çelebiler

Kıdemli Üye
Katılım
4 Ocak 2013
Mesajlar
7,457
Tepkime puanı
211
Puanları
0
EY SAPKIN, RABBİM HİDAYETTEN AYIRMASIN, ÇOK ŞEY BİLDİĞİNİ SANIYORSUN FAKAAAT

Kur'an Sünnetsiz, Sünnet Kur'ansız anlaşılmaz. Nokta...

Allah'ı kendi yarattığı ve peygamber olarak kendi seçtiği kişiye muhtaç gören bir zihniyet.Ne kadar trajik.

Allah şifa versin bu kafaya.

Korkarım ki insanlar bu uydurmalar yüzünden kılla,tüyle uğraşmaktan fırsat bulupta "Allah bana ne diyor" diyemeden ahirete göçüp gidecekler.
 

KUZAT

Profesör
Katılım
14 Şub 2013
Mesajlar
901
Tepkime puanı
43
Puanları
0
Konum
Antalya
islamda saçın sakalın tüyün önemi yoktur dedik. dilimizde tüy bitti lakin anlatamadık.
bizden bu kadar.

bu kafayla islamda senin için hiçbişeyin önemi olmaz arkadaşım
kesme bakalım saçını sakalını,tüğünü,
10 yıl sonra aynanın karşısına geç ve sor gördüğün kişiye ben kime benzedim Allahım diye
Allah rasülünün yaşantısını taklit etmiyeceksen,sünnetlerini önemsiz kılacaksan bir müslüman olarak, islamdan bahsetmene gerek yok
 

CENGİZHAN

Yasaklı
Katılım
15 Ara 2011
Mesajlar
4,261
Tepkime puanı
86
Puanları
0
Konum
Ankara
bu kafayla islamda senin için hiçbişeyin önemi olmaz arkadaşım
kesme bakalım saçını sakalını,tüğünü,
10 yıl sonra aynanın karşısına geç ve sor gördüğün kişiye ben kime benzedim Allahım diye
Allah rasülünün yaşantısını taklit etmiyeceksen,sünnetlerini önemsiz kılacaksan bir müslüman olarak, islamdan bahsetmene gerek yok

kesme bakalım saçını sakalını,tüğünü
10 yıl sonra aynanın karşısına geç ve sor gördüğün kişiye ben kime benzedim Allahım diye
Allah rasülünün yaşantısını taklit etmiyeceksen


Ne kadar akıl dışı bir LAF yarabbim....!!!!
Yani her kişi saçını sakalını kesmeyince 10 yıl sonra peygamberimize benzeyecek...!!!

Öyle mi,..???
Yani hırsızlar,katiller,tecavüzcüler sakal saç kesmeyince olduuuuu...AFFERİİİİİNN...

Derler ki ;

yaaaa... Kardeşim allah akıl dağıtırken sen nerdeydin...???.......:D....


Ya insan saçıyla,sakalıyla, kılık kıyafetiyle peygambere benzerse,,
hiç bi şey olmaz TAKLİT olur..
Katiller, hırsızlar da aynı şeyi yapınca ne olacak...?????
Peygambere benzedi diye cennetlik mi olacaklar...???

Yukarıdaki yazıları iyi ve dikkatlice oku...

PEYGAMBERİN AHLAKINI, KARAKTERİNİ, MEZİYETLERİNİ..

ÖRNEK ALIN..ÖRNEKKK............
 

KUZAT

Profesör
Katılım
14 Şub 2013
Mesajlar
901
Tepkime puanı
43
Puanları
0
Konum
Antalya





Ne kadar akıl dışı bir LAF yarabbim....!!!!
Yani her kişi saçını sakalını kesmeyince 10 yıl sonra peygamberimize benzeyecek...!!!

Öyle mi,..???
Yani hırsızlar,katiller,tecavüzcüler sakal saç kesmeyince olduuuuu...AFFERİİİİİNN...

Derler ki ;

yaaaa... Kardeşim allah akıl dağıtırken sen nerdeydin...???.......:D....


Ya insan saçıyla,sakalıyla, kılık kıyafetiyle peygambere benzerse,,
hiç bi şey olmaz TAKLİT olur..
Katiller, hırsızlar da aynı şeyi yapınca ne olacak...?????
Peygambere benzedi diye cennetlik mi olacaklar...???

Yukarıdaki yazıları iyi ve dikkatlice oku...

PEYGAMBERİN AHLAKINI, KARAKTERİNİ, MEZİYETLERİNİ..

ÖRNEK ALIN..ÖRNEKKK............

Allah akıl dağıtırken ben terazinin ağır basan tarafındaydımda yanımda seni göremedim :)

sen yukarda yazılandan bu sonucu çıkardıysan yazık sana,

ben usule uygun bakımını yapmazsan maymuna dönersin 10 yıl sonra diyorum,sende haşa peygamberemi benzeyecek diyorsun hırsızlar arsızlar :(
sünnete uygun bakım yapmaktan bu anlamı çıkaracak yeryüzündeki şahaneyi muhteremle tanışmaktanda memnun oldum bilahare :)

yazılanı tek seferde idrakten uzaksan,çift çift göndereyim :) ayrıca büyük puntolarla yazman yanlışını iki kat perçinliyor,yarın inkara kalkışırsan saklayacak yer bulamazsın bu kelimeleri :)
 

CENGİZHAN

Yasaklı
Katılım
15 Ara 2011
Mesajlar
4,261
Tepkime puanı
86
Puanları
0
Konum
Ankara
Allah akıl dağıtırken ben terazinin ağır basan tarafındaydımda yanımda seni göremedim :)

sen yukarda yazılandan bu sonucu çıkardıysan yazık sana,

ben usule uygun bakımını yapmazsan maymuna dönersin 10 yıl sonra diyorum,sende haşa peygamberemi benzeyecek diyorsun hırsızlar arsızlar :(
sünnete uygun bakım yapmaktan bu anlamı çıkaracak yeryüzündeki şahaneyi muhteremle tanışmaktanda memnun oldum bilahare :)

yazılanı tek seferde idrakten uzaksan,çift çift göndereyim :) ayrıca büyük puntolarla yazman yanlışını iki kat perçinliyor,yarın inkara kalkışırsan saklayacak yer bulamazsın bu kelimeleri :)




ben usule uygun bakımını yapmazsan maymuna dönersin 10 yıl sonra diyorum


Şimdi sıra KAZ çevirmeye ve UYDURUKÇULUĞA mı geldi...?????

Yukarıdaki cümlende:

BAKIMINI YAPMAZSAN...var mı..?????????????
MAYMUNA DÖNERSİN ..var mı..??
Sünnettir diye peygambere benzemek için sakal bırakmıyor musunuz...???

Akılsızlığa bir de uydurukçuluk ekliyorum...

Selam güzel kardeşim.....:D
 

KUZAT

Profesör
Katılım
14 Şub 2013
Mesajlar
901
Tepkime puanı
43
Puanları
0
Konum
Antalya
:) ne kazı severim nede uydurmayı,laf olsun diye cevap yazacaksan böyle boş tartışmalara girmem arkadaşım,sen orda yazılanı gayet iyi anladın,10 yıl kesilmeyen saç,sakal,tüy den bakımsızlığı çıkaramadıysan,10 yılın sonundaki geldiğin hali ben telaffuz edip o mahluka hakaret etmemek için belirtmediysem doğaldır bakımsızlıkla-maymunu çıkaramaman, ama senin gibi anlayışı şahane arkadaşlarımız için demekki mealli yazmak gerekicek.
 
Üst