Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz bir Hadis-i şerif’lerinde:
“Allah-u Teâlâ derdi de devâyı da indirdiği gibi, her dert için bir devâ yaratmıştır. Binaenaleyh tedaviye devam ediniz. Fakat haram ile tedavi etmeyiniz.” buyuruyorlar. (Ebu Dâvud: 3874)
İnsan vücudu Allah-u Teâlâ’nın kullarına bahşettiği ilâhî bir emanettir. Şahsa ait değildir ki, organlarını başkasına bağışlayabilsin.
hakk Celle ve Alâ Hazretleri Âyet-i kerime’lerinde bir insanın organlarının kendisine şahitlik edeceğini, yaptıkları işleri bir bir söyleyeceklerini haber vererek şöyle buyurur:
“Sonunda oraya varınca, kulakları, gözleri ve derileri, yaptıkları hakkında onların aleyhinde şahidlik ederler.
Derilerine ‘Aleyhimize niçin şahidlik ettiniz?’ derler. ‘Bizi her şeyi konuşturan Allah konuşturdu. İlk defa sizi O yaratmıştır, yine O’na döndürülüyorsunuz.” cevabını verirler.
Siz kulaklarınızın, gözlerinizin ve derilerinizin, aleyhinize şahidlik edeceğinden korkarak kötü iş işlemekten çekinmiyordunuz. Hayır, Allah’ın yaptıklarınızın çoğunu bilmediğini sanıyordunuz.” (Fussilet: 20-21-22)
Bu Âyet-i kerime’yi inkâr edip organ nakline caiz diyenler küfre kayarlar. Bu organ kimde şahitlik edecek?
“Bilmediğin şeyin ardına düşme! Doğrusu kulak, göz ve kalp, bunların hepsi o şeyden sorumlu olur.” (İsrâ: 36)
Bu Âyet-i kerime’lere göre bu organlar sende mi şâhidlik edecek, bağışladığın kimsede mi şâhidlik edecek?
Âzâlarını kaçırmakla, Hazret-i Allah’ın azabından kaçırabileceğini mi zannediyorsun?
Ya bu Âyet-i kerime ve Hadis-i şerif’leri tekzib edeceksiniz, veya Âyet-i kerime ve Hadis-i şerif’lere bir bir cevap vereceksiniz!
Allah-u Teâlâ Âyet-i kerime’sinde:
“Doğrusu bir çokları bilmeden hevâ ve heveslerine uyarak halkı şaşırtıyorlar.” (En’am: 119)
Katliam:
Biz kendimizden konuşmuyoruz. Bunca Âyet-i kerime ve Hadis-i şerif’leri delil olarak gösteriyoruz.
Arzedildiği üzere Medine-i münevvere’ye hicret eden Devs kabilesinden bir zât hastalanmış ve sabırsızlık ederek oklarla parmak eklerini kesmiş, ellerinden kan fışkırmaya başlamış, sonra da ölmüştü. Daha sonraki günlerde Tufeyl bin Amr -radiyallahu anh- onu rüyasında gördü. Kılık kıyafeti güzel olmasına rağmen elleri sarılı idi. “Rabbin sana ne yaptı?” diye sorduğunda “Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-in yanına hicret ettiğim için beni affetti.” dedi. “Neden seni ellerini sarmış görüyorum?” deyince:
“Bana ‘Senin bozduğun bir organı biz düzeltemeyiz.’ denildi.” cevabını verdi. (Müslim: 116)
Allah için hicret ettiği, Allah’a ve Resulü’ne gönül verdiği halde arzusu ile parmak eklerini kestiğinden ötürü böyle bir ihtar almaya sebep oldu. Ya kendisini katlettiren, organlarını vasiyet edip aldıranın halini siz düşünün!
Oysa bu bir katliamdır ve bir intihardır.
Bu Hadis-i şerif organ nakline cevaz verenlerin ve kasapların kulağına küpe olsun.
Doğru sözlü iseler; bir tek Âyet-i kerime ve bir tek Hadis-i şerif ibraz etsinler. Ve fakat aslâ ibraz edemezler.
“Onlar hakikaten kendilerinin bir şey üzerinde bulunduklarını sanırlar. İyi bilin ki onlar yalancıdırlar.
Şeytan onları istilâ etmiş, onlara Allah’ı anmayı bile unutturmuştur. Onlar şeytan fırkasıdır. İyi bilin ki asıl kayba uğrayanlar şeytan taraftarı olanlardır.” (Mücâdele: 18-19)
Organ nakli ve vasiyeti asla caiz değildir. Buna rağmen bir takım kimseler bilinçli olarak halkı yoldan çıkarmaya, hem kendilerini katletmeye, hem de organlarını vasiyet ettirmekle intihar etmelerine ve cehenneme girmelerine vesile oluyorlar.
En Şerli İnsanlar:
Resul-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz bir Hadis-i şerif’lerinde ahirzamanda gökkubbe altında en şerli insanların âlimler olacağını haber vermiştir:
“İnsanlar üzerine öyle bir zaman gelecektir ki, İslâm’ın yalnız ismi, Kur’an’ın ise resmi kalacak. Mescidler dış görünüşleri ile mamur, fakat içleri hidayetten mahrum olacak.
Onların âlimleri gökkubbe altındakilerin en şerlileridir. Fitne onlardan çıktı ve yine onlara dönecektir.” (Beyhaki)
Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz bu Hadis-i şerif’inde “Ateşperest, putperest, hıristiyan ve yahudi.” buyurmadı. “Gökkubbe altında en şerli insanların ahirzaman ulemâsı olacağını.” haber verdi.
Niçin en şerli insanlardır? Bunun sebebi nedir?
Bir müslüman ateşperestin, putperestin, hıristiyanın, yahudinin kâfir olduğunu bilir ve onlardan sakınır.
Ve fakat “İslâm âlimi” ile karşılaştığı zaman itimat eder, sözlerinin doğru olduğunu düşünür, fetvâsına inanır. O da onu o fetvâ ile saptırır, hem canından hem de imanından eder.
Meselâ Allah-u Teâlâ Âyet-i kerime’sinde:
“Kendi kendinizi katletmeyin!” (Nisâ: 29)
Buyurduğu halde, bu ilâhî hükmü kaldırmaya ve çürütmeye çalışır. Halbuki bu Âyet-i kerime’yi görüp caiz olduğunu söyleyen küfre kayar. Onlar organ nakline ve vasiyetine fetvâ verip, kendi arzusunu hüküm yerine koyuyorlar.
Kişiyi hem canından hem de imanından ederler.
Yine Allah-u Teâlâ:
“Kendi elinizle kendinizi tehlikeye atmayın.” buyuruyor. (Bakara: 195)
Bu da bir emr-i ilâhî’dir. Bunu inkâr edip cevaz verenler küfre kayar.
Hakk Celle ve Alâ Hazretleri diğer bir Âyet-i kerime’sinde halkı saptıran yoldan çıkartanlar hakkında şöyle buyuruyor:
“Böylece onlar kıyamet gününde hem kendi günahlarını tam olarak yüklenirler, hem de bilgisizce saptırdıkları kimselerin günahlarının bir kısmını yüklenirler.
Dikkat edin! Yüklendikleri yük ne kötüdür.” (Nahl: 25)