Organ Bağışı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?

Organ Bağışı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?

  • Destekliyorum

    Oy: 19 50.0%
  • Desteklemiyorum

    Oy: 11 28.9%
  • İlgilenmiyorum

    Oy: 4 10.5%
  • Bilgim yok

    Oy: 2 5.3%
  • Diğer

    Oy: 2 5.3%

  • Kullanılan toplam oy
    38

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
evladına böbrek lazım olsa verir misin?


lakırdı'ons !
Sen bu tür suallerini git maksut ibrahime, RedveKabule, sor ! Onlarla tartış !
Bizim indimizde siz sıfırlandınız ! Çünkü, aynı nick'indeki anlam gibi, siz burada "lafolsun, torba dolsun" kabilinden bulunuyorsunuz.
Hadi başka kapıya !
 

lafons7275

Kıdemli Üye
Katılım
19 Şub 2013
Mesajlar
21,533
Tepkime puanı
342
Puanları
0
Konum
İzmir

lakırdı'ons !
Sen bu tür suallerini git maksut ibrahime, RedveKabule, sor ! Onlarla tartış !
Bizim indimizde siz sıfırlandınız ! Çünkü, aynı nick'indeki anlam gibi, siz burada "lafolsun, torba dolsun" kabilinden bulunuyorsunuz.
Hadi başka kapıya !

vermem diyemiyorsun çünkü vicdanın izin vermiyor, veririm diyemiyorsun çünkü ölmüş şeyhin izin vermiyor. Senin de işin zor be fakiri, bir tarafta evladın bi tarafta şeyhin...
 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
vermem diyemiyorsun çünkü vicdanın izin vermiyor, veririm diyemiyorsun çünkü ölmüş şeyhin izin vermiyor. Senin de işin zor be fakiri, bir tarafta evladın bi tarafta şeyhin...


lafons, senin mesajlarıma ne müdahil olmanı, ne teşekür etmeni ve ne de bizimle lâtife etmeni istemiyorum arkadaşım. Çünkü, seni Allah'a ve Ahiret Gününe inanmış biri olarak kabul etmiyorum.
 

lafons7275

Kıdemli Üye
Katılım
19 Şub 2013
Mesajlar
21,533
Tepkime puanı
342
Puanları
0
Konum
İzmir
lafons, senin mesajlarıma ne müdahil olmanı, ne teşekür etmeni ve ne de bizimle lâtife etmeni istemiyorum arkadaşım. Çünkü, seni Allah'a ve Ahiret Gününe inanmış biri olarak kabul etmiyorum.

vermem diyemiyorsun çünkü vicdanın izin vermiyor, veririm diyemiyorsun çünkü ölmüş şeyhin izin vermiyor. Senin de işin zor be fakiri, bir tarafta evladın bi tarafta şeyhin...
 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
Siz en önce imanınızı bir sorgulayın diyorum imanınızı ! Eğer, inanıyorsanız "Ölünün kemiğini kırmak, onu diri iken kırmak gibidir." (Ebu Dâvud: 3207 - İbn-i Mâce: 1616) hadis-i şerifine de inanıp-inanmadığınızı sorgulayın !
bakalım hakkınızda nasıl bir hükme varacaksınız ?
 

lafons7275

Kıdemli Üye
Katılım
19 Şub 2013
Mesajlar
21,533
Tepkime puanı
342
Puanları
0
Konum
İzmir
Siz en önce imanınızı bir sorgulayın diyorum imanınızı ! Eğer, inanıyorsanız "Ölünün kemiğini kırmak, onu diri iken kırmak gibidir." (Ebu Dâvud: 3207 - İbn-i Mâce: 1616) hadis-i şerifine de inanıp-inanmadığınızı sorgulayın !
bakalım hakkınızda nasıl bir hükme varacaksınız ?

Böbrek diyoruz böbrek.
 

Tahsin EMİN

Kıdemli Üye
Katılım
7 Şub 2012
Mesajlar
11,757
Tepkime puanı
490
Puanları
83
Haramla tedavi mümkündür.

Organ naklini de bu cihetten görüyorum.

Falan bağışlamış ya da bağışlamamış, buna bakmıyorum bile...
 

alitufan2003

Profesör
Katılım
27 Ağu 2013
Mesajlar
1,370
Tepkime puanı
11
Puanları
0
Konum
Yalova
YA ARKADAŞLAR BİR KONUYU TARTIŞIRKEN NEDEN İKİLİ MÜNASEBETLERE İNDİRİYORSUNUZ?
ARKADAŞA SORU SORMUŞSUNUZ, SEN EVLADINA BÖBREĞİNİ VERİRMİSİN DİYE.. TAMAM VERİRİM DESE NE OLACAK? HADİS-İ ŞERİF'İN HÜKMÜ MÜ KALKACAK? ŞURADA DİNİ BİR MEVZUYU İLMİ OLARAK TARTIŞIRKEN SORDUĞUNUZ SORUYA BAK.. NE ALAKA YA? BABA OĞLU ÇOK SIKINTIYA DÜŞTÜĞÜ İÇİN GİTTİ FAİZLE PARA ALDI.. O ZAMAN EVLADI İÇİN GÖNLÜ EL VERMEDİ FAİZ ALDI, "FAİZ DE HELAL" BÖYLE BİR DÜZ MANTIK OLUR MU!!!
ALLAH'IM SEN BİZLERİ VE İMANLARIMIZI KORU...
 

lafons7275

Kıdemli Üye
Katılım
19 Şub 2013
Mesajlar
21,533
Tepkime puanı
342
Puanları
0
Konum
İzmir
YA ARKADAŞLAR BİR KONUYU TARTIŞIRKEN NEDEN İKİLİ MÜNASEBETLERE İNDİRİYORSUNUZ?
ARKADAŞA SORU SORMUŞSUNUZ, SEN EVLADINA BÖBREĞİNİ VERİRMİSİN DİYE.. TAMAM VERİRİM DESE NE OLACAK? HADİS-İ ŞERİF'İN HÜKMÜ MÜ KALKACAK? ŞURADA DİNİ BİR MEVZUYU İLMİ OLARAK TARTIŞIRKEN SORDUĞUNUZ SORUYA BAK.. NE ALAKA YA? BABA OĞLU ÇOK SIKINTIYA DÜŞTÜĞÜ İÇİN GİTTİ FAİZLE PARA ALDI.. O ZAMAN EVLADI İÇİN GÖNLÜ EL VERMEDİ FAİZ ALDI, "FAİZ DE HELAL" BÖYLE BİR DÜZ MANTIK OLUR MU!!!
ALLAH'IM SEN BİZLERİ VE İMANLARIMIZI KORU...

Kocaman ne yazıyorsun? Böbrek nakli hangi hadise göre haram onu de bakalım.
 

alitufan2003

Profesör
Katılım
27 Ağu 2013
Mesajlar
1,370
Tepkime puanı
11
Puanları
0
Konum
Yalova
Kocaman ne yazıyorsun? Böbrek nakli hangi hadise göre haram onu de bakalım.

YAZIYI OKURSAN CEVABI VAR!!! HEM DE ZAN İLE ÜFÜRMEDEN...YAŞANMIŞ ÖRNEKLERİ İLE...


İNSAN VÜCUDU ALLAH-U TEÂLÂ'NIN BAHŞETTİĞİ İLÂHÎ BİR EMANETTİR.
ŞAHSA ÂİT DEĞİLDİR Kİ, ORGANLARINI BAŞKASINA BAĞIŞLAYABİLSİN!


Katliam:


Organlar kişi ölmeden can çekişirken alınmaktadır. Zira solunum ve kalp durduktan sonra alınan organ işe yaramaz. Nitekim "Beyin ölümü" organ alabilmek için 1968 yılında icat edilmiş bir kriterdir.
Ölüm nedir?
Nefes alıp vermenin durması, ruhun çıkması, vücudun soğumasıdır.
Organın alınması esnasında kalp çalışıyor, ruh daha alınmamış olduğundan "Bir katliam!" diyoruz. İslâm'ın kabul ettiği ölüm; nefes alıp vermenin durması, ruhun çekilmesidir.
(Meselâ geçtiğimiz Ocak ayında organları bağışlanan şahsın yüzünü, kollarını, bacaklarını almak için Antalya'dan, iç organlarını almak için Ankara'dan iki ayrı ekip İzmir'e gitmişti. Hasta kolları, bacakları alınırken öldüğü, kalbi durduğu için Ankara'dan gelenler iç organlarını alamadan geri döndüler. Yine "Beyin ölümü gercekleşti" denilen bazı hamile kadınların makinalara bağlı olarak da olsa günlerce yaşayarak bebeklerinin sağlıklı olarak dünyaya geldiği vakalar vardır. Ruh olmasa idi, nefes alıp vermese idi, karnındaki çocuk nasıl yaşayacaktı? Hayy ve Kayyum olan Hazret-i Allah her zerreye hayat veriyor. İnsan da onun ruhu ile hayat buluyor. O ruh olmadan hayat mümkün mü? Mümkün değil!)
Binaenaleyh burada kişi can çekişirken vücudu parçalanıyor.
Organ nakli ve vasiyeti hususunda mahlûkun hükmü yoktur. Allah-u Teâlâ Âyet-i kerime'sinde kesin olarak emir buyuruyor:
"Kendi kendinizi katletmeyin!" (Nisa: 29)
Halbuki organ nakli, organlar canlı iken yapılıyor. Öleceğine yakın bir zamanda vazifeli melekler canını alırken, doktorlar da organlarını alıyor. Kişi hem içten, hem de dıştan ıstırap görüyor. Bir taraftan en büyük eza ve cefâ çekiliyor, bir taraftan da bir nevi cinayet işleniyor. Bu ise haramdır.
Bu doğrudan doğruya bir katliamdır. Vasiyet etmekle de kişi kendisine en büyük tehlikeyi kastediyor. Bir insan kendisini katlederse ebedî cehennemdedir. Hem kendi eliyle kendisini katlediyor, hem de en büyük felâketi hazırlamış oluyor.
Kur'an-ı kerim'de organ nakli diye bir Âyet-i kerime yok diyorlar. Doğrusu bu çok büyük iftirâdır. Zira Allah-u Teâlâ değil katliamı, mümine eziyeti de haram kılmıştır.

Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi profesörlerinden Dr. Saffet Solak "Hakikat ile Dalâleti Bilmemiz Lâzım" adlı kitabımızı okumuş. Bir ziyaretimizde "Kitabı nasıl buldun?" diye sorduk. "Başucu kitabım." dedi. Organ nakli hakkındaki beyanımız üzerine de şunları söyledi: "Şu gördüğünüz oğlumun geçirdiği bir kaza neticesinde kalbi durdu, dimağı da durdu ve öldü diye morga kaldırıldı. Daha sonra bir şüphe üzerine masaj yapıla yapıla Allah-u Teâlâ oğlumu yeniden hayata döndürdü. Eğer ben oğlumun organlarını bağışlamış olsaydım, kendi çocuğumun katili olurdum. İşte yanımda" dedi.
Ölmek üzere olan bir hastayı "Nasıl olsa ölecek!" diye ecelinden bir-iki gün önce öldüren kimse -doktor bile olsa- cinayet ile yargılanır değil mi?
O halde sormak lâzım: "O kadar insan ölüyor, niye onların organlarını alamıyorsunuz?", "Kalbi-solunumu duran bir kimseden niye organ alamıyorsunuz?" "İşe yaramıyor." diyeceksiniz. İşte organ alabilmek için "Beyin ölümü" diye bir şey çıkardılar, öyle olmasaydı morglar cenaze dolu, onlardan organ alırlardı.
Bile bile bu fetvâyı vermek, tavsiye etmek büyük cürettir.
Âyet-i kerime'de şöyle buyuruluyor:
"Kim bir mümini kasden öldürürse onun cezası, içinde ebedî kalacağı cehennemdir." (Nisâ: 93)
Bu ilâhî beyanlar Kur'an-ı kerim'de yok mu?

Nitekim "Öldü!" diye hüküm verildiği halde tekrar Cenâb-ı Hakk'ın dilemesi ile hayatına devam eden nice insanlar var. "Beyni öldü!" diye vücudu parçalanan o insanlardan bir tanesi bile hayatına devam edebilecek durumda ise sizin durumunuz ne olacak?

Diğer bir Âyet-i kerime'de şöyle buyuruluyor:
"Kim bir cana kıymamış, ya da yeryüzünde bozgunculuk yapmamış olan bir kimseyi öldürürse, sanki bütün insanları öldürmüş gibidir." (Mâide: 32)






Hazret-i Âişe -radiyallahu anhâ- Vâlidemiz'den rivayet edildiğine göre Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz bir Hadis-i şerif'lerinde şöyle buyurmuşlardır:
"Ölünün kemiğini kırmak, onu diri iken kırmak gibidir." (Ebu Dâvud: 3207 - İbn-i Mâce: 1616)
Hadis-i şerif'ten; kişinin hayatta iken eziyet duyduğu şeylerden ölü iken de eziyet duyduğu anlaşılmaktadır.


Kanunlar izin vermiş, alan almış, veren vermiş, kendisi bilir. Ancak "İslâm dini'nde bu vardır" denildiği zaman hükm-ü İlâhî'yi hatırlatmak her müslümanın vasifesidir. Bu hatırlatma müslümanlar için, Allah-u Teâlâ'nın hükmü ile hareket edip, O'nun rızasına uygun iş ve icraat yapmak isteyenler içindir. Bizim beyanlarımız İslâm dini'ne göredir. Bu konuda Hazret-i Allah'ın ve Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz'in hükmü esastır.Biz sadece hatırlatıyoruz. Mesul olmamak için.
 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
Haramla tedavi mümkündür.
Organ naklini de bu cihetten görüyorum.
Falan bağışlamış ya da bağışlamamış, buna bakmıyorum bile...

Gördüğünüz gibi, Forumun Mezhebsiz Müftüsü fetvayı verdi ! :blink:

Peki ya İslâm Dini nediyor ?

Ebu’d-Derdâ’dan rivayet olunduğuna göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem:
“Kuşkusuz Allah hastalığı da şifayı da yarattı ve her dert için bir derman yarattı. Binaenaleyh (Allah’ın yarattığı bu şifalı ilaçlarla) te­davi olmaya çalışınız, (fakat) haramla tedavi olmaya kalkışmayınız” buyurmuştur. (Ebu Davud, Tıp, 11)

İşte bunlar müslümanım deyip, müşrik olarak yaşayanlardır.
 

lafons7275

Kıdemli Üye
Katılım
19 Şub 2013
Mesajlar
21,533
Tepkime puanı
342
Puanları
0
Konum
İzmir
@alitufan2003 insanda 2 böbrek var ve tek böbrekle de yaşıyor. Müslüman bir kardeşinin böbrekleri iş görmez haline geldiğinde hele bu evladın olabilir, o vakit böbreğinin birini verirsin.

Buna da haram dersen delilini getireceksin. Başkaları zıplamasın sinirimi zıplatmasın. Sadece 2003 cevaplasın.
 

alitufan2003

Profesör
Katılım
27 Ağu 2013
Mesajlar
1,370
Tepkime puanı
11
Puanları
0
Konum
Yalova
@alitufan2003 insanda 2 böbrek var ve tek böbrekle de yaşıyor. Müslüman bir kardeşinin böbrekleri iş görmez haline geldiğinde hele bu evladın olabilir, o vakit böbreğinin birini verirsin.

Buna da haram dersen delilini getireceksin. Başkaları zıplamasın sinirimi zıplatmasın. Sadece 2003 cevaplasın.


PEKİ SEN SENİN OLMAYAN, ALLAH TARAFINDAN SANA EMANET EDİLEN BÖBREĞİNİN BİRİNİ VERDİN.
TEK KALAN BÖBREĞİN DE RAHATSIZLANDI, DİĞER BÖBREĞİN OLSAYDI HAYATTA KALACAKTIN..
 

alitufan2003

Profesör
Katılım
27 Ağu 2013
Mesajlar
1,370
Tepkime puanı
11
Puanları
0
Konum
Yalova
@alitufan2003 insanda 2 böbrek var ve tek böbrekle de yaşıyor. Müslüman bir kardeşinin böbrekleri iş görmez haline geldiğinde hele bu evladın olabilir, o vakit böbreğinin birini verirsin.

Buna da haram dersen delilini getireceksin. Başkaları zıplamasın sinirimi zıplatmasın. Sadece 2003 cevaplasın.

Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz bir Hadis-i şerif’lerinde:

“Allah-u Teâlâ derdi de devâyı da indirdiği gibi, her dert için bir devâ yaratmıştır. Binaenaleyh tedaviye devam ediniz. Fakat haram ile tedavi etmeyiniz.” buyuruyorlar. (Ebu Dâvud: 3874)
İnsan vücudu Allah-u Teâlâ’nın kullarına bahşettiği ilâhî bir emanettir. Şahsa ait değildir ki, organlarını başkasına bağışlayabilsin.


hakk Celle ve Alâ Hazretleri Âyet-i kerime’lerinde bir insanın organlarının kendisine şahitlik edeceğini, yaptıkları işleri bir bir söyleyeceklerini haber vererek şöyle buyurur:

“Sonunda oraya varınca, kulakları, gözleri ve derileri, yaptıkları hakkında onların aleyhinde şahidlik ederler.
Derilerine ‘Aleyhimize niçin şahidlik ettiniz?’ derler. ‘Bizi her şeyi konuşturan Allah konuşturdu. İlk defa sizi O yaratmıştır, yine O’na döndürülüyorsunuz.” cevabını verirler.
Siz kulaklarınızın, gözlerinizin ve derilerinizin, aleyhinize şahidlik edeceğinden korkarak kötü iş işlemekten çekinmiyordunuz. Hayır, Allah’ın yaptıklarınızın çoğunu bilmediğini sanıyordunuz.” (Fussilet: 20-21-22)
Bu Âyet-i kerime’yi inkâr edip organ nakline caiz diyenler küfre kayarlar. Bu organ kimde şahitlik edecek?
“Bilmediğin şeyin ardına düşme! Doğrusu kulak, göz ve kalp, bunların hepsi o şeyden sorumlu olur.” (İsrâ: 36)
Bu Âyet-i kerime’lere göre bu organlar sende mi şâhidlik edecek, bağışladığın kimsede mi şâhidlik edecek?
Âzâlarını kaçırmakla, Hazret-i Allah’ın azabından kaçırabileceğini mi zannediyorsun?
Ya bu Âyet-i kerime ve Hadis-i şerif’leri tekzib edeceksiniz, veya Âyet-i kerime ve Hadis-i şerif’lere bir bir cevap vereceksiniz!
Allah-u Teâlâ Âyet-i kerime’sinde:
“Doğrusu bir çokları bilmeden hevâ ve heveslerine uyarak halkı şaşırtıyorlar.” (En’am: 119)

Katliam:
Biz kendimizden konuşmuyoruz. Bunca Âyet-i kerime ve Hadis-i şerif’leri delil olarak gösteriyoruz.
Arzedildiği üzere Medine-i münevvere’ye hicret eden Devs kabilesinden bir zât hastalanmış ve sabırsızlık ederek oklarla parmak eklerini kesmiş, ellerinden kan fışkırmaya başlamış, sonra da ölmüştü. Daha sonraki günlerde Tufeyl bin Amr -radiyallahu anh- onu rüyasında gördü. Kılık kıyafeti güzel olmasına rağmen elleri sarılı idi. “Rabbin sana ne yaptı?” diye sorduğunda “Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-in yanına hicret ettiğim için beni affetti.” dedi. “Neden seni ellerini sarmış görüyorum?” deyince:
“Bana ‘Senin bozduğun bir organı biz düzeltemeyiz.’ denildi.” cevabını verdi. (Müslim: 116)
Allah için hicret ettiği, Allah’a ve Resulü’ne gönül verdiği halde arzusu ile parmak eklerini kestiğinden ötürü böyle bir ihtar almaya sebep oldu. Ya kendisini katlettiren, organlarını vasiyet edip aldıranın halini siz düşünün!
Oysa bu bir katliamdır ve bir intihardır.
Bu Hadis-i şerif organ nakline cevaz verenlerin ve kasapların kulağına küpe olsun.
Doğru sözlü iseler; bir tek Âyet-i kerime ve bir tek Hadis-i şerif ibraz etsinler. Ve fakat aslâ ibraz edemezler.
“Onlar hakikaten kendilerinin bir şey üzerinde bulunduklarını sanırlar. İyi bilin ki onlar yalancıdırlar.
Şeytan onları istilâ etmiş, onlara Allah’ı anmayı bile unutturmuştur. Onlar şeytan fırkasıdır. İyi bilin ki asıl kayba uğrayanlar şeytan taraftarı olanlardır.” (Mücâdele: 18-19)
Organ nakli ve vasiyeti asla caiz değildir. Buna rağmen bir takım kimseler bilinçli olarak halkı yoldan çıkarmaya, hem kendilerini katletmeye, hem de organlarını vasiyet ettirmekle intihar etmelerine ve cehenneme girmelerine vesile oluyorlar.

En Şerli İnsanlar:
Resul-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz bir Hadis-i şerif’lerinde ahirzamanda gökkubbe altında en şerli insanların âlimler olacağını haber vermiştir:
“İnsanlar üzerine öyle bir zaman gelecektir ki, İslâm’ın yalnız ismi, Kur’an’ın ise resmi kalacak. Mescidler dış görünüşleri ile mamur, fakat içleri hidayetten mahrum olacak.
Onların âlimleri gökkubbe altındakilerin en şerlileridir. Fitne onlardan çıktı ve yine onlara dönecektir.” (Beyhaki)
Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz bu Hadis-i şerif’inde “Ateşperest, putperest, hıristiyan ve yahudi.” buyurmadı. “Gökkubbe altında en şerli insanların ahirzaman ulemâsı olacağını.” haber verdi.
Niçin en şerli insanlardır? Bunun sebebi nedir?
Bir müslüman ateşperestin, putperestin, hıristiyanın, yahudinin kâfir olduğunu bilir ve onlardan sakınır.
Ve fakat “İslâm âlimi” ile karşılaştığı zaman itimat eder, sözlerinin doğru olduğunu düşünür, fetvâsına inanır. O da onu o fetvâ ile saptırır, hem canından hem de imanından eder.
Meselâ Allah-u Teâlâ Âyet-i kerime’sinde:
“Kendi kendinizi katletmeyin!” (Nisâ: 29)
Buyurduğu halde, bu ilâhî hükmü kaldırmaya ve çürütmeye çalışır. Halbuki bu Âyet-i kerime’yi görüp caiz olduğunu söyleyen küfre kayar. Onlar organ nakline ve vasiyetine fetvâ verip, kendi arzusunu hüküm yerine koyuyorlar.
Kişiyi hem canından hem de imanından ederler.
Yine Allah-u Teâlâ:
“Kendi elinizle kendinizi tehlikeye atmayın.” buyuruyor. (Bakara: 195)
Bu da bir emr-i ilâhî’dir. Bunu inkâr edip cevaz verenler küfre kayar.
Hakk Celle ve Alâ Hazretleri diğer bir Âyet-i kerime’sinde halkı saptıran yoldan çıkartanlar hakkında şöyle buyuruyor:
“Böylece onlar kıyamet gününde hem kendi günahlarını tam olarak yüklenirler, hem de bilgisizce saptırdıkları kimselerin günahlarının bir kısmını yüklenirler.
Dikkat edin! Yüklendikleri yük ne kötüdür.” (Nahl: 25)
Allah-u Teâlâ’nın, halkı sapıtanlar hakkında verdiği hüküm budur. Onlar da bunu görsün, onlara uyanlar da âkibetlerini görsün ve bilsin.



 

alanyali07

Kıdemli Üye
Katılım
11 May 2008
Mesajlar
6,968
Tepkime puanı
845
Puanları
0
Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz bir Hadis-i şerif’lerinde:

“Allah-u Teâlâ derdi de devâyı da indirdiği gibi, her dert için bir devâ yaratmıştır. Binaenaleyh tedaviye devam ediniz. Fakat haram ile tedavi etmeyiniz.” buyuruyorlar. (Ebu Dâvud: 3874)
İnsan vücudu Allah-u Teâlâ’nın kullarına bahşettiği ilâhî bir emanettir. Şahsa ait değildir ki, organlarını başkasına bağışlayabilsin.


hakk Celle ve Alâ Hazretleri Âyet-i kerime’lerinde bir insanın organlarının kendisine şahitlik edeceğini, yaptıkları işleri bir bir söyleyeceklerini haber vererek şöyle buyurur:

“Sonunda oraya varınca, kulakları, gözleri ve derileri, yaptıkları hakkında onların aleyhinde şahidlik ederler.
Derilerine ‘Aleyhimize niçin şahidlik ettiniz?’ derler. ‘Bizi her şeyi konuşturan Allah konuşturdu. İlk defa sizi O yaratmıştır, yine O’na döndürülüyorsunuz.” cevabını verirler.
Siz kulaklarınızın, gözlerinizin ve derilerinizin, aleyhinize şahidlik edeceğinden korkarak kötü iş işlemekten çekinmiyordunuz. Hayır, Allah’ın yaptıklarınızın çoğunu bilmediğini sanıyordunuz.” (Fussilet: 20-21-22)
Bu Âyet-i kerime’yi inkâr edip organ nakline caiz diyenler küfre kayarlar. Bu organ kimde şahitlik edecek?
“Bilmediğin şeyin ardına düşme! Doğrusu kulak, göz ve kalp, bunların hepsi o şeyden sorumlu olur.” (İsrâ: 36)
Bu Âyet-i kerime’lere göre bu organlar sende mi şâhidlik edecek, bağışladığın kimsede mi şâhidlik edecek?
Âzâlarını kaçırmakla, Hazret-i Allah’ın azabından kaçırabileceğini mi zannediyorsun?
Ya bu Âyet-i kerime ve Hadis-i şerif’leri tekzib edeceksiniz, veya Âyet-i kerime ve Hadis-i şerif’lere bir bir cevap vereceksiniz!
Allah-u Teâlâ Âyet-i kerime’sinde:
“Doğrusu bir çokları bilmeden hevâ ve heveslerine uyarak halkı şaşırtıyorlar.” (En’am: 119)

Katliam:
Biz kendimizden konuşmuyoruz. Bunca Âyet-i kerime ve Hadis-i şerif’leri delil olarak gösteriyoruz.
Arzedildiği üzere Medine-i münevvere’ye hicret eden Devs kabilesinden bir zât hastalanmış ve sabırsızlık ederek oklarla parmak eklerini kesmiş, ellerinden kan fışkırmaya başlamış, sonra da ölmüştü. Daha sonraki günlerde Tufeyl bin Amr -radiyallahu anh- onu rüyasında gördü. Kılık kıyafeti güzel olmasına rağmen elleri sarılı idi. “Rabbin sana ne yaptı?” diye sorduğunda “Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-in yanına hicret ettiğim için beni affetti.” dedi. “Neden seni ellerini sarmış görüyorum?” deyince:
“Bana ‘Senin bozduğun bir organı biz düzeltemeyiz.’ denildi.” cevabını verdi. (Müslim: 116)
Allah için hicret ettiği, Allah’a ve Resulü’ne gönül verdiği halde arzusu ile parmak eklerini kestiğinden ötürü böyle bir ihtar almaya sebep oldu. Ya kendisini katlettiren, organlarını vasiyet edip aldıranın halini siz düşünün!
Oysa bu bir katliamdır ve bir intihardır.
Bu Hadis-i şerif organ nakline cevaz verenlerin ve kasapların kulağına küpe olsun.
Doğru sözlü iseler; bir tek Âyet-i kerime ve bir tek Hadis-i şerif ibraz etsinler. Ve fakat aslâ ibraz edemezler.
“Onlar hakikaten kendilerinin bir şey üzerinde bulunduklarını sanırlar. İyi bilin ki onlar yalancıdırlar.
Şeytan onları istilâ etmiş, onlara Allah’ı anmayı bile unutturmuştur. Onlar şeytan fırkasıdır. İyi bilin ki asıl kayba uğrayanlar şeytan taraftarı olanlardır.” (Mücâdele: 18-19)
Organ nakli ve vasiyeti asla caiz değildir. Buna rağmen bir takım kimseler bilinçli olarak halkı yoldan çıkarmaya, hem kendilerini katletmeye, hem de organlarını vasiyet ettirmekle intihar etmelerine ve cehenneme girmelerine vesile oluyorlar.

En Şerli İnsanlar:
Resul-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz bir Hadis-i şerif’lerinde ahirzamanda gökkubbe altında en şerli insanların âlimler olacağını haber vermiştir:
“İnsanlar üzerine öyle bir zaman gelecektir ki, İslâm’ın yalnız ismi, Kur’an’ın ise resmi kalacak. Mescidler dış görünüşleri ile mamur, fakat içleri hidayetten mahrum olacak.
Onların âlimleri gökkubbe altındakilerin en şerlileridir. Fitne onlardan çıktı ve yine onlara dönecektir.” (Beyhaki)
Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz bu Hadis-i şerif’inde “Ateşperest, putperest, hıristiyan ve yahudi.” buyurmadı. “Gökkubbe altında en şerli insanların ahirzaman ulemâsı olacağını.” haber verdi.
Niçin en şerli insanlardır? Bunun sebebi nedir?
Bir müslüman ateşperestin, putperestin, hıristiyanın, yahudinin kâfir olduğunu bilir ve onlardan sakınır.
Ve fakat “İslâm âlimi” ile karşılaştığı zaman itimat eder, sözlerinin doğru olduğunu düşünür, fetvâsına inanır. O da onu o fetvâ ile saptırır, hem canından hem de imanından eder.
Meselâ Allah-u Teâlâ Âyet-i kerime’sinde:
“Kendi kendinizi katletmeyin!” (Nisâ: 29)
Buyurduğu halde, bu ilâhî hükmü kaldırmaya ve çürütmeye çalışır. Halbuki bu Âyet-i kerime’yi görüp caiz olduğunu söyleyen küfre kayar. Onlar organ nakline ve vasiyetine fetvâ verip, kendi arzusunu hüküm yerine koyuyorlar.
Kişiyi hem canından hem de imanından ederler.
Yine Allah-u Teâlâ:
“Kendi elinizle kendinizi tehlikeye atmayın.” buyuruyor. (Bakara: 195)
Bu da bir emr-i ilâhî’dir. Bunu inkâr edip cevaz verenler küfre kayar.
Hakk Celle ve Alâ Hazretleri diğer bir Âyet-i kerime’sinde halkı saptıran yoldan çıkartanlar hakkında şöyle buyuruyor:
“Böylece onlar kıyamet gününde hem kendi günahlarını tam olarak yüklenirler, hem de bilgisizce saptırdıkları kimselerin günahlarının bir kısmını yüklenirler.
Dikkat edin! Yüklendikleri yük ne kötüdür.” (Nahl: 25)

Lafonsun sorusuna cevap göremedim ben yine.
 
Üst