Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri

nevrah

Profesör
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
907
Tepkime puanı
3
Puanları
0
url%5D
url%5D




14df732464.gif

Bu Ya
ğmur

Bu yağmur, bu yağmur kıldan ince.
Nefesten yumu
şak yağan bu yağmur.
Bu ya
ğmur, bu yağmur, bir gün dinince,
Aynalar yüzümü tanımaz olur.

Bu ya
ğmur, kanımı boğan bir iplik,
Tenimde acısız yatan bir bıçak.
Bu ya
ğmur, yerde taş ve bende kemik
Dayandıkça çisil çisil ya
ğacak.

Bu ya
ğmur, delilik vehminden üstün,
Karanlık, kovulmaz dü
şüncelerden.
Cinlerin beynimde yaptı
ğı düğün,
Sulardan seslerden ve gecelerden...



N.F.K



 

Liz

Asistan
Katılım
29 Ocak 2007
Mesajlar
349
Tepkime puanı
0
Puanları
0
ALLAH DİYENE

Her şey, her şey şu tek müjdede;
Yoktur ölüm, Allah diyene
Canım kurban, başı secdede,
İki büklüm, Allah diyene

Akıl, kırık kanadı hiçin;
Derdi gücü 'nasıl' ve 'niçin'...
Bağlı, perçin üstüne perçin,
Benim gönlüm Allah diyene...


Necip Fazıl KISAKÜREK
 

gurbet

Asistan
Katılım
10 Haz 2006
Mesajlar
638
Tepkime puanı
3
Puanları
0
Ağlayın su yükselsin
Belki kurtulur gemi
Anne, seccaden gelsin
Bize dua et e mi?

N.F. Kısakürek
 

xfoto

Üye
Katılım
2 Ara 2006
Mesajlar
15
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
58
Birazda Benim Katkım Olur İnşallah

ŞARKI

Her ağızda , her telde fanilik dırıltısı
Sonunda tek bir şarkı , tabutun gıcırtısı...

1980

CANSIZ AT
Bilmem kaçı kaç geçe,
Bilmem kaça kaç kala,
Ya erkence, ya geççe,
Sıram gelir, hoppala!
Altımda gacır gucur,
Kişner duru cansız at...
İşte servili çukur;
Ve ölümsüz hakikat!

1944

BÜYÜK RANDEVU
Büyük randevu... Bilsem nerede saat kaçta?
Tabutumun tahtası, bilsem hangi ağaçta?

1958

HABERİ YOK

Şu geçeni durdursam , çekip de eteğinden ;
Soruversem: Haberin var mı öleceğinden?

1939


 

nevrah

Profesör
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
907
Tepkime puanı
3
Puanları
0

Güle Güle

Bu gömlek dikiş tutmaz hep söküle söküle;
Bütüne gel deseler ve gitsek güle güle…
1976



Petek
Oluş sırrı, o nurdan heykelin eteğinde;
Ve ölümsüzlük balı, şeriat peteğinde!...
1978
 

berraksu

Aşafatlı
Katılım
2 Eyl 2006
Mesajlar
3,652
Tepkime puanı
85
Puanları
0
Yaş
36
Çilenâme

Akil

Akil, akil olsaydi ismi gönül olurdu;
Gönül gönlü bulsaydi bozkirlar gül olurdu.

Aşk ve Korku

Aşk korkuya pençedir, korku da aşka pençe,
Allah'tan nasil korkmaz, insan O'nu sever de...

Bayram

Ölüm ölene bayram, bayrama sevinmek var;
Oh ne güzel, bayramda tahta ata binmek var!...

Eser

Gecekondu yapisi, bir üfürüklük eser...
Elbet beklenen rüzgar bir gün Kibleden eser!

Esfel-i Safilin

Bir bak, zaman ve mekan, nasil kuşatilmişiz
Belli ki, en tepeden en dibe atilmişiz...

Iman

Yum gözünü, kalbine her an yoklugu üfür,
"Kendinden geçmek iman, kendinde olmak küfür."

Kahramanlik

Ne varsa çöplüge at, belli başli zamanlik;
Ölümü öldürmekte olanca kahramanlik.

Kesiksiz An

Zamanin olmadigi diyar acaba nasil?
Kesiksiz bir ân midir bundan sonraki fasil?

Korkuyorum

Su çekildi, göründü sanki zamanin dibi;
Korkuyorum, bu akşam kiyamet varmis gibi...

Murad

Hangi daga tirmansam, muradim ötesinde;
Murad, bugün yerine her günün ötesinde...

Mürteci

Zamani kokutanlar mürteci diyorlar bana;
Yükseldik saniyorlar, alçaldikça tabana.

Namaz

Namaz, sancima ilaç, yanik yerime merhem;
Onsuz, ebedi hayat benim de olsa istemem!

O Kitap

Hasta olsam, ilacim, çorbam, sütüm o kitap...
Suda mantarim, gökte paraşütüm o kitap...

O

O, Allah'in emriyle Kâinatin Efendisi;
Varligin taci, varlik nurunun ta kendisi...

Rahmet

Yaradan, rahmetini kahrindan üstün saydi;
Ne olurdu halimiz, gösyaşi olmasaydi?

Sah-i Nakşibend

Yüce şah-i Nakşibend, Nakkaş ve Nakiş onda
Bütün içi dişiyle ölüme bakiş onda.

Kutu

Tahtadan yapilmiş bir uzun kutu,
Baş tarafi geniş, ayak ucu dar,
Çakanlar bilir ki, bu boş tabutu,
Yarin kendileri dolduracaklar...

Tek Kelime

Ne var ki, pazarliga girişecek ecelle;
Sermayem tek kelime, Allah azze ve celle...

Yakinlik

Neye yaklaşsam, sonu uzaklik ve kirginlik;
Anla ki, yok, Allah'tan başkasiyla yakinlik...
 

nevrah

Profesör
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
907
Tepkime puanı
3
Puanları
0
Evim


Evim

Ahşap ev; camlarından kızıl biberler sarkan!
Arsız gökdelenlerle çevrilmiş önün, arkan!
Kefensiz bir cenaze, çırılçıplak, ortada…
Garanti yok sen gibi faniye sigorta!
Eskiden ne güzeldin; evdin, köşktün, yalıydın!
Madden kaç para eder, sen bir remz olmalıydın!
Bir köşende annânem, dalgın, Kur’an okurdu;
Ve karşısında annem, sessiz, gergef dokurdu.


glznaqmyjm0tmmz4mz53.jpg




Semaverde huzuru besteleyen bir şarkı;
Asma saatte tık tık zamanın hazin çarkı…
Çam kokulu tahtalar, gıcır gıcır silinmiş;
Sular cömert, “temizlik imandandır” bilinmiş
Komşuya hatır soran sıra sıra terlikler.
Ölçülü uzaklıkta, yakın beraberlikler…
Seni yiyip bitiren, kırk katlı ejder oldu;
Komşuluk, mana ve ruh, ne varsa heder oldu.



bgm1yqzxjmnurzkznjzj.jpg




Bir yeni nesil geldi, üst üste binenlerden;
ğe çıkayım derken boşluğa inenlerden…
Seninle sarmaş dolaş, kökten bozuldu denge;
Şimdi git, mahkemede hesap ver, iki büklüm;
Cezan, susuz, ekmeksiz, olduğun yerde ölüm!...
Evim, evim, vah evim, gönül bucağı evim!
Tadım, rengim, ışığım, anne kucağı evim!


N.F.K



 

nurefşan_26

Asistan
Katılım
27 Şub 2007
Mesajlar
309
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
Necip Fazil Kisakürek

Kaldırımlar 1

Sokaktayım, kimsesiz bir sokak ortasında,
Yürüyorum, arkama bakmadan yürüyorum.
Yolumun karanlığa saplanan noktasında,
Sanki beni bekleyen bir hayal görüyorum.

Kara gökler kül rengi bulutlarla kapanık.
Evlerin bacasını kolluyor yıldırımlar.
İn-cin uykuda, yalnız iki yoldaş uyanık.
Biri benim, biri de serseri kaldırımlar.

İçimde damla damla bir korku birikiyor,
Sanıyorum her sokak başını kesmiş devler,
Üstüme camlarını hep simsiyah dikiyor.
Gözüne mil çekilmiş bir ama gibi evler.

Kaldırımlar, çilekeş yalnızların annesi,
Kaldırımlar, içimde yaşamış bir insandır.
Kaldırımlar, duyulur ses kesilince sesi,
Kaldırımlar, içimde kıvrılan bir lisandır.

Bana düşmez can vermek yumuşak bir kucakta,
Ben bu kaldırımların emzirdiği çocuğum...
Aman sabah olmasın bu karanlık sokakta,
Bu karanlık sokakta bitmesin yolculuğum.

Ben gideyim yol gitsin, ben gideyim yol gitsin,
İki yanımdan aksın bir sel gibi fenerler...
Tak tak ayaksesimi aç köpekler işitsin.
Yolumun zafer takı gölgeden taş kemerler.

Ne sabahı göreyim, ne sabah görüneyim!
Gündüzler size kalsın verin karanlıkları.
Islak bir yorgan gibi sımsıkı bürüneyim.
Örtün üstüme örtün, serin karanlıkları.

Uzanıverse gövdem taşlara boydan boya,
Alsa buz gibi taşlar alnımdan bu ateşi.
Dalıp sokaklar kadar esrarlı bir uykuya.
Ölse kaldırımların kara sevdalı eşi.
 

nurefşan_26

Asistan
Katılım
27 Şub 2007
Mesajlar
309
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
Kaldırımlar 2

Başını bir gayeye satmış kahraman gibi,
Etinle, kemiğinle, sokakların malısın!
Kurulup şiltesine bir tahtaravan gibi,
Sonsuz mesafelerin üstünden aşmalısın!

Fahişe yataklardan kaçtığın günden beri,
Erimiş ruhlarımız bir derdin potasında.
Senin gölgeni içmiş, onun gözbebekleri;
Onun taşı erimiş, senin kafatasında.

İkinizin de ne eş ne arkadaşınız var;
Sükût gibi münzevi, çığlık gibi hürsünüz.
Dünyada taşınacak bir kuru başınız var;
Onu da, hangi diyar olsa götürürsünüz.

Yağız atlı süvari, koştur atını, koştur!
Sonunda kabre çıkar bu yolun kıvrımları.
Ne kaldırımlar kadar seni anlayan olur,
Ne senin anladığın kadar kaldırımları...
 

nurefşan_26

Asistan
Katılım
27 Şub 2007
Mesajlar
309
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
Necip Fazil Kisakürek

Kaldırımlar 3

Bir esmer kadındır ki, kaldırımlarda gece,
Vecd içinde başı dik, hayalini sürükler.
Simsiyah gözlerine, bir ân, gözüm değince,
Yolumu bekleyen genç, haydi düş peşime, der.

Ondan bir temas gibi rüzgâr beni bürür de,
Tutmak, tutmak isterim, onu göğsüme alıp.
Bir türlü yetişemem, fecre kadar yürür de,
Heyhat, o bir ince ruh, bense etten bir kalıp.

Arkamdan bir kahkaha duysam yaralanırım;
Onu bir başkasına râm oluyor sanırım,
Görsem pencerelerde, soyunan bir karaltı.

Varsın, bugün bir acı duymasın gözyaşımdan;
Bana rahat bir döşek serince yerin altı,
Bilirim, kalkmayacak, bir yâr gibi başımdan...
 

nurefşan_26

Asistan
Katılım
27 Şub 2007
Mesajlar
309
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
Zindandan Mehmed'e Mektup



Zindanda iki hece.Mehmed'im lafta!
Baba katiliyle baban bir safta!
Bir de geri adam,boynunda yafta...
Halimi düşünüp yanma Mehmed'im!
Kavuşmak mı?..Belki ..Daha ölmedim!

Avlu... Bir uzun yol... Tuğla döşeli,
Kırmızı tuğlalar altı köşeli.
Bu yol da tutuktur hapse düşeli...
Git ve gel... Yüz adım...Bin yıllık konak
Ne ayak dayanır buna, ne tırnak!

Bir alem ki, gökler boru içinde.
Akıl almazların zoru içinde
Üstüste sorular soru içinde.
Düşün mü, konuş mu, sus mu, unut mu?
Buradan insan mı çıkar, tabut mu?

Bir idamlık Ali vardı, asıldı
Kaydını düştüler, mühür basıldı.
Geçti gitti, birkaç günlük fasıldı
Ondan kalan, boynu bükük ve sefil;
Bahçeye diktiği üç beş karanfil...

Müdür bey dert dinler, bugün"maruzat"!
Çatık kaş...Hükümet dedikleri zat...
Beni Allah tutmuş kim eder azat?
Anlamaz; yazsız, pulsuz dilekçem...
Anlamaz!ruhuma geçti bilekçem!

Saat beş dedi mi, bir yırtıcı zil
Sayım var, maltada hizaya dizil!
Tek yekün içinde yazıl ve çizil!
İnsanlar zindanda birer kemmiyet;
Urbalarla kemik, mintanlarla et.

Somurtuş ki bıçak, nara ki tokat;
Zift dolu gözlerde karanlık kat kat...
Yalnız seccademin yönünde şefkat
Beni kimsecikler okşamaz madem
Öp beni alnımdan, sen seccadem!

Çaycı getir ilaç kokulu çaydan!
Dakika düşelim, senelik paydan!
Zindanda dakika farksız aydan
Karıştır çayını zaman erisin
Köpük köpük, duman duman erisin!

Peykeler, duvara mıhlı peykeler
Duvarda, başlardan yağlı lekeler
Gömülmüş duvara, baş baş gölgeler...
Duvar, katil duvar yolumu biçtin
Kanla dolu sünger... Beynimi içtin

Sükut...Kıvrım kıvrım uzaklık uzar
Tek nokta seçemez dünyada nazar
Yerinde mi acep, ölü ve mezar?
Yeryüzü boşaldı habersiz miyiz?
Güneşe göç var da, kalan biz miyiz?

Ses demir, su demir ve ekmek demir...
İstersen demirde muhali kemir.
Ne gelir ki elden, kader bu, emir...
Garip pencerecik, küçük daracık;
Dünyaya kapalı, Allah'a açık

Dua, dua eller karıncalanmış;
Yıldızlar avuçta, gök parçalanmış
Gözyaşı bir tarla, hep yoncalanmış
Bir soluk, bir tütsü, bir uçan buğu
İplik ki incecik, örer boşluğu

Ana rahmi zahir, şu bizim koğuş
Karanlığında nur, yeniden doğuş....
Sesler duymaktayım; Davran ve boğuş!
Sen bir devsin, yükü ağırdır devin!
Kalk ayağa, dimdik doğrul ve sevin!

Mehmed'im, sevinin, başlar yüksekte!
Ölsek de sevinin, eve dönsek de!
Sanma bu tekerlek kalır tümsekte!
Yarın elbet bizim, elbet bizimdir!
Gün doğmuş, gün batmış, ebed bizimdir


Necip Fazıl Kısakürek
 

nurefşan_26

Asistan
Katılım
27 Şub 2007
Mesajlar
309
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
SAKARYA TÜRKÜSÜ

İnsan bu, su misali, kıvrım kıvrım akar ya;
Bir yanda akan benim, öbür yanda Sakarya.
Su iner yokuşlardan, hep basamak basamak;
Benimse alın yazım, yokuşlarda susamak.
Her şey akar, su, tarih, yıldız, insan ve fikir;
Oluklar çift; birinden nur akar; birinden kir.
Akışta demetlenmiş, büyük, küçük, kâinat;
Şu çıkan buluta bak, bu inen suya inat!
Fakat Sakarya başka, yokuş mu çıkıyor ne,
Kurşundan bir yük binmiş, köpükten gövdesine;
Çatlıyor, yırtınıyor yokuşu sökmek için.
Hey Sakarya, kim demiş suya vurulmaz perçin?
Rabbim isterse, sular büklüm büklüm burulur,
Sırtına Sakaryanın, Türk tarihi vurulur.
Eyvah, eyvah, Sakaryam, sana mı düştü bu yük?
Bu dâva hor, bu dâva öksüz, bu dâva büyük!..

Ne ağır imtihandır, başındaki, Sakarya!
Binbir başlı kartalı nasıl taşır kanarya?

İnsandır sanıyordum mukaddes yüke hamal.
Hamallık ki, sonunda, ne rütbe var, ne de mal,
Yalnız acı bir lokma, zehirle pişmiş aştan;
Ve ayrılık, anneden, vatandan, arkadaştan.
Şimdi dövün Sakarya, dövünmek vakti bu ân;
Kehkeşanlara kaçmış eski güneşleri an!
Hani Yunus Emre ki, kıyında geziyordu;
Hani ardına çil çil kubbeler serpen ordu?
Nerede kardeşlerin, cömert Nil, yeşil Tuna;
Giden şanlı akıncı, ne gün döner yurduna?
Mermerlerin nabzında hâlâ çarpar mı tekbir?
Bulur mu deli rüzgâr o sedayı: Allah bir!
Bütün bunlar sendedir, bu girift bilmeceler;
Sakarya, kandillere katran döktü geceler.

Vicdan azabına eş, kayna kayna Sakarya,
Öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya!

İnsan üç beş damla kan, ırmak üç beş damla su;
Bir hayata çattık ki, hayata kurmuş pusu.
Geldi ölümlü yalan, gitti ölümsüz gerçek;
Siz, hayat süren leşler, sizi kim diriltecek?
Kafdağını assalar, belki çeker de bir kıl!
Bu ifritten sualin, kılını çekmez akıl!
Sakarya, sâf çocuğu, mâsum Anadolunun,
Divanesi ikimiz kaldık Allah yolunun!
Sen ve ben, gözyaşiyle ıslanmış hamurdanız;
Rengimize baksınlar, kandan ve çamurdanız!
Akrebin kıskacında yoğurmuş bizi kader;
Aldırma, böyle gelmiş, bu dünya böyle gider!
Bana kefendir yatak, sana tabuttur havuz;
Sen kıvrıl, ben gideyim, Son Peygamber Kılavuz!

Yol onun, varlık onun, gerisi hep angarya;
Yüzüstü çok süründün, ayağa kalk, Sakarya!..

Necip Fazl Kısakürek
 

gece_kelebeği

Paylaşımcı
Katılım
5 Kas 2006
Mesajlar
256
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Dayan Kalbim...

Seni dağladılar, değil mi kalbim,
Her yanın, içi su dolu kabarcık.
Bulunmaz bu halden anlar bir ilim;
Akıl yırtık çuval, sökük dağarcık.

Sensin gökten gelen oklara hedef;
Oyası ateşle işlenen gergef.
Çekme üç beş günlük dünyaya esef!
Dayan kalbim üç beş nefes kadarcık!


Necip Fazıl Kısakürek
 

doğuhan

Profesör
Katılım
13 Ara 2006
Mesajlar
1,425
Tepkime puanı
3
Puanları
0
Yaş
38
Konum
orta dünyalar
üstad nede güzel yazmış.Gece kelebeği sende cevher var yazmayı denersen başarırsın:) :clap2: :clap2:
 
E

emrahdemir

Guest
EywaLLah Üstad ... Dayanmaktan başka çaremiz yok ... Dayanacağız BiizniLLah ..
 

nurefşan_26

Asistan
Katılım
27 Şub 2007
Mesajlar
309
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
Beklenen
Ne hasta bekler sabahı,
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.

Geçti istemem gelmeni,
Yokluğunda buldum seni;
Bırak vehmimde gölgeni,
Gelme, artık neye yarar?


(1937)
Necip Fazıl Kısakürek
 

gurbet

Asistan
Katılım
10 Haz 2006
Mesajlar
638
Tepkime puanı
3
Puanları
0
Beklenen
Ne hasta bekler sabahı,
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.

Geçti istemem gelmeni,
Yokluğunda buldum seni;
Bırak vehmimde gölgeni,
Gelme, artık neye yarar?


(1937)
Necip Fazıl Kısakürek

emeğine sağlık nurefşan_26

evet beklemek çok zor...
 

missilo

Asistan
Katılım
16 Ağu 2006
Mesajlar
914
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
izmir
ya allah kahretsin ya.internetten izlediğim videoların sesi çıkmıyor...ne oldu anlamadım...dinlemek ve izlemek isterdim şu videoyu.allah razı olsun...
 
Üst