İçeriden canlı çıkan madenciler, bir süreden beridir kömürün sıcaklaştığını (kızıştığını), durumu bildirdiklerini; yönetici ve patronların bu uyarıya rağmen çalışmaya devam ettirdiklerini söylediler. Yöneticiler ve patronları bu felakette tamamen kusurlular gibi görünüyor. Bakalım, adli soruşturma sonucu ne çıkacak? İnşallah paralelin adamları soruşturmayı berbat etmezler....
VERİLEN İFADELERİ BİLGİSAYAR KAYITLARI YALANLADI! MEĞER GAZ ORANI YÜKSEK OLMASINA RAĞMEN İŞÇİLER ORAYA SOKULMUŞ... BU BİR KATLİAM MAALESEF....
BİLGİSAYAR KAYITLARI İFADELERİ REDDEDİYOR
Akhisar Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturma kapsamında
maden işletmesinin geriye dönük bir yıllık işlemleri dâhil tüm bilgi ve belgelerine el konuldu.
El konulan şirket bilgisayar kayıtları,
kaza günü ile kazadan iki gün önce gaz sensörlerinin uyarı vermesine rağmen önlem alınmadığını ortaya çıkardı. Bu iki uyarıda da
karbonmonoksit seviyesinin yüzde 50'nin üzerine çıktığı tespit edildi.
Bu, yangının küçük çapta da olsa başladığını ya da başlamasına uygun ortamın oluştuğu anlamına geliyor.
Bu uyarılara rağmen hiçbir önlem alınmadan madende çalışma sürdürüldü. Üstelik karbonmonoksit miktarının deftere işlenmediği ve işletme müdürü tarafından da imzalanmadığı belirlendi.
VERİLEN İFADELER İSE ŞÖYLE:
El Cezire Türk'ten Turaç Top'un haberine göre, şüphelilerden Yalçın Erdoğan, Emniyet vardiya mühendisi olarak görev yaptığını belirtti ve ifadesinde şunları söyledi;
"Görevim gereği vardiya sırasında ocak içerisindeki gaz oranını tespit ediyorum. Bu olaydan önce daha önce de ocak içerisinde görevim gereği yapmış olduğum
gaz ölçümlerinde olması gerekenden farklı bir gaz oranı ölçmedim."
Şüphelilerden teknik nezaretçi Ertan Ersoy ise madende ortaya çıkan fiziki aksaklıkları tutanak halinde işlediğini söyledi ve söz konusu gaz ölçümlerinde yapılması gerekenlerin kendi sorumluluğunda olmadığını açıkladı:
"Madendeki gaz ölçüm sensörlerinin olması gerekenden yüksek ölçüm yaptığında bu durumdan sorumlu olan ekip iş sağlığı güvenliği ekibidir. Benim gaz ölçümüne ilişkin herhangi bir sorumluluğum yoktur."
Şüphelilerin verdikleri bu ifadelerde de sık sık gaz ölçümlerinden bahsedilmesinin sebebi madende yapılan gaz ölçümlerinde oranın olması gerekenin çok üstünde çıkmasıydı.
"Geçen sene hatırlamadığım bir tarihte karbonmonoksit yoğunlaşması nedeniyle H2 yarı mekanize üretim durdu ayak külle doldurulmuştu. 6 ay sonra tekrar faaliyete başlandı. Yaklaşık 6-8 ay önce S panosunda benzer şekilde karbonmonoksit yoğunlaşması olmuştu. Kül basılarak iki ay üretim durdurulmuştu. Daha sonra tekrar üretime başlanmıştı diye hatırlıyorum. Bu kararlar iş güvenliği ile ilgili defterlerden görülebilir diye düşünüyorum. Bunlar sadece benim hatırladıklarım."
Sarı, bilirkişi raporunda yer alan ve madende yüksek ısı farkları tespit edildiğine dair rapor hakkında da şunları söyledi:
"Ben bilirkişi raporunda geçen gaz ölçümlemelerinin yüksek ivme yaptığından
yüksek sıcaklık farklarından haberdar olmadığım için bu konuda iş güvenliği uzmanlarını herhangi bir tedbir alıp almadığını bilmiyorum."
"ELEKTİRİKLER ARA ARA KESİLDİ"
Vardiya amiri olarak çalışan Halil Sarı'nın ifadesindeki bir diğer çarpıcı nokta ise madende elektrik kesintilerinin daha önce de yaşanmış olması. Bu, hem madendeki elektrik sistemindeki soruna hem de madencilerin bir sorun olduğunu sezip hızlı hareket edememesine sebep olmuştu. Sarı ifadesinde şöyle dedi;
"Ben elektriğin neden kesildiğini bilemem ara ara kesildiği olmuştur. Sık aralıklarla olmasa da kesinti en fazla 30 dakika sürerdi. Uzun süreli elektrik kesintisi olacağında biz bilgilendirilirdik. Bu halde gerekli tedbirler alınarak faaliyetlere başlanır. Üretim yapılmazdı. Ekipleri ocak içerisindeki düzenlemeler için çalıştırırdık."
......