M.İslamoğlunun bazı görüşlerine cevaplar

K

Kaçak

Guest
Hocam ben konuya taraf degilim zaten ...
İslamoğlu şöyle demiş böyle etmiş derdinde hiç degilim ...
Okudugum ve kısmen dinledigim kadarıyla bu tür kelami tartışmalar çoktur ve her iki tarafında delili vardır ...
Eksiktir fazladır konuşulur ama bir delil üzerine oturur , kabul edersiniz etmezsiniz kişinin kendine kalmış ...
Yukarıda da söyledim , cennet veya cehennem sonlumu sonsuzmu beni aşan bir konu ...
Çokda aklımı yorabilecegim bir konuda degil ...
Sırf bunun içinde koca koca kitapları karıştıracakda degilim ...
Kim ne demiş , güzel iyi demiş der gecerim ...

Hayızlı kadının oruçu konusunu ve diger konuları eşeler deşelersiniz ...
Bunlar güncelliği olan , pratik hayatta yeri olan konular ...
Velakin bir görüşü benimsedigimde , dönüp ötekine hadi ordan len demem yani ...
İslamoğlunun bu görüşünü benimsermiyim , benimsemiyorum ...
Ama şunuda açıklıkla söyleyebilirim ilgili yazısını okuduugmda değerlendirilebilir demiştim ...
Çokda uç bir temeli yok idi ...
Ama uymam o ayrı ...
Bunun içinde İslamoğlunu ne görmezden gelirim , nede bir kalemde siler atarım ...
Silen atan varmıymış , paşa gönlü bilir ....
Bilmiyorum bakışımı anlatabildimmi ...
Ne İslamoğlu ne de başka bir isim olmazsa olmazım degil ...
Ben böyle bakıyorum ...
Farklı bakanlarada saygı duyarım ...
Selamlar ...
 

yusufsaid

Profesör
Katılım
17 Şub 2011
Mesajlar
873
Tepkime puanı
407
Puanları
0
Konum
Ankara
Mustafa İslamoğlu'nun sitesinde şu ifadeleri görüyoruz:

Razi buna şöyle cevap verir: "Eğer o kul sonsuz bir hayat yaşasaydı yine de küfründen dönmeyecekti. Bunu Allah bildiği için azabı sonsuz yaptı. Biliyorsunuz cehennemin sonluluğunu başta büyük sahabiler, İbn Teymiyye, İbn Arabi ve bir çok isim savunmuş, İbn Kayyım bu konuda Hadi'l-Ervah diye de bir kitap yazmıştır. Buna Kur'an'dan bazı ayetler de delil gösterilmiştir.. Ne olur sanal ortamda halledilmesi mümkün olmayan böyle soruları e-posta ile sormayınız. Buna zamanım asla elvermez ve yine yarım kalır cevap.

http://www.mustafaislamoglu.com/haber_detay.php?haber_id=179

12/03/2007 Tarihini taşıyan bu yazıyı 20/06/2007 tarihinde şu şekilde tenkid etmiştim:.

M. İslamoğlu'nun fena-i nar (Cehennemin sonluluğu) görüşünü benimseyip benimsemediği -yukarıdaki yazısından- tam olarak anlaşılmıyor. Ancak, M. İslamoğlu'nun bu yazısını büyük bir sorumsuzluk örneği olarak görüyorum. Çünkü,"Büyük sahabiler Cehennemin sonluluğunu savunmuştur" diyor. Bu sahabilere yapılan bir iftiradır.

Bunu okuyan ve itikadi konularda sağlam bir altyapıya sahip olmayan bir kişi ne düşünür? "Büyük sahabiler" haşa kâfir veya sapık olamayacağına göre, Cehennemin sonlu olduğuna inanmak sapıklık sayılmaz, hatta kabul edilebilir bir inanıştır, neticesi çıkar. Böyle bir anlayışın ise kişiyi felâkete sürükleyeceği izahtan varestedir.

NOTLAR

Not-1: Recep Yıldız İnkişaf Dergisi'ndeki makalesinde diyor ki: [İbni Arabi] el-Fütuhat’ın 62. babında Fravun’un akibetiyle alakalı şöyle demektedir: “Fravun ebediyen cehennemde kalacak ateş ehlindendir.” Bundan, İbni Arabi'nin de kafirler için Cehennemin ebedi (sonsuz) olduğuna inandığı anlaşılıyor. Öte yandan, İbni Arabi'nin bu konuyla alakalı tam olarak ne dediği çok tartışmalı bir konudur. İbni Teymiyye ve İbni Kayyım'ın görüşleri ise E. Sifil'in aynı dergideki makalesinde uzun ele alınmıştı.

Not-2: Tehlikenin büyüklüğünü görmek için şu iktibaslar faydalı olacaktır:

Zahid el-Kevseri diyor ki: "Cennet ve Cehennem'in ya da bunlardan birisinin baki olduğunu inkar edenlerin tekfiri, Ehl-i Hakk'ın icmaına dayanır." (Makalat, 377) "Cennet ve Cehennem'in baki olduğu hususu Kur'an, sünnet ve yakini icma ile sabittir." (Makalat, 450)

Muhammed Hadimi diyor ki: "Küfrün gailesi yani en büyük mefsedeti [zararı], Cennet'e girmekten mahrumluk ve Cehennem'de müebbed [sonsuz] azabdır. Kat'i naslarla [ayet ve hadislerle] ve Ehl-i sünnetin hepsinin icmaiyle böyledir." (Berika, Kahraman Yayınları, c.2, s.466)

İmam el-Eş'arî şöyle yazıyor: "Ehl-i İslam bir bütün olarak şöyle demiştir: "Cennet ve Cehennem'in sonu yoktur. Bu ikisi baki kalmaya devam edecektir. Aynı şekilde cennetlikler Cennet'te nimetlenmeye, cehennemlikler de Cehennem'de azap görmeye sürekli olarak devam edecektir. Bunun bir sonu yoktur. Allah'ın malumat ve makduratı için de bir son nokta ve sınır mevcut değildir." (el-Eş'arî, Makâlâtu'l-İslâmiyyîn, 164. bkz. İnkişaf Dergisi, no:7)

İmam-ı Şarani diyor ki: "Her kim (Cehennem fani olacak) derse, o kimse sahih senedle nakledilen hadisin iktiza ettiği mananın dışına çıkmıştır ve Peygamberin (aleyhisselam) getirdiği ayet-i kerimeler ile Ehl-i sünnetin, adil imamların ittifak ettikleri şeye muhalefet etmiştir. (Resule karşı gelip, mü'minlerin yolundan başka bir yola gideni, o yönde bırakır ve Cehennem'e sokarız; orası ne kötü bir yerdir.) [Nisa 115]"(Muhtasaru Tezkiretil Kurtubi, Bedir Yay., s. 302)

İmam-ı a'zam Ebu Hanife diyor ki: "Cennetlik ve cehennemlikler girdikten sonra cennet ve cehennem yok olacaktır diyen kimse de orada ebedî kalışı inkâr ettiği için, kâfir olur." (Fıkhu'l Ebsat)

bildiğim kadarıyla İbni Arabi cehenneme sonsuz der, 'Rahmetim gazabımı aştı' buna binaen azabın sonsuz olmadığını söyler..Doğrusunu Allah bilir...
 

reis

Kıdemli Üye
Katılım
15 Eki 2006
Mesajlar
10,901
Tepkime puanı
414
Puanları
0
Konum
Karadeniz
Sizin bakışınızı dünyada düzeltebilecek bir gözlük henüz icat edilmedi. Ahirette bakışınız düzeltilir ama geç kalırsınız.
Ayrıca forum yöneticisi arkadaşların bu kadar terbiyesizliğe müsamaha göstermeMEleri gerekiyor. Yönetici arkadaşlar, daha donundaki pislikten haberi olmayanların en azından toplumda bir yer edinmiş önemli şahsiyetler hakkında bu kadar galiz ve pervasızca davranmalarından sorumludurlar.
Herkes haddini bilsin, haddini aşanlara hadleri bildirilir, haberiniz olsun...
 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
Bismih-i Subhanehu

Bu zatın yazdıklarını ve söylediklerini müslümanlar düzelte-düzelte kendilerine gına geldi fakat, M.İslâmoğlu'na aksine yanlışlarına ısrarda şevk geldi ! :blink:
İki gün önce bir yanlış beyanını düzlettiğim için, imzasında "Ben Belanın Elasıyım, Zaman Zaman Alası" yazan mod tarafından foruma girmem iki gün askıya alındı. Böylelikle imzasının gereğinin yerine getiren bu mod'u sanırım forum yönetimide tebrik etmiştir. Oysa, forumda bütün tasavvuf büyüklerine
hakaret ve küfründe gemi azıya alan "gavs" ve "CENGİZHAN" nick'li kişilere verilen yolun ve gösterilen hoşgörünün maşşallahı var maşallahı... Ha, demek ki neymiş sorun yanlışı ortaya koyulan, hakaret edilen veya sapıklığı söylenilen kişinin kimliği çok önemliymiş... Bu M.İslâmoğlu olursa, forum mod'alrının
bam tellerine basılmış oluyor; yok eğer tasavvuf büyüklerine hakaret, saygısızlık yapılıp, sapık damgası vurulunca bu fikir ve düşünce özgürlüğü kapsamında sayılıyor !..
Bu hali "Çifte Standart " ifadesi bile izahtan varestedir diye düşünüyorum.
Gelelim M.İslâmoğlu'nun çarpıttığı kelime veya kavramlara...
Hazret bir beyanında demiş ki ; "Kibir, alî olan Allah yüce değil gibi davranmaktır."
Bu ilköğretim çocuklaının dahi kabul etmeyeceği bir ifadedir. Çünkü, bütün lûgat ve ansişklopedilerde
"Kibir;= büyüklenme, büyüklük taslama" olarak anlamlandırılmış ve ifade edilmiştir. Bu kelimenin bundan başka anlamı da yoktur.
"Tevazu" nun karşıtı olan bir kelimedir. Ali olan Allah'ı yüce değilmiş gibi davranmak, eğrkişi başka bir şeyi daha yüce görüyorsa ŞİRK'tir; hiçbir şeye tapmıyorsa KÜFÜR'dür. :rtfm:
Yani, bu ifadenin kibirle uzaktan ve yakından bir ilgisi-alâkası yoktur. Bu şahıs aynen ayetleri de böyle çarpıtmaktadır. Onlara hiç ilgisi ve alâkası olmayan manâlar ve anlamalr vermektedir. Bu yüzden, Hilâl TV'de yaptığı ve verdiği tefsir konuşmalarını ya çok iyi süzgeçten geçirerek incelemek veya kendisini hiç dinlememek lazımdır.
Böylelikle bütün müslüman kardeşlerimi uyarıyor, sapık ve saptırıcı din bezirgânlarından uzak durmalarını tavsiye ediyorum.
 
Üst