Mes'ele Kur'an'ın haricinde Kur'an aramak değildir, böyle bir niyyet hiç bir müslüman alimde olmamış zaten.
Lakin günümüzün Kur'an'cıları, olur bir gerekçe bulmak için ve arkasından da birilerine sataşmak ve kendi dediklerini ispatlamak için,
Alimlerin; Sünnet'i, icma'yı ve de kıyas'ı Kur'an'ın karşısında Kur'an olarak gördüklerini ifade ederler.
Böyleleri ya haindir, ya da cahildir.
Çünkü hiç bir alim Kur'an'ın karşısında Kur'an aramaz, o bilir ki Kur'an tek'tir O da Allah'ın Kitabıdır...
Lakin, alimler de kendilerine gelen soruları ve de ümmetin güncel mes'elelerini Kur'an'la çözüme kavuştururlarken,
İlmen daraldıkları yerlerde, bilgiye muhtaç olduklarında ve de izahat ve açıklama bazında zorlandıklarında,
Peygamber'e müracaat etmişler...
Sahabi'lere müracaat etmişler...
Sahabi'lerin, görüşlerine, uygulamalarına ve yorumlarına müracaat etmişler...
Kendilerinden daha bilgice alimlere müracaat etmişler... Vs...
Ve akabinden de "USUL"leri ekseninde güvendikleri ve de itimat ettikleri deliller muvacehesinde Kur'an'ı ve O'nun genel emir ve yasaklarını anlamaya çalışmışlardır...
Müslümanların büyük bir kısmı, bu ilmi muktesebattan yararlanmaya ve bilgi edinmeye gayret ediyorlar...
Bu şekilde bilgi edinme usulu yanlış mıdır doğru mudur, öldüğümüzde anlayacağız...
Çelebiler'e göre zinhar yanlıştır.
Bu da bir görüştür, dolayısıyla Çelebiler'in ifade ettiği usulü benimseyenler de olacaktır.
Var mıdır, bilemiyorum..?