Alimler şunu söylemiş:
Resul'un sözlerini 2 kısımda inceleriz:
1. Resul din hakkında söylediği her söz mutlaka ya vahiydir ya da Resulun ictihadıdır. Eğer içtihadında yanılma olursa bu yanılgı mutlaka Allah tarafından düzeltilirdi.
Mesela:
"Yeryüzünde düşmanı tamamıyla sindirip hâkim duruma gelmedikçe, hiçbir peygambere esir almak yakışmaz. Siz geçici dünya menfaatini istiyorsunuz, hâlbuki Allah ahireti (kazanmanızı) istiyor. Allah, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir."
Bu ayetten anlıyoruz ki Efendimiz sav. ictihadda bulunmuş, hata etmiş ve hatası düzeltilmiştir. Bu örneği arttırabiliriz.
2. Resulun dünyevi meselelerde söyledikleri ise onun yaşadığı tecrübeleriyle söylenmiş olabilir burda bağlayıcılığı şart koşulmaz. Vahiyle de düzeltilecek diye bir kaide de olmaz.
sa
burada bir küçük düzeltme yapmak istemekteyim.Hata değil zelledir.Ve bu beyanda ki yukarıdaki hadise Badr de olmakla birlikte görüş Ebubekir r.a görüşüydü.
Bunu Allah c.c Resulu s.a.v efendimiz benimsemiş ve aynı zamanda ücret karşılığı Kureyşe geri gönderilmesini kabul etmiştir.
Buna en iyi örnek Abullah ummu Mektum r.a dır.Ve Allah c.c Resulu s.a.v efendimizin hayırda daha iyisini yapmak istediğindeki bir zelle olmuş ve bu sonuçta.
Ey benim ikaz edilmeme sebep olan kardeşim diye Abdullah ummu Mektum r.a gördüğünde ona ayrı bir iltifat etmiştir.Hatta bu Sahabe ki Medinin emiri bile olmuştur Ağma olmasına rağmen.
Ama bakınız Allah c.c Resulu s.a.v efendimizin terbiyecisi onu terbiye eden ki ve onu düzelten Rabbidir.Bu konum kesinlikle böyledir.
Allah c.c Resulu s.a.v efendimizin etrafında ki güzide insanların biran önce vefaat etmesi.Bir Tesadüf değildir.Allah c.c Resulu s.a.v efendimizin Ahlakı Kuranı kerim olması dolayısı ile onu eğitende Allah c.c olmuştur.
Buna benzer bir vaka ise Uhud savaşından önce olmuştur.Allah c.c Resulu s.a.v efendimiz zırhini giymiş ve artık çikarmak olmazdı.Oysa onun gönlü Meydan Muhaberebesi istemiyordu.Sahabe i kiram r.a gençlerindeki iman ve Şehadet e aşkı ki Allah c.c Resulu s.a.v efendimize zırhını giydirmişti.
Başa dönelim daha iyi anlaşılması babından.
Sahabe ile bir gün oturuyor Allah c.c Resulu s.a.v efendimiz,
Onlar a sohbet ediyor sakınmaları gereken konuları her zamanki gibi tatlı dille anlatıyor.
Sahabe i kiram r.a dan söyle bir atıf geliyor.Evet Ey ResulAllah ama seni devamlı düzelten yönlendiren Allah c.c var.
ResulAllah s.a.v. efendimiz tebessüm ediyor ve diyorki içinizde Allah c.c en iyi tanıyan benim.
Bundan gerisi yoktur açıkcası.Sahabe i kiram r.a içinde Ebubekir r.a en iyi tanıyan yine Allah c.c Resulu s.a.v efendimizdir.
Hatta etrafındakilerine onu bana bırakın demiştir.Bu bağlamda tanımak da çok önemlidir.
Dünyevi derken islamda kati hüküm olmayan konumlarda elbette,Lakin bunlarda sünnet içine girer.
Hatta bizim peygamberimiz öyle bir Peygamberki Teheccüd e mescid e giderken birden cemaatin çoğalması ile Mescid e gitmeye geceleyin ara vermiştir.
Farz olur korkusu ile, ümmetim gece Mescide gitmek zorunda kalır diyerek.
Genel anlamda Hükmün tamamı Allah c.c e aitdir.Ama Allah c.c Resulu s.a.v efendimiz postacı değildir !!
Hüküm yetkisi kendisinede verilmiştir.Bunu zaten Ayetlerden de anlamaktayız.Bu konuda çok ayet vardır.Allah c.c Resulu s.a.v efendimize verilen Hikmet i ki bu ayettir Kuranı kerimde anlamak ve birde şunu çok iyi anlamak gerekir.
Allah c.c Resulu s.a.v efendimiz 10gr soruya 20gr cevap vermez ve herkesede aynı cevabı vermezdi.
Her bireyselin astarına göre ölçer biçer ona göre cevap verirdi.Aynı sorulan soruya başka bir cevapda alabilmek mümkündü.
Bu soruyu soran kişiye bağlıydı.Sahabe i kiram r.a ın Allah c.c Resulu s.a.v efendimizin yanında hepsinin bireysel olarak yeri ve özelliği vardır.
Sevgilim diyerek Allah c.c Resulu s.a.v efendimize hitab şekli 1 Sahabe ye mahsusdur ve Selamıda bu Sahabe e kiram ra. ilk defa vermiştir.
Ve dikkat edersek Allah c.c Resulu s.a.v efendimizin yine Sahabe i kiram r.a için özel sarf ettiği sözler çok başkadır.
Mesajım size kişisel yönelik değildir.!
Sadece Mesajınıza bir eklemdir.
Allah c.c birtakım insanların şerrinden korusun.
Komik olan günümüzde bazı insanlar ki Namaz ile alakası olmaz alnı bir kere secde görmemiştir.Kutuplarda namazı sorar.
Sanki oradakı ayılar a imamlık yapacak.
Birde islam dinin nakli olduğunu malesef çoğu insan unutmaktadır.
Bu dinde ya inanacak insan yada inanmayacak konu bu kadar basittir.
Yani ya alırsın hepsini yada Bırakırsın.
Din Naklidir Akli değildir diyecem belki birileri diyecekki i o zaman bu Dine mensublar Akılsızmı
Namazdan da bahsedilmiş Namazda Iftitah Tekbirinin hükmü nedir?.
Bir zamanlar bir arkadaş vardı Allah c.c Selamet etsin kendisine.
Bana sesli chatte dediki exit Sünnetten farz çıkarmı.
Dedim abi sen ne saçma konuşuyorsun öyle ne yani Sünnetden nasıl farz çıkar ya.
O günden bu güne iftitah tekbirini bir türlü Kuranı kerimde bulamadım.
Bulan var ise banada yazabilir bakayım bende.
Veya namaz Iftitah Tekbirsiz kılınsa ne olur?.
Olurmu yani? olmaz elbette.Bu Tekbir bir çok hadislerde mevcuttur.
Şimdi elimizi vicdanımıza koyalımda burada neyin nerden hasıl olduğuna bir bakalım demi?.
Selamlar ve Saygılar