Kur’an’da hz. Adem‏

Son.Fedai

Kıdemli Üye
Katılım
12 Şub 2007
Mesajlar
6,367
Tepkime puanı
136
Puanları
63
Yaş
54
Konum
Gaziantep
Web sitesi
www.elibolyazilim.com
Hadisi, Kurana göre yorumlamak alimlerin iş diyordun ya
O tezgahın uzantısı bu işler,
Sen hadis alimi misin?

Ve de herkes hadis alimi olabilir mi?

Mümkün mü bu?

Elbette alimler yapacak.
yani siz ne anlayacaksınız Kur'andan, o bulmacayı ancak alim olanlar anlar, siz tahkik edeceğinize , taklit ediverin canım daha kolay, diyen böyüklerimiz var ya, hah işte onların tezgahları,
Oysa Kur'an da Rabbimiz ne buyuruyor; Kamer Suresin de dört ayet var
17.
Andolsun biz, Kur’an’ı düşünüp öğüt almak içinkolaylaştırdık. Var mı düşünüp öğüt alan?
Kurandaki emirler tek tip değildir.

Kimi açık açık belli iken bazı şeyler emredilmiş açıklaması da Hz. Rasulallah SAV e tarafından açıklanmıştırç

Mesela namaz...

Kuranda namaz emri vardır uygulamasının ne şekilde olacağı bildirilmemiştir.

Uygulaması yani Vakitleri, nasıl kılınacağı Hz. Rasulallah SAV tarafından bildirilmiştir.

Bu da demektir ki sünnet olmasa namaz bile kılamazsın

Hatta kuranda namaz değil de salat dendiği için bazıları namaz değil dua bile diyorlar.

Nahl 44. Apaçık mucizeler ve kitaplarla (gönderildiler). İnsanlara, kendilerine indirileni açıklaman için ve düşünüp anlasınlar diye sana da bu Kur'an'ı indirdik.
Delilimiz tabii ki Kur'anın kendisidir. Zira Ayetlerle çelişen Kur'anın mantığına aykırı bir çok hadis bulunmakta.
Mesela hangi hadis bunlar?

Konumuzla alakalı olarak, Allah ın sünnetin de bir değişiklik bulamazsın ayetine karşılık,
Her peygambere farklı şeriat gelmiştir.

Adem AS ın şeriatı ayrı Musa AS ın ki ayrı Hz. Rasulallah SAV ın ki ayrıdır.

Lakin Kuran daha önceki tüm şeriatleri neshetmiştir.
Ademin öz çocukları biribirileri ile evlenmişlerdir ve insanlık bu şekilde çoğalmıştır
diye israiliyat kaynaklı hadisleri delil olarak günümüze kadar ulaştırabilmişlerdir.
Peki biz nasıl üredik o zaman?
Bu konuda ki sizlerin kıstasları tabii ki taklit üzerine olacaktır amma , bizlere göre tabii ki hadisler ancak ve ancak Kur'anı Kerim in mihengliği ışığında kabul edilebilir.
Siz diye tbir ettikleriniz kimsiniz?

Kuranı kerime mihenk edecek kişi kim?

Herkesin idraki farlı farklı

Sen başka şey anlarsın ben başka şey anlarım. Ne olacak o zaman?

Ben de elhamdulillah ne ehli sünnetim, ne ehli şiayım ne de başka bir fraksiyona dahilim,
EHLİ SÜNNET NEDİR?

DEDİĞİN NE MANAYA GELİYOR?
Aklını kullanmanı tavsiye ederim, tahkik için bu şart
TARİH AKLINI KULLANIP TA HELAK OLAN ZAVALLILARLA DOLU
hadid 17-Bilin ki gerçekten Allah, ölümünden sonra yeryüzüne hayat verir. Şüphesiz Biz, umulur ki aklınıkullanırsınız diye size ayetleri açıkladık.

O ZAMAN EMRE UY, AKLINI KULLAN, HZ. RASULALLAH SAV YE VE HADİSLERİNE, SÜNNETLERİNE TESLİM OL

HEM DE TAM BİR TESLİMİYETLE TESLİM OL
 

Okyanus

Profesör
Katılım
11 Şub 2008
Mesajlar
1,317
Tepkime puanı
163
Puanları
0
Tartışma amaçlı değil kısa not düşme babında yazıyorum acizane.
Akıl nedir?İman etmeyenin dini literatürde akıllı olduğundan bahsedebilirmiyiz?Zeka akılmıdır?Siz hala akletmiyecekmisiniz derken,ne demek istenmişitir?İslam bizim zekamızı kullanarak her işte ölçü almamızı istiyormu?Yoksa zekamızı kullanma kapasitemiz bile sınırlı iken,haddimizi bilerek teslim olmamımızı ve Belirleyenin ve Beliryenin Gönderdiğinin bildirdiklerini hayatımıza ilke almamızı mı istiyor?
İman nedir?Kişinin iman ettiğini söylemesi bizim için yeterlidir, ama Hak katında durum böylemidir?
Bu sorulara cevap bulabilirsek bence sorunu biraz daha çözmeye yakınlaşırız.
 

Mahmut Akar

Asistan
Katılım
9 Mar 2007
Mesajlar
444
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
kocaeli
Web sitesi
www.tefsirdersi.com
Selam

Sen hadis alimi misin?

Ve de herkes hadis alimi olabilir mi?

Mümkün mü bu?

Elbette alimler yapacak.
Hadis aliminden kasdın ne anlaamadım ancak
Allah cc herkese akıl vermiş, okuyup anlayarak karşılaştırırsanız bu işi sizler de çözümleyebilirsiniz.
Yalnız tek şart önyargısız olacaksınız.
Dökme kalıp ve klişeleşmiş görüşlerden uzaklaşmanız gerekli.

Kurandaki emirler tek tip değildir.
Kimi açık açık belli iken bazı şeyler emredilmiş açıklaması da Hz. Rasulallah SAV e tarafından açıklanmıştır
Mesela namaz...
Kuranda namaz emri vardır uygulamasının ne şekilde olacağı
bildirilmemiştir.
Uygulaması yani Vakitleri, nasıl kılınacağı Hz. Rasulallah SAV tarafından bildirilmiştir.
Bu da demektir ki sünnet olmasa namaz bile kılamazsın
Hatta kuranda namaz değil de salat dendiği için bazıları namaz değil dua bile diyorlar.
Nahl 44. Apaçık mucizeler ve kitaplarla (gönderildiler). İnsanlara, kendilerine indirileni açıklaman için ve düşünüp anlasınlar diye sana da bu Kur'an'ı indirdik.
Namaz kılmanın şekli ve şemalinde mütevatirlik esastır.
Yani insanlar anne ve babalarının namaz kılma şekillerini izleyerek, dedelerine bakaraak camiye giderek...bu ibadetlerini yerlerine getirebilirler.
Hele günümüz de bu daha da kolaydır, TV den canlı yayınlarla direk Kabe den namaz kılma görüntüleri aktarılmaktadır.
İnternet de cabası...

Salat elbette sadece namaz değildir.
Örneklik açısından Resulallah en güzel örnektir, amenna ve saddekna, ancak şunu da unutmayınız ki
yürüyen Kur'an olan Resulallah, Kitabullaha aykırı söz söylemez..


Mesela hangi hadis bunlar?
Mesela recm Kur'an da olmadığı halde, hadisler de geçtiği üzere İslam fıkhına girebilmiştir.

Her peygambere farklı şeriat gelmiştir.
Adem AS ın şeriatı ayrı Musa AS ın ki ayrı Hz. Rasulallah SAV ın ki ayrıdır.
Lakin Kuran daha önceki tüm şeriatleri neshetmiştir.
Kardeş kardeşe evliliği şeriat değişikliği ile izah etmeniz olacak şey değilidir.
Sorarım sizlere böyle önemli bir konu niçin Kur'an da geçmemektedir?
Bu Allah ın sünnetine aykırı bir durumdur.

Peki biz nasıl üredik o zaman?
Birden çok Adem ve onların da hanımları vardı, ve bunlar tıpkı günümüzdeki gibi
Allah ın sünneti üzere evleniyorlardı.

Siz diye tabir ettikleriniz kimsiniz?
Benim gibi düşünebilen müslümanlar..
Kur'anı gerektiği mevkiye koyanlar

Kuranı kerime mihenk edecek kişi kim?
Okuyup aklederek düşünen ve en güzel olana tabi olanlar..

Herkesin idraki farlı farklı
Sen başka şey anlarsın ben başka şey anlarım. Ne olacak o zaman?
İbadi konularda zaten günümüzde de öyle değil mi?
Önemli olan Kur'an ayetlerini ilk sıraya koyarak tali yollara sapmamak,
Hz. Ömer hutbede , "yanlış yaparsam siz nasıl tepki verirsiniz?" diye sorduğunda
Müslümanlar "Kılıçlarımızla seni düzeltiriz " diye cevap vermişlerdir.


EHLİ SÜNNET NEDİR?
DEDİĞİN NE MANAYA GELİYOR?
Ehli sünnet nedir? diye google amcaya yaz karşına bir sürü link çıkar.
Kendileri ehli şiayı eleştirerek onlar 12 imamı masum addediyorlar sapıktırlar derler,
ancak gel görki kendileri de bütün sahabeyi melekleştirdikleri gibi
haşa Hz. isa ile yarıştırırcasına hz. Muhammed i de aşırı derecede yüceltmişlerdir.
"Bizlere de Şefaat et" diye duaların da ona yalvarmaktadırlar.


TARİH AKLINI KULLANIP TA HELAK OLAN ZAVALLILARLA DOLU
Allah sana aklını kullanasın diye vermiş,
hz. İbrahim aklını kullanarak iman etmiş...
Allah aklını kullanmayanları pislik içerisinde bırakacağını söylemektedir. Yunus 100 de geçmektedir.


O ZAMAN EMRE UY, AKLINI KULLAN, HZ. RASULALLAH SAV YE VE HADİSLERİNE,
SÜNNETLERİNE TESLİM OL
Hadisler korunmuş değildir.
Siz ileride zikr den sorulacaksınız 43/44

HEM DE TAM BİR TESLİMİYETLE TESLİM OL
Ben Kur'ana teslim oluyorum.
Öyle sözle Resulallah a teslim olunmaz,
Onun ahlakıyle ahlaklanmak gerekli,
"Onun ahlakı da Kur'an dır." Hz. Aişe...
 

Mahmut Akar

Asistan
Katılım
9 Mar 2007
Mesajlar
444
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
kocaeli
Web sitesi
www.tefsirdersi.com
Tartışma amaçlı değil kısa not düşme babında yazıyorum acizane.
Selam kardeş
Niçin kendi bilgine güvenmiyorsun da acizane diye giriş yapıyorsun?
Bu bir kültür mü olmuş yoksa, taklitçilik yapanların genel karakteridir bu.
Lütfen rabbimizin kitabını aklederek okuyalım da doğru bilgiye vakıf olalım, bizleri kandıramasınlar.
Bu dinin ilk emri "oku" dur. Namaz kılmak, oruç gibi ibadetler çok daha sonra gelir.
Okurken de dikkattli olmak gereklidir, tek bir kaynağa takılmadan karşılaştırmalı olarak okumak gerekir.
Karşılaştırmalı Okumak için bir link http://www.kuranmeali.com/index.asp


Akıl nedir?İman etmeyenin dini literatürde akıllı olduğundan
bahsedebilirmiyiz?Zeka akılmıdır?Siz hala akletmiyecekmisiniz derken,ne demek
istenmişitir?İslam bizim zekamızı kullanarak her işte ölçü almamızı
istiyormu?Yoksa zekamızı kullanma kapasitemiz bile sınırlı iken,haddimizi
bilerek teslim olmamımızı ve Belirleyenin ve Beliryenin Gönderdiğinin
bildirdiklerini hayatımıza ilke almamızı mı istiyor?
İman nedir?Kişinin iman
ettiğini söylemesi bizim için yeterlidir, ama Hak katında durum
böylemidir?
Bu sorulara cevap bulabilirsek bence sorunu biraz daha çözmeye
yakınlaşırız
Evet aklımızı gerektiği gibi kullanmamız gerekir.
Teslimiyet asıl kaynağa olmalıdır, başkasının gözü ile görmeyi bırakarak kendimizinkini kullanmayı denemeliyiz.
Saf ve temiz duygularla Kur'ana yaklaşırsanız kendini sizlere açacaktır.
Ben anlayamam demeyin.
Ve Kur'an okumaya başlarken şeytanın şerrinden Allaha sığının
Abdestli olmanıza da hiç gerek yok...
 

Son.Fedai

Kıdemli Üye
Katılım
12 Şub 2007
Mesajlar
6,367
Tepkime puanı
136
Puanları
63
Yaş
54
Konum
Gaziantep
Web sitesi
www.elibolyazilim.com
Allah cc herkese akıl vermiş, okuyup anlayarak karşılaştırırsanız bu işi sizler de çözümleyebilirsiniz.
Yalnız tek şart önyargısız olacaksınız.
Dökme kalıp ve klişeleşmiş görüşlerden uzaklaşmanız gerekli.
Siz sıradan insan aklını olmadık yerlere koyuyorsunuz.

Aklını kullan derken ne kasdediyor?

Akıl tamam ama nereye kadar akıl...

Mesela Hz. Ebubekir RA ya kafirler gelip te mirac olayını haşa dalga geçerek anlattıklarında o da işi aklına vurup ta konuşsaydı ne olurdu? O Zaman Hz. Ebubekir RA Ebubekir Sıddık RA olabilir miydi?

Namaz kılmanın şekli ve şemalinde mütevatirlik esastır.
Haaa

Mütevatir olunca işine geldi hadisi aldın.

İşine gelmedi hadise "hadis dini" deyip islamdan ayırdın.

Öyle mi?

Yani insanlar anne ve babalarının namaz kılma şekillerini izleyerek, dedelerine bakaraak camiye giderek...bu ibadetlerini yerlerine getirebilirler.
Hele günümüz de bu daha da kolaydır, TV den canlı yayınlarla direk Kabe den namaz kılma görüntüleri aktarılmaktadır.
İnternet de cabası...
Anana, babana, sıradan insanlara, hatta tv ye bile güvendin ama islam alimlerine güvenmedin mi? Vah yazık...
Salat elbette sadece namaz değildir.
Evet değildir. Ama adam nerede hangi amaçla yazıldığını AKLINA vurarak yorumluyor. Sonra da saçmalamaya başlıyor.
Örneklik açısından Resulallah en güzel örnektir, amenna ve saddekna, ancak şunu da unutmayınız ki
yürüyen Kur'an olan Resulallah, Kitabullaha aykırı söz söylemez..
Elbette söylemez.

Lakin biz O'nun SAV mübarek sözlerini yanlış anlar ve hatta HAŞA Kurana ters diyebiliriz.

Ne de olsa bizden büyük alim yok dünyada.

Kurana ne uyuyor, ne uymuyor hatta ve hatta HAŞA Hz. Rasulallah SAV'ın mübarek sözlerini bile kurana uyup uymadığını anlayabiliriz...

Bu yol ehli sünnet yolu değil.

Benden uzak olsun.

Ben mübarek ağzından ne çıkmışsa aklıma uysun uymasın şeksiz şüphesiz kabul ettim.

Mübarek dudaklarından haktan başka şey çıkmamıştır.
Mesela recm Kur'an da olmadığı halde, hadisler de geçtiği üzere İslam fıkhına girebilmiştir.
Kardeşim kendin diyorsun hadislerde geçiyor diye. Daha söze ne hacet.

İlla ki Recmin ya da başka şeyin kuranda açık açık yazması mı lazım...

Hz. Rasulallah SAV hükmü koymuş iş bitmiş

Kardeş kardeşe evliliği şeriat değişikliği ile izah etmeniz olacak şey değilidir.
Sorarım sizlere böyle önemli bir konu niçin Kur'an da geçmemektedir?
Huzura çıkarsan Allah CC a sorarsın neden diye
Bu Allah ın sünnetine aykırı bir durumdur.
Demek Allah CC ın sünnetini o kadar iyi biliyorsun.

Birden çok Adem ve onların da hanımları vardı, ve bunlar tıpkı günümüzdeki gibi
Allah ın sünneti üzere evleniyorlardı.
Ademler meselesi vardır fakat sizin dediğiniz gibi değildir.

MAdem sizin dediğiniz gibi birden çok adem ve havva vardı o zaman Kuranda bahsedilen ve ilk yaradılan adem hangisiydi?

Madem Kuranda ilk önce Hz. Adem yaradıldı diyor o zaman diğer ademler ve havvalar nereden geldi?
Benim gibi düşünebilen müslümanlar..
Kur'anı gerektiği mevkiye koyanlar
Okuyup aklederek düşünen ve en güzel olana tabi olanlar..
Akıl konusunda daha önce yazdım. Tekrara gerek yok
Hz. Ömer hutbede , "yanlış yaparsam siz nasıl tepki verirsiniz?" diye sorduğunda
Müslümanlar "Kılıçlarımızla seni düzeltiriz " diye cevap vermişlerdir.
Hz. Ömer değil Hz. Ömer RA

Peki O Müslümanlar kimlerdi?

Sahebe Efendilerimizdi RA.

Onlar kimlerdi?

Herbiri müctehid ve mezhep imamı derecesinde din bilgini olan kişilerdi.

Nerede o günler, nerede o insanlar.
kendileri de bütün sahabeyi melekleştirdikleri gibi
Kendileri demez.

Kuran ve hadis öyle der.

Ellerindeki delillerden dolayı öyle derler

haşa Hz. isa ile yarıştırırcasına hz. Muhammed i de aşırı derecede yüceltmişlerdir.
Her peygamberin derecesi farklıdır

Bunu yarıştırma olarak anlamanız sizi bağlar

"Bizlere de Şefaat et" diye duaların da ona yalvarmaktadırlar.
Şefaat ya Rasulallah SAV demek mi yanlış oldu ?
Hadisler korunmuş değildir.
Siz ileride zikr den sorulacaksınız 43/44
Hadisler korunmuştur ve zikr den kasdedilen de Kuran ve kuranın hayata geçirilmesi olan sünnetlerdir.

Ben Kur'ana teslim oluyorum.
Öyle sözle Resulallah a teslim olunmaz,
Onun ahlakıyle ahlaklanmak gerekli,
"Onun ahlakı da Kur'an dır." Hz. Aişe...
:D

Bre akıllı kişi...

Hadisler sağlam gelmeden O'nun SAV ahlakını nereden bileceksin de ahlakıyla ahlaklanacaksın...

Kurana teslim olup ta hadislere " hadis dini" diyeni de yeni duydum
 

Mahmut Akar

Asistan
Katılım
9 Mar 2007
Mesajlar
444
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
kocaeli
Web sitesi
www.tefsirdersi.com
Siz sıradan insan aklını olmadık yerlere koyuyorsunuz.
Aklını kullan derken ne kasdediyor?
Akıl tamam ama nereye kadar akıl...
Mesela Hz. Ebubekir RA ya kafirler gelip te mirac olayını haşa dalga geçerek anlattıklarında o da işi aklına vurup ta konuşsaydı ne olurdu? O Zaman Hz. Ebubekir RA Ebubekir Sıddık RA olabilir miydi?
Sıradan insan aklı nasıl oluyor?
Sahabeler sıradan insanlar mıydı?
Yoksa hepsi okuyup anlayarak iman etmiş kişiler miydiler?
İman etmenin temellerinden birisi de akıldır, aklını doğru olarak kullanabilmektir.


Haaa
Mütevatir olunca işine geldi hadisi aldın.
İşine gelmedi hadise "hadis dini" deyip islamdan ayırdın.
Öyle mi?
Anana, babana, sıradan insanlara, hatta tv ye bile güvendin ama islam
alimlerine güvenmedin mi? Vah yazık...
Mütevatir hadis demedim , namaz kılmanın şekli mütevatirdim dedim,
okuduğunu anlayabiliyorsun değil mi?
İslam alimleri dediğin kişiler emevi- abbasi sultanlarının saltanatlarını korumaya yönelik hadis rivayet ediyorlarsa elbette eleştirileceklerdir.

Evet değildir. Ama adam nerede hangi amaçla yazıldığını AKLINA vurarak
yorumluyor. Sonra da saçmalamaya başlıyor.
Ahzap 56 da geçen
-Şüphesiz, Allah ve melekleri Peygambere salat ederler. Ey iman edenler, siz de ona salat edin ve tam bir teslimiyetle ona selam verin.

Salat ederler lafzını salavat olarak meallendirenler bile bulunmaktadır.

Elbette söylemez.
Lakin biz O'nun SAV mübarek sözlerini yanlış anlar ve hatta HAŞA Kurana ters
diyebiliriz.
Ne de olsa bizden büyük alim yok dünyada.
Kurana ne uyuyor, ne uymuyor hatta ve hatta HAŞA Hz. Rasulallah SAV'ın
mübarek sözlerini bile kurana uyup uymadığını anlayabiliriz...
Bu yol ehli sünnet yolu değil.
Benden uzak olsun.
Ben mübarek ağzından ne çıkmışsa aklıma uysun uymasın şeksiz şüphesiz kabul
ettim.
İyi de o hadislerin hepsinin onun ağzından çıktığına nasıl emin olabiliyorsun?
Söylerken yanında mıydın?
Alimler mi senin adına karar veriyorlar?
Mübarek dudaklarından haktan başka şey çıkmamıştır
Çok mübalağalı bir söz;

Tahrîm Suresi
Bismillâhirrahmânirrahîm.
1. Ey Peygamber, eşlerinin hoşnutluğunu isteyerek, Allah'ın sana helal kıldıklarını niçin haram kılıyorsun? Allah çok bağışlayandır, çok esirgeyendir.

Kardeşim kendin diyorsun hadislerde geçiyor diye. Daha söze ne hacet.
İlla ki Recmin ya da başka şeyin kuranda açık açık yazması mı lazım...
Hz. Rasulallah SAV hükmü koymuş iş bitmiş
Buna hadis dini denir işte, hadislerle ayetleri aynı dereceye çıkarmak.
Bizler Kur'an ile mükellefiz, Nur suresi 2. ayeti kerimesin de
zina edenin cezası 100 celde olarak hükme bağlanmıştır.
Bu ayeti duyan Resulallah kesinlikle ayetin hükmü ile recmi nesh etmiştir.


Huzura çıkarsan Allah CC a sorarsın neden diye
Demek Allah CC ın sünnetini o kadar iyi biliyorsun.
Evet hep beraber sorarız,
O nun sünneti Kur'an da yazılı zaten,
sen de öğrenebilirsin.


Ademler meselesi vardır fakat sizin dediğiniz gibi değildir.
MAdem sizin dediğiniz gibi birden çok adem ve havva vardı o zaman Kuranda
bahsedilen ve ilk yaradılan adem hangisiydi?
Madem Kuranda ilk önce Hz. Adem yaradıldı diyor o zaman diğer ademler ve
havvalar nereden geldi?
İlk önce hangi ademin yaratıldığı hiç mi hiç önemli değildir.
Önemli olan Ademin ve havvanın çocukları kardeşler olarak biribirileri ile evlenmemişlerdir.
Hz. Ömer değil Hz. Ömer RA
Peki O Müslümanlar kimlerdi?
Sahebe Efendilerimizdi RA.
Onlar kimlerdi?
Herbiri müctehid ve mezhep imamı derecesinde din bilgini olan kişilerdi.
Nerede o günler, nerede o insanlar.
Kendileri demez.
Kuran ve hadis öyle der.
Ellerindeki delillerden dolayı öyle derler
Peki o sahabeler niçin daha sonraları muaviyenin kandırmacasıyle Hz. Ali ye isyan ederek meşru halifeyle savaşmışlardır?


Her peygamberin derecesi farklıdır
Bu sadece bir zandır
2/136. Deyiniz ki, "Biz, Allah'a iman ettik ve bize ne indirildiyse İbrahim'e, İsmail'e, İshak'a, Yakup'a ve torunlarına ne indirildiyse, Musa'ya ve İsa'ya ne indirildiyse ve bütün peygamberlere Rablerinden ne verildiyse hepsine iman ettik. Biz onların arasında fark gözetmeyiz ve biz ancak O'na boyun eğen müslümanlarız."


Bunu yarıştırma olarak anlamanız sizi bağlar
Şefaat ya Rasulallah SAV demek mi yanlış oldu ?
Sebe23-O'nun katında izin verdiğinin dışında (hiç kimsenin) şefaati yarar sağlamaz. En sonunda kalplerinden korku giderilince (birbirlerine:) 'Rabbiniz ne buyurdu?' derler, 'Hak olanı' derler. O, çok yücedir, çok büyüktür.

Hadisler korunmuştur ve zikr den kasdedilen de Kuran ve kuranın hayata
geçirilmesi olan sünnetlerdir.
Bu sözünüz kayda alınmıştır, ahiret günü karşınıza çıkarılacaktır, elbette.
Zikr sadece Kur'an dır.

Bre akıllı kişi...
Hadisler sağlam gelmeden O'nun SAV ahlakını nereden bileceksin de ahlakıyla
ahlaklanacaksın...
Kurana teslim olup ta hadislere " hadis dini" diyeni de yeni duydum
Hz. Aişe ye Hz.Peygamber (sav)’in ahlakı sorulduğu zaman
“Siz hiç Kuran okumuyor musunuz. Onun ahlakı Kur'an dı.” cevabını vermiştir.
Hadisleri dinleştirirseniz bunun adı başka ne olabilir?
 

Son.Fedai

Kıdemli Üye
Katılım
12 Şub 2007
Mesajlar
6,367
Tepkime puanı
136
Puanları
63
Yaş
54
Konum
Gaziantep
Web sitesi
www.elibolyazilim.com
Sıradan insan aklı nasıl oluyor?
Sahabeler sıradan insanlar mıydı?
Yoksa hepsi okuyup anlayarak iman etmiş kişiler miydiler?
İman etmenin temellerinden birisi de akıldır, aklını doğru olarak kullanabilmektir.
Sıradan insan aklı ortalama yani vasat IQ seviyesi oluyor

Mütevatir hadis demedim , namaz kılmanın şekli mütevatirdim dedim, okuduğunu anlayabiliyorsun değil mi?
Sen anlayabiliyor musun yazdıklarını?

Mütevatir ama bu mütevatirlik nereden geliyor. İlk önce bu namazı bu şekilde kılan kimdi?

Kim dedi bu şekilde kılın namazı diye?

Elbette Hz. Rasulallah SAV

Ee Onun SAV dediği hadis ise oysa hadiste başka dinse nasıl oluyor bu iş?

Ayrıca madem namaz ve bazı şeyler mütevatir şekilde geldi hadis nasıl korunmuyor?

Çalıştır bakalım aklını...
İslam alimleri dediğin kişiler emevi- abbasi sultanlarının saltanatlarını korumaya yönelik hadis rivayet ediyorlarsa elbette eleştirileceklerdir.
İslamiyet sadece o zamanda aim vermemiş.

O Zamanda ise tüm alimler dediğiniz gibi değiller...

"Allah CC nurunu tamamlayacaktır"

NAsıl tamamlayacak...

İşte bu şekilde ehli sünnet ve cemaatten alimler gönderip dinini ayakta tutup nurunu tamamlayacak.

Nasıl tamamalayacak

Ağızları ile Allah CC ın nurunu söndürmek isteyenler istemese de...
Ahzap 56 da geçen
-Şüphesiz, Allah ve melekleri Peygambere salat ederler. Ey iman edenler, siz de ona salat edin ve tam bir teslimiyetle ona selam verin.

Salat ederler lafzını salavat olarak meallendirenler bile bulunmaktadır.
Peki neymiş buradaki salattan kasıt...

Dikkat Et. Allah CC da salat eder diyor. Hadi cevapla.


İyi de o hadislerin hepsinin onun ağzından çıktığına nasıl emin olabiliyorsun?
Söylerken yanında mıydın?
Alimler mi senin adına karar veriyorlar?
Sen nereden biliyorsun doğru olmadığını...

Ehli sünnet vel cemaat alimlerine güvenim tamdır
Çok mübalağalı bir söz;
Size göre mübalağalı. Bana göre ise az bile dedim
Tahrîm Suresi
Bismillâhirrahmânirrahîm.
1. Ey Peygamber, eşlerinin hoşnutluğunu isteyerek, Allah'ın sana helal kıldıklarını niçin haram kılıyorsun? Allah çok bağışlayandır, çok esirgeyendir.
Ne anlayalım buradan

Hadi aklını çalıştır
Buna hadis dini denir işte, hadislerle ayetleri aynı dereceye çıkarmak.
Yazık sana
Bizler Kur'an ile mükellefiz,
Kuranla mükellefsen Kuran Hz. Rasulallah SAV ye ve O'nun SAV hükümlerini kabul edip rıza göstermeyi söyler.

Neden uymuyorsun o zaman?

Uymamakla kalsan neyse ne.

Bir de uyanları "hadis sini" ile suçluyorsun.

Lafta mı senin kuranla mükellefliğin?

Nur suresi 2. ayeti kerimesin de zina edenin cezası 100 celde olarak hükme bağlanmıştır.
Kişilerin durumları farklılklar gösterir.

Mesela

Evli olabilir, bekar olabilir, aklı başında olabilir/olmayabilir, geç/ihtiyar olabilir...

Bu ceza hangisi için?

Tefsir alimlerine göre bekarlar için ve evlilerin cezası hepsine göre recm dir.

Bu ayeti duyan Resulallah kesinlikle ayetin hükmü ile recmi nesh etmiştir.
Sizin dediğiniz gibi...

Neshettiğine nasıl emin olabiliyorsun?

Neshederken yanında mıydın?

Ayrıca bir hadiste Hz. Ali KV ın bir zaniyi perşembe günü kitabullah ile celde, cuma günü sünnet ile recm ettiği yazar.

Hz. Ali KV Hz. Rasulallah SAV ın yanında fetva verebilir mi?

Veremeze ve Hz. Rasulallah SAV recmi neshetmişse sizin 1400 yıl sonra gördüğünüzü Hz. Ali KV gibi ilmin kapısı, Allah CC ın aslanı olan bir zat nasıl görmez?

Aklınıza göre cevap verin.

Evet hep beraber sorarız, O nun sünneti Kur'an da yazılı zaten,
sen de öğrenebilirsin.
"Bana kuran ve misli verildi" Hadis-i Şerif meali...

Buradaki mislinden kasıt sünnettir ve Cebrail AS tarafından Allah CC katından Rasulallah SAV ye aktarılmıştır.

"Sen en üstün ahlak üzeresin" Ayet

"Ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim" Hadis

İle belirtilen de bu mislidir.
İlk önce hangi ademin yaratıldığı hiç mi hiç önemli değildir.
Nasıl önemli değil kardeşim

İlk Kez Adem AS yaradıldı ise Havva Anamız da yaradıldı ise geri kalan sizin dediğiniz Ademler nasıl oldu?

Önemli olan Ademin ve havvanın çocukları kardeşler olarak biribirileri ile evlenmemişlerdir.
Nerede diyor bunu?

Peki o sahabeler niçin daha sonraları muaviyenin kandırmacasıyle Hz. Ali ye isyan ederek meşru halifeyle savaşmışlardır?
Hep aynı şey...

Senin dediğin gibi aklını kullan o zaman.

Allah CC ın hikmetinden sual olunmaz.

Allah CC bilir, iz bilemeyiz.

Onların kılıçlarını karıştırdığı işe bizim dilimizi arıştırmamamız hayrımızadır.

Bu sadece bir zandır
2/136. Deyiniz ki, "Biz, Allah'a iman ettik ve bize ne indirildiyse İbrahim'e, İsmail'e, İshak'a, Yakup'a ve torunlarına ne indirildiyse, Musa'ya ve İsa'ya ne indirildiyse ve bütün peygamberlere Rablerinden ne verildiyse hepsine iman ettik. Biz onların arasında fark gözetmeyiz ve biz ancak O'na boyun eğen müslümanlarız."
Hani aklını kullanıyordun?

Farktan kasıt nedir?

Biz hiçbirinin peygamberliğini reddetmeyiz manasınadır.

Hepsi aynı makamdadır manasında değil.

Zaten kimi peygambere kitap ve şeriat verilmişken bir diğerine verilmemiş.

Kimi Kuranda zikredilirken kimi zikredilmemiş

Bunlarda makam farkını göstermiyor mu?

Bakara 253 - O işaret olunan resuller yok mu, biz onların bazısını, bazısından üstün kıldık. İçlerinden kimi var ki Allah, kendisiyle konuştu, bazısını da derecelerle daha yükseklere çıkardı. Biz Meryem oğlu İsa'ya da o delilleri verdik ve kendisini Rûhu'l-Kudüs (Cebrail) ile kuvvetlendirdik. Eğer Allah dileseydi, bunların arkasındaki ümmetler, kendilerine o deliller geldikten sonra birbirlerinin kanına girmezlerdi. Fakat ihtilâfa düştüler, kimi iman etti, kimi inkâr etti. Yine Allah dileseydi, birbirlerinin kanına girmezlerdi. Fakat Allah dilediğini yapar.

Sebe23-O'nun katında izin verdiğinin dışında (hiç kimsenin) şefaati yarar sağlamaz. En sonunda kalplerinden korku giderilince (birbirlerine:) 'Rabbiniz ne buyurdu?' derler, 'Hak olanı' derler. O, çok yücedir, çok büyüktür.
Yani peygamberler ve peygamberimiz SAV şefaat edemeyecek mi?

Yahu git işine

Aklını kullanıyormuş.

Aklına güvenirsen böyle olursun

İSra 79 - Gecenin bir kısmında da sadece sana mahsus bir nafile olmak üzere uykudan kalk, Kur'ân ile teheccüd namazı kıl, Rabbinin seni bir makam-ı mahmuda (şefaat makamına) göndermesi kesindir.

Duha 5 - Rabbın sana verecek ve sen hoşnut olacaksın.
Bu sözünüz kayda alınmıştır, ahiret günü karşınıza çıkarılacaktır, elbette.
Sen de şahit ol bu sözüme.

Allah CC ın huzurunda soracağım dedim mi diye sana.
Zikr sadece Kur'an dır.
Sana göre öyle

2. Şüphe

Sünneti inkâr edenlerin, bir diğer iddiaları da şudur: Allah Teâlâ: "Kur'ân'ı biz indirdik. Onu muhafaza edecek olan da biziz,"[FONT=&quot][493] buyuruyor. Bundan, Cenâb-ı Hakk'm sünnetin değil, sadece Kur'ân'm muhafazasını üstlendiği ve bunun garantisini verdiği anla*şılıyor. Eğer sünnet de Kur'ân gibi hüccet ve delil olmuş olsaydı, Al*lah Teâlâ, onun da korunmasını kendi üzerine alırdı.[/FONT]

Cevap
Allah Teâlâ, Kitabı'yla, sünnetiyle, bütün şeriatı muhafaza et*meyi tekeffül edip garantisi altına almıştır. Şu âyet, buna delâlet et*mektedir: "(Kâfir ve münafıklar), ağızlarıyla Allah'ın nurunu sön*dürmek istiyorlar. Allah ise kâfirler istemese de nurunu tamamlama*yı murâd etmektedir."[FONT=&quot][494][/FONT]

Allah'ın nurundan maksat, O'nun şeriatı, kulları için seçip onla*rı kendisiyle mükellef tuttuğu dindir. Bu din, insanların maslahatla*rını içermektedir. Allah onu, gerek Kur'ân ve gerekse Kur'ân dışında gönderdiği vahiyle, Rasûlü'ne inzal etmiştir. Tâ ki insanlar, onunla amel ederek dünya ve âhirette saadet ve hayırlarına olan şeye ulaşa*bilsinler.

Allah Teâlâ'nm: "Zikri (Kur'ân'ı) biz indirdik, onu koruyacak olan da biziz" âyetine gelince, âyetin metnindeki "lehû" zamiri hak*kında, âlimler iki görüş ileri sürmüşlerdir:


1- Bu zamir, Hz. Muhammed (s.a.v)'e işaret etmektedir. Eğer böyle anlaşılacak olursa, muhaliflerin âyet-i kerîmeden kendilerine delil getirmeleri sahih değildir. (Çünkü bu durumda korunması üst*lenilen Kur'ân değil, Peygamber olmuş olur.)


2- Bu zamir, daha önce geçen "ez-Zikr" kelimesine işaret etmek*tedir. Eğer "ez-Zikri" de Kitab ve sünnet ile beraber şeriatın tamamı olarak yorumlarsak, yine onunla delil getirmeleri mümkün olmaya*caktır. Şayet "ez-Zikri"yi Kur'ân olarak tefsir etmek durumunda ka*lırsak, o zaman âyette, Kur'ân'm dışındakileri devre dışı bırakan ha*kiki bir tahsisin varlığını söyleyemeyiz. Çünkü Allah Teâlâ, Kur'ân'dan başka daha pek çok şeyi korumuştur. Örneğin Rasûlullah (s.a.v)'ı düşmanların öldürmesinden ve hilesinden, kıyamete kadar arş, yer ve gökleri dağılıp parçalanmaktan korumuştur. Şayet, bura*daki tahsis izafi olup, sadece özellikle (Kur'ân) içinse, bu durumda ona işaret eden bir karine ve delil olması gerekir. Halbuki, bunun için sünnet olsun, başka bir şey olsun, gösterecek herhangi bir delil yoktur. Ayetin metninde "lehû" câr ve mecrûrunun Öne alınması, hasr için olmayıp âyet başlarındaki münâsebet ve uyumu korumak içindir.

Bir de şu var: Şayet âyet-i kerîmede tahsis, sırf Kur'ân'a yapıl*mıştır desek bile, sünnet, hükmün dışında kalmaz. Çünkü Kur'ân'ın muhafazası, sünnetin korunmasına bağlıdır ve durum bunu gerektir*mektedir. Çünkü sünnet, Kur'ân'ın en sağlam kalesi ve kalkanı, en güvenilir muhafızı ve en güzel sarihidir. O, Kur'ân'm mücmelini taf*sil, müşkilini tefsir, müphemini tavzih, mutlakını takyid ve has ifa*delerini genelleştirir. Aynı zamanda onu, nevalarına uyan ve abesle meşgul olanların kendi keyf ve gayelerine göre yorumlamalarından, fitnenin elebaşlanyla şeytanların ilkâ ve ifsadlanndan korur. Dolayı*sıyla Sünnetin muhafaza,edilmesi, Kur'ân'm korunma sebeplerinden birisidir ve onun korunması, Kur'ân'm muhafazası demektir.

Kaynak: http://www.darulkitap.com/oku/hadis/muhtelif-kitaplar/sunnetindelilolusu/

Hz. Aişe ye Hz.Peygamber (sav)’in ahlakı sorulduğu zaman
“Siz hiç Kuran okumuyor musunuz. Onun ahlakı Kur'an dı.” cevabını vermiştir.
Yaw arkadaş sen kendinle çelişiyorsun

Onun SAV ahlakı bize hadis ve sünet yolu ile gelmedi mi?

O'nun SAV ahlakı kuransa ve kuranda korunmuşsa demek ki O'nun SAV ahlakı da korunmuştur.

Hadisleri dinleştirirseniz bunun adı başka ne olabilir?
Bak bu sözlerin kayda geçiyor haberin ola.
 

Mahmut Akar

Asistan
Katılım
9 Mar 2007
Mesajlar
444
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
kocaeli
Web sitesi
www.tefsirdersi.com
Sıradan insan aklı ortalama yani vasat IQ seviyesi oluyor
.
Sahabelerin tümünün de IQ leri tavan yapmıştı herhalde..

Sen anlayabiliyor musun yazdıklarını?
Mütevatir ama bu mütevatirlik nereden geliyor. İlk önce bu namazı bu şekilde
kılan kimdi?
Kim dedi bu şekilde kılın namazı diye?
Elbette Hz. Rasulallah SAV
Ee Onun SAV dediği hadis ise oysa hadiste başka dinse nasıl oluyor bu iş?
Ayrıca madem namaz ve bazı şeyler mütevatir şekilde geldi hadis nasıl
korunmuyor?
Çalıştır bakalım aklını...
İlk başta Resulallah kıldı sonra sahabelere gösterdi değil mi?
Sahabelerin çocukları kimden gördüler?
Ya torunları, torunlarının çocukları....
....
çocuklarının çocukları....
...
mütevatirlik süregelen bir şekilde devam etmiştir.
Ta günümüze kadar.
Oysa hadisler Resulallahın vefatından 150-200 yıl sonra yazılmaya başlanmış,
emevi saltanatının zalim sultasına tekabül etmektedir.
tabii ki iktidar yanlısı hadisler uyduracaklardı.


İslamiyet sadece o zamanda alim vermemiş.
O Zamanda ise tüm alimler dediğiniz gibi değiller...
"Allah CC nurunu tamamlayacaktır"
NAsıl tamamlayacak...
İşte bu şekilde ehli sünnet ve cemaatten alimler gönderip dinini ayakta tutup
nurunu tamamlayacak.
Nasıl tamamalayacak
Ağızları ile Allah CC ın nurunu söndürmek isteyenler istemese de...
O bahsettiğin nur senin sandığın şekilde değil,
öyle olsaydı yıkılmazdı emevi saltanatı
" " " abbasi "
" " " selçuklu "
" " " osmanlı "

Peki neymiş buradaki salattan kasıt...
Dikkat Et. Allah CC da salat eder diyor. Hadi cevapla.
Orada ki salattan kasıt yardım-destek arkasında durma gibi manalara gelmektedir.
oysa hadislerle din uyduranlardan bazıları salavatı şerifelerden dem vurmaktadırlar..

Sen nereden biliyorsun doğru olmadığını...
Ehli sünnet vel cemaat alimlerine güvenim tamdır
Kur'ana bakarak anlıyabiliyorum, yürüyen Kur'an , asılına aykırı hareket etmez.

Size göre mübalağalı. Bana göre ise az bile dedim
Ne anlayalım buradan
Hadi aklını çalıştır
Ben ne anladığımı yazdım, sen ne anlıyorsan onu yaz, topu taca atma.

Kayda alınmıştır. yani.

Kuranla mükellefsen Kuran Hz. Rasulallah SAV ye ve O'nun SAV hükümlerini kabul
edip rıza göstermeyi söyler.
Hadislerin onun ağzından çıktığını nasıl ispatlayabileceksin?
Ben sana bir sürü aykırılık gösteriyorum, sen yok o öyle bu böyle diyorsun.


Neden uymuyorsun o zaman?
Uymamakla kalsan neyse ne.
Bir de uyanları "hadis sini" ile suçluyorsun.
Lafta mı senin kuranla mükellefliğin?
Kur'ana uymak, onu ilk sıraya yerleştirmekle olur,
yahudilerin yaptıkları gibi ruhban kitaplarını Tevratın yerine ikame etmekle olmaz.

Kişilerin durumları farklılklar gösterir.
Mesela
Evli olabilir, bekar olabilir, aklı başında olabilir/olmayabilir, geç/ihtiyar
olabilir...
Bu ceza hangisi için?
Tefsir alimlerine göre bekarlar için ve evlilerin cezası hepsine göre recm
dir.
Allah cc haşa evlileri unutmuş muydu Nur 2. ayet nazil olurken de daha sonra Resulallah koşa koşa yetiştirmişmiş,
bu ayet bekarları ilgilendiriyor, evlileri recm edebilirsiniz diyor.

Sizin dediğiniz gibi...
Neshettiğine nasıl emin olabiliyorsun?
Neshederken yanında mıydın?
Ayrıca bir hadiste Hz. Ali KV ın bir zaniyi perşembe günü kitabullah ile
celde, cuma günü sünnet ile recm ettiği yazar.
Hz. Ali KV Hz. Rasulallah SAV ın yanında fetva verebilir mi?
Veremeze ve Hz. Rasulallah SAV recmi neshetmişse sizin 1400 yıl sonra
gördüğünüzü Hz. Ali KV gibi ilmin kapısı, Allah CC ın aslanı olan bir zat nasıl
görmez?
Yürüyen Kur'an meselesini hatırlatırım,
Peygambere hadis uyduranlar Hz. Ali yi es mi geçeceklerdi, zannediyorsun?
Ya bu konuda ki Hz. Ömere yakıştırılan hadis e(ye) ne diyorsun?

Fasıl:
HUDUD BÖLÜMÜ Konu: Zina Haddi Kaynak: Buhari, Hudud 31, 30, Mezalim 19, Menakibu'l-Ensar 46, Megazi 21, İ'tisam, 16; Müslim, Hudud 15. (1691); Muvatta, Hudud 8. 10, (823, 824); Tirmizi, Hudud 7, (1431); Ebu Davud, Hudud 23, (4418) Ravi (r.a.): İbnu Abbas Hadis: Hz. Ömer (ra)'i hutbe verirken dinledim. Şöyle demişti: "Allah Teala hazretleri Muhammed (sav)'a hak (din ile) gönderdi ve O'na Kitaba indirdi. Bu indirilenler arasında recm ayeti de vardı! Biz bu ayeti okuduk ve ezberledik. Ayrıca, Resulullah (sav) zina yapana recm cezasını tatbik etti, ondan sonra da biz tatbik ettik. Ben şu endişeyi taşıyorum: Aradan uzun zaman geçince, bazıları çıkıp: "Biz Kitabullah'da recm cezasını görmüyoruz (deyip inkara sapabilecek ve) Allah'ın kitabında indirdiği bir farzı terkederek dalalete düşebilecektir. Bilesiniz, recm, kadın ve erkekten muhsan olanların zinaları, -delil veya hamilelik veya itiraf yoluyla- sübüt bulduğu takdirde, onlara tatbik edilmesi gereken Kitabullah'da mevcut bir haktır. Allah'a kasemle söylüyorum, eğer insanlar: "Ömer Allah Teala' nın kitabına ilavede bulundu" demeyecek olsalar, recm ayetini (Kitabullah'a) yazardım." Kayıt No.: 1589

Aklınıza göre cevap verin.
"Bana kuran ve misli verildi" Hadis-i Şerif meali...
Buradaki mislinden kasıt sünnettir ve Cebrail AS tarafından Allah CC katından
Rasulallah SAV ye aktarılmıştır.
"Sen en üstün ahlak üzeresin" Ayet
"Ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim" Hadis
İle belirtilen de bu mislidir.
Bu da hadis dinin temel prensiplerinden bir öngörü.

43/44. Doğrusu Zikr, sana ve kavmine bir öğüttür. İleride ondan sorumlu tutulacaksınız.


Nasıl önemli değil kardeşim
İlk Kez Adem AS yaradıldı ise Havva Anamız da yaradıldı ise geri kalan sizin
dediğiniz Ademler nasıl oldu?
Nerede diyor bunu?
Ademler ve Havvalardan her ırktan ve her dilden iki çift yaratılmıştır.
Zariyat 49. Ve Biz, her şeyi iki çift yarattık. Umulur ki, öğüt alıp-düşünürsünüz.
Hucurat 13. -Ey insanlar! Biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık. Sizi tanışasınız diye kollara ve kabilelere ayırdık. Allah, katında en şerefliniz, ondan en çok sakınanınızdır. Şüphesiz Allah, alimdir, haberdardır.

Burada ki bir erkek ve bir dişi genel tanımlamadır!
Hep aynı şey...
Senin dediğin gibi aklını kullan o zaman.
Allah CC ın hikmetinden sual olunmaz.
Allah CC bilir, iz bilemeyiz.
Onların kılıçlarını karıştırdığı işe bizim dilimizi karıştırmamamız
hayrımızadır.
Ayette ne buyuruyor Allah cc
Hucurat 9. Eğer müminlerden iki grup savaşa tutuşurlarsa, aralarını düzeltin. Eğer biri diğerine tecavüz ederse, Allah’ın emrine dönünceye kadar tecavüz edene karşı savaşın. Eğer dönerse, aralarını adaletle düzeltin ve adil davranın. Şüphesiz Allah, adaletli olanları sever.

Bu ayete itibar etselerdi, bu saltanat belasına düçar olurlar mıydı
 

Son.Fedai

Kıdemli Üye
Katılım
12 Şub 2007
Mesajlar
6,367
Tepkime puanı
136
Puanları
63
Yaş
54
Konum
Gaziantep
Web sitesi
www.elibolyazilim.com
Sahabelerin tümünün de IQ leri tavan yapmıştı herhalde..

Ne alaka anlamadım

Sahabe efendilerimiz RA ile bizim farkımız şudur ki

Onlar Hz. Rasulallah SAV den yani ilmin kaynağından ilim aldılar.

Onlar takıldıkları, anlamadıkları konularda ilk eldenbilgi aldılar. Yanlışa gitmekten kurtuldular.

Bizim ilk elden DİREKMAN/SORUP ÖĞRENEREK bilgi alma gibi bir şansımız yok.
İlk başta Resulallah kıldı sonra sahabelere gösterdi değil mi?
Sahabelerin çocukları kimden gördüler?
Ya torunları, torunlarının çocukları....
....
çocuklarının çocukları....
...
mütevatirlik süregelen bir şekilde devam etmiştir.
Ta günümüze kadar.
Yani ilk günden bu güne kadar SÜNNET KORUNARAK GELDİ...

Oysa hadisler Resulallahın vefatından 150-200 yıl sonra yazılmaya başlanmış,
emevi saltanatının zalim sultasına tekabül etmektedir.
tabii ki iktidar yanlısı hadisler uyduracaklardı.
Hadisler ilk zaman yazılması yasak olmasına rağmen, sizin dediğiniz gibi 150-200 yıl sonra değil bir müddet sonra yazılmaya başlanmıştır.

Bu konularda çeşitli bilgiler ve hadisler mevcuttur

O bahsettiğin nur senin sandığın şekilde değil,
öyle olsaydı yıkılmazdı emevi saltanatı
" " " abbasi "
" " " selçuklu "
" " " osmanlı "
Senin sandığın şekilde mi peki.

Senin sandığın şekilde olduğuna delilin nedir?

Bak akla güvenince ne oluyor

Herkes başka başka şey söyleyip duruyor. Ortalık karmakarışık oluyor
Orada ki salattan kasıt yardım-destek arkasında durma gibi manalara gelmektedir.
oysa hadislerle din uyduranlardan bazıları salavatı şerifelerden dem vurmaktadırlar..
Gene aklına güvendin

Herkes kendi aklından mana çıkarırsa ortalık böyle karışır.

Sen başka ben başka anlarsam dünyada 1.5 - 2 milyar anlayış olmaz mı?

Gerçekte Allah CC ın ne dediğini nereden bileceğiz.
Kur'ana bakarak anlıyabiliyorum, yürüyen Kur'an , asılına aykırı hareket etmez.
Herkesin idraki, aklı, ilmi değişik olduğundan kurana herkes kendi kafasından mana veremez.

Bunun şartları vardır.

Şartlara uymayan boş konuşur

Ben ne anladığımı yazdım, sen ne anlıyorsan onu yaz, topu taca atma.
Bişey anlamamışsın ki

Ne yazdın da cevap bekliyorsun ki?

Hadislerin onun ağzından çıktığını nasıl ispatlayabileceksin?
Dediğim gibi Ehli SÜnnet Vel Cemaat alimlerine güvenim tamdır
Ben sana bir sürü aykırılık gösteriyorum, sen yok o öyle bu böyle diyorsun.
Recm den başka ne gösterdin ki?

Onu da Nur suresindeki ayet için aç tefsir kitaplarına bak.

Bir tane tefsirde recm yok diyorsa gel buraya yaz
Kur'ana uymak, onu ilk sıraya yerleştirmekle olur,
yahudilerin yaptıkları gibi ruhban kitaplarını Tevratın yerine ikame etmekle olmaz.
Yahudilerin ruhban kitaplarında ne yazıyordu?

Kendi kafalarından helal/haram koymuyorlar mıydı?

İslamda var mı böyle birşey ki yahudi ile müslümanı karşılaşıtıyorsun
Allah cc haşa evlileri unutmuş muydu
HAŞA

Lakin Hz. Rasulallah SAV de HÜKÜM KOYMA YETKİSİ VARDIR.

Bazı şeyleri Allah CC açık açık emrederken bazı şeyleri Hz. Rasulallah SAV ın açıklamasını istemiştir.
Nur 2. ayet nazil olurken de daha sonra Resulallah koşa koşa yetiştirmişmiş,
bu ayet bekarları ilgilendiriyor, evlileri recm edebilirsiniz diyor.
Hiçbirşey anlamadım yazdığından
Yürüyen Kur'an meselesini hatırlatırım,
Peygambere hadis uyduranlar Hz. Ali yi es mi geçeceklerdi, zannediyorsun?
Ya bu konuda ki Hz. Ömere yakıştırılan hadis e(ye) ne diyorsun?

Fasıl:
HUDUD BÖLÜMÜKonu:Zina HaddiKaynak:Buhari, Hudud 31, 30, Mezalim 19, Menakibu'l-Ensar 46, Megazi 21, İ'tisam, 16; Müslim, Hudud 15. (1691); Muvatta, Hudud 8. 10, (823, 824); Tirmizi, Hudud 7, (1431); Ebu Davud, Hudud 23, (4418)Ravi (r.a.):İbnu AbbasHadis:Hz. Ömer (ra)'i hutbe verirken dinledim. Şöyle demişti: "Allah Teala hazretleri Muhammed (sav)'a hak (din ile) gönderdi ve O'na Kitaba indirdi. Bu indirilenler arasında recm ayeti de vardı! Biz bu ayeti okuduk ve ezberledik. Ayrıca, Resulullah (sav) zina yapana recm cezasını tatbik etti, ondan sonra da biz tatbik ettik. Ben şu endişeyi taşıyorum: Aradan uzun zaman geçince, bazıları çıkıp: "Biz Kitabullah'da recm cezasını görmüyoruz (deyip inkara sapabilecek ve) Allah'ın kitabında indirdiği bir farzı terkederek dalalete düşebilecektir. Bilesiniz, recm, kadın ve erkekten muhsan olanların zinaları, -delil veya hamilelik veya itiraf yoluyla- sübüt bulduğu takdirde, onlara tatbik edilmesi gereken Kitabullah'da mevcut bir haktır. Allah'a kasemle söylüyorum, eğer insanlar: "Ömer Allah Teala' nın kitabına ilavede bulundu" demeyecek olsalar, recm ayetini (Kitabullah'a) yazardım." Kayıt No.:1589
Nesh meselesidir.
Bu da hadis dinin temel prensiplerinden bir öngörü.
Yarın huzurda görürüz kimin dini neymiş değilmiş
Ademler ve Havvalardan her ırktan ve her dilden iki çift yaratılmıştır.
Delil?
Zariyat 49. Ve Biz, her şeyi iki çift yarattık. Umulur ki, öğüt alıp-düşünürsünüz.
Çift yani 2 insan Bir Kadın bir de erkek

Erkekler ya da kadınlar değil
Hucurat 13. -Ey insanlar! Biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık. Sizi tanışasınız diye kollara ve kabilelere ayırdık. Allah, katında en şerefliniz, ondan en çok sakınanınızdır. Şüphesiz Allah, alimdir, haberdardır.
Yaw zaten kendin yazıyorsun BİR ERKEK VE BİR DİŞİDEN diyor

ERKEKLER ya da DİŞİLER demiyor

Burada ki bir erkek ve bir dişi genel tanımlamadır!

Bu ayete itibar etselerdi, bu saltanat belasına düçar olurlar mıydı
Yani sahabe efenilerimiz RA ayete itibar etmiyorlar mıydı?

Görüyorum ki ŞEFAAT ve PEYGAMBERİN ÜSTÜNLÜĞÜ konusunda topu taca atmışsın

Neyse bu da birşey
 

alanyali07

Kıdemli Üye
Katılım
11 May 2008
Mesajlar
6,968
Tepkime puanı
845
Puanları
0
"Zikri biz indirdik, elbette onu yine biz koruyacağız. "

Burada "zikrin korunması" ile sadece Kur'an'ın korun*masının kastedildiğini, Sünnetin buna dahil olmadığını söylemek doğru değildir. Zira Kur'an'm muhafazasından maksat, İslam'ın (sünneti kapsayacak şekilde) bir bütün olarak korunmasıdır. Aksi taktirde Kur'an'ın mutlakını takyîd, mübhemini tefsir ve mücmelini tafsîl eden Sünnet korunmadan Kitab'ın tek başına korunmasının ne yararı vardır.

Nitekim büyük imam Abdullah b. Mübarek, bu ayet-i kerimeye dayanarak Sünnetin ilahî koruma altında olduğunu ifade etmiştir. Kendisine: "Bunca uydurma hadis ne olacak?!" diye sorulunca şu cevabı verir: "Büyük hadis alimleri ne güne duru*yor? Onlar bunun için vardırlar. Zikri kesinlikle biz indirdik ve onu koruyacak olan da biziz.

[517]
Hicr, 9


Hafız İbni Abdilber, Câmiu Beyâni'l-İlm ve Fadlihi adlı e-serinde kendi senediyle büyük sahabî İmrân b. Husayn (r.a.)'dan şunu nakleder:
Adamın biri gelip İmrân'a bir şey hak*kında soru sorar. O da hadisle cevap verince adam: "Sadece Allah'ın Kitabından bahsedin, onun dışındaki şeylerden bah*setmeyin." dedi. Bunun üzerine İmrân b. Husayn (r.a.) şöyle der: "Sen aptal birisin. Allah'ın Kitabında Öğle namazının dört rekatlı ve kıraatin gizli olduğunu görebiliyor musun? İmrân, de*vamla diğer namazları ve zekat gibi konulan sayıp bütün bunla*rın Kitapta açıklanmış olarak mevcut olup olmadığını sorduktan sonra şöyle der: Muhakkak ki Allah'ın Kitabı bunları müphem olarak zikretmiş, Sünnet de onlan tefsir etmiştir.

Hatîb el-Bağdadî, el-Kifâyefi İlmi'r-Riuâye adlı eserinde bu rivayeti daha geniş bir çerçeveyle aktarmaktadır. Hatîb'in ak*tardığı varyanta göre İmrân b. Husayn, arkadaşlarıyla birlikte oturduğu bir sırada adamın "bize sadece Kur'an'dan bahsedin." dedi. Bunun üzerine imrân, adama: "Yaklaş" dedi ve şöyle de*vam etti: "Farzedelim ki seni ve arkadaşlarını Kur'an'la başbaşa bıraktık. Öğle ve ikindi namazlarının dört, akşamın üç rekat ol*duğunu ve kıraatin ilk iki rekatta bulunduğunu Kur'an'da göre*bilir misiniz? Seni ve arkadaşlarını Kur'an'la başbaşa bıraktığı*mızı farzedelim. Beytullahın yedi şavt tavaf edileceğini, Safa ve Merve'nin tavafıyla ilgili hususları Kur'an'da görebilir misiniz? İmrân bunun akabinde şöyle seslenir: Ey kavmim [ilmi] bizdenalınız. Allah'a yemin ederim ki bunu yapmadığınız taktirde da*lâlete düşersiniz."

Hatîb, daha sonra başka bir kanaldan şu rivayette bulunur: Adamın biri İmrân b. Husayn'a "Kur'an'ı bırakıp bize aktardığı*nız hadisler de neyin nesi?" diye sordu. İmrân cevaben şöyle der: "Sen ve arkadaşlann şayet sadece Kur'an'la yetinmiş ol*saydınız acaba öğle namazının şu kadar, ikindinin de bu kadar olup falanca vakitte kılınacağını, keza akşam namazını, Arefede vakfeyi ve şeytan taşlamanın nasıl olduğunu ve elin -elini bile*ğine, dirseğe ve omuza götürerek- surdan mı, yoksa burdan mı ya da şuradan mı kesileceğini nereden bilecektiniz. Size naklet*tiğimiz müddetçe hadislerimize tabi olun. Aksi taktirde saparsı*nız."
Beyhakî kendi senediyle Eyyûb es-Sahtiyânî'nin şöyle de*diğini rivayet etmektedir.
Kendisine Sünnetten bahsettiğinizde "bunları bırak, bize Kur'andan bahset -başka bir rivayete göre bize Kur'andan cevap ver- diyen biri, bilmiş olun ki sapkındır.
"

Evzâî der ki: bunun sebebi şudur; Kitap, Sünnete hakim olma*dığı halde, Sünnet Kitaba hakimdir.

Beyhakî yine Eyyûb es-Sahtiyânî'den şöyle dediğini nakle*der: Adamın, biri -tabiin büyüklerinden Mutarrif b. Abdullah b. Şihhîr'e "bize sadece Kur'andan bahsedin." dedi. Bunun üze*rine Mutarrif şöyle dedi: "Allah'a yemin olsun ki biz, Kur'an ye*rine geçecek başka bir şey istiyor değiliz. Ancak Kur'an'ı bizden daha iyi bilen birini arıyoruz.[531]
Ebu Amr b. Abdilber, buna benzer rivayetleri aktardıktan sonra şunu kaydeder:
Evzâî der ki: "Kitap, Sünnetin ona duyduğu ihtiyaçtan da*ha fazla kendinin açıklanması Sünnete muhtaçtır." Ebu Amr, Evzâî'nin bu sözlerle Sünnetin Kitaba hakim olduğunu yani Ki*tabı tafsil edip açıkladığını kasdettiğini söyler.
İsâ b. Yunus Evzâî'den, o da Mekhûl'dan şöyle dediğini nakleder: "Kur'an, Sünnetin ona duyduğu ihtiyaçtan daha fazla o Sünnete muhtaçtır."
Yine Evzâî'nin naklettiğine göre Yahya b. Ebi Kesîr şöyle demiştir: Sünnet Kitaba hakimdir. Ama Kitap, Sünnete hakim değildir." İbni Abdilber'in ifadeleri burada son bulmaktadır.[532]
Sünnetin Kitaba nisbetle konumu parçanın bütüne nisbetle konumu gibidir. Cenab-ı Hakk, Yüce Kitabını koruyacağını vadetmiştir: "Zikri kesinlikle biz İndirdik, elbette onu yine biz ko*ruyacağız.[533]Şüphesiz Sünnet'in korunması da Kitab'ın korun*ması kapsamına girer. Dolayısıyla Sünnet de Cenab-ı Hakk'ın korumasıyla muhafaza altına alınmıştır

Muhammed Salih Ekinci, Hüccet Değeri ve Tedvin Açısından Sünnet,
 

Okyanus

Profesör
Katılım
11 Şub 2008
Mesajlar
1,317
Tepkime puanı
163
Puanları
0
Selam kardeş
Niçin kendi bilgine güvenmiyorsun da acizane diye giriş yapıyorsun?
Bu bir kültür mü olmuş yoksa, taklitçilik yapanların genel karakteridir bu.
Lütfen rabbimizin kitabını aklederek okuyalım da doğru bilgiye vakıf olalım, bizleri kandıramasınlar.
Bu dinin ilk emri "oku" dur. Namaz kılmak, oruç gibi ibadetler çok daha sonra gelir.
Okurken de dikkattli olmak gereklidir, tek bir kaynağa takılmadan karşılaştırmalı olarak okumak gerekir.
Karşılaştırmalı Okumak için bir link http://www.kuranmeali.com/index.asp



Evet aklımızı gerektiği gibi kullanmamız gerekir.
Teslimiyet asıl kaynağa olmalıdır, başkasının gözü ile görmeyi bırakarak kendimizinkini kullanmayı denemeliyiz.
Saf ve temiz duygularla Kur'ana yaklaşırsanız kendini sizlere açacaktır.
Ben anlayamam demeyin.
Ve Kur'an okumaya başlarken şeytanın şerrinden Allaha sığının
Abdestli olmanıza da hiç gerek yok...
Sadece Kuran demeye çalışıyorsunuz anladığım kadarıyla.Peki Kuran kimin dilinden bize ulaşmıştır?
tartışmayınız kardeşim tartıştıkça nefsiniz kabaracak ve sizin gerçekten akletmenizin önüne geçecek.Siz(nefsiniz) kendinizi farklı görmek istiyorsunuz?Diğer müslümanlar gibi inanmak istemiyorsunuz?Çünki siz çok akıllısınız ve farklı anlarsınız(bunlar sizin gibi düşünürken benimde yaşadığım şeyler).Size ne yazsam bindereden bin su getireceksiniz ve haklı çıkmak için ( çünki haklı çıkmanız lazım siz daha akıllısınız)Kuranı didik didik edeceksiniz.Çok önemli şeyler gözünüzden kaçıp gidecek.
Şunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim samimi iseniz de ,Allah sizi doğruya ulaştıracak.selametle kardeşim.
 

alanyali07

Kıdemli Üye
Katılım
11 May 2008
Mesajlar
6,968
Tepkime puanı
845
Puanları
0
Yukardaki bilgilere ilave olarak birçok nakil bilgiler getirilebilir..Ama sünneti inkar edenlere zaten ne kadar nakil bilgi getirsen boşunadır.. :)

Biraz sesli düşünmek istedim :

1- Alimlerin bildirdiği Hadis-i şerifleri inkar edip kendi kendine Kuranı yaşamak isteyen otomatikman Resulullah(sav)'ı devreden çıkarmış olur, yani sanki kendini peygamber ilan etmiş gibi bir havaya bürünmüştür,her ne kadar böyle söylemese de, durum böyledir..Çünkü sadece Kurana uymayı dava edinme iddiasındadır, ama Kurandaki birçok yerde Resulullah(sav)'a ittiba emreden yeri ya okumayıp yok sayacak, ya da okuyup görmezden gelecek ve yine kendi bildiğine göre davranacaktır, bu da zımnen kendini Resulullah(sav)'a eşdeğer görmek gibi bir duruma çıkıyor..

2- "biz sadece Kurana göre yaşarız,hadisler bizi bağlamaz" diyenler, aslında yine kendileriyle çelişmektedir, çünkü Kurana göre yaşamak iddiasında iseniz, mecburen Resulullah(sav)'a uymak mecburiyetindesiniz,birçok ayet bu ittibanın önemine vurgu yapmaktadır,O'na uymak da sünnetine uymakla mümkün olmaktadır..Yani sünnete uymayan Kurana uymamış olmaktadır,,"sadece Kuran" deyip sünnete yüz çevirenlerin bu iddiları batıldır..

3-Sünneti reddedenler, Resulullah(sav)'ı sadece postacı gibi görmek durumundan kurtulamazlar, "Kuranı getirdi işi bitti, bundan sonrasına karışamaz" gibi bir düşünce yapısına girmiş gözükmekteler..

4-"Biz uydurma hadisler olduğu için kabul etmiyoruz" demeleri de sadece kendilerini kandırmaktan öteye gitmemektedir, zira her ilmin bir ehli vardır..Bu işin ehilleri de hadis alimleri yani İslam alimleridir..Allahü teala nasılki korunmuş Kuranı gökten melekler indirip etrafına zırhlar çevirip korumadı, yine bu ümmetin alimleri tarafından muhafazada tuttu..Kimse bunun aksini iddia edemez..Nasıl oluyor ki, bu ümmetin alimleri tarafından bugünlere getirilen Kuranı alıyorlar da, bu ümmetin alimleri tarafından aktarılan sahih hasen birçok hadisleri almıyorlar..Madem o alimlere güveniniz yok, Kurana da güveniniz olmaması lazım..Zira ikisi de nakil yoluyla gelmekte ve sünnetin birçok bilgileri de kuvvetli nakillerle delillerle gelmektedir..Birşeyin sahtesinin etrafta olması, gerçeğini kıymetten düşürür mü ? etrafta birçok sahte para var, ama bunları anlayan sahtesini gerçeğini ayırteden ustaları da var..Etrafta birsürü taklit mallar var ama bunların sahtesini gerçeğini ayırteden ehil adamlar var..Hadis meselesi de böyledir..

5- "Resulullah(sav) da Kurana göre yaşadı ,onun ahlakı Kurandı" deyip sünneti reddetme mazeretleri var bi de..Bu da acayip bozuk bir mantıktır biraz düşünülünce..ilginçtir kendilerine dayanak olarak hadis seçerler..Halbuki biraz önce hadisleri uydurmadır, bozuktur, güvenilmezdir diye reddedenler, şimdi mazeret olarak hadise tutunmaya çalışırlar.. Bu durumları da ilmilikten uzaktır..Zira bu hadisin sahihliğinden daha kuvvetli hadisleri keyiflerine göre reddetmişlerdi..Yani tabiri caizse "işime gelen hadisi alırım, işime geleni almam" türü bir keyfilikle hareket etmektedirler..


6-Bazı hadisleri akıllarına ve kendi kısır ilimlerine göre değerlendirip "Biz hadisin Kurana uyup uymadığına bakarız" deyip hadisleri reddederler ve sünnetten uzaklaşırlar..Bu mazeretleri de çok bozuk bir mantığa dayanmaktadır..

Şimdi düşünelim, bir kitap var, bu kitabı açıklamakla, uygulamakla hayata geçirmekle ve öğretmekle yükümlü birisi var..Vazifeli o..Yetkilendirilmiş o..Bu konuda özel olarak ilim edinmiş o..
Bir gruba bu kitabı ders veriyor..Ders verirken hem uygulamalı hem sözlü açıklamalar yapıyor, anlaşılmayan yerleri anlatıyor..Öğrenciler de bu açıklamalara göre o kitabı uyguluyorlar,anlıyorlar..
Şimdi bu "öğrenci" olduğunu iddia edenlerden bir tanesinin , öğretmenin bu açıklamalarını "acaba bu kitaba uyuyor mu uymuyor mu" diye bakmasından daha absürd bir durum var mı ?
zira kitabı açıklayan zaten öğretmen..Öğrenci kitabı o öğretmenden daha iyi anlıyor olsaydı, öğretmene ihtiyaç olmazdı.. "bence Bu açıklama bu kitaba uymuyor" demesi, "ben o öğretmenden daha iyi anlarım" demektir.. bu da elbet saçma bir durumdur..zira açıklama yetkisi öğrencide değil öğretmende..

Sünneti ,hadisleri reddedenler de böyle bir çıkmazın içindeler ne acıki..Kuran Peygamberimiz tarafından açıklanıyor, ama bu kişiler "bakalım bu ,Kurana uyuyor mu" diyorlar..; "açıklama" vazifesinin önemi nerde kalıyor o zaman ? eğer herkes Kurana göre birşeyin doğru yanlış olduğunu kendi akıllarıyla anlasalardı, açıklama işlemi lüzumsuz olurdu..itaat lüzumsuz olurdu,,ittiba etmek lüzumsuz olurdu..Peygamberimizden bir açıklama ,hadis geliyor, bu kişiler "bu Kurana ters" diyorlar, bu işin alimleri böyle demiyor, ama bunlar rahatlıkla söyleyebiliyorlar, demekki "cahil cesur olur" kaidesini bizlere gösteriyorlar..

Peygamber efendimiz(sav)'in ahlakı Kuran ise, ve bu sünneti inkar edenler işlerine geldikleri zaman bu hadisi alıp bunu kabul ediyorlarsa, kendilerinin bu "Kuran ahlaklı Zat (sav) "a uymaları gerekmektedir..Acaba bu kişiler kendilerini de Peygamber gibi "en güzel örnek "mi görüyorlar mı ki, "en güzel örnek, ahlakı Kuran" olduğu ayet ve ümmetin icmaı ile kesin olan Peygamberin sünnetinden yüz çeviriyorlar.. ??
Bu kişiler ahlaklarını Kuran yapmak istiyorlarsa, Kuranın birçok yerinde Resul' itaat edin emrinin gereğini yapmaları icap eder..yoksa sadece kuru bir iddiadan öteye gitmez..
Bir kimse de Kuranı yaşamak istiyorsa ve bu iddiadaysa, Kuranı en iyi yaşamış Zat(sav)'a uymalıdır..Bunun başka bir çıkar yolu yoktur..Hem aklen hem ilmen durum böyledir..

7- Son olarak da şunu söyliyeyim, bu kişiler namaz gibi konuları tevatür deyip alıyorlar, "çocuktan çocuğa çocuktan çocuğa geçmiş" diyerek
:)
Peki bunlar düşünmezler mi, "sünnete uyma", "hadislere önem verme" konusu da tevatürle "çocuktan çocuğa çocuktan çocuğa geçmiş" olduğunu ? :) :) :) :)
 

DostunDostu

Süper Moderatör
Yönetici
Katılım
30 Eyl 2013
Mesajlar
6,183
Tepkime puanı
473
Puanları
83
Bugüne kadar hiç değinilmemiş bir hususa değineceğim.

Tevrat, Zebur, İncil, Kuran..

Bu bir silsiledir. Bir devamlılığın son noktasıdır Kuran. Yeni gelen şeriat, bir önceki şeriatin tahrifatını anlatarak yenilenir. Yani Niçin'ini anlatır Kuran.. Onun için de der ki; Ehli Kitap..

Bir müslüman kendisini eski kitaplardan tamamen soyutlayamaz. Onlara da inanmak zorunda, Kuran şeriatine göre amel edersin o ayrı. Fakat kitaplara iman haktır. Onun içindir ki eski alimler Kuran ve Sünnete zıt olmayan anlatımları kıssa olarak islama almışlardır. Bu nokta çok önemlidir. Kuran ve Sünnete aykırı olmayan masalları nasıl ki çocuklarımıza anlatıyorsak o uydurma masallardan daha doğru olma ihtimali içeren eski kitapların anlatımları bu manada anlatım olarak alınır. Bizler Kuran'da ve Sünnette bulamıyacağımız şeylerde eski kitaplara baş vurabiliriz.

Bazı reformistlerin İSRAİLİYAT diye basite aldıkları o kadim anlatımlar akşam gözlük takarak hayranlıkla okudukları Agatha Christie romanlarından ve Aşk-ı Memn-u'dan daha haktır.


Mesela Allah Kuran'da, ''İsa'ya Allahın oğlu dediler'' diyor.. Aynı Kuran ''Ademe yaratıldı dediler, oysa biz onu tayin ettik'' demiyor..

Kuran okurken lütfen üzüm yemek için okuyalım. Bağcı dövmek için değil..


 

DostunDostu

Süper Moderatör
Yönetici
Katılım
30 Eyl 2013
Mesajlar
6,183
Tepkime puanı
473
Puanları
83
Hristiyan batı dünyası bizi geçtiği için kin ve öfke var. Yahudiler İsrail'i kurup müslümanlara zulüm yaptığı için kin ve öfke var. Bu kin ve öfke Allah için olmadığından dolayı kitaplara ve peygamberlere iman şubelerini zedeliyor. Öfke ve kinimiz nefsanidir.. Hz. Ali'nin savaşta altına aldığı müşriği öldürmemesinin sırrı bu noktada gizli. Hemen misallendirelim;

Bizim peygamberimizin karikatürünü yaptılar diye yeri göğü havaya kaldırdık değilmi?! Peki Hz.İsa, İbrahim, Musa, Adem hazeratları.. Bunların karikatürlerini yıllarca yaparlarken neredeydi tepkimiz? Bumudur müslümanlık? Hani peygamberlere iman? Allah'ın Kuran'da 'İbrahim ne hristiyan ne de yahudi, O bir müslüman'' demesinin hikmeti belki de burada aramak lazım.

Şayet geçmişte bütün peygamberler hakkında ki karikatürlere tepki verseydik samimiyetimizi görüp utanırlardı ve bizim peygamberimizin karikatürünü yapmaya hiç sıra bile gelmezdi. Saygı bile duyarlardı.. Ama yok işte. Hangi tarafını anlatayım ki size.. Onun için önce nefislerimizi halledelim. Nefis ıslah olmadan ne şeriat olur ne de feraset..

O karikatürlere hiç kızmamıza gerek yok. Elbette yapacaklar, işleri bu. Bunun suçlusu gene biziz. Kılıcımızın gölgesinde susturamadık diye değil. Peygamberi hakkıyla anlatamadık diye..
 

MÜTEŞEKKÜR

Kıdemli Üye
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
6,938
Tepkime puanı
198
Puanları
0
"İsa Allah'ın oğludur" diyen hıristiyanlar neden Adem aleyhisselam için aynısını söylemezler.Öyle ya, Adem aleyhisselam'ın da babası yoktu.O sadece topraktan yaratıldı.Bu yüzden İsa aleyhisselam ile Adem aleyhisselam arasında ki yaradılış farkı sadece birisinin anne karnında zuhur etmesidir.Nitekim Kur'an'da Allah şöyle buyurmaktadır.

AL-İ İMRAN SURESİ-59. Şüphe yok ki. Allah Teâlâ'nın katında İsa'nın durumu, Adem'in durumu gibidir ki, onu topraktan yarattı, sonra ona ol dedi, o da oluverdi.

Evet,
Bu mübarek âyet de Hz. İsa'nın yaratılışını garipseyenIere onun yaratılışından daha garip bir misal getirerek bu gibi harikaların Allah'ın kudreti ile meydana geleceğinde şüpheye yer bulunmadığını şöylece bildirmektedir.

Allah Teâlâ'nın katında) onun takdir ve hikmetinde (İsa'nın hali) onun durumu, harika ve muazzam olan varlığının misali (Adem'in durumu) onun yaratılış harikası (gibidir ki) Hak Teâlâ (onu) hiç yok iken ana babasız bir insan olarak (topraktan yarattı.) Lâtif cismini su ile toprağın karışımından meydana getirdi. (Sonra ona) o Adem'in cismine (ol) canlı bir mahlûk kesil (dedi) yani onun hayat bulması hakkındaki ezelî iradesi tecelli etti, (o da) o soyut madde de ruhun kendisine derhal gelmesi ile hayat sahibi bir insan (oluverdi) öyle zamana, değişime, sülaleden gelmeye muhtaç olmaksızın İlk insan bağımsız olarak varlık sahasına geldi. Binaenaleyh insan adına dünyada bir mahlûk mevcut değilken Hz. Âdem, anası ve babası bulunmaksızın Allah'ın kudreti ile vücude gelmiş bulundu. Artık Hz. İsa'nın annesi bulunduğu halde yalnız babasız olarak vücude gelmesi ilâhî kudrete göre nasıl garip görülebilir. Hz. Adem'in yaradılışı, Hz. İsa'nın yaradılışından daha garip değil mi?.. Kafirlere En kuvvetli bir misal.

.
Rivayete göre Necran'dan Medine'i Münevvereye gelen bir heyet, Resûlüllaha demişler ki: Sen ne için bizim sahibimize sövüyorsun?. Resûlullah da "Ben ne diye sövüyorum?.." diye sormuş. Onlar da demiş ki: "Sen ona kul diyorsun." Resûlullah da: "Evet.. O Allah'ın kuludur ve Resulüdür" diye cevap vermiş, heyet kızarak demişler ki: "Sen hic babasız insan gördün mu?. Madem ki, onun babası olmadığını sen de kabul ediyorsun, o halde onun babası Allah Teâlâ'dır." dediler ve bunun üzerine bu âyeti kerime inmiştir. Buyurulmuş oluyor ki: Âdem Aleyhisselâm'ın babası da anası da yoktur. Bununla beraber Allah Teâlâ'nın bir kuludur, bunu sizler de tasdik ediyorsunuz, artık Hz. İsa'nın yalnız babası olmadığından dolayı neden Allah'ın oğlu olması lâzım gelsin. Maamafih bu âyeti kerime, yahudilerin isnadını da reddetmektedir. Onlar da Âdem Aleyhisselâm'ın babasız ve anasız olarak vücude geldiğini itiraf ederler. Artık onu böyle yaratan bir Yüce Yaratıcı Hz. İsa'yı babasız olarak yaratamaz mı?.. Neden bunu garipseyerek onun muhterem annesi hakkında iftirada bulunuyorsunuz. Bütün bu gibi iftiralar, inkârlar, cehaletten, Allah'ın kudretini takdir edememekten ileri gelmektedir.

 

MÜTEŞEKKÜR

Kıdemli Üye
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
6,938
Tepkime puanı
198
Puanları
0
Bugüne kadar hiç değinilmemiş bir hususa değineceğim.

Tevrat, Zebur, İncil, Kuran..

Bu bir silsiledir. Bir devamlılığın son noktasıdır Kuran. Yeni gelen şeriat, bir önceki şeriatin tahrifatını anlatarak yenilenir. Yani Niçin'ini anlatır Kuran.. Onun için de der ki; Ehli Kitap..

Bir müslüman kendisini eski kitaplardan tamamen soyutlayamaz. Onlara da inanmak zorunda, Kuran şeriatine göre amel edersin o ayrı. Fakat kitaplara iman haktır. Onun içindir ki eski alimler Kuran ve Sünnete zıt olmayan anlatımları kıssa olarak islama almışlardır. Bu nokta çok önemlidir. Kuran ve Sünnete aykırı olmayan masalları nasıl ki çocuklarımıza anlatıyorsak o uydurma masallardan daha doğru olma ihtimali içeren eski kitapların anlatımları bu manada anlatım olarak alınır. Bizler Kuran'da ve Sünnette bulamıyacağımız şeylerde eski kitaplara baş vurabiliriz.

Bazı reformistlerin İSRAİLİYAT diye basite aldıkları o kadim anlatımlar akşam gözlük takarak hayranlıkla okudukları Agatha Christie romanlarından ve Aşk-ı Memn-u'dan daha haktır.


Mesela Allah Kuran'da, ''İsa'ya Allahın oğlu dediler'' diyor.. Aynı Kuran ''Ademe yaratıldı dediler, oysa biz onu tayin ettik'' demiyor..

Kuran okurken lütfen üzüm yemek için okuyalım. Bağcı dövmek için değil..

Evet, kitaplara iman'dan asla soyutlanamayız.Kur'an'ı tasdik eden İncil ve tevratta ki gerçek ayetlere iman etmemiz farzdır:Ancak korkunç derecede peygamberlerin bazılarına iftira mahiyetinde ki hikayelere asla inanmayız.Yani sizin dediğiniz gibi,Tevrat ve İncil'de ki Kur'an ve sünnete uymayan tüm ayetlere inanmak bir müslümanı dinden çıkarır.Buna çok dikkat etmemiz lazımdır.


Zebur'u hiç incelemedim ve sorgulamadım.Nasıl bir kitap olduğunu bilmiyorum.Hakkında ileri geri konuşmak haddim değildir.En kısa zaman da internetten onu da İnşaallah öğreneceğim..
 

DostunDostu

Süper Moderatör
Yönetici
Katılım
30 Eyl 2013
Mesajlar
6,183
Tepkime puanı
473
Puanları
83
Evet, kitaplara iman'dan asla soyutlanamayız.Kur'an'ı tasdik eden İncil ve tevratta ki gerçek ayetlere iman etmemiz farzdır:Ancak korkunç derecede peygamberlerin bazılarına iftira mahiyetinde ki hikayelere asla inanmayız.Yani sizin dediğiniz gibi,Tevrat ve İncil'de ki Kur'an ve sünnete uymayan tüm ayetlere inanmak bir müslümanı dinden çıkarır.Buna çok dikkat etmemiz lazımdır.
Zaten ayet muamelesi yapılamaz. Gerçekliğini bilsende ayet muamelesi yapamazsın. Hükmü kalkmıştır. Bir zamanlar hak olduğuna iman etmektir şart olan. Kuran ve sünnete uygunsa anlatım olarak, yani kıssa olarak alınabilir. İsrailiyat dedikleri de budur zaten. Bu alıntıları da zaten sen ben yapamayız. Bu işin ehli Alimler yapabilir bunu. Aksi taktirde her okuduğundan etkilelen bir mizaca sahip avamın tevrat ve incili okuması bile caiz değil.

Mesele Meryem-i Megdalani (Maria Magdalena) hiç bir ayette ve hadiste zikredilmez. Ama tüm hristiyanların ittifak ettiği bir isimdir. 12 havaride ve incilde geçen bir isim. Şimdi biz müslümanlar böyle bir kadın havarisi yoktu İsa peygamberin diyemeyiz. Var kabul edebiliriz yani. Ha farzmıdır. Hayır. Mecburmuyuz inanmaya, Hayır. Fakat ibretlik bir tablo varsa ve bu Kuran ve sünnetle çatışmıyorsa onu kıssa mahiyetinde anlatabiliriz. Kıssa mahiyetinde diyorum. Ayet mahiyetinde değil. Mesele budur.
 
Üst