Sıradan insan aklı nasıl oluyor?
Sahabeler sıradan insanlar mıydı?
Yoksa hepsi okuyup anlayarak iman etmiş kişiler miydiler?
İman etmenin temellerinden birisi de akıldır, aklını doğru olarak kullanabilmektir.
Sıradan insan aklı ortalama yani vasat IQ seviyesi oluyor
Mütevatir hadis demedim , namaz kılmanın şekli mütevatirdim dedim, okuduğunu anlayabiliyorsun değil mi?
Sen anlayabiliyor musun yazdıklarını?
Mütevatir ama bu mütevatirlik nereden geliyor. İlk önce bu namazı bu şekilde kılan kimdi?
Kim dedi bu şekilde kılın namazı diye?
Elbette Hz. Rasulallah SAV
Ee Onun SAV dediği hadis ise oysa hadiste başka dinse nasıl oluyor bu iş?
Ayrıca madem namaz ve bazı şeyler mütevatir şekilde geldi hadis nasıl korunmuyor?
Çalıştır bakalım aklını...
İslam alimleri dediğin kişiler emevi- abbasi sultanlarının saltanatlarını korumaya yönelik hadis rivayet ediyorlarsa elbette eleştirileceklerdir.
İslamiyet sadece o zamanda aim vermemiş.
O Zamanda ise tüm alimler dediğiniz gibi değiller...
"Allah CC nurunu tamamlayacaktır"
NAsıl tamamlayacak...
İşte bu şekilde ehli sünnet ve cemaatten alimler gönderip dinini ayakta tutup nurunu tamamlayacak.
Nasıl tamamalayacak
Ağızları ile Allah CC ın nurunu söndürmek isteyenler istemese de...
Ahzap 56 da geçen
-Şüphesiz, Allah ve melekleri Peygambere salat ederler. Ey iman edenler, siz de ona salat edin ve tam bir teslimiyetle ona selam verin.
Salat ederler lafzını salavat olarak meallendirenler bile bulunmaktadır.
Peki neymiş buradaki salattan kasıt...
Dikkat Et. Allah CC da salat eder diyor. Hadi cevapla.
İyi de o hadislerin hepsinin onun ağzından çıktığına nasıl emin olabiliyorsun?
Söylerken yanında mıydın?
Alimler mi senin adına karar veriyorlar?
Sen nereden biliyorsun doğru olmadığını...
Ehli sünnet vel cemaat alimlerine güvenim tamdır
Size göre mübalağalı. Bana göre ise az bile dedim
Tahrîm Suresi
Bismillâhirrahmânirrahîm.1. Ey Peygamber, eşlerinin hoşnutluğunu isteyerek, Allah'ın sana helal kıldıklarını niçin haram kılıyorsun? Allah çok bağışlayandır, çok esirgeyendir.
Ne anlayalım buradan
Hadi aklını çalıştır
Buna hadis dini denir işte, hadislerle ayetleri aynı dereceye çıkarmak.
Yazık sana
Bizler Kur'an ile mükellefiz,
Kuranla mükellefsen Kuran Hz. Rasulallah SAV ye ve O'nun SAV hükümlerini kabul edip rıza göstermeyi söyler.
Neden uymuyorsun o zaman?
Uymamakla kalsan neyse ne.
Bir de uyanları "hadis sini" ile suçluyorsun.
Lafta mı senin kuranla mükellefliğin?
Nur suresi 2. ayeti kerimesin de zina edenin cezası 100 celde olarak hükme bağlanmıştır.
Kişilerin durumları farklılklar gösterir.
Mesela
Evli olabilir, bekar olabilir, aklı başında olabilir/olmayabilir, geç/ihtiyar olabilir...
Bu ceza hangisi için?
Tefsir alimlerine göre bekarlar için ve evlilerin cezası hepsine göre recm dir.
Bu ayeti duyan Resulallah kesinlikle ayetin hükmü ile recmi nesh etmiştir.
Sizin dediğiniz gibi...
Neshettiğine nasıl emin olabiliyorsun?
Neshederken yanında mıydın?
Ayrıca bir hadiste Hz. Ali KV ın bir zaniyi perşembe günü kitabullah ile celde, cuma günü sünnet ile recm ettiği yazar.
Hz. Ali KV Hz. Rasulallah SAV ın yanında fetva verebilir mi?
Veremeze ve Hz. Rasulallah SAV recmi neshetmişse sizin 1400 yıl sonra gördüğünüzü Hz. Ali KV gibi ilmin kapısı, Allah CC ın aslanı olan bir zat nasıl görmez?
Aklınıza göre cevap verin.
Evet hep beraber sorarız, O nun sünneti Kur'an da yazılı zaten,
sen de öğrenebilirsin.
"Bana kuran ve misli verildi" Hadis-i Şerif meali...
Buradaki mislinden kasıt sünnettir ve Cebrail AS tarafından Allah CC katından Rasulallah SAV ye aktarılmıştır.
"Sen en üstün ahlak üzeresin" Ayet
"Ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim" Hadis
İle belirtilen de bu mislidir.
İlk önce hangi ademin yaratıldığı hiç mi hiç önemli değildir.
Nasıl önemli değil kardeşim
İlk Kez Adem AS yaradıldı ise Havva Anamız da yaradıldı ise geri kalan sizin dediğiniz Ademler nasıl oldu?
Önemli olan Ademin ve havvanın çocukları kardeşler olarak biribirileri ile evlenmemişlerdir.
Nerede diyor bunu?
Peki o sahabeler niçin daha sonraları muaviyenin kandırmacasıyle Hz. Ali ye isyan ederek meşru halifeyle savaşmışlardır?
Hep aynı şey...
Senin dediğin gibi aklını kullan o zaman.
Allah CC ın hikmetinden sual olunmaz.
Allah CC bilir, iz bilemeyiz.
Onların kılıçlarını karıştırdığı işe bizim dilimizi arıştırmamamız hayrımızadır.
Bu sadece bir zandır
2/136. Deyiniz ki, "Biz, Allah'a iman ettik ve bize ne indirildiyse İbrahim'e, İsmail'e, İshak'a, Yakup'a ve torunlarına ne indirildiyse, Musa'ya ve İsa'ya ne indirildiyse ve bütün peygamberlere Rablerinden ne verildiyse hepsine iman ettik. Biz onların arasında fark gözetmeyiz ve biz ancak O'na boyun eğen müslümanlarız."
Hani aklını kullanıyordun?
Farktan kasıt nedir?
Biz hiçbirinin peygamberliğini reddetmeyiz manasınadır.
Hepsi aynı makamdadır manasında değil.
Zaten kimi peygambere kitap ve şeriat verilmişken bir diğerine verilmemiş.
Kimi Kuranda zikredilirken kimi zikredilmemiş
Bunlarda makam farkını göstermiyor mu?
Bakara 253 - O işaret olunan resuller yok mu, biz onların bazısını, bazısından üstün kıldık. İçlerinden kimi var ki Allah, kendisiyle konuştu, bazısını da derecelerle daha yükseklere çıkardı. Biz Meryem oğlu İsa'ya da o delilleri verdik ve kendisini Rûhu'l-Kudüs (Cebrail) ile kuvvetlendirdik. Eğer Allah dileseydi, bunların arkasındaki ümmetler, kendilerine o deliller geldikten sonra birbirlerinin kanına girmezlerdi. Fakat ihtilâfa düştüler, kimi iman etti, kimi inkâr etti. Yine Allah dileseydi, birbirlerinin kanına girmezlerdi. Fakat Allah dilediğini yapar.
Sebe23-
O'nun katında izin verdiğinin dışında (hiç kimsenin) şefaati yarar sağlamaz. En sonunda kalplerinden korku giderilince (birbirlerine 'Rabbiniz ne buyurdu?' derler, 'Hak olanı' derler. O, çok yücedir, çok büyüktür.
Yani peygamberler ve peygamberimiz SAV şefaat edemeyecek mi?
Yahu git işine
Aklını kullanıyormuş.
Aklına güvenirsen böyle olursun
İSra 79 - Gecenin bir kısmında da sadece sana mahsus bir nafile olmak üzere uykudan kalk, Kur'ân ile teheccüd namazı kıl, Rabbinin seni bir makam-ı mahmuda (şefaat makamına) göndermesi kesindir.
Duha 5 - Rabbın sana verecek ve sen hoşnut olacaksın.
Bu sözünüz kayda alınmıştır, ahiret günü karşınıza çıkarılacaktır, elbette.
Sen de şahit ol bu sözüme.
Allah CC ın huzurunda soracağım dedim mi diye sana.
Sana göre öyle
2. Şüphe
Sünneti inkâr edenlerin, bir diğer iddiaları da şudur: Allah Teâlâ: "Kur'ân'ı biz indirdik. Onu muhafaza edecek olan da biziz,"
[FONT="][493] buyuruyor. Bundan, Cenâb-ı Hakk'm sünnetin değil, sadece Kur'ân'm muhafazasını üstlendiği ve bunun garantisini verdiği anla*şılıyor. Eğer sünnet de Kur'ân gibi hüccet ve delil olmuş olsaydı, Al*lah Teâlâ, onun da korunmasını kendi üzerine alırdı.[/FONT]
Cevap
Allah Teâlâ, Kitabı'yla, sünnetiyle, bütün şeriatı muhafaza et*meyi tekeffül edip garantisi altına almıştır. Şu âyet, buna delâlet et*mektedir:
"(Kâfir ve münafıklar), ağızlarıyla Allah'ın nurunu sön*dürmek istiyorlar. Allah ise kâfirler istemese de nurunu tamamlama*yı murâd etmektedir."[FONT="][494][/FONT]
Allah'ın nurundan maksat, O'nun şeriatı, kulları için seçip onla*rı kendisiyle mükellef tuttuğu dindir. Bu din, insanların maslahatla*rını içermektedir.
Allah onu, gerek Kur'ân ve gerekse Kur'ân dışında gönderdiği vahiyle, Rasûlü'ne inzal etmiştir. Tâ ki insanlar, onunla amel ederek dünya ve âhirette saadet ve hayırlarına olan şeye ulaşa*bilsinler.
Allah Teâlâ'nm: "Zikri (Kur'ân'ı) biz indirdik, onu koruyacak olan da biziz" âyetine gelince, âyetin metnindeki "lehû" zamiri hak*kında, âlimler iki görüş ileri sürmüşlerdir:
1- Bu zamir, Hz. Muhammed (s.a.v)'e işaret etmektedir. Eğer böyle anlaşılacak olursa, muhaliflerin âyet-i kerîmeden kendilerine delil getirmeleri sahih değildir. (Çünkü bu durumda korunması üst*lenilen Kur'ân değil, Peygamber olmuş olur.)
2- Bu zamir, daha önce geçen "ez-Zikr" kelimesine işaret etmek*tedir. Eğer "ez-Zikri" de Kitab ve sünnet ile beraber şeriatın tamamı olarak yorumlarsak, yine onunla delil getirmeleri mümkün olmaya*caktır. Şayet "ez-Zikri"yi Kur'ân olarak tefsir etmek durumunda ka*lırsak, o zaman âyette, Kur'ân'm dışındakileri devre dışı bırakan ha*kiki bir tahsisin varlığını söyleyemeyiz. Çünkü Allah Teâlâ, Kur'ân'dan başka daha pek çok şeyi korumuştur. Örneğin Rasûlullah (s.a.v)'ı düşmanların öldürmesinden ve hilesinden, kıyamete kadar arş, yer ve gökleri dağılıp parçalanmaktan korumuştur. Şayet, bura*daki tahsis izafi olup, sadece özellikle (Kur'ân) içinse, bu durumda ona işaret eden bir karine ve delil olması gerekir. Halbuki, bunun için sünnet olsun, başka bir şey olsun, gösterecek herhangi bir delil yoktur. Ayetin metninde "lehû" câr ve mecrûrunun Öne alınması, hasr için olmayıp âyet başlarındaki münâsebet ve uyumu korumak içindir.
Bir de şu var:
Şayet âyet-i kerîmede tahsis, sırf Kur'ân'a yapıl*mıştır desek bile, sünnet, hükmün dışında kalmaz. Çünkü Kur'ân'ın muhafazası, sünnetin korunmasına bağlıdır ve durum bunu gerektir*mektedir. Çünkü sünnet, Kur'ân'ın en sağlam kalesi ve kalkanı, en güvenilir muhafızı ve en güzel sarihidir. O, Kur'ân'm mücmelini taf*sil, müşkilini tefsir, müphemini tavzih, mutlakını takyid ve has ifa*delerini genelleştirir. Aynı zamanda onu, nevalarına uyan ve abesle meşgul olanların kendi keyf ve gayelerine göre yorumlamalarından, fitnenin elebaşlanyla şeytanların ilkâ ve ifsadlanndan korur. Dolayı*sıyla Sünnetin muhafaza,edilmesi, Kur'ân'm korunma sebeplerinden birisidir ve onun korunması, Kur'ân'm muhafazası demektir.
Kaynak:
http://www.darulkitap.com/oku/hadis/muhtelif-kitaplar/sunnetindelilolusu/
Hz. Aişe ye Hz.Peygamber (sav)’in ahlakı sorulduğu zaman
“Siz hiç Kuran okumuyor musunuz. Onun ahlakı Kur'an dı.” cevabını vermiştir.
Yaw arkadaş sen kendinle çelişiyorsun
Onun SAV ahlakı bize hadis ve sünet yolu ile gelmedi mi?
O'nun SAV ahlakı kuransa ve kuranda korunmuşsa demek ki O'nun SAV ahlakı da korunmuştur.
Hadisleri dinleştirirseniz bunun adı başka ne olabilir?
Bak bu sözlerin kayda geçiyor haberin ola.