hirahos
Kıdemli Üye
- Katılım
- 9 Kas 2006
- Mesajlar
- 35,948
- Tepkime puanı
- 483
- Puanları
- 0
- Yaş
- 55
IŞİD Gerçeği
Zihni karışıklığa, zalim Esed kafirine Suriye’de destek olup İslam düşmanı baasçı nusayri rejimiyle beraber Müslümanları katliamdan geçiren, mallarını çalan, yalancılığı ve sahtekarlığı ayyuka çıkan, Müslümanların kanlarını mallarını helal ilan eden IŞİD’in; Irak’a girdikten sonra şii zalimine yönelmesi ve şiadan bıkmış Sünni aşiretler ile Saddamın yer altına inmiş eski baasçı subaylarının IŞİD’a sarılması neden oldu. Kafalar bu yüzden bulanık. Halbuki Irak Sünnileri, maalesef lekesi kıyamete kadar üzerlerinden çıkmayacak bir yanaşmanın içindeler. Büyük bir hata içindeler. (Malikinin Işid’a silahlarını bırakarak Bağdat’a çekildiğini göz ardı etmeyelim)
Şimdi de Lübnan’a girdiler IŞİDçılar… Orda da durmayıp Arabistan’a inecekler. İsrail kafirine dokunmayacaklar. Amma bunların elinden bütün Ümmet, büyük bir darbe yiyecek. Büyük bir fitne ile karşı karşıyayız. Ya da büyük bir terbiye ile… Hangi açıdan bakacağınıza bağlı… Bunları nerden bildiğimizi en sonunda açıklayalım.
Muhterem kardeşlerim, IŞİD’i iyi ve faydalı bir hareket sanmayınız. Suriye’de ortaya çıkan harici zihniyetli tekfirci olan bu grup, asla değişmez... Kendini Suriye’de ispat etti. Irak’ta ve başka yerlerde de aynını yapacak. Doğduğu topraklar olan Suriye’de neler yaptılar, sadece satır başlarıyla… Bu anlattıklarım videolar halinde internette kayıtlıdır, isteyen aratarak bu videolara ulaşabilir:
- IŞİD, Esed güçleriyle beraber Müslümanları gözlerini kırpmadan katledip muhalefetin hızını kesti ve Esed’in ömrünü uzattı. Bunun nice delili var. Bir tanesi, esed’in subaylarından IŞİD’a komutanlık edenler ortaya çıkarıldı. IŞİDçıların çoğu düzgün Arapça konuşamayan elemanlar... Ellerinden kurtulanlar buna şahidlik ediyorlar. IŞİDçıların kaçarak terk ettikleri karargahlardan Rusya ve İran’a ait pasaportları ve belgeleri bulundu. IŞİD komutanlarından bazılarında İran pasaportu yakalandı. Suriye Nusayri muhaberatında akrabası olan kişiler, bunların istihbarat bağlantılı olduklarını bildirdiler. Esed’e karşı etkili olan komutanların birçoğunu IŞİD şehid etti! Muhaliflere destek olan ve arabuluculuk için gelen çocuk doktorunu (Ebu Reyyan’ı) dahi kaçırıp işkenceyle öldürdüler, parçalanmış cesedini esir değişimi diye getirip utanmadan bıraktılar. IŞİD, esed birlikleri ve uçakları eşliğinde şehirlere giriyor, esed bunlara hiç dokunmuyor. Esedle beraber Müslümanları sıkıştırıp birlikte yok ediyorlar. Bunların ele geçirdikleri yerler bir süre sonra esed’e teslim ediliyor. Vs. vs. (Amerikanın militan eğitip Lübnan üzerinden Suriye’ye saldığını, onların bir kısmının da gelip bu örgütlere katıldığını da göz ardı etmeyelim)
- Öldürdükleri Müslümanların bazılarının ellerinde Kur’an Mushaf’ı var. Kana bulanmış Mushaf yerde öylece kalıyor ama bunlar yerden kaldırmayıp orda öylece bırakıyorlar.
- IŞİD, sebebsiz yere Müslümanları alıkoyup hapishanelerde kadın erkek demeden işkenceden geçirdiler! İşkence ettiği kadın ve erkek Müslümanları, birbirlerini görecek şekilde yan yana hücrelere koydular. Hapisten sağ kurtulanların canına minnet! Hapiste ya da haricinde öldürmeden önce yaptıkları bazı işkence şekilleri: Parmaklarını kesmek, kulaklarını kesmek, dişlerini sökmek, bedeninde delikler açmak; bunları canlı iken yapıyorlar, ağır Rus silahlarıyla bedenlerini başlarını paramparça etmek. Bu işkence görenler Müslüman, dikkat!
- IŞİD, mal çalmaktan ve bunları depolarla saklamaktan çekinmiyor.
- IŞİD, basın mensuplarını da hunharca öldürüyor.
- IŞİDçılar, yalancılar da… Kendilerine katılanları kafir pkk şurada hadi orayı basın diye götürüyorlar, meğer orası Suriyeli mücahidlerin bulunduğu karargahlar!
- Kendilerine “cihad” için katılanları ikna edip canlı bomba olarak kullanıyorlar. Tabii can tatlı. Maalesef bunların lisanlarına ikna olan Müslüman çok… Bir haftada Müslümanlara 24 bombalı saldırı yapan fakat aylarca esed’e dokunmayan örgüt.
Kısaca IŞİD, küffarı bir yana bırakmış; küffara karşı mücadele eden Müslümanları katliamdan ve işkenceden geçirmekle meşgul. Kısaca IŞİD, Müslümanların yaşadığı devletleri parça pinçik bölme, Müslümanı Müslümana kırdırma, İslam’ı karalama projesi. Küffar ve küffarın yardakçısı Şia bu işin arkasındadır. Rusya, İngiltere, Almanya, İsrail, Neo-con Amerika, İran, Lübnan, Suud Arabistan hepsi bu işin içindeler! Suriye İslam Cephesi, IŞİD’in cihadın önüne set olduğunu, tekfirci ve harici zihniyete sahip olduklarını, ellerini Müslüman kanına batırmaya doymadıklarını ilan etmiştir. Önüne çıkan Müslümanı tekfir ederek kanını canını malını ırzını kendine helal sayan CEHENNEM KÖPEKLERİ…
Lübnan, Arabistan işin içindeyse neden oraya saldırdı/saldıracak denilebilir… Kullandıkları örgüt, kendilerini vuracak. Allah Teala'nın, müntakim ism-i şerifi zuhur etti mi en yakının kelleni alır!
Muhterem arkadaşlarımız, bunların siyah bayraklarına aldanıp DOĞUDAN gelecek Mehdi As. yardımcısı ordu sanmasınlar… Onun daha vaktine var.
Şimdi gelelim nerden bildiğimize… Tabii ki Muhbir-i Sadık RASULULLAH efendimiz IŞİD fitnesini de bildirmiştir. Biz de oradan öğrendik.
Buhari’nin de şeyhi Nuaym İbni Hammad’ın El Fiten eserinde kayıtlı olduğunu Cübbeli Ahmed hoca açıkladı. Bendeniz bizzat görmedim. Şu Hadisler orda geçiyormuş:
Hz. Ali efendimizden rivayetle:
“Siyah Sancaklıları gördüğünüz zaman, bulunduğunuz toprağa yapışın; kımıldamayıp sabit durun (yani onlara katılmayın). Sonra maddi güçleri görünmeyen, devletleri olmayan zayıf bir topluluk çıkar. Bunlara baktıklarında bunlar kimseye zarar veremez denecek. Ama onlar devlet ashabıdırlar. (yani biz bir devletiz, devletimiz var diyecekler!) Kalpleri demir gibi katıdır. Hiçbir ahde vefa göstermez, sözlerinde durmazlar. Hadleri hudutları olmaz. Hakka çağıracaklar fakat kendileri Haktan uzak olacaklar. İsimleri künyeli olacak (Ebu Bekir, Ebu Turab gibi) Nispetleri de künyeleri olacak. (Bağdadi, Kudüslü anlamında Makdisi gibi) Alametleri; saçları kadın saçı gibi uzun ve sarkık olacak. Bunlar kendi aralarında ihtilafa düşecek, Allah Teala ise haklı olana zafer ihsan edecektir.”
Gördüğünüz gibi her siyah bayraklı örgüt hayırlı değil. Neticede birbirlerini yiyecek bu örgüte ait haberdeki vasıflandırmalar IŞİD’e uyuyor. Bitmedi:
Ebu Hureyre’den rivayetle:
“Benden sonra 4 büyük fitne olur. İlkinde Müslümanlar yine Müslümanların kanını helal sayar. (Ashab zamanındaki harici fitnesi) İkinci büyük fitnede Müslümanların kanı ve malları helal sayılır. Üçüncü büyük fitnede Müslümanların canları/kanları, malları ve ırzları (namusları) helal sayılır. Dördüncü fitne ise sağır ve kör bir fitnedir. Gayeleri niyetleri nedir anlaşılmaz. Bu fitne, deniz dalgasının sahili dövdüğü gibi dünyayı çalkalar. Kendi aralarındakiler dahi hedefleri, gayeleri nedir bilmezler.
Bu fitne Şam’dan başlar. (Şam = Filistin, Lübnan, Suriye ve Anadolu topraklarının tamamıdır. O nedenle Şam ifadesi suriye’yi de anlatır.) Irak’ın tamamına yayılır. Arap yarımadasına (cezireye) iner. Arap yarımadasına tamamen darbe indirir.
Dericiler nasıl deriyi taştan taşa çalar, bunlardan BÜTÜN ÜMMET öyle darbe yer. Bir insan çıkıp da bu fitneye dur diyecek gücü bulamayacak. Bir yerde dursa, başka yerde patlayacak.”
Bu mübarek Hadis-i Şerif de IŞİD fitnesine uygun. Suriye’de başlayan IŞİD fitnesi Irak’a yayıldı. Irak’ı kaplayacak gibi görünüyor. Lübnan’a da indiler. IŞİDçiler, İsrail’e dokunmadan Arabistan’a da saldırırlarsa, Hadislerde bahsedilenlerin bunlar olduğuna zerre şüphe kalmayacak. Arabistan’a girdiklerinde Mekke ve Medine, Kabe ve Mescid-i Nebevi tehlike altında olacak. Allah muhafaza etsin.
Dikkat, bunlara, IŞİD’e yardım ve katılma yasaklanıyor. Yerinizden kıpırdamayın emri var. Allah Teala, bir zalimden başka zalimle intikamını alıyor zannedersem… Neticede bu zalime de kendi belasını verecek. Amenna.
“Son Büyük fitne” deniliyor ya… İfadeye dikkat. (Bundan başka küçük fitnelerin olmayacağı anlamına gelmez) Eğer, isabet etmişsek, eğer Hadis-i Şeriflerde bildirilen IŞİD ise Mehdi As.’a çok yakın dönemdeyiz. Allahu alem.
Fi emanillah.
Zihni karışıklığa, zalim Esed kafirine Suriye’de destek olup İslam düşmanı baasçı nusayri rejimiyle beraber Müslümanları katliamdan geçiren, mallarını çalan, yalancılığı ve sahtekarlığı ayyuka çıkan, Müslümanların kanlarını mallarını helal ilan eden IŞİD’in; Irak’a girdikten sonra şii zalimine yönelmesi ve şiadan bıkmış Sünni aşiretler ile Saddamın yer altına inmiş eski baasçı subaylarının IŞİD’a sarılması neden oldu. Kafalar bu yüzden bulanık. Halbuki Irak Sünnileri, maalesef lekesi kıyamete kadar üzerlerinden çıkmayacak bir yanaşmanın içindeler. Büyük bir hata içindeler. (Malikinin Işid’a silahlarını bırakarak Bağdat’a çekildiğini göz ardı etmeyelim)
Şimdi de Lübnan’a girdiler IŞİDçılar… Orda da durmayıp Arabistan’a inecekler. İsrail kafirine dokunmayacaklar. Amma bunların elinden bütün Ümmet, büyük bir darbe yiyecek. Büyük bir fitne ile karşı karşıyayız. Ya da büyük bir terbiye ile… Hangi açıdan bakacağınıza bağlı… Bunları nerden bildiğimizi en sonunda açıklayalım.
Muhterem kardeşlerim, IŞİD’i iyi ve faydalı bir hareket sanmayınız. Suriye’de ortaya çıkan harici zihniyetli tekfirci olan bu grup, asla değişmez... Kendini Suriye’de ispat etti. Irak’ta ve başka yerlerde de aynını yapacak. Doğduğu topraklar olan Suriye’de neler yaptılar, sadece satır başlarıyla… Bu anlattıklarım videolar halinde internette kayıtlıdır, isteyen aratarak bu videolara ulaşabilir:
- IŞİD, Esed güçleriyle beraber Müslümanları gözlerini kırpmadan katledip muhalefetin hızını kesti ve Esed’in ömrünü uzattı. Bunun nice delili var. Bir tanesi, esed’in subaylarından IŞİD’a komutanlık edenler ortaya çıkarıldı. IŞİDçıların çoğu düzgün Arapça konuşamayan elemanlar... Ellerinden kurtulanlar buna şahidlik ediyorlar. IŞİDçıların kaçarak terk ettikleri karargahlardan Rusya ve İran’a ait pasaportları ve belgeleri bulundu. IŞİD komutanlarından bazılarında İran pasaportu yakalandı. Suriye Nusayri muhaberatında akrabası olan kişiler, bunların istihbarat bağlantılı olduklarını bildirdiler. Esed’e karşı etkili olan komutanların birçoğunu IŞİD şehid etti! Muhaliflere destek olan ve arabuluculuk için gelen çocuk doktorunu (Ebu Reyyan’ı) dahi kaçırıp işkenceyle öldürdüler, parçalanmış cesedini esir değişimi diye getirip utanmadan bıraktılar. IŞİD, esed birlikleri ve uçakları eşliğinde şehirlere giriyor, esed bunlara hiç dokunmuyor. Esedle beraber Müslümanları sıkıştırıp birlikte yok ediyorlar. Bunların ele geçirdikleri yerler bir süre sonra esed’e teslim ediliyor. Vs. vs. (Amerikanın militan eğitip Lübnan üzerinden Suriye’ye saldığını, onların bir kısmının da gelip bu örgütlere katıldığını da göz ardı etmeyelim)
- Öldürdükleri Müslümanların bazılarının ellerinde Kur’an Mushaf’ı var. Kana bulanmış Mushaf yerde öylece kalıyor ama bunlar yerden kaldırmayıp orda öylece bırakıyorlar.
- IŞİD, sebebsiz yere Müslümanları alıkoyup hapishanelerde kadın erkek demeden işkenceden geçirdiler! İşkence ettiği kadın ve erkek Müslümanları, birbirlerini görecek şekilde yan yana hücrelere koydular. Hapisten sağ kurtulanların canına minnet! Hapiste ya da haricinde öldürmeden önce yaptıkları bazı işkence şekilleri: Parmaklarını kesmek, kulaklarını kesmek, dişlerini sökmek, bedeninde delikler açmak; bunları canlı iken yapıyorlar, ağır Rus silahlarıyla bedenlerini başlarını paramparça etmek. Bu işkence görenler Müslüman, dikkat!
- IŞİD, mal çalmaktan ve bunları depolarla saklamaktan çekinmiyor.
- IŞİD, basın mensuplarını da hunharca öldürüyor.
- IŞİDçılar, yalancılar da… Kendilerine katılanları kafir pkk şurada hadi orayı basın diye götürüyorlar, meğer orası Suriyeli mücahidlerin bulunduğu karargahlar!
- Kendilerine “cihad” için katılanları ikna edip canlı bomba olarak kullanıyorlar. Tabii can tatlı. Maalesef bunların lisanlarına ikna olan Müslüman çok… Bir haftada Müslümanlara 24 bombalı saldırı yapan fakat aylarca esed’e dokunmayan örgüt.
Kısaca IŞİD, küffarı bir yana bırakmış; küffara karşı mücadele eden Müslümanları katliamdan ve işkenceden geçirmekle meşgul. Kısaca IŞİD, Müslümanların yaşadığı devletleri parça pinçik bölme, Müslümanı Müslümana kırdırma, İslam’ı karalama projesi. Küffar ve küffarın yardakçısı Şia bu işin arkasındadır. Rusya, İngiltere, Almanya, İsrail, Neo-con Amerika, İran, Lübnan, Suud Arabistan hepsi bu işin içindeler! Suriye İslam Cephesi, IŞİD’in cihadın önüne set olduğunu, tekfirci ve harici zihniyete sahip olduklarını, ellerini Müslüman kanına batırmaya doymadıklarını ilan etmiştir. Önüne çıkan Müslümanı tekfir ederek kanını canını malını ırzını kendine helal sayan CEHENNEM KÖPEKLERİ…
Lübnan, Arabistan işin içindeyse neden oraya saldırdı/saldıracak denilebilir… Kullandıkları örgüt, kendilerini vuracak. Allah Teala'nın, müntakim ism-i şerifi zuhur etti mi en yakının kelleni alır!
Muhterem arkadaşlarımız, bunların siyah bayraklarına aldanıp DOĞUDAN gelecek Mehdi As. yardımcısı ordu sanmasınlar… Onun daha vaktine var.
Şimdi gelelim nerden bildiğimize… Tabii ki Muhbir-i Sadık RASULULLAH efendimiz IŞİD fitnesini de bildirmiştir. Biz de oradan öğrendik.
Buhari’nin de şeyhi Nuaym İbni Hammad’ın El Fiten eserinde kayıtlı olduğunu Cübbeli Ahmed hoca açıkladı. Bendeniz bizzat görmedim. Şu Hadisler orda geçiyormuş:
Hz. Ali efendimizden rivayetle:
“Siyah Sancaklıları gördüğünüz zaman, bulunduğunuz toprağa yapışın; kımıldamayıp sabit durun (yani onlara katılmayın). Sonra maddi güçleri görünmeyen, devletleri olmayan zayıf bir topluluk çıkar. Bunlara baktıklarında bunlar kimseye zarar veremez denecek. Ama onlar devlet ashabıdırlar. (yani biz bir devletiz, devletimiz var diyecekler!) Kalpleri demir gibi katıdır. Hiçbir ahde vefa göstermez, sözlerinde durmazlar. Hadleri hudutları olmaz. Hakka çağıracaklar fakat kendileri Haktan uzak olacaklar. İsimleri künyeli olacak (Ebu Bekir, Ebu Turab gibi) Nispetleri de künyeleri olacak. (Bağdadi, Kudüslü anlamında Makdisi gibi) Alametleri; saçları kadın saçı gibi uzun ve sarkık olacak. Bunlar kendi aralarında ihtilafa düşecek, Allah Teala ise haklı olana zafer ihsan edecektir.”
Gördüğünüz gibi her siyah bayraklı örgüt hayırlı değil. Neticede birbirlerini yiyecek bu örgüte ait haberdeki vasıflandırmalar IŞİD’e uyuyor. Bitmedi:
Ebu Hureyre’den rivayetle:
“Benden sonra 4 büyük fitne olur. İlkinde Müslümanlar yine Müslümanların kanını helal sayar. (Ashab zamanındaki harici fitnesi) İkinci büyük fitnede Müslümanların kanı ve malları helal sayılır. Üçüncü büyük fitnede Müslümanların canları/kanları, malları ve ırzları (namusları) helal sayılır. Dördüncü fitne ise sağır ve kör bir fitnedir. Gayeleri niyetleri nedir anlaşılmaz. Bu fitne, deniz dalgasının sahili dövdüğü gibi dünyayı çalkalar. Kendi aralarındakiler dahi hedefleri, gayeleri nedir bilmezler.
Bu fitne Şam’dan başlar. (Şam = Filistin, Lübnan, Suriye ve Anadolu topraklarının tamamıdır. O nedenle Şam ifadesi suriye’yi de anlatır.) Irak’ın tamamına yayılır. Arap yarımadasına (cezireye) iner. Arap yarımadasına tamamen darbe indirir.
Dericiler nasıl deriyi taştan taşa çalar, bunlardan BÜTÜN ÜMMET öyle darbe yer. Bir insan çıkıp da bu fitneye dur diyecek gücü bulamayacak. Bir yerde dursa, başka yerde patlayacak.”
Bu mübarek Hadis-i Şerif de IŞİD fitnesine uygun. Suriye’de başlayan IŞİD fitnesi Irak’a yayıldı. Irak’ı kaplayacak gibi görünüyor. Lübnan’a da indiler. IŞİDçiler, İsrail’e dokunmadan Arabistan’a da saldırırlarsa, Hadislerde bahsedilenlerin bunlar olduğuna zerre şüphe kalmayacak. Arabistan’a girdiklerinde Mekke ve Medine, Kabe ve Mescid-i Nebevi tehlike altında olacak. Allah muhafaza etsin.
Dikkat, bunlara, IŞİD’e yardım ve katılma yasaklanıyor. Yerinizden kıpırdamayın emri var. Allah Teala, bir zalimden başka zalimle intikamını alıyor zannedersem… Neticede bu zalime de kendi belasını verecek. Amenna.
“Son Büyük fitne” deniliyor ya… İfadeye dikkat. (Bundan başka küçük fitnelerin olmayacağı anlamına gelmez) Eğer, isabet etmişsek, eğer Hadis-i Şeriflerde bildirilen IŞİD ise Mehdi As.’a çok yakın dönemdeyiz. Allahu alem.
Fi emanillah.