garip70
Ordinaryus
- Katılım
- 30 Kas 2009
- Mesajlar
- 2,779
- Tepkime puanı
- 309
- Puanları
- 0
Mevlevi misiniz?
Kusura bakmayın açıklayamam zira Rabbimiz ve Peygamberimiz bu ilim hakkında bilgi vermemiş.
Tıpkı o... veya... Sanki o... ne fark eder... Değişiklik yapmış olsa bile, peygamberliğine delil teşkil eder mi?
Aslında verdiğim mealde "tıpkı o" tabiri yanlış olmuş.Aslı "sanki o" dur.
Benim tahtımın burada işi ne... Cümlesinin yerini tutmaz...
Kainat da bir kitap biliyorsunuz... İnsan da dürülmüş canlı bir kitap bunu da biliyorsunuz.
Zira bu ilme sahip olan kişi bu ilme "kitaptan" ulaşmıştı.
Emin misiniz?
.Bu kitap Tevrat'tır.
Zebur olmasın? Çünkü Tevrat çok daha sonra geldi sanıyorsam...
İkna olmadım ama yine de teşekkür ederim.
Bu soruyu yukarıda cevaplamış oldum.
Evet Allahtır.
Gaybı bilen sadece Allah değil midir?
Demek istedim ki; mutlak ilim sahibi Allahtır. Allahu Teala kullarına ilimden haber vermiştir. Ama az, ama fazla.
Burada ne demek istediğini anlayamadım.Kusura bakmayın.
Hiç bir kul O'nun dilediğinden fazlasını bilemez.
Hz. Musa as ın bu gayb ilminden bildikleri vardı.
Hz. Hızır as ın da bildikleri vardı...
Allahu Teala Musa as a demek istedi ki: Senin ilmin sana, onun ilmi ona...
Allahın Vahit esması, yarattıklarında da tek olmayı gerektirir. Bir şeyi iki kere yaratmaz. Hızırın bildiği ilmin aynısını Musa ya vermemiş. Musanın bildiği ilmi de Hızıra vermemiş.
Bizler bile... Aynı şeyi bildiğimizi sansak bile, hiç birimizin bildiği bilgi aynı değil demek istedim.
Örnek olarak bardak verdim. Bu her şey için geçerli. Evrene bakıyoruz. Hiç birimizin görüşü birbirini tutmaz.
Kırmızı renk diyoruz. Benim gördüğüm kırmızı ile sizin gördüğünüz kırmızı aynı değil... Çünkü Allah Vahittir...
Gayb ilmi herkeste bir farklı tecelli eder. Yemek yerken sizin aldığınız tat ile başkasının aldığı tat aynı olmaz.
İllaki Hızır gibi geleceği görmek ve ona göre geleceği değiştirmek değildir.
Allahı görüyormuş gibi ibadet etmen de ilmi ledünne girer. Ama hızırın bildiği gibi olmaz da başka olur.
Bir menkıbe:
Adamın birisi cuma hutbesinde oturmuş, kafasına da hırkasını örtmüş, hutbeyi dinlemiyor. Hutbeyi veren kişi Abdulkadir Geylani... Birisi gelmiş yanına oturmuş. Adamı dürtmüş. Hutbeyi niye dinlemiyorsun?
Adam, yanına oturanın kulağına eğilmiş: Beni rahat bırak demiş. Eğer senin Hızır olduğunu açıklarsam, buradaki cemaatten yakanı kurtaramazsın.
Hızır şaşrmış. Çünkü kendisini biliyor. Ama Hızır onu tanımıyor. Merakla sormuş. Sen ne yapıyorsun o cübbenin altında... Adam yavaşça Hızıra göstermiş cübbenin altını. Hızır çok şaşırmış:
Çünkü Resulullah efendimiz ashabıyla mescidde oturmuş sohbet ediyorlar. Adamın dinlediği sohbet de bu...
Demek ki herkesin bildiği farklı bir ilim var...
Gerçi kabul edersiniz veya etmezsiniz ama naçizane görüşüm budur.