İlginç Haberler!

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
'Daha da KPSS'ye girmem' dedi pideci oldu

5 yıldır, ücretli beden eğitimi öğretmenliği yaptığını belirten Ali Duymaz, ''Okuldan mezun olduktan sonra, öğretmenlik hayaliyle KPSS Sınavlarına girdim başarılı olamadım. 5 yıldır, ücret karşılığı kışın öğretmenlik yaz aylarında ise baba mesleğini yapmaya başladım. Şimdi kendime ait pide ve lahmacun salonu açarak hayatımı kazanmaya başladım. Artık, KPSS sınavlarına katılmayacağım'' dedi.

Sarıgöl'ün ana caddesinde ''Sevgi Yolu Pide ve Lahmacun Salonu'' açtığı duyan arkadaşları ise Duymaz'a "Diplomalı Pideci'' lakabını taktılar.
İHA




Bitişik nizam cami inşaatı, cemaati gerdi







Eskişehir'in Odunpazarı ilçesinde bulunan Mobilyacılar Çarşısı esnafı, aralarında para toplayarak 1986 yılında bir cami yaptırdı. Cami ibadete açıldı, yanındaki arsa ise boş kaldı.
Arsaya para ödenip alınması gündeme geldiği dönemde, günün birinde burada inşaat başladı. Aydınlar İnşaat Şirketi günün birinde bitişikteki arsada apartman yapmaya başladı. 7 kat olacağı öğrenilen apartmanın 5 katı tamamlandı. Ne var ki apartmanın minareye bitişmesi, cemaati rahatsız etti.

Konu, Eskişehir İl Müftüsü Dr. Ahmet Akın'a da iletildi. Konunun cami yönetimi tarafından kendisine iletildiğini belirten Müftü Akın, "Gerekli yerlere başvurduk. Konu ile ilgili çalışmamız devam ediyor" diye konuştu.

Caminin yanındaki inşaatı yapan Aydınlar İnşaat Şirketi'nin yöneticileri ise çalışmalarında yasalara aykırı bir durum olmadığını söyledi. Şirket yetkilileri, belediyeden ve gerekli kurumlardan izin alarak inşaata başladıklarını, cami yönetiminden kendilerine bir şikâyet gelmediğini savundu.
DERNEK BAŞKANI: KİMSEYE PARA TEKLİF ETMEDİK
Öte yandan, Mobilyacılar Camii Dernek Başkanı Emin Bursalı, caminin yanına inşaat yapılmasından rahatsız olmadıklarını ve bu konuda herhangi bir yere şikayet için başvuruda bulunmadıklarını kaydetti.

"Bina, caminin yanına yasalar çerçevesinde, ruhsatı alınarak yapılmaya başlanan bir binadır" diyen Bursalı, "Bizim buna söyleyecek bir şeyimiz olamaz. Zaten caminin sağ tarafına bir bina yapıldı. Biz camiyi yaparken, bir gün bitişiğine bina yapılacağını bilerek yaptık" diye konuştu.

Bursalı, ayrıca, binanın yapıldığı arsaya 600 bin TL teklifte bulundukları şeklindeki haberlerin de gerçeği yansıtmadığını vurgulayarak, "Bizim bu arsa için herhangi bir para teklifimiz ne inşaat firmasına ne de arsa sahibine olmamıştır. Zaten alacak gücümüz de yok" diye konuştu.
MÜFTÜLÜK: HER ŞEY YASAL

Söz konusu caminin bulunduğu Odunpazarı Müftüsü İsmail Hakkı Dere ise inşaatın tamamen yasal olduğunu ve herhangi bir sıkıntının bulunmadığını vurguladı. Dere, hukuki açıdan bir aykırılık bulunmadığını belirterek, "Bizim o arsayı alma gücümüz yok. Arsa sahibinden hibe etmesini istemiştik. Ama arsa değerli olduğu için bu teklifimiz kabul edilmedi" dedi.
İNŞAAT İMAR PLANINA GÖRE YAPILIYOR

Aydınlar İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Aydın da bahse konu inşaatın Büyükşehir ve Odunpazarı belediyelerinden alınan ruhsat ile tamamen yasalara uygun bir şekilde yapıldığını kaydetti. Aydın, şöyle dedi:

"Bahse konu inşaata Büyükşehir Belediyesi'nin yapmış olduğu imar planlarına göre, bu mahalleden sorumlu olan Odunpazarı Belediyesi'nin verdiği imar çapına istinaden, 12 Ağustos 2010 tarih ve 2010-1072 numara ile bina yerinde imar kuralları çerçevesinde ruhsat almıştır. İnşaat planlanan ve belediyenin verdiği tarihe uygun olarak başlamış ve devam etmektedir. Dolayısıyla burada kanunlara ve yasalara aykırı bir durum söz konusu değildir."

Aydın, ayrıca, bu arsayı kat karşılığı arsa sahibi ile anlaşarak yaptıklarını da ifade ederek, "Şirketimize cami cemaati veya yönetimince arsa için para teklif edilmesi söz konusu değildir. Arsa sahibine böyle bir teklif yapılıp yapılmadığı konusunda ise herhangi bir bilgimiz bulunmadığı gibi şirketimizi ilgilendiren bir husus da değildir." ifadelerini kullandı.

Cami cemaati ise binanın yapılmasına karşı olmadıklarını ifade ederek, "Bizim geleneğimizde de cami ile evlerimiz iç içedir. Biz rahatsız eden bir durum yok" şeklinde konuştular.

YerelPosta / Cihan
 

ibrahimi

Has Uşak
Katılım
19 Haz 2006
Mesajlar
23,463
Tepkime puanı
1,831
Puanları
0
Yaş
37
Konum
forvet arkası
o evi satın almak lazım.
evden de camiye bir bağlantı kurulur.mis :D evden direk camiye
 

YagmuR

Üye
Katılım
18 Ağu 2006
Mesajlar
2,504
Tepkime puanı
586
Puanları
0
Yaş
35
Konum
¤´ UnuTuLu§taN `¤
Web sitesi
www.gencislam.com
Bekar kızlara cep telefonu yasak!

Hindistan'ın kuzeyinde yer alan bir köyün meclisi, farklı kastlardan kişilerle ilişki kurmamaları için bekar kadınların cep telefonu kullanmalarını yasakladı.

Calcutta Telegraph gazetesinin haberinde, Uttar Pradesh eyaletindeki Baliyan köyü meclisinin, geçen yıl en az 23 çiftin ailelerinden izinsiz, evlenmek için kaçmalarından sonra bu kararı aldığı belirtildi.

Köyün ileri gelenlerinden biri gazeteye yaptığı açıklamada, köy meclisinin, çiftlerin cep telefonu yoluyla kaçma planları yaptığına inandığını söyledi.

Köy meclisi sözcüsü, erkeklerin ise ailelerinin denetimi altında cep telefonu kullanabileceklerini belirtti.
 

SeTTaR

Profesör
Katılım
1 Eyl 2009
Mesajlar
1,148
Tepkime puanı
135
Puanları
63
Konum
Biryerlerde
Hakkaten hepside bir birinden ilginç,daha ne ilginçlikler duyacağız.
 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
Koyun çiftliğinde müzikli üretim!..



Erzurum Ajans-Erzurum'da küçükbaş hayvan üreticiliği yapan Selman ve Süleyman Çizmelioğlu, hayvanlardaki verimi artırmak için müzikli terapiyi tercih ediyorlar. Akşam ahıra alınan koyunlara, kaval, ney, Türk Sanat Müziği besteleri dinletiliyor.
Erzurum'un Yakutiye ilçesine bağlı Aktoprak köyünde koyun üretim çiftliği kuran Selman ve Süleyman Çizmelioğlu kardeşler, Türkiye'nin çeşitli bölgelerinden getirdikleri 500 koyunla faaliyete başladılar. İki kardeşin kurdukları çiftliği gezen Vali Sebahattin Öztürk, çalışmalar hakkında bilgi aldı. Ahırda koyunlara yönelik müzikli terapi yöntemini ilginç bulan Vali Öztürk, çiftlik sahipleriyle bir süre sohbet etti.
Vali Sebahattin Öztürk'e kurdukları tesis hakkında bilgi veren Süleyman Çizmelioğlu, müziğin verimi artırdığını söyledi. Müziğin verimi artırdığı yönünde bilimsel araştırma sonuçları bulunduğunu belirten Süleyman Çizmelioğu, besi çiftliğinde yaptıkları uygulamadan olumlu sonuçlar aldıklarını söyledi.
 

_Berceste_

bir tutam delilik...
Katılım
21 Eyl 2010
Mesajlar
6,798
Tepkime puanı
1,525
Puanları
0
koyuna kaval ney mi dinletilir yaa..ben olsam hareketli dinletirdim verirdim coskuyu :D
 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
dün akşamdı galiba buna benzer bir haber geçmişti inekler için denenmiş başarılı olmuş
hemde arabesk dinletiyorlarmış...
 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45


Kaza ama görenleri güldüren kaza

Edinilen bilgiye göre kaza, merkez Yıldırım ilçesine bağlı Karamazak Mahallesi'nde meydana geldi. Süleyman Berka'nın (41) kullandığı 16 K 00038 plakalı nakliye kamyoneti, bir inşaata götürmek için kasasına mermer yükleyerek yola çıktı.
Ova Sokağı'na gelen kamyonet sürücüsü, karşı istikametten gelen bir otomobili fark ederek yokuşta durmak zorunda kaldı. Tekrar kalkmak için gaza basan Süleyman Berka'nın kullandığı kamyonet, kasasındaki yüklerin geriye kaymasıyla havalandı.
ŞOKA GİREN SÜRÜCÜ HAVADA KALDI
İki tekerlek üzerinde şaha kalkan kamyonette mahsur kalan sürücünün imdadına çevredeki vatandaşlar yetişti. Olay yerine gelen itfaiye ekipleri, kurdukları merdivenle havada mahsur kalan Süleyman Berka'yı indirdi. Sürücü, "Bir anda havalandı. Herkesin başına gelmez. Çok heyecanlandım" dedi.
Polis ekipleri kolonya ve su vererek sürücüyü sakinleştirmeye çalıştı.
Sürücünün kurtarılmasının ardından, kamyonetin nasıl indirileceği tartışılmaya başlandı. Vatandaşların bağladıkları halatla kamyoneti çekmesi ilginç görüntüler oluşturdu.
Ancak ilk deneme, kasadaki ağır yük sebebiyle başarısız oldu. Bunun üzerine tekrar harekete geçen mahalle sakinleri, elden ele mermerleri boşalttı. İtfaiyenin bağladığı çelik halat ve mahalle sakinlerinin getirdiği halatla çekilen kamyonet yere indirildi.

Vatandaşlar ilginç kazayı fotoğraflamayı ihmal etmedi.

İHA
 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
Mardin aslında hiç kurtulmamış!

Mardin'in 'kurtuluş günü' yanlışmış; şehir hiç işgal edilmemiş ...






Mardin'de her yıl 21 Kasım'da kutlanan "Kurtuluş Günü"nün aslında var olmadığı ortaya çıktı. 90 yıldır kutlanan "Kurtuluş Günü", Belediye Meclisi kararı ile değiştirilerek "Onur Günü" yapıldı.

Uzun bir zamandan beri tartışılan Mardin'in kurtulup kurtulmadığı kararına Mardin Belediye Meclisi karar verdi. Belediye Meclisi, Türk Tarih Kurumu'ndan da Mardin'in hiçbir zaman işgal edilmediği ve düşman işgalinden de kurtulmadığını onaylattıktan sonra, "Kurtuluş Günü"nü kaldırma kararı aldı. Belediye Meclisi, "Kurtuluş Günü"nü bundan sonra "Onur Günü" olarak sembolik törenle kutlayacak.

Mardin Artuklu Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Okutmanı Aysel Fedai'nin belediye meclis üyelerine yönelik yaptığı sunumda; Mardin'in, Mondros Mütarekesi'nin ardından doğrudan işgale uğramadığı anlatıldı. Fedai, "Mardin, Mondros Mütarekesi'nin ardından doğrudan işgale uğramamıştı. Ancak Urfa, Antep ve Maraş gibi komşu vilayetlerde meydana gelen olayların Mardin halkını rahatsız etmemesi mümkün değildi. Mardin halkı, yaşanan işgaller karşısında tepkilerini ortaya koymaktan çekinmedikleri gibi İngilizlerin başını çektiği bölgede ayrılıkçı bir hareket başlatma düşüncesine de alet olmadılar. Onlar bu zor günlerde ülkenin birlik ve bütünlüğüne sahip çıkmaktan başka bir şey düşünmüyorlardı." dedi.

Milli Mücadele döneminde Mardin'in, İngilizler ve Fransızlar tarafından işgal teşebbüsüne uğradığını söyleyen Fedai; "Mardin ateş açılmasına fırsat vermemiş ve buna istinaden çeşitli tedbirler almıştır. Bu vaziyet bizzat Mardin halkı tarafından ihdas edilmiş ve düşman burada silah istimaline cesaret gösterememiştir. Bu bilgiler doğrultusunda her yıl 21 Kasım Mardin'in Kurtuluşu olarak kutlanılan bu özel günün aslında "Onur Günü" olduğunu görmekteyiz." diye konuştu.

Mardin Belediye Başkanı Beşir Ayanoğlu da, kentlerinin işgale uğramadığını ve böyle bir günü düzenlemenin de anlamsız olduğunu belirterek, Türk Tarih Kurumu'ndan aldıkları cevap üzerine 90 yıldır kutlanan "Kurtuluş Günü"nü oy birliğiyle kaldırdıklarını açıkladı.
Belediye meclis üyelerine yönelik yapılan sunumdan sonra 21 Kasım gününün "Mardin'in Onur Günü"olarak kutlanmasına üyelerin oy birliğiyle karar verildi.
 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
Sarıkamış şehitlerini halayla andılar




Derince ilçesindeki Zübeyde Hanım Kültür Merkezi'nde önceki akşam tertiplenen 90 bin şehidi anma gecesine; Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili İlyas Şeker, Derince Belediye Başkanı Aziz Alemdar, Sarıkamış Belediye Başkanı İlhan Özbilen, Derince Sarıkamışlılar Derneği yöneticileri ile vatandaşlar katıldı.

Gecede önce Sarıkamış Harekatı anlatıldı. Protokolün yaptığı konuşmaların ardından şiirler okundu, sinevizyon gösterisi yapıldı. Ancak mahalli sanatçılar sahneye çıktıktan bir süre sonra anma gecesi birden eğlenceye dönüştü.

Çalan davul zurna eşliğinde geceye katılanlar halaylar çekip oyunlar oynadı. Kadınlı erkekli grupların karşılıklı oyunlar oynadığı eğlence geç saatlere kadar sürerken, geceye katılan bazı vatandaşlar şehitleri anma gecesinin gayesinden saptırıldığını belirterek salondan ayrıldı.
İHA
 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
Propaganda filmi Hatay'da gerçek oldu

Milyon dolarlık arazilerikalan aileler umutla bekliyor
Propaganda filminde iki arkadaşı düşman eden sınır sorununun aynısı Hatay'ın Karbeyaz Beldesindeki 300 haneyi derinden etkiledi.
1939 yılında Hatay'ın Anavatana ilhak etmesinin ardından Suriye ile belirlenen sınır Karbeyaz'da yaşayan tüm ailelerin topraklarının Suriye'de kalmasına neden oldu.
İlk yıllarda kendilerine verilen Pasavan isimli belge ile sınırı geçip topraklarını işleyenlerin bu hakkı, dönemin Başkanı Hafız Esad'ın kararı ile Türklerin elinden alındı. Şimdi Karbeyazlılar Suriye'de kalan topraklarına sadece uzaktan bakıyor.
1939 yılında Hatay'ın Anavatana katılmasıyla belirlenen sınır hattı nedeniyle Suriye'de tapuları Türklere ait olan 3 milyon 309 bin 163 dönüm arazinin kaldığını aktaran Cumhuriyet Mahallesi Muhtarı Mehmet Arıcıogulları Suriyelilerin ise Türkiye tarafında 272 bin dönüm arazilerinin bulunduğunu söyledi.
Türklere ait 3 milyon 309 bin 163 dönüm arazi içerisinde 7 bin dönümlük arazinin Karbeyazlılara ait olduğunu da kaydeden Muhtar Arıcıoğulları sınırın çizilmesinin ardından Türk Hükümetinin kendilerine Suriye'de kalan toprakları için toprak verdiğini ancak birkaç yıl sonra bu topraklarında kendilerinden alındığını belirtti.
VERİMLİ ARAZİLER SURİYE'DE KALDI
Arıcıoğlulları "Ne Suriye'deki topraklarımızdan bir fayda görüyoruz ne de Türkiye'de kalan topraklarımız için bize takas toprak veriliyor.
Oradaki arazilerimizin akıbeti hakkında bir bilgimiz yok. Eskiden pasavan denen bir vesika ile gidip geliyorduk. Onu da elimizden aldılar.
Şu anda Türkiye tarafından kalan toprakların verimiyle Suriye tarafında tapuları bizde olan toprakların verimi bir değil. Kıraç araziler bizde en verimli araziler Suriye'de kaldı." şeklinde konuştu.
Dönmezer Ailesine ait yaklaşık 100 dönümlük arazinin sınır hattının belirlenmesiyle Suriye'de kaldığını söyleyen Yücel Dönmezer (71) ise bu topraklardan hiçbir şekilde yararlanamadıklarını belirtti.

Türkiye'nin icar olarak kendilerine verdiği arazileri daha sonra tekrar aldığını hatırlatan Dönmezer "Karbeyaz'da var olan 500 hanenin 300'ünün belirli dönümlerde arazileri kaldı. Bu arazilerden istifade edemiyoruz." dedi.
15 dönümlük zeytinliğini Suriye'de bırakmak zorunda kalan Mehmet Nihat Coşkun (75) ise Türk Hükümetinden, Suriye'de kalan topraklarına karşılık Türkiye'de kendilerine toprak verilmesini ve bu toprakların bedeli olarak kendilerinden icar alınmamasını talep etti.
Hatay'ın Anavatana katıldığı yıllarda Köyün en fakir ailesi olarak bilinen ve geçimlerini inşaat ustalığı yaparak sağlayan Bayramoğulları Ailesinden Mustafa Bayramoğulları ise Suriye'de 15 dönümlük arazilerinin olduğunu belirtti.
SORUNUN ÇÖZÜMÜNÜ BEKLİYORLAR
Köyün en fakiri olmalarına rağmen 25 dönümlük arazilerinin bulunduğunu geri kalan köylünün ise irili ufaklı tarlaları dışında birde tam teşekküllü çiftliğin kaldığını aktaran Bayramoğlulları, "Pasavanla Suriye'deki arazilerimizi ekip biçme hakkımız vardı.
Sınırdaki gümrük idare memurları bu pasavana gidip geldiğimiz ineklerimizin, büyük baş hayvanlarımızın rengini dahi yazarlardı. Gümrük memurlarının himayesi ile ürünlerimizi getirebilirdik. Pasavanı iptal ettiler ve topraklarımıza el koydular.
Buna karşılık Türkiye de Suriyelilerin arazisine el koydu ve icar karşılığı bizlere dağıttı. Karbeyazın 25 bin dönüm arazisi var iken 7 bin dönümü Suriye sınırları içinde kaldı. Devletten beklentimiz sorunun çözümü" şeklinde konuştu.
Suriye ile sınır olan Karbeyaz Beldesindeki mağdur vatandaşlar son yıllarda Suriye-Türkiye arasında gelişen ilişkilerden umutlu.
Yetkililerden en azından Suriye'deki topraklarını ekip biçmeleri için izin yada Suriye'de kalan tapulu arazilerine karşılık toprak istiyorlar.


star
 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
445220101129020926194.jpg



604120101129020939949.jpg


Sürekli yurt dışına çıkış yapan TIR sürücüleri zaman zaman sınır kapılarında araç kuyruğunda beklemek zorun kaldığını, bu zamanı değerlendirmek için televizyon izlediğini söyledi.




İzmir'den Romanya'ya boya taşıyan Halil Eyikmen, yaklaşık 9 saatten bu yana yurt dışına çıkmak için beklediğini, beklemekten sıkıldığı için aracına çanak anten taktığını söyledi.


Eyikmen, "Burada beklerken hiç zaman geçmiyor. Çok sıkılıyoruz bazen sistemlerde arz oluyor, 1 gün sırada beklemek zorunda kalıyoruz. Ben de düşündüm, biraz olsun sıkıntımızı gidermek için TIR'ıma çanak anten takmaya karar verdim. Anten sayesinde hem zaman geçiyor, hem de bütün kanalları izleyebiliyorum. Diğer TIR'larda anten olmadığı için hiçbir kanalı çekmiyor. Dünyanın neresine gidersem gideyim çanak anten sayesinde sevdiğim dizileri, filmleri çanak anten sayesinde izleyebiliyorum." dedi.​
 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
Topluca evlenip 3 çocuk sözü verdiler

Bağcılar Belediyesi Geleneksel 15’inci Toplu Evlendirme Şöleni’ninde dünya evine giren çiftler ettikleri yeminde “En az üç hayırlı evlat yetiştirmeye çalışacağıma söz veriyorum” dedi. Çiftler mutlu bir aile için şans oyunu oynamama, ömrü boyu "cicim ayı" yaşayacaklarına söz verdi.


EVLİLİK YEMİNİ ETTİLER SERTİFİKALARINI ALDILAR

Toplu Düğün Şöleni ile evlenen 50 çift, nikah masasına oturmadan öce, mutlu bir yuva için seminere katılarak “Evlilik Sertifikası” aldı. Gelin ve damatlar, aldıkları sertifikanın ardından ise ayrı ayrı “Nikah Yemini” etti. Gelinler, “’En az üç hayırlı evlat yetiştirmeye çalışacağıma’ ve ‘Hesapsız alışveriş yaparak bütçemizi zorlamayacağıma’” şeklinde yemin ederken, damatlar da “’En az üç hayırlı evlat yetiştirmeye çalışacağıma’, ‘Cicim ayları kavramını ortadan kaldırıp seni bir ömür boyu mutlu edeceğime’, ‘Şans oyunları ve kahvehane kültüründen uzak duracağıma’, “Özel günlerimizi unutmayacağıma’, söz veriyorum” şeklinde yemin etti.
 

_Berceste_

bir tutam delilik...
Katılım
21 Eyl 2010
Mesajlar
6,798
Tepkime puanı
1,525
Puanları
0
445220101129020926194.jpg



604120101129020939949.jpg


Sürekli yurt dışına çıkış yapan TIR sürücüleri zaman zaman sınır kapılarında araç kuyruğunda beklemek zorun kaldığını, bu zamanı değerlendirmek için televizyon izlediğini söyledi.




İzmir'den Romanya'ya boya taşıyan Halil Eyikmen, yaklaşık 9 saatten bu yana yurt dışına çıkmak için beklediğini, beklemekten sıkıldığı için aracına çanak anten taktığını söyledi.


Eyikmen, "Burada beklerken hiç zaman geçmiyor. Çok sıkılıyoruz bazen sistemlerde arz oluyor, 1 gün sırada beklemek zorunda kalıyoruz. Ben de düşündüm, biraz olsun sıkıntımızı gidermek için TIR'ıma çanak anten takmaya karar verdim. Anten sayesinde hem zaman geçiyor, hem de bütün kanalları izleyebiliyorum. Diğer TIR'larda anten olmadığı için hiçbir kanalı çekmiyor. Dünyanın neresine gidersem gideyim çanak anten sayesinde sevdiğim dizileri, filmleri çanak anten sayesinde izleyebiliyorum." dedi.​


türk akli iste :)
 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
Köylülerin gözünü çıkaran özel hastane


Afyonkarahisar'da Emirhisar köylerine gelen özel bir sağlık merkezine ait göz tarama aracı, vatandaşları ücretsiz muayeneden geçirdi. Katarak teşhisi konan hastalar ameliyat olduktan sonra korkunç şeyler oldu.


Yapılan muayene sonucu yaşları 60’ın üzerinde bulunan Hırka köyünden Lütfiye Akkuş, Salih Dalkılınç, Emirhisar köyünden Osman Yıldırım, Ahmet Öztürk, İsmet Öztürk, Kamil Öz, ve Mehmet Macit adlı kişilere ’katarak’ teşhisi konuldu.
Konulan teşhisin ardından hastane görevlileri, isterlerse kendi hastanelerinde kendi araçlarıyla getirilip götürülerek, ameliyatlarının yapılabileceğini söylediler.
Bu teklifi kabul eden kişiler, ekim ayının sonlarında söz konusu hastaneye giderek katarak ameliyatı oldular.
Aynı gün taburcu edilerek hastane araçlarıyla köylerine bırakılan şahıslar, bir gün sonra kontrol için götürüldüklerinde, ’ağrı ve yanma’ şikayetlerinde bulundular.
Hastane görevlileri yapılan şikayetleri dikkate alarak ilaç tedavisine başladılar.
Buradan sonuç alamayan kişiler Afyonkarahisar, Denizli, Konya ve Isparta illerindeki çeşitli hastaneler ve göz doktorlarına başvurdular.
-BAZILARIN GÖZLERİ ALINDI
Afyonkarahisar’ın Sandıklı ilçesine bağlı Emirhisar köyünde yaşayan 80 yaşındaki Mehmet Macit, köye gelen göz muayene ekiplerini komşuları sayesinde duyduğunu belirterek, yine komşuların yardımıyla muayene ve ameliyat olduğunu söyledi.
Katarak ameliyatı olan gözünü tamamen kaybettiğini belirten Macit, "Daha sonra gittiğimiz üniversite hastanesindeki doktorlar, gözümün alınmaması halinde ölümle sonuçlanacak bir durumla karşı karşıya kalabileceğimi söylediler" dedi.
Diğer kişiler gibi gözünü kaybetmemek için ilaç tedavisine devam ettiğini belirten 65 yaşındaki Ahmet Ertük ise "Hadi ben dikkat etmedim, dayım da dikkat etmedi aynı yerde ameliyat olan 7 kişi de mi dikkat etmeyerek, gözlerini enfeksiyon kaptırdı. Bunun araştırılmasını ve suçluların cezalandırılmasını istiyorum" diye konuştu.
Konuşmakta zorlanan İsmet Öztürk’ün yaşadıklarını ise eşi Yaşar Öztürk, anlattı. Öztürk, diğer kişilerle birlikte yaşadıkları sıkıntıların aynı olduğunu belirterek, eşinin gözünün görmediğini ancak gözü tamamen kaybetmemek için ilaç tedavisine devam ettiklerini söyledi.
Çocukları tarafından değişik doktorlara götürüldüğünü ifade eden 84 yaşındaki Osman Yıldırım ise bazılarının gözlerinin tamamen alınmasından haberi olmadığını söyledi.
Hırka Köyünde yaşayan 70 yaşındaki Lütfiye Akkuş ise her iki günde bir kontrole gittiğini belirterek gözündeki görme duyusunu tamamen kaybettiğini, göremese de gözünün yerinde kalması için çalıştıklarını söyledi.
Konuşurken oldukça duygulanan ve zaman zaman ağlayan aynı köydeki 75 yaşındaki Salih Dalkılıç ise oğlunun kendisini Konya Selçuk Üniversitesine götürerek tedavisini orada yaptırmaya başladığını, ancak gözünün görmediğini söyledi.
Gözlerini kaybeden şahıslar avukatları aracılığı ile Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunurken, Afyonkarahisar İl Sağlık Müdürlüğü ise olayla ilgili geniş çaplı bir soruşturma başlattı.
Özel sağlık merkezi yetkilileri ise soruşturma aşamasında olunduğu için açıklama yapamayacaklarını söylediler.


..................


Köylüleri niçin öldürmeliyiz demiş ya şair
bunlarda öldüremedik bari gözünü çıkaralım demiş olabilirler mi?
 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45


Eşine şiddet uygulayan kocaya temizlik cezası

İşsizlik ve maddi sıkıntılar nedeniyle eşi ile tartışan ve şiddet uygulayan İsmail S, Malatya 1. Aile Mahkemesi tarafından bir ilköğretim okulunda temizlik yapmakla cezalandırıldı.
Eşini dövmenin üzüntüsünü yaşadığını dile getiren S AA muhabirine yaptığı açıklamada, tüm bunlara işsiz olmasının ve eve ekmek götürememesinin neden olduğunu söyledi.
Yaklaşık 23 yıl diş teknisyeni olarak görev yaptığını, ancak kanunlardaki bazı değişiklikler nedeniyle işine son verildiğini ifade eden İsmail S, eşine karşı yaptığı hatanın cezasını çektiğini, ancak aynı şeylerin yaşanmaması için devlettin kendisi gibi mağdurlara iş imkanı sunmasını isteyen S, 12 gün sonra cezasının sona ereceğini belirtti.
Aldığı cezanın evinde saygınlığını kaybetmesine neden olduğunu vurgulayan İsmail S, hiç kimsenin eşine şiddet uygulamaması gerektiğini ifade etti.
AA
 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
Bankanın kapısını açık unutup gittiler

Olay Konyaaltı Caddesi'ndeki bir bankanın Selekler Şubesi'nde meydana geldi. Banka şubesine para yatırmak için gelen Ahmet Şefik Sümer, sabah saatlerinde bankaya gittiğini, ancak sistemin arızalı olduğunu öğrenince şubeden ayrıldı.
Daha sonra tekrar bankaya gelen Sümer, bankada kimsenin olmadığını gördü. Bir süre banka çalışanlarını bekleyen Sümer, şube yakınındaki bir esnaf arkadaşını da çağırdı.
Arkadaşıyla birlikte yaklaşık 15 dakika boyunca binanın içinde gezinen Sümer, para kasalarını ve masalar üzerinde duran müşterilere ait belgeleri cep telefonuyla görüntüledi.
Sümer, kapısı açık bırakılan bankada kimseyi göremeyince şaşkına döndüğünü ifade etti. Bankada kimse olmadığı için içeriye kimseyi almadığını söyleyen Sümer, şubede çalışanlar tarafından verilen yemek siparişlerini getirenleri de içeriye almadı. Sümer yaşanan olayı şöyle anlattı:
"Arabamı yeni satmıştım. Para üzerimde durmasın diye bankaya yatırmak istedim. İş yerimin hemen yanındaki bankaya gittim. Bana sistemde arıza olduğu söylendi.
Ben de daha sonra bankaya gitmek üzere iş yerime geldim. Sonra saat 13.00 sularında bankaya tekrar gittim. Kapı açıktı içeriye girdim. Ancak içeride kimsenin olmadığını gördüm.
Biraz dolaştıktan sonra, yanıma arkadaşımı da alarak tekrar bankaya geldim. Bu sırada cep telefonuyla bankayı çektim. Bu sırada bankanın merkezini aradım, ancak kimse ilgilenmedi. Ben de bankanın güvenliğini sağlamak için kapıda bekledim."
Banka içerisinde her şeyin ortada olduğunu ifade eden Sümer, para kasalarının olduğu yerin bile açık olduğunu söyledi. Kutular içerisinde duran paraların da olduğunu söyleyen Sümer, "Bizim yerimize kötü niyetli birileri olsaydı sanırım bankada para dolu kasa kalmazdı." dedi.
(CİHAN)
 

_Berceste_

bir tutam delilik...
Katılım
21 Eyl 2010
Mesajlar
6,798
Tepkime puanı
1,525
Puanları
0
cetin bi imtihandan gecmis adamcagiz :) helal olsun

Hanimini döven adamin cezasini begenmedim daha agir bi ceza olsaymis keskeeee :)
 
Üst