Hz İsa İnmeyecek(miş)

HaZiRuN

Revizyonda
Katılım
15 Ara 2010
Mesajlar
2,591
Tepkime puanı
354
Puanları
0
Ezbere konuşmamak,araştırmak,ince eleyip sık dokumak gerek zıttını sergilemek
İslama fitne tohumlarını ellerinizle bil fill ekmektir bu Allah muhafaza....
burda size teşekkür etmeyi unutmuşum..
istifade ettik..Rabbim istifade edenlerden eylesin inşallah...dua ile
 

Ezrak Yektâ'

NisyanDireniŞ
Katılım
21 Nis 2008
Mesajlar
629
Tepkime puanı
84
Puanları
0
İttihad-ı İslam "Senin hayatına son vereceğim" cümlesini ölmekle eş anlamlı yapmayan şey sizin lügatinizde nedir inanın hala çözemedim. Üstelikte ilk yorumdaki sorularıma cevap vermediniz.

Diğer kopyala yapıştırları zaten okumuyorum.
 

Son.Fedai

Kıdemli Üye
Katılım
12 Şub 2007
Mesajlar
6,367
Tepkime puanı
136
Puanları
63
Yaş
54
Konum
Gaziantep
Web sitesi
www.elibolyazilim.com
"Seni vefat ettireceğim ve katıma yükselteceğim" bitti.

Burada bu vefat ettirmenin ne zaman olacağı bildiriliyor mu?

Sizin bundan sonraki söyleceğiniz Hz İsa'nın ölmediğini yeniden geleceğini söylemeniz Kur'ana şirk değil de nedir?

Bir müslümanın ŞİRK kelimesini telaffuz ederken içinin pır pır atması lazım. O kadar kolay mı şirke girmek

Hem Son peygamberin Hz. Muhammed olduğu açıkça geçmiyor mu kuranda. Hz. İsa ne vasfıyla gelecek. Sıradan bir kul mu son peygamber mi?

Hz. İsa AS hadislerde bildirildiği üzere ÜMMET olarak gelecek. Hz. Muhammed Mustafa SAV ye ümmet olacak, peygamber olmayacak.

Bir kimsenin peygamber olmaması veya peygamber ünvanı taşımaması onun sıradan olması anlamına gelmez.

Ki Hz. İsa ne getirecek. Kuranın nuru kıyamete kadar sönmeyecekse ( garantisini yine kuran veriyor) hz isa bize ne diyecek ne söylecek. Söylenecek her şeyi Kuran söylemiyor mu. Siz haşa dinde bi eksiklik mi gördünüz ki mesih beklentisi içindesiniz.

Hz. İsa AS ın gelmesi demek HAŞA "Dinde eksiklik var" veya HAŞA "Kuranın nuru söndü" manasına gelmez ki.

Hz. İsa AS geldiği zaman hadislerde bildirildiği üzere ŞERİATI Hz. Muhammed Mustafa SAV zamanındaki gibi yapacak

Yanlışlıkları ortadan kaldıracak.

Mesela bir aklı evvel çıkmış "Namaz 3 vakittir" diyor. Bu ortadan kalkacak.

Mesela sizin bu düşünceniz ortadan kalkacak. Çünkü kuran okuyorsunuz, hadise bakmıyorsunuz, kafanıza göre mana veriyorsunuz. Ya da kafasına göre mana verenlere uyuyorsunuz

Mesela bazıları HAŞA hadis inkar ediyor. Biz sadece kurana bakarız diyor. Bu ortadan kalkacak.

İşte Hz. İsa AS bu gibi olayları ortadan kaldıracak. İslamiyet Hz. Muhammed Mustafa SAV efendimizin devrindeki gibi yaşanacak... İnşaallah

Lütfen kimsenin sözüne itibar etmeyin. Benim sözüme de itibar etmeyin. Açın Kuranı okuyun.

Arapçanız var mı? Varsa nasıl?

Biz araştırdık, Kurandan kontrol ettik.

Buyrun

Nisa 157. Ve "Allah elçisi Meryem oğlu İsa'yı öldürdük" demeleri yüzünden (onları lanetledik). Halbuki onu ne öldürdüler, ne de astılar; fakat (öldürdükleri) onlara İsa gibi gösterildi. Onun hakkında ihtilafa düşenler bundan dolayı tam bir kararsızlık içindedirler; bu hususta zanna uymak dışında hiçbir (sağlam) bilgileri yoktur ve kesin olarak onu öldürmediler.

158. Bilakis Allah onu (İsa'yı) kendi nezdine kaldırmıştır. Allah izzet ve hikmet sahibidir.

159. Ehl-i kitaptan her biri, ölümünden önce ona muhakkak iman edecektir. Kıyamet gününde de o, onlara şahit olacaktır.

(Diyanet Vakfı Meali)

Buyrun Elmalılı Tefsiri

Elmalılı Tefsiri' Alıntı:
157- ve Allah'ın peygamberi olan Mesih Meryem oğlu İsa'yı biz öldürdük demeleri, yani peygamberlik vasfıyla alay ettik ve böyle bir zatı öldürdük diye öğünmeleri sebebiyledir ki, Allah bunları gazab ve düşüklüğe düçar etmiş, belalarını vermiştir. Halbuki bunlar onu gerçekte ne öldürdüler, ne astılar. Çünkü İsa'nın hakikati bir kelime, bir ruh idi. Bunu ise ne öldürebildiler, ne de asabildiler. Ve fakat şüpheye düşürüldüler, onlara öyle gibi gösterildi.


Bu teşbih (benzetme) meselesinde çeşitli rivayetler vardır ki, başlıca iki vecih (görüş) vardır:

I- Kelâmcıların birçoğu demiştir ki, yahudiler Hz. İsa'yı öldürmek istedikleri zaman Allah onu göğe kaldırdı. Yahudi reisleri de halkın fitneye düşmesinden korktular, bir insan tuttular, öldürüp astılar ve insanlara: "Mesih işte bu" diye aldatarak ilan ettiler. Çünkü halkın çoğunluğu onu şahsen değil, ancak ismiyle tanıyorlardı.


II- demek, İsa'nın benzeri birine ilka olundu, başka bir insan ona benzetildi, ona benzer bir şekle konuldu demektir demişler ve bunda dört görüş nakletmişlerdir:


1- Yahudiler Hz. İsa'nın ashab (arkadaşlar)ı ile beraber filan evde bulunduklarını öğrendikleri zaman başlarında bulunan Yahuda, kendi adamlarından Taytayus adında birine eve girip İsa'yı öldürülmek üzere çıkarmasını emretmiş, o da girmiş, Allah Teâlâ da Hz. İsa'yı evin tavanından çıkarıp o adamı ona benzettirmiş, bundan dolayı onu Hz. İsa zannetmişler, tutup asarak öldürmüşler.


2- İsa'yı gözetmek için bir adam görevlendirmişler, İsa (a.s.) dağa çıkmış ve göğe çıkartılmış, Allah o gözcüyü ona benzettirmiş, onu yakalamışlar, öldürmüşler, "ben İsa değilim" demişse de dinlememişler.


3- Yahudiler Hz. İsa'yı tutmaya azmettikleri zaman ashabından on kişi beraberinde bulunuyormuş. Onlara: "Benim kılığıma sokulmaya razı olup cenneti satın alacak olan kim var?" diye sormuş. İçlerinden birisi de: "ben" demiş. Bundan dolayı Allah onu İsa'ya benzettirmiş, çıkarılmış öldürülmüş ve İsa yükseltilmiş.


4- Birisi İsa Aleyhisselam'ın ashabından olduğunu iddia edermiş ve münafıkmış. Gitmiş Hz. İsa aleyhine yahudilere yol göstermiş ve onu tutmak için yahudilerle beraber girmiş, Allah Teâlâ da onu ona benzettirmiş, bundan dolayı o öldürülüp asılmış. Fakat görülüyor ki Fahrud d in-i Razi'nin dediği gibi: "Bu vecih (görüş)ler birbirine zıt ve itişmektedirler". Şu halde âyeti açıklama hususunda delil getirmeye elverişli değildirler.


Hıristiyanlar Filatos devrinde Hz. İsa'nın yahudiler tarafından öldürülüp asıldığını ve sonra ayağa kalkıp semaya yükseltildiğini söylemişlerdir. On iki Havariyyundan biri olan Yahuda Esharyutı'nın, yahudi kahinlerinden para alarak Hz. İsa'ya ihanet ettiği ve öldürülmesine yol gösterdiği, sonra pişman olup kendini astığı İnciller'de nakledilmektedir. Fakat hıristiyanlar, diğer taraftan, başlıca üç grup olarak, öldürmenin Mesih'le ilgisinin durumu hususunda ihtilaf etmişlerdir: Bir kısmı öldürme ve asmanın hem nâsut (cism)e hem lahut (ruh)a vaki olduğuna; fakat ruha dokunmakla değil, duygu ve şuur il e vasıl olduğuna kani olmuşlar ki, bunlara Melkaiyye denir. Diğer kısmı, öldürme ve asmanın iki cevher (esas)den doğmuş olan Mesih'in cevherine vaki olduğunu söylemişlerdir ki, bunlara Ya'kubiyye denir. Üçüncü bir kısmı da, onun cismi öldürüldü, ruhu yükse l tildi demişlerdir ki, bunlara da Nesturiyye derler.


İmam Fahruddin Razi der ki: "Filozofların çoğu bu görüşe yakın bir kanaattedirler. Zira isbat edilmiştir ki, insan şu heykelden ibaret değildir. Belki ya bu beden içinde şerefli bir cisim veya zatında mücerred (soyut) ve bu bedeni idare eden bir ruhani cevherdir. Şu halde öldürme işi, o heykel (maddi yapı) üzerinde vaki olmuş, gerçekte İsa aleyhisselam olan nefs (ruh) ise öldürülmemiştir. Buna karşı, "Her insan böyle değil mi? O halde bunu İsa'ya tahsis etmenin mânâsı nedir?" de denilemez. Çünkü İsa'nın nefsi kudsî, ulvî, semavî, ilâhî nurlar ile çok parlatılmış, meleklerin ruhlarına çok yakın bir nefs idi. Böyle bir nefsin de öldürülmesi ve harab edilmesi beden ile büyük bir acı duyma olmaz ve karanlık bedenden ayrıldıktan sonra da kurtulup geniş semalara, Allah'ın nur âlemlerine yükselir, şirinlik ve saadeti büyür de büyür. Ve bilinmektedir ki, bu durumlar herkesde olmaz ve belki Âdem (a.s.)'in yaratılışının başlangıcından kıyamete kadar çok az kimse y e nasip olmuştur. İsa (a.s.)'nın bu hale tahsisinde mânâ işte budur."

Bu farklı görüşler hakkında buyuruluyor ki: Bu hususta, bu İsa işinde ihtilaf etmiş olanlar da muhakkak bundan dolayı şüphe içindedirler. Buna dair hiç bir ilimleri yoktur. Fakat zanna tabi olmuşlardır. Halbuki, biz Mesih'i öldürdük diyenler onu yakînen öldürmediler. Şu halde öldürme cinayetiyle öğünmeleri
de bir yalandır. Çünkü bir işten maksat ne ise hüküm ona göredir. Onların ise öldürmeye teşebbüsten maksatları asla hasıl olmadı.

Zaten aklı başında biri Nisa 158 de belirtilen

"Ehl-i kitaptan her biri, ölümünden önce ona muhakkak iman edecektir. Kıyamet gününde de o, onlara şahit olacaktır.'

Ayetini düşünür

ne diyor ayette

Ehli kitaptan herbiri ölmeden önce muhakkak ona iman edecek. O da bu imana şahitlik edecek

Kardeşim Elhamdülillah Biz de ehli kitabız. Madem Hz. İsa AS gelmeyecek nasıl olup ta ona iman edeceğiz?

O AS nasıl bizim iman ettiğimize şahitlik edecek?
 

Alper...

MarmaranınKralı
Katılım
10 Eki 2006
Mesajlar
9,574
Tepkime puanı
452
Puanları
0
Konum
İsLamBol
Web sitesi
cennetsarayi.blogcu.com
ehli sünnet itikadımız, hz isa aleyhisselamın ölmediğini, göklere kaldırıldığını ve kıyametten önce indirileceğini bildirmektedir.Bu konuda yazılmış bir çok kitap mevcuttur.Mesela," hz isanın nuzuli" arifan yayınlarından çıkan ve sırf bu konuyu işleyen bir eserdir...
 

Ezrak Yektâ'

NisyanDireniŞ
Katılım
21 Nis 2008
Mesajlar
629
Tepkime puanı
84
Puanları
0
Abi bu konular çok hassas gerçekten. Bir görüş belirtmeden evvel çok iyi düşünüp karar vermeli. Söylediğimiz her sözün ardından Allahu Alem demeli tabi. Her şeyin en iyisini bilen O'ndan başkası değil. Meslek icabı bu konularda bildiğimi gizleme hakkına sahip olmadığımı düşünüyorum ve hala hiç bir isbatın Hz İsa'nın yeniden gelişine kesin delil oluşturmadığı kanısındayım. Bu konuda yapılan her türlü mantıklı açıklamaya da açığım. Biz de zamanında bu bilgilere inandık. Çünkü bizim kültürümüzde din hakkında ortaya atılan her bilginin kabulu dine saygı çerçevesinde değerlendirilir. "Kardeş hani delilin neye dayanarak bunu söylüyorsun" demeyiz ( bilmediğimiz için) Ama bu işin içinde olanlar daha iyi bilir bizim din adına 7 den 70 e hepimizin dilinde tekerleme olan dini bilgilerin bazılarının ne kuranda ne sünnette yeri var. Eğer bu gün açar diğer kutsal kitpları ( değişime uğrayan) bakarsanız bizim bu bilgileri öğrenirken nerden esinlendiğimizi anlarsınız.
 

ıtri

Üye
Katılım
30 Ağu 2009
Mesajlar
1,235
Tepkime puanı
153
Puanları
0
Yaş
37
Konum
Ankara
Hz İsa inerse,
Ve tarikatçı -şucu-bucu olmazsa,
Seyreyleyin siz gümbürtüyü..

(Bazıları tarf olmadan bir türlü kendilerini ifade edemiyorlarda..Sayın arkadaşım alıntıladığın yazıları sonuna kadar okuma zahmetine katlanabiliyormusun?)
 

Alper...

MarmaranınKralı
Katılım
10 Eki 2006
Mesajlar
9,574
Tepkime puanı
452
Puanları
0
Konum
İsLamBol
Web sitesi
cennetsarayi.blogcu.com
bediüzzaman said nursi k.s ne demiş,Hz İsa aleyhisselamın inişini red edenin durumu ?

Süleyman ateş,bayraktar bayraklı,zekeriya beyaz,yaşar nuri....İsa aleyhisselam atmosferde oksijen yok, nasıl duruyor diyenlerdir...
 

hirahos

Kıdemli Üye
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
35,948
Tepkime puanı
483
Puanları
0
Yaş
55
(Kopyala/yapıştırları okumayın bakalım. Allah ve Resulünü yalanlamaya devam edin.)

KIYAMET ALÂMETLERİ

Onlar, kıyametin kendilerine ansızın gel mesinden başka bir şeyi beklemiyorlar. İşte muhakkak onun alametleri gelmiştir. Artık onlara geldiği vakit düşünmelerinin ne faydası olacak. (Muhammed 18)

Bu ayet-i kerimenin izahında Celaleyn tefsirinin haşiyesi Cemel’de, Huzeyfe (Radıyellahu anhu) Hadis-i Şerifi zikredilmiştir. Bu hadisi şerifte Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) efendimiz kıyamet alametlerini şu şekilde beyan etmiştir:

Huzeyfe İbni Esedil Gıfari’den, şöyle söylediği rivayet edildi: Biz oturmuş Resulullah’ın odasının gölgesinde konuşuyorduk. Kıyametten bahsettik. Seslerimiz yükseldi. Resulullah (Sallalla hu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu:

Kıyamet asla kaim olmaz, taki ondan evvel on alamet bulunmadıkça:

Güneşin battığı yerden doğması, Dâbbetül arz’ın çıkması, Ye’cüc-Me’cüc’ün çıkması, Deccal, Meryemoğlu İsa’nın inmesi, Duman, Batı-doğu arapyarımadası’nda üç yer batması. Bunların sonuncusu Yemen’de Aden derinliklerinden bir ateşin çıkmasıdır. İnsanları mahşere sevk eder."


(Ebu Davud)
 

hirahos

Kıdemli Üye
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
35,948
Tepkime puanı
483
Puanları
0
Yaş
55
Abi bu konular çok hassas gerçekten. Bir görüş belirtmeden evvel çok iyi düşünüp karar vermeli. Söylediğimiz her sözün ardından Allahu Alem demeli tabi. Her şeyin en iyisini bilen O'ndan başkası değil. Meslek icabı bu konularda bildiğimi gizleme hakkına sahip olmadığımı düşünüyorum ve hala hiç bir isbatın Hz İsa'nın yeniden gelişine kesin delil oluşturmadığı kanısındayım. Bu konuda yapılan her türlü mantıklı açıklamaya da açığım. Biz de zamanında bu bilgilere inandık. Çünkü bizim kültürümüzde din hakkında ortaya atılan her bilginin kabulu dine saygı çerçevesinde değerlendirilir. "Kardeş hani delilin neye dayanarak bunu söylüyorsun" demeyiz ( bilmediğimiz için) Ama bu işin içinde olanlar daha iyi bilir bizim din adına 7 den 70 e hepimizin dilinde tekerleme olan dini bilgilerin bazılarının ne kuranda ne sünnette yeri var. Eğer bu gün açar diğer kutsal kitpları ( değişime uğrayan) bakarsanız bizim bu bilgileri öğrenirken nerden esinlendiğimizi anlarsınız.


Ezrak Yekta, şu soyuya cevap veriniz rica ile:

Namaz kılıyor musunuz? Hangi vakitlerde ve kaçar rekat olarak kılıyorsunuz? Buyrunuz.
 

Hikem

Kıdemli Üye
Katılım
31 Ağu 2009
Mesajlar
6,073
Tepkime puanı
702
Puanları
0
Lügavi ve şeri hiçbir delile dayanmayan batıl te'villere sapanlar, dalalet içerisinde olanlardır.Bu batıl te'villere örnek olarak, Hazreti isanın halen yaşadığı ve kıyamet gününden önce yeryüzüne ineceğine delalet eden Kur'an nasslarının te'vil edilmesi bu kabildendir..

''Seni vefat ettireceğim ve bana yükselteceğim'' ayetindeki (inni müteveffike) kelimesini(öldüreceğim) şeklinde te'vil etmişlerdir.Bu da (İnni râfiuke) ''seni bana yükselteceğim'' sözünü '' mertebe'' olarak yükseltmeye tevil etmelerini gerekli kılmıştır. Fakat (İnni râfiuke ) kelimesinin , vefatından sonra Allahın mertebesinin seviyesine ulaşmayı gerekli kıldığını mülahaza etmemişler. Bu da te'vilin lügavi ve dini ölçülere göre fesadını gerektiren açık bir delildir.

Burada ayetin doğru anlamı'' Ben seni yeryüzünde bulunduğun zamanda vefat ettirip semaya yükselteceğim'' şeklindedir. Bu da vefat kelimesinin mecazi karşılığı olan ''ölümü'' gerekli kılmaz. Bu kelimedeki mecazi anlamı ortadan kaldıran en açık delil Allahın şu sözüdür:

''Bu,bir de , inkarlarından Meryeme büyük bir iftirada bulunmalarından ve : Meryem oğlu isa Mesihi öldürdük demelerinden ötürüdür.Oysa onu öldürmediler

ve asmadılar, fakat onlara öyle göründü.Ayrılığa düştükleri şeyde doğrusu şübhededirler, bu husustaki bilgiler ancak sanıya uymaktan ibaretir, onu kesin olarak öldürmediler, belki Allah onu kendi katına yükselti.allah güçlüdür,Hakimdir''

Allahu Teala ,nebisini demaya yükselterek onlardan gizlemesinden dolayı, onu öldürmek veya çarmıha germek için aradıklarında bulamamışlardır.
Bu duruma iki zıt şey arasında gelen ''bel'' kelimesi delalet etmektedir.Arablar , ''aç değilim, bilakis uzanmışım'' şeklinde söylemezler, ''bilakis ben tokum'' i,fadesini kullanırlar.Yine arablar şöyle söylemezler '' Halid ölmedi ,bilakis o müttakidir''; şöyle derler: ''bilakis o diridir''

O halde ayetin anlamı '',Yahudiler zannettikleri gibi yakinen onu öldürmediler, bilakis Allah onu onlar arasında göğe yükseltti'' Bu hazreti isanı halen yaşadığına delalet eden açık bir ayettir.Bu anlamı tekid eden diğer bir ayette:'' Ehli Kitabdab herbiri ölümümden önce ona muhakkak iman edeceklerdir.Kıyamet günüde de o onlara şahid olacaktır.''Bu ayet hakkındaki değişik mülahazaları başka bir yazıya havale edelim.Vesselam.

Bazı aklı evveller türkçedeki ''vefat'' kelimesinin yüklendiği mana ile arabcadaki mecaz anlamını birbirine karıştırarak, ayete arabca garamere uygın olmayan manalar veriyor ve zihinlerde bu yüzden karışıyor..
 
Katılım
19 Ocak 2011
Mesajlar
440
Tepkime puanı
17
Puanları
0
Yaş
35
Bakınız diğer Peygamberlere "mevt" ve "katele" kullanılırken, Hz. İsa'ya "teveffa" kullanılıyor;
Başka bir ayet-i Kerime'de "teveffakum" olarak kullanılması ve uykuya işaret etmesi, "Sizi geceleyin öldüren(uyutan)..." bunu isbat eder...(Allah-u alem)

Buyurun efendim kopyala yapıştır yok...
 

talib

Kıdemli Üye
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
21,906
Tepkime puanı
1,076
Puanları
0
Konum
İstanbul
Hz İsa inerse,
Ve tarikatçı -şucu-bucu olmazsa,
Seyreyleyin siz gümbürtüyü..

"Tarikatçı"

Ne çirkin bir söylem bu. İnsanin dili kalbindekini söylermiş.

Cevap vermeye değer bir söz mü, tarikatın, evliyanın zamanı geçmiştir diyenlere, zannetmiyorum.
 

ıtri

Üye
Katılım
30 Ağu 2009
Mesajlar
1,235
Tepkime puanı
153
Puanları
0
Yaş
37
Konum
Ankara
"Tarikatçı"

Ne çirkin bir söylem bu. İnsanin dili kalbindekini söylermiş.

Cevap vermeye değer bir söz mü, tarikatın, evliyanın zamanı geçmiştir diyenlere, zannetmiyorum.


Bırakın çirkin söylemi şunu bunuda .. o zantınızdandır.
Siz soruya cavap verin Hz İsa tarikatçı şucu bucu olmazsa ne olur? Seyreyleyin gümbürtüyü.
Malum tarikatçı olmayan sahabi tabiinleri bile tevil edemiyor bunlar..
Tövbe tövbe..
Git işine.
 

Ezrak Yektâ'

NisyanDireniŞ
Katılım
21 Nis 2008
Mesajlar
629
Tepkime puanı
84
Puanları
0
Kendi düşüncesi tasdik etmeyeni tekfir etmek te neyin nesi? Sırf senin gibi düşünmüyor diye karşındakini kafir ilan etmek senin haddine mi? Takva Allah katında ölçülür. Kimse kimsenin imanına dil uzatmasın lütfen. Hele Cübbeli gibiler...
Ben hiç birinizin imanından şüpheye düşmüş değilim.Cübbelininkinin de. Benim imanımdan şüphe edip bunu dillendirenleri de ahirette bırakıyorum...
Bu konuda söylenmesi gerekenler söylendi söylenmeyenler kitaplarda okunmayı bekliyor( okuyacağınız kitap hangi taraf olursa olsun zıddı tarafını da okuyup mukayese etmeyi unutmayın) Sizin yapmanız gereken sadece kendi aklınızla hareket etmek. Onun bunun aklıyla söz sahibi olursanız yarın ahiret günü o kişiyi siz kurtaramayacağınız gibi o da sizin için hiç bir şey yapamaz. Kişi için sadece yaptığının karşılığı vardır ahirette. Bu ve buna benzer konular başlangıcı tabiun ve sahabe dönemine kadar uzanan konular. Konuyu okunmayan uzun açıklamalarla sulandırmanın manası yok. Bir ilahiyatçı olarak size Allahın kitabını, sahih sünneti ve aklınızı kullanmayı tavsiye etmekten başka bir şey yapamam.
Kuran akla hitap eder, bunu herkes bilir. Bilenler bilmeyenlere anlatsın...
Vesselam...


 

hirahos

Kıdemli Üye
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
35,948
Tepkime puanı
483
Puanları
0
Yaş
55
Ezrak Yekta, şu soyuya cevap veriniz rica ile:

Namaz kılıyor musunuz? Hangi vakitlerde ve kaçar rekat olarak kılıyorsunuz? Buyrunuz.

Bu sorumuzda ilmi bir maksad vardır. Küçük düşürmek gibi ya da başka kötü bir niyetle sorulmuş değildi.
 
Üst