Fethullah Gülen'e Bumerang Uyarısı : Cemaat Avı Başlayabilir

TakVa

Ordinaryus
Katılım
13 Nis 2007
Mesajlar
2,868
Tepkime puanı
79
Puanları
0
Fethullah Hoca'nın neden illa klasik bir nurcu olmasını istiyor ve öyle de bir beklenti içerisine giriyorsunuz ki? Belki Said Nursi hz.lerinin öğretilerinden bir iki adım önde birisi..

Kendisi zaten nurcuyum demekten ziyade o öğretilerden çokca istifa etmiş birisi olarak kendisini takdim ediyor.

Yani değilmi?

Said nursi hazretlerine de bir saygızılığı yokki.
 

HENGAMe

Yeni
Katılım
25 Eyl 2009
Mesajlar
1,386
Tepkime puanı
268
Puanları
0
Yaş
41
o değilde ortaya bilmden saçmalayan birileri laf attı kaçtı..ben onlaın cevabını bekliyorum.. o sözlerden ne çıkardılar acaba?
 

ORHANCAN

Ordinaryus
Katılım
15 Ara 2006
Mesajlar
2,536
Tepkime puanı
80
Puanları
0
Konum
-İSPARİT-
bu ne demek şimdi.. Kim bir iki adım önde imiş anlayamadım...

adımlara takılacağınıza aşağıda linkini verdiği havadisi bir göz atın muhterem..

İzmir’de hapisteyken Nazım Gökçek, Necmettin Bey ziyaretine gideceğiz. Gitmeden öncede bir rüya gördüm. Rüyada Cebrail elinde bir masa saati ...Bana “Al bunu Fethullah Hocaya ver.” Ziyaretine gittiğimizde bu rüyayı anlattım. “Hocam, bunu işittikten sonra 10 sene hapiste kalsam hiç aldırmam.” Dedi.

Yüz yetmiş ülkede okul yapmak ne demek?Cebrail’in rüyadaki saati bu işte...
Ben, “Cenabı-ı Hak, Bediüzzaman’ı kendisini anlatmak için yaratmış, Fethullah Hocayı da hizmet için yaratmış.” diyorum. Benim inancım bu...

Mehmet KIRKINCI ( Kırkıncı Hocaefendi )

Kaynak:
İhsan ATASOY
Nurun Büyük Kumandanı-Zübeyir GÜNDÜZALP
NESİL Yayınları
Sayfa = 117


http://www.risale-inur.org/yenisite/moduller/haber/index.php?sayfa=3&sid=483

 

ORHANCAN

Ordinaryus
Katılım
15 Ara 2006
Mesajlar
2,536
Tepkime puanı
80
Puanları
0
Konum
-İSPARİT-
bu gönüllü grubunun fedai leri de çok sayın abim.. Hani sordunuz ya çiğnenen bir dustur söyleyin.. Nasıl olsa ben o çiğnenen düsturu gösterdiğim vakit bu fedai ler den birisi sahiplenecek öyle değil mi.. Yani diyecek ki bu benim hatam cemaatin suçu yok.. Böyle böyle her biri birer hata sahiplense bende sorarım size kedi burada ise ciğer nerede.. Bilmem anlatabildim mi.. Benim ustadim bir dustur koydu ise sadakat ister.. Yok öyle beni bağlar mantığı..

fedai bizde olmaz kardeş.. muhabbet fedaileri diyorsanız bolca bulabiliriz..

Eğer kur'an ve hadisi şeriflere bir tezatlık varsa ilminiz yetiyorsa buyrun konuşun ki bilmeyenlerde öğrensin..

Ama **dedikodu ve çok soru sormaktan çekinin** diye bir hadis-i şerifi eveli gün takvim sayfasından okumuştum..
 

real.ist

Doçent
Katılım
13 Ara 2006
Mesajlar
500
Tepkime puanı
4
Puanları
0
Pennsylvania'dan bakınca..

Bir haftalığına Amerika'dayım. Uzun süredir muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi'yi ziyaret etmedim. Kendisi, demokrasinin ve ülkemizin geleceği adına "evet" verilmesi için çağrı yapmıştı.

Onu sevenler büyük bir ihlasla "evet" için çalıştılar. Uzakdoğu'dan, Amerika'dan, Avrupa'dan binlerce insan uçaklara binip sınır kapılarında oy kullanmaya geldiler. Ülke içinde gevşek davranmaya niyetli olanlar, bu fedakârlık karşısında harekete geçtiler.

Demokratikleşme referandumdaki "evet"le yeni bir heyecan ve cesaret kazandı. Bu olumlu havayı dağıtmak isteyenlerin, Hanefi Avcı meselesini dillerine, kalemlerine doladığını görüyoruz. Yargıya müdahaleyi en çok eleştiren bu çevrelerin, konunun yargıda olduğunu bir anda unutmaları bir ibret vesikasıdır.

Gülen Hareketi'ni çok yakından tanıyan isimlerin bile, durmaları gereken yerde neden duramadıklarını merak edenler çıkabilir. Zamanında, Hanefi Avcı'nın onlara haber kaynaklığı yaptığını biliyoruz. Bu yüzden kendilerini ona borçlu hissediyorlar. Hanefi Avcı'nın tutuklama sürecini başlatan savcı ve hâkimler meslek hayatlarını tehlikeye atan bir sorumsuzluk içine böylesine paldur küldür girebilirler mi? Ya ellerinde kuvvetli deliller varsa, bugün Hanefi Avcı'ya göğsünü siper edenler acaba nasıl bir utancın içine düşerler?

Muhterem Fethullah Gülen, rahatsızlıklarına rağmen zaman zaman namaz kıldıracak kadar sıhhatli. Referandumdan çıkan yüzde 58'lik "evet" sonucu, onu çok sevindirmiş. Sevincini şöyle ifade etmiş: "Bana deseler ki, son iki yüzyılda milletimizin geleceği adına yaptığı iyi bir şey söyleyin; ben bu referandumdaki "evet"i söylerim. Demokratikleşme adına bu referandum yirmi seçime bedeldir..."

Muhterem Gülen'in sevenleri tarafından Mehtap TV'de yayınlanan "İkindi Sohbetleri" de salı günü yeniden başladı. Burada zaman; tesbihatla kılınan namazlar, belli vakitte yapılan toplu dualar, sohbetler ile geçiyor. Muhterem Gülen'in her gün talebeleri ile yaptığı yaklaşık iki saatlik ders başka bir atmosferi yansıtıyor. Bu dersleri birkaç kişi ve bizler de takip edebiliyoruz.

Buraya her geldiğimde, hemen her gün duyduğum bir ikaz yine tekrarlanıyor. "Biz yapmıyoruz, Allah yapıyor." diyor Hocaefendi. "Samimi arkadaşları başarılarından dolayı alkışlayalım, ama "onlar" yapıyor gibi görülmemeli..." diyor ve ekliyor:

"Sevk-i İlahi var. Ben elli küsur yıldır bu işin içindeyim. Bana bu işin onda biri bırakılsaydı, yüzüme gözüme bulaştırırdım. Mesela okul açmaya gidenler, yokluğa yelken açmışlar ama hiç geri gelen yok. Her şeyi Allah'tan bilelim. Şahsî, ferdî iradeler o işin üstünden gelemez."

"Çetin bir dönemde yaşıyoruz. Kışta geldik, hep bahar rüyaları görürdük. Bahara ait bu kadar emareyi görebileceğimizi de ummadık. Karların eridiğini kardelen çiçeklerini gördük."

"Toprak olmak çok önemli çünkü topraktan başka gül bitiren olmaz."

Hanefi Avcı olayını açmak istemedim. Muhterem Fethullah Gülen'in şahıslarla işinin olmadığını biliyorum. Üstü örtülü, "Yine bir jurnalleme dönemi başlatmak istiyorlar." diye sitem etti. "Ben kimseye zarar vermem, veremem ki." dedi. Hüzünlü bir sesle odasına giren arıyı anlattı.

"Uçamıyordu, felç geçirmiş gibi bir hali vardı. Belki açlıktandır deyip bir kaşık balın içine bıraktım olmadı. Yanına su koydum iyileşmedi. Ne yapsam düzelmiyordu. Aldım, bahçeye bıraktım. Sonra oturdum yarım saat ağladım. Ben kimseye tokat vuramam..."

Yargıya sızma, emniyete sızma konusu, kendisini en çok rahatsız eden konuların başında geliyor. "Bu yalanların mumu yatsıya kadar da yanmaz." diyor. "Asıl sızmayı değişik yerlerde ağını kuranlar yapıyor." diyor.

Uzaklardan bakınca Hanefi Avcı konusu, 1999 haziran fırtınasını hatırlatıyor. O gün bir kasetle düğmeye basanlar, bugün başka aktörleri kullanarak bir kitapla sahne alıyorlar. Dün millete komplo kurmaya kalkanlar başarılı olamadılar. Bugün de başaramayacaklar.

HÜSEYİN GÜLERCE
 

manifesto

Yasaklı
Katılım
23 Ara 2006
Mesajlar
0
Tepkime puanı
334
Puanları
0
Konum
Kocaeli
Şu yeni yetme gençler hesap kitap da bilmiyorlar.Nurcuların Gülen dışında kalanları adına nasıl konuşabiliyorlar ki.Mehmet Kırkıncı dan diğer üstadın talebelerine kadar bir çoğu hayatta bir çoğu da vefatından evvel Gülen ile ilgili düşüncelerini ifade etmiş.Ben daha kötü ve menfi söz söyleyene rastlamadım.Rastlayan bizimle paylaşsın.Menfi söz söyleyen takım belli Hocanın takımı onların üfürmeleri ise boştur.Parası için ilgilenmişler de bilmem ne.Mütevelli madden hareketin arkasında olur.Öğretmen kadrosu gençleri yetiştirerek hareketin içinde olur.Herkes vazifesini bilir.Beyenmeyen zaten alır başını gider.Zorla bir iş yok ya ortada..
 

|SEÇKiN|

Profesör
Katılım
25 May 2010
Mesajlar
812
Tepkime puanı
133
Puanları
0
Konum
İstanbuL
hariciler önüne gelene "ali (ra) müslüman mı?!" diye soruyorlar... evet diyenin kellesi gidiyor tabii...
bu adamlar sonunda imam-ı azamı da kıstırıyorlar... aynı soruyu ona da soruyorlar... "ali müslüman mı!?"
bakıyor ki imam-ı azam, müslüman dese kelle gidecek, aksini söylese böylesi bir kutlu kişiyi tekfir etmiş olacak...
o inanılmaz muhteşem zekâsını kullanarak, onlara karşı bir sual tevcih ediyor: "arkadaşlar, suailinize cevap vermeden önce öğrenmem gerek, bu bahsettiğiniz zat hangi dinden?!"
bir an boş bulunuyorlar ve anında cevaplıyorlar, "e tabii ki islam dininden!" deyiverince harici fedailer, yapıştırıveriyor cevabını ebu hanife hazretleri... "ben bişey söylemedim, cevabını siz verdiniz zaten!"
***
arkadaşlar, teşbihte hata olmaz da, sahi size sorsam,
bu hain(!), bu büyük günahkâr(!) fethullah gülen, sahi hangi dinden?!
***
sizler onu anlatınca şüpheye kapıldım çünki!!!!
 
Katılım
14 Eki 2006
Mesajlar
1,777
Tepkime puanı
67
Puanları
0
Şu yeni yetme gençler hesap kitap da bilmiyorlar.Nurcuların Gülen dışında kalanları adına nasıl konuşabiliyorlar ki.Mehmet Kırkıncı dan diğer üstadın talebelerine kadar bir çoğu hayatta bir çoğu da vefatından evvel Gülen ile ilgili düşüncelerini ifade etmiş.Ben daha kötü ve menfi söz söyleyene rastlamadım.Rastlayan bizimle paylaşsın.Menfi söz söyleyen takım belli Hocanın takımı onların üfürmeleri ise boştur.Parası için ilgilenmişler de bilmem ne.Mütevelli madden hareketin arkasında olur.Öğretmen kadrosu gençleri yetiştirerek hareketin içinde olur.Herkes vazifesini bilir.Beyenmeyen zaten alır başını gider.Zorla bir iş yok ya ortada..

ilgilenmiyorum.. Aymazlık bunun adı o kadar.. Susuyorum ayıracak vaktim yok.. Kafanıza göre takılın siz...
 

real.ist

Doçent
Katılım
13 Ara 2006
Mesajlar
500
Tepkime puanı
4
Puanları
0
Avcının kalemşörü birand, kaseti çıkınca sus pus oldu.
 
Katılım
14 Eki 2006
Mesajlar
1,777
Tepkime puanı
67
Puanları
0
adımlara takılacağınıza aşağıda linkini verdiği havadisi bir göz atın muhterem..

evet gelelim size kardeşim ,ağabeyim.. pek vaktim yoktu ya da sıkılmışım böyle tartışmalardan onun için cevap verme gereği duymadım.. ama gözüm takıldı cevap veremeden edemedim.. verdiğiniz link teo böyük lafları eden kırkıncı.. yani Lemalar değil.. Şualar değil.. Sözler hiç değil.. Bir insan.. Sadece bir nur talebesi.. seviyesi tartışılır.. Sadakatı tartışılır.. Bu sebepten dolayı bu meselede delil teşkil etmez.. Yok etmeli diyorsanız.. Bende Rsisale-i Nur mu daha büyük delildir yoksa talebesi mi derim.. Ben Nurları her daim üstün tutarım..Yalanı yoktur aldanmaz aldatmaz.. Buyrun efendim ne demiş Nur lar bakalım Hoca ile karşılaştıralım.. Niyetim fitne çıkarmak tartışma ortamı oluşturmak değil ama artık çok ileri gittiniz.. Siz istediniz kusura bakmayın...
 
Katılım
14 Eki 2006
Mesajlar
1,777
Tepkime puanı
67
Puanları
0
Yol ikidir: Ya sükût etmektir. Çünki söylenilen her sözün doğru olması lâzımdır. Veya sıdktır. Çünki İslâmiyetin esası, sıdktır. İmanın hassası, sıdktır. Bütün kemalâta îsal edici, sıdktır. Ahlâk-ı âliyenin hayatı, sıdktır. Terakkiyatın mihveri sıdktır. Âlem-i İslâm'ın nizamı, sıdktır. Nev'-i beşeri kâ'be-i kemalâta îsal eden, sıdktır. Ashab-ı Kiram'ı bütün insanlara tefevvuk ettiren sıdktır. Muhammed-i Hâşimî Aleyhissalâtü Vesselâm'ı meratib-i beşeriyenin en yükseğine çıkaran, sıdktır.
işaratul icaz 82


«Ahlâk-ı âliyeyi ve yüksek huyları hakikate ya*pıştıran ve o ahlâkı daima yaşattıran, ciddiyet ile sıdktır. Eğer sıdk kal*kıp araya kizb girerse, rüz*gâr*lara oyuncak olan yapraklar gibi, o adam da insan*lara oyuncak olur.»İşarat-ül İ’caz sh: 107



Bence erkekler ile kadınlar böyle kanepelerde yan yana oturabilirler. Birisi bir koltukta, diğeri de bir koltukta oturabilir. Şahsen bunda bir mahzur görmüyorum. Beraber arabaya biniyorlar, çarşıda dolaşıyorlar, bir okulda okuyorlar, okula girip çıkarken beraber olabiliyorlar. Böyle önemli bir maslahat için bir araya geldiklerindeböyle de oturabilirler.(fethullah gülen)

Değişik yerlerde benim kravat takmamamdan bahsediliyor. Ben kravat takmadım değil. Gençliğimde bulduğumda taktım.

Ben fakir bir aile çocuğuyum. Bir elbiseyi ben bir sene giydim. Bunları kimseyi acındırmak için söylemiyorum. Ev kirası veremediğim dönemde, askerlik öncesi imamlık yaptığım caminin penceresinde 2.5 yıl yattım. Üç öğün yemeğe imkanım yetmediğinden bir öğün yiyordum. İmam maaşım 200 liraydı ve yetmiyordu. Para bulduğumda kravat aldım, eskidiyse alma imkanı bulamadım. Hala yün çoraplarımı örerim. ABD'ye gidebilmek için hediye edilen antika eşyalarımı sattım. Bir sonraki biletimi THY gönderdi. Yokluk içinde yaşadığımdan bulamadığım bir şey olmuş kravat. Bugün kravat takarsam birilerine şirin görünmem mülahazası olur. İşte ona takıyye derler. Tavrımı öyle bir İran mülahazası olarak görüyorlarsa, dünyada İranlılarla yıldızı barışmayan bir insan var, o da benim...Eskiden kadınlar okutulmuyor diye sorguluyorlardı. Şimdi okudular. Bazıları da başlarını kapatıyorlar. Türban demeye başladılar. O mevzuda da ben şahsen düşüncelerimi ifade ettim. Başını açarsa bir insan kafir olmaz. Bu, fûruata ait bir meseledir. Amentü'nün şartları gibi değildir.İslam'ın esaslarını kabul etmeme gibi bir şey değildir. Belki en kritik bir dönemde sinirlerin çok yükseldiği, asabın bozulduğu bir dönemde yatıştırıcı gibi oldu kanaatindeyim. Fakat esas bir kesim var ki, onların sinirlerini hiçbir şey yatıştırmıyor. Sürekli ciddi bir gerilim içinde bulunuyorlar. Kendilerini de harap ediyorlar.

Bir de zannediyorum onlar, her gün biraz daha marjinalleşiyorlar. Bu marjinalleşme onları biraz daha hırçınlaştırıyor. Azaldıkça daha da hezeyana uğruyorlar. Onlar gibi düşünmüyor insanlar. Müslümanlar Avrupalı olmayı düşünüyor. Dünya ile atbaşı gitmeyi düşünüyor. Fakat onların umurunda değil. İnanan insanların başarıları bile onlara dokunuyor. Bunlar artık açık yani.
fethulah gülen...
 
Üst