Faiz v.s. Kar Payı?

adams77

Kanalizasyoncu
Katılım
14 Haz 2013
Mesajlar
25,940
Tepkime puanı
2,067
Puanları
113
Konum
Mars
Bilmeyenler ya da öğrenmek isteyenler için TL karşılığı döviz almak ya da altın alıp satmak, parayla bir mal satın almak gibidir ki dövizin ya da altının değerinde sonradan oynama olsa dahi caizdir. Faiz değildir. Fıkıhta sarf akdi olarak geçer. Altın alıp satıyorsun haram olmuyor da döviz alıp satmak neden haram olsun? Döviz almak, altın satın almak gibidir.

İlim ehli, döviz ya da altın alış verişini vadeye bağlarsanız, peşin ödeme yapmazsanız caiz olmaz diyorlar. O nedenle dövizi, parası peşin almak ya da satmak gerekiyor.

Ama kişi döviz alıp yabancı paraları değerli kılmış olmayayım. Tasarrufumu altın ile yapayım derse bu da hürmet edilecek bir fiktiyat olur.

Fiemanillah.

Kelimelerin anlamları kaydırınca kendini kandırmış olursun. Bir müslüman sizden yardım istemeye geldiğinde ona şöyle bir bakarsınız verecek gücü olmadığını görünce başlarsınız anlatmaya şöyle zor böyle zor yok hayat böyle bu kadar borcum var felan filan ac milan yazık çok yazık nereye gittiğimizi görmemek artık zor değil.

İlim ehli dediğin kişilerin elinde diploma var mı? Yada neye dayanarak güveniyorsun ki...

Onlar, Allah'ı bırakıp bilginlerini ve rahiplerini rablar (ilahlar) edindiler ve Meryem oğlu Mesih'i de.. Oysa onlar, tek olan bir ilah'a ibadet etmekten başka bir şeyle emrolunmadılar. O'ndan başka ilah yoktur. O, bunların şirk koştukları şeylerden yücedir. Tevbe - 31
 

Yetim

Kısıtlı Erişim
Katılım
20 Tem 2007
Mesajlar
2,702
Tepkime puanı
22
Puanları
0
Yaş
45
Ülkemizde uygulandığı şekliyle Leasing'in kelime anlamı "Finansal Kiralama" dır.

Leasing, bir malın yatırımcı tarafından satın alınması yerine, bir leasing şirketi tarafından alınıp, yatırımcıya belirli bir dönem kiralanmasıdır.

Belirlenen kira planı çerçevesinde yatırımcının leasing firmasına kiralarını taksitler halinde ödemesidir.


***

Aynı husus burda da geçerli. Finans şirketi, malı bizzat kendisi alıp yani mülkiyetine geçiriyor ve sonra kiraya veriyorsa ticarettir. Senin benim birbirimize ev araba kiralamamızdan farkı yok.

Ama para verip git kendin kirala bana da fazlasıyla paramı taksitle öde diyorsa faizdir.

***

Murabaha, zaten dediğimiz helal olan alış-veriş (ticaret) yönteminin adı. Finans şirketi malı bizzat alıyor, vadeli olarak satıyor. Ya da kiraya veriyor. Bunda sıkıntı yok. Vade farkı, kârı olmuş oluyor. Kârın içinde.

Eğer, en başından finans şirketi ve müşterisi anlaşırsa vade farkının da sıkıntısı yok. İşte misal; finansçı derse ki 6 ayda taksitle ödersen 50 bin lira... 1 yılda taksitle ödersen 60 bin lira. Müşteri bu seçeneklerden birini seçmekte en başında şu tamam deyince onun üzerinden ticaret gerçekleşmiş olur. Muallakta (havada) bırakmayacaklar ama. Bir satışta iki anlaşma İslam'da yasak. İşte "6 aylık şu, 1 yıllık bu, 2 yıllık bu... Vadeyi seç, takside böl, öde! Cevaben, Malı alalım vadenin hangisi olduğuna ya da peşin mi sonra karar veririz ya da ödemeye başlayınca vadeyi söyleyecem ya da fiyatta sonra anlaşırız vs.." Havada bırakmayacak. En başından vade ve fiyatı iki tarafça net olarak kararlaştırılacak. Vade seçeneklerinden birisi üzerinde kesin mutabakat olacak. Bu durumda vade farkı faiz olmaz, kâr'a dahil olur. Fark, kârdır.

Son paragraftaki hususlar kira bedelleri için de geçerlidir.

Bununla birlikte Finans şirketleri, bazen murabaha işlemlerini yerli yabancı Borsalar üzerinden yaparlar. Kağıt alır satarlar. Vadeli verir vs. İşin içine Borsa Tahvil Bono girdiği zaman o da kesinlikle haramdır. Paradan para kazanmadır, yani FAİZ. Borsada alınan satılanın da vade farkı, faizdir. Fi emanillah.


İki ayrı sistemle görüştüm Akbank leasingi ile finans kurumlarının murabahası aynı mantık ve sistem sadece söylemler değişik benim algıladığım her ikiside faizli gibi hatta finans kurumu daha tehlikeli akbank direk faiz diyor geri durursun finans kurumu faizin adını örtmüş değişik söylemler kafa karıştırıyor ...


Murabaha bir malın bedeli 10 lira araya finans kurumu giridiğinde senin adına malı aldığında fiyat (finans krumunun karı)12 lira oluyor kafadan malın değeri yüzde 20 artıyor eğer bunu ben öz sermayemle almış olsaydım piyasa değeri yüzde 20 artmayacaktı buda alıcnın cebinden fazladan çıkan para oluyor en azından bu faiz olmuyorsa(ki bu faizin değişik adı gibime geliyor kesin kazanç temliği var finans kurumunun zararı hiç söz konusu değil ) kul hakkı oluyor ...

ayrıca finans kurumuna zamanında ödeme yapamassan fiyat farkı alıyor bankada buna vade farkı diyor ...bu ne peki ?

Ayrıca Yasin yayın evi Mektubatta rast gelmiştim murabaha caiz değil diye sonrada tekrar bakayım dedim mektubata tekrar baktım bulamadım çok aradım yine bulamadım acayip bi durum


Hadis şerif te Menfaat getiren ödünç faizdir
 

Hu

Üye
Katılım
12 Eki 2014
Mesajlar
5
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Selamunaleyküm kardeşlerim,

Bendeniz bir katılım bankasında çalışmakta iken faiz korkusuyla ayrılmış bir günahkarım. Malesef şu anki sistemde dindar tacirler güçlü olabilmek ve hızlı büyümek için "kredi" denen illeti kullanmak durumundadırlar.

Katılım bankaları bankalardır arkadaşlar, bankacılık yapmak isterler. Diğer bankalardan farkı sonucu aynı olan işi, hocaların fetvayı verebilmek için gerekli gördüğü operasyon maliyetlerine katlanarak yaparlar. Sonuç olarak ürüne&hizmete ek hiçbir katkı yapmadan "zaman bağlı olarak" fazlalıklarını alırlar. Bana göre bu faizdir deyip sizlere buna innanmaya davet etmiyorum, fakat ben bu tip bir kurumdan yaptıkları işten mutmain olmadığım için ayrıldım ve yaklaşık 800 lira daha az ücret veren bir işe girdim.

İmdi, size para verirken kullandıkları sistemde bir sıkıntı yoktur; varsada bu faizden değil . Sistemde fazlalık(kar) ya da "eksiklik"(zarar)(çok zor bir ihtimal, zira zaten zarar etse parayı çekecek hacılardan anında batarlar. Bankadır çünkü..); ne diyorduk kar ya da zarar parayı yatıran muminler arasında paylaşılır. Bu sistem tam uygundur, zira bankanın da işine gelmektedir, işine gelen tarafını tam uygun yapmaktadırlar. Çünkü konvansiyonel bankalar, mevduat bankaları siz parayı vadeye koyduğunuzda size önceden bir para akitleşmekte ve yükümlülük altına girmektedirler.

Ne ala memleket, neden yapmayalım değil mi? Fakat iş tacirlere finansman kullanmaya geldiği zaman böyle olmamaktadır. İşte ben bu yazımda özellikle bu kısmını açmaya çalışacağım. Tamamen bankacılık işlerinin aynını hocalarımızın fetvalarına uydurmak için ek operasyon yaparak tamamlamaktır. Yani; mesela yahudilere vakti zamanında cumartesi günü balık tutmak yasaklanmıştı ve bunlar cuma günü ağı salıp pazar günü çekiyorlar ve işi FIKHINA uyduruyorlar ya. Hah! tamda böyle yapıyorlar. Şimdi genişçe neredeyse bütün faaliyetlerini aşağıda açıyorum; inanıyorum faizin katılım bankacılığındaki "kar payı" nasıl oluyor öğreneceksiniz. Mutmainseniz mutmain olarak kullanınız, fetvası bulunmakta;

1. Murabaha-
Herşey murabaha ile başladı. Yaptıkları işlemler arasında en beyazı budur ve kardeşlerim size kar paylarınızı bundan dağıtırlar. Sizin bankadaki paranızı kullanarak tacirlere ve ihtiyaç sahipleri kredi olarak çekerler. İhtiyaç sahibi gelir, ben filanca evi arabayı alacağım der; banka sana kefalet verdim der veya telefonla arayarak aldım-sattım der. Ödemeyi satıcıya verirler, satıcı emtiayı üzerinize yapar. Bu arada siz 100.000 lira evi, vade farkıyla 150000 liraya 12 taksitle alırsınız mesela. Aradaki 50.000 farkı üstünde alimlerin ihtilafta olduğu vade farkıdır, işte kar payı da budur. 50.000 lirayı ve bankalarının karlılıklarını tamamen faiz formülü kullanarak hesaplarlar. Bu işlem yeterince gri ve şüpheli iken;

1.1. Erken Ödeme İndirimleri:Erken ödeme yaptığınızda tacir karından normalde vazgeçmez. Ama katılım bankaları karından vazgeçerler. Bunu da yine faiz formülünü tersine işleterek hesaplarlar. Halbuki ticari akit sabittir.
1.2. Gecikme Cezaları: Eğer normal bankalarda geç öderseniz temerrüte düşersiniz ya, aynısının tıpkısının fotokopisinin yanmışı katılım bankalarında da vardır. Yanlız tam temerrüt gibi hesaplanmaz, banka karlılığı göz önüne alınarak hesaplanır. Banka derki sen bu parayı bana 10 gün önce verseydin, şu kadar para kazanacaktım bundan, senin yüzünden kardan zarar ettim. Bu parayı bana ver. Geç ödemenin olması ticarin risklerinden birisidir. Mumin borcunu vaktinde ödemekle yükümlüdür, parası olup da ödemediği hergün için zulüm günahı alır. Ancak bu borç verenin faizin faizini işletebileceği anlamına gelmemeli.
1.3. Yeniden Yapılandırma:Bankaya borcunuzu ödeyemediğinizde yeniden yapılandırma talep edebilirsiniz. Yani borcunuzu daha geniş bir parçaya yayarsınız. Katılım Bankaları bunu yapmak zorunda bırakılmadan yapmamalıdırlar. Yaptıkları zamanda tavarruk(sonra anlatacağım) yoluyla (ki düpedüz faizdir) bunu yaparlar. Sonucunda borcunuzu kapatarak, faizin üstüne faiz bindirirler ve sizi daha uzun vadeli.. borçlandırırlar.

Sıkıntılı işlemler bununla sınırlı değil...
2- Icara Sukuk: Fazla yaygın değil fakat yapılmakta. Özellikle yurtdışında İslam ülkelerinde tahvil/bono yerine kullanılıyor. Tahvil/Bono'nun yaptığı işin aynısını görüyor. Peki farkı nedir? Şöyle ki, ben herhangi bir tacire gidiyor ve diyorum ki gayrimenkulünü alayım sana kiralıyayım. Sonra bu gayrimenkul bedelini hisselere bölüyor, bunlara sukuk sertifikası deniyor. Bu sertifika sahiplerine de kar payı veriyor. Bu sukuk işlemi. Peki nedir Icara Sukuk; bizimkiler(katılım bankaları) yapmaz diğer ülkelerin ya da bizim ülkemizin ithal ettiği (Icara Sukuk) sertifikaları kullanırlar. Icara Sukuk, icara satışta olduğu gibi tacire gideriz; gayrimenkulünü alacağız aynı fiyattan vade ile(1 sene, 5 sene, 10 sene) yine sana satacağız. Satış işlemi belli olduğu için teminatlarını da alırlar paşa paşa, ödemezse tacirin ocağını yakarlar(bankalar gibi!). Sonuçta ne oldu? Tahvil/Bono oldu.

3- Sendikasyon Murabaha:
Bankacılıktaki sendikasyon kredisinin katılımcasıdır. Sendikasyon kredisi nedir? Sendikasyon kredisi; herhangi bir finans kurumundan başka bir finans kurumunun düşük faizle kredi almasıdır. Çok büyük paralardır bunlar; mesela Italya'da işler kötü gidiyor fakat faizler hala düşük, Italyan bankasının parası çok bizim bankalara para aktarır ve faizini gene yer. Şimdi bizimkiler bunu nasıl yapıyor diye düşünüyorsunuz? TAVARRUK Yoluyla!

4-TAVARRUK: Bunu direk finansman olarak sadece bir katılım bankası askerlik ücreti finansmanı olarak kullandı. Diğerleri yukarıda anlattığım bankacılık işlemlerini yapabilmek için kılıf olarak kullanırlar. Azıcık komplekstir, dikkatli okuyun kardeşlerim. Sizin mesela bir borcunuz var yeniden yapılandırılacak, ya da katılım bankası dışardan para almak istiyor(hatırlayın Sendikasyon Murabaha). Sizden vekalet alır ve size vekalet verir. Sonra bütün işlemi kendisi yapar.
4.1. Borcun yeniden yapılandırılması: Önce kendi adına gider İngiliz Metal Borsasından borcunuz kadar metal alır. Bu arada İngilizlere verilen komisyonu ve masraflarını borcunuza ekler. Vade farkını da faiz formülüyle hesaplar, yeni vadesiyle sizi tekrar borçlandırır. Nasıl mı? Aldığı demiri size vade farkıyla satar, sonra sizin adınıza tekrar satar. Ha ben demiri satmıyorum vazgeçtim gibi birşey yok, akitleşilmiştir.
4.2. Sendikasyon Murabaha: Katılım Bankamız için işler çok iyi gidiyor, Türkiye büyüyor, müslümanların mezhebi de artık kar paylı krediyi benimsemiş gani gani kredi veriyor. Fakat bir sorun var, aynı müslümanlar paralarını katılım bankasında tutmayabiliyorlar. Ve Katılım Bankasının parası yok, İtalya'da işler kötü ve burada faizler yüksek: İtalya'daki banka parayı Türkiye'ye vermek istiyor. (İtalya örnektir, bu Suudi Arabistan da olabilir.) Bunun için Katılım Bankacılığı bir önceki alt maddeye benzer; ilgili faizli bankaya vekalet veriyor ya da işlemi kendi yapacaksa alıyor. Gidiyor, ilgili banka adına İngiliz Metal Borsasından borsasından metal alıyor, bu sefer haracını kendisi veriyor. İtalyan Bankasının olan metali kendisine satıyor, sonra da metali tekrar İngiliz Metal Borsasına satıyor. Gene Haraç veriyor. Tabii ki anlaşılmış vade farkı...FAİZi de zamanla veriyor Burdaki yegane teselli kaynakları antlaşmada bu para murabaha işlemlerinde kullanacaktır ibaresi. Bunun içinde buna Sendikasyon Murabaha deniyor. Şimdi anladınız mı, Yiğit BULUT abimiz neden hergün televizyonlarda İngiliz Metal Borsasına alternatif bir borsa kuralım, kuralım da kuralım dediğini. Esas nedeni budur.

5- Geri Alım/Satım Vaadli Sözleşme: Anlattığım "enstrümanlardan" en kirlisi tavarruk, ikincisi de budur. Repo/Ters Repo'yu bu yolla yapıyorlar. Herhangi bir banka, herhangi bir bankadan(genelde merkez bankası) sukuk sertifikasını teminat göstererek para alıyor. Bir faiz oranında anlaşıyorlar ve küçük vadelerle nakit ihtiyacı karşılanıyor. Peki olayı nedir? Borç olan parayı ödemek zorunda olmadığını antlaşmaya yazdırıyor. Böylece karz-ı hasen gibi oluyor, o fazladan verilen para da müstehap olan "fazladan para ödemek" GİBİ olduğunu düşünülüyor. Ha tabii ki.. yok öyle bir terane paşa paşa ödüyorlar. Geciktirirlerse temerrütünü de ödüyorlar.

Kardeşlerim, genel olarak sistemde yapılan işler yukarıdaki gibidir. İslamda tek faizden bari finansman aracı Muşaraka(Ortaklık) ve Mudaraba(Emek-Sermaye Ortaklığı)'dır. Bildiğim kadarıyla sadece 1-2 katılım bankası şu an inşaat ortaklıklarıyla bu işi yapmaktadırlar. Fakat Getirisi çok fazla olduğundan bunu sadece özkaynaklarıyla yaparlar. Yani sizin paranız 1. maddedeki (murabaha) işlerde kullanılıyor. 1. maddedeki işi yapabilmek için diğer bütün maddelerdeki işleri de yapıyorlar.

Burada genelde toplumda bir yanlış algı var, onu da düzeltmek isterim. Hem Katılım Bankaları Özel Cari Hesapları, Hem de Mevduat Bankaları Vadesiz Mevduat Hesaplarını kredi vermek için kullanıyorlar. Yani sizin faizsiz hesaplarda duran paralarınız var ya, işte o paralar şu an bankada değil. Sadece %20 gibi bir tutarı, devlete veriyorlar size ödeme yapabilmek için. Bu kredilerden elde edilen faiz ise tamamen bankaya kalıyor. Yani sizin anlayacağınız siz yeter ki faiz almayın bankada duran paranızdan, bankalar bu işten çok memnun.

Kardeşlerim! Umarım kimilerin gönlünü mutmain etmişim, kimilerin gönlünü de şüpheden kurtarmışımdır. Yapılan iş yukarıda olduğu gibidir. Bu uzun yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim. Fakat müslümanların iş yapabilmesi, güçlenebilmesi için de finansmana ihtiyaç vardır. Ben sadece yaptıkları işlerden dolayı katılım bankasından ayrılmadım, ben 2.5 sene bu işe bir çare düşündüm ve geliştirdim. Bunun için bir konu açacağım ve sistemi özet olarak anlatıp bir anket yapacağım. Bunun için beni takip eder ve yapacağım ankete katılırsanız memnun olurum.

Selamunaleykum ve Rahmetullahi ve Berakatuhu
 

Ebu Computer

Kıdemli Üye
Katılım
11 Haz 2013
Mesajlar
25,025
Tepkime puanı
1,505
Puanları
113
Sayın @Hu

Bu güzel açıklamanız için teşekkürler.

Peki bu işin oluru nedir.

TR de örneği varmıdır.

Yoksa bu sistem içerisinde adları faizsiz bankacılıkta olsa hepsi aynı kapıyamı çıkar.

Selam ve dua ile...
 

Hu

Üye
Katılım
12 Eki 2014
Mesajlar
5
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Selamunaleyküm;

Bu benim fikrimdir:
Faiz haramdır. Faiz, o şekilde ya da bu şekilde helalleştirilemez. Haftanın kutsal günü çalışmak misal bize de yasak olsa; kuranda örneği var diye kıyas yaparak perşembe günü ağı sal cumartesi çek diyemeyiz. Fakat fıkhen şu denilebilir belki birgün arayla olduğunda haram olmuş, biz salıdan salıp, cumartesi günü çekelim. Haram haramdır.


Borcun kendisi zaten zorunda kalınmadıkça alınmamalıdır. İş yapacaksın, ortaklık yap kardeşim.
Dediğim gibi bir alternatif geliştirdim(Bankacılık ile uzaktan yakından alakası yok), bir konu açacağım orada özet olarak anlatacağım. Esas olan yapılacak değil ihtiyaçtır, biz bankacılık yapmak zorunda değiliz ama müminlerin iş yapıp güçlenmeleri sağlamalıyız. Forumun aktif üyelerini ve forumdaki arkadaşların tanıdıklarına iletmeleri için bir google anket paylaşacağım. Bu anketin sonuçlarını bu işin olurluğunu analiz etmek ve gerekli mercileri ikna için kullanacağım.

Selamunaleyküm;
 

salimabi

Kısıtlı Erişim
Katılım
1 Kas 2011
Mesajlar
0
Tepkime puanı
1,396
Puanları
0
sevgili @Hu kardeşinin anlattıklarını tamamıyla reddetmek hissiyatsızlık veya cahillik oluri benim naçizane düşünceme göre de Türkiye de lanet olasi laik hukuktan gelen prosedürlerle yapılabilecek İslami bankacılık ancak bu kadar oluyor olabiliyor, keşke hiç kimse bu şüpheli durumlara düşmeyecek olsa ama ekonomi bu , imtihan bu. Bazı argumanlar vardır, İslami banka istemesede mecburen kanunlar gereği diğer bankaların gittiği yoldan gitmek mecburiyetindedirler diye biliyorum, tamamen İSLAMİ mülahazalarla bankacılık yapılabilirmi şu an ki kanunlar çerçevesinde bilmiyorum. İnşallah güvendiğimiz,hükümet, bu konuda bir çalışma yapar da istenen BANKACILIK gelişir, dha afazla bri şey ayzmak istemiyoum, argumanlarım bu kadar kafa çalıştırdı. :D
Bende arkadaşın gibi tersine mantıkla düşünerek ve fetva alarak İslami bankadan araba kredisi aldım ve diğer bankalara nazaran 2.500 tl daha pahalıya mal oldu, hiç olmasa dedim faiz vereceğime kar payı vereyim,artık ALLAH ım niyete göre değerlendirsin inşallah.
 

Ebu Computer

Kıdemli Üye
Katılım
11 Haz 2013
Mesajlar
25,025
Tepkime puanı
1,505
Puanları
113
Bende arkadaşın gibi tersine mantıkla düşünerek ve fetva alarak İslami bankadan araba kredisi aldım ve diğer bankalara nazaran 2.500 tl daha pahalıya mal oldu, hiç olmasa dedim faiz vereceğime kar payı vereyim,artık ALLAH ım niyete göre değerlendirsin inşallah.

Bunu çevremde yapan çok insan var.

- Biz islami finans kurmuyuz.

- Eeeee

- E si aldığınız kredinin caiz olması için, diğer bankalara göre 2500 TL fazla para alacağız.

Komik bir durum.

Selam ve dua ile...
 

Hu

Üye
Katılım
12 Eki 2014
Mesajlar
5
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Sayın @Hu

Bu güzel açıklamanız için teşekkürler.

Peki bu işin oluru nedir.

TR de örneği varmıdır.

Yoksa bu sistem içerisinde adları faizsiz bankacılıkta olsa hepsi aynı kapıyamı çıkar.

Selam ve dua ile...

@Ebu_Computer, @salimabi;

Sizi ve bu konuyla ilgi duyan herkesi google docs'ta açtığım 6 soruluk alternatif faiz şüphesiz bir finans sistemini konu alan anketi doldurmaya çağıyorum. Sorunuzun cevabını anketin başında veriyorum. Bu işten kasıt finansman ise, bunun tabii ki oluru var helal dairede; fakat o bankacılık ve borca dayalı bir ekonomi değil.

Lütfen yayın, ne kadar fazla kişi olursa bunu gerçekleyebilme ihtimalimiz o kadar artar.

ANKET İÇİN TIKLAYINIZ
 

salimabi

Kısıtlı Erişim
Katılım
1 Kas 2011
Mesajlar
0
Tepkime puanı
1,396
Puanları
0
BDDK'dan flaş Ziraat Bankası kararı!BDDK, Ziraat Bankası ile Ziraat Sigorta, Ziraat Hayat ve Emeklilik, Ziraat Yatırım Menkul Değerler ve Ziraat Teknoloji tarafından katılım bankası kurulmasına izin verdi.
50588.jpg




ri





stats.php
Devlet faizsiz bankacılık yapmaya hazırlanıyor. BDDK, Ziraat Bankası'nın faizsiz bankacılık yapmak için katılım bankası kurma istediğini onayladı.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK), Ziraat Bankası ile Ziraat Sigorta, Ziraat Hayat ve Emeklilik, Ziraat Yatırım Menkul Değerler ve Ziraat Teknoloji tarafından Türkiye'de 300 milyon dolar karşılığı Türk Lirası sermayeli katılım bankası kurmasına izin verdi.

DEVLETİN İLK FAİZSİZ BANKASI
BDDK'nın Resmi Gazete'de yayımlanan kararına göre, hakim kurucu ortak Ziraat Bankası AŞ ile diğer kurucu ortaklar Ziraat Sigorta AŞ, Ziraat Hayat ve Emeklilik AŞ, Ziraat Yatırım Menkul Değerler AŞ ve Ziraat Teknoloji AŞ tarafından Türkiye'de 300 milyon dolar karşılığı Türk Lirası sermayeli katılım bankası kurulmasına izin verildi.
KATILIM BANKASI NEDİR?
Katılım bankası faizsiz bankacılık olarak biliniyor. Katılım bankaları topladığı mevduatlara faiz vermek yerine kâr ve zararı tasarruf sahipleriyle paylaşıyor. TL, dolar ve euro vadeli hesaplarda toplanan fonlar, kurumsal finansman desteği, bireysel finansman desteği, finansal kiralama, kâr veya zarar ortaklığı yöntemleriyle değerlendiriliyor.
Katılım bankacılığında kredi vermek yerine ise mal temin ediliyor. Mal banka tarafından peşin alınarak başvuru sahibine vadeli olarak veriliyor.

 

spesifik

آزادی قید و بند
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
24,869
Tepkime puanı
4,115
Puanları
113
Konum
Hayâlistan/bul
hmm bu konuyu yeni fark ediyorum
son iki sayfa yorumlarını arı beyin ile okumam lazım
benim de sorum vardı yeni konu açayım bakalım
o cihetten güncelliyorum ))
 

nefahtü

Kıdemli Üye
Katılım
21 Haz 2013
Mesajlar
5,117
Tepkime puanı
337
Puanları
0
Konum
istanbul
Nefsin işine geliyor faizsiz bankacılık
Tıpkı tatlandırıcılı çay içmek gibi..
 

ALI25

Kıdemli Üye
Katılım
9 Nis 2015
Mesajlar
7,509
Tepkime puanı
106
Puanları
0
Konum
Almanya
Nefsin işine geliyor faizsiz bankacılık Tıpkı tatlandırıcılı çay içmek gibi.
Nefsin isine mi geliyor faizsiz mi yoksa o faizli mi idi? Ve sonra birde buna su cay i kiyaslamissin o tatli oluyor bir seker ile bunuda icine koymakla beraber de yani demissin ki faiz de tatli geliyor ve caydaki seker gibi oysa ki vakia tam bunun tersidir.
 

nefahtü

Kıdemli Üye
Katılım
21 Haz 2013
Mesajlar
5,117
Tepkime puanı
337
Puanları
0
Konum
istanbul
Nefsin isine mi geliyor faizsiz mi yoksa o faizli mi idi? Ve sonra birde buna su cay i kiyaslamissin o tatli oluyor bir seker ile bunuda icine koymakla beraber de yani demissin ki faiz de tatli geliyor ve caydaki seker gibi oysa ki vakia tam bunun tersidir.

Bir daha okuyun isterseniz ne demek istediğimi anlarsınız. Şeker değil tatlandırıcı..Yani şeker atmıyor kendini kandırıyor tatlandırıcı ile.
Ne faizli ne faizsiz bankacılık hepsi bir. Tıpkı şeker ve tatlandırıcı gibi..
İğne oyasını bozdunuz makina dikişi yaptınız.
 

ALI25

Kıdemli Üye
Katılım
9 Nis 2015
Mesajlar
7,509
Tepkime puanı
106
Puanları
0
Konum
Almanya
Bir daha okuyun isterseniz ne demek istediğimi anlarsınız.Şeker değil tatlandırıcı.Yani şeker atmıyor kendini kandırıyor tatlandırıcı ile.Ne faizli ne faizsiz bankacılık hepsi bir.Tıpkı şeker ve tatlandırıcı gibi.İğne oyasını bozdunuz makina dikişi yaptınız.
Tamam neyse diyorum ve bu konunun üstünden de geciyorum benim acimdan mesele de kapanmistir.
 

Hakperest

Kıdemli Üye
Katılım
13 May 2013
Mesajlar
10,170
Tepkime puanı
3,188
Puanları
113
Konum
:::::YerKüre:::::
Faizin yasaklanması paranın üretici lehine sabit kalmasıdır. Günümüzde parayı yastık altına itmek de üretici aleyhine olduğunu düşünüyorum. Paranızı devlet ve üretici lehine tedavüle sokmaniz daha makuldür; ki parayı istiflemek de haramdir. Paranızı katılım bankalarına verin, direk üreticiye ulastiramiyorsaniz. Katılımdan aldığınız parayı da ihtiyacınız yoksa fakire verin.

:::mobil ileti:::
 

leylinur

ARŞ.YAZAR,RADYO PROG
Katılım
26 Haz 2010
Mesajlar
2,329
Tepkime puanı
102
Puanları
0
Konum
ankara
" (Bir zaman gelir, sünnet unutulur, bid'atler meydana çıkar. Sünnete uyanlar garip olur, yalnız kalır. Bid'atlere uyan ise, kendilerine çok arkadaş, yardımcı bulur)buyuruldu. O zamandaki Müslümanların nasıl yaşayacağı sorulduğunda, (Sudaki tuz, sirke içindeki kurt gibi) buyuruldu. Dinlerini nasıl koruyacağı sorulduğunda, (Avuçtaki ateş koru gibi. Bırakırsa söner, tutarsa elini yakar) buyuruldu."
"(Bu ümmetin son zamanlarında gelenler, önceki âlimleri kötülediği zaman, ilmini gizleyen, Allah’ın indirdiği Kur’anı gizlemiş olur.) "İbni Mace
Ev almayı, araba almayı, iş kurmayı ve daha nice dünyalıkları mecburi görünce insanlar, haramı mübahlaştırmaya yol arayacaklar elbette, zamane hocalarında da herşeye cevaz olunca, yaşasın nefse göre dini yaşamak oluyor malesef. bankaya(faize) bulaşmadan hayat sürebilenler varsa ki var!ve ölmüyorsunuz! bu da bankaya mecburen bulaşanların hesabını zorlaştırıyor! zira bir başı örtüsüz için hiç mi merak etmedin bu insanlar niye başını örtüyor sorusu gibi... hiç mi merak etmedin bu insanlar neden bankaya bulaşmıyor sorusu sorulur elbet!
"İslam dini, garip olarak başladı, sonu da garip olacaktır." [Müslim, Tirmizi]
Gariplere ne mutlu.

 

Ebu Computer

Kıdemli Üye
Katılım
11 Haz 2013
Mesajlar
25,025
Tepkime puanı
1,505
Puanları
113
Mesele ayetle sünnet ile çözülebilecek bir mesele değil.

İçtihat lazım.

Zira peygamberimiz döneminde enflasyon var mıydı ?

Şuan Türkiye'de enflasyon tek haneli rakamlarda.

Yaş itibari ile biraz eski olanlar enflasyonun %70-80 ler de olduğu dönemleri hatırlarlar.

Aldığınız bir ürünü tekrar aynı fiyata alamazdınız.

Sürekli zam sürekli fiyat artışı.

Enflasyonun %70-80 olduğu o dönemde birisine 50.000 TL borç verip bir iki sene sonra tekrar 50.000 TL almak borcu veren için bir zulümdü.

Zira verdiği 50.000 TL borcun alım değeri 2 sene sonra 20.000 TL ye düşüyordu.

Faiz meselesinde ilahiyatçılar arasında şöyle bir görüş var: ''Enflasyon oranı altındaki faiz oranı caizdir.''

Bana soracak olursanız en güzeli şüpheli olandan kaçınmak lazım.

Ama ne yaparsak yapalım bir şekilde bir yerden faize bulaşıyorsunuz.

Selam ve dua ile...
 

garip70

Ordinaryus
Katılım
30 Kas 2009
Mesajlar
2,779
Tepkime puanı
309
Puanları
0
Faizsiz bankacılık sistemi, faizle çalışan banka sistemine alternatif olamaz mı?

Her ne kadar çalışma şekli benzese de, biri faiz var diyor, öbürü yok diyor.

Sonuçta bir şeyi ortadan kaldıracaksanız, yerine alternatifini koymak durumundasınız.

Eğer ikisi de olmayacaksa, günümüz yaşantısına göre kurtuluş nedir? Yastık altı mı?

Sonuçta yastık altı da olsa, yastık altına gelene kadar faize bulaşmış olmuyor mu para? Netice de paranın çıkış yeri de banka.

Not: Hiç bir şeyi savunmuyorum. Öğrenmek amaçlı soruyorum.
 

cemaliii

Kıdemli Üye
Katılım
24 Ağu 2009
Mesajlar
4,764
Tepkime puanı
984
Puanları
113
100 liraya 120 lira faiz veren garanti bankası ile, 100 liraya 120 lira kâr payı veren Kuveyt türkün hiçbir farkı yoktur. sadece faizin adını katılım payı yapmışlar o kadar. galiba bu ve buna benzer şeyler için bir zamanlar bir konu açmıştım herseyin islamisi çıktı diye. o konu duruyor mu bilmem.
 
Üst