Sesin kaydedilip sonradan yayınlanması ayrı bir olaydır,ama sesin ibadet esnasında nakli ayrı bir olaydır.Ezan da ses eğer gerçek zamanlı okunuyorsa yani okunma esnasında cihaz güçlendirerek naklediyorsa ezan sesini bu teknolojinin nimetidir kullanmak ve ezanı dah geniş duyurmak hak dır.Çünkü ezan da aslolan ezanı geniş kitleye duyurmaktır.Ama ezan kaydedilip bir yere vakit gelince okutuluyorsa ozaman ezan sahih olmaz çünkü o gerçek zamanlı bir çağrı değildir o kaydedilen ezan sesi o vakit için okunmamıştır ya başka bir vakitte okunan kaydedilmiş yada kayıt için sair zamanda okunbmuştur,ezanın vaktinde okunması filli olmadığı için kabul edilemez.
Namaz kılma esanasında ses cihazı kullanmak imamın arkasında saf tuttuğun sürece ama kesintisiz bir süregelen saf olmalı kopukluk olmayan bir saf geçerlidir,imamın sesi mekan değiştirilerek namaz kılma için uyulmaz buda saf tutma kaidesine aykırı olur.
Sesin cihaz ile nakledilmesi sesin realitesini bozmaz,elbette ki sinyale sonrada es e dönüşür ama neticede o okuyan şahsa münhasır bir sestir ve vazifesi ibadeti ihya etmektir.Orda bizim ibadetimiz ses e değil manaya dır manna bütünse ibadet de bütündür.
Birt cemaat lideri mürsit bir şahış falanca şehi,rde yaşıyor ve bir vaaz verişyor,ihvanlar da bunu banda kaydedip izlemek isteyenlere dağıtıyor,bunu izleyen bir kişi yahu bu görüntü ve ses makineden çıkıyor o yüzden bu vaaz a itibar edilmez diyebilirmi,bir araba sopa yersin dimi,işte bu da böyle bişey,ALLAH kullarına akıl ve izan vermiş islamı ihya edecek kolaylıkları bidat diye geri tepersen etki tepki meselesi sen de bir gün tepilirsin,MÜSLÜMAN aklını kullanmasını bilen kişidir ki imanın gereğidir bu,kuran da defalarca akletmezmisiniz diyor,biraz akletmek lazım.