sohbet nasıl verilirr?Miting nasıl yapılır ?
sohbet veren hocalar siyasete girmesin diyen laik zihniyetin savunuculuğunu yapanlardanmısınız değerli kardeşim...?
Mitingte bir parti övülür, şöyleyiz böyleyiz denilir, diğer partiler karalanır, bazen hain yaftası bile vurulabilir. Hemen her parti için bu geçerlidir.
Sohbette (tarikat sohbetinde), Allah sevgisinden, Kur'an'dan, sünnetten, ihlastan, kardeşlikten, birbirini Allah rızası için sevmeden bahsedilir.
Yukarıdaki video, hangi kısma giriyor? Dogmasını kabul etmeyenlere "avanak" diyen üstadın amacı sohbet mi, miting mi?!
Daha önce yazmıştım, özet olarak böyle düşünüyorum:
Siyaset elbette zarurettir. Elbette yönetimde Allah'ı izni ile güçlü olmak ve nihai gaye olan İslam'ın nurunu yeryüzüne yaymak için siyaset en önemli araçtır. Ama siyaset, siyasetçinin işidir. Özellikle de günümüzde, eski zamanlardaki gibi bir halife yok, onlarca parti var ve bu partilere mensup müslümanlar var. Böyle bir ortamda hocaefendilerin, kanaat önderlerinin siyasetten uzak durmaları, uzak durmak istemiyorlarsa yapıcı bir rol oynamaları gerekiyor.
Normal şartlarda, yukarıdaki hoca, "biz" dediğinde İsmailağa cemaatinin anlaşılması lazım değil mi? Ama biz diyor, ve Milli Görüş'ü kastediyor. Dehşete düştüm. Bir parti nasıl bu kadar sahiplenilebilir bir hocaefendi tarafından? Böyle davranmak, vebale girer benim inancıma göre. Bu hocaefendi iki tür vebali üstlenmektedir:
1) İsmailağa cemaatinin önemli bir hocası olarak konuşuyor, dolayısıyla o grubu temsil ediyor. Biliyoruz ki, cemaat içinde farklı partilere mensup müridler bulunmaktadır. Bu kişilerin sevgisini kaybetmekte, cemaat fertleri arasındaki huzuru bozmak gibi bir tehlikeyi oluşturmaktadır
2) Bu hocanın tavrı, sadece mensup olduğu dergah için değil, diğer tarikat kolları için de tehlikelidir. Tarikatları tanımayan ve dışarıda duyduğu "tarikat-siyaset-ticaret" masalına inanan insanların bozuk inancını perçinleyerek o kişileri tasavvuftan uzaklaştırma gibi korkunç bir vebali üstlenmektedir.
Anlatmak istediğim, siyasetten uzak durulmalı derken kasdettiğimiz, particilik yapmaktır. Yoksa siyasilere rehber olmak, uyarmak, nasihatte bulunmak, partiler üstü bir yol gösterici olarak hizmet etmek elbette kirli siyasetten ayrı tutulması gereken bir konudur. Hepimiz biliyoruz ki rahmetli Özal da, Erbakan da, Erdoğan da yapacakları hizmetlerle ilgili evliyaullaha danışmış, onların rehberliğini rica etmişlerdir. O büyüklerden hiçbiri de, "ben sizi desteklemiyorum, tek yol filanca yoldur" gibi bir cevap vererek -hâşâ- basitliğe, ucuzluğa düşmemiştir. Kapılarına kim gelirse gelsin tavsiyelerde bulunmuşlar, yol göstermişlerdir. Benim gördüğüm, okuduğum tavır budur. Aksi bir tavır, onlardan uzaktır.