ERBAKAN Çok iyi bidiğini iddia ettiği SİYONİZM karşısında neden başarılı olamıyor ?

Ercan Tekin

Kıdemli Üye
Katılım
25 Eyl 2010
Mesajlar
5,631
Tepkime puanı
266
Puanları
0
Ercan TEKİN

Konuyu saptırma.

KİŞİ ayrı siyaset ayrı dır.

Ben konuşmaya ALLAH cc şahid ettim.

Bana diyen kişide SİYASETTEN nefret eder hele Siyasi Partilerden uzak kalmıştır.

Mahmud efendi KENDİ KİTABINDA SİYASET MÜSLÜMANLAR ARASINA GİREN EN BÜYÜK FİTNELER den biridir DEMİŞMİDİR DEMEMİŞMİDİR.

Ayrıca isim vermek bana düşmez.Fakat bu kişinin ibadetnide İslamı yaşamınıda kıskanırım onun gibi olamadığım için.

Ercan TEKİN

Mahmud efendiyi ne zaman dile getirsen temelinde ya Erbakan var yada SİYASET bırak yaaa bunları

MAHMUD EFENDİNİN hizmetlerini anlat Cemeatinin etkinliklerin anlat.

Mahmud efendi ve cemeatini bitirmek isteyenleri irdele Mahmud efendin ve Cemeatinin görevlerini anlat.

BIRAK SİYASETİ

Senin amacın üzüm yemek değil bağcıyı dövmek olduğu şu vermiş olduğun cevapta yine görüldü.....Neden bağcıyı dövmeye uğraşıyorsun ki buna gerek varmı? Üzümü ye ve yoluna devam et!

Hem bu siyasi konuyu açıyorsun hemde bana bırak siyaseti diye ithamda bulunuyorsun :)
Ne diyeyim ne konuşacağız burada matematikmi, magazinmi spormu? Ne konu açılıyorsa ona göre cevap verilir ey agbii...
Sana bunu diyen kişinin Saadet Partisinden uzak olduğu zaten belli :) Milli Görüş şuurundaki hiçkimse bu lafı etmez! Ne Erbakan eder nede hiçbir milli görüşçü etmez!

Ben o sözü sana nakleden kişiyi iki seçenekle değerlendiriyorum:
1- Ya konuşulan bir meselede cümleden kırpma yaparak orayı sana bilerek yada bilmeyerek nakletti.
2- Ya da o sözü nakleden kimse bile bile bu iftirayı etti!

Benim sana bir önceki cevabımda dediklerim önemli şeylerdir. Sen tabi bu meseleleri kabullenecek fikre veye bilgiye şuanda sahip değilsin ama ben senin hakiki bilgilere ulaşman için kaç senedir yazıyorum nitekim sana birçok yol gösterdiysemde sen o yolları geri tepmeye devam ediyorsun. Ama sonuçta benimde senin üzerindeki yükümlülüğüm kalkmak üzeredir.

Şunu merak ediyorum agbi samimi olarak cevaplayabilecekmisin bilmiyorum ama demek istiyorum. Mahmud efendinin kitabında dediğin ''siyaset fitnedir''i belgeleyemedin halen. Bunu belgelemen lazım ve kitap sayfa numarası ver bize bakalım neymiş o cümle!
Sen bunu ispat edemedikçe kusura bakma sağlıklı bir anlam yükleyemezsin!
Çünkü öyle bir iddia varmı yok mu meçhul varsa bile hangi cümlede ne amaçlı denmiş görmemiz gerekiyor. Böyle kırpmalı kelimelere anlam yüklemek doğru birşey değil.

Sen siyaseti sürekli fitnedire getirmeye uğraşıyorsun peki neden sürekli siyasi konularda yazıyorsun ve akpyi destekliyorsun. Hem fitnedir düşüncesini kabullendirmeye uğraşıyorsun hemde fitnenin içindesin biraz tezat değil mi?

Mahmud efendi hz'lerinin Erbakan hocamıza yaptığı taziyede Efendi hz'leri neler demiş bir daha okuyalım:
8653.jpg

İsmailağa Cemaati önderi Mahmut Ustaosmanoğlu Hocaefendi'den Erbakan Hoca'nın vefatına ilişkin anlamlı mesaj..

Mahmut Efendi'nin o anlam dolu mesajı;

"Her canlı ölümü tadacaktır" buyuran Allâh-u Te‛âlâ'ya sonsuz hamd-ü senâlardan, "Başınıza bir musîbet gelince benim vefâtımın musîbetini hatırlayın,zira musîbetlerin en büyüğü odur" buyuran Rasûlüllâh(Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) Efendimize ve başlarına bir musîbet geldiğinde: "Şüphesiz biz Allâh'ın mülküyüz ve ancak O'na dönücüleriz" diyerek istircâda bulunan âl-i eshâbına sınırsız salât-ü selamlardan sonra!

Çok sevip değer verdiğim, ulemâya ve meşâyıha son derece tâzimde bulunduğunu müşâhede ettiğim, Ehl-i Sünnet îtikadı ve fıkhı üzere istikamet içerisinde hassâten Nakşî tarîkatine bağlı kalma şerefiyle ömür sürmayesini rızâ-i Bârî ve tahsîl-i me'âlî uğrunda vakfettiğine şâhitlik ettiğim, İslam âlemine, özellikle vatanına milletine fedâkarâne gayretler içerisinde son anlarına kadar hizmet ettiğinden şüphe etmediğim merhûm ve mağfûr el-muhtacilâ rahmeti Rabbihi'l-Ğafûr Necmeddin Erbakan kardeşimin vefat haberi bizleri derin bir teessüre sevk etmiş bulunmaktadır.

Allâh-u Zü'l-Celâl ve'l-Kemâl dînimize ve vatanımıza yaptığı bu gayretli ve ihlaslı hizmetlerine mukabil kendisine kabrinde yevmen fe yevmen müzdâd olacak istirahatler,mahşere sevkinde bütün korkularını izâle edecek bişâretler ve akîbetinde cennât-i 'âliyatta yüksek dereceler ihsân eylesin. Geride bıraktığı keder dîde âilesine, ahbâbına ve etbâ'ına sabr-ı cemîl, ecr-i cezîl ve âmâl-i sâlihât içerisinde tûl-u ömürler ikrâm eylesin.

Onun ardından fitnelere düşmekten, Ehl-i Sünnet akîdesine zerre kadar da olsa muhâlefetten ve sırât-ı müstakîmden inhiraf etmekten bütün ümmeti ve bâ husus dâvâsını tâkip edenleri muhâfaza eylesin. Âmîn!

Mahmud Ustaosmanoğlu

Ey agbi, Mahmud efendi hz'leri hiç fitne olan birşeyi övermi?

Ve sen nasıl bilmezsin ki İslam'da siyaset vardır!
Siyasette söz sahibi salihlerin olması gerekir.
Mahmud efendiye haksızlık ettiiğini hatta iftiraya varan iddialarla bir Allah dostuna kötülük ettiğinin farkındamısın.
Erbakan hocamızın hizmetlerini ihlaslı bulduğunu dile getiren Mahmud efendi hz'leri acaba fitne olan birşeye ihlaslı diyebilirmi??
Hiç aklın bunu idrak edemiyormu sayın abim?

Mahmud efendi hz'leri hakkında bilmediğin o kadar çok şey varken Efendi hz'leri adına birkaç ihvan tanıyorsun diye hükümler vermek hiç adil olurmu?

Artık bu konuda senden rica ediyorum samimiyetle bu yazdıklarımı değerlendir.
Allah'a emanet ol..
 

Ercan Tekin

Kıdemli Üye
Katılım
25 Eyl 2010
Mesajlar
5,631
Tepkime puanı
266
Puanları
0
SİYASAL PARTİLERİN VARLIĞI FARZ-I KİFAYEDİR

Yüce Allah'ın Müslümanlara emretmiş olduğu yöneticileri denetleme emri, fert olmaları itibarıyla fertler tarafından, kitle ve parti nitelikleriyle de kitle ve partiler tarafından gerçekleştirilir.

Şanı yüce Allah Müslümanlara, hayra çağırıp, iyiliği emredip münkerden alıkoymayı, yöneticileri hesaba çekip denetlemeyi emrettiği gibi, aynı şekilde kendi aralarında hayra yani İslâm’a çağıracak, münkeri nehyedecek ve yöneticileri denetleyecek siyasal kitleleşmeyi gerçekleştirmelerini de emretmektedir. Bunlar kitle nitelikleriyle hayra yani İslâm’a çağırır, iyiliği emreder münkerden alıkoyar ve yöneticileri hesaba çekip sorgularlar. Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: "Sizden hayra çağıran, iyiliği emredip münkerden alıkoyan bir topluluk bulunsun."[1]

Yani ey Müslümanlar! Aranızda, İslâm’a davet etmek ve iyiliği emredip münkerden alıkoymak işlerini gerçekleştirecek cemaat niteliğine sahip bir topluluk bulundurmalısınız:
Böyle bir cemaatın gerçekleştirilmesi isteği kesin bir istektir. Çünkü ayet-i kerimenin böyle bir cemaatın ifa etmek üzere var olmasını isteyip açıkladığı iş, Müslümanlar tarafından yerine getirilmesi farz olan bir iştir. Nitekim konuyla ilgili pek çok ayet ve hadisi şerifte sabit olan budur. Bu da böyle bir cemaat ortaya çıkarma isteğinin kesin bir istek olduğuna bir karine olur. Böylelikle ayet-i kerimede varid olan emrin vücub olduğu ortaya çıkmaktadır. Bu ise Müslümanlar üzerine bir farzı kifayedir.

Bir bölümü bu farzı yerine getirdikleri takdirde diğerlerinden bu farz sakıt olur. Bu iş farzı ayn değildir. Çünkü yüce Allah, Müslümanlardan kendi aralarında hayra çağıran, iyiliği emredip münkerden alıkoyan bir cemaat ortaya çıkarmalarını istemiş, ancak Müslümanların hepsinin bu işi ifa etmelerini istememiştir.

Onlardan, böyle bir farzı yerine getirmek üzere bir cemaat ortaya çıkarmalarını istemiştir. O halde ayet-i kerimedeki emir böyle bir cemaati ortaya çıkarmak amacına yöneliktir. Yoksa bu iki işi yerine getirmek ayetteki emrin esas amacı değildir.

Sözü geçen iki amel ise varolması istenen cemaatın yapacağı işleri açıklamaktadır. O halde bu oluşturulması istenen cemaatın durumunu nitelendirmek amacındadır.

Cemaatın, cemaat niteliğiyle işi dolayısız olarak yerine getirebilecek bir yapıda olabilmesi için muayyen bir takım işlerin varlığı kaçınılmazdır. Cemaat olabilmek ve bu işi ifa etmeye devam edebilmek için bunlar zorunludur.

Cemaati cemaat yapan tek bir cisim yani bir kitle olabilmeleri için cemaat üyelerini birbirine bağlayan bir bağın varlığıdır. Böyle bir bağın varlığı söz konusu olmaksızın var edilmesi istenen cemaat ortaya çıkarılmaz. Oluşturulması istenen cemaat ise cemaat olmak niteliği ile faaliyet gösteren bir topluluk demektir. Çalışmalarını sürdürürken bir cemaat olarak varlığını sürdürmesini sağlayan ise itaati gerekli olan bir emirinin olmasıdır. Çünkü şeriat üç ve daha fazla sayıyı bulan her topluluğa başlarına bir emir tayin etmelerini emretmektedir. Allah'ın Rasulü şöyle buyurmuştur: "Yeryüzünün düzlüğünde bulunan üç kişinin, aralarından birisini emir tayin etmeksizin durmaları helal değildir.” [2]

Cemaat üyeleri arasında bir bağın ve kendisine itaatin vacip olduğu bir emirin varlığını gerektiren bu iki nitelik yüce Allah'ın: "Sizden bir topluluk bulunsun." emrinin gereklerindendir. Yani sizden, üyelerini bir birine bağlayan bir bağı ve itaatı farz olan bir emiri bulunan bir topluluk var edilmelidir anlamına gelir. İşte; cemaat, kitle, parti, cemiyet ya da cemaat hakkında kullanılan herhangi bir isim ile anılan bu topluluk, kendisini cemaat kılan nitelikleri tamamıyla bünyesinde bulunduran ve faaliyetlerini sürdürürken de cemaat kalmasını sağlayan özellikleridir. Böylelikle ayet-i kerimeden; parti, kitle, cemiyet, örgüt ya da buna benzer varlıkları ortaya çıkarmayı emrettiği açıkça anlaşılmaktadır.

Ayet-i kerimedeki bir cemaatı var etme emrinin siyasal parti kurma emri demek olduğuna dair açıklamaları şöylece yapabiliriz: Ayet-i kerime evvela bu cemaatın yapacağı işi tayin etmektedir. Bu iş ise İslâm’a çağırmak, iyiliği emredip münkerden alıkoymaktır. İyiliği emredip münkerden alıkoyma işi genel bir emir olarak varid olmuştur. Bu emir yöneticilere iyiliği emredip onları münkerden alıkoymayı da kapsamaktadır. Bu ise yöneticilerin hesaba çekilip sorgulanmalarının farz olduğu anlamına gelir. Yöneticilerin hesaba çekilip sorgulanmaları ise siyasal partilerin yerine getirdiği siyasi bir çalışmadır. Bu da siyasi partilerin en önemli işleri arasında yer alır.

İşte bundan dolayı ayet-i kerime İslâm’a davet etmek, iyiliği emredip münkerden alıkoymak, yöneticileri de yapacakları uygulama ve tasarrufları dolayısıyla hesaba çekip sorgulamak maksadıyla siyasal partiler kurmaya delil olmaktadır.
Ayet-i kerime, bu partilerin İslâm akidesi üzerinde yükselen, şer’î hükümleri kabul eden İslâmi partiler olmaları gerektiğini de göstermektedir. Söz konusu bu partilerin komünist, sosyalist, kapitalist, ırkçı, vatancı ve kavmiyetçi parti olmaları yahut demokrasiye, laikliğe ve masonluğa çağırmaları veya İslâm akidesi dışındaki esaslar üzerinde yükselen veya şer’î hükümler dışındaki yasa ve kanunları benimseyen partiler olmaları caiz değildir. Çünkü ayet-i kerime, bu partilerin niteliklerini, ifa edecekleri işlerle sınırlandırmaktadır. Söz konusu bu işler ise; İslâm’a çağırmak, iyiliği emredip münkerden alıkoymaktır. Bu işleri yerine getirecek olanın ise; İslâm’a bağlı olması, İslâm esaslar üzerine kurulması, İslâm’ın hükümlerini benimseyip kabul etmesi gerekir. Komünizmi, sosyalizmi, kapitalizmi, demokrasiyi, laikliği, masonluğu, ırkçılığı ve vatancılığı esas olan ulusal ve bölgeci esaslar üzerinde kitleleşmeyi kabul eden bir partinin ise İslâm esası üzerinde kurulması, İslâm’ı kabul etmesine, İslâm’ı taşımasına veya hükümlerini benimsemesine imkan yoktur. Böyle bir parti ancak küfür esası üzerine kurulabilir ve küfür düşünceleri üzerine kitleleşmiş olabilir.

Bu nedenle Müslümanlara komünizmi, sosyalizmi kapitalizmi demokrasiyi, laikliği, masonluğu, kavmiyetçiliği veya toprağa bağlı milliyetçiliği yahut da İslâm dışında herhangi bir temel üzerinde kitleleşmeyi haram kılmaktadır.
Diğer taraftan bu partilerin gizli değil açık olmaları icab etmektedir. Çünkü hayra çağırmak, iyiliği emredip münkerden alıkoymak yöneticileri hesaba çekip sorgulamak ve ümmet yoluyla yönetime ulaşmak için çalışmak; açık ve herkesin gözü önünde yapılan faaliyetlerdir. Bunlar gizli, saklı yapılmaz. Ta ki bunlardan istenen maksat gerçekleşebilsin.

Diğer taraftan bu partilerin çalışmalarının terörize (maddi güçle) olmaması gerekir. Çünkü bunların yapacakları iş, sözle yapılan bir iştir. Partiler söz ile İslâm’a davet eder, iyiliği emredip münkerden alıkoyar. Bundan dolayı kullanacakları araçların güç kullanmayı gerektirmeyen araçlar olması icap etmektedir. Partiler silah kullanamaz, faaliyetleri için baskı ve terörü bir yol edinemez. Çünkü yöneticiye karşı silah taşımak caiz değildir. Zira bu konuda bunu yasaklayan hadisi şerifler varid olmuştur. Bundan dolayı iyiliği emredip münkerden alıkoymayı, yöneticileri hesaba çekip sorgulamayı, onlara karşı silah çekilmeksizin yapılması mümkündür. Bu sebepten dolayı da kullanılacak araçların maddi güçle olması yasaktır. Yöneticiye karşı silah çekmek ise tek bir durum müstesna haramdır. Bu tek durum ise elimizde onun hakkında Allah'tan gelmiş bir delil bulunan birtakım küfrü ortaya çıkarması, izhar etmiş halidir. Tıpkı Übade b. es-Samit yoluyla gelen hadisi şerifte varid olduğu gibi: "...Ve yönetim hususunda emir sahipleriyle anlaşmazlığa düşmemek, ancak buna dair elimizde Allah'tan gelmiş kesin bir delilin bulunduğu apaçık bir küfür hali görmemiz müstesna."[3]

* * * * *


Bu kitabın yeniden gözden geçirilmesi ve düzenlenmesi, hadislere ait senetlerin çıkartılması, H. 15 Muharrem 1417 Cumartesi, M. 1/7/1996 günü sübhan olan Allah'ın yardımı ile tamamlanmıştır.

* * * * *



[1] Ali İmran: 104

[2] Ahmed b. Hanbel, 6360; Abdullah b. Amr yoluyla rivayet etmiştir

[3]Müslim, 3427
 

agbi

Yasaklı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
25
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Konum
İzmir
Birey e sevgi ayrıdır.

Siyaset ayrdır.

Birey sel sevgiyi siyasete karıştırmayalım.

Size düşen içinzde bukunduğunuz oluşumda Mürşid inizin doğrultsunda İSLAM a hizmet.

Siz hiç Mahmud efendiden AK Parti yöneticeler alehine negativ sö duydunuzmu ?
 

Ercan Tekin

Kıdemli Üye
Katılım
25 Eyl 2010
Mesajlar
5,631
Tepkime puanı
266
Puanları
0
Birey e sevgi ayrıdır.

Siyaset ayrdır.

Birey sel sevgiyi siyasete karıştırmayalım.

Size düşen içinzde bukunduğunuz oluşumda Mürşid inizin doğrultsunda İSLAM a hizmet.

Siz hiç Mahmud efendiden AK Parti yöneticeler alehine negativ sö duydunuzmu ?
Mahmud efendi hz'lerinin yanında olmadığın için sen bilemezsin ve benimde burada sana bildiklerimi nakletmem senin için birşey ifade etmiyor. Bende diyorum ki madem öyle gel bilenle, şahid olanlarla görüş kendin gözlerinle ve kulaklarınla duy. Gerçi Mahmud efendinin adamları dahi ne derse inanmamaya çalışan birtakım yaklaşımların olduğunu net gözlemlesekte yinede vazifemi yapıp sana birkez daha Allah için imkan veriyorum. Gel seni Mahmud efendinin en yakınlarıyla görüştüreyim ve gerçekleri onlardan dinle eğer dersen ki benim imkanlarım gelmeye müsait değil o zaman sana özelden telefon numarası veririm sen konuşursun ve merak ettiğin herşeyin cevabını alırsın. Bu konuda şeffaflık olduğunu unutma! Tabi daha öncede sana bu teklifleri ettiğimde bu iyi niyetlerimizi farklı değerlendirmeyi tercih ettin. Yinede ben senin siyasi konulardaki yaklaşımlarını hoş karşılamasamda din kardeşi olduğumuz için seni Allah için sevdiğimden bu iyi niyetleri gösteriyorum. Tabi doğal olarak bende senden karşılık olarak iyi niyet beklemekteyim.

Sonuçta fikirlerimiz uyuşmasada niyetlerimizin samimi olması bizi illede ortak bir noktada buluşturacaktır.
Amacımız kişilerden öte fikirlerle görüşmektir.
İhlas
Samimiyet
Hakka teslimiyet
Delile itibar
ve Hüsn-ü zan bu meselelerde adil olmak adına en güzel yoldur.
fi emanillah
 

agbi

Yasaklı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
25
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Konum
İzmir
Ercan TEKİN

Senin tanıştırmana gerek yok Allah şahidim Bir İki saat önce Mahmut efendiye yakın ve İzmir in tanınan kişileri ile Çay içip sohbet ettim.

Önce sen karşındaki kişiyi tanı yani beni.

Boşkonuşuyorsun.

DİKKAT et Mahmud efendinin demediğini dedi diye Mahmud efendinin HAKKINA girme biliyorsun DEMEDİĞİNİ DEDİ DEMEK KUL HAKKI.
 

agbi

Yasaklı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
25
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Konum
İzmir
Ercan TEKİN

Tarikat adabı MAHREM KONULARA SADAKATTİR ULU ORTA da konuşmamaktır.
 

feridun41

Asistan
Katılım
21 Ara 2006
Mesajlar
341
Tepkime puanı
9
Puanları
0
Konum
kocaeli
Web sitesi
www.turaneli.net
isarilin başına bela olacak diye 28 şubatla devrilendi erbakan...
israil yanlılarınca..
siz ne yaptınızda israili korkuttunuz israile karşı hamleniz ne. zararınız ne..
laf yapıyorusnuz.
israil iran ve suriyeyei batıya hedef gösterdi..
siz israili hala OTORİTE görüyorsunuz ve çıkıp burda cafcaflı laflar ediyorsunuz... başbakan gibi.
siz dediğinizin farkında mıısnız..
siz diyalog yapmaya diyalog yaptıklarınızda islam kanı dökmeye, fitne çıkartmaya islamı bombalamaya devam ededursunzlar..
vay başımıza gelecekelre..
az kaldı.. sıramız geliyor... bakalım diyaloğ bizi kurtacak mı..
 

agbi

Yasaklı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
25
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Konum
İzmir
isarilin başına bela olacak diye 28 şubatla devrilendi erbakan...
israil yanlılarınca..
siz ne yaptınızda israili korkuttunuz israile karşı hamleniz ne. zararınız ne..
laf yapıyorusnuz.
israil iran ve suriyeyei batıya hedef gösterdi..
siz israili hala OTORİTE görüyorsunuz ve çıkıp burda cafcaflı laflar ediyorsunuz... başbakan gibi.
siz dediğinizin farkında mıısnız..
siz diyalog yapmaya diyalog yaptıklarınızda islam kanı dökmeye, fitne çıkartmaya islamı bombalamaya devam ededursunzlar..
vay başımıza gelecekelre..
az kaldı.. sıramız geliyor... bakalım diyaloğ bizi kurtacak mı..

İSRAİL in başına bela olacak diye 28 ŞUBAT var oldu bunun kimse karşısında değil TESPİTİNİZ DOĞRU ama 28 Şubat ı yapacak kişide OTORİTE olması gerekmezmi OTORİTE olmayan Nasıl 28 Şubat ı var edebilir veya D 8 lere imza atan DEVLET başkanlarını İhtilal veya suikast la devirebilir.

GERÇEKLERİ bilip mücadele etmek AKIL yolu GERÇEKLERİ bilmeden meydan okumak ise NEFİS ürünüdür.

Şimdi size sorarım OTORİTE OLMUYAN 28 Şubat ı var edebilirmi ?

veya

Mekanı Cennet olsun Muhsin BAŞKAN a suikast düzenleyebilirmi ?

Ferudun yeğenim GERÇEKLERİ bilerek SİYONİZM le mücadele edelim.

İSRAİL in yeni hedefi SURİYE
 

Ercan Tekin

Kıdemli Üye
Katılım
25 Eyl 2010
Mesajlar
5,631
Tepkime puanı
266
Puanları
0
İSRAİL in başına bela olacak diye 28 ŞUBAT var oldu bunun kimse karşısında değil TESPİTİNİZ DOĞRU ama 28 Şubat ı yapacak kişide OTORİTE olması gerekmezmi OTORİTE olmayan Nasıl 28 Şubat ı var edebilir veya D 8 lere imza atan DEVLET başkanlarını İhtilal veya suikast la devirebilir.

GERÇEKLERİ bilip mücadele etmek AKIL yolu GERÇEKLERİ bilmeden meydan okumak ise NEFİS ürünüdür.

Şimdi size sorarım OTORİTE OLMUYAN 28 Şubat ı var edebilirmi ?

veya

Mekanı Cennet olsun Muhsin BAŞKAN a suikast düzenleyebilirmi ?

Ferudun yeğenim GERÇEKLERİ bilerek SİYONİZM le mücadele edelim.

İSRAİL in yeni hedefi SURİYE
Agbi sen otorite terimini çok farklı konumlara sokarak dillendiriyorsun.
Mavi Marmaraya saldırıda otoriteden izin alınmalı denmesinin maksadı bölgeye yönelik bir otoriter güç olarak İsraili gördüğü için F.Gülen bu açıklamayı yaptı.
Otorite olarak İsrail, Türkiye'de bölgesel olarak otorite değildir. Sadece iç siyasi yapımızı birçok kurumları kapsayan masonik+sabataist gizli oluşumlar ile gizli örgütlenmeler ile Osmanlının yıkımı öncesi ve sonrasindeki Cumhuriyet sürecinden bugüne devam eden masonik etkileşimler daima ülkemizin ŞUURLU BİR TÜRK TOPLUMU OLARAK OSMANLI MİSYONUNU edinmesini engellemek amaçlı birçok gayri meşru hareketlere iç ve dış uzantılarıyla bulaşması F.GÜLEN'NİN MAVİ MARMARA İÇİN SÖYLEDİĞİ SÖZ İLE ÜLKEMİZDEKİ ETKİLERİ ARASINDAKİ OTORİTE TERİMİ ÇOK FARKLI KONUMLARDADIR.. SEN ise bu farkı terimi karıştırıyorsun aylardır milleti yorup duruyorsun. Artık anla yahu la havle vela kuvvete illa billahil aliyyil azim.

Mavi Marmaradaki saldıraya karşı söylenen söz ile iç siyasetimizdeki masonik oluşumların ne alakası var?
Terimleri doğru konumlara koyamadığın için bu konularda çok zaman yanılıyorsun.
28 şubatla mavi marmarayı çakıştırmak istiyorsun ve bundada mantık oyunlarına sarılıyorsun.
28 şubat ile mavi marmarayı çakıştırman ne kadar büyük hata ise akpnin bu konulardaki kabahatlerini gündemde tutmaman ise o kadar büyük kabahattir. Sen bilhassa akpnin de yapmış olduğu birçok hataları gözlemlerimize göre milli görüşe yönelterek suçlamalarını bu yöne çekmeye uğraşıyorsun. Bak güzel abim böyle işlerle çok uğraşırsan çok yanılmaya ve yanıltmaya devam edersin. En son 1997 yılında iktidarda 11 aylık müthiş başarılı bir iktidarımız olmuş sen halen oralara ne taş atarımmı diyorsun. Yahu akp bu millete verdiği zarar ve ziyandan hiç bahsetmiyorsun hadi onu siyasi tarafgirliğine verelim neden diğer siyasi partilerle uğraşmıyorsun :) Demek ki sen bu siteye milli görüş düşmanlı için girip çıkıyorsun. Allah sana doğru yolu göstersin
Cum'a geldi..
hayırlı cum'alar
 

agbi

Yasaklı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
25
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Konum
İzmir
BUGÜN İSRAİL bir devlet olarak istediğini yapıyor.

MAVİ MARMARA olaylarında

Deniz Üssümüzün bonbalanmasını , DÖRTYOL İnegöl olaylarının açıklamasını yaparmısınız.

RASLANTI mı idi hele birde Papaz ın öldürülmesi olayı.
 

agbi

Yasaklı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
25
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Konum
İzmir
bu otoriteyi kınıyorum, Allah bu otoritenin belasını versin, yerin dibine girsin inşaallah.

ON YILLARDIR HATTA YÜZYILLARDIR Beddua ediliyor SİYONİZM e.

Peki ne oluyor SONUÇ

Ben beddua etmeyeyim DUA edeyim AMA BİLİYORUM DUA nın yaşama geçmesi için BENİM de çalışmam gerek.

Yani

ALLAHIM Helal Rızık ver diye dua ederken ÇALIŞMAK gibi.

Toparlarsak

BEDDUA ETMEK BANA GÖRE NEFSİMİZİ TATMİN ETMEK tir ( Bu konu için dedim Başka yoruma geçme.)

SİZ İSRAİL denen SİYONİZMİN DEVLETİNİ pasifize etmek için üzerinize düşeni yaptınızmı ? ÖNCE ÖZ ELEŞTİRİ YAPIN.
 

Meryem

Komplike
Katılım
6 Tem 2006
Mesajlar
15,309
Tepkime puanı
759
Puanları
0
Yaş
37
Konum
İstanbul
Genel uyarı: Konuları ve yorumları kişiselleştirmeyin, üslubunuza dikkat edin!
 

redyellow

Kıdemli Üye
Katılım
20 Nis 2010
Mesajlar
2,262
Tepkime puanı
875
Puanları
113
Konum
ankara
Web sitesi
redyellow.besaba.com
ON YILLARDIR HATTA YÜZYILLARDIR Beddua ediliyor SİYONİZM e.

Peki ne oluyor SONUÇ

Ben beddua etmeyeyim DUA edeyim AMA BİLİYORUM DUA nın yaşama geçmesi için BENİM de çalışmam gerek.

Yani

ALLAHIM Helal Rızık ver diye dua ederken ÇALIŞMAK gibi.

Toparlarsak

BEDDUA ETMEK BANA GÖRE NEFSİMİZİ TATMİN ETMEK tir ( Bu konu için dedim Başka yoruma geçme.)

SİZ İSRAİL denen SİYONİZMİN DEVLETİNİ pasifize etmek için üzerinize düşeni yaptınızmı ? ÖNCE ÖZ ELEŞTİRİ YAPIN.

Ya yeter ya, bu kadar da olmaz be.

Allah aşkına sen ne yaptın israil denen siyonizm devletini pasifize etmek için, yahu ezberlemişsin üç beş kelime habire yazıyorsun.

Buyur sen ne yaptın anlat.

Madem beddua etmeyelim, madem vs. etmeyelim, icraat yapalım ne yaptın?

Başkasına sormadan önce kendinin ne yaptığını anlatman daha doğru olur.

Buyrun.
 

Ercan Tekin

Kıdemli Üye
Katılım
25 Eyl 2010
Mesajlar
5,631
Tepkime puanı
266
Puanları
0
Ya yeter ya, bu kadar da olmaz be.

Allah aşkına sen ne yaptın israil denen siyonizm devletini pasifize etmek için, yahu ezberlemişsin üç beş kelime habire yazıyorsun.

Buyur sen ne yaptın anlat.

Madem beddua etmeyelim, madem vs. etmeyelim, icraat yapalım ne yaptın?

Başkasına sormadan önce kendinin ne yaptığını anlatman daha doğru olur.

Buyrun.
Canım abim kızma agbi bilerek anlamıyor ve kabullenemiyor sen bizden daha iyi biliyorsun.
Agbi eğer şu forumda sürekli milli görüşe karşı konularla meşguliyet tutturmasa bizde bu konularda çok vakit harcamayarak forumun güzide bölümlerine vakit ayırabileceğiz.
Agbiye şunu sormalı Çevikbir 28 şubat sürecindeki cuntacıların başıydı ve genelkurmaybaşkanı olma sırasıda kendisindeydi acaba soruyorum hangi güç Çevikbiri devredışı bıraktı Agbi bunun cevabını versin bakalım.

İkincisi ise Agbi diyor ki :
SİZ İSRAİL denen SİYONİZMİN DEVLETİNİ pasifize etmek için üzerinize düşeni yaptınızmı ? ÖNCE ÖZ ELEŞTİRİ YAPIN.

Bu yanılgısına karşı agbiyi defalarca bilgilerle beslediğimiz halde kabullenememe sorunu yaşayarak yine kasıtlı şekilde Milli Görüşü başarısız gösterme girişimlerine hızla devam ediyor. Amaç hakkı hakikati savunma olsaydı agbi aşağıdaki yazıları okuduktan sonra demeli ki : ''siyonizmin en büyük mağdurları olan Filistin liderleri böyle diyorsa demek ki Erbakan siyonizme gerçekten darbe vurabilmiş hakkını verelim'' derdi... Peki şimdi diyebilecekmi sanmıyorum ama ederse erdemlik gösterir ve ilk teşekkürü tebriği ben yaparım.

Erbakan hocamızı Filistinli liderler böyle anlatıyor:

HAMAS LİDERİ Halid Meşal

Erbakan, çağımızın Abdülhamid’idir
Türkiye halkı, tarihten günümüze her daim yanı başımızda oldu. Türkiye’deki tüm İslami hareketler bizim için çok kıymetlidir. Özellikle Üstad Erbakan, bizim için çok önemlidir. O, siyonizmi ümmet’e anlatan çağımızın Abdulhamit’idir. Muhterem bir insandır. Filistin davasına en çok o sahip çıktı. Dünya Müslümanları, Siyonizm’i ondan öğrendi. Türkiye halkı da gösterdikleri tavırlarla, gönderdikleri yardımlarla ve büyük gösterilerle her zaman bizim yanımızda oldu. Allah sizden razı olsun. Siz, Osmanlı’nın torunlarısınız ve ona yakışanı yapıyorsunuz.

İsmail Haniye (Filistin Başbakanı)
Erbakan Hoca'nın vefatı sadece Türkiye'deki kardeşlerimizin değil İslam ümmeti için çok büyük bir kayıptır. O, bütün hayatını İslam davasına adamış, büyük bir mücahitti. Bize İslamın siyasal olarak nasıl uygulanacağını öğreten bir liderdi.
İslam alemi, özellikle de Filistinliler, mücadeleyi Erbakan'dan öğrendi. İnsanlar eskiden İslam'ı evle ve camiyle sınırlı bir yaşamdan ibaret zannediyordu. Ama O, İslamın bütün sosyal hayatta nasıl geçerli olduğunu gösterdi.
Filistinliler ve biz Ahmet Yasin nasıl görüyorsak, Erbakan'ı da aynı şekilde görüyoruz. Ahmet Yasin Müslümanlar için nasıl bir örnek ise Erbakan'da aynı şekilde bir örnektir.

Muhammed Nezzal (Hamas Sözcüsü- Filistin)
Hiçbir genç, geçtiğimiz dönemi Erbakan Hocayı hatırlamadan kavrayamaz, idrak edemez. Çünkü Türkiye ve İslam dünyasının, en temel dinamiklerinin başında, O daima hizmetiyle yer almıştır. Büyük kaybımızın tesirini, varlığını, kıymetini ve değerini bir kez daha gördük. Emsali görülmemiş ve mahşeri bir kalabalık, biraya gelmiştir. Onun büyüklüğünü bir kez daha gördük.

Sadece Türkiye ağlamıyor. Filistin, ağlıyor. Mescidi Aksa ağlıyor. Arap dünyası ağlıyor. İslam dünyası ağlıyor. Onun bıraktığı yetimlik hissini bütün Müslümanlar hissediyor. Dünyadan ayrılmadan İslam dünyasının pek çok bölgesinde olduğu gibi Tunus, Mısır ve Libya'daki uyanışlara da şahit olmuştur. Cenabı Hak'tan dileğimiz diğer bölgelerde aynı zafere ulaşmalarıdır.

***********************************************************
Ey agbi bunu daha önce gördün okudun halen MİLLİ GÖRÜŞÜ SİYONİZM KARŞISINA BAŞARISIZ GÖSTERME ÇABALARINA NEDEN DEVAM EDİYORSUN?


ERBAKAN HOCAMIZIN LİDERLİĞİNDEKİ MİLLİ GÖRÜŞÜN SİYONİZME VURDUĞU TARİHİ DARBE!
26553_320501331908_151862801908_3591415_8112794_n.jpg

Sultan II.Abdülhamit'in, Filistin'de Toprak İsteyen Yahudileri Kovmasının Hemen Ardından;İsviçre'nin Basel Kentinde Toplanan Dünya Siyonist Örgütü(1897) Şu Kararları Almıştı:
1-Sultan Abdülhamit'i Osmanlı Tahtından İndirmek,
2-Osmanlı'yı Yıkmak
3-50 Yıl İçerisinde İsrail Devletini,
4-Sonraki 50 Yıl Yani 100 Yıl Sonra İse İslam'ı Yok Edip, Büyük İsrail'i Kurmak.

Bu Kongreden Tam 50 Yıl Sonra (1948) İsrail'i Kurma Hedefini Gerçekleştiren Siyonistler,100 Yıl Sonra (1997) Büyük İsrail Hedeflerine Ulaşmak Üzereydilerki,Karşılarına Bir Yiğit Çıktı..
Bu Yiğit Dönemin T.C. Başbakanı Prof.Dr.Necmettin ERBAKAN'dı..
Ve Asrın İslam Lideri Erbakan, O Tarihlerde(1997) Hem D-8(İslam Birliği)leri Kuruyor, Hemde Bütün Siyonist Odaklara Meydan Okurcasına Basel'de "İslam Konferansı" Verdirtiyordu!!!

Bakalım agbi halen Milli Görüşü siyonizm karşısında başarısız görebilecekmi?
Çok kısa zamanlarda iktidarda kalmasına rağmen bunca başarılı çalışmaları görmezden gelip suçlamalar yapması ne kadar adil bir davranış olabilir? Oysa akpyi eleştirecek o kadar çok konu olmasına rağmen siyonizme alet olan politikaları tartışmaya açacağına tam tersi takıntı haline getirdiği Milli Görüşü başarısız gösterme eğilimine yönelik çalışmaları çürüte çürüte yorulduk bilmiyorum bu konuda sabır taşı olan yönetim yorulmadı mı?

 

agbi

Yasaklı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
25
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Konum
İzmir
Canım abim kızma agbi bilerek anlamıyor ve kabullenemiyor sen bizden daha iyi biliyorsun.
Agbi eğer şu forumda sürekli milli görüşe karşı konularla meşguliyet tutturmasa bizde bu konularda çok vakit harcamayarak forumun güzide bölümlerine vakit ayırabileceğiz.
Agbiye şunu sormalı Çevikbir 28 şubat sürecindeki cuntacıların başıydı ve genelkurmaybaşkanı olma sırasıda kendisindeydi acaba soruyorum hangi güç Çevikbiri devredışı bıraktı Agbi bunun cevabını versin bakalım.

İkincisi ise Agbi diyor ki :

Bu yanılgısına karşı agbiyi defalarca bilgilerle beslediğimiz halde kabullenememe sorunu yaşayarak yine kasıtlı şekilde Milli Görüşü başarısız gösterme girişimlerine hızla devam ediyor. Amaç hakkı hakikati savunma olsaydı agbi aşağıdaki yazıları okuduktan sonra demeli ki : ''siyonizmin en büyük mağdurları olan Filistin liderleri böyle diyorsa demek ki Erbakan siyonizme gerçekten darbe vurabilmiş hakkını verelim'' derdi... Peki şimdi diyebilecekmi sanmıyorum ama ederse erdemlik gösterir ve ilk teşekkürü tebriği ben yaparım.

Erbakan hocamızı Filistinli liderler böyle anlatıyor:

HAMAS LİDERİ Halid Meşal

Erbakan, çağımızın Abdülhamid’idir
Türkiye halkı, tarihten günümüze her daim yanı başımızda oldu. Türkiye’deki tüm İslami hareketler bizim için çok kıymetlidir. Özellikle Üstad Erbakan, bizim için çok önemlidir. O, siyonizmi ümmet’e anlatan çağımızın Abdulhamit’idir. Muhterem bir insandır. Filistin davasına en çok o sahip çıktı. Dünya Müslümanları, Siyonizm’i ondan öğrendi. Türkiye halkı da gösterdikleri tavırlarla, gönderdikleri yardımlarla ve büyük gösterilerle her zaman bizim yanımızda oldu. Allah sizden razı olsun. Siz, Osmanlı’nın torunlarısınız ve ona yakışanı yapıyorsunuz.

İsmail Haniye (Filistin Başbakanı)
Erbakan Hoca'nın vefatı sadece Türkiye'deki kardeşlerimizin değil İslam ümmeti için çok büyük bir kayıptır. O, bütün hayatını İslam davasına adamış, büyük bir mücahitti. Bize İslamın siyasal olarak nasıl uygulanacağını öğreten bir liderdi.
İslam alemi, özellikle de Filistinliler, mücadeleyi Erbakan'dan öğrendi. İnsanlar eskiden İslam'ı evle ve camiyle sınırlı bir yaşamdan ibaret zannediyordu. Ama O, İslamın bütün sosyal hayatta nasıl geçerli olduğunu gösterdi.
Filistinliler ve biz Ahmet Yasin nasıl görüyorsak, Erbakan'ı da aynı şekilde görüyoruz. Ahmet Yasin Müslümanlar için nasıl bir örnek ise Erbakan'da aynı şekilde bir örnektir.

Muhammed Nezzal (Hamas Sözcüsü- Filistin)
Hiçbir genç, geçtiğimiz dönemi Erbakan Hocayı hatırlamadan kavrayamaz, idrak edemez. Çünkü Türkiye ve İslam dünyasının, en temel dinamiklerinin başında, O daima hizmetiyle yer almıştır. Büyük kaybımızın tesirini, varlığını, kıymetini ve değerini bir kez daha gördük. Emsali görülmemiş ve mahşeri bir kalabalık, biraya gelmiştir. Onun büyüklüğünü bir kez daha gördük.

Sadece Türkiye ağlamıyor. Filistin, ağlıyor. Mescidi Aksa ağlıyor. Arap dünyası ağlıyor. İslam dünyası ağlıyor. Onun bıraktığı yetimlik hissini bütün Müslümanlar hissediyor. Dünyadan ayrılmadan İslam dünyasının pek çok bölgesinde olduğu gibi Tunus, Mısır ve Libya'daki uyanışlara da şahit olmuştur. Cenabı Hak'tan dileğimiz diğer bölgelerde aynı zafere ulaşmalarıdır.

***********************************************************
Ey agbi bunu daha önce gördün okudun halen MİLLİ GÖRÜŞÜ SİYONİZM KARŞISINA BAŞARISIZ GÖSTERME ÇABALARINA NEDEN DEVAM EDİYORSUN?


ERBAKAN HOCAMIZIN LİDERLİĞİNDEKİ MİLLİ GÖRÜŞÜN SİYONİZME VURDUĞU TARİHİ DARBE!
26553_320501331908_151862801908_3591415_8112794_n.jpg

Sultan II.Abdülhamit'in, Filistin'de Toprak İsteyen Yahudileri Kovmasının Hemen Ardından;İsviçre'nin Basel Kentinde Toplanan Dünya Siyonist Örgütü(1897) Şu Kararları Almıştı:
1-Sultan Abdülhamit'i Osmanlı Tahtından İndirmek,
2-Osmanlı'yı Yıkmak
3-50 Yıl İçerisinde İsrail Devletini,
4-Sonraki 50 Yıl Yani 100 Yıl Sonra İse İslam'ı Yok Edip, Büyük İsrail'i Kurmak.

Bu Kongreden Tam 50 Yıl Sonra (1948) İsrail'i Kurma Hedefini Gerçekleştiren Siyonistler,100 Yıl Sonra (1997) Büyük İsrail Hedeflerine Ulaşmak Üzereydilerki,Karşılarına Bir Yiğit Çıktı..
Bu Yiğit Dönemin T.C. Başbakanı Prof.Dr.Necmettin ERBAKAN'dı..
Ve Asrın İslam Lideri Erbakan, O Tarihlerde(1997) Hem D-8(İslam Birliği)leri Kuruyor, Hemde Bütün Siyonist Odaklara Meydan Okurcasına Basel'de "İslam Konferansı" Verdirtiyordu!!!

Bakalım agbi halen Milli Görüşü siyonizm karşısında başarısız görebilecekmi?
Çok kısa zamanlarda iktidarda kalmasına rağmen bunca başarılı çalışmaları görmezden gelip suçlamalar yapması ne kadar adil bir davranış olabilir? Oysa akpyi eleştirecek o kadar çok konu olmasına rağmen siyonizme alet olan politikaları tartışmaya açacağına tam tersi takıntı haline getirdiği Milli Görüşü başarısız gösterme eğilimine yönelik çalışmaları çürüte çürüte yorulduk bilmiyorum bu konuda sabır taşı olan yönetim yorulmadı mı?


Bu Kongreden Tam 50 Yıl Sonra (1948) İsrail'i Kurma Hedefini Gerçekleştiren Siyonistler,100 Yıl Sonra (1997) Büyük İsrail Hedeflerine Ulaşmak Üzereydilerki,Karşılarına Bir Yiğit Çıktı..
Bu Yiğit Dönemin T.C. Başbakanı Prof.Dr.Necmettin ERBAKAN'dı..
Ve Asrın İslam Lideri Erbakan, O Tarihlerde(1997) Hem D-8(İslam Birliği)leri Kuruyor, Hemde Bütün Siyonist Odaklara Meydan Okurcasına Basel'de "İslam Konferansı" Verdirtiyordu!!!


Evet YİĞİT liğin ömrü kısa sürdü 28 ŞUBAT 28 Şubat ı ypanlar kimler SİYONİZM in kolları Türkiye uzantıları.

D 8 ler ne oldu

D 8 lere imza atan Ülke başkanlarına ne oldu SOBOTAJ sonucu öldürüldülermi ? İhtilallerle devrildilermi yoksa Ekonomik güçlükleri mi yaşadılar.

Kısacası NEFSİNİ TATMİN etme GERÇEKLERİ gör GERÇEKLERİ GÖRMEYEN asla İslam a hizmet edemez.

Yaşamda bir gerçek SİYONİZM le mücadele etmek istiyorsan ona göre STAREJİNİ yap yoksa DÖRT SİYASİ YENLGİ ye uğrarsın.
 

veri

Yasaklı
Katılım
8 Kas 2010
Mesajlar
0
Tepkime puanı
661
Puanları
0
Bu Kongreden Tam 50 Yıl Sonra (1948) İsrail'i Kurma Hedefini Gerçekleştiren Siyonistler,100 Yıl Sonra (1997) Büyük İsrail Hedeflerine Ulaşmak Üzereydilerki,Karşılarına Bir Yiğit Çıktı..
Bu Yiğit Dönemin T.C. Başbakanı Prof.Dr.Necmettin ERBAKAN'dı..
Ve Asrın İslam Lideri Erbakan, O Tarihlerde(1997) Hem D-8(İslam Birliği)leri Kuruyor, Hemde Bütün Siyonist Odaklara Meydan Okurcasına Basel'de "İslam Konferansı" Verdirtiyordu!!!

28 şubat ta yiğidi gördük:)
Allah rahmet etsin iyi insandı UMARIM
 
Üst