Emekli Astsubayın Gecekondudaki Cephaneliği Ele Geçirildi

zaman

Asistan
Katılım
3 Eyl 2006
Mesajlar
520
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Ümraniye'de dün yapılan operasyonla ele geçirilen 27 adet el bombasının, Danıştay saldırısı öncesinde Cumhuriyet Gazetesi'ne atılan el bombalarıyla aynı marka oldukları öğrenildi.

Operasyonda gözaltına alınan ev sahibi Mehmet D., Mehmet D.'nin yeğeni Ali Y. ve el bombalarının sahibi olduğu kaydedilen emekli astsubay Oktay Y.'nin Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ndeki sorguları devam ediyor.

Edinilen bilgiye göre, bir ihbarı değerlendiren Ümraniye Asayiş Büro Ekipleri ile Terörle Mücadele Şube Ekipleri, dün akşam saatlerinde Çakmak Mahallesi'nde bulunan bir gecekonduya operasyon düzenlendi. Gecekonduda arama yapan ekipler, evin çatısında 30-40 cm uzunluğundaki bir sandık içerisinde gizlenmiş 27 adet el bombası, TNT kalıpları ve fünyeler buldu. Operasyonda, gecekondunun sahibi 1973 Of doğumlu Mehmet D. ile yeğeni Ali Y. gözaltına alındı.

Gaz istasyonu sahibi olduğu kaydedilen Mehmet D.'nin ifadesi doğrultusunda emekli astsubay Oktay Y. gözaltına alındı. Özel Harp Dairesinde görevli iken taammuden emekli olduğu kaydedilen Oktay Y.'nin evinde yapılan aramalarda 4 adet silah ele geçirildi. Emniyete getirilerek sorgulanan zanlılardan Oktay Y.'nin el bombalarının kendisine ait olduğunu kabul ettiği ve el bombalarını Hastal Kışlası'nın yanındaki çöplükten topladığını söylediği ileri sürüldü.

Gözaltındaki zanlıların Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ndeki sorgusu devam ediyor.

Ümraniye'de düzenlenen operasyonda çok sayıda TNT kalıbı ve fünye ile birlikte ele geçirilen el bombalarının sahibi olduğu iddia edilen Oktay Y. 'nin Kuvvai Milliye Derneği'nin Kurucular Kurulu Üyesi, Büyük Hukukçular Birliği üyesi ve Danıştay saldırısının kilit isimlerinden Muzaffer Tekin'in 10 yıllık arkadaşı olduğu ortaya çıktı.

Ümraniye Çakmak Mahallesi'nde Terörle Mücadele ekipleri tarafından düzenlenen operasyonda ele geçirilen 27 adet el bombasının sahibi olduğu iddia edilen emekli Astsubay Oktay Y. hakkındaki bilgiler netleşmeye başladı. Avukat Kemal Kerinçsiz'in başkanlığını yaptığı Büyük Hukukçular Birliği üyesi Oktay Y.'nin Birliğin düzenlediği bir çok protesto gösterisine katıldıktan sonra Başkan Avukat Kemal Kerinçsiz ile görüş ayrılığına düştüğü ve Kuvvai Milliye Derneği'nin kurucaları arasında yer aldığı ortaya çıktı. Orhan Pamuk hakkında açılan davalara ve protesto gösterilerine de katılan Oktay Yıldırım, Danıştay saldırılarının kilit ismi olarak gösterilen Yüzbaşı Muzaffer Tekin'in yakın arkadaşlarından. Tekin'in Kadıköy Kuşdili Caddesi üzerindeki bürosunu basın mensuplarına açan ve burada açıklama yapan Oktay Y. , Tekin'in ve onun gibi düşünenlerin komployo kurban gittiklerini iddia etmişti. Oktay Y., "Muzaffer Tekin, vatanını ve milletini seven bir insandı. Danıştay'a yönelik silahlı saldırıda kilit isim olarak gösterilmesi onu çok üzdü. Ben adım gibi eminim ki o bu suçlamaları kendisine yediremediği için intihar etmek istedi. O sırada yanında silah olsaydı kesinlikle hayatına son vermiş olacaktı. " ifadelerini kullanmıştı.

Orhan Pamuk hakkında 301. maddeden açılan davalara da katılan Oktay Y., Pamuk hakkında istenen tazminat davasının reddedilmesinden sonra Büyük Hukukçular Birliği Üyesi olarak bir basın açıklaması yapmıştı. Oktay Y. buradaki açıklamasında, "Orhan Pamuk verilen bu kararla haklılanmıştır. Ululanmıştır." ifadelerini kullanmıştı.

Ayrıca Oktay Y.'nin 2006 yılında Beyazıt Meydanı'nda emekli Tuğgeneral Veli Küçük'ün de katıldığı terörü protesto eylemine katıldığı ve bir konuşma yaptığı belirlendi.

Ümraniye'de dün yapılan operasyonla ele geçirilen ve Oktay Y.'ye ait olduğu iddia edilen 27 adet el bombasının, Danıştay saldırısı öncesinde Cumhuriyet Gazetesi'ne atılan el bombalarıyla aynı marka oldukları belirtildi. Operasyonda gözaltına alınan ev sahibi Mehmet D., Mehmet D.'nin yeğeni Ali Y. ve el bombalarının sahibi olduğu kaydedilen emekli astsubay Oktay Y.'nin Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ndeki sorguları devam ediyor.

OLAY:

İstanbul Ümraniye'de bir gecekonduya düzenlenen baskında çok sayıda el bombası, patlayıcı ve fünyeler ele geçirildi. Bir ihbarı değerlendiren Ümraniye Asayiş Büro ve Terörle Mücadele Şube ekipleri, dün akşam Çakmak Mahallesi'ndeki gecekonduya operasyon düzenlendi.

Ekipler, evin çatısında 30-40 cm uzunluğundaki bir sandık içerisinde gizlenmiş 27 el bombası, TNT kalıpları ve fünyeler buldu. Operasyonu genişleten polis, olayla ilgili 2 kişiyi gözaltına aldı. Zanlılardan birinin ruhsatlı silah taşıdığı ve otobüs işletmeciliği yaptığı öğrenildi. Polis, patlayıcıların askeri bir birlikten çalınmış olma ihtimali üzerinde duruyor.
 

TakVa

Ordinaryus
Katılım
13 Nis 2007
Mesajlar
2,868
Tepkime puanı
79
Puanları
0
Peki kim bu Oktay Yıldırım?

Bu bombaların sahibi olduğu iddiasıyla gözaltına alınan emekli astsubay Oktay Yıldırım'ın İstanbul emniyetindeki gözaltı süresi devam ediyor

Yıldırım, hemen hemen bütün ulusalcı eylemlerde de boy gösteriyor. Ele geçirilen el bombaların Cumhuriyet Gazetesi'ne atılan el bombasıyla benzer özellikler taşıması da dikkatleri bu noktaya çekmiş durumda.

Oktay Yıldırım, emekli Astsubay. Orduda özel harpçi olarak görev yaparken malulen emekli oldu. Şimdi Kuvvai Milliye Derneği Kurucular Kurulu Üyesi ve 'kuvvaimilliye' internet sitesinin yazarı. Aynı zamanda Derneğin İstanbul İl başkanı. Türkiye onu bu son operasyondan önce bazı televizyon kanalllarında uzman konuk olarak gördü. Oktay Yıldırım, daha önce İstanbul'da yapılan hemen hemen bütün ulusalcı eylemlerde boy gösterdi.

İstanbul'da Taksim Gümüşsuyu'ndaki AB Bilgi Merkezi önünde 6 haziran 2006 tarihinde yapılan AB'ye Hayır mitinginde Oktay Yıldırım başrolde. Yıldırımın yanında Ulusalcı Avukat Kemal Kerinçsiz ve adı Danıştay Saldırına karışan gözaltına alınıp serbest bırakılan Emekli Binbaşı Zekeriya Öztürk'te hemen yanıbaşında.

İstanbul'da 20 Temmuz 2006'da Kıbrıs Barış harekatının 32. yıldönümü kutlamalarında Oktay Yıldırım yine dikkatleri çekiyor. Yanında avukat Kemal Kerinçsiz ve Danıştay saldırısında adı geçen ve intihar girişiminin ardından tutuklanıp serbest kalan emekli yüzbaşı Muzaffer Tekin bulunuyor.

Oktay Yıldırım bu sefer taksimde 9 Mart 2006'da yapılan bir başka eylemde. Bu sefer yanında Emekli Tuğneral Veli Küçük ve avukat Kemal Kerinçsiz var.

Silahlı üzerine ölme-öldürme yemin görüntülerinin ardından 11 Şubat 2007 tarihinde emekli Astsubay Oktay Yıldırım'ında katıldığı dernek binasında bir basın açıklaması yapılıyor. Ümraniye'de ele geçirilen el bombaların sahibi olduğu iddia edilen emekli astsubay Oktay Yıldırım hukuk dışı hiçbir girişimde rol almadığını açıklıyor.

Yazar Elif şafak'ın 21 Eylül 2006'da Beyoğlu adliyesinde yargılandığı davada da Oktay Yıldırım yine ulusalcı avukat Kemal Kerinçsiz'le birlikte.

Bu ilginç birliktelikler dikkat çekerken Yıldırım'dan ele geçirilen el bombalarının Cumhuriyet Gazetesi'ne atılan el bombasıyla benzer özellikte olduğu belirlendi. Soruşturma bu kapsamda da değerlendirmeye alındı. Gazeteye atılan bombayla bu bombaların aynı olup olmadığı kriminal araştırması sonucu ortaya çıkacak.

 

SirayeT

Asistan
Katılım
13 Nis 2007
Mesajlar
215
Tepkime puanı
0
Puanları
0
bu kadar silahı çöplükten bıldum diyor, delimidir nedir*
 

Berke

Kıdemli Üye
Katılım
12 Ocak 2007
Mesajlar
3,878
Tepkime puanı
6
Puanları
0
Konum
Masal Aleminde
Kötü kokular gelmeye başladı,ama bu kokular hiç çöp kokusuna benzemiyor.
 

Dua Nur

Kıdemli Üye
Katılım
29 Nis 2007
Mesajlar
37,459
Tepkime puanı
247
Puanları
0
Darbeci vatanseverler, evlerini cephanelik yapmışlar , bombaları çöpten toplayıp zayi olmasını önlemişler . çöpten kağıt ve şişe toplanıp zayi olması önleniyorda bomba niye toplanmasın, İŞTE VATANSEVERLİK BUDUR !!! NE YANİ BOMBALAR ORADA BOŞ BOŞ DURSAMIYDI. BAK CUMHURİYET GAZETESİNE ATIVERDİLERDE NELER OLDUYDU.
 

Mihenk

Asistan
Katılım
7 Ara 2006
Mesajlar
338
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Darbeci vatanseverler, evlerini cephanelik yapmışlar , bombaları çöpten toplayıp zayi olmasını önlemişler . çöpten kağıt ve şişe toplanıp zayi olması önleniyorda bomba niye toplanmasın, İŞTE VATANSEVERLİK BUDUR !!! NE YANİ BOMBALAR ORADA BOŞ BOŞ DURSAMIYDI. BAK CUMHURİYET GAZETESİNE ATIVERDİLERDE NELER OLDUYDU.

:O
 

Tarık

Üye
Katılım
14 Ara 2006
Mesajlar
66
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
avcılar
Allah askerimize polisimize zeval vermesin yine oyunu bozdular.....
 

Özduygu

Doçent
Katılım
13 Ara 2006
Mesajlar
652
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Patlayan-patlamayan bombalar ve sorular…

Ordu malı silah ve patlayıcıların sağda solda, ama illa da bazı emekli silahlı kuvvetler mensuplarının evlerinde, barındıkları yerlerde ele geçirilmeleri adeta sıradan olaylar haline geldi. Her ne kadar bu tip haberlere özenle iliştirilen ya da bazı emniyet yetkililerine dayanılarak verilen, “Ordu malı olduğu belirlenen silah ve patlayıcıların silahlı kuvvetler depolarından çalındığı sanılmaktadır” şeklindeki bilgilendirmelere –Yönlendirme mi desek bu gayretlere acaba?- rağmen bu olayların önemi ortada.

Ümraniye operasyonuna ilişkin haberlerde de bu husus unutulmamış. “Silah ve patlayıcıların ordu depolarından muhtemelen çalındığı” habere iliştirilmiş.
Çünkü bu hayli muhataralı bir mesele. Çünkü eğer çalınmamışsa, bu silahların ordu depolarından özel bazı amaçlar için çıkarıldığı ve bir yerde bekletilmek üzere nakledildiği ya da birilerin uhdesine verildiği anlamı çıkabilir ki, maazallah böyle bir haber bir gazetenin ve gazetecinin başına ne işler açar kim bilir?

(Son örnek Nokta Dergisi'nin ve derginin genel yayın Müdürü Alper Görmüş'ün başına gelenler. Söz konusu olan silah değil genelkurmayın hazırladığı sivil toplum örgütleriyle ilgili gizli bir belgeydi ama, netice değişmez)

Ayrıca, son bir yılda yakalanan ve içinde muvazzaf ya da emekli silahlı kuvvetler mensupları bulunan muhtelif çeteler arasında bir biçimde bir bağın bulunması da hayli dikkat çekici.

Nitekim gazete haberlerinde, operasyonda yakalanan astsubayın Kuvvai Milliye Derneği İstanbul İl Başkanı olduğu bilgisi de var. Daha önce yakalanan bazı çetelerin mensupları da her ne hikmetse benzer 'millici' örgütlerin mensuplarıydılar.
Hatta haberlerde verilen bilgilere bakılırsa, önceki çetelerle ilişki anlamında hayli sağlam başka bağlantı kanıtları da bulunuyor.

Söz gelimi emniyet yetkilileri, ele geçirilen bombaların geçtiğimiz yıl Cumhuriyet Gazetesi'ne atılanlarla ve Atabeyler çetesi mensubu silahlı kuvvetler mensuplarının evlerinde yakalanan bombalarla benzerliğini araştırıyorlarmış.

Danıştay saldırısını gerçekleştiren Alparslan Arslan ve arkadaşlarının, Cumhuriyet binasına, çalındığı belirtilen el bombaları attığı düşünülürse hayli isabetli bir çalışma. Netice verir mi ve bu netice kamuoyuyla paylaşılır mı, o ayrı bir konu.
Evinde ayrıca 5 tabanca bulunan emekli astsubayın yine aynı bağlantılar kapsamında Hrant Dink, Elif Şafak ve Orhan Pamuk gibi 301'den yargılanan sanıkların davalarında ve AB karşıtı eylemlerde ön sıralarda yer aldığı da tesbit edilmiş.

Çok aleni bir bağlantı olduğu için bu tarz bilgilerin kamuoyu ile paylaşılması daha kolay oluyor tabii. Hemen her polisiye haber gibi bu haber de adeta bir emniyetçi ağzıyla kurulmuş şöyle bir cümleyle tamamlanıyor: “Soruşturma kapsamında Genelkurmay'a, bombaların ordu envanterinde olup olmadığı da sorulacak.”
Sorulacak ta ne olacak? Önemli olan bu… Silahlı kuvvetler şimdiye kadar bu nedenlerle sorulmuş soruların kaçına cevap vermiş? Vermişse ne cevap vermiş?
Bunları bilmeye hakkımız yok mu?

Ayrıca iki soru da biz sormak istiyoruz. Birincisi, neden bu kadar çok ordu malı silah ve muhimmat ortalıkta dolaşıyor? Ve neden bu silahlarla ilgili olarak yakalanlar hep eski silahlı kuvvetler mensupları oluyor? Bu davalar nasıl oluyor da sonradan kapatılabiliyor? İkinci soru da şu: Eğer bu silah ve mühimmat gerçekten ordu depolarından çalınıyorsa genelkurmay başkanlığı bu şartlarda yol geçen hanı olduğu anlaşılan bu depolarla ilgili bir soruşturma yapmış mı? Yapmışsa nasıl bir sonuç almış?

Yapmamışsa niçin yapılmamış? Bu sorulara cevap verilebilse sanıyorum karanlıkta kalan birçok olay da aydınlanmış olacak? Ne diyorsunuz? Verilebilir mi sizce?


Koray Düzgören
 

Özduygu

Doçent
Katılım
13 Ara 2006
Mesajlar
652
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Hükümeti iktidardan uzaklaştırma girişimi

Bülent Orakoğlu: Türkiye'yi istikrarsızlaştırma adına bir takım faaliyetler olduğunu biliyoruz. Yeni çıkan kitabımda da söz ettim. Bu amaçla oluşturulmuş 20 kadar çete olabilir. Medyaya yansıyanlara bakılırsa bombalar MKE yapımı, Cumhuriyet gazetesi saldırısında kullanılanlarla aynı. Gözaltındakiler de Danıştay'a karışanlarla irtibatlandırılıyor. Bu tür çeteler, belki de hükümeti iktidardan uzaklaştırma operasyonu içerisindeler. Bana kalırsa sanki bir şeyleri gizliyor bu çeteler. Bazıları yarın o birgün kendilerine baskın yapılması ihtimaline karşı bir takım malzemeleri, silah ve patlayıcıları, devletten alınmış diğer malzemeleri saklasın diye emekli olmuş personele veriyor olabilirler.


Askerlerin kullanıldığı gizli servis operasyonu
Mahir Kaynak: Bu bir gizli servis operasyonudur. Bu nedenle değerlendirme yapmak zor. Bir yargıya varabilmek için içeride olmak, verileri toplamak gerekiyor. Fakat asker kişilerin kullanıldığı bir operasyon olduğu belli. Kullananı bilemiyoruz. Herkes ön yargılarla hareket ediyor. Bazıları 'asker yapmıştır' diyor. Bu bizi çatışmaya götürür. Asıl mesele bunun arkasını bulmaktır. Sorun budur. Gizli servisler izlerini kaybettirmek için sahte izler bırakırlar. Kesin olan şu: Bir operasyon yapılıyor. Devlet bunun arka planını mutlaka ortaya çıkarmalıdır. Biz karar vermeyelim.


Özel Harpçiler bombayla gezmeyi çok severler ! Emin Gürses: Bu olayda Muzaffer Tekin'le bağlantı kurulmaya çalışılıyor. Ümraniye'de bulunan bombalar ise şu: Herhangi bir Özel Harpçi'nin evini arayın bir sürü bomba bulursunuz. Dağ başında savaşıyorlar. Elleri altında birçok bomba depoları var. Tasfiye ettiler Özel Harpçileri, çekildiler bir kenara bu operasyon birimleri. Ellerinde de birçok bomba kaldı. Öyle bir şey olduğunu düşünüyorum. Bombalara alışmışlar çünkü. Ümraniye'de yakalanan astsubay da neyse ki saklamış da bir yerlere atmamış. Kaldı ki adam denildiği gibi çok profesyonel olsa 15 -20 bombayla yakalanmaz.
yeni şafak
 

reca

Üye
Katılım
16 Şub 2007
Mesajlar
19
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
Darbeci vatanseverler, evlerini cephanelik yapmışlar , bombaları çöpten toplayıp zayi olmasını önlemişler . çöpten kağıt ve şişe toplanıp zayi olması önleniyorda bomba niye toplanmasın, İŞTE VATANSEVERLİK BUDUR !!! NE YANİ BOMBALAR ORADA BOŞ BOŞ DURSAMIYDI. BAK CUMHURİYET GAZETESİNE ATIVERDİLERDE NELER OLDUYDU.

:O:O:O

Bombaları kışlanın yanındaki çöplükten toplamış,
Çürüyen meyvemidir ki bu çöpe atacaklar.

Ne günlere kaldık ya
 

hirahos

Kıdemli Üye
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
35,948
Tepkime puanı
483
Puanları
0
Yaş
55
Ordu mensupları topladıkları bu cephaneyle sağı solu bombalayıp bir takım hedeflere ulaşmak istiyor olmalılar..

Susurluk kazası derin ilişkileri ortaya çıkarmıştı.. Şemdinli olayları da bizzat resmi görevliler eliyle oranın buranın bombalandığını gözler önüne sermişti..

Çok çirkin ve kirli bir oyunun içindeler.. Bir takım hedeflere varmak için kendi insanını öldürmek, yurdundan sürmek Yahudilerin adetidir.. Bu görevliler ya kötü örnek almışlar.. Ya da gizli Yahudilerdir ki kendi fıtratlarını işlemeye devam ediyorlar..
 

cicikagan

Üye
Katılım
14 Haz 2007
Mesajlar
70
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Web sitesi
www.superturkuz.org
Yine AKP dış güçler ile işbirliğinde tsk yı yıpratma cabasında.
Unutulmadı daha dün Şemdinli olayını yaşadık.Sonuç ne? Sonuç olayın ingiliz gizli örgütü ve mossad tarfından planlandığı ve amacınında TSK yı etkisizleştirmek olduğu anlaşıldı.
İddianameci savcı nerede görevi kötüye kullandığı için meslekten atıldı.Pek bu savcının arkasında kimler vardı. Siz onu anladınız. :)

Sorgulanmadık suçlanmadık eski subay kalmadı ama bir atne bile suçlu yok otada bu bahsedilen olaydada yakın zamanda iftira oldugu ve yabancı ajanlarla yerli işbirlikçilerinin organizasyonu oldugu görülür.

o çöplükten buldum ifadeside yalan kim söylüyor.Çamur at izi kalsın olayı.

Madem Çamur at izi kalsın olayı o halde Ergun Poyrazın "Musanın Çocuklarını" okuyun bakalım.
Hatta "Musanın gülünüde okuyun"
Gerçekler saklanamaz.Bu gün iktidarın nimetlerini bu kadar aymazlık içinde kullananlar yarın YÜCE DİVANDA da bu söylemlerini sürdürsünler.Sakın olaki biz öyle demedik şöyle dedik diye kıvırtmasınlar.
 

SeNoL

MUEYABYA
Katılım
16 Kas 2006
Mesajlar
4,867
Tepkime puanı
224
Puanları
0
Yaş
42
Konum
Kocaeli
Yine AKP dış güçler ile işbirliğinde tsk yı yıpratma cabasında.
Unutulmadı daha dün Şemdinli olayını yaşadık.Sonuç ne? Sonuç olayın ingiliz gizli örgütü ve mossad tarfından planlandığı ve amacınında TSK yı etkisizleştirmek olduğu anlaşıldı.
İddianameci savcı nerede görevi kötüye kullandığı için meslekten atıldı.Pek bu savcının arkasında kimler vardı. Siz onu anladınız. :)

Sorgulanmadık suçlanmadık eski subay kalmadı ama bir atne bile suçlu yok otada bu bahsedilen olaydada yakın zamanda iftira oldugu ve yabancı ajanlarla yerli işbirlikçilerinin organizasyonu oldugu görülür.

o çöplükten buldum ifadeside yalan kim söylüyor.Çamur at izi kalsın olayı.

Madem Çamur at izi kalsın olayı o halde Ergun Poyrazın "Musanın Çocuklarını" okuyun bakalım.
Hatta "Musanın gülünüde okuyun"
Gerçekler saklanamaz.Bu gün iktidarın nimetlerini bu kadar aymazlık içinde kullananlar yarın YÜCE DİVANDA da bu söylemlerini sürdürsünler.Sakın olaki biz öyle demedik şöyle dedik diye kıvırtmasınlar.

:dik:
Her olan olayı iktidara mâletmekten ve her konuda iktidara karşı propaganda yapmaktan vazgeçin.. Bu mesajdan da iktidarı koruduğumuz mânâsını çıkartmayınız.Zira size biraz evvel gönderdiğim özel mesajdaki satırları biraz dikkatli okumuş olsanız yukarıda yorumu yapmazdınız...Bu almış olduğunuz ikinci uyarınız.. Lütfen dikkate alınız..
 

burak

Üye
Katılım
8 Mar 2007
Mesajlar
16
Tepkime puanı
0
Puanları
0
devlet devletliğini yaparsa böyle oluşumlara gerek kalmaz
polat alemdarlar bu toplumun içerisinde her zaman vardır var olacaktır
devlete kuyu kazanlar çeksin kaygısını
 
Katılım
22 Ocak 2007
Mesajlar
1,433
Tepkime puanı
4
Puanları
0
Yaş
41
Konum
ankara
Yine AKP dış güçler ile işbirliğinde tsk yı yıpratma cabasında.
Unutulmadı daha dün Şemdinli olayını yaşadık.Sonuç ne? Sonuç olayın ingiliz gizli örgütü ve mossad tarfından planlandığı ve amacınında TSK yı etkisizleştirmek olduğu anlaşıldı.
İddianameci savcı nerede görevi kötüye kullandığı için meslekten atıldı.Pek bu savcının arkasında kimler vardı. Siz onu anladınız. :)

Sorgulanmadık suçlanmadık eski subay kalmadı ama bir atne bile suçlu yok otada bu bahsedilen olaydada yakın zamanda iftira oldugu ve yabancı ajanlarla yerli işbirlikçilerinin organizasyonu oldugu görülür.

o çöplükten buldum ifadeside yalan kim söylüyor.Çamur at izi kalsın olayı.

Madem Çamur at izi kalsın olayı o halde Ergun Poyrazın "Musanın Çocuklarını" okuyun bakalım.
Hatta "Musanın gülünüde okuyun"
Gerçekler saklanamaz.Bu gün iktidarın nimetlerini bu kadar aymazlık içinde kullananlar yarın YÜCE DİVANDA da bu söylemlerini sürdürsünler.Sakın olaki biz öyle demedik şöyle dedik diye kıvırtmasınlar.


şemdinli olayını sanı ingiliz ajanları yapmış/
nerde bunun belgesi..

umut kitab evini bombalayan

astsubay iyi çocuk ali kaya değilmi?

yahu ne zırvalıyorsun?
 

burak

Üye
Katılım
8 Mar 2007
Mesajlar
16
Tepkime puanı
0
Puanları
0
şemdinli olayını sanı ingiliz ajanları yapmış/
nerde bunun belgesi..

umut kitab evini bombalayan

astsubay iyi çocuk ali kaya değilmi

bombalandıysa şer odağı bombalanmış niçin alınıyorsun

o seferi yılmaz değilmi pkk cı şimdinin bağımsız milletvekili adayı dep ci.
millet ne kör nede sağırdır .
 

dokur

Paylaşımcı
Katılım
1 Haz 2007
Mesajlar
123
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Adam ülkeyi karıştırmak i bombalama eylemi yapıyor.Bunun nesini savunuyorsunuz!Ortalığı karıştırmak mıdır devletin görevi!!!
 

Satuk Buğra

Profesör
Katılım
22 Ara 2006
Mesajlar
1,121
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
53
Efendi demekki emekli olmamış. Vatan ve millete dama yerleştirdiği bombalarla devam ediyormuş.
Gözünü sevdiğimin vatan aşkı, neler yaptırmıyor insanlara.
 
Katılım
22 Ocak 2007
Mesajlar
1,433
Tepkime puanı
4
Puanları
0
Yaş
41
Konum
ankara
bombalandıysa şer odağı bombalanmış niçin alınıyorsun

o seferi yılmaz değilmi pkk cı şimdinin bağımsız milletvekili adayı dep ci.
millet ne kör nede sağırdır .
HANGİ ASKERİ KANUN, HANGİ ANAYASAYA, HANGİ KANUNA GÖRE BOMBALAMIŞ..?
NE KAZANILMIŞ BU BOMBOLAMAYLA?

PKKLILARI BÖYLE BOMBALAYAN KİM?
O BOMBALAMADA ÖLEN KİM?(BİR TC VATANTAŞI)
O BOMBALAMADAN SONRA MİLLETVEKİLİ ADAYI OLAN KİM? (SEFERİ YILMAZ)


KİME YARADI O BOMBALAMA SÖYLERİMSİN?

YA CAHİLCE KONUŞUYORSUN,
YADA BİZİMLE KAFA BULUYORSUN..
 

rota

Doçent
Katılım
15 Nis 2007
Mesajlar
551
Tepkime puanı
9
Puanları
0
Atabeyler&Ümraniye/Derin Bağ Deşifre

Atabeyler çetesi bombalar için "Helikopterden düşmüştü aldık" demişlerdi. Ümraniyeciler ise "askeri çöpte bulduk" diyorlar. Derin bağı Mehmet Altan çözdü. :O :O :O :O :O

Dere yatağında bomba bulunur mu?

Dün bizim gazetenin manşetindeki ‘Özel Harp Çetesi’ vurgusunun hemen altındaki cümle neydi? Ben hatırlatayım: Eski özel harpçinin evinden Cumhuriyet saldırısında da kullanılan 27 el bombası ve çok sayıda patlayıcı çıktı.’ Bence cümledeki şifre şu: ‘Cumhuriyet saldırısında da kullanılan...’ Yani Danıştay saldırısı öncesinde Cumhuriyet Gazetesi’ne atılan bomba.

Bu bombaların askeri menşeili olduğu belirlenmiş ama bu haber Cumhuriyet’te yer almamıştı. Ben de geçen mayıs ayının sonunda ‘Cumhuriyet Gazetesi’nin görmediği haber’ başlıklı bir yazı yazmıştım. Bir bölümü şöyleydi :

Çankaya seçimleri arifesinde Türkiye’yi müthiş bir kaosun ortasında bırakmak isteyen provokasyonlar zincirinin ilk halkasını Cumhuriyet gazetesine üst üste atılan bombalar oluşturdu. Son bombalardan iki gün sonra da Danıştay’a kanlı bir saldırı gerçekleşti.

Sanki ‘düğmeye basılmış’ gibi bu provokasyonlar ertesinde ‘laik cumhuriyet elden gidiyor’ avazeleri altında bir tezgâh da harekete geçti. Ortalık toz duman oldu. Bu saldırıların ve cinayetlerin faillerini bulmak ve hukuksal bir titizlikle cezalandırmak yerine muazzam bir psikolojik harp başladı.

Habercilik ve hukuk hiçe sayıldı. Gözü dönmüş bir fanatik militanlık ortalığı sardı. Halbuki, ortada bazı gerçekler vardı. Ben bu gerçeklerden birini, 28 Mayıs tarihli Hürriyet’in 29. sayfasında okudum. ‘Cumhuriyet gazetesi bombaları ordu malı’ başlıklı habere göre Makine Kimya Endüstrisi, Emniyet’e gönderdiği 19 Mayıs tarihli cevabi yazıda, Cumhuriyet’e atılan üç bombanın Kara Kuvvetleri’ne ait olduğunu bildirmişti.

Aynı gün Cumhuriyet’e baktım. ‘Danıştay baskınına ilişkin hükümet kaynaklı iddialar, kanıtlarla desteklenmiyor’ üst başlığının altında iri puntolarla ‘senaryo çöktü’ manşeti atılmıştı. Gazeteye atılan bombaların ordu malı olduğuna dair ise tek satır bile yoktu.

Cumhuriyet gazetesi, ‘kendilerini bombalayan Danıştay sanığının elinde askeri bombaların ne aradığını’ sormadı. ‘Laik Cumhuriyet’ sloganı altında, siyasal bir söylemi tercih etti. Cumhuriyet okuyucuları, gazeteye atılan bombalarla ilgili gerçeği öğrenemedi.’

Baktım, bu sefer Cumhuriyet bu yeni bomba haberini ancak üçüncü sayfanın altında mahçup bir şekilde görmüş... Halbuki gazeteye yapılan saldırının ipucu olabilecek böyle bir gelişmeyi birinci sayfadan görmeleri daha normal olmaz mıydı? Cumhuriyet’e atılan askeri bomba meselesi, avukatların talebine rağmen Danıştay baskını davasında da nedense pek kurcalanmadı.

Mahkeme soruşturmanın derinleştirilmesi önerisini red etti. Bu son gelişme, Cumhuriyet’e atılan bombanın ve Danıştay baskınının aydınlanmasında yeni bir basamak olabilir. Bundan önce soruşturma derinleşememişti. Sadece yeniden tazelenen bir ilişkiler ağı ortalığa dökülmüş, sonrası gelmemişti.

Dün medya, eski Özel Harpçi bomba sanığının da o ilişkiler ağı içinde olduğunu belgeleriyle birlikte yeniden hatırlatıyordu... Baskında ortaya çıkanlar ilgili star’ın bilgileri şöyleydi: ‘Baskında gecekondunun çatısında 18’i Makine Kimya Endüstrisi... Altısı NATO... Ve üçü de Alman yapımı 27 savunma tipi el bombası...

Ve yine MKE yapımı TNT kalıpları ve fünyeler ele geçirildi.’ Haber şöyle devam ediyor: ‘Gözaltına alınan ev sahibi Mehmet D’nin bombaların Astsubay Oktay Y’ye ait olduğunu söylemesi üzerine özel kuvvetlerden emekli Astsubay Oktay Y. gözaltına alındı.’

Peki gözaltına alınan emekli asker ne demiş? Onu da haberden okuyalım:‘Bu bombaları ben Hasdal Askeri Kışlası’nın arkasında bulunan dere yatağında buldum.’ Orada ‘askeri çöplük’ varmış. Dere yatağındaki askeri çöplükte böyle yüklü bir cephanelik bulunur mu? Askeri çöplüğü karıştıran herkes bombaları alıp gidiyor mu?

Cumhuriyet’e atılan bombalarla ilgili ne hukuki ne de idari soruşturmadan sonuç alınamadı. Bakalım bu gelişme de çöplüktekiler gibi unutulup gidilecek mi? Yoksa ağ olduğu gibi çekilecek mi?

MEHMET ALTAN:clap2:
 
Üst