Ehli Sünnet Olduğumuzun Delili Nedir?

alı

Yeni
Katılım
12 Eki 2006
Mesajlar
1,784
Tepkime puanı
51
Puanları
0
Selam
@Ali size bir soru yöneltmek isterim yanıtlarsanız sevinirim.

Peygamber(as) bahsi geçen günde rahatsız olup yatakta iken kendisinin bir şey yazmak istemesi ama yazamadığını mı iddia ediyorsunuz?(Sonradan bu yazılmış mıdır yoksa yazılmamış mıdır?)

Evetse bu yazamadığının içeriği nedir?Bu içerik "din"i midir?Neden?

Cevabınıza göre devam ederiz..


Selametle

Aleyküm Selam @Fakr
Allah Resulü (saa) bir vasiyette bulunacağım demiştir.bu vasiyete sadık kalındığı müddetçe" asla yoldan sapmayacağımızı" garanti etmiştir. Muhtemeldir ki bu vasiyet dini bi vasiyetti.nedeni ise dinin hayatın her alanında söz sahibi olmasıdır(sosyal, ekonomik içtimai).Ve bu vasiyet, "O(saa) ne dedigini bilmiyor" bahanesi ardına gizlenerek yazdırılmamıştır.
Selam ehline selam olsun...

General Mobile 4G cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
 

abdullah birisi

Kıdemli Üye
Katılım
12 Mar 2013
Mesajlar
10,357
Tepkime puanı
517
Puanları
0
Konum
istanbul
Aleyküm Selam @Fakr
Allah Resulü (saa) bir vasiyette bulunacağım demiştir.bu vasiyete sadık kalındığı müddetçe" asla yoldan sapmayacağımızı" garanti etmiştir. Muhtemeldir ki bu vasiyet dini bi vasiyetti.nedeni ise dinin hayatın her alanında söz sahibi olmasıdır(sosyal, ekonomik içtimai).Ve bu vasiyet, "O(saa) ne dedigini bilmiyor" bahanesi ardına gizlenerek yazdırılmamıştır.
Selam ehline selam olsun...

General Mobile 4G cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

bu cümleden ne çıkarın, farkında bile değilsin,,, Allah dinini eksik bıraktı, öylemi...Allah, dinini, Peygamberine, tebliğ ettiremedi tam olarak öylemi.... vah sizin inancınıza....
 

Kaptan

Mecra Yazarı
Katılım
9 Ocak 2012
Mesajlar
15,445
Tepkime puanı
1,111
Puanları
0
Konum
Giresun
nebevi ahlaktan yoksun, haddini bilmeyen
ortaya ilim namina tek bir sey koymadan isi gücü satasmak olan
kismelerle beni karsi karsiya getirme lütfen
zaten farkindaysan muhatap olmuyorum

cehl'i mürekkep gayri kaabil'i islahtir demis atalarimiz
 

adams77

Kanalizasyoncu
Katılım
14 Haz 2013
Mesajlar
25,989
Tepkime puanı
2,087
Puanları
113
Konum
Mars
nebevi ahlaktan yoksun, haddini bilmeyen
ortaya ilim namina tek bir sey koymadan isi gücü satasmak olan
kismelerle beni karsi karsiya getirme lütfen
zaten farkindaysan muhatap olmuyorum

cehl'i mürekkep gayri kaabil'i islahtir demis atalarimiz

pardon ya özür dilerim bir daha olmas ulee sen rüyalarıma girmesi için dua ediyon yaaa :)

neyse temam yinede sen muhattap olmadan bişeyler diyi ver yaf
 

kilicarslan

Kıdemli Üye
Katılım
14 Mar 2013
Mesajlar
4,054
Tepkime puanı
41
Puanları
0
Aleyküm Selam @Fakr
Allah Resulü (saa) bir vasiyette bulunacağım demiştir.bu vasiyete sadık kalındığı müddetçe" asla yoldan sapmayacağımızı" garanti etmiştir. Muhtemeldir ki bu vasiyet dini bi vasiyetti.nedeni ise dinin hayatın her alanında söz sahibi olmasıdır(sosyal, ekonomik içtimai).Ve bu vasiyet, "O(saa) ne dedigini bilmiyor" bahanesi ardına gizlenerek yazdırılmamıştır.
Selam ehline selam olsun...

General Mobile 4G cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

"ne dedigini bilmiyor"un devami nasildi ?
 

alı

Yeni
Katılım
12 Eki 2006
Mesajlar
1,784
Tepkime puanı
51
Puanları
0
Selam

Bu söyleminiz Maide 3 ve Maide 67 ye ters değil midir?

Allah Resulu kendisine bildirilen 'din'i bir 'emri' bildirmemiştir ki bu insanı farklı alanlara götürür.Yok eğer bu içeriğinin açılımı daha sonra ifade edildi derseniz yanılmıyorsam o da İbn Abbas'tan-ki şia da bu isme itibar eder- gelen rivayette hiçte 'şia'nın kastettiği,olayı götürmek istediği yere götürmemektedir.

Ya bildirilmeyen ve eksik bırakılan bir 'din' ya da içeriği belli olan/ibn abbas rivayeti bir durum.

Selametle...

Maide 3 ve Maide 67. Ayetler bizim için referans olarak kabul edilir. "O halde sana bildirileni tebliğ et yoksa görevini yapmamış sayılırsın. Sakın kınayıcıların kınaması seni korkutmasın" emri gereği Allah Resulü (saa) Gadir denilen yerde kuvvetli rivayete göre 120000 sahabenin önünde ” Ben kimin mevlası isem Ali de onun mevlasıdır.Allah ım Ona dost olana dost, düşman olana düşman ol." buyurmuştur. Bu görev yerine getirilmiş ve bunun akabinde " Bugün dininizi ikmal ettim size din olarak islamı seçtim (Maide suresinin 3. Ayetinin bir kısmı )" ayeti nazil oluyor. Hatta Ali (as) yi tebrik edenlerin önde gelenleri Allah Resulü (saa) vefat edince Ali (as) ye sırt çevirenlerin başında bulunuyor. Allah Resulü(saa) böyle bi komplonun Ehlibeyt i üzerinde kurulacağını biliyordu. Bu yüzden vefat etmeden önce "Bana kâğıt kalem getirin size asla sapmayacağınız bir yol göstereceğim" diyordu...


General Mobile 4G cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
 

alı

Yeni
Katılım
12 Eki 2006
Mesajlar
1,784
Tepkime puanı
51
Puanları
0
Selam Ali

Maalesef yazınızdaki/söyleminizdeki tezatlığınızın farkında değilsiniz.

Önemli değil.Tartışmak için sormamıştım.Belki fark edersiniz ümidiyle idi.

Bu tür konularda bazı ortamlarda çok konuştuk.İnanın değişen çok az durumlar oldu.Bu açıdan devam ettirmeyeceğim...

Hayr ol'a.

Selametle

Selam ehline selam olsun üstadım...
 

cemaliii

Kıdemli Üye
Katılım
24 Ağu 2009
Mesajlar
4,770
Tepkime puanı
985
Puanları
113
herkes senden kendisine zarar gelmeyeceginden eminse ehli sunnetsin.
 

DostunDostu

Süper Moderatör
Yönetici
Katılım
30 Eyl 2013
Mesajlar
6,183
Tepkime puanı
473
Puanları
83
Baştan sona mesajlara baktım. Bir kişi de ''tevhid'' dese ya! Yok.. Şahısları sevmek veya sevmemek üzerinden bir din tarifine gidilmiş. Hatta fanatik bir arkadaşımız ''Muaviye'yi sevmeyen kafirdir'' anlamında cümle kurup müslümanları tekfir etmekten geri durmamış maşallah! Bu arkadaş bunu yaparken Allah'ın sınırlarını ihlal ettiğinin farkında değil..

Din Allah'ındır, şahısların değil.. Bunun böyle olduğunu belirten ayetler mevcut. Ehl-i Sünnet olmak, içinde hanifliği barındırmıyorsa ibrahimi olmaktan çıkar. Dolayısıyla bağlı olduğu şeriatinin şahsına hükmü kalmaz. Allah ahirette önce imanı soracak. Bana iman ettin mi etmedin mi? La ilahe illallah'tan sual ilk sualdir. Bu yoksa gerisi hükümsüz sayılıyor.

''Ali'yi mi seviyorsun Muaviye'yi mi?'' gibi sualleri kendinize dert edineceğinize bu çağın Ali'sini Yezit'ini bulup ona göre pozisyon alın. Ali'yi severken Yezitlik yapanların yanındaysan eğer nolacak? Veya tam tersi? Bunu hiç soran, sorgulayan yok! Ha, doğru ya, sorgulamak yasaktı demi? Aaah, ah! Bu yazdıklarıma itibar etmeniz için illa elimi ayağımı öpen yüzbinlerin olması şart. Akıl olmayınca her türlü popüler saçmalıklar delil oluveriyor. Bu talep olduğu sürece sahtekârların sözleri haşa din olmaya devam edecektir! Bu bitmezz..
 

Sofuoglu

Ordinaryus
Katılım
29 Tem 2006
Mesajlar
4,603
Tepkime puanı
254
Puanları
83
İslâm akaidinin bilinen bir kuralı vardır: Allah-u Teâlâ'nın hükmünü inkâr eden kâfir olduğu gibi, Allah-u Teâlâ'nın hükmünü hafife alan da kâfir olur. Bu sebeple küfre rıza göstermek, küfrü hoş görmek de kişinin küfrüne delalet eder.

Zira:

"Hüküm ancak Allah'ındır." (En'am: 57)

Oysa bugün nice müslümanlar Allah-u Teâlâ'nın hükmünü hafife alıyor. Âyet-i kerime ve Hadis-i şerif'i hatırlattığınız zaman, "Ama bu devirde" gibi sözlerle "Allah-u Teâlâ'nın hükmünü değiştirmeye çalışanları" müdafaa etmeye kalkıyor. Farkına varmadan dinden kayıyor.

Bu gibi durumlar, iman zaafiyetinden, ilim eksikliğinden, dine uyması gerektiği halde dini kendine uydurmaya çalışan sahte din önderlerinin ifsatlarından kaynaklanıyor...!!!!!

Resul-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz'in mahrem-i esrârı olan Huzeyfe -radiyallahu anh- Hazretleri buyururlar ki:

"Münafıklık Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- devrinde vardı. Şimdi ise imandan sonra küfür vardır." (Buhârî. Fiten 21)

Huzeyfe -radiyallahu anh- Hazretleri'nin bu sözü ile ne demek istediğine dair bazı alimler şöyle söylemişlerdir:

"Cemaate tefrika sokmak Allah-u Teâlâ'nın "Velâ teferrekû=Tefrikaya düşmeyin." emrine aykırıdır. Bütün bunlar artık gizli-kapaklı değildir. Öyleyse bu, imandan sonra küfür gibidir."

Binaenaleyh Resulullah Aleyhisselâm'sız bir İslâm suret-i katiyede mevzu bahis değildir. Resulullah Aleyhisselâm sadece getirdikleri ile değil, bizzat şahsı ile İslâm dininin içindedir. Onu çıkartmaya, onsuz bir İslâm, ona imansız bir iman icat etmeye çalışanlar katıksız küfür ehlidir.

Bunu yapmaya çalışmak çok büyük bir cürüm, çok büyük bir zulüm, çok büyük bir küfürdür.

Allah-u Teâlâ'nın;

"Allah katında din İslâm'dır" (Âl-i imran: 19)

Buyurduğu hükümleri değiştirip "Hayır Allah katındaki din budur!" diyerek -Allah-u Teâlâ'ya isyan etmiş olmakla kalmıyorlar- Allah-u Teâlâ'yı karşılarına almış, hasım kesilmiş oluyorlar.

Üstelik bu gibi kimseler kendilerinin "Ehl-i sünnet" olduklarını iddia ediyorlar. "Kur'an ehli" olmaktan çıkmış kimselerin "Ehl-i sünnetiz" iddiaları hükümsüzdür.

"Resulullah'a iman etmese de olur." diyen bir kimse nasıl "Ehl-i sünnet" olabilir? Resulullah'ı inkâr eden, hatta hakaret eden hıristiyan ve yahudilere cennet ehli diyen bir kimse nasıl "Ehl-i sünnet" olabilir?

"Ehl-i sünnet"
demek; fitne ve tefrikadan uzak kalmış, Resulullah Aleyhisselâm'ın ve Ashâb'ının yolundan giden insan demektir.

Nitekim Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz Hadis-i şerif'lerinde buyururlar ki:

"Ümmetim benden sonra yetmiş üç fırkaya ayrılacak, bir fırka müstesna, diğerleri hep ateştedir.

- Onlar kimlerdir Yâ Resulellah?

Benim ve Ashâb'ımın yolunda olanlardır." (Ebû Dâvud)


Bunlar değil Resulullah Aleyhisselâm ve Ashâb'ının yolundan gitmek, Resulullah Aleyhisselâm'ı kaldırmaya çalışıyorlar. Böyle "Ehl-i sünnet" nerede görülmüş? Tarih boyu eserler neşretmiş, fitne ehli ile mücadele etmiş hangi hakiki İslâm âlimi bunlara "Ehl-i sünnet" der? Mümkün mü?

Bunlar "Ehl-i küfür"dür.

"Ehl-i Kur'an" ise ayrıdır.

"Onlar Kur'an ehli, Allah ehli ve Allah'ın has kullarıdır." (İbn-i Mâce: 215)

Bu, Kur'an-ı kerim'e iman edenlere mahsustur. "Ehl-i sünnet" de bunlardır. Hem Allah'ın emir ve yasaklarına azami riayet ederler, hem Resulullah Aleyhisselâm'ın sünnet-i seniyye'sine sımsıkı yapışırlar.

Hükm-ü ilâhi'yi, Kur'an'ın hükmünü değiştirmeye kalkanlar ise "Ehl-i küfür"dür.

Bu İslâm'ın hükmüdür.

Nitekim mezhep imamımız İmam-ı Âzam Hazretleri bu hususta; mü'min olduğu halde küfre düşüp dinden çıkan kimseler hakkında şöyle buyurmuşlardır:

"Kur'an'da açıkça belirtilen hükümleri kabul etmeyen, günah işlemeyi helâl sayan ve Kur'an'ın bir harfirini bile inkâr eden kimse tekfir edilir."

İmam Ebu Musa el-Eşarî de şöyle söylemiştir:

"Bu Kur'an sizin için bir ecirdir ve aynı zamanda boynunuza bir yüktür. Siz Kur'an'a tabi olun ve sakın ola ki Kur'an size tabi olmasın. Zira her kim Kur'an'a tabi olursa Kur'an onu cennet bahçelerine indirir. Ve her kime ki Kur'an tabi olur, onun ensesine basar ve onu cehenneme yuvarlar."

Bu İslâm âlimleri İslâm'a göre, Kuran-ı kerim ve Hadis-i şerif'e göre konuşuyorlar, zannını hüküm yerine koymak isteyenlerin akıbetini ifşa ediyorlar..
 
Üst