azrailin ,cebrailin mikailin hürmetine dediklerimde bir yanlış varmı?
Müslümanları çok daha büyük yanlışların içine çekmek için çabalıyorsun!
Herhalde durumunu fakedemeceğimizi sandın !
azrailin ,cebrailin mikailin hürmetine dediklerimde bir yanlış varmı?
Müslümanları çok daha büyük yanlışların içine çekmek için çabalıyorsun!
Herhalde durumunu fakedemeceğimizi sandın !
kanal D ile 60 milyara anlaştım..millet peşimde zaten..:Cool:
şu, gıybetten dolayı, gıybet edilnler, yaşadı...
şu, gıybetten dolayı, gıybet edilnler, yaşadı...
Orası öyle de tutulan oruçlar nereye gitti onu da düşünmek gerek öyle değil mi..?
Bu sözü senin gibi kronik bir ölü eti yiyicisinden duymak ne kadar da tuhaf bi durum !
dalalet sahibinin gıybeti olmaz...sende onlardansın.... oldumu, kandil günü...
Allah Allah ne oldu ki birden?
dalalet sahibinin gıybeti olmaz...sende onlardansın.... oldumu, kandil günü...
Tabi canım tabiii! Size asla bir zevâl ve yasak asla yoktur !
Siz gıybet yapmakta, günâh-masiyet işlemekte serbest ve şerbetlisiniz !
Kılıflarınız hazır ve nazırdır!
Zebanilerin topuzları tepenize indiğinde "dalalet sahibi" nakaratını orada da tekrarlarsın!
o vakit, bekle, ne diye saldırıyorsun durduk yerde....kendi, nefsi, problemlerim, yeterince yetiyor bana...[/QUOTE
İslâm Dini Müslümanlara yapmadıklarını söylemeyi yasaklamıştır !
o vakit, bekle, ne diye saldırıyorsun durduk yerde....kendi, nefsi, problemlerim, yeterince yetiyor bana...[/QUOTE
İslâm Dini Müslümanlara yapmadıklarını söylemeyi yasaklamıştır !
Hadisi Şeriflere imanın olduğuna şahitlik yaparım...
Hz. Enes anlatıyor: Biz Hz. Peygamber. (a.s.m)’e:“Ey Allah’ın Resulü! Biz kendimiz her şeyi tam yerine getirmedikçe, başkasına iyiliği emretmeyecek miyiz? Veya kendimiz bütün kötülüklerden sakınmadıkça kimseyi kötülükten sakındırmayacak mıyız?”
diye sorduk. Hz. Peygamber (a.s.m):
“Hayır! Kendiniz her şeyi/emredilen bütün iyilikleri yerine getirmeseniz dahi yine de başkasına iyiliği emredin/tavsiye edin. Bütün kötülüklerden sakınmazsanız bile yine de başkasını kötülükten sakındırmaya çalışın.” diye buyurdu.(bk. Gazali, İhyau’l-Ulum, II/329).
Hadisi Şeriflere imanın olduğuna şahitlik yaparım...
Hz. Enes anlatıyor: Biz Hz. Peygamber. (a.s.m)’e:“Ey Allah’ın Resulü! Biz kendimiz her şeyi tam yerine getirmedikçe, başkasına iyiliği emretmeyecek miyiz? Veya kendimiz bütün kötülüklerden sakınmadıkça kimseyi kötülükten sakındırmayacak mıyız?”
diye sorduk. Hz. Peygamber (a.s.m):
“Hayır! Kendiniz her şeyi/emredilen bütün iyilikleri yerine getirmeseniz dahi yine de başkasına iyiliği emredin/tavsiye edin. Bütün kötülüklerden sakınmazsanız bile yine de başkasını kötülükten sakındırmaya çalışın.” diye buyurdu.(bk. Gazali, İhyau’l-Ulum, II/329).
Bu hadis-i Şerifle taban tabana zıt ayrı bir hadis-i şerif daha vardır beyim. Hem de sadece İhyâ'da değil Buhari ve Müslim gibi iki maruf muhaddisin kitabında tahriç edilmiş...Onu da biz yazalım istersen !
"""Kıyamet gününde bir adam getirilir, ateşe atılır, ateş içinde değirmen taşı gibi dönmeye başlar. Cehennem ehli onun etrafını çevirirler: "Ey falan! Sen bize iyilikleri emreder, fenalıkları yasaklar değil miydin?" derler. "Evet ama, ben size emreder, kendim yapmazdım; sizi yasaklar, kendim yapardım.""" der. Şu halde insan, başkasına öğüt verirken, kendini unutmamalı, ele telkin verip de, kendi zakkum salkımı yutmamalıdır. İrşad (halkı aydınlatmak) için doğru söyleyenler böyle olursa, sapıtmak için eğri söyleyenlerin hali kıyas edilsin!..
İkincisi, konu hakkında ortada apaçık ayet-i celile varken hadislere tutunmak hiç doğru bir iş değildir diye düşünüyoruz. Rabbimiz Bakara Sûresi 44.ayet-i celilesinde
"Siz Kitab’ı (Tevrat’ı) okuyup durduğunuz hâlde, kendinizi unutup başkalarına iyiliği mi emrediyorsunuz? (Yaptığınızın çirkinliğini) anlamıyor musunuz?" diye buyurmamış mı? Buyurmuyor mu?
Yapmadığını anlatanların veya söyleyenlerin avare kasnak gibi boşa döndüğünü bilmeyen mi var yeryüzünde !.
Siz daha halâ neden bahsediyorsunuz ?
Sizin Müslümanlığı algılamada çok büyük bir sorununuz var, çok büyük bir sorununuz !
İşte, biz de bu absrdlüğünüzü ortaya koyup- çıkarıyoruz !
Bu hadis-i Şerifle taban tabana zıt ayrı bir hadis-i şerif daha vardır beyim. Hem de sadece İhyâ'da değil Buhari ve Müslim gibi iki maruf muhaddisin kitabında tahriç edilmiş...Onu da biz yazalım istersen !
"""Kıyamet gününde bir adam getirilir, ateşe atılır, ateş içinde değirmen taşı gibi dönmeye başlar. Cehennem ehli onun etrafını çevirirler: "Ey falan! Sen bize iyilikleri emreder, fenalıkları yasaklar değil miydin?" derler. "Evet ama, ben size emreder, kendim yapmazdım; sizi yasaklar, kendim yapardım.""" der. Şu halde insan, başkasına öğüt verirken, kendini unutmamalı, ele telkin verip de, kendi zakkum salkımı yutmamalıdır. İrşad (halkı aydınlatmak) için doğru söyleyenler böyle olursa, sapıtmak için eğri söyleyenlerin hali kıyas edilsin!..
İkincisi, konu hakkında ortada apaçık ayet-i celile varken hadislere tutunmak hiç doğru bir iş değildir diye düşünüyoruz. Rabbimiz Bakara Sûresi 44.ayet-i celilesinde
"Siz Kitab’ı (Tevrat’ı) okuyup durduğunuz hâlde, kendinizi unutup başkalarına iyiliği mi emrediyorsunuz? (Yaptığınızın çirkinliğini) anlamıyor musunuz?" diye buyurmamış mı? Buyurmuyor mu?
Yapmadığını anlatanların veya söyleyenlerin avare kasnak gibi boşa döndüğünü bilmeyen mi var yeryüzünde !.
Siz daha halâ neden bahsediyorsunuz ?
Sizin Müslümanlığı algılamada çok büyük bir sorununuz var, çok büyük bir sorununuz !
İşte, biz de bu absrdlüğünüzü ortaya koyup- çıkarıyoruz !
Bütün, hadisi şeriflere imanım var....sen, kendi derdine yan...
Bütün, hadisi şeriflere imanım var....sen, kendi derdine yan...
Ufak tefek ihtilaflardan dolayı kavga anlamsızdır...
Bütün, hadisi şeriflere imanım var....sen, kendi derdine yan...
İmanın var mı yok mu onu bilmem de yukarıdaki ayetle (Bakara : 44) amelin olmadığı aşikâr !