TakVa
Ordinaryus
- Katılım
- 13 Nis 2007
- Mesajlar
- 2,868
- Tepkime puanı
- 79
- Puanları
- 0
Ayy inşaAllah yarabbim inş..bu gün duyduğum en güzel haber güzellik sunan gönlüne güzellikler gelsin inş..
amin
Burçlar Hakkında Görüşler
- Konbuyu başlatan TakVa
- Başlangıç tarihi
amin
TakVa
Ordinaryus
- Katılım
- 13 Nis 2007
- Mesajlar
- 2,868
- Tepkime puanı
- 79
- Puanları
- 0
YILDIZ SAATLERİNİN HESAPLANMASI:
Yıldız saatleri şemasında, yıldızlar bölümü değişmez. Ancak gün ve gecenin uzayıp kısalmasına bağlı olarak saat dilimlerinin süreleri farklılık gösterir.
Bunun için günlük olarak hesaplamak gerekir. Veya 5-10 dakikalık farkı dikkate almak şartıyla, haftalık hesaplamalar da yapılabilir.
Yıldız saatlerinin başlangıç ve bitişleri şehirlere göre değişir. Örneğin; İstanbul için yapılan hesaplama Erzurum veya Londra için geçerli değildir. O bölgenin yerel saatine göre özel hesap yapmak gerekir...
Hesaplama sistemi:
1 - Güneş'in doğuşu ile güneşin batışı arasındaki süreyi hesaplayın.
2 - Bu zaman süresini dakikaya çevirin ve 12 ye bolün,
3 - Böylece, gün sütununda bir dilimin kaç dakika sürdüğünü bulmuş oldunuz.
4 - Saatler sütunundaki ilk dilime güneş'in doğduğu saati yazın ve sıra ile yukarıda hesapladığınız bir dilimlik süreyi ekliye ekliye, 12 dilimi tamamlayın.
5 - Bu kez aynı işlemleri, güneşin batışından güneşin doğuşuna kadar olan zaman için yapın.
Örnek hesaplama: 9 Aralık günü için yıldız saatlerini hesaplamak isteyelim:
Güneşin doğuşu: 07:09 Güneşin batışı: 16.42
İkisi arasında dakika olarak 573 dakikalık bir zaman var.
573: 12 = 47.7 (gün için bir dilimlik zaman süresi)
Buna göre; günün dilimleri şu saatleri içeriyor. Pazartesi günü için;
İlk dilim, saat 07:09'da başlıyor, 47.7 dakika devam ediyor (Ay saati),
İkinci dilim, saat 08:44'de başlıyor, gene 47.7 devam ediyor (Satürn saati),
Üçüncü dilim, saat 08.44'de başlıyor, 47.7 dakika devam ediyor, (Jüpiter saati),
Bu şekilde 47.7 dakika ilave edile edile 12 dilim tamamlanır.
Normal olarak gece ve gün dilimleri 60'şar dakikadır. Gün ve gecenin eşit olduğu tarihlerde bu dilimlerin her biri 60 dakika olur Diğer zamanlarda 60 dakikadan daha az veya çok olur.
Güne ve gecelerin farklı olduğu tarihlerde, gün için bu hesaplama yapıldıktan sonra gecenin bir dilimlik süresini pratik olarak şöyle bulabiliriz.
120 dakika - 47 dakika = 73 dakika
Yani gece bölümünün bir dilimi 73 dakikadır. Yukarıdaki sıralama gibi, bu sefer Güneş'in batış saati gecenin ilşk dilimine yazılır ve 73'er dakika ilave ederek 12 dilim tamamlanır. Buna göre Salı gecesinin;
İlk dilimi 16.42'de başlıyor 73. dakika devam ediyor. (Venüs saati).
İkinci dilim 17.45'de başlıyor, 73 dakika devam ediyor (Merkür saati).
Üçüncü dilim, 19.06'da başlıyor ve 73 dakika devam ediyor... Bu şekilde devam edilerek 12 dilim tamamlanır,
Bu arada saniyelerden meydana gelen küçük artış veya eksiklikler saat aralarına pay edilmelidir.
Yaptığınız hesaplamanın doğruluğunu anlamak için dikkat edilecek bir nokta:
Gün dilimlerinin 12.sine gerekli saati eklediğiniz zaman çıkan sonuç gecenin ilk dilimindeki saati, yani güneşin batışım vermelidir. Aynı şekilde, gecenin 12. dilimine ekleme yaptığınızda da günün ilk dilimindeki yani güneş'in doğuş saatini vermelidir.
Bu hesaplamayı bir hafta süre ile kullanabilirsiniz.
ÖRNEK
AŞAĞIDAKİ TABLOYA BULUNDUĞUNUZ ŞEHREGÖRE HESAPLANMIŞ SAATLERİ YAZABİLİRSİNİZ
TakVa
Ordinaryus
- Katılım
- 13 Nis 2007
- Mesajlar
- 2,868
- Tepkime puanı
- 79
- Puanları
- 0
BURÇLARIN ÖZELLİKLERİ
BALIK
Romantik, esrarlı, hayal dünyaları zengin balık insanlarını da anlamak kolay değildir. Onların iki yönü vardır. Biri sevgi temelleri üzerine oturmuş, diğeri kuşku ve kıskançlık!.. Birinde mantık ve yaratıcılık, birinde aldatıcı hayaller!..
Yaratıcı gücünü kullanırsa, çok başarılı olur. Sevdiği alanda her türlü iş elinden gelir,çok beceriklidir. Hani elinden kuş uçmaz, tabir edilir ya. Acıma, şevkat, merhamet, yardım etme duyguları güçlüdür. Fedakar ve iyi niyetlidir. Öyle ki, bu yönleri ile onları kullanmak mümkündür. O almak peşinde biri olmaktan beri vermek için, sevdiklerini, çevresini mutlu etmek için uğraşan biridir. Muhtaç durumda olanlara yardım ederek, nefsindeki acıma duygusunu tatmin eder.
Kuşkucu yönünü kullanırsa, karamsar, gerçeklerden kaçan, hemen keyif verici maddelerin altına sığınarak yaşayan biri olur. Çoğu kez yersiz korku ve kuruntuları ile hayatı kendisine zehir eder. Yani zararı kendisinedir. Üzülür, herşey bitmiş, hayatın sonu gelmiş, çareler tükenmiş gibi bedbin olur.
Hayal dünyaları geniş, segileri güçlüdür. Çok akıllı olduğu söylenemez. Ama hissedişleri, alışları ve güçlü sezgileri ile bunu telafi edebilir. Böylece zeki bir insan tablosu çizer.
Pek çok idealleri vardır. Ancak hayal dünyasına fazla dalarak, gerçeklerden çok uzaklaşıp yanılma tehlikesi vardır. Bu yüzden aşkta, işte, yaşamda pek çok düş kırıklığı yaşayabilirler.
Duyguları genellikle ağır basar. Çabuk ağlar, çabuk gülerler. Göz yaşı ile gülücüğü aynıanda kullanabilirler. Çabuk üzülür çabuk sevinirler. Mantıkları çok değişiktir. Yoğun duyguların esiri olmadıkları zaman neşeli, espirili, şirin ve sempatik olurlar. Çok konuşmasalar da sevimlidirler.
İlham perileri her zaman faaliyettedir. Derin duygular, güzeli sezme gücü geniş hayal dünyaları içinde birleşince sanatsal şaheserler ortaya çıkar. Edebiyat, şiir, müzik, resim alanları onlarındır.
Yetenekli balerinler, ünlü bestekarlar, müzisyenler, yaratıcı ressamlar bu burçtan çıkar. Sırf para kazanmak için çalışmazlar. Zevk almak, yaratıcı olmak onlar için daha önemlidir. Bu uğurda savaş verebilirler.
İnsanların ihtiyaçlarını, neler hissettiklerini, arzu ve beklentilerini kolayca sezebilme özellikleri iyi bir doktor, öğretmen, hemşire ya da yardım amaçlı derneklerde başarı imkanı sağlar. Kısaca, hayal gücü, yaratıcılık, sezgi ve sevgi isteyen her alan onlara uyar. Bu şekilde rahatlığı yakalamak isterler.
Sihirli ve esrarlı bir cazibeleri vardır. Hülyalı, yumuşacık, duygulu bakan gözler onların hassas iç dünyalarının aynasıdır. Sanki bakışlarından kelimeler dökülür. Onların anlatamadıklarını anlatır adeta...
Yaşamlarının temelinde sevgi yatar. Daima bunu verebilecekleri bir yerleri olsun isterler. İnsanlarla paylaşamazlarsa hayvanlarla ilgilenirler. Duyarlı ve hassastırlar. Kavga, döğüş onlardan çok uzaktır. Sakin ve rahat hallidirler. Kimseye ilişmezler. Hatta bu sakinlikleri bazı kişileri kızdırabilir. Onlar aksi, geçimsiz insanlara bile şevkatle yanaşmayı dener, onlara olumlu tavsiyelerle faydalı olmağa çalışırlar...
Bir zayıf noktaları daha vardır. Kendilerine acıma huyları....
Mistik, felsefi, dini konular ilgilerini çeker. Yine matematik, astronomi, fizik, tıp konuları da cazip gelir. Bu alanlarda çalışmaları farklıdır. Bazı konular içlerine doğar, hissederek, sezgi ve ilham alış yollu bilgiler edinebilirler, hatta bazı şeyleri yaşarlar. Doğru çıkan rüyalar görürler.
Mana alemine dalmağa çok müsaittirler. Medyumluk yönleri vardır. Ama hayal ve gerçek karmaşasından yüzünden düş kırıklığı yaşamaları da mümkündür. İç alemleri oldukça geniştir. Şuur boyutuna sıçrayarak evrensel genişliği hissedebilecek kapasiteleri vardır..
Hayal kurmak güzeldir ama hayallerin gerçekleşmesi için gerçek dünyanın engellerini aşmak gerekir. Oysa onlar en küçük bir engelde güvenlerini yitirip daha mutlu olduğu iç dünyalarına dönerler. O aman güçlü birinin desteğine ihtiyaç vardır. Çünkü onlar yeteneklidir ama engelleri yenmeleri zordur.
Aynı zamanda rahata düşkün olmalarıda savaşmalarını zorlaştırır. Şayet engel çıkmaz veya yenmeği başarabilirlerse çok üstün ve şaşırtıcı başarılar elde ederler.
Şunu söylemek gerekir ki; onlar gerçek dünyaya bir perde arkasından bakarlar. Tüm gerçekleri ile çevrelerini görmezler çünkü görmek istemezler, güvenemezler.
Güvende oldukları yer kendi alemleridir. Kazara perde aralanırsa incinmeleri çok kolaydır. Renkli ve eşsiz hayalleri vardır. Gerçekleştirebilirlerse ne ala..!
BALIK
Romantik, esrarlı, hayal dünyaları zengin balık insanlarını da anlamak kolay değildir. Onların iki yönü vardır. Biri sevgi temelleri üzerine oturmuş, diğeri kuşku ve kıskançlık!.. Birinde mantık ve yaratıcılık, birinde aldatıcı hayaller!..
Yaratıcı gücünü kullanırsa, çok başarılı olur. Sevdiği alanda her türlü iş elinden gelir,çok beceriklidir. Hani elinden kuş uçmaz, tabir edilir ya. Acıma, şevkat, merhamet, yardım etme duyguları güçlüdür. Fedakar ve iyi niyetlidir. Öyle ki, bu yönleri ile onları kullanmak mümkündür. O almak peşinde biri olmaktan beri vermek için, sevdiklerini, çevresini mutlu etmek için uğraşan biridir. Muhtaç durumda olanlara yardım ederek, nefsindeki acıma duygusunu tatmin eder.
Kuşkucu yönünü kullanırsa, karamsar, gerçeklerden kaçan, hemen keyif verici maddelerin altına sığınarak yaşayan biri olur. Çoğu kez yersiz korku ve kuruntuları ile hayatı kendisine zehir eder. Yani zararı kendisinedir. Üzülür, herşey bitmiş, hayatın sonu gelmiş, çareler tükenmiş gibi bedbin olur.
Hayal dünyaları geniş, segileri güçlüdür. Çok akıllı olduğu söylenemez. Ama hissedişleri, alışları ve güçlü sezgileri ile bunu telafi edebilir. Böylece zeki bir insan tablosu çizer.
Pek çok idealleri vardır. Ancak hayal dünyasına fazla dalarak, gerçeklerden çok uzaklaşıp yanılma tehlikesi vardır. Bu yüzden aşkta, işte, yaşamda pek çok düş kırıklığı yaşayabilirler.
Duyguları genellikle ağır basar. Çabuk ağlar, çabuk gülerler. Göz yaşı ile gülücüğü aynıanda kullanabilirler. Çabuk üzülür çabuk sevinirler. Mantıkları çok değişiktir. Yoğun duyguların esiri olmadıkları zaman neşeli, espirili, şirin ve sempatik olurlar. Çok konuşmasalar da sevimlidirler.
İlham perileri her zaman faaliyettedir. Derin duygular, güzeli sezme gücü geniş hayal dünyaları içinde birleşince sanatsal şaheserler ortaya çıkar. Edebiyat, şiir, müzik, resim alanları onlarındır.
Yetenekli balerinler, ünlü bestekarlar, müzisyenler, yaratıcı ressamlar bu burçtan çıkar. Sırf para kazanmak için çalışmazlar. Zevk almak, yaratıcı olmak onlar için daha önemlidir. Bu uğurda savaş verebilirler.
İnsanların ihtiyaçlarını, neler hissettiklerini, arzu ve beklentilerini kolayca sezebilme özellikleri iyi bir doktor, öğretmen, hemşire ya da yardım amaçlı derneklerde başarı imkanı sağlar. Kısaca, hayal gücü, yaratıcılık, sezgi ve sevgi isteyen her alan onlara uyar. Bu şekilde rahatlığı yakalamak isterler.
Sihirli ve esrarlı bir cazibeleri vardır. Hülyalı, yumuşacık, duygulu bakan gözler onların hassas iç dünyalarının aynasıdır. Sanki bakışlarından kelimeler dökülür. Onların anlatamadıklarını anlatır adeta...
Yaşamlarının temelinde sevgi yatar. Daima bunu verebilecekleri bir yerleri olsun isterler. İnsanlarla paylaşamazlarsa hayvanlarla ilgilenirler. Duyarlı ve hassastırlar. Kavga, döğüş onlardan çok uzaktır. Sakin ve rahat hallidirler. Kimseye ilişmezler. Hatta bu sakinlikleri bazı kişileri kızdırabilir. Onlar aksi, geçimsiz insanlara bile şevkatle yanaşmayı dener, onlara olumlu tavsiyelerle faydalı olmağa çalışırlar...
Bir zayıf noktaları daha vardır. Kendilerine acıma huyları....
Mistik, felsefi, dini konular ilgilerini çeker. Yine matematik, astronomi, fizik, tıp konuları da cazip gelir. Bu alanlarda çalışmaları farklıdır. Bazı konular içlerine doğar, hissederek, sezgi ve ilham alış yollu bilgiler edinebilirler, hatta bazı şeyleri yaşarlar. Doğru çıkan rüyalar görürler.
Mana alemine dalmağa çok müsaittirler. Medyumluk yönleri vardır. Ama hayal ve gerçek karmaşasından yüzünden düş kırıklığı yaşamaları da mümkündür. İç alemleri oldukça geniştir. Şuur boyutuna sıçrayarak evrensel genişliği hissedebilecek kapasiteleri vardır..
Hayal kurmak güzeldir ama hayallerin gerçekleşmesi için gerçek dünyanın engellerini aşmak gerekir. Oysa onlar en küçük bir engelde güvenlerini yitirip daha mutlu olduğu iç dünyalarına dönerler. O aman güçlü birinin desteğine ihtiyaç vardır. Çünkü onlar yeteneklidir ama engelleri yenmeleri zordur.
Aynı zamanda rahata düşkün olmalarıda savaşmalarını zorlaştırır. Şayet engel çıkmaz veya yenmeği başarabilirlerse çok üstün ve şaşırtıcı başarılar elde ederler.
Şunu söylemek gerekir ki; onlar gerçek dünyaya bir perde arkasından bakarlar. Tüm gerçekleri ile çevrelerini görmezler çünkü görmek istemezler, güvenemezler.
Güvende oldukları yer kendi alemleridir. Kazara perde aralanırsa incinmeleri çok kolaydır. Renkli ve eşsiz hayalleri vardır. Gerçekleştirebilirlerse ne ala..!
TakVa
Ordinaryus
- Katılım
- 13 Nis 2007
- Mesajlar
- 2,868
- Tepkime puanı
- 79
- Puanları
- 0
KOVA
Orijinalite, değişiklik, akıl ve yaratıcılık özellikleri ile programlanmış beyinlerdir!. Farklı yönleri ile hemen dikkati çekerler..
Ne zaman ne yapacakları belli olmaz, süprizlerle her an şaşırtabilirler.
Daima yenilikler peşinde koşar, insanlık için faydalı birşeyler yapmak ana hedefleridir. Kendi akıllarını çok üstün bulur ve bu yönleri ile kendilerine güvenirler. Başkalarını beğenmezler, fikirlerini önemsemezler ama gene de dinlerler!. Ancak birinden üstün bir fikir çıkarsa, o anda beğendiklerini belli etmezler. Bir müddet sonra zenginleştirip sanki kendi fikirleri imiş gibi ortaya atarlar...
Duygularla değil, akıl ile hareket ederler!.
Arkadaşlık, dostluk onlar için önemlidir. İşbirliği yapmaktan hoşlanırlar. Ancak akıllı, bilgili kişileri tercih ederler. Değer verdikleri ilmi konularda konuşmak, tartışmak, düşüncelerini paylaşmak hoşlarına gider.
Bu günü yaşamalarına karşın daima gelecek için projeleri vardır. Bunlara erişmek için her fırsatı kullanırlar. Onun projelerini önceden kestirmek mümkün değildir, asla açıklamazlar. Ancak proje tamamlanınca ortaya çıkarırlar. O zaman anlarsınız ki bunlar çok evvelden tasarlanıp, aşama aşama ilerlemiş...
Özgürlüklerine aşırı düşkündürler. Kendilerini bağlayan, destek yerine köstek olan kişi ve durumlardan kaçarlar. Monoton, durgun, değişmeden hep aynen tekrarlanan şeyler asla onlara uymaz...
Akıllarına öylesine güvenirler ki, kimseye ihtiyaç hissetmez aksine herkesin onlara ihtiyacı olduğunu düşünürler. Kendi aklına, ölçülerine uygun, zekasından faydalanabileceği, bilgili kişileri arkadaş olarak seçerler.
İnsanları yeteneklerine göre kullanmayı iyi blirler. Ama onun hızına uymazsa, doğal olarak o gider siz geride kalırsınız. Bu çıkarcılık değildir. Ancak yollar bir değilse tabii ki neticede ayrılacaktır. Onun tarzına uyabilirseniz iyi bir dost kazanmış, aksi halde bir fırsat kaçırmış olursunuz.
İstedikleri kişiyi ne yapar eder elde ederler, istemediklerini de aynı şekilde uzaklaştırırlar. Herkesle arkadaşlık ederler ama dostları konusunda çok titizdirler....
Öğrendiklerini, bulduklarını, tecrübe ve araştırmalarını sentez yaparak yeni ve değişik şeyler ortaya koyabilirler. Bilim dalları ilgi alanlarıdır. Elektronik, uzay, bilgisayar dünyası adeta onlar için var olmuştur. Öğrenme, araştırma, analiz etme ve sonsuz merakları neticesinde hemen her konuda belli bir bilgi sahibidirler.
İnandığı konularda istek ve arzuları çok güçlüdür. Hatta bu uğurda hayatını ortaya koyabilir. Ama çevresinde aynı coşkuyu görememesi onu hüsrana düşürür. Her şeyden vaz geçmiş gibi görünse de, aslında geçmez yeni projelerine çoktan başlamıştır bile..
İnsancıl yönü kuvvetlidir. Kimsenin başına kötü birşey gelsin istemez, onları korumağa çalışır. Yardım etmek ister. Oldukça hoşgörülüdür. Bardağı taşıran son damla düşmedikçe ve dinlendiği sürece kimseye arkasını dönmez...
Aklına güvenmesine rağmen kovaların kıskanç bir yönleri de vardır. Kendini geçen, daha revaçta olanları kıskanır. Bu onu daha hırslı yapar, hedefi daima birinci olmaktır. Kendi çıkarlarını korumasını iyi bilir.
Başkalarının istedikleri gibi değil, kendi doğruları için yaşar. Her şeyi istediği gibi planlar ve uygular, tabii duygularla değil, akılcı yollarla. Aklı ile duygularını kontrol ederek...
Sınırlanmak, belli kalıplara sokulmak, herkesin yaptığını yapmak onun tarzı değildir. Kopya ve taklit etmez, yeni şeyler yaratır. Bu imkan verilmezse, Kova çocukları okumakta problem çıkarır. Belki okulu bırakabilir, ama sonuçta kendi kendini yetiştirerek iyi bir seviyeye gelecektir. O neyi nasıl öğreneceğini aklı ile bulacaktır...
Parayı severler. Ama paranın birktirmek için olmadığını iyi bilirler. Parayı değerlendirmek, malı kullanmak isterler. Hatta başkalarının bu imkanlarından faydalanmaktan da çekinmezler. Yaşamını, evini, eşyasını, ilgi alanlarını sık sık değiştirebilirler. İleri teknolojinin tüm imkanlarını denerler.
Sevdiği kişiye bağlanır. Zaten değer verdiği kişiyi sever. Aşkta da aklını kullanır. Kendine faydalı olabilecek kişiyi tercih eder. Duygularının esiri olmaz.
Boş güzellik, sevda peşinde koşmaz. Sevdiği hem kafa dengi, hem dost, hem arkadaş hemde her yönden destek olmalıdır.
Aslında her konuda olduğu gibi bu konuda da onların ne yaptığını anlamak zordur. Bir projeleri için aşıkmış gibi davranmaları bile mümkündür... Aile bağlarına da çok önem verir. Özellikle anneleri onlar için çok değerlidir...
Pek çok değişik alanlarda ün yapmış kişiler bu burçtan çıkar. Araştırma, uzay, bilgisayar, astroloji, din, ilim, teknik buluşlar ve akıl kullanmak gereken her alan onlara uygundur. İdeal bir öğretmen, psikolog, kendine özgü bir yazar, düşünür, kaşif hatta orijinal bir sanatkar olabilirler...
Orijinalite, değişiklik, akıl ve yaratıcılık özellikleri ile programlanmış beyinlerdir!. Farklı yönleri ile hemen dikkati çekerler..
Ne zaman ne yapacakları belli olmaz, süprizlerle her an şaşırtabilirler.
Daima yenilikler peşinde koşar, insanlık için faydalı birşeyler yapmak ana hedefleridir. Kendi akıllarını çok üstün bulur ve bu yönleri ile kendilerine güvenirler. Başkalarını beğenmezler, fikirlerini önemsemezler ama gene de dinlerler!. Ancak birinden üstün bir fikir çıkarsa, o anda beğendiklerini belli etmezler. Bir müddet sonra zenginleştirip sanki kendi fikirleri imiş gibi ortaya atarlar...
Duygularla değil, akıl ile hareket ederler!.
Arkadaşlık, dostluk onlar için önemlidir. İşbirliği yapmaktan hoşlanırlar. Ancak akıllı, bilgili kişileri tercih ederler. Değer verdikleri ilmi konularda konuşmak, tartışmak, düşüncelerini paylaşmak hoşlarına gider.
Bu günü yaşamalarına karşın daima gelecek için projeleri vardır. Bunlara erişmek için her fırsatı kullanırlar. Onun projelerini önceden kestirmek mümkün değildir, asla açıklamazlar. Ancak proje tamamlanınca ortaya çıkarırlar. O zaman anlarsınız ki bunlar çok evvelden tasarlanıp, aşama aşama ilerlemiş...
Özgürlüklerine aşırı düşkündürler. Kendilerini bağlayan, destek yerine köstek olan kişi ve durumlardan kaçarlar. Monoton, durgun, değişmeden hep aynen tekrarlanan şeyler asla onlara uymaz...
Akıllarına öylesine güvenirler ki, kimseye ihtiyaç hissetmez aksine herkesin onlara ihtiyacı olduğunu düşünürler. Kendi aklına, ölçülerine uygun, zekasından faydalanabileceği, bilgili kişileri arkadaş olarak seçerler.
İnsanları yeteneklerine göre kullanmayı iyi blirler. Ama onun hızına uymazsa, doğal olarak o gider siz geride kalırsınız. Bu çıkarcılık değildir. Ancak yollar bir değilse tabii ki neticede ayrılacaktır. Onun tarzına uyabilirseniz iyi bir dost kazanmış, aksi halde bir fırsat kaçırmış olursunuz.
İstedikleri kişiyi ne yapar eder elde ederler, istemediklerini de aynı şekilde uzaklaştırırlar. Herkesle arkadaşlık ederler ama dostları konusunda çok titizdirler....
Öğrendiklerini, bulduklarını, tecrübe ve araştırmalarını sentez yaparak yeni ve değişik şeyler ortaya koyabilirler. Bilim dalları ilgi alanlarıdır. Elektronik, uzay, bilgisayar dünyası adeta onlar için var olmuştur. Öğrenme, araştırma, analiz etme ve sonsuz merakları neticesinde hemen her konuda belli bir bilgi sahibidirler.
İnandığı konularda istek ve arzuları çok güçlüdür. Hatta bu uğurda hayatını ortaya koyabilir. Ama çevresinde aynı coşkuyu görememesi onu hüsrana düşürür. Her şeyden vaz geçmiş gibi görünse de, aslında geçmez yeni projelerine çoktan başlamıştır bile..
İnsancıl yönü kuvvetlidir. Kimsenin başına kötü birşey gelsin istemez, onları korumağa çalışır. Yardım etmek ister. Oldukça hoşgörülüdür. Bardağı taşıran son damla düşmedikçe ve dinlendiği sürece kimseye arkasını dönmez...
Aklına güvenmesine rağmen kovaların kıskanç bir yönleri de vardır. Kendini geçen, daha revaçta olanları kıskanır. Bu onu daha hırslı yapar, hedefi daima birinci olmaktır. Kendi çıkarlarını korumasını iyi bilir.
Başkalarının istedikleri gibi değil, kendi doğruları için yaşar. Her şeyi istediği gibi planlar ve uygular, tabii duygularla değil, akılcı yollarla. Aklı ile duygularını kontrol ederek...
Sınırlanmak, belli kalıplara sokulmak, herkesin yaptığını yapmak onun tarzı değildir. Kopya ve taklit etmez, yeni şeyler yaratır. Bu imkan verilmezse, Kova çocukları okumakta problem çıkarır. Belki okulu bırakabilir, ama sonuçta kendi kendini yetiştirerek iyi bir seviyeye gelecektir. O neyi nasıl öğreneceğini aklı ile bulacaktır...
Parayı severler. Ama paranın birktirmek için olmadığını iyi bilirler. Parayı değerlendirmek, malı kullanmak isterler. Hatta başkalarının bu imkanlarından faydalanmaktan da çekinmezler. Yaşamını, evini, eşyasını, ilgi alanlarını sık sık değiştirebilirler. İleri teknolojinin tüm imkanlarını denerler.
Sevdiği kişiye bağlanır. Zaten değer verdiği kişiyi sever. Aşkta da aklını kullanır. Kendine faydalı olabilecek kişiyi tercih eder. Duygularının esiri olmaz.
Boş güzellik, sevda peşinde koşmaz. Sevdiği hem kafa dengi, hem dost, hem arkadaş hemde her yönden destek olmalıdır.
Aslında her konuda olduğu gibi bu konuda da onların ne yaptığını anlamak zordur. Bir projeleri için aşıkmış gibi davranmaları bile mümkündür... Aile bağlarına da çok önem verir. Özellikle anneleri onlar için çok değerlidir...
Pek çok değişik alanlarda ün yapmış kişiler bu burçtan çıkar. Araştırma, uzay, bilgisayar, astroloji, din, ilim, teknik buluşlar ve akıl kullanmak gereken her alan onlara uygundur. İdeal bir öğretmen, psikolog, kendine özgü bir yazar, düşünür, kaşif hatta orijinal bir sanatkar olabilirler...
TakVa
Ordinaryus
- Katılım
- 13 Nis 2007
- Mesajlar
- 2,868
- Tepkime puanı
- 79
- Puanları
- 0
İKİZLER
Zeka en önemli özellikleridir. Son derece pratik ve hareketli bir zekaya sahiptirler. Özellikle zor durumlarda,çok zekice ve anında zekice çözümler bularak o anlarını kurtarmakta ustadırlar. Bu konuda seziş güçleride önemli rol oynar.
Gene zekaları sayesinde, bulundukları her ortama çok kısa sürede uymayı başarırlar. Hiç ama hiç bilmedikleri bir konuya, birkaç dakika kulak misafiri olduktan sonra o konuda 40 yıllık uzmanmış gibi konuşabilirler.
Zaten konuşmayı çok severler. Tatlı, cana yakın, akıcı ve laf oyunları ile dolu konuşmaları ile insanların kolayca beğenisini kazanırlar. Gevezedirler. Kolaylıkla arkadaş edinirler.
Zekaları ve konuşma yetenekleri en güçlü silahlarıdır. Bunlar sayesinde çok etkileyici olurlar. Yani malını satmayı iyi bilenlerdendirler....
Havaidirler. Hiçbir şeyle uzun süreli ilgilenmezler. Çabuk kavrarlar, belkide bu yüzden çabul bıkarlar. Çünki nasıl olsa gerekince öğrenmeleri kolay olacaktır. Bu yüzden her şeyi yük etmeğe gerek duymazlar.
Her hahgi bir konuda karar verene kadar çokça fikir değiştirirler. Bir öyle bir böyle düşünmekten yorgun düşerler. Kararlarından çok çabuk dönerler. Bu onların yalancı, sözünde durmaz olarak tanınmalarına sebep olur. Halbuki onların karar vermekte ne eziyetler çektiklerini ancak bir başka ikizler anlayabilir. Duygusal değil, mantık ve zeka ile hareket ederler.
Uğraşıları, düşünceleri, ilgileri daima birden fazladır. Aynı anda iki veya fazla şeyi bir arada yürütebilirler. İki sevgilileri, iki işleri, iki gelirleri, iki düşünceleri v.s..., daima tekten fazladır.... Birine hediye alacaklarsa bir tane yerine küçük ama iki değişik şey almayı düşünürler. Kendileri içinde ikişer ikişer alırlar. Elleri açıktır. Paraya tamah etmezler.
Okumaktan ziyade dinleyerek gördüklerini yaşadıklarını birleştirerek öğrenirler. Uzun uzun ders çalışmak, kitaplar devirmek, sabahlamak onlara göre değildir.
Zaten buna ihtiyaçları da yoktur. Onlar kendilerine özgü pratik zekaları ile kolayca öğrenirler. Yeterki canları istesin. İlgi duymadıkları şeyi dinlemek zahmeti göstermezler. Bir kitabı, bir yazıyı dikkatle baştan sona eksiksiz okumalarını beklemeyin. Genellikle biraz başından, biraz ortasından, biraz sonundan veya satırları atlayarak okurlar. Ama sonuçta, dikkatli okuyan bir kişiden daha iyi satmasını becerebilirler.
Sabırsız oluşları bir konuda uzun araştırma yaparak derinlemesine düşünmeye fırsat vermez. Bu yüzden çeşitli hatalar yapabilirler. Konuşmaları yanlış anlaşılabilir. Ama kıvrak zekaları ile bütün bunları düzeltmeyi becerirler. Ayrıca yalan söylemeye, hile yapmaya da çok yatkındırlar. Zekaları onlara bu yönde kolaylık sağlar. Dedikoducu da olabilirler.
Çift karakterli oluşları onlar hakkında kesin bir karar verilmesini zorlaştırır. Bugün çok samimi davranan ikizler, yarın öyle olmayabilir. Ne yapacağını, nasıl davranacağını kestirmek zordur. Çünki çok kolay etki altında kalırlar... Kolay bıkar, kolay vazgeçerler!.
Çok hareketlidirler. Yerlerinde duramazlar. Otursalar bile bir yerleri mutlaka hareket halindedir. Sözlerini hareketlerle birleştirerek kullanmada ustadırlar. Konuşurken çokça el kol hareketi yaparlar. Öyle hareketlidirler ki, siz bakarken yorgun düşersiniz ama onlar asla yorulmazlar.
Çok yetenekli ve yaratıcıdırlar. El becerileri çok fazladır. Bir kere yazdıkları, söyledikleri veya yaptıkları şeyi ikinci defa asla aynen kullanmazlar. Gerekirse bir yenilik, bir orijinallik , bir değişiklik yaparak sunarlar. Eski, klasik ve rutin olma onlara hiç mi hiç uymaz.
Meraklı olmada başı çekerler. Her türlü bilgi dalına igi duyabilirler. Ayrıca yaratıcılığa açık her alana meraklıdırlar.
Basın yayın, pazarlamacılık, reklam işleri, konuşma sahaları, müzik ve sahnede de başarılı olabilirler. Edebiyat dallarının birinde isim yapmak önemli istekleri içindedir...
Hevailiği, önemsemez, dalgacı ve rahat havası önce pek güven vermez. Ama o, hazırcevapcılığı, konuşma ve etkileme yeteneği ile sizi yaya bırakır. İster istemez ondan hoşlanır, birlikte olmaktan zevk almağa başlarsınız. Çok fazla tanıdığı, dostu, ahpabı, arkadaşı vardır ama dostu yoktur veya azdır. Bunun sebebi de kendisidir tabi...
Hiçbir konuda sınırlanmaktan hoşlanmaz. “Olmaz“ kelimesi sanki onun lügatında yoktur. Fikir tartışmalarına her zaman açıktır. Bundan büyük zevk alır. Ama onunla bu konuda yarışmak zordur. Telefonla konuşmayı çok sever. Bir kere sesini duydukları kişiyi sesinden hemen tanıyabilirler.
Hareketli oluşları onların yaşlanmasına engel olur. En büyük korkuları hareketsiz, yalnız başlarına kalmak ve kısıtlanmaktır. Kararlı olmayı, biraz duygularada önem vermeği, eline ve diline sahip çıkmayı öğrenmelidirler...
Zeka en önemli özellikleridir. Son derece pratik ve hareketli bir zekaya sahiptirler. Özellikle zor durumlarda,çok zekice ve anında zekice çözümler bularak o anlarını kurtarmakta ustadırlar. Bu konuda seziş güçleride önemli rol oynar.
Gene zekaları sayesinde, bulundukları her ortama çok kısa sürede uymayı başarırlar. Hiç ama hiç bilmedikleri bir konuya, birkaç dakika kulak misafiri olduktan sonra o konuda 40 yıllık uzmanmış gibi konuşabilirler.
Zaten konuşmayı çok severler. Tatlı, cana yakın, akıcı ve laf oyunları ile dolu konuşmaları ile insanların kolayca beğenisini kazanırlar. Gevezedirler. Kolaylıkla arkadaş edinirler.
Zekaları ve konuşma yetenekleri en güçlü silahlarıdır. Bunlar sayesinde çok etkileyici olurlar. Yani malını satmayı iyi bilenlerdendirler....
Havaidirler. Hiçbir şeyle uzun süreli ilgilenmezler. Çabuk kavrarlar, belkide bu yüzden çabul bıkarlar. Çünki nasıl olsa gerekince öğrenmeleri kolay olacaktır. Bu yüzden her şeyi yük etmeğe gerek duymazlar.
Her hahgi bir konuda karar verene kadar çokça fikir değiştirirler. Bir öyle bir böyle düşünmekten yorgun düşerler. Kararlarından çok çabuk dönerler. Bu onların yalancı, sözünde durmaz olarak tanınmalarına sebep olur. Halbuki onların karar vermekte ne eziyetler çektiklerini ancak bir başka ikizler anlayabilir. Duygusal değil, mantık ve zeka ile hareket ederler.
Uğraşıları, düşünceleri, ilgileri daima birden fazladır. Aynı anda iki veya fazla şeyi bir arada yürütebilirler. İki sevgilileri, iki işleri, iki gelirleri, iki düşünceleri v.s..., daima tekten fazladır.... Birine hediye alacaklarsa bir tane yerine küçük ama iki değişik şey almayı düşünürler. Kendileri içinde ikişer ikişer alırlar. Elleri açıktır. Paraya tamah etmezler.
Okumaktan ziyade dinleyerek gördüklerini yaşadıklarını birleştirerek öğrenirler. Uzun uzun ders çalışmak, kitaplar devirmek, sabahlamak onlara göre değildir.
Zaten buna ihtiyaçları da yoktur. Onlar kendilerine özgü pratik zekaları ile kolayca öğrenirler. Yeterki canları istesin. İlgi duymadıkları şeyi dinlemek zahmeti göstermezler. Bir kitabı, bir yazıyı dikkatle baştan sona eksiksiz okumalarını beklemeyin. Genellikle biraz başından, biraz ortasından, biraz sonundan veya satırları atlayarak okurlar. Ama sonuçta, dikkatli okuyan bir kişiden daha iyi satmasını becerebilirler.
Sabırsız oluşları bir konuda uzun araştırma yaparak derinlemesine düşünmeye fırsat vermez. Bu yüzden çeşitli hatalar yapabilirler. Konuşmaları yanlış anlaşılabilir. Ama kıvrak zekaları ile bütün bunları düzeltmeyi becerirler. Ayrıca yalan söylemeye, hile yapmaya da çok yatkındırlar. Zekaları onlara bu yönde kolaylık sağlar. Dedikoducu da olabilirler.
Çift karakterli oluşları onlar hakkında kesin bir karar verilmesini zorlaştırır. Bugün çok samimi davranan ikizler, yarın öyle olmayabilir. Ne yapacağını, nasıl davranacağını kestirmek zordur. Çünki çok kolay etki altında kalırlar... Kolay bıkar, kolay vazgeçerler!.
Çok hareketlidirler. Yerlerinde duramazlar. Otursalar bile bir yerleri mutlaka hareket halindedir. Sözlerini hareketlerle birleştirerek kullanmada ustadırlar. Konuşurken çokça el kol hareketi yaparlar. Öyle hareketlidirler ki, siz bakarken yorgun düşersiniz ama onlar asla yorulmazlar.
Çok yetenekli ve yaratıcıdırlar. El becerileri çok fazladır. Bir kere yazdıkları, söyledikleri veya yaptıkları şeyi ikinci defa asla aynen kullanmazlar. Gerekirse bir yenilik, bir orijinallik , bir değişiklik yaparak sunarlar. Eski, klasik ve rutin olma onlara hiç mi hiç uymaz.
Meraklı olmada başı çekerler. Her türlü bilgi dalına igi duyabilirler. Ayrıca yaratıcılığa açık her alana meraklıdırlar.
Basın yayın, pazarlamacılık, reklam işleri, konuşma sahaları, müzik ve sahnede de başarılı olabilirler. Edebiyat dallarının birinde isim yapmak önemli istekleri içindedir...
Hevailiği, önemsemez, dalgacı ve rahat havası önce pek güven vermez. Ama o, hazırcevapcılığı, konuşma ve etkileme yeteneği ile sizi yaya bırakır. İster istemez ondan hoşlanır, birlikte olmaktan zevk almağa başlarsınız. Çok fazla tanıdığı, dostu, ahpabı, arkadaşı vardır ama dostu yoktur veya azdır. Bunun sebebi de kendisidir tabi...
Hiçbir konuda sınırlanmaktan hoşlanmaz. “Olmaz“ kelimesi sanki onun lügatında yoktur. Fikir tartışmalarına her zaman açıktır. Bundan büyük zevk alır. Ama onunla bu konuda yarışmak zordur. Telefonla konuşmayı çok sever. Bir kere sesini duydukları kişiyi sesinden hemen tanıyabilirler.
Hareketli oluşları onların yaşlanmasına engel olur. En büyük korkuları hareketsiz, yalnız başlarına kalmak ve kısıtlanmaktır. Kararlı olmayı, biraz duygularada önem vermeği, eline ve diline sahip çıkmayı öğrenmelidirler...
ukubat
Profesör
- Katılım
- 9 May 2007
- Mesajlar
- 1,942
- Tepkime puanı
- 103
- Puanları
- 0
- Konum
- istanbul,fatih
- Web sitesi
- www.ismailaga.org.tr
Burçlar hep ilgimi çekmiştir...
Mevlanın esrarlı bir ilmi...
Mevlanın esrarlı bir ilmi...
Yitik Lale
“Men dakka dukka”
- Katılım
- 3 May 2010
- Mesajlar
- 3,282
- Tepkime puanı
- 810
- Puanları
- 0
Olumlu olumsuz tüm yönleriyle aynı ben...
Cidden çok ilginç çünkü burç yorumlarını günah olarak bilirim...Ama her nedense yorumlar tam özelliklerimi analtıyor...
Bu arada yükselen burç nasıl öğrenilir takva kardeşim...?
YagmuR
Üye
- Katılım
- 18 Ağu 2006
- Mesajlar
- 2,504
- Tepkime puanı
- 586
- Puanları
- 0
- Yaş
- 35
- Konum
- ¤´ UnuTuLu§taN `¤
- Web sitesi
- www.gencislam.com
Yilik Lale burçlar Kur'anı Kerimde de geçiyor, Sibel Ersarlan'ın Hz. Meryemin hayatını anlatan kitabı okuduğumda dahada yoğun şelikdebu ilme merak sardım bende. Tabi günmüzdeki gazate yorumları saçma ve onlara ümit bağlamak.
Boğa burcunu bekliyorum bende
Boğa burcunu bekliyorum bende
zeynephanne
Aşka Meftûn…
şimdi ben şunu merak ediyorum:gaybı Allah'tan başkası bilemez..bu konuda mutabıkız değil mi?ama üstteki yazılarda şu zamanda şu alacak şeklinde açıklamalar var..açıkçası bunu anlayabilmiş değilim..Yilik Lale burçlar Kur'anı Kerimde de geçiyor, Sibel Ersarlan'ın Hz. Meryemin hayatını anlatan kitabı okuduğumda dahada yoğun şelikdebu ilme merak sardım bende. Tabi günmüzdeki gazate yorumları saçma ve onlara ümit bağlamak.
Boğa burcunu bekliyorum bende
Yitik Lale
“Men dakka dukka”
- Katılım
- 3 May 2010
- Mesajlar
- 3,282
- Tepkime puanı
- 810
- Puanları
- 0
Evet Kuran-ı Kerimde geçtiğini biliyorum...
Ama ben senin dediğin gibi günlük gazete yorumlarıyla karakterlerini şekillendirenleri söylüyorum...
E tabi bu yapılan yoruma ben kendimi uydurmuyorum o bana kendini uydurmuş...
Ama ben senin dediğin gibi günlük gazete yorumlarıyla karakterlerini şekillendirenleri söylüyorum...
E tabi bu yapılan yoruma ben kendimi uydurmuyorum o bana kendini uydurmuş...
TakVa
Ordinaryus
- Katılım
- 13 Nis 2007
- Mesajlar
- 2,868
- Tepkime puanı
- 79
- Puanları
- 0
Olumlu olumsuz tüm yönleriyle aynı ben...
Cidden çok ilginç çünkü burç yorumlarını günah olarak bilirim...Ama her nedense yorumlar tam özelliklerimi analtıyor...
Bu arada yükselen burç nasıl öğrenilir takva kardeşim...?
Doğum saati ve yerini bilmek çok önemli. Birde ay burcu var. Yükselen burç tipi belirler, ay burcu mana aleminizi ve duygusal dünyanızı belirler.Doğum Saatini bilmek çok önmeli.
TakVa
Ordinaryus
- Katılım
- 13 Nis 2007
- Mesajlar
- 2,868
- Tepkime puanı
- 79
- Puanları
- 0
Yilik Lale burçlar Kur'anı Kerimde de geçiyor, Sibel Ersarlan'ın Hz. Meryemin hayatını anlatan kitabı okuduğumda dahada yoğun şelikdebu ilme merak sardım bende. Tabi günmüzdeki gazate yorumları saçma ve onlara ümit bağlamak.
Boğa burcunu bekliyorum bende
Gazete yorumlarında astrolog birazda magazinsel davrananıyor olabilir, ilgi çekmek adına burçları o gün etkileyen yıldızlara bakarak örneğin yaşanacak bir olumsuzluğu bazı verileride dikkate alarak kaza olarak yorumlayabilir. Bu binde bir çıkabilir Yani ayrıntıları kimse bilemez, ama yıldızların konumuna göre burçları nasıl etkilediğine bakılarak o gün sıkıntı veya sevince işaret edilebilir.
Yinede bazı astrologlar varki gerçekten hayret ediyor insan. Yıldız haritasına bakarak olağan üstü şeylere işaret ediyorlar. Bir ikizler geçen sene bir Fransıza aşık oldu. Doğum saati ve tarihini vererek yıldız uyumun baktırdı ve evleneyimmi diye sordu. Astrolog müslüman olusa evlenin yoksa anneniz ile o fransız sorunlar yaşayack deyince ikizler bu işi dondurdu. Fransız henüz müslüman olmyı düşünmüyor ama o kişiyede aşık . Bakalım neeler olacak.
BOĞA
Kararlılık, yere sağlam basmak, güvenli hareket ve tabii boğazına düşkünlük... Damak tadına çok önem verir.
Büyük servet sahibi olmak ve lezzetli yemekler yemek yaşamının iki temel amacıdır!.
Son derece inatçıdır. İyi düşünüp taşındıktan sonra, hedef aldığı şeye ulaşmaktan asla vazgeçmez. Önüne çıkacak engelleri bir şekilde yenecek kadar güçlüdür...Çok da dayanıklıdır... Ağır ve emin adımlarla, sabırla ilerleyerek engelleri aşacaklarına inanırlar. Çalışkandırlar!.
Bildiklerinden şaşmazlar. Engel tanımazlar.
Bu yüzde de başarılı olurlar. Güven içinde olmak onun için çok önemlidir. Bunu sağlıyacak şeyler de para ve maldır. Hayat savaşını bu ikisi için yapar. Halbuki, maddeye ve paraya aşırı düşkünlüğü onu güvensiz yapar. Gereksiz kaygılara kapılır ve sahip olduğu şeyleri kaybetmekten ödü kopar.
Aceleden, telaştan hoşlanmaz. Zeki değildir ama pratik düşünebilir.
Çok tutucudur. Bildiğinden şaşmaz. Bu yüzden eşine, çocuklarına kök söktürebilir. Takıldığı bir konudan kendini kurtaramaz. Bütün mantıklı izahlara kapalıdır. Doğru bir şeyi ona anlatmak, inandırmak, gerçekten faydalanıp rahat edeceğine ikna edebilmek adeta imkansızdır. O takıldığı konunun veya şeyin adeta esiri olmuştur. Sizi dinler, tamam der, ama kuşkusu ve güvenememesi ağır basar ve o gene kendi muhafazakar ve tutucu, eskiye bağlı fikirlerine döner.
Alışkanlıklarını değiştirmesi mümkün değildir!. Bu konularda çok hükmedici, sert ve inatçı olur. Karşısındakinin tahammül sınırını aşar... Tutuculuğu yüzünden yeniliklere kapalıdır. Yeni durumlara uyum sağlaması çok zordur. Geçmiş üzerinde çok durur. Geçmişten yaln›zca ders alıp; şimdi ise anını yaşayabilmek onun için çok zordur...
Derin duygulara sahiptir. Bağlandığı kişiden kopamaz. Sevilmek çok önemlidir. Sevgide başarısızlık onu daha da cimri, inatçı ve çekilmez yapar. Bu konuda ihtiraslıdır. Sevdiği ile beraber mutludur. Ayrı olduğu zaman çeşitli yersiz kuşkulara kapılır, bu yüzden kıskanç olur. Sakin görünüşünün altında çok güçlü istekler, duygular, amaçlar ve hırs yatmaktadır...
Sağlıklı ve çok güçlü bir yapıları vardır. Zaten kolay kolay hasta olmazlar. Olsalar bile çabuk iyileşip, ayağa kalkabilirler. Daha tedavileri tam bitmeden eski yaşamlarına dönerler.
Doğayı, tabiatı, gezmeği, dolaşmayı çok sever. Yürümekten hoşlanır. Hareketli ve ateşli olmasada güçlü, kuvvetlidir.
Tembel asla değildir!. Çalışmaktan, çabalamaktan hiç üşenmez. Zaten yaşlanmayı kabul etmez. 70`inde, kendini genç hisseden ve öyle davrananlardandır...
Adeta bir enerji deposudur. Güzel sanatlar, müzik gibi konularla ilgilidir. Pekçok Boğanın sesi çok güzeldir. Kırmızı renklerden, şaşalı ve gösterişli şeylerden hoşlanır. Değerli ve güzel olanı severler. Ama şık oldukları söylenemez. Kendilerine yakıştığına inandıkları tarz onlar için şıklıktır. Bu konudada inançları ağır basar.
Yiyecek, içecek gibi şeyler dışında para harcamaktan hoşlanmaz!. Ucuz olanını tercih eder ama yemek için turfanda pahalı olanı almaktan kaçınmaz. Eşi dostu ile bir arada olmaktan, içkili, sazlı sözlü eğlencelerden hoşlanır. Evine davet edip yemek yedirmekten de çok zevk alır. Böyle zekler için seve seve para harcar... Ama sakın bir boğadan borç para istemeyin!.
Boğalar genellikle çok sakindirler. Öyle kolay kolay kızmazlar. Ancak kızdıkları zaman da güreşen öfkeli bir boğa olurlar. Yüz kızarır, ifade korkunç olur. Böyle bir zamanda kesinlikle ondan uzak durun... Ayrıca kızdığı zaman çok kötü küfürler kullanır...
Ev ve aileye düşkün olurlar. Güzel, rahat bir ev, hele bahçe içinde olursa, toprak ve tabiatla uğraşma imkanı da varsa onlar için biçilmiş kaftandır. Çocukların da böyle bir ortam içinde yetişmesi gerektiğini düşünürler. Çocuk severler. Onlara karşı otoriterdirler. Fakat çoğunlukla çağdaş bir otoritenin gerisinde kaldıkları için zamanla çocukları ile baş edemezler.
Toplum kurallarına, değerlere karşı saygılıdırlar. Bu konularda kaçamak, dalavera, yalan yapmazlar. Vergilerini ve bu gibi ödemeleri zamanından bile önce yapmağa özen gösterirler. Borçlarına sadıktırlar. Zaten borç yapmaktan kaçınırlar. Toplum ilişkileri güçlüdür. Güvenilir ve emin kişi olarak tanınırlar. Dostlukları uzun ömürlüdür. Dargınlıktan hoşlanmazlar. Belki zeki değillerdir ama pratik düşünebilirler.
İlim, din, felsefe gibi konulara açık değildirler. Herşeyde olduğu gibi bu alanda da, tutucu fikirleri ve dar bilgileri onlara yeterli gelir. Derinleşirlerse güvensizlik duyacaklarından korkarlar.
Cesaretli olmayı, tutuculuktan kurtulmayı, zamanın getirilerine ayak uydurmayı ve güvenin madde ile gelmeyeceğini öğrenmelidirler...
TakVa
Ordinaryus
- Katılım
- 13 Nis 2007
- Mesajlar
- 2,868
- Tepkime puanı
- 79
- Puanları
- 0
Bu sorunuza cevap vereceğim uygun bir zamanda.
zeynephanne
Aşka Meftûn…
merakla bekliyorum..
TakVa
Ordinaryus
- Katılım
- 13 Nis 2007
- Mesajlar
- 2,868
- Tepkime puanı
- 79
- Puanları
- 0
Yıldızlardan gelen ve insanlarla diğer canlıları etkileyen ışınlar, beyni- davranışları etkiler ve olaylar zincirinin yaşanmasına neden olur.
12 burçtaki insanı etkileyen bu ışınlara meleki tesirlerde diyebiliriz.
Cennet, cehennem ve Dünya ile ilgili tüm olaylar burçlardaki meleklerin etkileriyle gerçekleşir.
Yıldızlar meleklerin, meleklerde Allahın tasarrufundadır.
Yıldızlardaki ışınlar , yani meleki tesirlere bilim kuantsal etkiler diyor ve bilinçli olduklarını söylüyor.
Fizikçiler arasında, meleki ışınların parçacık mı, dalgacık mı olduğu konusu tartışılıyor. Son bilimsel araştırmaya göre ışınlar hem dalga hep parçacık, boyutsuz enerji paketçiği özellikleri gösteriyor.
Yani onu gözlemleyen kuantum alanındaki ışınların hareketlerini değiştiriyor ve gözlemcinin beklentilerine uygun olarak davranıyor ışınlar.
Kader denilen olay Levh-i Mahfuz’un önceden yazılmış bilgiler serisinden başka bir şey değildir.
Astrologlar yıldız tesirlerini okuyabilen kişilerdir. Genel hatlarıyla kişinin yıldız haritasına bakarak onun yaşayacağı şeyler hakkında açıklamalarda bulunabilirler ama ayrıntıları kimse bilemez.
Bir yıldızxın tesirine göre o kişinin gün içinde bir sıkıntı yaşayacağı bilinebilir, kaza konusunda uyarılabilir. Ama o kaza nerede nasıl olacak onu kimse bilemez.
12 burçtaki insanı etkileyen bu ışınlara meleki tesirlerde diyebiliriz.
Cennet, cehennem ve Dünya ile ilgili tüm olaylar burçlardaki meleklerin etkileriyle gerçekleşir.
Yıldızlar meleklerin, meleklerde Allahın tasarrufundadır.
Yıldızlardaki ışınlar , yani meleki tesirlere bilim kuantsal etkiler diyor ve bilinçli olduklarını söylüyor.
Fizikçiler arasında, meleki ışınların parçacık mı, dalgacık mı olduğu konusu tartışılıyor. Son bilimsel araştırmaya göre ışınlar hem dalga hep parçacık, boyutsuz enerji paketçiği özellikleri gösteriyor.
Yani onu gözlemleyen kuantum alanındaki ışınların hareketlerini değiştiriyor ve gözlemcinin beklentilerine uygun olarak davranıyor ışınlar.
Kader denilen olay Levh-i Mahfuz’un önceden yazılmış bilgiler serisinden başka bir şey değildir.
Astrologlar yıldız tesirlerini okuyabilen kişilerdir. Genel hatlarıyla kişinin yıldız haritasına bakarak onun yaşayacağı şeyler hakkında açıklamalarda bulunabilirler ama ayrıntıları kimse bilemez.
Bir yıldızxın tesirine göre o kişinin gün içinde bir sıkıntı yaşayacağı bilinebilir, kaza konusunda uyarılabilir. Ama o kaza nerede nasıl olacak onu kimse bilemez.
TakVa
Ordinaryus
- Katılım
- 13 Nis 2007
- Mesajlar
- 2,868
- Tepkime puanı
- 79
- Puanları
- 0
BAŞAK
Her konuda temiz, tertipli ve düzenlidirler. Hani Aslanın tersine bu konularda iyileşmeyen bir hastadırlar.
Pek çok kişinin üzerinde bile durmadığı, hatta farkında bile olmadıkları ince detaylar onlar için çok önemlidir.
Yani gereksiz ayrıntılar, detaylar içinde kaybolmuşlardır. Adını sorsanız, bir isim söylemeden evvel doğumundan bu yana ne varsa anlatırlar; sanki herkes bilmek zorunda gibi.... Bir şey anlatıldığında hemen ne denilmek istediğini kavrar, daha karşısındakinin lafı bitmeden o olayı anlamıştır.
Detaylarla boğuşmaktan, tabii bu arada kendilerine faydalı olabilecek esas noktalardan mahrum kalırlar. Hayattaki yegane hedefleri; mükemmeli yakalamaktır. Oysa bu kadar detaylara dalarak bunu bulmanın mümkün olmadığını göremezler. Begenilmek en başta gelen arzularıdır...
İnceleyici, araştırıcı ve çalışkandırlar. Yorulmadan, şikayet etmeden büyük bir hazla uzun süre çalışabilirler. Hizmet etmeği severler. Herkesin işi biter ama onların her zaman meşgul oldukları bir detay vardır, o yüzden ömür biter ama işleri bitmez.
Detayıyla da olsa yapacakları şeyi iyi planlama ve uygulamada başarılıdırlar. Ancak uygulama süresi uzundur!. 10 dakikada yapılabilecek bir iş, onların eliyle 10 saat tutar; gaye nedir? Mükemmellik!.
Sessiz ve derinden giderek, hedefe ulaşmada kendi metotlarında ısrarlıdırlar. Başarılı olmak çok önemlidir..
Neşeli, espirili, konuşkandırlar. Onları kibar yapan bir de çekingenlikleri vardır. Olayların, kişilerin komik yanlarını bulup taklit ederek komiklik veya şakalar yaparlar. Hatta ileri gidip kırıcı bile olabilirler.
Çok eleştiricidirler. Ama kendilerinin eleştirilmesine asla tahammül edemezler. Çok çabuk alınır, incinir ve ağlayabilirler. Ancak duygularını bastırıp saklamayı da becerebilirler.
Başları sıkışınca, çok zor durumlarda kolayca herşeyi abartabilir, kolaylıkla yalan söyleyebilirler. Kendi hatalarını başkalarına yüklemeğe çalışarak hemen savunmaya geçerler..
Çok evhamlıdırlar. Çeşitli korkuları vardır. Karanlıktan, yalnızlıktan, hırsızdan, özellikle hastalanmaktan çok korkarlar. Bunun için çok titiz davranırlar.
Tokalaşınca elini yıkayan veya kolonya ile dezenfekte eden, sebzeleri meyvaları sabunla yıkayan, çamaşırlarını eriyene kadar kaynatan, toza karşı savaş açan hastalık hastası tipler bu burçtan çıkar.
Başları ağrısa, eline iğne batsa doktara koşarlar. İlaçlarla oldukça sıkı dost olurlar. Bu yönleri yüzünden cehennemde yaşadıklarının farkında değillerdir...
Rakkamlarla, hesaplarla araları çok iyidir. Tutumlu, tedbirli ve hesabidirler. Bankada hesap açtırmak hoşlarına giden bir uğraştır. Bunun altında yatan bir sebep de, yarından duydukları endişenin getirdiği ekonomik güvence sağlama düşüncesidir.
Mantıklıdırlar. Elde edemiyecekleri şeyler peşinde koşmazlar. Pek cesur da sayılmazlar. Risklere girmek onların çızgilerinin dışında kalır.
Mütevazi, nazik ve alçak gönüllüdürler. Dostlukları, ahpaplıkları iyidir. Dostlarının yardımına seve seve koşarlar. Onlara hizmet etmekten sakınmazlar da hani birde detaylarla insanı sıkmasalar, "Z" demek için , alfebenin "A" sından başlamasalar....
Herşeyde olduğu gibi giyim konusunda da titizdirler. Temiz ve şık olmayı en iyi becerebilenlerdendirler. Giydiklerini yakıştırırlar. Ucuz, pahalı fark etmez. Giysiler onların üzerinde bir anlam kazanır, değerlenir adeta. Tercihleri genellikle klasik çizgilerdir. Makyajından eşarbına, iğnesinden tokasına kadar her ayrıntıyı uydurabilmede profosyeneldirler.
Temizlik onların adeta ikiz kardeşidir. Sanki sihirli bir güç elleri ile tuttukları her şeyi pırıl pırıl yapar. Hani, çamura düşseler lekesiz çıkarlar... Evleri, giysileri, eşyaları daima temizdir. Bir şeyi uzun seneler kullansalarda, o gün alınmış gibidir.
Evlilik konusunda çabuk karar varemezler. Bekarlığı tercih edebilirler. Çünkü aradıkları mükemmelliği eşerinde, yuvalarında, aile yaşamlarında bulmaları pek kolay değildir. Şayet aradıklarını bulabilirlerse, sadık bir eş, mükemmel bir ebeveyn olurlar...
Düşüncelerini detaylar denizinden kurtarabilmeği, daha hoş görülü olmayı ve de mükemmellik arayışından vazgeçebilmeği öğrenemezlerse hayatı kendilerine zindan etmiş olurlar.
Her konuda temiz, tertipli ve düzenlidirler. Hani Aslanın tersine bu konularda iyileşmeyen bir hastadırlar.
Pek çok kişinin üzerinde bile durmadığı, hatta farkında bile olmadıkları ince detaylar onlar için çok önemlidir.
Yani gereksiz ayrıntılar, detaylar içinde kaybolmuşlardır. Adını sorsanız, bir isim söylemeden evvel doğumundan bu yana ne varsa anlatırlar; sanki herkes bilmek zorunda gibi.... Bir şey anlatıldığında hemen ne denilmek istediğini kavrar, daha karşısındakinin lafı bitmeden o olayı anlamıştır.
Detaylarla boğuşmaktan, tabii bu arada kendilerine faydalı olabilecek esas noktalardan mahrum kalırlar. Hayattaki yegane hedefleri; mükemmeli yakalamaktır. Oysa bu kadar detaylara dalarak bunu bulmanın mümkün olmadığını göremezler. Begenilmek en başta gelen arzularıdır...
İnceleyici, araştırıcı ve çalışkandırlar. Yorulmadan, şikayet etmeden büyük bir hazla uzun süre çalışabilirler. Hizmet etmeği severler. Herkesin işi biter ama onların her zaman meşgul oldukları bir detay vardır, o yüzden ömür biter ama işleri bitmez.
Detayıyla da olsa yapacakları şeyi iyi planlama ve uygulamada başarılıdırlar. Ancak uygulama süresi uzundur!. 10 dakikada yapılabilecek bir iş, onların eliyle 10 saat tutar; gaye nedir? Mükemmellik!.
Sessiz ve derinden giderek, hedefe ulaşmada kendi metotlarında ısrarlıdırlar. Başarılı olmak çok önemlidir..
Neşeli, espirili, konuşkandırlar. Onları kibar yapan bir de çekingenlikleri vardır. Olayların, kişilerin komik yanlarını bulup taklit ederek komiklik veya şakalar yaparlar. Hatta ileri gidip kırıcı bile olabilirler.
Çok eleştiricidirler. Ama kendilerinin eleştirilmesine asla tahammül edemezler. Çok çabuk alınır, incinir ve ağlayabilirler. Ancak duygularını bastırıp saklamayı da becerebilirler.
Başları sıkışınca, çok zor durumlarda kolayca herşeyi abartabilir, kolaylıkla yalan söyleyebilirler. Kendi hatalarını başkalarına yüklemeğe çalışarak hemen savunmaya geçerler..
Çok evhamlıdırlar. Çeşitli korkuları vardır. Karanlıktan, yalnızlıktan, hırsızdan, özellikle hastalanmaktan çok korkarlar. Bunun için çok titiz davranırlar.
Tokalaşınca elini yıkayan veya kolonya ile dezenfekte eden, sebzeleri meyvaları sabunla yıkayan, çamaşırlarını eriyene kadar kaynatan, toza karşı savaş açan hastalık hastası tipler bu burçtan çıkar.
Başları ağrısa, eline iğne batsa doktara koşarlar. İlaçlarla oldukça sıkı dost olurlar. Bu yönleri yüzünden cehennemde yaşadıklarının farkında değillerdir...
Rakkamlarla, hesaplarla araları çok iyidir. Tutumlu, tedbirli ve hesabidirler. Bankada hesap açtırmak hoşlarına giden bir uğraştır. Bunun altında yatan bir sebep de, yarından duydukları endişenin getirdiği ekonomik güvence sağlama düşüncesidir.
Mantıklıdırlar. Elde edemiyecekleri şeyler peşinde koşmazlar. Pek cesur da sayılmazlar. Risklere girmek onların çızgilerinin dışında kalır.
Mütevazi, nazik ve alçak gönüllüdürler. Dostlukları, ahpaplıkları iyidir. Dostlarının yardımına seve seve koşarlar. Onlara hizmet etmekten sakınmazlar da hani birde detaylarla insanı sıkmasalar, "Z" demek için , alfebenin "A" sından başlamasalar....
Herşeyde olduğu gibi giyim konusunda da titizdirler. Temiz ve şık olmayı en iyi becerebilenlerdendirler. Giydiklerini yakıştırırlar. Ucuz, pahalı fark etmez. Giysiler onların üzerinde bir anlam kazanır, değerlenir adeta. Tercihleri genellikle klasik çizgilerdir. Makyajından eşarbına, iğnesinden tokasına kadar her ayrıntıyı uydurabilmede profosyeneldirler.
Temizlik onların adeta ikiz kardeşidir. Sanki sihirli bir güç elleri ile tuttukları her şeyi pırıl pırıl yapar. Hani, çamura düşseler lekesiz çıkarlar... Evleri, giysileri, eşyaları daima temizdir. Bir şeyi uzun seneler kullansalarda, o gün alınmış gibidir.
Evlilik konusunda çabuk karar varemezler. Bekarlığı tercih edebilirler. Çünkü aradıkları mükemmelliği eşerinde, yuvalarında, aile yaşamlarında bulmaları pek kolay değildir. Şayet aradıklarını bulabilirlerse, sadık bir eş, mükemmel bir ebeveyn olurlar...
Düşüncelerini detaylar denizinden kurtarabilmeği, daha hoş görülü olmayı ve de mükemmellik arayışından vazgeçebilmeği öğrenemezlerse hayatı kendilerine zindan etmiş olurlar.
TakVa
Ordinaryus
- Katılım
- 13 Nis 2007
- Mesajlar
- 2,868
- Tepkime puanı
- 79
- Puanları
- 0
TERAZİ
Nazik, hassas, dengeli, kibar, uyumlu kişilerdir. Kavga ve gürültüden hoşlanmaz, etrafları ile iyi geçinmeye çalışırlar. İnsanlarla konuşarak anlaşır; yumuşaklık ve tatlı dil ile yılanı deliğinden çıkarır; sessiz kal zaman en iyi ilaçtır, gibi görüşle hareket ederler.
Ama bütün bunlar, herkesle dostturlar anlamına da gelmez. Bilakis iyice inceleyip, emin olduktan sonra dost seçerler. Genellikle tercihleri, ya çok zirvedekiler ya da kendilerine ihtiyacı olan kişilerdir... Böyle bir arkadaşlık dengesi kurarlar...
Adalet duyguları çok kuvvetlidir. Haksızlığa tahammülleri yoktur. Hatta kendi zararlarına bile olsa haktan yana, hakkı savunurlar. Çünkü hak yerini bulunca zarar veya faydanın söz konusu olmadığının bilincindedirler. Önemli olan adil olabilmektir!.
Bildiğinden şaşmaz. İyiyi kötüyü çok iyi ayırabilir, verdiği sözü, hemen olmasa bile yerine getirir,... Sakin davranışlı, anlayışlı oluşları ile herkes üzerinde güven kazanırlar. Yani hem severler hem de sevilirler...
Genellikle herkese değer verirler. Fikirlerinizi dinler, saygı gösterir ama daha sonra mutlaka kendi bildiklerini yaparlar. Sakin hallidirler. Karşısındaki insanı kırmak istemezler, gereksiz tartışmalara yol açmaktan kaçarlar. Bir konuda üzerlerine çok gidilirse gerilemiş gibi yaparlar. Aslında kendilerini beğenirler. Değerlerinin anlaşılması en büyük arzularıdır...
Müzik ve sevgi yaşamlarının iki ana hedefidir. Sevgisiz yaşayamazlar. Bu yüzden ilk önüne çıkana kapılıp çabuk evlenirler. Sevgi ağır basınca duygular çok öne çıkar ve mantık örtülür. Bu coşku ile sevgi yeminleri, sözleri verebilirler. Daha sonra limana varınca, hatalarını anlar ve başka aşklar ararlar.... Şayet sevdiği kişide aşkı, ilgiyi, dengeyi ve rahatı bulmuşsa tatmin olur. Aradığını bulmuşsa eşi, çocukları ve yuvası birinci planda gelir.
Sevdiği zaman her şeyini verir. Hatta sevdiği söz konusu olunca adalet anlayışında bile torpil yapabilir. Aksi halde arayışları bitmez. Daldan dala konar, sürekli hareket halinde olurlar. Çapkınlık ve çılgınlıklar yaparlar. Onların yaşam hızlarına yetişmek kolay değildir.
Cazibeleri, yakışıklılıkları, kibar davranışları sayesinde daima peşlerinde koşulan onlar olurlar. Onlarda adeta şeytan tüyü vardır... Hatta ters davranışlar bile yapsalar her ne hikmetse gene de aranılan kimse olmayı başarırlar..
Çok ustaca yalan söyleyebilirler. Yüksekten atarak tutamayacakları sözler verebilirler...
İkinci aşkı ise müziktir. Uyanınca ilk yaptıkları şey radyo açmak veya kaset çalmaktır. Sadece dinlemekle kalmayıp müzik uğraşı içindede bulunabilirler, ama dinleyici yönleri daima ağır basar. Kulakları hassas, sesleri de genellikle güzeldir...
Güzeli ve tüm güzellikleri severler. Giyimlerine çok düşkün olurlar. Pahalı, lüks, zekli ve daima marka giysiler alma sevdaları vardır. Şal, eşarp gibi şeyler kullanmayı şıklığın temeli olarak görürler. Kısaca şık, temiz ve daima bakımlı olmağa dikkat ederler. Beraber oldukları insanlarında öyle olmalarını isterler... Ayrıca saçına, sakalına, tenine, bıyığına çok itina ederler. Erkeklerin bile kendilerine özel kozmik ürünleri vardır. Belkide bazı kadınlardan daha çok güzelliklerine düşkün olurlar.
Barış ve dengenin bozulmamasına itina ederler. Ancak, çok gerektiği zaman fizik kuvvet kullanmada da ustadırlar. Yumuşak kürklerinden çıkınca tungsten madeni kadar sert olurlar. Öyle nazik birinden sert davranışlar ummayanlar bundan çok etkilenirler. Böylece onlar yine dengeyi yakalamış olurlar....
Kendilerini yoracak fiziksel hareketlerden pek hoşlanmazlar. Bu onları tenbelliğe itebilir. Aşırı lükse ve rahatlığa düşkünlükleri vardır.
Para ve maddeye bağlılıkları yoktur. Çok cömerttirler. Hatta çok müsrif bile olabilirler. Cebinde sadece 100 lirası olsa, ihtiyacı olana hepsini hiç düşünmeden verebilirler. Bir anlamda gelecek endişesinden doğan korkuları yoktur. Bugün veren Allah elbet yarında verir....
Başkalarının imkanlarını da çok iyi kullanırlar, ama dengeli ve adaletli bir şekilde. Sadece kendi çıkarlarını değil, hatta karşısındakinin çıkarını düşünerek....
Her konuda denge sağlamak onların işidir. Belki akıllı değildirler ama madde ile mana, duygu ile mantık arasında uyum kurabilirler. Sevecen oldukları kadar, duygusuz ve katı da olurlar...
Güzel sanatların bir dalında ve hukuk alanlarıda başarılı olurlar. Ayrıca nazik, kibar ve insana değer verici yönleri ile politika sahasında yer alabilirler...
Nazik, hassas, dengeli, kibar, uyumlu kişilerdir. Kavga ve gürültüden hoşlanmaz, etrafları ile iyi geçinmeye çalışırlar. İnsanlarla konuşarak anlaşır; yumuşaklık ve tatlı dil ile yılanı deliğinden çıkarır; sessiz kal zaman en iyi ilaçtır, gibi görüşle hareket ederler.
Ama bütün bunlar, herkesle dostturlar anlamına da gelmez. Bilakis iyice inceleyip, emin olduktan sonra dost seçerler. Genellikle tercihleri, ya çok zirvedekiler ya da kendilerine ihtiyacı olan kişilerdir... Böyle bir arkadaşlık dengesi kurarlar...
Adalet duyguları çok kuvvetlidir. Haksızlığa tahammülleri yoktur. Hatta kendi zararlarına bile olsa haktan yana, hakkı savunurlar. Çünkü hak yerini bulunca zarar veya faydanın söz konusu olmadığının bilincindedirler. Önemli olan adil olabilmektir!.
Bildiğinden şaşmaz. İyiyi kötüyü çok iyi ayırabilir, verdiği sözü, hemen olmasa bile yerine getirir,... Sakin davranışlı, anlayışlı oluşları ile herkes üzerinde güven kazanırlar. Yani hem severler hem de sevilirler...
Genellikle herkese değer verirler. Fikirlerinizi dinler, saygı gösterir ama daha sonra mutlaka kendi bildiklerini yaparlar. Sakin hallidirler. Karşısındaki insanı kırmak istemezler, gereksiz tartışmalara yol açmaktan kaçarlar. Bir konuda üzerlerine çok gidilirse gerilemiş gibi yaparlar. Aslında kendilerini beğenirler. Değerlerinin anlaşılması en büyük arzularıdır...
Müzik ve sevgi yaşamlarının iki ana hedefidir. Sevgisiz yaşayamazlar. Bu yüzden ilk önüne çıkana kapılıp çabuk evlenirler. Sevgi ağır basınca duygular çok öne çıkar ve mantık örtülür. Bu coşku ile sevgi yeminleri, sözleri verebilirler. Daha sonra limana varınca, hatalarını anlar ve başka aşklar ararlar.... Şayet sevdiği kişide aşkı, ilgiyi, dengeyi ve rahatı bulmuşsa tatmin olur. Aradığını bulmuşsa eşi, çocukları ve yuvası birinci planda gelir.
Sevdiği zaman her şeyini verir. Hatta sevdiği söz konusu olunca adalet anlayışında bile torpil yapabilir. Aksi halde arayışları bitmez. Daldan dala konar, sürekli hareket halinde olurlar. Çapkınlık ve çılgınlıklar yaparlar. Onların yaşam hızlarına yetişmek kolay değildir.
Cazibeleri, yakışıklılıkları, kibar davranışları sayesinde daima peşlerinde koşulan onlar olurlar. Onlarda adeta şeytan tüyü vardır... Hatta ters davranışlar bile yapsalar her ne hikmetse gene de aranılan kimse olmayı başarırlar..
Çok ustaca yalan söyleyebilirler. Yüksekten atarak tutamayacakları sözler verebilirler...
İkinci aşkı ise müziktir. Uyanınca ilk yaptıkları şey radyo açmak veya kaset çalmaktır. Sadece dinlemekle kalmayıp müzik uğraşı içindede bulunabilirler, ama dinleyici yönleri daima ağır basar. Kulakları hassas, sesleri de genellikle güzeldir...
Güzeli ve tüm güzellikleri severler. Giyimlerine çok düşkün olurlar. Pahalı, lüks, zekli ve daima marka giysiler alma sevdaları vardır. Şal, eşarp gibi şeyler kullanmayı şıklığın temeli olarak görürler. Kısaca şık, temiz ve daima bakımlı olmağa dikkat ederler. Beraber oldukları insanlarında öyle olmalarını isterler... Ayrıca saçına, sakalına, tenine, bıyığına çok itina ederler. Erkeklerin bile kendilerine özel kozmik ürünleri vardır. Belkide bazı kadınlardan daha çok güzelliklerine düşkün olurlar.
Barış ve dengenin bozulmamasına itina ederler. Ancak, çok gerektiği zaman fizik kuvvet kullanmada da ustadırlar. Yumuşak kürklerinden çıkınca tungsten madeni kadar sert olurlar. Öyle nazik birinden sert davranışlar ummayanlar bundan çok etkilenirler. Böylece onlar yine dengeyi yakalamış olurlar....
Kendilerini yoracak fiziksel hareketlerden pek hoşlanmazlar. Bu onları tenbelliğe itebilir. Aşırı lükse ve rahatlığa düşkünlükleri vardır.
Para ve maddeye bağlılıkları yoktur. Çok cömerttirler. Hatta çok müsrif bile olabilirler. Cebinde sadece 100 lirası olsa, ihtiyacı olana hepsini hiç düşünmeden verebilirler. Bir anlamda gelecek endişesinden doğan korkuları yoktur. Bugün veren Allah elbet yarında verir....
Başkalarının imkanlarını da çok iyi kullanırlar, ama dengeli ve adaletli bir şekilde. Sadece kendi çıkarlarını değil, hatta karşısındakinin çıkarını düşünerek....
Her konuda denge sağlamak onların işidir. Belki akıllı değildirler ama madde ile mana, duygu ile mantık arasında uyum kurabilirler. Sevecen oldukları kadar, duygusuz ve katı da olurlar...
Güzel sanatların bir dalında ve hukuk alanlarıda başarılı olurlar. Ayrıca nazik, kibar ve insana değer verici yönleri ile politika sahasında yer alabilirler...
zeynephanne
Aşka Meftûn…
"Kader denilen olay Levh-i Mahfuz’un önceden yazılmış bilgiler serisinden başka bir şey değildir.
Astrologlar yıldız tesirlerini okuyabilen kişilerdir. Genel hatlarıyla kişinin yıldız haritasına bakarak onun yaşayacağı şeyler hakkında açıklamalarda bulunabilirler ama ayrıntıları kimse bilemez.
Bir yıldızxın tesirine göre o kişinin gün içinde bir sıkıntı yaşayacağı bilinebilir, kaza konusunda uyarılabilir. Ama o kaza nerede nasıl olacak onu kimse bilemez.."
açıklama için teşekkürler..ama tatmin edici olmamış açıkçası.
Astrologlar yıldız tesirlerini okuyabilen kişilerdir. Genel hatlarıyla kişinin yıldız haritasına bakarak onun yaşayacağı şeyler hakkında açıklamalarda bulunabilirler ama ayrıntıları kimse bilemez.
Bir yıldızxın tesirine göre o kişinin gün içinde bir sıkıntı yaşayacağı bilinebilir, kaza konusunda uyarılabilir. Ama o kaza nerede nasıl olacak onu kimse bilemez.."
açıklama için teşekkürler..ama tatmin edici olmamış açıkçası.
TakVa
Ordinaryus
- Katılım
- 13 Nis 2007
- Mesajlar
- 2,868
- Tepkime puanı
- 79
- Puanları
- 0
Astroloji konusuna biraz odaklanır ve araştırırsanız daha fazlasını çok kolay öğrenir ve karmaşık olmadığını görürsünüz.
TakVa
Ordinaryus
- Katılım
- 13 Nis 2007
- Mesajlar
- 2,868
- Tepkime puanı
- 79
- Puanları
- 0
KOÇ
"BEN“ eşittir Koç Burcu dersek doğru söylemiş oluruz.
Daima doğruyu o bilir, onun yaptıkları, düşündükleri, sözleri doğrudur. Onun izinden gidilmelidir. O, her şeyde, her zaman ilk ve önder olmak için vardır....
Lider olmak en başta gelen arzusudur. Bulunduğu şartlar içinde bir şekilde önder olmayı başarır.. Evinde, arkadaşları arasında, işinde, talebe ise okulda, bir eylemin başlamasında veya bir toplumda......
Son derece aktif, hareketli olup istekleri çok güçlüdür. Aceleci olduğu için dikkatsizdir. Çabuk eyleme geçer.
Çok işlek bir zekası vardır. Kolayca kavrar. Çabuk sonuca gider. Başarılı olma hırs ve çabası güçlüdür. Böylece hep önde dikkat çekici olmalıdır. Çabuk ilgilenir, çabuk bıkar.
Düşündüğünü hemen uygulamak ister. Aksi halde onun hükmü geçer çünkü yeni düşünceler gündemdedir. Bu onu maymun iştahlı gibi gösterir. Aslında o sürekli yenilik peşindedir. Fakat bu sabırsızlık ve dikkatsizlik yüzünden pekçok önemli noktaları kaçırdığının farkında değildir.
Zaten başkalarının fikirlerine pek önem vermez. Dinler gibi görünür ama dinlemiyordur. Arkasını dönüp kendi fikrini uygular. Doğru bildiğinden o kadar emindir ki, ben giderim, herkes benim peşimden gelsin der. Dönüp de arkasını kontrol bile etmez. Yani sorumluluk almaz.
Hiçbir şeyi kendi hatası olarak görmez. Başkalarına yükler. İşler istediği gibi gitmezse hıncını başkalarından çıkarır. Kısaca hayata bakışı sadece kendi bakış kapasitesi içindedir. Başkalarının gözünden bakmayı beceremez...
Neşeli, canlı, hayat dolu ve cömerttir. Yaşlanmayı asla kabul etmez. Onun için geçmiş değil şu an vardır. Spor yapmağa ve devamlı hareketli olmağa özen gösterir. Enerjisini ancak böyle kullanabilir. Onun için badensel haraket de en az fikirsel hareket kadar önemlidir.
Bu yüzden bedensel sorunları olmamalıdır. Olursa da onları bir an evvel halletmeye çalışır... Hasta olmaktan hoşlanmaz ve hasta olduğunuda kabul etmez. Ayağa kalkmak için için iyice iyileşmeği bekleyemez.
Düşünmeden hemen tepki gösterir. Çabuk öfkelenir. Kavgaya hemen hazırdırlar. Tepesi attımı gözü bir şey görmez. Ama kinci değildir. İçi dışı birdir. İkiyüzlülük yapmaz. Kendi gibi başkalarını da kolayca eyleme geçirir.
Açık, net ve kısa yoldan gittikleri için ayrıntılar içinde kaybolmadan sorunlara çözüm bulabilirler. Cesaretli ve teşvik edici oluşları insana güç verir, ancak sürekli “ben “ demeleri insanı bıktırır...
Aşkta ihtiraslı ve oldukça da kıskançtır. Aradığını bulmuşsa sadık, anlayışlı ve sevecen bir eş olur. Sevilmek onu daha başarılı ve çekici yapar. Kazak erkekliği asla elden bırakmaz. Macera, özgürlük, risklere girmek, etrafa meydan okumak, rekabet gibi heyecanlardan çok hoşlanır.
Vehim gücü çok kuvvetlidir. Bu onlarda bazı korkulara ve zanlara sebep olur. Özellikle ölümden çok korkarlar; Ama belli etmezler. Her ne kadar atıp tutsalarda, vurdumduymaz gibi davransalar da içlerinde bu korkuyu taşırlar...
Koç çocukları çok soru sorarlar. Her şeyi iyi öğrenmek isterler. Üstünkörü cevaplardan tatmin olmazlar. Tekrar tekrar sorarlar. Koç kadınları erkeklerle arkadaşlık etmeği daha çok severler.
İlim konularına açıktırlar. Ama ben bilirimcilikleri yüzünden pek çok fırsatı ve faydalı konuları kaçırırlar.
Sabırlı ve sebatkar olmayı, düşünerek hareket etmeği; benden başkalarının da doğru bildikleri şeyler vardır diyebilmeyi; ve at gözlüklerini çıkarabilmeği öğrenmelidir.
"BEN“ eşittir Koç Burcu dersek doğru söylemiş oluruz.
Daima doğruyu o bilir, onun yaptıkları, düşündükleri, sözleri doğrudur. Onun izinden gidilmelidir. O, her şeyde, her zaman ilk ve önder olmak için vardır....
Lider olmak en başta gelen arzusudur. Bulunduğu şartlar içinde bir şekilde önder olmayı başarır.. Evinde, arkadaşları arasında, işinde, talebe ise okulda, bir eylemin başlamasında veya bir toplumda......
Son derece aktif, hareketli olup istekleri çok güçlüdür. Aceleci olduğu için dikkatsizdir. Çabuk eyleme geçer.
Çok işlek bir zekası vardır. Kolayca kavrar. Çabuk sonuca gider. Başarılı olma hırs ve çabası güçlüdür. Böylece hep önde dikkat çekici olmalıdır. Çabuk ilgilenir, çabuk bıkar.
Düşündüğünü hemen uygulamak ister. Aksi halde onun hükmü geçer çünkü yeni düşünceler gündemdedir. Bu onu maymun iştahlı gibi gösterir. Aslında o sürekli yenilik peşindedir. Fakat bu sabırsızlık ve dikkatsizlik yüzünden pekçok önemli noktaları kaçırdığının farkında değildir.
Zaten başkalarının fikirlerine pek önem vermez. Dinler gibi görünür ama dinlemiyordur. Arkasını dönüp kendi fikrini uygular. Doğru bildiğinden o kadar emindir ki, ben giderim, herkes benim peşimden gelsin der. Dönüp de arkasını kontrol bile etmez. Yani sorumluluk almaz.
Hiçbir şeyi kendi hatası olarak görmez. Başkalarına yükler. İşler istediği gibi gitmezse hıncını başkalarından çıkarır. Kısaca hayata bakışı sadece kendi bakış kapasitesi içindedir. Başkalarının gözünden bakmayı beceremez...
Neşeli, canlı, hayat dolu ve cömerttir. Yaşlanmayı asla kabul etmez. Onun için geçmiş değil şu an vardır. Spor yapmağa ve devamlı hareketli olmağa özen gösterir. Enerjisini ancak böyle kullanabilir. Onun için badensel haraket de en az fikirsel hareket kadar önemlidir.
Bu yüzden bedensel sorunları olmamalıdır. Olursa da onları bir an evvel halletmeye çalışır... Hasta olmaktan hoşlanmaz ve hasta olduğunuda kabul etmez. Ayağa kalkmak için için iyice iyileşmeği bekleyemez.
Düşünmeden hemen tepki gösterir. Çabuk öfkelenir. Kavgaya hemen hazırdırlar. Tepesi attımı gözü bir şey görmez. Ama kinci değildir. İçi dışı birdir. İkiyüzlülük yapmaz. Kendi gibi başkalarını da kolayca eyleme geçirir.
Açık, net ve kısa yoldan gittikleri için ayrıntılar içinde kaybolmadan sorunlara çözüm bulabilirler. Cesaretli ve teşvik edici oluşları insana güç verir, ancak sürekli “ben “ demeleri insanı bıktırır...
Aşkta ihtiraslı ve oldukça da kıskançtır. Aradığını bulmuşsa sadık, anlayışlı ve sevecen bir eş olur. Sevilmek onu daha başarılı ve çekici yapar. Kazak erkekliği asla elden bırakmaz. Macera, özgürlük, risklere girmek, etrafa meydan okumak, rekabet gibi heyecanlardan çok hoşlanır.
Vehim gücü çok kuvvetlidir. Bu onlarda bazı korkulara ve zanlara sebep olur. Özellikle ölümden çok korkarlar; Ama belli etmezler. Her ne kadar atıp tutsalarda, vurdumduymaz gibi davransalar da içlerinde bu korkuyu taşırlar...
Koç çocukları çok soru sorarlar. Her şeyi iyi öğrenmek isterler. Üstünkörü cevaplardan tatmin olmazlar. Tekrar tekrar sorarlar. Koç kadınları erkeklerle arkadaşlık etmeği daha çok severler.
İlim konularına açıktırlar. Ama ben bilirimcilikleri yüzünden pek çok fırsatı ve faydalı konuları kaçırırlar.
Sabırlı ve sebatkar olmayı, düşünerek hareket etmeği; benden başkalarının da doğru bildikleri şeyler vardır diyebilmeyi; ve at gözlüklerini çıkarabilmeği öğrenmelidir.