Aşk ne kadar acı verirse versin kalbin ölümüne engel olan bir şifâ kaynağıdır.
Aşk fâni birine hissedilse dahi, ismi koyulamayan, derinlerde define misâli saklı gizli kalmış birçok el değmemiş duygularımızla yüzleştiren, olgunlaştıran, kimseciklerin bilmediği, anlayamadığı bu batındaki fırtınları bir tek O'ndan saklayamamanın verdiği mahcûbiyet nedeniyle biraz utangaç ve acılar içinde kıvranırken Rabbin kapısında âcziyetini itiraf ettiren, diz çöktüren, nefsi terbiye eden görünmez bir muallimdir.
Aşk insanın elinde değil yüreğindedir. Âşık olmak günah değildir. Günah olan âşık olupta bu aşkını mâşûkuna helal olmayan biçimlerde yansıtmaktır.
Aşk ateşten bir gömlektir. Giyenin sadece bedenini değil rûhnu kül eder.
Aşk biliğini unutturan unuttuklarını hatırlatan bir darbedir.
Aşk lâl kişinin dilini söyleten, çolak kişiye kalem tutturan bir iksirdir.
Kısaca aşk dünyadaki en zor şeydir. Ama zor olduğu kadarda akıtılan gözyaşları hatırına temizleyicidir.
Âşık olmuş kişinin göz yaşlarına bereket girmiştir. Ağlar, ağlar , ağlar ama gözyaşları bitmez. Tâki Hazreti Yakub'un ve Züleyha'nın gözlerini aldığı gibi alana dek ve Necip Fâzılın yanaklarında iz bırıkır gibi iz bırakana dek. .
Allah bizleri kendine âşık etsin. Öyle ki herbirimiz Mecnun olalım. Yoksa bu hayatı boşuna yaşamış oluruz.