İsrafil Balcı
İsrafil Balcı
AŞERE-i MÜBEŞŞERE ve DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
Geleneksel Sünni inancına göre ve Diyanet İslâm Ansiklopedisi’ndeki maddede ifade edildiği üzere, bu kavram “Hz. Peygamber tarafından cennete girecekleri daha hayatta iken kendilerine müjdelenen on sahabî”yi ifade eder. Söz konusu 10 sahabînin isimleri şunlardır: “Ebû Bekir, Ömer, Osman, Ali, Talha b. Ubeydullah, Zübeyr b. Avvâm, Abdurrahman b. Avf, Sa‘d b. Ebû Vakkās, Ebû Ubeyde b. Cerrâh ve Saîd b. Zeyd.”
Soru/sorular:
1. Bu 10 sahabinin hepsi niçin Kureyşlidir?
2. Niçin Ensar’dan hiç kimse bu kontenjana dahil edilmemiştir?
3. Neden hepsi erkektir, niçin aralarında hanım sahabî yok?
4. Bu 10 kişi hakkında mezkur ansiklopedideki ifade aynen şöyledir:
“Kureyş kabilesine mensup olup nesepleri Hz. Peygamber’in nesebiyle birleşmektedir. Bu sebeple, “aşere-i mübeşşere” ifadesini “Kureyş’ten cennetle müjdelenmiş on kişi” olarak anlamak daha doğru olacaktır.”
5. Şayet Hz. Peygamber’e yakınlık, İslâm’a yardım veya İslâm’da öncelik söz konusu ise, eşleri niçin zikredilmemiştir? Özellikle Hz. Hatice validemizin olmaması nasıl izah edilebilir?
6. Hepsinin Kureyşli olması ve Resûlüllah’la nesebi bağlarının olduğu vurgusu, Kureyş’e bir ayrıcalık ve bu anlamda diğer sahabilere haksızlık olmaz mı? Bu durum eşitlik ilkesi açısından nasıl izah edilebilir?
7. “Allah katında üstünlük takvadadır” âyetini tebliğ eden ve kabilevi üstünlük anlayışının (asabiyetin) kökünü kazımak için mücadele eden Allah Resûlü, tebliğ ettiği vahye aykırı ve aynı zamanda kendi nesebinden gelenlere paye verecek bir açıklamada bulunabilir mi?
8. Yine mezkur ansiklopedideki maddede aynen şu açıklamalar yer almaktadır: “Allah’ı ve Resulü’nü sevdikleri bizzat Hz. Peygamber tarafından açıklanmıştır. Allah yolunda yakınlarına karşı savaşmaktan çekinmemişlerdir.”
Diğer sahabîler Allah Resûlü’nü sevmiyorlar mıydı? Ya da onlar yakınları için savaşmadılar mı? Örneğin Ebû Huzeyfe Bedir’de babası Utbe b. Rebia’ya karşı savaşmıştır. Ya da Rıdvan biatinde ölümüne Resûlüllah’a bağlılık bildirenleri hangi kefeye koyacağız?
9. “Kim zerre kadar iyilik yaparsa karşılığını, kim de zerre kadar kötülük yaparsa karşılığını görür (Zilzâl 99/7).” âyetine göre, her birey yaptığından sorumlu olacağına göre, 10 kişinin muaf tutulması bu âyete göre nasıl açıklanabilir?
10. “Bana ve size ne yapılacağını bilemem” (Ahkaf 9). Ayetini tebliğ eden (benzer ayetler de vardır) Peygamber, kendisi hakkında garanti veremezken ve kızına bu minvalde tavsiyede bulunurken, söz konusu on kişiye niçin böyle bir paye vermiş olsun? Ya da verebilir mi?
11. Üstelik bu sahabilerle diğerleri arasında bazı problemler de yaşanmıştır. En basitinden Hz. Peygamber’in kızı Fatıma, Fedek arazisinin mirası hakkında aldığı karar nedeniyle Ebu Bekir’e küsmüş ve altı ay dargın kalıp öyle de vefat etmiştir? Bu durum “Müslüman Müslümana karşı üç günden fazla dargın duramaz” şeklindeki rivayetle nasıl bağdaştırılacaktır?
12.Son sahabî Said b. Zeyd hangi özelliği nedeniyle bu kontenjana dahil olabilmiştir? Şayet ilk Müslüman olma veya İslâm’ın çilesini çekme söz konusu ise, İslâm ilk şehitleri olarak bilinen Yâsir ve Sümeyye’nin oğlu Ammar niçin bu kontenjana dahil edilmemiştir?
13. İslâm inancına göre Allah ve Resûlü’ne inanan her birey zaten cennete gitmeyecek mi? Peygamber dahi olsa Allah adına birilerini masum kabul etme, İslâm inancıyla örtüştürülebilir mi?
14. Cennet’le müjdelenen on sahabî iddiası ile Şia’nın “masum imam” teorisi arasında ne fark vardır? Aynı kapıya çıkmaz mı? Şia’nın bu inancı yadırganırken Sünni gelenekteki bu anlayışın meşruluğu neye dayanmakta? Şayet Resûlüllah’a akrabalık ise Şia’nın imamları kan bağı ile ona bağlı değil mi?
15. Bu iddia, Şia’nın masum imam teorisine karşı Sünni geleneğin uydurduğu tez veya dengeleme teorisi olamaz mı?
16. Sıralama niçin ilk dört halifenin hilafete geliş sırasına göre yapılmıştır? Örneğin Ali veya Ömer’in ilk sırada yer almamasının kriteri nedir?
17. Peygamber memnuniyeti gereği, birisine “cennetlik adamsın” şeklinde bir söz söylemiş olamaz mı? Nitekim Talha’ya buna benzer söz söylemiştir. Bu söz mutlak olarak cennete gideceği garantisi anlamında mı algılanmalıdır?
18. Bütün bunlardan sonra ashabın cennete gitmeyeceğini iddia eden mi var? Fakat niçin Allah adına bir gurup sahabî imtiyazlı konuma getirilmiştir? Peygamber'in vahiyle uyarıldığı çok açıkken, her zaman hata yapma potansiyeli bulunan söz konusu isimlere ayrıcalık verilmesi, ne derece vahyin ruhuyla örtüştürülebilir?
Sorular çoğaltılabilir, ancak uzatmamak için sanırım şimdilik yeter.
Prof. Dr. İsrafil BALCI
İsrafil Balcı
AŞERE-i MÜBEŞŞERE ve DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
Geleneksel Sünni inancına göre ve Diyanet İslâm Ansiklopedisi’ndeki maddede ifade edildiği üzere, bu kavram “Hz. Peygamber tarafından cennete girecekleri daha hayatta iken kendilerine müjdelenen on sahabî”yi ifade eder. Söz konusu 10 sahabînin isimleri şunlardır: “Ebû Bekir, Ömer, Osman, Ali, Talha b. Ubeydullah, Zübeyr b. Avvâm, Abdurrahman b. Avf, Sa‘d b. Ebû Vakkās, Ebû Ubeyde b. Cerrâh ve Saîd b. Zeyd.”
Soru/sorular:
1. Bu 10 sahabinin hepsi niçin Kureyşlidir?
2. Niçin Ensar’dan hiç kimse bu kontenjana dahil edilmemiştir?
3. Neden hepsi erkektir, niçin aralarında hanım sahabî yok?
4. Bu 10 kişi hakkında mezkur ansiklopedideki ifade aynen şöyledir:
“Kureyş kabilesine mensup olup nesepleri Hz. Peygamber’in nesebiyle birleşmektedir. Bu sebeple, “aşere-i mübeşşere” ifadesini “Kureyş’ten cennetle müjdelenmiş on kişi” olarak anlamak daha doğru olacaktır.”
5. Şayet Hz. Peygamber’e yakınlık, İslâm’a yardım veya İslâm’da öncelik söz konusu ise, eşleri niçin zikredilmemiştir? Özellikle Hz. Hatice validemizin olmaması nasıl izah edilebilir?
6. Hepsinin Kureyşli olması ve Resûlüllah’la nesebi bağlarının olduğu vurgusu, Kureyş’e bir ayrıcalık ve bu anlamda diğer sahabilere haksızlık olmaz mı? Bu durum eşitlik ilkesi açısından nasıl izah edilebilir?
7. “Allah katında üstünlük takvadadır” âyetini tebliğ eden ve kabilevi üstünlük anlayışının (asabiyetin) kökünü kazımak için mücadele eden Allah Resûlü, tebliğ ettiği vahye aykırı ve aynı zamanda kendi nesebinden gelenlere paye verecek bir açıklamada bulunabilir mi?
8. Yine mezkur ansiklopedideki maddede aynen şu açıklamalar yer almaktadır: “Allah’ı ve Resulü’nü sevdikleri bizzat Hz. Peygamber tarafından açıklanmıştır. Allah yolunda yakınlarına karşı savaşmaktan çekinmemişlerdir.”
Diğer sahabîler Allah Resûlü’nü sevmiyorlar mıydı? Ya da onlar yakınları için savaşmadılar mı? Örneğin Ebû Huzeyfe Bedir’de babası Utbe b. Rebia’ya karşı savaşmıştır. Ya da Rıdvan biatinde ölümüne Resûlüllah’a bağlılık bildirenleri hangi kefeye koyacağız?
9. “Kim zerre kadar iyilik yaparsa karşılığını, kim de zerre kadar kötülük yaparsa karşılığını görür (Zilzâl 99/7).” âyetine göre, her birey yaptığından sorumlu olacağına göre, 10 kişinin muaf tutulması bu âyete göre nasıl açıklanabilir?
10. “Bana ve size ne yapılacağını bilemem” (Ahkaf 9). Ayetini tebliğ eden (benzer ayetler de vardır) Peygamber, kendisi hakkında garanti veremezken ve kızına bu minvalde tavsiyede bulunurken, söz konusu on kişiye niçin böyle bir paye vermiş olsun? Ya da verebilir mi?
11. Üstelik bu sahabilerle diğerleri arasında bazı problemler de yaşanmıştır. En basitinden Hz. Peygamber’in kızı Fatıma, Fedek arazisinin mirası hakkında aldığı karar nedeniyle Ebu Bekir’e küsmüş ve altı ay dargın kalıp öyle de vefat etmiştir? Bu durum “Müslüman Müslümana karşı üç günden fazla dargın duramaz” şeklindeki rivayetle nasıl bağdaştırılacaktır?
12.Son sahabî Said b. Zeyd hangi özelliği nedeniyle bu kontenjana dahil olabilmiştir? Şayet ilk Müslüman olma veya İslâm’ın çilesini çekme söz konusu ise, İslâm ilk şehitleri olarak bilinen Yâsir ve Sümeyye’nin oğlu Ammar niçin bu kontenjana dahil edilmemiştir?
13. İslâm inancına göre Allah ve Resûlü’ne inanan her birey zaten cennete gitmeyecek mi? Peygamber dahi olsa Allah adına birilerini masum kabul etme, İslâm inancıyla örtüştürülebilir mi?
14. Cennet’le müjdelenen on sahabî iddiası ile Şia’nın “masum imam” teorisi arasında ne fark vardır? Aynı kapıya çıkmaz mı? Şia’nın bu inancı yadırganırken Sünni gelenekteki bu anlayışın meşruluğu neye dayanmakta? Şayet Resûlüllah’a akrabalık ise Şia’nın imamları kan bağı ile ona bağlı değil mi?
15. Bu iddia, Şia’nın masum imam teorisine karşı Sünni geleneğin uydurduğu tez veya dengeleme teorisi olamaz mı?
16. Sıralama niçin ilk dört halifenin hilafete geliş sırasına göre yapılmıştır? Örneğin Ali veya Ömer’in ilk sırada yer almamasının kriteri nedir?
17. Peygamber memnuniyeti gereği, birisine “cennetlik adamsın” şeklinde bir söz söylemiş olamaz mı? Nitekim Talha’ya buna benzer söz söylemiştir. Bu söz mutlak olarak cennete gideceği garantisi anlamında mı algılanmalıdır?
18. Bütün bunlardan sonra ashabın cennete gitmeyeceğini iddia eden mi var? Fakat niçin Allah adına bir gurup sahabî imtiyazlı konuma getirilmiştir? Peygamber'in vahiyle uyarıldığı çok açıkken, her zaman hata yapma potansiyeli bulunan söz konusu isimlere ayrıcalık verilmesi, ne derece vahyin ruhuyla örtüştürülebilir?
Sorular çoğaltılabilir, ancak uzatmamak için sanırım şimdilik yeter.
Prof. Dr. İsrafil BALCI