Arka Sayfa Şiirleri

:)zeynep(:

Hakve
Katılım
9 Ağu 2006
Mesajlar
5,094
Tepkime puanı
70
Puanları
0
Konum
Yalova
Hoşgeldin masumiyet

115211330454qg9.jpg


hoşgeldin masumiyet,
nerelerde kaldın akşam akşam,
beklemekten sesimiz soluğumuz çıkmadı,
korkudan değil saygıdandı...

hoşgeldin masumiyet,
gel seninle konuşalım,
havadan sudan nereden olursa olsun,
gel konuşalım;
ne belli kar yağmayacağı yeniden,
sence yağar di mi masumca...

hoşgeldin masumiyet,
bak kar yağmaya başladı,
beyaz beyaz hem de,
bir damla diğer damlayı nasıl da takip ediyor,
masumane masumene bir düş gibi...

hoşgeldin masumiyet,
nasıl sizin orada havalar,
bak burada kar,
bizlerin kalbinde dağlar ateş,
dışarısı soğuk ama yanıp tutuşuyor ayrılığın dem vurduğu duygular,
masumane demek kolay değil,alışacagım...

hoşgeldin masumiyet,
nasıl gariplik bilir misin onu?
bilmemben sence garip miyim,
yok illa masum mu olmalıyım bu an?
Garip değil ya,sefil gibi sayıklıyorum bir kaldırım kenarında,
ama şimdi evdeyim,bak burası sımsıcacık,dışarısı soğuk olmuş da ne olmuş,
masume demeyi özlercesine...

hoşgeldin masumiyet,
bakalım ne olacak yarınlar,
düşlerin tazeliginde umutlar,
bak akşam nasıl da günü ağırdan alıyor,
sanki gündüzü hiç yaşamadı insanlar,
masume değil bakmadan...

hoşgeldin masumiyet,
ağlıyorum ama bil ki hüznün aldıklarından dolayı,
benim bende aksim değil bunlar kalbimin fırlantaları,
bilmem ki anlayana,masumane ,
değil zorbaca,yargısız infaz yapılırken...

hoşgeldin masumiyet,
biliyorum sadece hayal bunlar,
ben masum mu oldum hiç bir zaman,
evet belki masumca yaşamak istedim,
elimden oyuncağımı aldılar,
masumca değil ağlatarak...
 

:)zeynep(:

Hakve
Katılım
9 Ağu 2006
Mesajlar
5,094
Tepkime puanı
70
Puanları
0
Konum
Yalova
Hani bir an gelir....

37er6lm3.png


Hani bir an gelir....

Hani bir ân gelir... Ve söylenmez sözler söylenir olur!
.....
Hani bir ân gelir...
Mutluluk pembe bir ipek mendil gibi savrulur loş odada!
.....
Hani bir ân gelir...
Bir ân gelir...
Hani bir göz bir göze gelir.

Hani, öyle bir ân gelir ki;
En “gelinmez” yollarla en “varılmaz” yolların, senle ben arasındaki yarda boyun büktüğünü görürsün...
Bu yar; iki yâr arasıdır! ..
Her yar iki yâr arasıdır! ..
Ve üstelik;
Yaralar yara benzer,
Her yar yaraya benzer!
Yar başında duruşum;
Yâre nâraya benzer! ...

Halbuki gök yerin...
Halbuki gök yarın...
Halbuki gök yârin içindedir bu mesafelerde! ..
.....
Veya gök, mavi bir hançer gibi dalıvermiştir de toprağın içine; şimdi toprak, kendi içindeki kocca bir yarayı yâr bilmiş... Kendini parçalayan kooskoca bir yar başına türbedar olmuştur! ! !

Halbuki hep...
Hep iki yârdır;
Bir yar başında duran...
.....
Her yar, yâri gördüğüm rüyadır! ..

Yolun biri gözlerinden başlaar senden içeri gider; diğeri gözlerimden, benden içeri...
Bir yar oluşur her yârin arasında kalan boşlukta! ..
Ben, yarın bir duvarı olup sana bakarım bu yandan... Sen yarın bir duvarı olur, o yandan bana bakarsın! ..
Ve en derinimden gelip en derinine gidebilecek olan yol ile, en derininden çıkıp en derinime inebilecek olan gökkuşağı “bakışlarımızda” kopar! ..
Biz, sarılmadıkça...
.....
Yarlar kaldıkça yârlar arasında! ..

Hani bir ân gelir...
Ve söylenmez sözler söylenir olur!
.....
Hani bir ân gelir...
Mutluluk pembe bir ipek mendil gibi savrulur loş odada!
.....
Hani bir ân gelir...
Bir ân gelir...
Hani bir göz bir göze gelir...
Hani bir ân gelir...
Bir ân...
Bakışlar düğümlenir;
Bütün yarlar silinir,
Sıra söylenmezlere gelir...
 

:)zeynep(:

Hakve
Katılım
9 Ağu 2006
Mesajlar
5,094
Tepkime puanı
70
Puanları
0
Konum
Yalova
Hayati Iskalama Lüksün Yok Senin !

frtnannhayaletleri7rxnd9.jpg


Bir ask için yapabileceğin her şeyi yaptığına inanıyorsan ve buna rağmen
hala yalnızsan,
için rahat olsun. Giden zaten gitmeyi kafasına koymuştur ve yaptıkların onun
dudağında
hafif bir gülümseme yaratmaktan başka hiçbir ise yaramayacaktır.

Sen kendini paralarken o her zaman bahaneler bulmaya hazırdır. Hani ağzınla
kus tutsan "Bu kusun kanadı neden beyaz değil?" diye bir soruyla bile
karsılaşabilirsin.. iki ucu keskin bıçaktır bu isin. Yaptıklarınla değil
yapmadıklarınla yargılanırsın her zaman. Bu mahkemede hafifletici sebepler
yoktur. iyi halin cezanda indirim sağlamaz.

Sen, "Ama senin için sunu yaptım" derken o, "sunu yapmadın" diye cevap
verecektir. Ve ne söylesen karşılığında mutlaka başka bir iddiayla
karsılaşacaksındır. Üzülme, sen aşkı
yaşanması gerektiği gibi yaşadın. Özledin, içtin, ağladın, güldün, şarkılar
söyledin,
düşündün, şiirler yazdın. "Peki o ne yaptı" deme. Herkes kendinden
sorumludur askta. Sen askını doya doya yasarken o kendine engeller koyuyorsa
bu onun sorunu. Bir insan eksik yasıyorsa, ve bu eksikliği bildiği halde
tamamlamak için uğraşmıyorsa sen ne yapabilirsin ki onun için? Hayati
ıskalama lüksün yok senin. Onun varsa, bırak o lüksü sonuna kadar yaşasın.


Her zamanki gibi yasayacaksın sen. "Acılara tutunarak" yaşamayı Öğreneli çok
oldu. Hem ne olmuş yani, yalnızlık o kadar da kötü bir şey değil. Sen
mutluluğu hiçbir zaman bir tek kişiye bağlamadın ki.... Epeydir eline
almadığın kitaplar seni bekliyor.Kitap okurken de mutlu oluyorsun unuttun
mu? Kentin hiç görmediğin sokaklarında gezip yeni yaşamlara tanık olmak da
keyif verecek sana.Yine içeceksin rakını balığın yanında. Üstelik dilediğin
kadar sarhoş olma özgürlüğü de çabası....

Sen yüreğinin sesini dinleyenlerdensin ve biliyorsun aslolan yürektir. Yürek
sesi ne
bilmeyenler, ya da bilip de duymayanlar acıtsa da içini, unutma; yaşadığın
sürece o yürek var olacak seninle birlikte. Sen yeter ki koru yüreğini ve
yüreğinde taşıdığın sevda duygusunu. Elbet bitecek güneşe hasret günler. Ve
o zaman kutuplarda yetişen cılız ve minik bitkiler değil, günesin çiçekleri
dolduracak yüreğini...
Nazım Hikmet….
 

:)zeynep(:

Hakve
Katılım
9 Ağu 2006
Mesajlar
5,094
Tepkime puanı
70
Puanları
0
Konum
Yalova
Gene de Bak Arkana

sevilinlimaniayisigi1knlj9.gif


Gidişin çok feci oldu
İçimdeki umutlar tek tek yok oldu
Sanki alnıma dayandı silahın namlusu
Dur gitme desem sıkacaksın kurşunu....

Sen cansın,
Sen ağlatansın,
Sen sevdasın,
Yaşayamadığımsın,

Camdan dışarı bakıyorum
Saat öğlen ama hava karanlık,
Yağmuru seyrediyorum,
Belki gelirsin diyerek seni bekliyorum...
Tek bıraktın beni bu yolda
Tam ağlayacaktım
Gökyüzüne baktım,
Ordan diledim seni son defa
Belki gelirsin diye bana....​
 

:)zeynep(:

Hakve
Katılım
9 Ağu 2006
Mesajlar
5,094
Tepkime puanı
70
Puanları
0
Konum
Yalova
Sensiz geçen ilk gün

yn1yw3.jpg


Sen gittin ya dün gece
Alaca karanlikta uyandim bu sabah
İlk defa korktum yalnizliktan
Yorgun düstüm sensizligi dinlemekten
Gözlerimi açmaktan korktum ahh
Korktum sensizligi görmekten

Bugün ilk günüm sensiz
Bugün hiçbirsey yapmak gelmiyor içimden
Gülmüyor yüzüm

Bugün ilk günüm sensiz
Alismak kolay degil
Böyle bir anda
Ayrildigimiza inanmis degilim daha​
 

ArZu

GülenAy
Katılım
7 Haz 2006
Mesajlar
30,610
Tepkime puanı
2,100
Puanları
0
Konum
Kayıp Şehir...
Web sitesi
www.arzuzum.blogcu.com
Sizin semtinizde vefa rüzgarı esmez mi

Dağlara seslendim onlar bile ses verdi neden susuyorsun

Yollardan geçtiğin gibi benden de geçer misin?

Senin olmadığın yerde ateş yok, güneş yok



Seni düşüne düşüne düşüme bile giriyorsun

Onun için böyle geceleri ben sever oldum

Yollardan geçtiğin gibi benden de geçer misin?

Senin olmadığın yerde ateş yok, güneş yok..




Osman Yüksel
 

Vuslat Rana

Edep Ya Hu
Katılım
7 Haz 2006
Mesajlar
786
Tepkime puanı
9
Puanları
0
Web sitesi
vuslatirana.blogcu.com
Gitmelerim vardı göyaşlarımla
Sessiz hıçkırıklarım.
Masumluğuna sığınamazdım yalanımın
Bakmadım deseydim ardıma…

Bir ömür adanıyor gerçek sevdaya
Yol varıyorsa sonsuzluğa
Diyeti “can” da olsa
Acıtmıyor sancılar

…… yalnızlığımda sızlıyor yüreğim.
Keşkelere sığınmak zavallıca.
Kutsallığına sığındığım….
Mazeretim değil
Meşru gerçeklerim.

2007 İlkbahar
 

ArZu

GülenAy
Katılım
7 Haz 2006
Mesajlar
30,610
Tepkime puanı
2,100
Puanları
0
Konum
Kayıp Şehir...
Web sitesi
www.arzuzum.blogcu.com
CAN YÜCEL
Bilmelisin ki...
Duvarda asılı diplomalar insani insan yapmaya yetmez.
Bilmelisin ki...
Aşk kelimesi ne kadar çok kullanılırsa, anlam yükü o kadar
azalır.
Bilmelisin ki...
Karşındakini kırmamak ve inançlarını savunmak arasında çizginin
nereden geçtiğini bulmak
zor.
Bilmelisin ki...
Gerçek arkadaşlar arasına mesafe girmez. Gerçek aşkların
da!
Bilmelisin ki...
Tecrübenin kaç yaşgünü partisi yaşadığınızla ilgisi yok, ne tür
deneyimler yaşadığınızla
var.
Bilmelisin ki...
Aile hep insanın yanında olmuyor. Akrabanız olmayan insanlardan
ilgi, sevgi ve güven
öğrenebiliyorsunuz.
Aile her zaman biyolojik değil.
Bilmelisin ki...
Ne kadar yakın olursa olsunlar en iyi arkadaşlar da ara sıra
üzebilir. Onları affetmek
gerekir.
Bilmelisin ki...
Bazen başkalarını affetmek yetmiyor. Bazen insanın kendisini
affedebilmesi gerekiyor.
Bilmelisin ki...
Yüreğiniz ne kadar kan ağlarsa ağlasın dünya sizin için dönmesini
durdurmuyor.
Bilmelisin ki...
Şartlar ve olaylar, kim olduğumuzu etkilemiş olabilir. Ama ne
olduğumuzdan kendimiz
sorumluyuz
Bilmelisin ki...
İki kişi münakaşa ediyorsa, bu birbirlerini sevmedikleri anlamına
gelmez. Etmemeleri de
sevdikleri anlamına gelmez.
Bilmelisin ki...
Her problem kendi içinde bir firsat saklar. Ve problem, fırsatın
yanında cüce kalır.
Bilmelisin ki...
Sevgiyi çabuk kaybediyorsun, pişmanlığın uzun yıllar
sürüyor.
 

ArZu

GülenAy
Katılım
7 Haz 2006
Mesajlar
30,610
Tepkime puanı
2,100
Puanları
0
Konum
Kayıp Şehir...
Web sitesi
www.arzuzum.blogcu.com
YAŞA DA ÖYLE GİT !
Boşver be yaşı başı!

gönlün ne kadar şık sen ondan haber ver?..

şöyle atıp koyu grileri-siyahları sabahtan,

sarı bir kaşkol atabiliyor musun boynuna, ondan haber ver?

koyma bir kenara yüreğini, aç kapılarını,

gelene geçene yol verme girsin diye içeri ama

gömme başını toprağa bir çift güzel göz uğruna.

Bilirim yine yeşerecek bir çiçek bulursun bir dalda,

ama kaybedecek kadar bir aşk varsa avuçlarında,

bırak aksın yollarına.

Yağ geç, yık geç, kimse inanmazsa inanmasın,

sen inan yüreğine,

hem ona geçmezse kime geçer sözün?..

büyü büyü

bak ellerin ayakların kocaman,

aklında maşallah yerinde,

e ne diye tutarsın yüreğini uçmasın diye

akıllı ol, yüreğin gelir peşinden,

boşver yaşı başı,

aşk var mı aşk, sen ondan haber ver?


Takılmışsın yüzündeki gözündeki çizgilere.

o çizgilerin yüreğine neler kazıdığını düşün,

atmak mı istiyorsun kendini bir dereye soğuk bir kış günü.

öl gitsin

parayı pulu savurup ,

bir balıkçı köyünde balık tutmak mıdır istediğin,

savrul gitsin

Boşver be yaşı başı,

kim tutar seni kim,

kendi yüreğinden başka kim?

Aklını al da öyle git,

ister bir duvara, ister bir odaya, ister kıra bayıra vur da git.

Dert etme ellerini, onlar da gelir seninle bırakmadıkça birine.

O biri de gelir gerçekten istediğin oysa,

seveceksen ve öleceksen uğruna

yaşa be, yaşa da öyle git, gireceksen toprağa


yaş 70e gelse bile, hayat daha bitmemiş,

sen mi biteceksin?

çekeceksen bile bayrağı,

yaşadım ulan dibine kadar, diyemiyecek misin?





Can YÜCEL
 

ArZu

GülenAy
Katılım
7 Haz 2006
Mesajlar
30,610
Tepkime puanı
2,100
Puanları
0
Konum
Kayıp Şehir...
Web sitesi
www.arzuzum.blogcu.com
GITMEK

Bugunlerde herkes gitmek istiyor.
Kucuk bir sahil kasabasina,
bir baska ulkeye, daglara, uzaklara...

Hayatindan memnun olan yok.
Kiminle konussam ayni sey...
Herseyi, herkesi birakip gitme istegi.

Oyle ''yanina almak istedigi uc sey'' falan yok.

Bir kendisi.

Bu yeter zaten.
Herseyi, herkesi goturdun demektir.
Keske kendini birakip gidebilse insan.

Ama olmuyor.

Hadi kendimize raziyiz diyelim, oteki de olmuyor.

Yani herseyi yuzustu birakmak goze alinamiyor.

Boyle gidiyor iste.
Bir yanimiz ''kalk gidelim'',
obur yanimiz "otur'' diyor.

''Otur'' diyen kazaniyor.
O yan kalabalik zira.
Is, guc, sorumluluk, coluk cocuk, aile,
guvende olma duygusu...

En kotusu aliskanlik.

Aliskanligin verdigi rahatlik,
monotonlugun dogurdugu bikkinligi yeniyor.

Kaliyoruz.

Kus olup ucmak isterken agac olup kok saliyoruz.

Evlenmeler...

Bir cocuk daha dogurmalar...

Borclara girmeler...

Isi buyutmeler...

Bir kopek bile bizi ucmaktan alikoyabiliyor.

Misal, ben...

Kapidaki Rex'i birakip gidemiyorum.
Degil bu sehirden gitmek,
iki sokak oteye tasinamiyorum.
Alip gotursem gelmez ki.. .

Butun sokagin kopegi oldugunun farkinda.
Herkes onu, o herkesi seviyor.

Hangi birimizle gitsin?

''Sirtinda yumurta kufesi olmak'' diye bir deyim vardir ;
evet, sirtimizda yumurta kufesi var hepimizin.
Kendi imalatimiz kufeler.

Ama egreti de yasanmaz ki bu dunyada.
Olum var zira.
Olume inat tutunmak lazim.
Inadina kok salmak lazim.

Bari ufak kacislar yapabilsek.

Var tabii yapanlar. Ama az.
Sadece kaymak tabakasi.
Hepimiz kacabilsek...
Butce, zaman, keyif... Denk olsa.
Gun icinde mesela...
Kucucuk gitmeler yapabilsek.

Ne mumkun.

Sabah 09.00, aksam 18.00.

Sonra baska mecburiyetler.

Sikisip kaldik.

Sirf yeme, icme, barinmanin bedeli
bu kadar agir olmamali.

Hayatta kalabilmek icin bir omur veriyoruz.

Bir omur karsiligi bir omur yani.

Ne sacma.

Bahar midir bizi bu hale getiren?

Galiba.

Ben her bahar asik olmam ama
her bahar gitmek isterim.

Gittigim olmadi hic.

Ama olsun... Istemek de guzel.


Can Yucel
 

ArZu

GülenAy
Katılım
7 Haz 2006
Mesajlar
30,610
Tepkime puanı
2,100
Puanları
0
Konum
Kayıp Şehir...
Web sitesi
www.arzuzum.blogcu.com
BU KENTTEN GİTTİĞİMDE

Bu kentten gittiğimde
arife gecesinden bayram için alınan pabuçlarını
yastığının altına koyan çocuğun yaşadığı mutluluk gibi
ve neredeyse tüm kenti aydınlatmaya yetecek
sönmeyen ateşlere benzeyen
çocuk gözlerini alacağım yanıma önce

Bu kentten gittiğimde
dokununca can alıcı kuşların pençesindeki avın
titreyişine yakalandığım ellerini ve saçlarını
ilk günkü sıcaklığı ile yanağımda duran buseni alacağım yanıma
Hayallerimi ve sana dair anıları
süpüreceğim sonra kaldırımlardan birer birer
Ve mıh gibi yüreğime çaktığım sevdanı da alacağım yanıma
Bu kentten gittiğimde
gözlerinden yaş boşalır gibi yapraklarını dökecek tüm papatyalar
Ve bu kentten gidişim
her defasında yuvalarına geri dönen göçmen kuşlarına inat
uçsuz bucaksız bir boşlukta kayboluş gibi
ateşe koşan pervane böceklerinin sırrına benzeyecek
‘dönüşsüz’
 

eylül

Veled-i kalbî
Katılım
15 Ara 2006
Mesajlar
5,223
Tepkime puanı
1,026
Puanları
0
Konum
mavera...
Bu kentten gittiğimde
gözlerinden yaş boşalır gibi yapraklarını dökecek tüm papatyalar
Ve bu kentten gidişim
her defasında yuvalarına geri dönen göçmen kuşlarına inat
uçsuz bucaksız bir boşlukta kayboluş gibi
ateşe koşan pervane böceklerinin sırrına benzeyecek
yokluğa meyli nedendir bu gönlün?
bir acı saklanır gülümseyen o gözlerin arkasında,
gitmek için vakit daralmışken.
gidiş...
sende sen olmak için,
yüreğime ektiğin aşk tohumlarının tadına varmak için bu gidiş...
 

ArZu

GülenAy
Katılım
7 Haz 2006
Mesajlar
30,610
Tepkime puanı
2,100
Puanları
0
Konum
Kayıp Şehir...
Web sitesi
www.arzuzum.blogcu.com
BAŞINI GÖĞE KALDIRDIĞIN AN

Suskunluğunu bozduğun an,
Hayatta var olduğunu anladığın an,
İşte yaşam değişir öyle
Farkına varıp,
Başını göğe kaldırdığın an!


Güneşin parıltısını hisset bedeninde,
Yağmurun azizliğine ver kendini delice,
Rüzgarın serinliğini bütünleştir bedeninle.
İşte yaşam değişir öyle
Farkına varıp,
Başını göğe kaldırdığın an!


Kuşların sesiyle sil kulağının pasını,
Fırtınalı gecede yağmurun yağmasını,
Şimşekler çaksın, gök gürlesin,
Sen yine de mutlu ol.
İşte yaşam değişir öyle.
Farkına varıp,
Başını göğe kaldırdığın an!


Hep yüzün dönük olsun güzele
Yeşil çimene, mavi denize, parlak güneşe,
Bak bakabildiğin kadar gönlünce
İşte yaşam değişir öyle.
Farkına varıp,
Başını göğe kaldırdığın an!
 

ArZu

GülenAy
Katılım
7 Haz 2006
Mesajlar
30,610
Tepkime puanı
2,100
Puanları
0
Konum
Kayıp Şehir...
Web sitesi
www.arzuzum.blogcu.com
Ve sen gidiyorsun
Yaşananları yok sayarak
Cami kapısına piç bırakırcasına
Ardına bile bakmadan gidiyorsun

Ve sen gidiyorsun
Dünümüzü silerek
Bugünümüzü kırıp dökerek
Yarınımızı yok ederek gidiyorsun

Ve sen gidiyorsun
Sensiz olamayacağımı
Yanımdayken bile seni özlediğimi
Saçının bir teline dahi kıyamadığımı
Bile bile gidiyorsun
Ben şimdi kimin gözlerinde öleceğim
Ben şimdi kimin dizlerine yatıp
Kimin ellerini tutacağım
Kabuslar gördüğüm
Karabasanlarla sarmaş dolaş olduğum
Sehpalı hazan düşlerimde
Kimi uyandırıp
Kimin omuzlarında ağlayacağım
Senden başka kimsenin yanında
Ağlayamayacağımı
Bile bile gidiyorsun
Ve sen gidiyorsun
Kafamı duvarlara vura vura
Hücre hücre parçalasam
İşkencecilerin yapamadığını
Yapsam kendime
Kendimi içten içe yesem bitirsem
Yok etsem bile
Kapının önüne çıkınca gönlüm olsada yıkık
Yine alnım ak yine başım dik olacağımı
Sanki sen hiç gitmemişsin
Sanki
Hiç bir şey olmamış gibi davranacağımı
Bile bile gidiyorsun

Ve sen gidiyorsun
Sensizlikten çıldırsam
Ecelim olacağını bilsem de
Sana gitme demeyeceğimi
Sana yalvarmayacağımı
Bile bile gidiyorsun

Velhasılı kelâm sevdiğim
Uğruna ömrümü verdiğim
Uğruna
Gecelerimi çarmıha gerdiğim
Sensiz yapamayacağımı
Sensiz yaşayamayacağımı
Bile bile gidiyorsun

Ve sen gidiyorsun
Git...
Beni hayallerimle
Beni terkedilmişliğimle
Beni sensizlikle başbaşa bırakarak git
Git artık git

Ve sen gittin
Ve ben sensiz yokum
Ben sensiz bitmişim
Ben sensiz bir hiçim artık
Ama giderken
Bir şey unutmadın mı gülüm
Sen
Sen varya sen
Sen artık
Bensiz
Hiç bile değilsin


Ahmet YILMAZ
 

emmargah

Profesör
Katılım
17 Haz 2006
Mesajlar
3,348
Tepkime puanı
6
Puanları
0
:O
abla çok güzel ya şiirin sonu çok güzeldi

Sen
Sen varya sen
Sen artık
Bensiz
Hiç bile değilsin

herşey benle anlam kazanır
ben varsam döner dünya
ben yoksam dünya istediği kadar oyalansın;)
nasılsa yokum:eek:leyo:

kendimleşmeyi seviyorum ama ya:eek:fftp:


.
 

ArZu

GülenAy
Katılım
7 Haz 2006
Mesajlar
30,610
Tepkime puanı
2,100
Puanları
0
Konum
Kayıp Şehir...
Web sitesi
www.arzuzum.blogcu.com
Anneciğim

Ak saçlı başını alıp eline,
Kara hülyalara dal anneciğim!
O titrek kalbini bahtın yeline,
Bir ince tüy gibi sal anneciğim!

Sanma bir gün geçer bu karanlıklar,
Gecenin ardında yine gece var;
Çocuklar hıçkırır, anneler ağlar,
Yaşlı gözlerinle kal anneciğim!

Gözlerinde aksi bir derin hiçin,
Kanadın yayılmış, çırpınmak için;
Bu kış yolculuk var, diyorsa için,
Beni de beraber al anneciğim!...

(1926)

Necip Fazıl Kısakürek
 
Üst