Âhir Zaman'da Ümmetin En Faziletli Üç Öncüsü

Son.Fedai

Kıdemli Üye
Katılım
12 Şub 2007
Mesajlar
6,367
Tepkime puanı
136
Puanları
63
Yaş
54
Konum
Gaziantep
Web sitesi
www.elibolyazilim.com
Kindeli topalım öngüttü

• İkdiddurer’de zikredilen diğer alametler5.17--- Kinde soyundan topal bir adamın, batı tarafından çıkıp zafer bayrakları ile Mısır’ın üzerine galip gelmesi.

• Başlarında Kinde kabilesinden topal bir adamın bulunduğu bayraklılar7.13--- Keza (N.b. Hammad) Kaab’dan tahric etti, O şöyle dedi: Mehdi’nin çıkış alametlerinden birisi de Batı’dan başlarında Kinde kabilesinden topal bir daamanı bulunduğu bayrakların çıkmasıdır

http://www.kutubisittedemehdiveisa.com/01_02suyuti.html

Sizler batıdan elinizde bayraklarla çıkıp mısırı işgal ettiniz de bizim mi haberimiz yok???
 

Kurtuluş26

Profesör
Katılım
6 Ocak 2014
Mesajlar
860
Tepkime puanı
3
Puanları
0
Web sitesi
islamikonular.weebly.com
Mübareğin yazdığı, bildirdiği şeyler, Onun KS bildirdiği manada başımız gözümüz üzere

Tekrar söylüyorum

Hatemül Veli nin varlığına itiraz yok, sizin hatemül veli diye bildirdiğiniz kişiye itiraz var

Ve Tekrar Söylüyorum

Hz. Pir Abdulkadir Geylani KS

"Ayaklarım tüm velilerin omuzları üzeredir" buyurmuştur ki bu sözü söyleyen başka evliya çıkmamıştır. (bir taneden bahsediliyor o da söyleyip söylemediği belli değil)

"Tüm güneşler söndü bizim güneşimiz kıyamete kadar bakidir" demiştir ki ne demek istediğini bir araştırmanı tavsiye ederim

Hz. Pir KS tüm evliyanın en üst mertebesindedir

Eğer yazmakla olacaksa Hz. Pir KS ın eserleri ilim hazinesidir ve basılmayan eserleri basılan eserlerinden daha çoktur

Amma velakin ne Hz. Pir KS ne vekilleri ne halifeleri ne de herhangi bir evliya "Ben hatemi evliyayım" dememiştir...

İslam tarihi boyunca elhamdülillah nice evliyalar gelmiştir ki israiloğullarının peygamberleri gibidir.

Ömer öngütü de avanesini de cebinden çıkaracak kadar ilim irfan sahibi alimler, evliyalar gelmiştir kıyamete kadar da gelecektir

Bırakın bu işleri

Siz sadece hatemi velinin varlığına geleceğine dair yazı yazıyorsunuz, kimse buna itiraz etmiyor zaten

Ya anlamıyorsunuz, ya anlamak istemiyorsunuz

Ömer Öngüt hakkında "alimdi, salihti" deyin baş göz üzere

Ama olmayan şeyler yazmayın

Seyyid Abdülkâdir-i Geylâni -Kuddise Sırruh- hatemi veli hakkında neler yazmış hiçbir bilgin var mı?

HÂTEM-İ VELİ HAKKINDA
RESULULLAH -SALLALLAHU ALEYHİ VE SELLEM- EFENDİMİZ’İN HADİS-İ ŞERİF’LERİ VE ONA VÂRİS OLAN VEKİLLERİNİN İFŞAATLARI (20)

Seyyid Abdülkâdir-i Geylâni -Kuddise Sırruh-

http://www.hakikat.com/dergi/89/hatem89.html
http://hakikat.com/dergi/90/hatem90.html
 

Kurtuluş26

Profesör
Katılım
6 Ocak 2014
Mesajlar
860
Tepkime puanı
3
Puanları
0
Web sitesi
islamikonular.weebly.com
Bize ne ömer öngüt lazımdır ne de ömer öngütün bilmem kaç ciltlik eserleri

Bize Hz. Muhammed Mustafa SAV lazımdır

Bize Kuran-ı Azimüşşan lazımdır

Anlayan anlar

Anlamayana selam olsun

Bizim senin zannına hiç ihtiyacımız yoktur Elhamdülillah.



HAZRET-İ MUHAMMED
ALEYHİSSELÂM
Âlemlere rahmet olarak gönderilen son peygamber Hazret-i Muhammed -s.a.v- Efendimiz'in hayat-ı saâdetleri bütün safhaları ile en ince teferruatına kadar tesbit edilmiş, sağlam senetlerle günümüze kadar ulaşmıştır.

Bu eser, Pakistan Devleti tarafından 1997 yılında düzenlenen Dünya Sîret yarışmasında birincilik ödülüne layık görülmüş ve Muhterem Müellif'e bir liyakat belgesi verilmiştir.
 

Kurtuluş26

Profesör
Katılım
6 Ocak 2014
Mesajlar
860
Tepkime puanı
3
Puanları
0
Web sitesi
islamikonular.weebly.com
Bize ne ömer öngüt lazımdır ne de ömer öngütün bilmem kaç ciltlik eserleri

Bize Hz. Muhammed Mustafa SAV lazımdır

Bize Kuran-ı Azimüşşan lazımdır

Anlayan anlar

Anlamayana selam olsun

"Allah katında din İslâm'dır."
(Âl-i imran Sure-i şerif'i: 19. Âyet-i kerime)

“Bir Tek Âyet-i kerime'yi dahi inkâr eden kâfirdir.”
dergi.gif

derg.jpg
Ekim 1993'de ilk sayısı yayınlanan Hakikat Aylık İslâm Dergisi o günden beri aynı çizgide yayınına devam etmektedir. Bu çizgi İslâm'dır, Allah ve Resulü'nün yoludur.
Hakikat Aylık İslâm Dergisi'nin yayın hayatına başlama gayesi Ekim 1993 tarihli birinci sayısının ilk sayfasında şu cümlelerle izah ve ilan edilmişti:
"Takdir edersiniz ki dış düşmanın cephesi var, biliniyor, görünüyor. İç düşmanın, bizden görünen münafıkların zındıkların cephesi yok. Yaptıklarını bilmek, görmek, ölçmek ancak in'am ve iz'an sahibi olmakla mümkündür. Bizim bütün gaye ve hedefimiz Ümmet-i Muhammed'i her türlü fitneden korumak, uyandırmaktır. Din-i İslâm'a muhalif iş ve icraatı olanlar, mutlaka tarafımızdan uyarılacak ikaz edilecektir. Çünkü bizim için yalnız Allah-u Teâlâ'nın kelâm ve hükmü geçerlidir. O'nun hükmünden başka hiçbir hüküm kabul etmeyiz. O'nun rızasını ve hükümlerinin tatbikini dileriz. Başka hiçbir gayemiz de yoktur.

Nûr-i Muhammedî'nin yayılması, Ümmet-i Muhammed'in yalnız Allah ve Resulü'nde birleşmesini kendimize şiar edinmişizdir. Bu gaye ile mücadele, mücahedemize devam ediyoruz ve edeceğiz. Ümmetin bölünmesinin zillet olduğunu tefrikada azap, ittifakta devlet olduğunu biliyor, adımlarımızı ona göre atıyoruz. Zira: "Varlık için Hazret-i Allah ve Resul'ü yeter... Ziynet için, Hazret-i Kur'an yeter... Şeref için, İslâm dini'nin şerefi yeter."

Bu gaye ile, azimle çalışırken kardeşlerimizin dualarını istirham ederiz.

“Selâm olsun O'nun beğenip seçtiği kullarına.”
(Necm: 59)


“Selâm olsun hidâyete tâbi olanlara.”
(Tâhâ: 47)



_______
Bizim yaptığımız Hazret-i Mehdi'ye zemin hazırlamaktır. Aynı zamanda dağılmış olan ümmed-i Muhammedi Hazret-i Allah ve Resul'ünde birleştirmektir. Bu yol, bölücülerin kendi dinlerinden ve dinarlarından vazgeçerek, Allah-u Teâlâ'nın rıza yolunu aramaları için emir buyurduğu bir yoldur.

Bu yol ıslahat yoludur. Sonra Hazret-i Mehdi gelecek ve fetih yoluna girecektir. Hazret-i Allah, Hazret-i Mehdi'ye o kadar ruhsat verecek ki taa Amerika'ya kadar gidecek.

Hatem-i velî ile Hazret-i Mehdi Aleyhisselâm arasında çok az bir boşluk olacak. Nur gelecek, bu kitaplar(*) tutulacak ve bu boşluğu dolduracaklar. Bu boşluk sırasında nasipdar olanlar bu neşriyata çok sarılacak. Allah-u Teâlâ nuru indirince dilediğine hidayet verecek. Halkın çoğu boşlukta kalacak, nasipdar olmayanlar büsbütün laçka olacak.

Abdülkâdir-i Geylânî -kuddise sırruh- Hazretleri "Fethü'r-Rabbânî" adlı eserinde buyururlar ki:

"Bir kurtarıcı olarak ellerinden tutar, dünya denizinden çeker çıkarır. Tabii ki nasibi olanı, Hakk'a uyanı." (5. Meclis)

Nasibi olan onu bulacak, nasibini alacak. Nasibi olmayan onu bulamayacak ve hüsranda kalacak. Ruhu ölmüş bir kimsenin hakikatle ne işi var?

Hâtem-i veli'den sonra Hazret-i Mehdi gelecek. Veli gelse de kendi çapında gelecek, yani resulden sonra gelen nebiler gibi olacak, fakat irşâda mezun olmayacak. Bundan sonra kimseden bir şey beklemeyin. Bu kitaplara(*) tutunun, çünkü bu bir mühürdür. Hâtem-i nebi'den sonra bir peygamber çıksa inanılır mı? Bu da bunun gibidir. Çıkar, fakat sahteler çıkar. Onlar yalancıdırlar.

( (*) Kalplerin Anahtarı Külliyatı, Ömer Öngüt, Hakikat Yayıncılık)
http://www.hakikat.com

 

alitufan2003

Profesör
Katılım
27 Ağu 2013
Mesajlar
1,370
Tepkime puanı
11
Puanları
0
Konum
Yalova
...................

Şurada hakaret etmeden iki hasbihal edildi ya...
Hemen lafonten tıynetini yine kustu...
Defalarca forum huzurunda uslüp sözü verse de, tıynetini ele veriyor..
Hoş artık şaşırmasak lazım...
Tuzağına düşmemeye gayret edeceğiz...

Allah'ın emr-i şerifi zekat'ı önemsiz gören...
Kredi kartları ile zekat toplamayı islam zanneden...
Bu zerzevata tek cevabım kaldı...

"SELAM" ....

Çünkü bizim için ölçü Kuran-ı Kerim ve Hadis-i Şerifler...
 

alitufan2003

Profesör
Katılım
27 Ağu 2013
Mesajlar
1,370
Tepkime puanı
11
Puanları
0
Konum
Yalova
Yanlış, senin ve benim gibiler için ölçü hangi mezhepteysek o mezhebin fıkıh kitaplarıdır.

Mesela benim ölçüm fetavayı hindiyye, reddul muhtar gibi fıkıh kitaplarıdır.

Be hey gafil...
Madem ölçün fetavayı hindiyye,
"İnsan uzuvlarından bir parça ile menfaatlenmek câiz değildir." (c. 2, sh: 119) ,
orada bu beyan varken ORGAN NAKLİ caizdir...diye nasıl kelam ediyorsun???
 

lafons7275

Kıdemli Üye
Katılım
19 Şub 2013
Mesajlar
21,533
Tepkime puanı
342
Puanları
0
Konum
İzmir
Be hey gafil...
Madem ölçün fetavayı hindiyye,
"İnsan uzuvlarından bir parça ile menfaatlenmek câiz değildir." (c. 2, sh: 119) ,
orada bu beyan varken ORGAN NAKLİ caizdir...diye nasıl kelam ediyorsun???

Organ nakli sadece böbrek nakli olursa ve de verilecek kişi müslüman olursa caizdir. Müslüman alimler birliğinin bu konuda fetvası vardır. Ben alimler birliğine uyarım.

Gafil sözünü sana iade ediyor ve gözlerinden öpüyorum. Allah seni öngütü putlaştırmaktan korusun. Amin.
 

alitufan2003

Profesör
Katılım
27 Ağu 2013
Mesajlar
1,370
Tepkime puanı
11
Puanları
0
Konum
Yalova
Yanlış, senin ve benim gibiler için ölçü hangi mezhepteysek o mezhebin fıkıh kitaplarıdır.
Mesela benim ölçüm fetavayı hindiyye, reddul muhtar gibi fıkıh kitaplarıdır.


FETEVAYI HİNDİYYE:
"İnsan uzuvlarından bir parça ile menfaatlenmek câiz değildir." (c. 2, sh: 119)




Organ nakli sadece böbrek nakli olursa ve de verilecek kişi müslüman olursa caizdir. Müslüman alimler birliğinin bu konuda fetvası vardır. Ben alimler birliğine uyarım.
Gafil sözünü sana iade ediyor ve gözlerinden öpüyorum. Allah seni öngütü putlaştırmaktan korusun. Amin.

Nedense hiç şaşırmadık size...
Neden???



KREDİ KARTI İLE ZEKAT





YANMAYAN KEFEN




“Âhir zamanda öyle kimseler türeyecektir ki, bunlar
dinlerini dünyalığa âlet edeceklerdir. İnsanlara karşı koyun postuna bürünmüş gibi yumuşak ve güzel huylu görünürler.
Dilleri şekerden bile tatlıdır, amma kalpleri kurt gönlü gibidir.
Azîz ve Celîl olan Allah-u Teâlâ (bu gibi kimseler için) şöyle buyuruyor:
‘Bunlar acaba benim sonsuz affediciliğime mi güveniyorlar, yoksa bana karşı meydan mı okuyorlar? Ululuğum hakkı için, onlara öyle ağır bir musibet vereceğim ki aralarında bulunan yumuşak başlılar şaşakalacaklardır.”
(Tirmizî)
 

hirahos

Kıdemli Üye
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
35,948
Tepkime puanı
483
Puanları
0
Yaş
55
Ömer Öngüt ve taifesi, alimlerin/ariflerin eserlerinde geçen, asaleten Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem efendimize ve vekaleten/veraseten de Hz. İsa As.'a ait bahisler üzerinde oynayarak, mevzuya, kabir alemine intikal etmiş Öngüt'ü monte ve montaj etmişler... Bunu da çok büyük bir sırrı ifşa ediyoruz sloganıyla sunup piyasa yapmaya kalkmaktalar. Öyle ki bütün Peygamberler ve bütün Veliler bizim Ömer Öngüt'e bağlı ve muhtaçtır, ondan beslenirler; hatta Öngüt, ne alırsa Peygamberlerin kanalı Vahiy kaynağından alır (!) tarzında değme bid'at ehlinde görülmemiş bir iddiaya inkılap ettirirler.

Alitufan'ı ayırıyorum. Onda inanç yanında, araştıralım bakalım konuşalım anlayışı var. Takdir ediyorum. Fakat öbür Öngütçüler, maalesef koyu bir taassubu temsil etmekteler... 10 değil 100 kaynak getirsek hepsi yanlış biz doğruyuz demekteler. :)

Hadi kaynak konularını da bir kenara bırakalım. Yukardaki altı çizili inanç, asla ve kat'a hiçbir EHLİ SÜNNET aliminden sadır olmayacağı gibi, böyle bir düşünce Ehli Sünneti bilen Müslümanın zihninden dahi geçmez. İlmi olmasa bile burda ciddi bir kayma olduğunu hemen kavrar. Bir tek tane kaynak görmese bile bunun doğru olamayacağını bilir. Birilerinin saplantı derecesinde bunlara inanması sonucu da değiştirmez.

Forumda Ehli Sünnete alerjisi olan da çok üye var. Onlar, bu ibretlik durum karşısında tefekkür etmeli, Ehli Sünneti yıpratmanın nelere yol açabileceğini idrak etmelidirler.

Peki, biz neden kaynak peşine düştük, bu arkadaşların önem verdiği eserleri bunların önüne getirerek acaba ikna edebilir miyiz çabasındayız. Belki başkaları bu kaynaklar ile mutmain olur da acaba sakınır mı diye.

Ves'selam.
 

ALI25

Kıdemli Üye
Katılım
9 Nis 2015
Mesajlar
7,509
Tepkime puanı
106
Puanları
0
Konum
Almanya
Bu konu hala devam ediyor mu sizler de bir yorulmadiniz mi.
 

hirahos

Kıdemli Üye
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
35,948
Tepkime puanı
483
Puanları
0
Yaş
55
İyi de abi ömer öngüt hayattayken kendisi de dememiş mi "ben hatemi evliyayım" diye, haklılığını kanıtlamak için bir sürü şey yazmamış mı

Yoksa bu adamlar neden böyle birşey desinler ki?

Cümlenin öznesi "Öngüt ve taifesi" abi.. Kendisi zaten bu davayı bu arkadaşlara aşılıyor. Onlar sürdürüyorlar.
 

abdullah birisi

Kıdemli Üye
Katılım
12 Mar 2013
Mesajlar
10,357
Tepkime puanı
517
Puanları
0
Konum
istanbul
Allahın veli kullarının söylediklerine biz inanırız.Yazılanlar onlardır artık ne anlarsanız.

Bu ayetileri,hadisleri hatırlatalım.
“Her şeyden haberdar olan Allah gibi sana hiç kimse haber veremez.” (Fâtır: 14)

“Allah’tan korkar, takvâ sahibi olursanız mualliminiz Allah olur” buyuruluyor. (Bakara: 282)


Allah-u Teâlâ veli kullarını bize tarif ediyor ve Hadis-i kudsî’de buyuruyor ki:
“Kulun benimle meşgul olması, en fazla önem verdiği şey olursa, onun arzu ve lezzetini zikrimde kılarım. Arzu ve lezzetini zikrimde kılarsam da o bana âşık olur, ben de ona âşık olurum. O bana, ben ona âşık olunca da, onunla aramdaki perdeyi kaldırırım. Bu hâli onun umumî hâli kılarım. İnsanlar yanıldığı zaman o yanılmaz. Böylelerinin sözleri peygamberlerin sözleri gibidir. Gerçek kahramanlar onlardır.
Onlar öyle kimselerdir ki yer ehline bir cezâ ve azab vermek istediğim zaman onları hatırlarım da azabdan vazgeçerim.” (Ebû Nuaym, Hilye)


Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz bu ilmi tarif ediyor ve Hadis-i şerif’lerinde buyuruyor ki:
“Öyle ilimler vardır ki, gizlenmiş mücevherat gibidir. Onu ancak Ârif billâh olanlar bilirler. Bu ilimden konuştukları vakit, Allah’tan gafil olan kimseler anlamazlar.
Binâenaleyh Allah-u Teâlâ’nın kendi fazlından ilim ihsan ettiği âlimleri sakın tahkir edip küçük görmeyin. Çünkü Azîz ve Celîl olan Allah onlara o ilmi verirken tahkir etmemişti.” (Erbaîn)

Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz buyururlar ki:

“Ümmetimin âlimleri benî İsrail’in Peygamberleri gibidir.”
“Allah-u Teâlâ bu ümmete, her yüz yıl başında dinini yenileyecek bir müceddid gönderir.” (Ebu Dâvud)

Bak burayı iyi okuyun.



Nitekim İmâm-ı Rabbânî -kuddise sırruh- Hazretleri "261. Mektub"unda buyururlar ki:

"Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz onları şu Hadis-i şerif'i ile müjdeli kıldı:

'Müslümanlık garip olarak başladı, başladığı gibi garip olarak avdet edecektir.

Ne mutlu gariplere!' (Müslim)

Bu ümmetin sonu, Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem-in vefatından bin sene sonra, yani ikinci binin başlaması ile başlamıştır. Çünkü aradan bin sene geçmesi ile insanlarda büyük bir değişiklik ve eşyada kuvvetli bir tesir meydana çıkmıştır.

Allah-u Teâlâ bu dini kıyamete kadar değiştirmeyeceği için, ilk zamanda gelenlerin tazelikleri sondakilerde de görülmekte ve böylece ikinci bin yılın başında bu dini kuvvetlendirmektedir.

Bu iddiâyı ispat etmek için iki kuvvetli şâhit olarak İsa Aleyhisselâm ile Mehdi Hazretleri'nin bu bin içinde var oluşlarını gösterebiliriz.

Bir şiir:

'Alsaydı kudsî ruhtan eğer yardımını,

İsa'dan başkası da yapardı onun yaptığını.'

Ey kardeşim! Bugün bu sözler pek çok kimselere ağır gelir, anlayışlarından uzak görülür. Fakat onlar bilgileri, mârifetleri insaf ile ölçerlerse ve İslâmiyet'le karşılaştırırlarsa, İslâmiyet'e hangisinin daha çok tâzim ve hürmet ettiğini görüp kabul ederler." (261. Mektup)

Bu beyanlarından açıkça anlaşılıyor ki, kendisinden sonra ileride gelecek bir zâtı tarif etmektedir.

"317. Mektub"unda ise şöyle buyuruyorlar:

"Hidayet eden Sübhan Allah'tır.

Bilesin ki, her yüz başında bir müceddid gelip geçti. Ne var ki, yüz senelerin başında gelen müceddid ile, bin senenin başında gelen müceddid bir değildir. Bunların arasındaki fark, bin ile yüz arasındaki fark gibidir. Hatta daha da fazla..."


kardeş, bana evet veya hayır diye cevap versen,,,,
 
Üst