‘Kurtlar Vadisi Filistin` Filistin`de

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
Berlin’deki sinemalar Vadi'yi programa aldı



Kurtlar Vadisi Filistin filminin Almanya'da gösterilmesine konulan engelin 'şartlı' kalkmasıyla sinemalar filmi programına aldı.

Almanya’nın başkenti Berlin’deki Türklerin yoğunlukla oturduğu Neukölln semtindeki Karlı sinemasının internet sitesinde Kurtlar Vadisi Filistin filmi de yer aldı. Karlı’nın 27 Ocak gösteri programında Kurtlar Vadisi Filistin filmi 4 seans, cumartesi günü 7 seans olarak açıklanması dikkat çekti.

Filmin Almanya'daki dağıtıcısı Pera Film'in itirazını değerlendiren Alman Film Kontrol Kurumu (FSK), filmin vizyona girmesini 18 yaş sınırı ile kabul etmişti. Pana Film'den yapılan yazılı açıklamada, Kurtlar Vadisi Filistin'in Almanya'da vizyona girmesiyle ilgili yasağın sona erdiği duyurulmuştu. Açıklamada, "Kurtlar Vadisi Filistin filmimizin Almanya dağıtıcısı Pera Film'in itirazını değerlendiren Alman Film Kontrol Kurumu (FSK), bugün bir kez daha Kurtlar Vadisi Filistin filmi için toplanarak filmimizin vizyona girmesini 18 yaş sınırıyla onayladı. Kurtlar Vadisi Filistin filmimiz, 98 kopyayla Almanya'daki seyircileriyle bugün 18 yaş sınırlamasıyla gösterime girmiş bulunmaktadır." ifadeleri yer almıştı.

Kararın Kurtlar Vadisi Filistin filminin Almanya'da gösterime gireceği ancak sadece akşamları ve 18 yaş sınırı ile gösterilebileceği anlamına geldiği belirtilen açıklamada, Pera filmin yaş sınırının 16'ya düşürülmesi için çalışmalarının devam ettiği vurgulandı.
 

HaZiRuN

Revizyonda
Katılım
15 Ara 2010
Mesajlar
2,591
Tepkime puanı
354
Puanları
0
Polat Alemdar: Derdimiz Ayna Olmak
İsrail’in yaptığı Mavi Marmara baskınını konu alan ve Almanya’daki yasak kararıyla gündeme gelen Kurtlar Vadisi Filistin filminin başrol oyunculaırndan Necati Şaşmaz, NTV Ana Haber’e konuk oldu.

Almanya’da bugün 18 yaş sınırıyla gösterime girmesine izin verilen film, Türkiye’de de yarın gösterime girecek.

Filmin Polat Alemdar’ı Necati Şaşmaz, dünkü özel gösterim sonrası film ve eleştirilerle ilgili görüşlerini NTV’de paylaştı.

Adana ve Tarsus’ta çekilen, 2010’un Kasım ayı olarak açıklanan gösterim tarihi negatiflerin yanması nedeniyle 28 Ocak’a ertelen filmin ve daha önceki Irak bölümünün intikam duygularıyla yapılmadığını söyleyen Şaşmaz, "Biz öyle bir toplumuz ki mağdurların ve ezilen halkların hangi din ve ırktan olursa olsun yanında olmayı tercih etmişiz" diyen Şaşmaz şunları söyledi:

"Zalimler zulmünden vazgeçinceye kadar devam edeceğiz.

Alemdar Filistin’e niye gitti?
Ayna olma derdi var. Irak’ta da aynı şeyi yaptık. Orada basının bize verebildiği kadarı vardı ama başka bir resim de mevcut...

Bombanın düştüğü tarafı çekmek basın açısından zor. Biz bu çığlıkları duyurabildik, dünyanın gündemine taşıdık...

Böl, parçala, yut politikası var. İnsanları birbirine düşürme ve dünyanın buna göz yumması var. Babamdan önce de onun zamanında da şimdi de ızdırapla büyüyen nesiller var. Umarız bir nesil daha bunu seyretmek zorunda kalmaz...

Güzel bir film yapıldı ve 81 ülkede vizyona girmeye çalışıyoruz. Ve bazıları bunun her zaman karşısında durmaya çalışacak. Bir ayna tutup insanları bilinçlendirmeye çalışıyoruz ve bu sayede insanlar gerçeğin ne olduğunu görecek. Gerçek her zaman acıdır ve bunun bilinmemesini isteyenler, durdurmaya çalışanlar olacaktır. Almanya’da da bu oldu ama sonuçta gösterime girildi...

Mavi Marmara'da da 9 şehit var. Orada yaşananlara, insanların acılarına izleyenleri ortak etmeye çalışıyoruz...

Filmde, Araplar pasif, çaresiz, ne yapacağını bilmez halde görülüyor. Ta ki Alemdar gidene kadar?
Fitne sokulan bir yer ve ne ses çıkarılacağı yönünde çırpınışlar... Bizim girişimiz ve bu sayede birleşme olduğu varsayımı var filmde.

Bundan sonra seri nasıl devam edecek?
Pana Film her zaman mazlumun yanında olmayı şiar edindi. Bosna mı olur yoksa acı çeken Uygur Türkleri mi...

Filmin diplomatik ilişkileri zora soktuğu yönündeki eleştiriler hakkında ne düşünüyorsunuz?
Zora sokan biz değiliz. Eleştirilere saygı duyarım ama ‘Mavi Marmara’da 9 şehit var, ne düşünüyorsunuz?’ sorusunun ardından düşüncelerini sorsaydık insanlara farklı cevaplar alabilirdik. İsrail hala özür dilemiyor, Pana Film olarak özür dilettirdik..."
 

HaZiRuN

Revizyonda
Katılım
15 Ara 2010
Mesajlar
2,591
Tepkime puanı
354
Puanları
0
Almanya, Kurtlar Vadisi Filistin'e yasağı kaldırdı

Filmin Almanya'daki dağıtımını üstlenen Köln kentindeki Pera Film şirketinin Genel Müdürü Nermin Tutal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, filmin gösterime sokulmasının önündeki sorunların ortadan kaldırıldığını belirterek, filmin bu akşamdan itibaren 18 yaş üzeri izleyiciler için ülke çapında gösterime gireceğini söyledi.
Tutal, filmi seyretmek isteyen izleyicilerin yaş sınırının 16'ya düşürülmesi için bir talepte de bulunduklarını kaydetti.
"Kurtlar Vadisi - Filistin" filminin gösterimi, daha önce FSK'nın aldığı bir karar üzerine durdurulmuştu.
 

cicek demeti

Sükut
Katılım
7 Ocak 2011
Mesajlar
11,683
Tepkime puanı
3,778
Puanları
0
bannerimizi beğendiniz mi bakalım :)

terorist3.jpg


begenilmezmi can kardesim..ellerinize saglik.:):):)
 

HaZiRuN

Revizyonda
Katılım
15 Ara 2010
Mesajlar
2,591
Tepkime puanı
354
Puanları
0
ilahii benn:D
eyvallah kardeşim...
 

HaZiRuN

Revizyonda
Katılım
15 Ara 2010
Mesajlar
2,591
Tepkime puanı
354
Puanları
0
sabah sersemliği diyelim kardeşim
banned(siteden ihraç) anladım ve neden böyle konular bu başlığa veriliyor ve ve neden beğenmek gerekir dedim..4
dedim ya sabah sersemliği:)
dua ile...
 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
banner süper olmuş Erdem ellerine sağlık teşekkürler
olurda bir gün film yaparsam afişini sana hazırlatacağım ama bordo mavi renkleri kullanmamak şartıyla
 

HaZiRuN

Revizyonda
Katılım
15 Ara 2010
Mesajlar
2,591
Tepkime puanı
354
Puanları
0
BBC'den Kurtlar Vadisi Filistin yorumu

İngiliz yayın kuruluşu BBC, bugün vizyona giren "Kurtlar Vadisi Filistin" filminin, "Türkiye ile İsrail arasındaki ilişkileri daha da gerebileceğini" öne sürdü.

BBC'nin İstanbul muhabiri Jonathan Head'in kaleme aldığı haberde, filmde geçen yıl 9 Türk vatandaşının hayatını kaybettiği İsrail'in Gazze'ye yardım götüren filoya saldırısının konu alındığı kaydedildi.
Filmin Almanya'da gösterime giriş tarihine ilişkin tartışmalar çıktığına dikkati çekilen haberde, bazı Alman siyasetçilerin filmi antisemitik olduğu gerekçesiyle kınadığı belirtildi.
Filmin konusuna da değinilen haberde, "Bu film, Rambo'nun Türk versiyonu ya da Chuck Norris filmleri gibi" denildi.
Senarist Bahadır Özdener'in görüşlerine yer verilen haberde, Özdener'in filmin Yahudi karşıtı olduğu eleştirilerine katılmadığı aktarıldı.
BBC muhabiri Head, Özdener'e filmin Türkiye-İsrail ilişkilerine daha fazla zarar verebileceği, bu konuda ne hissettiğini sorduğunu ve Özdenir'in şunları söylediğini bildirdi:
"Mutlu olurum. Çünkü ilişkimiz yalanlar üzerine kurulu. Türkiye, İsrail silahlarını satın almak için milyonlarca dolar veriyor. Ama bir yazar ve senarist olarak, ben 'masum insanları lütfen öldürmeyin' diyebilirim."
BBC, filmin Türkiye ve Arap dünyasında çok izleneceğini, bu konuda şüphe olmadığını da bildirdi.
Bu arada "Kurtlar Vadisi Filistin" filmi, İngiltere'nin başkenti Londra'da Türklerin yoğun olarak yaşadığı mahallelerdeki bazı sinemalarda da bugün gösterime girdi.
 

Enes

İhvan Forum Üye
Katılım
6 Haz 2006
Mesajlar
14,127
Tepkime puanı
1,243
Puanları
113
Konum
bâbil...
gittik izledik;

ilk yorum; senaryo zayıf
prodüksüyon; çok iyi
 

_Berceste_

bir tutam delilik...
Katılım
21 Eyl 2010
Mesajlar
6,798
Tepkime puanı
1,525
Puanları
0
nasil olursa olsun izlenir bence
 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
Bağış'tan Kurtlar Vadisi Filistin çıkışı


ABD'nin önemli gazetelerinden New York Times, Başmüzakereci Egemen Bağış'ın, ''Kurtlar Vadisi Filistin filminin hükümetin pozisyonunu yansıtmadığını'' söylediğini yazdı.


New York Times gazetesinde bugün ''Yeni Film, Türkiye'nin Yahudi Soykırımı Kurbanlarını Anma Gününü Bozdu'' başlığıyla çıkan haberde, ''27 Ocak Uluslararası Yahudi Soykırımı Kurbanlarını Anma Günü'' dolayısıyla Türkiye'de ilk kez İstanbul'da Neve Şalom Sinagogu'nda resmi tören düzenlendiği, ''bunun İsrail ile giderek gerginleşen ilişkiler karşısında hükümetin Yahudi cemaatini yatıştırma çabalarını yansıttığı, ancak Kurtlar Vadisi Filistin filminin bugün vizyona girmesinin Anma Gününü gölgelediği'' yorumu yapıldı.
Haberde İsrail'in Ankara Büyükelçisi Gabby Levy'nin Kurtlar Vadisi Filistin filmiyle ilgili olarak ''Bu film İsrail karşıtı ve antisemitik yansımaları olan bir film'' dediğini, Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış'ın da Levy'nin eleştirisine yanıt verdiğini yazdı.
Gazete, Bakan Bağış'ın ''Bu film hükümetimizin pozisyonunu yansıtmıyor'' dediğini ve filmin ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini söylediğini vurguladı.
Ancak haberde Bağış'ın, dokuz sivilin öldüğü İsrail'in Gazze'ye yardım taşıyan Mavi Marmara gemisine yaptığı saldırının Türkiye'de ''sosyal travma'' yarattığını ve bunun da bu tür hassas konulara değinen televizyon yapımcılarına malzeme verdiğini yazdı.
Haberde, İstanbul Valisi Hüseyin Avlu Mutlu'nun da katıldığı anma töreninin, hükümetle, Türkiye'deki Yahudi cemaatini bir araya getirme açısından bir dönüm noktası olarak değerlendirildiği, törenin, 2003 yılında El Kaide'nin İstanbul'da düzenlediği terör saldırılarının hedeflerinden biri olan Neve Şalom Sinagogunda yapılmasının da sembolik önemi bulunduğu belirtildi.
AA
 

Ahver

Âsî İşgâl Kuvvetleri
Katılım
24 Tem 2007
Mesajlar
2,871
Tepkime puanı
701
Puanları
0
gittik izledik;

ilk yorum; senaryo zayıf
prodüksüyon; çok iyi

Bence de...

İçerikte eksik kalan bazı yanlarına rağmen güzel bir filmdi.
En çok hoşuma giden sahne Moşe'nin korsana döndürülmesi oldu.

Her şey bir yana,üstlendiği misyon için bile herkes izlemeli derim.
 
K

Kaçak

Guest
Kurtlar Vadisi ne adamış onu anlamadım ?
Gelirinimi bagışlamış ?
bu hareketi tanıtmak için ücretsizmi yayınlanıyor ?
Adanan ne ?
Reklammı :)
 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
Can Dündar'a yanıtımdır: One minut! One minut!

Vietnam’da Afganistan’da Rambo’yu ağzı açık ayran delisi gibi izleyenlerin ne Kurtlar Vadisi Irak’ı ne de Filistin’i eleştirme hakkı yoktur.

Geçen haftaki yazımın devamını bir başka zaman yazmaya karar verdim…
Bu kararı almamadaki sebepler şunlar:
GYY ve mahiyetinin sessizliği,
Yazacak konu bulamadığım eleştirileri,
Gündemin gerisinde kalma telaşı…
Sessizlik her zaman beni korkutmuştur…
İki tür insandan tırsmışımdır: Tepki vermeyen, susan ve her şeye gülen, tebessüm eden ( Baskı-balata sıyırmamışsa)…
***
Tv’de oynayan hiçbir bölümünü izlemediğim Kurtlar Vadisi’nin Irak ve Filistin filmlerini izledim. Hatırlayanlar olacaktır belki Kurtlar Vadisi Irak filmini izlediğimde hariçten gazel okuyan biri olarak “Kara Murat Irak`ta, Fatih nerede?” başlığı ile düşüncelerimi Haber/ okurları ile paylaşmıştım…
Önce o yazıya bir göz atalım.
Cüneyt Arkın: Necati Şaşmaz;
Kara Murat: Polat Alemdar;
Kara Murat’ın atı: Jeep;
Ok- yay ve kılıç: Tüfek, tabanca;
Bizans: Irak...
Kara Murat, Fatih`in fedaisi idi ve emirleri bizzat Fatih`den alıyordu?
Peki Polat Alemdar kimden alıyor?
***
Türk askerlerinin başına çuval geçirme olayından sonra Polat Alemdar ve arkadaşları jeepleri ile Irak içlerine doğru yol alırlar. Kontrol noktasına geldiklerindeki sahneden sonra, ` Ben bu filmi gördüm!` dedim.. Kara Murat filmleri ile büyüdüğümüz için neyin ne olacağını, kimin ne diyeceğini önceden tahmin etmek gibi bir yeteneğimizin geliştiğini de bu film sayesinde keşfetmiş oldum.
Kara Murat, Fatih`in fedaisi idi ve emirleri bizzat Fatih`den alıyordu. Peki Polat Alemdar kimden alıyor?
Bu soruya verilecek en güzel cevap bence aşağıdaki Temel fıkrasıdır: Temel Dursun`a:
- Sarıdır, kafeste durur ve cik cik eder. Bu nedir? diye bir bilmece sormuş. Dursun :
-Hamsi, demiş.
- Hamsi sarı olur mu?
- Boyarsın..
-Kafeste durur mu?
-Koyarsın...
-Ula peki hamsi cik cik eder mi?
Temel: Uşağum bu bir bilmecedir, o kadar da yanıltmacası olsun, değil mi, der.
***
Kısaca Polata Almdar`ın kimden emir aldığının hiç önemi yok bence, sonuçta bir sinema filmi bu. Önemli olması gereken, dikkate alınması gereken o kadar çok nokta var ki filmde.
Kurtlar Vadisi Filistin’i izleyenler çoğunun yüzünde bir hoşnutsuzluk, bir dudak bükme, burun kıvırma gördüm, ben de dahil!...
Sonra olaya başka açıdan bakınca hiç de dudak bükecek, burun kıvıracak bir şey olmadığına karar verdim…
Amerika’nın elindeki en büyük güçlerden birisi Hollywood değil mi?
Dünya kamuoyuna en haksız konularda bile kendini haklı göstermek için kullandığı argüman sinema değil mi?
O halde biz neden bu yolu kullanınca burun kıvırıp, dudak büküyoruz..
Vietnam’da Afganistan’da Rambo’yu ağzı açık ayran delisi gibi izleyenlerin ne Kurtlar Vadisi Irak’ı ne de Filistin’i eleştirme hakkı yoktur.
Ya da “ aman sonuçta film işte” şeklinde yorum yapanlara ise şunu söylemek lazım, madem sonuçta film neden Almanya tavır koydu, yasakladı, şartlı evet dedi gösterim için?
Çünkü Almanya sinemanın gücünü bizdeki sözüm ona entelektüellerden çok daha iyi biliyor…
Madem sonuçta film neden “Gece Yarısı Ekspresi”filmi hala bizi rencide eder, her gösterildiğinde tepkimizi koyarız, rahatsız oluruz?
Bırakın dünyanın sekizinci harikası olarak kabul edilen bu argümanla birazda biz dünya kamuoyuna mesajımızı verelim, bazılarını rahatsız edelim…
Ana haber bültenlerinde gördükleri vahşet karşısında kılları bile kıpırdamayanlar belki filmin bir sahnesinden, bir diyalogundan etkilenir…
Madem ki “Gece Yarısı Ekspresi” Türkiye’de bir zamanlar hapishane gerçeğini yansıtıyor, Kurtlar Vadisi Filistin’de o coğrafyada yıllardır uygulanan insanlık dışı zulmün sadece küçük bir parçasını yansıtmıyor mu?
Sonuç itibarı ile Irak’ta askerlerimizin başına çuval geçirenlerin intikamı Kurtlar Vadisi Irak ile Mavi Marmara gemisindeki yapılan katliamın intikamı Kurtlar Vadisi Filistin ile beyaz perdede alınmıştır…
Gerçek insan kanı dökenlerle beyaz perde de akıtılan kırmızı boyayı aynı terazide tartmak cehaleti bir yana, bundan onbeş yirmi yıl önce böyle bir filmi çekmeye kim cesaret edebilir, hangi yetkilimiz izin verirdi sorarım size..
Ki onbeş yirmi yl önceki mantıkla bakacak olursak başta yetkililerimiz aman Alman dostlarımızı gücendirmeyelim, İsrailli kardeşlerimizi(!) kızdırmayalım, derler ve izin vermezlerdi…
One minut!, one minut!…

Yavuz Nufel - Haber 7
 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
Kurtlar Vadisi Filistin ve Ömer Lütfi Mete!


Ömer Lütfi Mete, benim için ne çok şey ifade ederdi! Hem tarihti, hem kültürdü, hem dündü, hem yarındı benim için. Hem şairdi, hem şiirdi, hem romandı, hem sinema, hem yazıydı.

Kartepe’ye kar yağıyor!
Kış bütün haşmetiyle yolları tutmuş, nakış nakış kar taneleri ne bulduysa dokunuyor üstüne. Dağın zirvelerine bembeyaz bir kar saltanatı oturmuş, meydan okuyor mevsime… Göğün bohçasına sığmayan kar kendini boşaltıyor, eliyor, savuruyor dört bir yana. Gece karası bir sis, düşüyor yollara sereserpe…
Kartepe’ye kar yağıyor, düşüncelerime bahar! Koskoca bir coğrafyada odalara, salonlara sığınmak duygusundan olsa gerek huzursuzum, daralıyorum. Bu karın ve soğuğun üstesinden gelmem lazım. Canım sıkılıyor, bu karlı, sisli, soğuk günleri bir türlü sevemedim gitti. Bu karlı günü nasıl atlatmalı acaba? Bu kara bağlamış göklerin altında kolum kanadım kırık sanki!
Sinemaya gitmek fikri çeliyor aklımı birden.
“Kurtlar Vadisi Filistin” filmine gitmeliyim tez elden. Filistin hüzünlü diyar, kalbi kırık diyar, terk edilmiş ve unutulmuş diyar. Akdenizin bu yaslı ve talihsiz yurduna gitmeli, ruhumu ve kalbimi oralara vurmalı diyorum. Bugün ben de dükkânını, tezgâhını dağıtmış, iflas etmiş bir bakkal gibi kapamalıyım bütün kepenkleri.
Kurtlar Vadisi dizisini izlemeyen ben niye filmine gidiyorum onu da bilmiyorum ya! Sanırım Filistin ismi beni çekiyor, gel diyor. Bir de rahmetli Ömer Lütfi Mete, git diyor sanki! Ömer Ağabey de düşüyor aklıma ansızın durup dururken!
“Kurtlar Vadisi, Deliyürek” dizilerinin deli yürekli senaristi birden aklıma böylesine bir günde neden düşüyor, neden kendini hatırlatıyor ki? Ömer Lütfi Mete Ağabeyi kaybedeli neredeyse üç yıl oluyor! Zaman nasıl da akmış, günler ihtiyarlamış, hatıralar eskimiş, yorulmuş… Kendisini tanıdığımda henüz ortaokul öğrencisi idim galiba. Türk Edebiyatı Dergisinde “Sanat Fidanlığı” köşesinde gelen şiir ve yazıları değerlendiriyordu. Onun makaleleri, şiirleri ve üslubu fazlaca etkilerdi beni. Ondaki O Alperen tavrı ta o zamanlarda hissetmiştim sanırım.
Ömer Lütfi Mete, benim için ne çok şey ifade ederdi! Hem tarihti, hem kültürdü, hem dündü, hem yarındı benim için. Hem şairdi, hem şiirdi, hem romandı, hem sinema, hem yazıydı.
Hem adamdı, hem asil, hem mert, hem modern, hem müslüman, hem dindar, hem çağdaşdı… Elini sürdüğü her şeyde bir ince derinlik, zarafet, ihtişam, medeniyet, asalet, adalet ve merhamet vardı. Deliyürek dizisindeki “Kuşçu” tiplemesini bizim sinemamızda bir ilk olarak o başlattı belki de. Tasavvufun o insanın en derinlerinde sakladığı ve bir türlü inemediği esrarını hatırlattı seyirciye. Kuşçu, herkesin özlemle aradığı, çevresinde olmasını arzuladığı bir insan tipini yolladı ruhumuzun merkezine.
Ömer Lütfi Mete ismi işte bu yönleriyle benim senaristim, benim yazarım, benim şairim ve benim ağabeyimdi belki de… Kurtlar Vadisinin asıl çıkışını yaptığı zamanlarda dizinin başyazarlarından ve yapımcılarından biriydi Ömer Ağabey. Temelini attığı bu dizinin Türk televizyon tarihinin en önemli dizilerinden birisi olacağını öngörmüş müydü bilmiyoruz ama bu dizinin hala en çok seyredilen dizilerden birisi olduğu muhakkak.
Ben bunları düşünürken film başlıyor.
Dışarıda kar yağmaya devam ediyor!
Baştanbaşa heyecanlandıran ve etkileyici sahneleriyle insanın tüylerini diken diken yapan sahneler bir biri ardına perdeye gelirken, ben hala Filistin’i ve Ömer Lütfi Mete’yi düşünüyorum. Bu anlatılanlar senaryo olsa da gerçeğe o kadar yakın şeyler ki… Bu nedenle daha yakıcı oluyor sahneler, daha çok kalbe dokunuyor. Filistin kadar yanan var mı? Filistin kadar donan, Filistin kadar sahipsiz, kimsesiz, çaresiz, var mı Akdeniz kıyılarında?
Bir taraftan filmi seyrediyorum bir taraftan aklım kendi kendine mırıldanıyor sanki:
“Ey limon çiçeği, ey akdeniz mavisi ne zaman şafağa duracak bedenin. Ne zaman başak verecek toprağın, elin… Sen ki çöle açılan Leyla’sın, sen ey sevdiğini kaybeden Mecnun, sayıklıyorsun, iniliyorsun dertnâk… Vahşetin adresi yine belli, vahşetin eli yine kara ve yine aynı namahrem el uzanmış sana. Müslüman bir el bekliyorsun alnındaki ateşi alası. Nerde diyorsun dindaşlarım nerde? Nerde ey Müslüman senin cevşenin? Merhameti, şefkati olmaz gözü dönmüş erzelin. Kalk ey mahzun ülke, kalk yerinden ey Yusuf, Hüseyin…
“Yusuf’u Kaybettim Kenan ilinde” diyor ezginin biri…
Oysa biz ne Yusuflar terk ettik kör kuyularda, merdivensiz bıraktık unutası. Ne Yusuflar can verdi zalimin ellerinde. Ne Züleyha’lar kan ağladı sevdiklerinin peşinde. Yaralarımız kabuk bağlamadan, unutmadan acı gören yürek, acısını… Bir daha bir daha kanadı yaralarımız, iyileşmeyesi. “
Bir yandan Polat Alemdar’ın İsrailli askerle olan savaşını izlerken, bir taraftan aklımdan sokak ortasında öldürülen çocuklar, baba kucağında can veren canlar, Mavi Marmara katliamı gibi birçok sahnesi hafızalarımızda capcanlı duran kara tablolar geliyor gözümün önüne.
Oyuncular gerçekten de çok iyi bir performans sergilemişler. Teknik anlamda da kusur bulacak değilim zira batılı sinema ile her anlamda boy ölçüşecek bir donanım görüyorum filmde.
Diyaloglar sahici ve diplomatik anlamda iyi kurgulanmış bir izlenim veriyor insana. Merhamet ve şefkat hislerimin etkisiyle olacak zaman zaman dayanamıyorum ve ağlıyorum. Filistin perdede ve ben Filistin için buradayım!
“Kurtlar Vadisi Filistin” bir film olsa da beni mutlu ediyor. Gözleri yollarda kalanlara zamanında gidemediğimizin, ellerini tutamayışımızın, gözyaşlarını silemeyişimizin gecikmiş de olsak, film de olsa “yanınızdayız” düşüncesinin en sağlam vurgusu olarak rahatlatıyor beni, bir nebze huzur buluyorum sanki…
Film bitiyor.
Ama dışarıda kar atıştırmaya devam ediyor. Kartepe kar altında. Dağın zirvesine takılıyor gözlerim. En az bir buçuk metre civarında kar var oralarda. Az sonra o zirvenin eteğindeki evime gideceğim. Üşüyorum, ürperiyorum. Anlıyorum ki hala filmin etkisindeyim.
Bu gün Ömer Lütfi Mete, hatıralarıma düşerken, anlayamadığım bir şey var. Bu film mi onu bana hatırlattı, onun hatıraları mı beni filme yönlendirdi? Seyir içinde seyir olan bu dünyada aslında bunun ne önemi var ki diyor aklım! Öyle değil mi?
Allah rahmet etsin! Mekanı cennet olsun.
Meryem Aybike Sinan/ Haber7
 
Üst