Zinnur£yn
 s î
- Katılım
- 2 Kas 2009
- Mesajlar
- 920
- Tepkime puanı
- 386
- Puanları
- 0
âşık der incidenden
incinme incidenden
kemalde noksan imiş
incinen incinenden
------*Alvarlı Efe Hazretleri
Tekrarda hayr vardır diyerek..
Eskiler tesbih severlermiş efendim.
Ama öyle ellerinde çevirip, etrafa başka türlü görünmek, güçlerini göstermek için değil.
Tesbih ettiklerinden Hakk'ı.
Avuçlarına aldıkları tesbihler, kişinin kültürüne, mali durumuna, inancına, geleneklerine göre değişirmiş.
Yazın taş tesbih kullanırlarmış avuçlarını serinletip, bedene ferahlık versin diye; kışınsa ahşap, aksine ısıtsın diye.
Bazıları da inci tesbih severmiş. O da inceliğinin hülasasından.
İnci tesbihin ustası, itinayla incileri ortasından deler, tesbih ipine dizermiş.
Bazen, binde bir, eline bir tane yamuk inci tanesi denk gelirmiş.
E inci bu, atılmaz, yamuğu da kıymetli. Artık usta ne yapar eder, bu taneyi de delemyi de başarır,ipe, onu da dizermiş.
Fakat bu inci taneciği, ortasından delinecek olsa kırılacağından, azıcık üstten yahut da alttan delinirmiş.
Tesbih almaya gelen müşteriler, tesbihleri incelerler, şayet ellerindeki tesbihte bu yamuk tane varsa, defolu der, atarlarmış bir kenara.
Bu arada usta gülümsermiş, bir hal bilmezden kurtuldu diye incicik.
Efendim sonunda bir ehli kalp gelir, tesbihleri inceler, bir türlü aradığını bulamayan bir adamın sıkıntısı düşermiş yüzüne.
Sonunda bu yamuk taneye gelir, yüzüne bir tebessüm yayılır, İşte burada dermiş, Ustam ellerine sağlık.
Böyle yamuk taneli tesbihleri kadir bilir avuçlara yakışırmış. Kadir bilir avuçlar da bu yamuk incilere.
Ve o sevgili kadir bilir avuçlar, yamuk taneli inciye serhoş dane
derlermiş.
Elif Ayla * Şerbet ve Hoşaf
incinme incidenden
kemalde noksan imiş
incinen incinenden
------*Alvarlı Efe Hazretleri
Tekrarda hayr vardır diyerek..
Eskiler tesbih severlermiş efendim.
Ama öyle ellerinde çevirip, etrafa başka türlü görünmek, güçlerini göstermek için değil.
Tesbih ettiklerinden Hakk'ı.
Avuçlarına aldıkları tesbihler, kişinin kültürüne, mali durumuna, inancına, geleneklerine göre değişirmiş.
Yazın taş tesbih kullanırlarmış avuçlarını serinletip, bedene ferahlık versin diye; kışınsa ahşap, aksine ısıtsın diye.
Bazıları da inci tesbih severmiş. O da inceliğinin hülasasından.
İnci tesbihin ustası, itinayla incileri ortasından deler, tesbih ipine dizermiş.
Bazen, binde bir, eline bir tane yamuk inci tanesi denk gelirmiş.
E inci bu, atılmaz, yamuğu da kıymetli. Artık usta ne yapar eder, bu taneyi de delemyi de başarır,ipe, onu da dizermiş.
Fakat bu inci taneciği, ortasından delinecek olsa kırılacağından, azıcık üstten yahut da alttan delinirmiş.
Tesbih almaya gelen müşteriler, tesbihleri incelerler, şayet ellerindeki tesbihte bu yamuk tane varsa, defolu der, atarlarmış bir kenara.
Bu arada usta gülümsermiş, bir hal bilmezden kurtuldu diye incicik.
Efendim sonunda bir ehli kalp gelir, tesbihleri inceler, bir türlü aradığını bulamayan bir adamın sıkıntısı düşermiş yüzüne.
Sonunda bu yamuk taneye gelir, yüzüne bir tebessüm yayılır, İşte burada dermiş, Ustam ellerine sağlık.
Böyle yamuk taneli tesbihleri kadir bilir avuçlara yakışırmış. Kadir bilir avuçlar da bu yamuk incilere.
Ve o sevgili kadir bilir avuçlar, yamuk taneli inciye serhoş dane
derlermiş.
Elif Ayla * Şerbet ve Hoşaf