"Türkçemizi Güzel Kullanalım , Koruyalım" Kampanyası

AdigeBatur

Profesör
Katılım
19 Eyl 2006
Mesajlar
1,678
Tepkime puanı
6
Puanları
0
Yaş
43
Konum
Ayıntab
Web sitesi
www.blogcu.com
Dersimiz Türkçe

Türkçe bir dilbilgisi kitabını okumak, bu dili öğrenmek niyetinde olmayanlar için bile bir
zevktir. Türk dilbilgisi kurallar!n!n belirtilmesindeki ustalık, isim ve fiil çekimi sistemindeki
düzenlilik, dilin tüm yapısındaki saydamlık, kolayca anlaşılabilme yeteneği, insan zekâsının
dil aracılığıyla beliren üstün gücünü kavrayabilenlerde hayranlık uyandırır

(Max Müller, İngiliz Dilbilimci)

Doğru bir Türkçe için önce dilimizin inceliklerini ve kurallarını iyi bilmek gerekir. Okullarda sıkıcı bir ders olduğu yaygın bir görüş olsa da :) aslında Türkçenin dilbilgisi belirli bir sisteme dayandığından öğrenilmesi çok zor değildir.

Özellikle yurt dışındaki kardeşlerimizin dilbilgisi kurallarını öğrenme şansları olmadığından bu bölüm onlar için çok faydalı olur inşallah.

Pratik ve uygulamaya yönelik bilgilere geçmeden önce Temel bilgilere değinmek yararlı olacak...


_______________________________________________________________________​

Türkçe eklemeli bir dildir, kök ve eklerden oluşur. Ekler sona gelir.

Kök: Bir kelimenin anlamlı en küçük birimidir.
istedim (iste- kök)
korkunç (kork- kök)
bilgili (bil- kök)

Ek: Köklere gelen ve çeşitli görevleri olan ses topluluğudur, tek başlarına anlamları yoktur. -yor, -de, -den, -la, -mış...

gözlükçü > göz (kök) -lük (ek) -çü (ek)

Ekler, yapım ekleri ve çekim ekleri olarak içi guruba ayrılır.
Yapım ekleri yeni bir kelime türeten eklerdir (kitap-lık, aş-çı, kork-u)
Çekim eki, eklendiği kelimeden yeni bir kelime türetmez (ağaç-lar, ev-de, masa-yı)


ÇEKİM EKLERi

A) İSİM ÇEKİM EKLERİ:

1) Çokluk Eki: İsimlerin sayı bakımından çokluğunu bildirirler.
*elmalar,çocuklar ,öğrenciler.


2)Hal Ekleri:- i,-e,-den,-de ekleridir.
*Kitabı ver (belirtme hali)
*Yola bak (Yönelme hali)
*Evden geliyorum (Çıkma hali)
*Sende kaldı (Bulunma hali)
*Sıradan insanlarla işim olmaz.(Sıfat yapmıştır ve bu yüzden yapım eki olmuştur)
*Bunlar gözde çocuklardır.(Sıfat yapmıştır ve bu yüzden yapım eki olmuştur)
*Sudan sebeplerle yanıma gelme (Sıfat yapmıştır ve bu yüzden yapım eki olmuştur)

3)İyelik ekleri: Eklendiği isimlerin kime ait olduğunu ifade eder.
*Kitabım,kitabın, kitabı, kitabımız, kitabınız, kitapları iyelik eklerini, ismin başına benim, onun, bizim, sizin, onların zamirlerini getirerek bulabiliriz

4) İlgi ekleri (Tamlama Ekleri) :"ın, in, un, ün" biçimindedir.Belirtili isim tamlaması kurar.
*kapı—n—ın kol—u , müdür—ün oda—sı

5)Eşitlik Eki : "-ca,--ce" biçimindedir.
*Sence bu doğru mu?
*Çocukça davranma

6)Ek eylem Ekleri :İsim soylu sözcükler yüklem yapma göreviyle kullanılan eklerdir.
iyi—y-im, iyi—sin, iyi—dir, iyi—y-iz, iyi—siniz, iyi—dirler


B)FİİL ÇEKİM EKLERİ

1)Zaman ekleri (Bildirme Kipleri) :Fiillerde hareketin yapıldığı zamanı bildirir
*gel—miş (Duyulan geçmiş zaman)
*oku—du (görülen geçmiş zaman)
*gid—i—yor (Şimdi geçmiş zaman )
*yat—acak (Gelecek geçmiş zaman)
*Şimdi gelir (Geniş geçmiş zaman)

2)Dilek kipleri:

*Gider—se—m gelmem (Dilek—şart kipi)
*Biraz daha oturayım (istek kipi)
*Ders çalışalım (istek eki)
*Artık git—meli—y-im (Gereklilik kipi)
*Bunları da oku—sun (Emir eki)
*Dışarı çıkın (Emir eki)

3)Şahıs Ekleri:
Fiillerde kip eklerinden sonra gelerek hareketi kimin yaptığını ifade eder.
Geliyor—um,
çalışmalı—sın,
yaptı-
okusak—k ,
üzülür—üz
koşacak—sınız
yürüdü—ler


YAPIM EKLERİ

Çekim ekleri dışında kalan ekler yapım ekidir.

1)İsimden İsim Yapım Ekleri :
Lık: kömür—lük, göz—lük , kulak—lık …

*lı: Şehir—li , para—lı , ağaç—lı , baş—lı …

*sız: su—suz, para—sız, ev—siz,

*cü: göz—cü, sanat—çı, yol—cu, simit—çi,

*ce: Türk—çe İngiliz—ce

*daş:Çağ—daş, arka—daş, yol—daş

)İsimden Fiil Yapan Ekler :İsim köklerine veya gövdelerine gelerek onlardan fiil türetir.
la :su-la, taş-la, uğur-la

*al: çok-al, az-al, dar-al

*l: doğru-l, sivri-l

*a: kan-a, yaş-a, tür-e, boş-a

*ar: yaş-ar, mor-ar, sarı-ar

*da: fısıl-da, horul-dagürül-de

*at: yön-et, göz-et

3)Fiilden İsim Yapan Ekler:Fiil kök veya gövdelerine gelerek isim yapan eklere denir.

--ca:düşün—ce, eğlen—ce

--ocak—ecek: giyecek, yok—ocak, aç—ocak

--ak:yat—ak, kaç—ak, dur—ak,

--ga:böl—ge, bil—ge, süpür—ge,

--gan:çalış—kan, unut—kan, kay—gan

--gı:sev—gi, çal—gı, as—kı

--gıç:bil—giç, dal—gıç, başlan—gıç

--gın:yor—gun, bil—gin, bez—gin, bit—gin

4) Fiilden Fiil Yapan Ekler:Fiil soylu kelimelerden yeniden fiil yapan eklere denir.



--dır:gül—dür, yap—tır, koş—tur,

--ala:kov—ala, silk—ele,

--er:gider, çık—ar,

--imsa:gül—ümse, an—ımsa,

--ın:gez—in, gör—ün, sev—in, taşı—n,

 

berraksu

Aşafatlı
Katılım
2 Eyl 2006
Mesajlar
3,652
Tepkime puanı
85
Puanları
0
Yaş
36
hocam öncelikle bizleri kirmayip türkce dersini baslattigin icin Allah razi olsun.

yazini okumaya basladigim an beni saskinlik bürüdü inan.
meger türkce islenmesi gereken ne genis ve derin bir dersmis.
daha ilk dersden birsürü bilgi edindim.
eklediklerini tekrar tekrar okumaya devam edip aklimda tutmaya ve
insaAllah uygulamaya gayret edecegim.

bismillah cekerek yanitimi ekliyorum.
hayirli ugurlu olsun cümlemize:)
cok fayda vereceginden ve büyük ilgi duyulacagindan eminim insaAllah.
 

AdigeBatur

Profesör
Katılım
19 Eyl 2006
Mesajlar
1,678
Tepkime puanı
6
Puanları
0
Yaş
43
Konum
Ayıntab
Web sitesi
www.blogcu.com
SÖZCÜKTE ANLAM

SÖZCÜK ANLAMI

Anlamı olan en küçük ses birliğine sözcük denir. sözcükler cümleyi oluşturan unsurlardır. Sözcükler kendi başlarına anlamlı olmakla birlikte cümlede de anlam kazanır ve bu nedenle de değişik anlamlarda kullanılabilir. Şimdi bu anlamları görelim.

GERÇEK VE MECAZ ANLAM
Gerçek anlam, bir sözcüğün temel anlamıdır. Buna sözcüğün ilk akla gelen anlamı da denir.
“İnce” sözcüğünü ele alalım. Gerçekte “kalın karşıtı” olan, nesnelerin eni ile ilgili kullandığımız bu sözcük,
“Üzerinde ince bir gömlek vardı.”
cümlesinde gerçek anlamı ile kullanılmıştır.
“Yaşlı kadına yer vermen ince bir davranıştı.”
cümlesinde ise sözcük gerçek anlamı ile kullanılmamıştır. Bu cümlede yeni bir anlamda kullanılmıştır.
Sözcüğün gerçek anlamından uzaklaşarak kazanmış olduğu bu yeni anlam, mecaz anlamdır. İnce sözcüğü bu cümlede “beğenilen, güzel” anlamında kullanılmıştır.
“Çocuğu hep ağır çantayı kaldıramadı.”
“Evin camlarını kırmışlar.”
“Bahçedeki kuru otları yakmış.”
Yukarıdaki cümlelerde altı çizili sözcükler gerçek;
“Çocuğu ağır işlerde çalıştırmışlar.”
“N'olur beni kırma, maça birlikte gidelim.”
“Sınavda yüksek not alamazsam yandım.”
cümlelerinde ise mecaz anlamda kullanılmıştır.


SOMUT VE SOYUT ANLAM
Sözcükler varlıkları ve kavramları karşılar. Varlık, madde olarak bulunan yani duyu organlarıyla algılanabilen bir nitelik taşır.
İşte duyu organlarımız yardımıyla algılayabildiğimiz sözcüklere somut anlamlı sözcükler denir. Örneğin “ağaç, insan, dağ, kalem, bulut...” somut sözcüklerdir. Ama kavramlar duyu organlarımız ile algılanamaz. “Üzüntü, sevgi, özlem, kin, akıl” gibi sözcükleri herhangi bir duyumuzla algılayamayız.
İşte bu tür sözcüklere de soyut anlamlı sözcükler denir.


TERİM ANLAM
Herhangi bir bilim, sanat ya da meslekle ilgili özel bir kavramı karşılayan sözcüklere terim denir.
Matematikte kullanılan açı, üçgen, karekök...
Edebiyatta kullanılan öykü, ölçü, kafiye, dize...
Sosyal bilgilerde kullanılan iklim, ölçek, eş yükselti ...
Fen bilgisinde kullanılan hücre, soymuk boruları, sindirim sistemi, sinir ... sözcükleri terimdir. Çünkü bunlar yukarıda adı geçen alanlar ile ilgili özel anlamı olan sözcüklerdir.


EŞ ANLAM
Aynı kavramı karşılayan farklı sözcüklere eş anlamlı sözcükler denir.
Ayakkabı - kundura
Siyah - kara
Rehber - kılavuz ...
Yukarıdaki sözcükler farklı yazılışlarda olsa da aynı varlık ya da kavramı anlattığından eş anlamlıdır.


KARŞIT (ZIT) ANLAM
Birbirine karşıt kavramları karşılayan sözcüklere karşıt anlamlı sözcükler denir.
Karşıt anlamlı sözcükler iki zıt noktayı belirtir.
Güzel - çirkin
Sevmek - nefret etmek
Gece - gündüz...
Burada yeri gelmişken, her sözcüğün karşıt anlamlısının olmadığını da belirtelim.
Örneğin “su, aramak, yeşil...” gibi sözcüklerinin karşıt anlamlısı yoktur.


DEYİM
Birden fazla sözcükten meydana gelen, sözcüklerden en az birisi mecaz anlamıyla kullanılan söz öbekleridir. Deyimlerin en önemli özelliklerinden biri en az iki sözcükten oluşmalarıdır.
“Dikmek” sözcüğü tek başına deyim olmaz. Deyimi oluşturması için bir başka sözcükle kullanılması gerekir. Örneğin “göz” sözcüğü ile kullanıldığında, “göz dikmek” olur ki, bu sözler deyimdir. Artık “dikmek” sözcüğü gerçek anlamını yitirmiştir.
Deyimlerin önemli özelliklerinden biri de kalıplaşmış sözler olmalarıdır. Deyimi oluşturan sözcüklerden en az biri kendi anlamlarından uzaklaşmıştır.
“Dil uzatmak”
“Küplere binmek”
“Saman altından su yürütmek”
deyimlerini düşünelim. Bu deyimleri oluşturan sözcükler artık gerçek anlamında değildir.
“Dil uzatmak” birine kötü söz söylemek,
“Küplere binmek” çok sinirlenmek,
“Saman altından su yürütmek” ise başkalarına sezdirmeden gizli işler yapmak anlamına gelen birer deyimdir.


SESTEŞ (EŞ SESLİ) SÖZCÜKLER
Yazılışları aynı, anlamları farklı sözcüklere sesteş sözcükler denir.
“Su gelir güldür güldür
Gel de yâr beni güldür.”
Yukarıdaki dizelerde “güldür” sözcükleri yazım bakımından aynı seslerden oluşmuş; ama farklı anlamlarda sözcüklerdir. Sadece yazım bakımından benzeşmiştir. Birinci dizedeki suyun akarken çıkardığı “yansıma ses”; ikinci dizedeki ise “gülmek” eyleminden türetilen “güldürmek” eylemi.
“Bu yüz bana yabancı gelmedi.”
“Ben her şeyi bilemem ki.”
“Bu çay yazın kurur.”
cümlelerindeki altı çizili sözcüklerin sesteşi vardır.


DOLAYLAMA
Bir sözcüğü birden fazla sözcükle ifade etmeye dolaylama denir. Dolaylamaların temelinde halkın benimsemesi vardır.
Örneğin bizler nasıl oluştuğuna pek bakmadan “aslan” için “ormanların kralı” deriz. Çünkü insanlar arasında bu, öyle benimsenmiş, kabul görmüştür.
Kaleci : File bekçisi
Turizm : Bacasız sanayi
Kömür : Kara elmas...


YANSIMA SÖZCÜKLER
Doğada duyulan seslerin taklit edilmesiyle oluşan sözcüklere yansıma denir.
“Suyun şırıltısı insanı dinlendirir.”
“Kedinin acı miyavlaması ile uyandım.”
“Şu cızırtıyı durdurun artık.”
cümlelerindeki altı çizil sözcükler birer yansımadır. Çünkü bu sesleri biz doğada duyuyoruz.


İKİLEME
Sözün anlamını pekiştirmek, onu zenginleştirmek ya da değişik anlam ilgileri oluşturmak için iki sözün bir araya getirilmesiyle oluşan söz öbeklerine ikileme denir.
İkilemeler aynı sözcüğün tekrarıyla, yakın anlamlı sözcüklerin tekrarıyla, karşıt anlamlı sözcüklerin tekrarıyla, biri anlamlı biri anlamsız sözcüklerle yapılabilir.
“Adam acı acı güldü.”
cümlesinde ikileme aynı sözcüğün tekrarı ile,
“Yalan yanlış sözlerle bizi oyalamışlardı.”
cümlesinde yakın anlamlı sözcüklerin bir arada kullanılması ile,
“Gece gündüz çalışıyordu.”
cümlesinde karşıt anlamlı sözcüklerin bir arada kullanılması ile,
“Lütfen saçma sapan konuşma.”
cümlesinde ikileme biri anlamlı, biri anlamsız sözcüklerin birlikte kullanılması ile oluşmuştur.


AD AKTARMASI
Benzetme ilgisi kurmadan bir sözün, başka bir sözün yerine kullanılmasına ad aktarması denir.
“Seni şirketten aradılar.”
cümlesinde “şirket” sözcüğünde ad aktarması vardır. Burada şirkette görevli birinin, örneğin sekreterin araması söz konusudur. Ama cümlede “şirketten” sözü ile genel söylenip, özel anlam anlatılmak istenmiştir.
“Ben ortaokulda Akif'i çok okudum.”
cümlesinde “Akif” sözü ile Mehmet Akif'in şiirleri kastedilmiştir.
“Öğretmen içeri girince sınıf ayağa kalktı.”
cümlesinde “sınıf” sözcüğünde ad aktarması vardır. Bu cümlede “sınıf” ile anlatılmak isten “öğrenciler”dir. Dış söylenerek iç kastedilmiştir.
“Batı teknolojide bizden ileridir.”
“Türkiye sizinle gurur duyuyor.”
“Soba yanınca oda ısındı.”
cümlelerindeki altı çizili sözcüklerde ad aktarması söz konusudur.
 
M

M.T.

Guest
Ilk öncelikle bu konu icin AdigeBatur hocama cok Tesekkür ederim!

Ama Hocam yaaaa biraz cok hizlisin azicik yavas ol.. Hizina yetisemeyiz sonra da sinifta kaliriz.
 

AdigeBatur

Profesör
Katılım
19 Eyl 2006
Mesajlar
1,678
Tepkime puanı
6
Puanları
0
Yaş
43
Konum
Ayıntab
Web sitesi
www.blogcu.com
Siz çalışkan öğrencilersiniz... :D
Şimdilik iki konu bunları öğrenelim sonra diğerlerine geçeceğiz. Acele yok. Siz öğrenene kadar uğraşıcaz artık... :)
 

Alper...

MarmaranınKralı
Katılım
10 Eki 2006
Mesajlar
9,574
Tepkime puanı
452
Puanları
0
Konum
İsLamBol
Web sitesi
cennetsarayi.blogcu.com
hocam çok güzel bir konu.sizi tebrik ederim.aslında bu konuları pekiştirmek için biraz test türü bi çalışma ekleseniz daha pekiştirici olur düşüncesindiyim.:)
 

A.R

Profesör
Katılım
10 Mar 2007
Mesajlar
795
Tepkime puanı
10
Puanları
0
MaşaAllah :)

Adige kardeş, verdiğin her dersin sonunda katılımcılara ödev versen ya da dersle ilgili sorular sorsan, zannımca daha iyi olur...

Yoksa böyle eklenip bırakılırsa, tembellik yapabilirler :D

Eklenen her konu ile ilgili bir örnek versinler mesela ya da 3:D

Kolay gelsin ve teşekkürler kardeşim.
 

AdigeBatur

Profesör
Katılım
19 Eyl 2006
Mesajlar
1,678
Tepkime puanı
6
Puanları
0
Yaş
43
Konum
Ayıntab
Web sitesi
www.blogcu.com
A.R ve Marmaranın kralı ilginiz için teşekkür ederim.
Kalp kalbe karşıymış... ben de aynı sizin gibi düşünüyorum. Bu eklediklerime bizim öğrenciler biraz çalışsın pekiştirmek için bir uygulama testi hazırlayacağım inşallah. Kim çalışkan kim tembel belli olacak inşallah :D


.
 

AdımcA

Akşam ... Yine Akşam ...
Katılım
9 Haz 2006
Mesajlar
2,420
Tepkime puanı
8
Puanları
0
Adige önemli bir konuya el atmışsın. :clap2:
Devamı gelir inşaallah.
takıldığın yer olursa, çekinme sor. :O
ne de olsa meslektaşız. :)
 

AdigeBatur

Profesör
Katılım
19 Eyl 2006
Mesajlar
1,678
Tepkime puanı
6
Puanları
0
Yaş
43
Konum
Ayıntab
Web sitesi
www.blogcu.com
Adımca Kardeş sana güvendim de yola çıktım zaten :D
Yardımını esirgemezsin inşallah. Hem keyifli hem öğretici testler bulabilirsen eklemene çok sevinirim. Her konudan sonra bu tür bir çalışma düşünüyorum inşallah.
 

berraksu

Aşafatlı
Katılım
2 Eyl 2006
Mesajlar
3,652
Tepkime puanı
85
Puanları
0
Yaş
36
ilginc:blink:
hocam ben bütün bunlari calissam filozof neyn olurum gibime geliyor:eek:leyo:

tesekkürler;)
 

emmargah

Profesör
Katılım
17 Haz 2006
Mesajlar
3,348
Tepkime puanı
6
Puanları
0
hocam lisedeyken neler çektim ben bunlardan ama:blink:
şimdi gene karşıma çıkınca şok oldum.

:eek:fftp:
hocam iyi güzel de
türkçe de okuyan bi çok arkadaş biliyorum bunları biliyorlar diye türkçeyi iyi kullanmıyorlardı:(yani beğenmemezlik değil tabi ki
ama ben daha farklı
yani
hm
eski kelimeler kökenleri
yani
:ıslık:
neyse hocam ya siz devam edin
:)
bizim yıllar yılı başımızın etini yedikleri için çekim ekleriyle iyice çekemez olduk sanırım
sorun bizim

Hak razı olsn inşaallah
devamı güzel olur:)
 

berraksu

Aşafatlı
Katılım
2 Eyl 2006
Mesajlar
3,652
Tepkime puanı
85
Puanları
0
Yaş
36
türkce dersini sevmiyorum diye düzgün konusmayip yazmamazlik edilirmi hic:)
sanirim bu dersde biz ögrenenlerin yaninda diger üyelerede cok is düsüyor;)
eger herkes yazilmasi gerekdigi sekilde düzenlerse yazilarini,
hem dogru olanina gözümüz alisir
hemde yanlislarimizi düzeltmek adina cokca faydalaniriz insaAllah;)
diye düsünüyorum:sweatingbul:
 

AdigeBatur

Profesör
Katılım
19 Eyl 2006
Mesajlar
1,678
Tepkime puanı
6
Puanları
0
Yaş
43
Konum
Ayıntab
Web sitesi
www.blogcu.com
Emmargah,
Önce temel konuları hatırlayalım, özellikle hiç Türkçe dersi görmeyenler için. Görenler de hatırlasın... Senin kast ettiğin daha edebi mevzular sanırım inşallah onlara da sıra gelecek.

Beraksu,
Sen dersini yaptın mı ??? üstteki konuları su gibi içmen lazım. Artık senin güzel yazma ve konuşma konusunda örnek olman lazım. Hata yapma, ensendeyim haberin olsun :)
 

berraksu

Aşafatlı
Katılım
2 Eyl 2006
Mesajlar
3,652
Tepkime puanı
85
Puanları
0
Yaş
36
hocam calisiyorum dersime hic süphen olmasin insaAllah;)
bana bir kelime ögretenin bir ömür duacisi olurum ben.
elimden geldigince düzgün yazmayada gayret ediyorum,
her nekadar beceremesemde:sweatingbul:
ama konusmayi daha düzeltemedim hocam:blink:
yani istanbul türkcesini konusmak nerdeee ben nerde:crying:
 

AdigeBatur

Profesör
Katılım
19 Eyl 2006
Mesajlar
1,678
Tepkime puanı
6
Puanları
0
Yaş
43
Konum
Ayıntab
Web sitesi
www.blogcu.com
YAZIM(İMLA) KURALLARI

1) “ki” bağlacının ve “-ki” ekinin yazımı:

Türkçede üç çeşit “ki” vardır:Bağlaç olan“ki”,sıfat yapan “–ki” ve zamir olan(ilgi zamiri) “–ki” dir.Bağlaç olan “ki” daima ayrı yazılır.Sıfat yapan “–ki” ve zamir olan “-ki” eklendiği sözcüğe bitişik yazılır.

Dilimizdeki bu üç farklı “-ki”yi birbiriyle karıştırmamak için şu pratik yöntemleri uygulayın.

*Cümle içerisinde –ki’den sonra –ler çokluk ekini getirebiliyorsanız o –ki zamir olan –ki’dir.

Ayrıca zamir olan –ki’nin bir ismin yerini tuttuğunu ve genellikle zamirlerin üzerine geldiğini de unutmayın.

---Arabam bozuldu , seninki(ler)ni kullanabilir miyim?

---Onunki(ler) seninki(ler)den daha iyi olmuş.

Görüldüğü gibi cümle içerisinde –ki zamirinden sonra –ler ekini getirdiğimizde cümlenin yapısında herhangi bir bozukluk meydana gelmiyor.Öyleyse bu –ki’ler ilgi zamiridir.


*Sıfat yapan –ki de sıfat tamlaması kurar. Sıfat yapan –ki her zaman bitişik yazılır.Pratik olarak önündeki isme “hangi” sorusunu yönelterek bulur ve diğer –ki’lerden ayırt ederiz.

---Sokaktaki çocuklara sahip çıkmamız gerekiyor.(Hangi çocuklar?)
---Sınıftaki öğrenciler dışarı çıksın.(Hangi öğrenciler?)

Görüldüğü gibi sıfat yapan –ki’yi alan sözcüğün hemen önündeki isme hangi sorusunu yöneltebiliyoruz.Öyleyse bu –ki sıfat yapan –ki’dir ve eklendiği sıfata daima bitişik yazılır.

*Bağlaç olan “ki” ise daima ayrı yazılır.Diğer “ki” ekleriyle karıştırmamak için cümleden çıkartırız, cümlenin yapısında ciddi bir bozukluk olmuyorsa o “ki” bağlaç olan “ki”dir.Ayrıca bağlaç olan ki’nin daha vurgulu söylendiğini de göz önünde bulundurmak gerekir.

*Duydum ki unutmuşsun gözlerimin rengini.(Duydum unutmuşsun gözlerimin rengini)

*Sen ki dünyalara değersin.(Sen dünyalara değersin.)

*Şimdi anlıyorum ki o yaptıklarım bir hataydı.(Şimdi anlıyorum o yaptıklarım bir hataydı)

Görüldüğü gibi bağlaç olan –ki cümleden çıkartıldığında cümlenin anlamında bir daralma olsa da yapısında ciddi bir bozukluk olmuyor, öyleyse bu –ki’ler bağlaçtır ve daima ayrı yazılır.


NOT:
Mademki,halbuki,oysaki,çünkü,sanki… sözcüklerindeki ‘ki’ ler bağlaç olmasına rağmen kalıplaştığı için bitişik yazılır.

2) “de” bağlacının ve “de” bulunma durum ekinin yazımı:

“de” “da” bağlacı da tıpkı “ki” bağlacı gibi ayrı bir sözcük olduğu için daima ayrı yazılır.Bulunma durum eki olan “-de,-da, -de,-ta” ise eklendiği sözcüğe bitişik yazılır. “de,da” bağlacıyla “-de,-da,-te,-ta” ekleri birbiriyle karıştırılmamalıdır.Pratik olarak birbirinden şu şekilde ayırt ederiz:Cümle içerisinde cümleden “de”yi çıkartırız,eğer cümlenin yapısında bir bozukluk olmuyorsa o “de” bağlaçtır.Cümlenin yapısı bozuluyorsa o “de” bulunma durum ekidir.

*Kitap da alacağım.(Kitap alacağım)
*Sen de onun gibisin.(Sen onun gibisin)

Görüldüğü gibi bağlaç olan “de ,da” cümleden çıkartıldığında cümlenin yapısında bir bozukluk olmuyor.Şimdi de aşağıdaki örnekleri inceleyelim:

*Sende bir şeylerim kaldı.(Sen bir şeylerim kaldı)
*Onu otobüste gördüm.(Onu otobüs gördüm)


Görüldüğü gibi bulunma durum eki cümleden çıkartıldığında cümlenin yapısı bozuluyor.
Önemli uyarı: Bağlaç olan “de,da”nın kesinlikle “te,ta” biçimi yoktur.

*Sana kazak ta alacağım.(yanlış)
*Sana kazak da alacağım.(doğru)

Ayrıca bağlaç olan “de,da” bir özel isimden sonra gelirse kesme işaretiyle ayrılmaz.

*Bize Ahmet’de gelecek.(yanlış)
*Bize Ahmet de gelecek.(doğru)


3. “mi” soru edatının yazımı:

“mı,mi,mu,mü” soru edatı eklendiği sözcükten her zaman ayrı yazılır,kendinden sonra gelen ekler soru edatına bitişik yazılır:

*Yarim İstanbul’u mesken mi tuttun?
*Bize gelecek misiniz?
*Sen miydin dün rüyalarıma giren?
Soru edatı olan “mı mi mu mü” ile fiilden fiil yapan olumsuzluk eki olan –ma,-me’nin darlaşmış biçimi birbiriyle karıştırılmamalıdır:

*Niçin beni dinle miyorsun?

Yukarıdaki cümlede ‘mi’ ayrı yazılmamalıdır;çünkü buradaki mi soru eki değil, –ma,-me olumsuzluk ekinin darlaşmış biçimidir.Cümleden mi’yi çıkartıp cümleyi tekrar okuduğumuzda cümledeki soru anlamının kaybolmadığını sadece olumsuzluğun kaybolduğunu görürüz.Cümleye soru anlamını katan mi değil, ‘niçin’ sözcüğüdür.

Soru edatı olan “mı,mi,mu,mü” cümleye soru anlamından başka anlamlar da katabilir.

*Sana güzel mi güzel bir elbise aldım.(pekiştirme göreviyle kullanılmış)
*Bu testi de çözdün mü konuyu daha iyi anlarsın.(Çözdüğün zaman)
*Tüm bunları ben mi yapmışım?(reddetme,kabullenmeme)


4)Sayıların yazımı:

Sayılar daima ayrı yazılır;ancak çek ve senetlerde sahtekarlığın önlenmesi amacıyla bitişik yazılır.

*Yaş otuz beş yolun yarısı eder.
*Bu yıl dershanemize tam bin beş yüz altmış kişi kayıt yaptırdı.


5)Kısaltmaların Yazımı:

-Birkaç kelimeden oluşan kurum ve kuruluş adlarının kısaltmaları yapılırken araya nokta konmaz.

*TBMM *PTT *THY *TEK *KKTC *MTA *DSİ

-Cümle içerisine kısaltmalara bir ek getirileceği zaman kısaltmanın son harfinin okunuşu esas alınır.


*Kardeşim THY’da çalışıyor.(yanlış)
*Kardeşim THY’de çalışıyor.(doğru)
*Aç bakalım TV’da ne var? (yanlış)
*Aç bakalım TV’de ne var? (doğru)

-Tek bir sözcüğün kısaltması yapılıyorsa kısaltmanın sonuna nokta konur:

*Dr. *Prof. * c. * s. * bk.


6)Gün ve Ay Adlarının Yazımı:

Cümle içinde geçen gün ve ay isimleri küçük harfle başlar;ancak gün ve ay isimleri bir tarihe bağlanmışsa yani yanında bir rakam varsa büyük harfle başlatılır.

*Okullar haziranda kapanıyor.(doğru)
*Okullar 14 Haziran’da kapanıyor.(doğru)
*Ben 21 Mart 1978 Salı günü doğmuşum.(doğru)
*Sınav 16 haziran’da yapılacak(yanlış)
*Sınav 16 Haziran’da yapılacak. (doğru)


7)Yön İsimlerinin Yazımı:

Yer-yön bildiren (doğu ,batı,güney,kuzey,orta…) sözcükler, tek başına ya da özel isimden sonra kullanıldıklarında küçük harfle,özel isimden önce kullanıldıklarında büyük harfle başlar:

*Siz Kuzey Amerika’yı gördünüz mü?
*Siz Amerika’nın kuzeyini gördünüz mü?
*Bu insanlar buraya Güney Asya’dan gelmişler.
*Bu insanlar buraya Asya’nın güneyinden gelmişler.
*Sizin daha da batıya gitmeniz gerekiyor.


NOT:
Yer-yön bildiren kelimeler eğer bir insan topluluğunun yerini tutuyorsa büyük harfle başlatılmalıdır.

*Bu konuda Batı bizi anlamıyor.
*Dün Doğu bu haberle çalkalandı.


8.Coğrafi Terimlerin Yazımı:

“Ay,Güneş,Dünya,Mars…” gibi kelimeler eğer coğrafi bir terim olarak gök cisimlerini anlatmak için kullanılırsa büyük harfle, bunun dışında kullanılırsa küçük harfle başlar:

*Ay,Dünya’nın uydusudur.
*Siz, Dünya’nın Ay’a ve Güneş’e olan uzaklığını biliyor musunuz?
*Daha dünyalar kadar işim var.(terimlikten çıkmış)
*Pencereden içeriye güneş giriyordu.(terimlikten çıkmış ,güneş ışığı anlamında)


9)Tarihlerin Yazılışı:

Gün ve yıl sayıları rakamla ;ay, hem rakamla hem de yazıyla gösterilebilir:

*21 Mart 1978 *25.11.1930 *11.X.2000 *18/01/1919

Not:Tarih bildiren sayılardan sonra gelen ekler,kesme işaretiyle ayrılır.

*19 Mayıs 1919’da *18.12.1933’te


10)Birleşik Sözcüklerin Yazımı:

İki ya da daha çok sözcüğün yeni bir kavramı karşılamak üzere birleşip kalıplaşmasıyla oluşan sözcüklere birleşik sözcük denir.

Birleşik sözcüklerden bazıları bitişik yazılırken bazıları da ayrı yazılır.Bir birleşik sözcüğün bitişik yazılması için şu özellikleri taşıması gerekir:


a)Anlam Kaymasıyla Oluşmuş Birleşik Sözcükler Bitişik Yazılır:

Hanımeli, Kabakulak,Suçiçeği,Kuşpalazı,

b)Ses Değişikliği Yoluyla Oluşmuş Birleşik Sözcükler Bitişik Yazılır:

Sütlaç,Kaynana,Cumartesi,Nasıl,Niçin,Zannetmek,Hissetmek,Emretmek,Sabretmek,
Kaybolmak,Kahrolmak,reddetmek

c)Tür Değişmesi Yoluyla Oluşmuş Birleşik Sözcükler Bitişik Yazılır:

Gecekondu,Biçerdöver,Bilirkişi,Dedikodu,Ateşkes

d)Kurallı Birleşik Fiiller Bitişik Yazılır:

*Yapıverdi,Alıverdi,Öpüver,Koşuver (Tezlik birleşik fiili)
*Yapabildi,Yürüyebiliyor,Çalışabilmiş (Yeterlilik birleşik fiili)
*Bakakaldı,Süregelmiştir,Koşadursun (Süreklilik birleşik fiili)
*Düşeyazdı,Öleyazdı(Yaklaşma birleşik fiili)


Not:
Etmek, olmak yardımcı eylemleri önündeki isimle birleşirken önündeki isimde bir ünlü düşmesi ya da bir ünsüz türemesi varsa bitişik, yoksa ayrı yazılır:

*Hissetmek ,Reddetmek,Emretmek, Terk etmek,Hasta olmak,Ayırt etmek…


11)İkilemelerin Yazımı:

İkilemeler ayrı yazılır ve aralarına herhangi bir noktalama işareti konmaz.

*Beni er geç anlayacaksın.
*Sen de doğru dürüst bir iş bulamadın gitti.
*Beni görüce koşa koşa yanıma geldi.


12)Büyük Harflerin Kullanıldığı Yerler:


1)Her cümle büyük harfle başlar:

*Sana bakmak bütün rastlantıları reddedip bir mucizeyi anlatmaktır.
*Yazdığım bütün şiirler,sana başlayan bir kitap için önsöz.
*Aşk sorgusunda şahanem yalnız kelepçeler sanıktır.

2)Yazı başlıklarının her sözcüğü büyük harfle başlar:

*Türk Dilinin Korunması *Aile Eğitiminin Önemi

3)Bütün özel adlar büyük harfle başlar.
 
Üst