رَبِّ اِنِّى ظَلَمْتُ نَفْسِي فَاغْفِرْلِي فَاِنَّهُ لاَيَغْفِرُالذُّنُوبَ اِلاَّ اَنْتَ وَارْحَمْنِي اِنَّكَ أَنْتَ الْغَفُورُ الرَّحِيمُ [8]
اَللّٰهُمَّ إِنِّي ظَلَمْتُ نَفْسِي ظُلْماً كَثِيراً، وَلاَ يَغْفِرُ الذُّنُوبَ إِلاَّ أَنْتَ، فَاغْفِرْ لِي مَغْفِرَةً مِنْ عِنْدِكَ، وَارْحَمْنِي، إِنَّكَ أَنْتَ الْغَفُورُ الرَّحِيمُ [9]
سُبْحَانَ اللهِ وَبِحَمْدِهِ أَسْتَغْفِرُ اللَّهَ وَأَتُوبُ إِلَيْهِ [10]
اَللّٰهُمَّ أَنْتَ رَبِّي لاَ اِلَهَ اِلاَّ اَنْتَ خَلَقْتَنِي وَأَنَا عَبْدُكَ وَاَنَا عَلَى عَهْدِكَ وَوَعْدِكَ مَا اسْتَطَعْتُ اَعُوذُ بِكَ مِنْ شَرِّ مَا صَنَعْتُ
أَبُوءُ لَكَ بِنِعْمَتِكَ عَلَيَّ وَأَبُوءُ بِذَنْبِي فَاغْفِرْ لِي فَإِنَّهُ لاَ يَغْفِرُ الذُّنُوبَ اِلاَّ أَنْتَ [11]
سُبْحَانَكَ اَللّٰهُمَّ وَبِحَمْدِك اللَهُمَّ اغْفِرْلي
اَللّٰهُمَّ رَبِّ اغْفِرْ ليِ وَتُبْ عَلَىَّ إِنَّكَ أَنْتَ التَّوَّابُ الْغَفُورُ [12]
Rabbi innî zalemtü nefsî fağfirlî, fe innehû lâ yağfiruzzunûbe illâ ent, verhamnî inneke ente’l Ğafur’ur’ Rahim
Rabbim! Gerçekten ben (günahlarla) kendime zulmettim, beni bağışla. Günahları bağışlama sadece sana aittir. Bana merhamet et, çünkü Sen merhamet edenlerin en merhametlisisin. [8]
Ebubekir Sıddık'ın (r.a) Duaları Allâhümme innî zalemtü nefsî zulmen kesîran ve lâ yağfirü’z-zünûbe illâ ente, fağfir-lî mağfireten min indik, ve’rhamnî inneke ente’l-gafûru’r-rahîm:
Allah’ım! Ben kendime çok zulmettim. Günahları bağışlayacak ise yalnız Sensin. Öyleyse tükenmez lütfünle beni bağışla, bana merhamet et. Çünkü affı sonsuz, merhameti nihayetsiz olan yalnız Sensin,” de. [9]
SubhanAllah ve bi Hamdihi Estağfirullahe ve etûbu ileyh
Allah’ım sana hamdederek Seni tüm noksanlıklardan tenzih ederim Allah’tan bağışlanma diler, O’na tövbe ederim
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem vefatından önce sık sık “Sübhânallahi ve bi-hamdihî, estağfirullâhe ve etûbü ileyh”
– Ben Allah’ı ulûhiyyet makamına yakışmayan sıfatlardan tenzih eder ve O’na hamdederim. Allah’tan beni bağışlamasını diler ve günahlarıma tövbe ederim” derdi. [10]
“Allah’ım! Sen benim Rabb’imsin! Senden başka ilâh yoktur, beni Sen yarattın, ben Senin kulunum, gücüm yettiği kadar ahdim ve va’dim üzereyim.
Yaptıklarımın şerrinden Sana sığınırım! Üzerimdeki nimetini kabul ve itiraf ederim, günahlarımı da kabul ve itiraf ederim, beni bağışla, Senden başka günahları bağışlayacak yoktur!”
demesidir. Kim sabaha çıktığında bunu yakînen inanarak okursa ve o gün ölürse, cennete girer. Akşama çıktığında bu istiğfarı yakînen inanarak okursa ve o gece ölürse, cennete girer.” [11]
Allah’ım Seni Hamd ederek tesbih ederim. Allah’ım beni bağışla. Buhâri (1/99);Müslim (1/350)
Rabbim! Beni bağışla ve tevbemi kabul et Şüphesiz ki sen tevbeleri çokça kabul eden çokça bağışlayansın." Tirmizi ve diğerleri; bkz. Sahih-i Tirmizi (3/153) [12]
[8]: Tirmizi Tercume Abdullah Parlıyan / Dua Bölümleri / BÖLÜM: 47 Ø BINITE BINERKEN NE OKUNUR? (Duanın son bölümü)
[9]: Buhârî, Ezân 149 , Daavât 17, Tevhîd 9 Müslim, Zikir 48
[10]: (Buhârî, Bedü’l-Hak, 11 ⇒ Buhârî, Daavât 3) Buhârî, Ezân 123, 139; Müslim, Salât 218-220
[11]: İmam Tirmizi Sunen-i Abdullah Parlıyan..
ua Bölümü..: bölüm: 15 seyyid-ül istiğfar duâsı nasıldır ⇒ (Buhârî, Deavat: 27; Nesâî, İstiaze: 17
[12]: Buhâri (1/99);Müslim (1/350) Tirmizi ve diğerleri; bkz. Sahih-i Tirmizi (3/153)