Mansur'un, Enel Hak demesi, yani; ben fena buldum yok oldum yalnız Hakk kaldı, demesi büyük bir alçak gönüllük ifadesidir.” Çok doğru. Hakikaten bu bir alçakgönüllülüktür, asla kibir değildir. Yani ‘ben Allah'ım' dememiştir. Çünkü daha sonra Hallac-ı Mansur'a dediler ki “Sen bu iddiadan , Allah olma iddiasından vazgeç (onlar anlamadılar) cezadan da kurtul”. Bunun üzerine o da dedi ki; “Kim söylediyse o vazgeçsin, ben böyle bir şey demedim”. İşte haklılık demek, haklı oldum, ben nefsimle mücadele ettim. Keşke herkes benim gibi yapabilse' demektir.
Hallac-ı Mansur'un bütün hayatı O'nun mümin ve müslüman olduğuna dair olan delil ve beyyinelerle doludur. "Enel-Hakk" sözü ise, her insaf ve selim akıl sahibinin teslim edeceği gibi, O'nun tanrılık davası gütme amacıyla söylemiş olduğu bir söz değil aksine,
---Ben haktanım, ben gerçeğin kendisiyim ve batıl değilim.-- demektir. İmam-ı Gazali dahi bu gerçeği tecelli ve fena kavramı ile
açıklamakta ve şu örenği vererek konuyu izah etmektedir. Bir bardağa meşrubat konulunca bardakla meşrubatın rengi birbirine
karışır ve genelde meşrubatın rengi zahir olur. Bu sebeple artık bardaktan değil, sadece meşrubatın varlığından söz edilir. Bu tür
ifadeler daima fena, sekr ve tevhid hali içinde bulunan hak aşıklarının şathiyeleri sayılır ve bu şathiyelerden aşıkların sorumlu
tutulmadıkları ehlince bilinmektedir. Nitekim, Hallac'ın yaşadığı dönem ve öncesinde bu çeşit tasavvufi şathiyeler dolayısıyla
kimsenin idam edilmemesi bu tür beyanların idam sebebi olmadığını göstermektedir. Üstelik Hallac'tan sonra da tasavvuf
edebiyatında bu söz benimsenmiş özellikle Yunus Emre ve Mevlâna Celâleddin-i Rûmi tarafından bu sözün veya benzeri
ifadelerin tekrarlanmasından büyük bir ruhâni haz duymuşlar ve en muhafazakâr çevrelerce dahi bu ifadeleri kullanan
mutasavvıflar kâfir sayılmamışlardır. İşte büyük bir veli ve Hakk aşığı olduklarına hiç kimsenin itiraz edemeyeceği Yunus Emre ve Mevlâna Hazretleri Hallac ve söylediği “Enel-Hakk” sözü hakkında bakınız neler söylemişlerdir.
YUNUS EMRE : (Bu satırları şiir gibi değil, manâlarına ermeye çalışarak okuyunuz.)
Yunus Emre yok oldı küllı varı Hak oldu
Andan artuk nesne yok kalman güman içinde...
Ezelde benüm fıkrüm Enel Hak idi zıkrüm
Henüz dahı togmadın ol Mansurı Bagdadi" ...
Mansur idim ol zamanda
Onun için geldim bunda
Külümü göğe savurup
Ben enel Hak oldum ahi
MEVLÂNA :
"Ben Hakk'ım" diyen Hallac-ı Mansür, o sözü söylemeden önce, Hakk yoluna düşmüş, o yolun toprağını kirpiklerinin ucu ile süpürür olmuştu. 0, kendi yokluğunun denizine daldı, daldı da ondan sonra "Ben Hakk'ım incisini deldi.O’nun söyledikleri bizim söylediklerimiz yanında çok hafif kalır; fakat biz sır tutmasını bildik ve kurtulduk.” Hz. Mevlâna Mansurunn bu sözüne tepki gösterenlere ; “Mansur –Enel Hakk=Ben Hakk’ım demeyecekti de Enel-Batıl= Ben Batılım mı diyecekti ? diye çıkışmıştır.