Tasavvuf Ve Hinduzim., benziyor mu?

PUTKIRAN

Kıdemli Üye
Katılım
21 Eki 2009
Mesajlar
3,228
Tepkime puanı
189
Puanları
0
Konum
Ankara
(YÛSUF suresi 20. ayet)
وَشَرَوْهُ بِثَمَنٍ بَخْسٍ دَرَاهِمَ مَعْدُودَةٍ وَكَانُوا فٖيهِ مِنَ الزَّاهِدٖينَ
Okunuş Ve şeravhu bi semenim bahsin derahime ma'dudeh, ve kanu fihi minez zahidîn.
Diyanet Onu ucuz bir fiyata, birkaç dirheme sattılar. Zaten ona değer vermiyorlardı.

İşte bir tek burda geçiyor.
 

cahid

Kıdemli Üye
Katılım
18 Ağu 2009
Mesajlar
6,145
Tepkime puanı
1,432
Puanları
113
Konum
Muamma...!
Koskoca Hz. Ömer (r.a.) senin kadar Kur'an'ı anlamadı herhalde ki 2 takım elbisesi vardı birini yıkar diğerini giyer ve bundan fazlası Ömer'e helal olur mu bilmem derdi onun için.
 

PUTKIRAN

Kıdemli Üye
Katılım
21 Eki 2009
Mesajlar
3,228
Tepkime puanı
189
Puanları
0
Konum
Ankara
Ben Hz.Ömer yanlış yaptı doğrusunu Erol Yarar mıdır nedir hani
%2.5 zekatımı verdim mi başka sorumluluk tanımam türü bir şeyler söyleyen bir var ya o doğrusunu yapıyor demiyorum ki...:)
zahidlik bir tek Yusuf 20 de geçiyor, onu diyorum.
Doğrusu bu ayette de pek olumlu geçmiyor en azından Yusufun kardeşleriyle ince bir alay etme var gibi...
 

UBEYDUN

Ordinaryus
Katılım
16 Ara 2006
Mesajlar
2,548
Tepkime puanı
286
Puanları
0
Konum
göçmen
وَمَا أَرْسَلْنَا قَبْلَكَ إِلاَّ رِجَالاً نُّوحِي إِلَيْهِمْ فَاسْأَلُواْ أَهْلَ الذِّكْرِ إِن كُنتُمْ لاَ تَعْلَمُونَ

وَمَا أَرْسَلْنَا مِن قَبْلِكَ إِلاَّ رِجَالاً نُّوحِي إِلَيْهِمْ فَاسْأَلُواْ أَهْلَ الذِّكْرِ إِن كُنتُمْ لاَ تَعْلَمُونَ

Yukarıdaki ayetler gereği bilmeyenler bilenlere sorarlar.
İnsanlar hepsinin derecesi, zekası anlayışı aynı olsaydı, herşeyi bilirlerdi.
Herşeyi biliyor olsalardı malum ayet-i kerimeler manasız olurdu kardeşim.
Elbette ama ne alakası var şimdi bunun benim söylediklerimle.müçtehid imamlarımızla ibni arabiyi birmi tutuyorsunuz.ehlezzikr burada ibni arabimim oluyor fe subhanallah.
sizin dinde hüccet anlayışınız biraz garib doğrusu.biri abuk subuk konuşacak di,ğerleride onu tevil edecek nasıl bir ehlezzikr se kimse anlamıyor gene birkaç kişinin dışında :)
 

zekaikc

Profesör
Katılım
17 Mar 2011
Mesajlar
805
Tepkime puanı
59
Puanları
0
konuyu açan şahsın sanıyorum iki gözü iki kulağı vs herşeyi ile sıradan bir gavura birsürü benzerlikleri vardır, ancak benzerlik yeterli olsaydı bu dünyada bir tane müslüman kalmazdı
 

ubeyd_el_turki

Doçent
Katılım
28 Mar 2007
Mesajlar
720
Tepkime puanı
16
Puanları
0
Elbette ama ne alakası var şimdi bunun benim söylediklerimle.müçtehid imamlarımızla ibni arabiyi birmi tutuyorsunuz.ehlezzikr burada ibni arabimim oluyor fe subhanallah.
sizin dinde hüccet anlayışınız biraz garib doğrusu.biri abuk subuk konuşacak di,ğerleride onu tevil edecek nasıl bir ehlezzikr se kimse anlamıyor gene birkaç kişinin dışında :)

Konu tasavvuf'un hinduizmle benzeştiği üzerine idi ve Şeyh'ul Ekber Muhyiddin Arabi Hazretlerinin bir sözü üzerine idi.Yani tasavvuf ve tasavvuf ehlinin sözlerinin tahlilini yine aynı ilim dalındaki kişilerin sözleriyle değerlendirmek gerekir.
Nitekim itidal sahibi alimlerimiz bu ve buna benzer sözlerin Tasavvuf ehlinden sadır olduğunu,olabildiğini ifade ederler.
Ayrıca Kur'an-ı Kerim'de ve Hadis-i Şeriflerde mecazlı sözler,müteşabihat bulunmaktadır.Resulullah Aleyhisselam'ın Sahih hadislerinde "Allah Teala'nın bir genç delikanlı şeklinde görüldüğü, elinin soğukluğunun hissedildiği" gibi ifadeler bulunmaktadır.Kur'an-ı Kerim'dekileri saymıyoruz,bunlara hepiniz zaten vakıfsınız.
Resulullah Aleyhisselam böyle ifadeler kullanmış ise, ashabının ve ümmetinin de kullanması caizdir.Fıkıh ilminde böyle kaidelerimiz mevcuttur.

Nitekim burada konu olan sadece Şeyh'ul Ekber değildir aslında...Tabiin'e dahi kafir denilebilecektir.Çünkü benzer sözleri Cüneyd-i Bağdadi,Ebu Yezid Bistami RAAE, gibi büyüklerimizde kullanmıştır.Hz.Geylani ve dahi Hz.İmam Rabbani KS dahi kullanmıştır.

Eline Anayasayı alan herkes diğer ticaret kanununu,medeni kanunu,sulh ve ceza kanunlarını,tebliğleri bilmeden hangi olay hakkında derhal karar verebilir ?
Bir hakim Anayasyı görüp diğerleri beni bağlamaz diyebilir mi ?
İşte yapılan şudur, "Ben Anayasayı gördüm, benim bulduğum şeyler dünya üzerindeki Nihai gerçek ve ulaşılabilecek tek doğrudur, bundan başka doğru yoktur.Ben doğruyum diğerleri yanlıştır"

Bunun doğruluğunu düşünmek bile cehalet olur.

Putkıran meseleyi hep başka yönlere başka mercilere çekiyor ve kafasında oluşturduğu bir Kur'an-ı Kerim'e inanıyor, Allah Teala'ya inanıyor, Allah Teala'yı tenzih edecek diye ifrada gidiyor,Allah Teala'yı kayıt ve sınır altına alıyor.Zannınız ne ise Ona inanırsınız, nasıl bir Allah Teala tasavvur ederseniz O'na inanırsınız, bu caizdir ancak doğru değildir,makbul olan değildir, cahillerin ve avamın işidir.Mukallidin işidir, muhakkikin değil.

Kaba kelimeler kullananları ayıplıyoruz.Münazara böyle olmaz.Her fikir söylenebilir, ancak hakaret ve kişiselleştirme yapılmaz.
Biz Putkıran'ı meseleleri hemen kişiselleştirdiği için kınıyoruz, ama bakıyoruz ki kardeşlerde işi hakaret boyutuna vardırıyor.
Putkıran'ıda cevap verirken kullandığı dilde onun sorgulayıcı şüpheci bakışını toz duman etti, kendisini de ayıplıyoruz.

Şeyh'ul Ekber Muhyiddin Arabi Hazretleri, "Hiçbir inançla ve fikirle dalga geçme,alaya alma" diye uyarıyor.Bu nedenle alaya almaktansa tenkid yazılmasını tercih ederiz.
 

ubeyd_el_turki

Doçent
Katılım
28 Mar 2007
Mesajlar
720
Tepkime puanı
16
Puanları
0
Ayrıca benzetilecek olsa Tasavvuf Hinduizme değil Panteizme benzetilirse bir takım benzerlikler bulunabilir.Hinduizmle dendiği anda zaten mesele kadük kalır.
 

PUTKIRAN

Kıdemli Üye
Katılım
21 Eki 2009
Mesajlar
3,228
Tepkime puanı
189
Puanları
0
Konum
Ankara
Ayrıca benzetilecek olsa Tasavvuf Hinduizme değil Panteizme benzetilirse bir takım benzerlikler bulunabilir.Hinduizmle dendiği anda zaten mesele kadük kalır.
Öyle olsun.:)
Mesele isim değil.
Mesele ,Allah kainatı yoktan mı yarattı yoksa kendiparçasından mı sorusuna verilen cevaptır.

İslam,hristiyalık,Yahudilik: Allah kainatı yoktan yarattı .
Panteizm,vahdet-vucud,pananteizm,hinduizm:Kainat Allahın parçasıdır.Yaratan yaratılmış ayrımı yoktur,varlık tektir,yaratan yaratılmış özdeştir....
Materyalizm:Kainat yaratılmamıştır,madde ezelidir ve ebedidir.Hiçbir şey yoktan var olmaz,var olan yok olmaz.....
 

hacifersat

Doçent
Katılım
11 Nis 2010
Mesajlar
717
Tepkime puanı
59
Puanları
0
selam ; tekfircilikte, yahudiliğe benziyor :)

konuz benzetme olunca bende benzeteyim dedim :)
 

UBEYDUN

Ordinaryus
Katılım
16 Ara 2006
Mesajlar
2,548
Tepkime puanı
286
Puanları
0
Konum
göçmen
Konu tasavvuf'un hinduizmle benzeştiği üzerine idi ve Şeyh'ul Ekber Muhyiddin Arabi Hazretlerinin bir sözü üzerine idi.Yani tasavvuf ve tasavvuf ehlinin sözlerinin tahlilini yine aynı ilim dalındaki kişilerin sözleriyle değerlendirmek gerekir.
Nitekim itidal sahibi alimlerimiz bu ve buna benzer sözlerin Tasavvuf ehlinden sadır olduğunu,olabildiğini ifade ederler.
Ayrıca Kur'an-ı Kerim'de ve Hadis-i Şeriflerde mecazlı sözler,müteşabihat bulunmaktadır.Resulullah Aleyhisselam'ın Sahih hadislerinde "Allah Teala'nın bir genç delikanlı şeklinde görüldüğü, elinin soğukluğunun hissedildiği" gibi ifadeler bulunmaktadır.Kur'an-ı Kerim'dekileri saymıyoruz,bunlara hepiniz zaten vakıfsınız.
Resulullah Aleyhisselam böyle ifadeler kullanmış ise, ashabının ve ümmetinin de kullanması caizdir.Fıkıh ilminde böyle kaidelerimiz mevcuttur.

Nitekim burada konu olan sadece Şeyh'ul Ekber değildir aslında...Tabiin'e dahi kafir denilebilecektir.Çünkü benzer sözleri Cüneyd-i Bağdadi,Ebu Yezid Bistami RAAE, gibi büyüklerimizde kullanmıştır.Hz.Geylani ve dahi Hz.İmam Rabbani KS dahi kullanmıştır.

.
benim buna katılmam mümkün değil.değerlendirme şeriata göredir.malum böyle ileri geri konuşanlardan kimileride zamanın şeriat alimlerince şeriata muarız diye öldürülmüşlerdir.

ebu bekir sifil şöyle diyor.
İmam Ebû Hanîfe, “Doğu tarafından bize iki bid’at geldi: Cehm’in (Cehm b. Safvân) ta’tili ve Mukâtil’in (Mukâtil b. Süleyman) teşbihi”1 derken şu noktaya dikkatimizi çekmişti: Allah Teala’nın sıfatlarını inkâr ifrat, mahlukatın sıfatlarına benzetmek ise tefrittir.
http://webcache.googleusercontent.com/search?q=cache:CO1Eax_jMQQJ:www.islamforum.net/f4/selef-ve-mutesabihat-21125/+hadis+m%C3%BCte%C5%9Fabihat&cd=6&hl=tr&ct=clnk&gl=tr

link bakılırsa biraz daha ayrıntılıdır.
aslında benim derdim falancalar değiller.benim derdim onların şahsında kurumsallaşmış olan düşünceler.eğer çok paran varda ulu orta benim çok param var diye bağırıyorsan riyakar olursun,yok aslında paran yokta gene böyle bağırıyorsan ise yalancı.yani varsada yoksada beni ilgilendirmez.söylenen bizim karşı çıktığımız sözler çok önemli olsa idi efendimiz aleyhisselam söylerdi.söylemediyse beni de alakadar etmez diye bir anlayışım var.
 

ubeyd_el_turki

Doçent
Katılım
28 Mar 2007
Mesajlar
720
Tepkime puanı
16
Puanları
0

Öyle olsun.:)
Mesele isim değil.
Mesele ,Allah kainatı yoktan mı yarattı yoksa kendiparçasından mı sorusuna verilen cevaptır.

İslam,hristiyalık,Yahudilik: Allah kainatı yoktan yarattı .
Panteizm,vahdet-vucud,pananteizm,hinduizm:Kainat Allahın parçasıdır.Yaratan yaratılmış ayrımı yoktur,varlık tektir,yaratan yaratılmış özdeştir....
Materyalizm:Kainat yaratılmamıştır,madde ezelidir ve ebedidir.Hiçbir şey yoktan var olmaz,var olan yok olmaz.....

Panteizm ile Hinduizm'in bir olmayacağını siz de pekala biliyorsunuz.İki inanışın birbirine benzer yönleri olması, onları birbirinin aynı yapmaz.Mücessime ile müşebbihe, mutezile ile selefiyye şia ile bir olabilir mi ? Lütfen...

Hinduizm ile Tasavvuf bir çok noktada benzeşmez, siz eğer bir dava savunacaksanız bunun doğrusu Panteizmin bazı inançlarının Tasavvufa benzeyeceği olmalıydı.Kaldı ki onunda cevabını veririz.Panteizmde Tasavvufla en temel noktada ayrılır ama bunu anlamak için iyi niyetli ve ilim sahibi olmak lazım gelir.

Avam insanların anladığı mertebeden bakarak, adını benzeştiğini düşündüğü vahdet-i vücud yolunun Hinduizm ile benzeştiğini düşünüyorsanız, bunun kadük bir iddia olduğunu anlattık.Bilemiyoruz, anlayabileceğiniz mertebeden anlatsak anlayabilir misiniz ya da anlamak ister misiniz ?

Daha öncede söyledik "Benim inandığım dedik, çaldığım düdük" der gibi, "Benim ulaştığım sonuçlar, alemde elde edilebilecek nihai sonuçlardır, benden başka doğru olamaz, olsa da kabul etmiyorum" şeklinde düşünecekseniz bunları izaha gerek yoktur.

İsmi bilinen ya da bilinmeyen velilerin, Şeyh'ul Ekber, Konevi,Mevlana ve diğer bütün büyük velilerin ortaya koyduğu ehl-i sünnet vahdet-i vücud anlayışı sizin kurgularınızla benzeşmemektedir.

Şeyh'ul Ekber Muhyiddin İbn-i Arabi ; "Sen sensin, Allah Allah'tır, herhangi bir ortaklık duhul yoktur" diye buyururken siz ;
"Sen öyle demek istemiyorsun, sen Allahla ortağız demek istiyorsun, Allah Sana tapıyormuş diyorsun, böyle demiyorsun" diyorsunuz...

Yani kişide olmayan bir şeyi zorla o kişiye ait bir söz,vasf gibi atamak istiyorsunuz.Burada ya su-i zan sahibi ya da kasten böyle yapıyorsunuz.Ya da bilgileriniz eksik ve taraflı.

Her neyse asıl konu Şeyh'ul Ekber Muhyiddin İbn-i Arabi ve vahdet-i vücud değil idi.

Tasavvufun Hinduizme benzediği şeklinde idi ve aslında Panteizmle benzetmeniz gerekirdi.Çünkü gözüyle karar vermek isteyenler için, Tasavvuf ile Panteizmdeki benzerlik Hinduizme göre daha ileridedir.

Siz ile biz yanyana dursak, gözüyle bakanlara göre birbirimizin aynı değiliz, ama iç organlar,vücud,beyin diğer bir çok organ ve sistem ile aslına aynıyız.Ama bir çok açıdanda farklıyız.Amma ille de öküz gözüyle (bu tabir bize değil Evliya Çelebi'ye aittir,eser:Mîzân-ül-Hak fî İhtiyâr-il-Ehak) bakılacaksa, öküze göre herkes tren değil mi ?

Sizin benzeştirmeleriniz böyle görünüyor.İlmi yönünden çok şekil olarak birbirine benzeyen herşey birbirinin aynıdır gibi düşünüyorsunuz.Sanki gizli bir vahdet-i vücud anlayışı sizin aklınızı çelmiş midir ? Ne dersiniz ?
 

ubeyd_el_turki

Doçent
Katılım
28 Mar 2007
Mesajlar
720
Tepkime puanı
16
Puanları
0
benim buna katılmam mümkün değil.değerlendirme şeriata göredir.malum böyle ileri geri konuşanlardan kimileride zamanın şeriat alimlerince şeriata muarız diye öldürülmüşlerdir.
Güzel kardeşim, eksik bilginiz şudur ki, Tasavvuf ehli bu konuda, yani şatahat konusunda maruz görülmüştür.Bu konuda mutedil fakihler ve fıkıh alimi tasavvuf ehli alimlerin görüşleri aynı doğrultudadır.
Şatahat konusunda bir çok farklı görüşler olsada Fakihler şatahat halini, aklın başında olmama, bulanık olma hali olarak kabul etmişlerdir.Bu mesele malum fıkhi eserlerde mevcuttur.
Fıkıh alimlerinin hüküm bildirmeleri ŞERİAT hükümleri doğrultusundadır.

Ancak, tasavvuf ehli de bu konuda boş durmamış ve böyle ağır sözleri insanların idrakine yaklaştırmak için izah ve tefsire gitmişlerdir.Çünkü Şeyh'ul Ekber gibi bir çok alimimiz mevcuttur ve onlarda Şeyh'in bahsettiği haller konusunda bilgi sahibidirler.Nitekim bir çoğu Şeyhi tasdik etmiş sadece Şeyh'in böyle konuları uluorta ilanından dolayı tenkid eder gibi olmuşlardır.Tenkid etmemişlerdir.Çünkü defalarca söylediğimiz ve bu konudada bir kaç kez ilan ettiğimiz gibi ;

Şeyh'ul Ekber Muhyiddin İbn-i Arabi KS, sadece şu kudsi hadis-i şerifin detaylı tefsirinden öte birşey yapmamaktadır ;

Kulum bana nafilelerle yaklaşmaya devam eder; nihayet ben onu severim. Ben onu sevince de, onun işiteceği kulağı, göreceği gözü, tutacağı ve vuracağı eli ve yürüyeceği ayağı olurum. Benden isterse, ona verir, bana sığınırsa onu korurum.” ( Buhari, Ravi : Ebu Hureyre radıyallahu anhu)

Bu ve buna benzer sözleri sadece Şeyh'ul Ekber Muhyiddin İbn-i Arabi KS'mi söylüyor ? Bilakis bir çok alimimiz böyle sözler söylemişlerdir.Tabiin'den de söyleyenler olmuştur.
İmam Rabbani KS'de söylemiştir, Gavs-ı Azam KS'da ve daha niceleride.Şeyh'ul Ekber Muhyiddin İbn-i Arabi KS ise bunları çok daha detaylandırmış ve çok daha beliğ ifadelerle söylemiştir.Ancak Şeyh'ul Ekber Muhyiddin İbn-i Arabi KS'in sözleri üzerinden Tasavvuf kerif gösterilmeye çalışılırsa elbette buna karşı çıkılması yadırganmamalıdır.


ebu bekir sifil şöyle diyor.
İmam Ebû Hanîfe, “Doğu tarafından bize iki bid’at geldi: Cehm’in (Cehm b. Safvân) ta’tili ve Mukâtil’in (Mukâtil b. Süleyman) teşbihi”1 derken şu noktaya dikkatimizi çekmişti: Allah Teala’nın sıfatlarını inkâr ifrat, mahlukatın sıfatlarına benzetmek ise tefrittir.
http://webcache.googleusercontent.com/search?q=cache:CO1Eax_jMQQJ:www.islamforum.net/f4/selef-ve-mutesabihat-21125/+hadis+m%C3%BCte%C5%9Fabihat&cd=6&hl=tr&ct=clnk&gl=tr

link bakılırsa biraz daha ayrıntılıdır.
aslında benim derdim falancalar değiller.benim derdim onların şahsında kurumsallaşmış olan düşünceler.eğer çok paran varda ulu orta benim çok param var diye bağırıyorsan riyakar olursun,yok aslında paran yokta gene böyle bağırıyorsan ise yalancı.yani varsada yoksada beni ilgilendirmez.söylenen bizim karşı çıktığımız sözler çok önemli olsa idi efendimiz aleyhisselam söylerdi.söylemediyse beni de alakadar etmez diye bir anlayışım var.[/QUOTE]

İşte cevabta burada gizli zaten, cevabı verdiniz.Ehl-i sünnet itikadı ki Şeyh'ul Ekber Muhyiddin İbn-i Arabi KS de buna dahil olarak tenzih ve teşbih'in arasını birleştirir.

Ayrıca "Çok önemli olsaydı Aleyhisselatu Vesselam Efendimiz söylerdi" sözünüz yanlıştır.Nitekim dindeki bir çok kaidenin İslam Alimleri tarafından ortaya konduğunu sizde bilmektesiniz.Kur'an-Sünnet-İcma-Kıyas gibi Resulullah Aleyhisselam'ın birçok buyruğu delil alınmıştır, aynen yukarıda alıntıladığımız Kudsi Hadis gibi ;

Kulum bana nafilelerle yaklaşmaya devam eder; nihayet ben onu severim. Ben onu sevince de, onun işiteceği kulağı, göreceği gözü, tutacağı ve vuracağı eli ve yürüyeceği ayağı olurum. Benden isterse, ona verir, bana sığınırsa onu korurum.” ( Buhari, Ravi : Ebu Hureyre radıyallahu anhu)

Resulullah Aleyhisselam bu hadis-i kudsi'yi de buyurmuştur.
Malumdur ki , bir okul müdürü ana kaideleri belirler ve öğretmenlerde o kaideleri kendi uzmanlık alanları konusunda genişletir ve kullanırlar.
Anayasa'nın her konudan bahsetmesinin muhal olacağı gibi.

Ayrıca Ehl-i Sünnet fıkhı ve şeriatı "Kişilerin küfrüne delil aramaz, imanına delil arar,99 alim kafirdir dese, 1 alim değildir dese Müftü mü'mindir diye fetva verir" (Reddül Muhtar ve Cami'ul Mütun)

Şüphesiz en doğrusunu Allah Teala ve Tekaddes Hazretleri bilir.
 

PUTKIRAN

Kıdemli Üye
Katılım
21 Eki 2009
Mesajlar
3,228
Tepkime puanı
189
Puanları
0
Konum
Ankara
selam ; tekfircilikte, yahudiliğe benziyor
smile%5B2%5D.gif


konuz benzetme olunca bende benzeteyim dedim
smile%5B2%5D.gif

P

Siz ile biz yanyana dursak, gözüyle bakanlara göre birbirimizin aynı değiliz, ama iç organlar,vücud,beyin diğer bir çok organ ve sistem ile aslına aynıyız.Ama bir çok açıdanda farklıyız.Amma ille de öküz gözüyle (bu tabir bize değil Evliya Çelebi'ye aittir,eser:Mîzân-ül-Hak fî İhtiyâr-il-Ehak) bakılacaksa, öküze göre herkes tren değil mi ?

Sizin benzeştirmeleriniz böyle görünüyor.İlmi yönünden çok şekil olarak birbirine benzeyen herşey birbirinin aynıdır gibi düşünüyorsunuz.Sanki gizli bir vahdet-i vücud anlayışı sizin aklınızı çelmiş midir ? Ne dersiniz ?

:laugh:
Benzerlik meselesinin iyice suyu çıkmış.....
Ya ben hiç anlatamadım ya siz anlamadınız veya anlamamazlıkyan geliyorsunuz....neyse.

Kişi kendini ontolojik olarak nasıl tanımlıyorsa dini odur.
Ben kimim nerden geldim nereye gideceğim,görevim var mı yok mu?
Varlığın kaynağı nedir?
Bu gibi sorulara verilen cevaplardaki benzerlikten bahsediyorum.Siz ise kaş göz benzerliğinden bahsediyorsunuz....:)

Kaç kere sordum hiç cevap alamadım ama yine soruyorum.(Vahdeti vucudu savunuyorsanız )

*Kainat yaratılmamıştır ezelidir ebedidir.Dolayısı ile bir Yaraıcı yoktur
**Kainat Allah tarafından YOKTAN yaratılmıştır.
***Kainat Allah tarafından kendi parçasından yaratılmıştır,her şey Odur.
**** Kainat vehimdir hayaldir,varlık diye bir şey yoktur bir tek varlık vardır o da Allahtır.

Vahdeti vucud bunlardan hangisine inanıyor?
 

UBEYDUN

Ordinaryus
Katılım
16 Ara 2006
Mesajlar
2,548
Tepkime puanı
286
Puanları
0
Konum
göçmen
Ayrıca "Çok önemli olsaydı Aleyhisselatu Vesselam Efendimiz söylerdi" sözünüz yanlıştır.Nitekim dindeki bir çok kaidenin İslam Alimleri tarafından ortaya konduğunu sizde bilmektesiniz.Kur'an-Sünnet-İcma-Kıyas gibi Resulullah Aleyhisselam'ın birçok buyruğu delil alınmıştır, aynen yukarıda alıntıladığımız Kudsi Hadis gibi ;
Akideden bir örnek verirmisiniz öyleki bu söz Allah tealanın sözü gibi olsun.ama benim istediğim efendimiz aleyhisselamın sözünün değişik şerhleri değil.onun söylemediği bizim içinde akide teşkil eden şey.
mesela ben örnek vereyim.Kur'an mahluk olup olmadığı meselesi.
be mesela hakkında efendimiz aleyhisselam konuşmuşmudur.konuşanların sözleri dinde nasıl bir yer teşkil eder.selef hele önce bahsettiğimiz müteşabihatla ilgili tavrı nasıldır.din nasıl böyle nokta olmaktan çıkmıştır.vede safiyatı nasıl korunmalıdır.
 
Üst