Allah-u Teâlâ kendi partisini açıklamış, felâhın, kurtuluşun da yalnız burada olduğunu beyan buyurmuştur.
İşte onlar Allah'ın hizbi (partisi)dir. İyi bilin ki kurtuluşa ulaşacak olanlar Allahın hizbi (partisi)dir. (Mücâdele: 22)
Allah-u Teâlâ Benim partim budur. buyuruyor.
Bu partiden ayrılan, başka partilere giren Allah-u Teâlânın partisinden çıkmıştır.
Kim ki Allah ve Resulüne iman etmişse, bu partiye tâbidir.
şimdiki siyasiler....
Menfaat, mevki, nam için zanda bulunuyorlar ve İslâm dinini âlet ediyorlar. Bu suretle de yalan söylüyorlar.
Din lâf işi değildir. Bu bölücüler Din-i mübini böyle parçalıyorlar.
Bunların bize teşekkür etmeleri lâzım değil mi? Ki biz sadece ikaz ediyoruz. Hüküm Hazret-i Allahındır.
Şimdi biz çekilelim aradan. Onları Hazret-i Allah ve Resulü ile başbaşa bırakalım. Zira onlarla muhatap değiliz.
Allah-u Teâlâ Âyet-i kerimesinde bölük ile partiyi ayırmıştır. Bölük ayrı şeydir, parti ayrı şeydir.
Amma ne var ki insanlar din hususunda kendi aralarında parçalara bölündüler, çeşitli kitaplara ayrıldılar. Her bölük, her parti kendi tuttuğu yoldan memnundur, yanında bulunan din veya kitapla sevinmektedir. (Müminûn: 53)
Onlar Allah-u Teâlânın partisinden ayrıldılar. Başka partilere uydular. Fakat Allah-u Teâlâ gerek bölük, gerek parti hakkında şöyle ferman buyuruyor:
Şimdi sen onları bir süreye kadar kendi sapıklıklarıyla başbaşa bırak. (Müminûn: 54)
Benim partim budur, Ülâike hizbullahtır. Yani, yalnız Hazret-i Allah ve Resulünün partisindenim. Başka hiçbir parti ile ve hiçbir din kurucu ile de ilgim ve işbirliğim yoktur.
Zira Cenâb-ı Hakk Âyet-i kerimesinde buyurur ki:
Fırka fırka olup dinlerini parça parça edenlerle senin hiçbir ilgin yoktur. Onların işi Allaha kalmıştır. Sonra O, yaptıklarını kendilerine haber verecektir. (Enâm: 159)
Seminâ ve etanâ Bu Âyet-i kerimeyi işittim ve itaat ettim. Hiçbir parti ile hiçbir bölücü ile ilgim yoktur.
Zira her din kuran bölücü, İslâm dinini yıkmak için, kendi dinini ayakta tutmak için çalışır. Binaenaleyh, bunlar Hazret-i Allahı ve Resulünü âlet ederler. Gaye ve maksatları, cemaati kendilerine çevirmek ve kurdukları dini kuvvetlendirmek içindir.
Bunlar dinlerini kurmuşlar, böylece dinden çıkmışlardır. Bunun içindir ki en büyük İslâm düşmanıdırlar.
Binaenaleyh gerek bölücülerin, gerek dinini parça parça edenlerin, gerek Hakktan ayrılıp parti kuranların hepsinin din olduğunu Hazret-i Allahın beyanlarından öğreniyoruz. Ve Cenâb-ı Hakk bize bunları duyuruyor. Sen kendi imanına göre bunu tahvil et.
Bugünkü partilere gelince;
Beş parmağın hepsi de bir değildir. Bunların içinde iyiler de var, kötüler de var. Gerçekten Allah için çalışanı göremedim. Hepsi de, bu çiftlikte benim de bir koltuğum olsun istiyor ve Cebim dolsun diyor, Borum ötsün, filmim de çekilsin. diyor. Fakat aslında dünya bir sinemadır. Herkes denenmek için gönderilmiştir.
Âyet-i kerimede:
O hanginizin daha güzel amel işleyeceğinizi imtihan etmek için ölümü ve hayatı yaratandır. buyuruluyor. (Mülk: 2)
Hiçbir din kurucularından değilim. Onların bütün faaliyetleri kurdukları dini kuvvetlendirmek içindir. Allah-u Teâlânın dinini yıkmak için çalışırlar ve ceplerini doldururlar. Şöhretim çok olsun isterler.
Daha evvel denilmişti ki:
Bu mülkün sahibi olan Hazret-i Allah iki kişi gönderecek. Birisi Nurullah, diğeri Hidayetullah. Bunları temizleyecekler.
muhterem Allah(c.c) dostu bir zatin kaleminden