Siyaset, Partiler, Seçim, Anketler vs. 01

hirahos

Kıdemli Üye
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
35,948
Tepkime puanı
483
Puanları
0
Yaş
55
Hatırlatma: Chp, Mhp, Hdp ve Sp'nin ortaklığı Mart 2014 seçimlerinde başlamıştı!

http://www.ihvanforum.org/showthrea...tleri-Burada&p=1581162&viewfull=1#post1581162

Mart 2014 mahalli seçimlerde ne yapacaklarını gösterdiler zaten:

Cemaat, kim nerde güçlüyse ona oy atılmasını isteyecek. Şöyle ki Chp'nin ikinci olduğu yerlerde Chp'yi, Mhp'nin ikinci olduğu yerlerde Mhp'yi, Hdp'nin ikinci olduğu yerde Hdp'yi destekletmek isteyecekler.

Cemaatin (kurmayların) oy etkisi %1'ler civarında... Kendilerini dev aynasında gördüklerine bakmayın. Oy atın deseler de cemaatin hepsi bu emirleri tutmuyor. Eğer hepsi emir tutsa %3-5 civarında etkisi olur idi.

Peki, öyleyse asıl taktik ne?

Chp ve Mhp, Hdp'nin güçlü olduğu yerlerde Hdp'yi;

Chp ve Hdp, Mhp'nin güçlü olduğu yerlerde Mhp'yi;

Mhp ve Hdp, Chp'nin güçlü olduğu yerlerde Chp'yi;

destekleyecek. Cemaatten ziyade, sonuçlarda partilerin davranışları etkili olacak.

Sp+Bbp'nin nasıl davranacağı, seçime girmelerine rağmen başka partilere çalışıp çalışmayacakları şu anda belli değil.

İspat isteyen, tekrarlanmış Ağrı ve Yalova seçimlerine baksınlar. (Hatta Ağrı'da Saadet seçmeni yenilenen seçimde Hdp'ye kaydılar)

Üst akıl dedikleri, yani baronlar, gezicilerin ve haşhaşilerin akıl aldığı yerler böyle kurguladı. Böylece Ak partiyi silebileceklerini hesaplıyorlar da Ak parti seçmeni de seçim günü uzaya çıkıp kaybolmayacak ya... :)

Bildiğimizi söyleyelim. Seçimlere kadar gürültü çıkaran çok olur. Emme, Türkiye'de siyaset mühendisliği hesapları artık tutmaz...​





 

hirahos

Kıdemli Üye
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
35,948
Tepkime puanı
483
Puanları
0
Yaş
55
Bu da ispatı:

30 Mart 2014’de (İptal Edilmeden Önce) Yalova Seçim Sonuçları

1 CHP --- 27.229 --- % 43,4
2 AK PARTİ --- 27.223 --- % 43,4
3 MHP --- 3.390 --- % 5,4
4 HDP --- 2.101 ---% 3,4

01 Haziran 2014’de (Yenilendikten Sonra) Yalova Seçim Sonuçları

1 CHP --- 29.227--- % 48,0
2 AK PARTİ --- 28.999--- % 47,6
3 MHP --- 843 --- % 1,4
4 HDP --- 623 ---% 1,0

30 Mart 2014’de (İptal Edilmeden Önce) Ağrı Seçim Sonuçları

1 BDP --- 20.351 --- % 45,9
2 AK PARTİ --- 20.350 --- % 45,9
3 SP --- 1.308 --- % 2,9
4 MHP --- 827 --- % 1,9

01 Haziran 2014’de (Yenilendikten Sonra) Ağrı Seçim Sonuçları

1 BDP --- 23.238 --- % 51,0
2 AK PARTİ --- 20.690 --- % 45,4
3 SP --- 670 --- % 1,5
4 MHP --- 156 --- % 0,3

2015 Genel seçimleri yaklaştı. Kıyas yapabilmek için;

Hem güncelleme,

Hem de son mesajın yorumu şuydu, o zaman yazmadık şimdi yazalım:

- Mhp ve Hdp seçmeninin Yalova'da CHP'yi desteklediği...

- Mhp ve Sp seçmeninin Ağrı'da HDP'yi desteklediği...

...
 

hirahos

Kıdemli Üye
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
35,948
Tepkime puanı
483
Puanları
0
Yaş
55
Gaziantep'te çekilen fotoğrafta, HDP'nin seçim aracında dalgalandırılan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun bayrağı dikkat çekti.
hdp_secim_aracinda_kilicdaroglu_bayragi_1432493858_6186.jpg
 

Aşk Şairi

Kıdemli Üye
Katılım
11 Nis 2007
Mesajlar
3,286
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Web sitesi
www.haksairi.com
BBC, Independent, Telegraf ve The Guardian... Bir de hepsine yön veren Rothschild ailesinin en önemli yayın organı The Economist... Hepsinin ortak özelliği, Türkiye ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan düşmanlığı... İngiliz medyası, 7 Haziran'daki seçimler için de CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun yanında yer aldı. İngiliz aklı, AK Parti'ye karşı CHP'nin güçlenmesi gerektiğini yazdı. Kılıçdaroğlu'nun da Türkiye için şans olduğunu iddia etti.

İKTİDAR HAYALİ YOK!

Ancak 5 seçim kaybeden Kılıçdaroğlu'na son bir kez daha destek veren Guardian, ilginç bir habere imza attı. Gazete, "Kılıçdaroğlu, 'Merkez Türkiye' projesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çılgın projelerinden esinlenerek benzer bir yaklaşım denedi. Ancak projenin yeri ve detayları anlaşılamadı. Dolayısıyla halk tarafından satın alınmadı. Etkisiz bir proje açıklaması olarak kaldı. Sadece AK Parti'nin anayasa değişikliği için gereken 400 sandalyeye ulaşmasını engellemeyi hedefleyen Kılıçdaroğlu'nun yenilgiyi şimdiden kabullendiği görülüyor" diye yazdı.

batılılara bak tarafını seç
 

MÜTEŞEKKÜR

Kıdemli Üye
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
6,938
Tepkime puanı
198
Puanları
0
ÇÜÜÜŞŞŞ!.. ÇÜÜÜŞŞŞ!..

Bu kadarda olmaz yahu.Yazıklar olsun bu AKP'lilere!.

İsmail Ağa cemaati hocaları da görsün bunların yaptıklarını...Tayyip adına salevat okutturuyor


AKP'liler iyice zıvanadan çıkmış.Bunlara bir şey diyen olmayacak mı?
 

hirahos

Kıdemli Üye
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
35,948
Tepkime puanı
483
Puanları
0
Yaş
55
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, seçimler öncesi elektrik kesintileri yaşanmaması için tüm izinlerin kaldırıldığını söyledi.
 

hirahos

Kıdemli Üye
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
35,948
Tepkime puanı
483
Puanları
0
Yaş
55
"Birer kelimelik cevapların" istendiği sorularla ilgili Başbakan Davutoğlu, eşi Sare Davutoğlu için; "muhabbet ve huzur", rehavet kelimesi için; "tembellik", Selahattin Demirtaş için; "cehalet", Fethullah Gülen için; "ihanet", İzmir için; "ufuk şehir", 7 Haziran için ise "parlak" tanımlamalarını yaptı.

haber7
 

hirahos

Kıdemli Üye
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
35,948
Tepkime puanı
483
Puanları
0
Yaş
55
Süleyman Soylu,

"Şuradan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na bir söz söyleyeceğim; Sen bırak yüzde 30-35'leri. 5 seçimdir kaybediyorsun. Sen bir önceki genel seçimin altında oy alırsan bırakmayı taahhüt ediyor musun? Bir önceki genel seçimde %26 oy almışsın... "
 

hirahos

Kıdemli Üye
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
35,948
Tepkime puanı
483
Puanları
0
Yaş
55
Süleyman Soylu,

"Soylu, HDP binalarına yönelik patlamalara de değinerek, "Adana'da Mersin'de kendi lokallarini bombalatacaksın. Kime Senin eş başkanın lafı ağzından kaçırdı 'biz DHKP-C ile ortak çalışıyoruz' dedi. Peki bombacı kim çıktı DHKP-C'li çıktı. Onu bir şekilde AK Parti'nin üzerine atacaklardı. Kim sorumluymuş Recep Tayyip Erdoğan, Yalçın Akdoğan ve Süleyman Soylu sorumluymuş. Biraz şerefin ahlakın varsa bu memleketten çıkar özür dilersin Selahattin Demirtaş... Bunlar Türkiye'de siyaseti yalan üzerine kuruyorlar.."
 

hirahos

Kıdemli Üye
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
35,948
Tepkime puanı
483
Puanları
0
Yaş
55
Yalçın Akdoğan, "Bakın HDP'nin yöneticisi DHKP-C'ye teşekkür ediyor, 'Bizi destekliyorsunuz' diyor. Zaten PKK'nın uzantısı"
 

hirahos

Kıdemli Üye
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
35,948
Tepkime puanı
483
Puanları
0
Yaş
55
Cevdet Yılmaz,

"AK Parti, 330'un üzerinde oy aldığı zaman halkın önüne yeni anayasayı koyacak"
 

MÜTEŞEKKÜR

Kıdemli Üye
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
6,938
Tepkime puanı
198
Puanları
0
Cevdet Yılmaz,

"AK Parti, 330'un üzerinde oy aldığı zaman halkın önüne yeni anayasayı koyacak"

Yeni anayasa dediğiniz AB Kriterlerine tam teslimiyet anayasasıdır.Biz öyle kül yutmayız.İspatını mı istiyorsunuz İşte isbatı...

................................................................


Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa Birliği’nin güvenliğinin Türkiye'nin batı değil, doğu sınırlarından başladığını söyledi.

İNİŞLİ ÇIKIŞLI BİR ŞEKİLDE OLSA DA


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Wyndham Grand Hotel'de düzenlenenen İktisadi Kalkınma Vakfının “50. Yılında Türkiye -AB İlişkileri” Programı'nda yaptığı konuşmada, 2005'te başlayan AB ile müzakere sürecinde bugüne kadar 14 fasıl açıldığını, bunlardan Bilim ve Araştırma başlığını taşıyan 25'inci faslın geçici olarak kapatıldığını belirterek, "Açılması gereken diğer fasıllar ise şu an tamamen siyasi engellemelere takılmış durumda. Biz, inişli çıkışlı bir şekilde de olsa 10 yıldır müzakere sürecimizi devam ettirmekte kararlıyız" ifadelerini kullandı.


ORTAK HAREKET MECBURİYETİ

Türkiye'nin AB'ye üyeliğinin yaşanan bölgesel ve uluslararası gelişmeler ışığında artık daha farklı bir şekilde ele alınması gerektiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bakınız Suriye'den Ukrayna'ya Ortadoğu'dan Kuzey Afrika'ya kadar bölgemizde cereyan eden hadiseler ve giderek büyüyen bölgesel tehditler karşısında Türkiye ve AB beraber hareket etmek mecburiyetindedir" şeklinde konuştu.
AB SINIRLARI DOĞU SINIRLARIMIZDAN BAŞLAR

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Avrupa Birliği’nin güvenliği batı sınırlarımızdan değil, doğu sınırlarımızdan başlıyor" dedi.


YENİ TÜRKİYE HEDEFİ


"Bizim Yeni Türkiye hedefimiz, asla AB'den bağımsız değildir. Daha güçlü, daha müreffeh, daha demokrat bir Türkiye'yi ifade eden yeni Türkiye hedefimize, AB tam üyeliğimizle daha hızlı şekilde ulaşabileceğimize inanıyoruz" ifadelerini kullanan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye, AB'nin sadece siyasi değil, ekonomik istikrarının da anahtarıdır. Türkiye'yi dışlamış bir AB'nin değil küresel, bölgesel güç konumunu dahi muhafaza edemeyeceğine inanıyorum."

internethaber.com.

 

hirahos

Kıdemli Üye
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
35,948
Tepkime puanı
483
Puanları
0
Yaş
55
Yalçın Akdoğan, "Bakın HDP'nin yöneticisi DHKP-C'ye teşekkür ediyor, 'Bizi destekliyorsunuz' diyor. Zaten PKK'nın uzantısı"

Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, AK Parti'nin karşısında şer cephesi olduğunu ve her türlü tuzağı kurduklarını söyledi. HDP'nin DHKP-C ile işbirliği yaptığını söyleyen Akdoğan, her ikisinin de PKK'nın bir uzantısı olduğunu kaydetti.

Akdoğan "Paralel yapı da şu an tamamen bunlara çalışıyor. Kim bu paralel yapı, Çözüm Süreci'nin düşmanı olan..."
 

hirahos

Kıdemli Üye
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
35,948
Tepkime puanı
483
Puanları
0
Yaş
55
Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Şimdi MHP'lilere sorma vaktidir. 28 Şubat'a direnemediniz, bari bugün millet düşmanlarına direnin, işbirliği yapmayın. Ama yapıyorlar"
 

hirahos

Kıdemli Üye
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
35,948
Tepkime puanı
483
Puanları
0
Yaş
55
Sırrı Sakık’ın kardeşi Namık Sakık "HDPli 35 vekilden 1 tanesinin bile çocuğu dağda değil. Yurt dışında, şurda burda okuyorlar. Pkk silah bırakmasın diyen kendisi dağa gitsin, çocuğunu göndersin!"
 

hirahos

Kıdemli Üye
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
35,948
Tepkime puanı
483
Puanları
0
Yaş
55
İbrahim Karagül / Haydi Nato'yu Göreve Çağırın

7 Haziran seçimleri, Türkiye'nin geleceğine yönelik düşüncelerimizde ciddiye almamız gereken çok ilginç bir cephe şekillendirdi. Elle tutulur hiç bir projesi, siyasi söylemi ve perspektifi öne çıkaramayan muhalefet partileri neredeyse tek bir blok halini aldı.

Siyasi muhalefet, ideolojik gruplar, terör örgütleri, Fethullah Gülen grubu, bazı sermaye çevreleri ve yıllardır Türkiye'yi rehin almak için her türlü darbe girişimlerini servis eden dışarıdaki güç çevreleri, tam bir cephe halinde AK Parti iktidarına karşı adeta seferberlik yürütüyor.

Gülen'i PKK ile yan yana getiren güç

CHP ile DHKP-C'yi, Gülen Grubu ile PKK'yı, HDP ile İran istihbaratını, yine Paralel'in tezleri ile İran'ın Türkiye tezlerini buluşturan, bütün bunların hepsi ile ABD, İsrail ve Avrupa'daki Erdoğan karşıtlarını aynı çizgide sabitleyen irade, seçimleri son fırsat olarak görüp, var gücüyle Türkiye'yi kontrol edilebilir alana çekmeye çalışıyor.

Selahattin Demirtaş'ın “Seni Başkan yaptırmayacağız” ifadesi kendi cümlesi değil, bu ortak cephenin, birleşik cephe mimarlarının sözüdür ve bu cümle, 7 Haziran'a ayarlı projenin bütün gizliliğini deşifre etmektedir. “Seni Başkan yaptırmayacağız” ifadesi, Erdoğan'la başlayıp Türkiye'yi on yılda elli yıllık bir gelişmişlik düzeyine çeken, uluslar arasında bir üst lige çıkaran, ülkeye ve millete özgüven aşılayan büyük değişime nokta koyma projesinin sloganıdır.

İlan edilen seferberlik, oluşturulan birleşik cephe, siyasi çevreler, partiler ve örgütler arasındaki farklılıkları silip süpürdü. Meşru siyaset ile gayri meşru yöntemler arasındaki kalın çizgi, siyaset ile terör arasındaki keskin çizgi bu dayanışma tarafından yok edildi. DHKP-C ile PKK, yeni cephenin en etkili argümanları haline geldi. Bu güçler, yeri geldiğinde tehdit, şantaj aracı olarak kullanılır oldu. Birileri, silahlı güçlere ihtiyaç duyuyor olmalı ki, bu iki örgütün hareket alanı alabildiğine genişletildi, ikisi de seçime ayarlı bir gündeme yönlendirildi.

Hangi irade siyasi terörle buluşturdu?

Çözüm Süreci'ne karşı en yıkıcı kampanyayı yürüten Gülen grubu, bugün HDP ve PKK ile aynı safta savaşıyor, seçim ittifakı yapıyor, hükümete yönelik akılalmaz entrikalar servis ediyor. Gülen'in adamları, bir önceki seçimde CHP için oy topladıkları gibi, bu seçimde de CHP ve HDP için oy topluyor. Gülen medyası, CHP ve HDP kampanyaları açısından Ayın Doğan'ın medya grubundan bile daha açık ve saldırgan bir tarafgirlik hatta sözcülük yürütüyor. Bu uğurda DHKP-C'nin saldırılarını bile Demirtaş'ın ağzından gizleme teşebbüsünde bulunabiliyor. Kürtlere mesafesiyle bilinen, Çözüm Süreci'ne katkıda bulunanları hain ilan eden bu grubun şimdi PKK ile ortaklık görüntüsü vermesi hangi iradenin ürünüdür?

Garip bir şekilde, CHP'den HDP'ye ve MHP'ye kadar hemen her parti, paralel çevrelerle yakınlık görüntüsü vermekten çekinmiyor hatta daha da ileri gidip, onlarla yakınlıklarını gösterme çabası içine giriyor. Burada akıl, irade, siyasi yaklaşım kimin ürünü, bu partilerin siyasi/ideolojik kimlikleri kimler tarafından bu şekilde aşındırılıyor, ciddi ciddi düşünmek lazım.

Hepsi eski Türkiye'yi özlüyor

Meşru siyasi partilerin ve meşru olmayan örgütlerin ortak bir kimliği, duruşu daha var. Hepsi eskinin Türkiye'sini özlüyor. Koalisyonların olduğu, hemen her gün siyasi krizlerin yaşandığı, bilinmezliklerin alabildiğine yaygınlaştığı, dar çıkar ilişkilerinin siyaseti rehin aldığı, ekonomik krizlerin normalleştiği bir Türkiye bu. Siyasi söylemlerine, projelerine, tavır ve davranışlarına baktığınızda bundan ötesini göremiyorsunuz. Hiç birinin, bugünkü Türkiye'nin bir adım sonrasına ilişkin tek bir cümlesini duyamadık. Vaatleri on yıl önceki vaatleri andırıyor, yarının Türkiye'sine yönelik ise fantastik, kendilerini bile ikna etmeyen cümleler kuruluyor.

Unutulmamalı ki, bugünün Türkiye'sinin ötesine geçemeyen, kendini bu anlamda yeniden kuramayan hiçbir siyasi söylem yaygınlık kazanamayacak, gücünü artıramayacak. Bu partiler, günübirlik hareketliliklerin ötesine geçmeyen tavırları yüzünden her seçim daha da eriyecek. Oysa onların iktidar partisinden, AK Parti söyleminden çok daha ileri bir siyasi dil üretmeleri gerekiyordu. İktidar yorgunu dedikleri AK Parti, bu seçimde bile onlardan fersah fersah ileride bir söylem gücü kullanıyor, üstelik bu söylemleri gerçekleştireceğine dair güçlü bir kamuoyu kanaatine sahip.

Muhalefet partileri bağımsızlaşmalı

Yaptıkları hatalardan biri de, iktidar ararken, örgütlerle, geçmişin darbeci çevreleriyle, bu ülkenin gözünde hiç de iyi izlenim bırakmamış sermaye gruplarıyla aralarına mesafe koyamamalarıdır. Ülkenin tamamı için endişe yüklü bazı çevrelerle yakınlık görüntüsünden kurtulamamaları hatta yer yer onları savunur pozisyona girmeleridir. Böyle olunca da geniş kitlelerin gözünde marjinalleşmekte, muhalefet partisi olmanın ötesinde bir güven inşa edememektedirler.

Bu ülkenin demokratik sistemini zenginleştirmesi, muhalefet partilerinin darbeci, kirli siyasi ve ekonomik çevrelerden bağımsızlık kazanmalarıyla mümkündür. Bugün bile, muhalefet partilerinin ve meşru olmayan muhalif çevrelerin uluslararası pazarlaması Paralel örgüt üzerinden yapılıyorsa, onlar üzerinden bir muhalefet dili kullanılıyorsa, kan kaybı devam edecek demektir. Güçlü, özgür, ekonomik refah yolunda ilerleyen, teknoloji ve özgüven konusunda kompleksleri olmayan Türkiye vurgusu onlar için de kazandırıcı olacaktır.

Küstahlık başladı!

Dikkat ederseniz, her seçim öncesi, Batı medyasında servis yazıları yayınlanır, iç kamuoyu bu şekilde etkilenmek istenir. Daha önceki seçimlerde çok ağır metinler okuduk. Türkiye'ye hakaretler yağdırıyorlardı. O zamanlar Türkiye'den servis büyük oranda dar bir çevre tarafından yapılıyordu. Abdullah Gül'ün Cumhurbaşkanlığı dönemindeki ağır yazıları hazmedemeyip tepkisel yazılar yazdığımı hatırlıyorum. Tayyip Erdoğan'a yönelik bütün ülkeyi rencide edecek hakaret yazılarını yıllardır izliyoruz.

Şimdi yine servise başlamışlar ama bu sefer servis işini paralel çevreler yapıyor. Hemen her ülkede Türkiye aleyhine lobi yapan, bir tür dış tehdit haline gelen bu çevreler muhalefet adına oralarda da kampanyalar yürütüyor.

New York Times'da yayınlanan son yazı, işte bu eski yazıları hatırlatan türden. Alabildiğine küstahlık, alabildiğine korku pazarlaması, alabildiğine servis. Daha önce “ABD müdahale etmeli ve Türkiye'yi durdurmalı” diye yazıyorlardı, şimdi “NATO müdahale etmeli” diye yazmışlar. Bizim muhalefet de bu söylemden medet umar hale gelmiş. İşte bu kadar. Hepsi bir gazetenin tek makalesi kadar.

Meydan okuyan kahramanlaşır

Ama unutmasınlar, o Türkiye tarihte kaldı. Öyle bir yazıyla ayar verilen ülke yok artık. Bir yazı ya da açıklamayla hizaya sokulan bir hükümet, bundan etkilenen bir kamuoyu yok. Kim, bu yazılardan medet umarsa, halkın gözünde küçülüp gidiyor. Meydan okuyan kahramanlaşır. Türkiye meydan okuyan bir ülke ve kamuoyu işte bunu sahipleniyor. Muhalefetin anlamadığı işte bu.

Bu ittifak, ortak cephe görüntüsü, siyasi partileri büyük havuzun içinde eritecek. Bazıları küçülüp yok olacak. Aralarındaki fark hızla flulaştığı için seçim sonrası ilginç bir siyasi yeniden yapılanma olacak. Sanıyorum o zaman oluşacak siyasi blok, çok daha hırçın bir savaşa girişecek. Bu savaş asla bir siyasi mücadele değil, eski ve yeni Türkiye'nin mücadelesi olacak.

Siz asıl partilerle örgütlerin ortaklığını o zaman göreceksiniz. Bazıları kalkıp gerçekten de “NATO Türkiye'ye müdahale etsin” bile diyecekler. “Neden olmasın, Soğuk Savaş döneminde bu ülkeyi NATO yönetiyordu, yine yönetsin” bile diyebilecekler.

İşte bu yüzden “son istiklal savaşı” diyoruz buna. Yüz yıl sonra tarihi değiştirmek diyoruz. Herkes pozisyonunu buna göre belirlesin.

@Büşra dan aldım.
 

MÜTEŞEKKÜR

Kıdemli Üye
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
6,938
Tepkime puanı
198
Puanları
0
Bu AKP'lilerin bu yaptıkları ayıp değil mi şimdi?Nedir bu şirretlik?..

 

hirahos

Kıdemli Üye
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
35,948
Tepkime puanı
483
Puanları
0
Yaş
55
Akdoğan’dan, Demirtaş’a cevap

Akdoğan, “Kardeşi IŞİD ile savaşarak insanlık onurunu koruyormuş. Askerimize silah çekerken de mi insanlık onurunu koruyorlar?” dedi.
 

hirahos

Kıdemli Üye
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
35,948
Tepkime puanı
483
Puanları
0
Yaş
55
Saadetli başkan AK Parti'ye katıldı

ADIYAMAN'ın Besni İlçesi'nin Saadet Partili Belediye Başkanı İbrahim Öztürk, düzenlenen törenle AK Parti'ye geçti.
 

hirahos

Kıdemli Üye
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
35,948
Tepkime puanı
483
Puanları
0
Yaş
55
Rize Eski milletvekili Şevki Yılmaz, 'Milli İttifak'a destek verdiği iddialarını sert bir dille yalanladı.

" 'Saadet İttifakını desteklediğim ve paralel cemaatle işbirliği içinde olduğum' yalanını ve iftirasını yaymaya çalışıyorlar! Müslüman asla yalan söylemez!

Yeniden Büyük Türkiye'nin Mimarı Prof. Necmeddin Erbakan Hocamızın talebesi Tayyib Erdoğan Liderliğindeki Mili Görüş ve Diriliş hareketi olan AK Parti'yi desteklemek hepimizin İmani ve İnsani görevidir!"
 
Üst