Ey inananlar! Hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah ve Resûlüne uyun. Ve bilin ki, Allah kişi ile onun kalbi arasına girer ve siz mutlaka onun huzurunda toplanacaksınız. (Enfal 24)
Allahu Teala kendine ve Resulüne uymamızı söylüyor. Ne yazık ki bazı kendini bilmezler, Resulü aradan çıkarıp, sadece Allah'a uymamızı söylüyorlar. Sanki biz Resule uyunca Allah'a uymuyoruz. Öyle bir kanı yaratmaya çalışıyorlar. Halbuki kendileri yukarıdaki ayete itaat etmiyorlar farkında değiller.
Belki de farkındalar da bunun bir diğer aşaması için zemin hazırlıyorlar. Bir diğer aşaması nedir? Nakille dilden dile hafızlarla bize ulaşan Kur'an'ı Kerim'den için, bize ulaştıran kaynakları aradan çıkardıktan sonra Kur'an'da uydurma diyecekler. Yavaş yavaş zemin hazırlıyorlar.
Allahu Teala diyor ki:
Senden önce de, kendilerine vahyettiğimiz kişilerden başkasını peygamber olarak göndermedik. Eğer bilmiyorsanız, bilenlere sorun. (Nahl 43)
Bilenlere sorunca da kafir olarak damgayı yiyorsunuz. Niye mi? Sorup öğrenmenizi istemiyorlar.
Kur'an'a uyduk Resule gerek yok diyerek kendi heva ve heveslerini tanrı ediniyorlar.
Kendi nefsinin arzusunu kendisine ilâh edineni gördün mü? Ona sen mi vekil olacaksın? (Furkan 43)
Heva ve hevesini tanrı edinen, bilgisi olduğu halde Allah'ın şaşırttığı, kulağını ve kalbini mühürlediği, gözünü perdelediği kimseyi gördün mü? Onu Allah'tan başka kim doğru yola eriştirebilir? Ey insanlar! Anlamaz mısınız? (Casiye 23)
Resule uyduk diye hemen hadis tapınıcısı ünvanını yapıştırıveriyorlar. Çünkü biliyorlar ki bir Müslüman asla Allah'tan başkasına tapmaz. Bu şekilde tehdit ederek kafalarında Resule itaat konusunda soru işareti bırakmaya çalışıyorlar. Böylece ilk hedef, Müslümanı Resulullah'tan(sav) soğutmak. Bir sonraki hedef te Kur'an'dan ve Allah'tan soğutmak.
Peygamberleri, apaçık mucizeler ve kitaplarla gönderdik. İnsanlara, kendilerine indirileni açıklaman için ve düşünüp anlasınlar diye sana da bu Kur'an'ı indirdik. Belki düşünürler. (Nahl 44)
''Kendilerine indirileni açıklaman için'' demek ne demek... Resulullah'ın(sav) açıklamalarını kabul etmeyeceksek bu ayeti inkar mı edeceğiz?
Belki düşünürler diyoruz tekrar bu ayeti hatırlatıyoruz. Çünkü adamların hedefi belli: ''Kur'an'da yoksa, yoktur...''
Peki dedik, Kur'an'da abdest nasıl tarif ediliyor: Yoksa yoktur dediler.
Ya namaz nasıl anlatılıyor dedik: Kur'an'da namaz yoktur, salat vardır dediler. Salat da sizin kıldığınız şekliyle değil dediler.
Sonucun nereye varacağını tahmin ettiniz mi?
Kur'an'da ezan da yok... Ezan okunmasın.
Kur'an'da cami de yok... Camilere gerek yok yıkılsın.
Yani ezansız bir gök kubbe, camisiz bir vatan, namaz kılmayan Müslümanlar, Resulullah'tan(sav) haberi olmayan ve O'ndan(sav) gelen tüm haberleri uydurma diyerek peygamberimize bizi yabancılaştıran bir gelecek...
Hatta ismini bile Tevhit kelimesi şeklinde kullanmış ki, doğruyu söylediğini sanalım. Halbuki halk arasında bir deyim vardır: ''Senin bi Allah bir dediğine inanırım, onu da zaten bildiğim için...''