Şeyhe Baba Demek Doğru mu?

AynAlı

Kıdemli Üye
Katılım
16 May 2007
Mesajlar
8,728
Tepkime puanı
1,378
Puanları
0
bugün bir arkadaşımın arkadaşı facebookunda menzil şeyhine babam diyordu. o bizim babamız kurban olurum sana diyordu. bu sözü kullanmak doğrumudur?
 

dostluk

Kıdemli Üye
Katılım
18 Haz 2007
Mesajlar
5,663
Tepkime puanı
304
Puanları
0
Yaş
50
Konum
istanbul
amcayada baba deniyor bazı yerde .. ne sakıncası olabilirki ? sadece babana baba diyeceksin başkalarına baba demek caiz değil-doğru değil diye bir hüküm hiç okumadımda duymadımda adam şeyhmiş şeyh baba diyorlar .. fakir babası ayşe ana vs gibi birçok örnekleride var bunun hayatta..
 

PUTKIRAN

Kıdemli Üye
Katılım
21 Eki 2009
Mesajlar
3,228
Tepkime puanı
189
Puanları
0
Konum
Ankara
Hristiyanlıkta da dini adamlarına baba anlamına gelen kelimeler kullanılır.
papa,papas,peder...
Eski Türklerde de şamanlara ata,dede,baba kelimeler kullamılmıştır.

Telli baba türbesi,somuncu baba türbesi,incirli dede türbesi,pir ali dede türbesi....
Sahip ata türbesi,arap ata türbesi,zengi ata türbesi,hakim ata türbesi,ukkaşe ata türbesi....
Neden tasavvufcular şeyhelerine baba,ata,dede demesin?
Bence bir mahzuru yok...:)

 

Muminaga

Yeni
Katılım
19 Ara 2006
Mesajlar
8,208
Tepkime puanı
989
Puanları
0
baba, ata, dede kelimelerinin kullanılmadığı dil, kültür var mıdır?
kapitalist sistemin sosyo ekonomik yapısı gereği geniş aile yapısını parçalamakla yetinmeyip, çekirdek aileyi de tasfiye etmiş olması gerçeği dışında, baba, ata, dede gibi tanımlamalar her toplumda vardır.
Şeyhe baba denilmesinde aykırı bir durum olabileceğini düşünemiyorum.
Bizim gibi toplumların bireylerinde bilgelik, alim olmak gibi niteliklere sahip kişileri baba, dede, ata olarak düşünmeyi ve tanımlamayı ayıpsamak ancak kapitalist kültür anlayışında bakılınca mümkün olabilir.
 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
Yaw, "baba"lafzı bizimTürklerin lisanına öyle bir girmiştir ki, çıkarabilene aşkolsun arkadaş ! Örneğin, çok cömert olan kişilere "Baba adam" derler.
Yeraltı faaliyetlerinde bulunan mafyaların baişındakilere de "Mafya babası" derler. Bunlardan başka iyiğlik ve huzur sembolü olduğu söylenir. YHatta,tatlısı bile vardır "şam baba tatlıısı-" diye...
Bütün bunlar dururken bu soru neden sadece şeyhler için soruldu acaba? Ben bunda iyi niyet görmüyorum.
:dancing:
 

AynAlı

Kıdemli Üye
Katılım
16 May 2007
Mesajlar
8,728
Tepkime puanı
1,378
Puanları
0
mafyaya baba diyeni duyduk, arabeskçiye baba diyeni duyduk, baba adamı duyduk,şeyhe baba diyeni yeni gördük odan bu soruyu sorduk.yanlışsa ki yanlış olmadığını söylüyorlar arkadaşlar bizde elalemi uyarırdık.

@fakiri abi sana saygımız var bunu bitirme! cevabını bilmiyorsan susarsın.
 

ömerusta

Kıdemli Üye
Katılım
16 Ocak 2012
Mesajlar
6,913
Tepkime puanı
239
Puanları
0
buradaki baba lafzı gayet normal bir müridin şeyhine sevgisi evladın babasına duyduğu sevgi gibidir mir mürşitte baba merhametiyle şevkatini müridine besler işte o zaman murşit müride evladım der müritte mürşide baba der bunda sakınca yoktur ama lakin bazı zavatı kıskandırır onlarda sorar durur böyle eh
ne deyelim ya baba gibi adam ol yada babagibi adama itaat eyle selamlar
 

AynAlı

Kıdemli Üye
Katılım
16 May 2007
Mesajlar
8,728
Tepkime puanı
1,378
Puanları
0
adam gibi cevap vermek yerine çapsızlık yapıver bari.
 

talib

Kıdemli Üye
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
21,906
Tepkime puanı
1,076
Puanları
0
Konum
İstanbul
Şeyhler manevi babalarımızdır. Her insan bir anne babadan dünyaya gelir. Dünyaya gelmesi anne rahmindendir. Manevi dünyaya doğuş ise bir mürşidi kamil elinden olabilmektedir.
 

PUTKIRAN

Kıdemli Üye
Katılım
21 Eki 2009
Mesajlar
3,228
Tepkime puanı
189
Puanları
0
Konum
Ankara
ata,dede,baba şamanlıkta vardır,hristiyanlar ise işi iyiyce abartıp Allaha da (haşa) baba derler.
İslamda din adamı şeyh vs...olmadığı için kimseye baba demek durumunda değiliz.
Kayın pedere bile baba demek caiz mi değil mi tartışılırken hiç bir kan bağın bulunmayan şeyhe baba demek de ne oluyor?


''Allah, evlâtlıklarınızı oğullarınız gibi tutmanızı meşru kılmadı. Bunlar, sizin dillerinize doladığınız boş sözlerdir. Allah ise, gerçeği söyler ve doğru yola O eriştirir. Onları evlât edindiklerinizi babalarına nisbet ederek çağırın. Allah yanında en doğrusu budur. Eğer babalarının kim olduğunu bilmiyorsanız, bu takdirde onları din kardeşleriniz ve görüp gözettiğiniz kimseler olarak kabul edin. Yanılarak yaptıklarınızda size vebal yoktur.''(Ahzab,4-5)
 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
PUTKIRAN ya ne diyelim?
"herif"deseydik çok hoşuna giderdi değil mi?
 

ömerusta

Kıdemli Üye
Katılım
16 Ocak 2012
Mesajlar
6,913
Tepkime puanı
239
Puanları
0
ne oldu aynalı zorunamı gitti doğrular siz bizimçapımız göremezsiniz zira sizde o göz olsa baba diyenleride dedirenide görür ve bilirdiniz
 

era

Asistan
Katılım
4 Ocak 2011
Mesajlar
487
Tepkime puanı
82
Puanları
0
Kelimelerin ıstılahi manaları diye bir şey duymadınız mı?
 

era

Asistan
Katılım
4 Ocak 2011
Mesajlar
487
Tepkime puanı
82
Puanları
0
Yanlış anlaşılmasın, küçümsemek ya da bilgisizlik düşüncesiyle söylemedim. Lakin bu kadar basit bir mevzuda tartışma çıkıyorsa hatırlatmak gerekir diye düşündüm.

Bir keilmeyi sözlük manası dışında kullanmaktır. Bu toplumdaki geleneklere göre, mesleklere göre, inançlara göre değişebilir.

Kerata'nın teki şeyhine babam dedi diye ne Hıristiyanlık inancını hoşgörür bir tarzla özentilik yapmış olur ne de Şamnizm ile bir bağlantısı kurulur -ki şamanizmde din adamına kam derler, Baba gibi tabirleri kullanmazlar.

Bakın..Kerata'nın biri dedim. Sözlük manasıyla ayakkabı çekeceği mi demek istedim yoksa yaşça küçüklüğü veya sevimliliği dile veren bir mana mı vermek istedim.

Bu mantık ile bakanlar Peygamber efendimizin hanımlarına da "anne" demekten imtina etmeleri gerekir.

Kısacası, verilmek istenen mana Talib kardeşimizin dediği gibidir. Hiçbir sakıncası da yoktur.
 

girdap

Ordinaryus
Katılım
8 Şub 2007
Mesajlar
2,541
Tepkime puanı
252
Puanları
0
Baba

'Baba' kelimesinin sözlüklerde hakiki ve mecaz yoluyla birçok anlamı kayıtlıdır.

Fukara babası ile mafya babası, iskele babası ile baba tatlısı, baba adam ile baba dostu, baba evi veya şambaba kelimeleri zihinlerimizde hep ayrı ayrı anlamlar çağrıştırır. Oysa bütün bunlardan başka bu kelimenin çok saygın bir kullanım şekli vardır ki; tarikat büyükleri veya manevi mertebesi yüksek kişilere unvan olarak verilir. Sevgi, saygı, fedakarlık, koruma, himaye gibi ahlakî erdemler üzerine kurulan baba-evlat münasebetleri dolayısıyla olsa gerek, manevi büyüklere de baba unvanı verilmesi bu yüzdendir. Kutsal kitapların Hz. Adem ve İbrahim'den bahsederken 'baba' ifadesini kullanmaları onların hem sulben hem de şeriat itibarıyla saygın birer baba olmalarından kaynaklanmaktadır.

İlk sufiler döneminden itibaren mürşitlere baba unvanıyla hitap edilmiş ancak bu unvanla kayıtlara geçmeleri daha geç dönemlere rastlamıştır. Hucvirî'nin Keşfü'l-Mahcûb adlı eserinde Baba Kuhî (ö. 1050) ve Baba Tahir Üryan'dan (ö. 1055) bahsedilir. Bilhassa İran ve Azerbaycan bölgesinde gönül erleri tarafından bu unvanın sıklıkla kullanıldığı görülür. Ahmet Yesevi'nin mürşidi kabul edilen Arslan Baba ile müritlerinden Zengî Baba ve Maçin Baba gibi isimler Türkistan bölgesinde de çok bilinen ululardandır.

Baba unvanı Şii ve Sünni geleneğin ortak mürşidleri hakkında da telaffuz edilegelmiştir. Köhnepuş Baba gibi. Anadolu'nun fethinden sonra yukarı yurtlardan buraya gelen dervişler arasında 'Baba' lakabını kullanmanın moda olması, biraz da baba kelimesinin Anadolu insanının ruhuna verdiği hürmet duygusundan istifade etmenin kapısını araladığı, böylece menfaat teminine yol açtığı içindir. Babaî tarikatının kurucusu olarak bilinen Horasanlı Baba İlyas'tan sonra bu lakapla anılan dervişlerin çoğalması bundandır. Osmanlı tarihi içinde, adının ya başına, ya sonuna baba sıfatını koyarak gerek İstanbul'da gerekse Anadolu'da seçkin bir hayat süren pek çok derviş veya derviş taslağı yaşayıp gitmiştir. Bunların hakiki dervişlerden olup da Anadolu'da izler bırakmış olanlarından bazıları Geyikli Baba, Koyun Baba, Barak Baba, Duğlu Baba, Avşar Baba, Postinpuş Baba, Otman Baba, Baba Süngü, Baba Haydar, Baba İlyas, Baba İshak vb. olarak sayılabilir.

Balım Sultan tarafından teşkilatlandırılan Bektaşiliğin bir kolu Babaîler adını taşır. Bunlar şehir ve kasabalardaki tekke ve zaviyelerde barınan Bektaşiler olup babalarına 'yol evladı' denir (diğerleri 'bel evladı'dır). 'Baba'lık, Bektaşilik içinde önemli bir rütbe sayılır. Bunlar neredeyse küfre varan fıkraların serbest yaşayışlı 'baba erenler'i olmadan evvel birer mürşid kimliğiyle yaşamış kişiler idiler. Yazık ki sonradan içlerine fesat düşmüştür.

SOMUNCU BABA

Moğol İstilası'ndan sonra Anadolu'da yeşeren manevi hayat içinde bu istilanın önünden kaçıp gelen ermişlerin veya bilginlerin rolleri olduğu tarihi bir gerçektir. Anadolu'nun fethinden sonra yurtlarından kopup gelen Yesevi dervişleri ve alp erenlerin de oluşturduğu bu zeminde canlı bir dinî hayat hüküm sürmeye başlamıştı. İşte bu dönemde çevresinde insanların toplandığı mübarek zatlardan birisi de Somuncu Baba olmuştur.

Asıl adı Hamidüddin Veli olan Somuncu Baba, Bayezid-i Bistamî'nin ruhaniyetinde terbiye görüp Erdebil şeyhi Hace Alaeddin Ali'den el almış, Davud-ı Kayserî'nin dizi dibinde nefsini arıtmıştır. Hızır ile sohbetleri olan Üveysî meşrep bir derviştir. Bursa'da yerleşmiş, inşa ettirdiği küçük fırında ekmek pişirerek geçimini sağlamaya başlamış, kendini melamet hırkasında gizlemiştir. Yıldırım Bayezid Han, Ulu Cami'nin açılış merasiminde damadı Emir Sultan'dan bir açılış hutbesi okumasını isteyince onun, "Beldemizde zamanın kutbu bulunmakta olup benim bu vazifeyi yapmam münasip değildir, o okusun!" demesi üzerine bir hutbe irad etmiş, o günden sonra, herkesin yıllar yılı sevip örnek aldığı somun ustası birdenbire Somuncu Baba adıyla mürşitlik postuna oturtulmuştur.

Somuncu Baba, Buharalı Emir Sultan, Hacı Bayram Veli ve Molla Fenarî gibi pek çok kişinin yetişmesinde rol oynamış, XV. yüzyıl Anadolu sufiliği üzerinde tesirler icra etmiş bir mübarek zat imiş. Herhangi bir tarikatı öne çıkarmaktan ziyade eskilerin "mecmau't-turuk (bütün yolları birleştiren)" dedikleri bir yol tutmuştur. Melami tavırlı bu büyük veliye Anadolu halkı yıllar boyunca 'Baba' demiştir. Bugün Somuncu Baba'nın ahfadından bir kol Aksaray'da, diğer bir kol da Malatya Darende'de Somuncu Baba Dergahı ve Hulusi Efendi Vakfı olarak devam ediyor.

İskender Pala
Zaman
28 Nisan 2009
 

mahmud enes

Doçent
Katılım
24 Nis 2010
Mesajlar
708
Tepkime puanı
42
Puanları
0
tarikat erbabı sûfiler, mürşidlerine efendi babam derler hiç bir sakıncası yoktur. yani manevi babamız anlamındadır. bunlar basit sorular ana konulara geçelim. öz yani nur (Rasulullah efendimiz)
 

AynAlı

Kıdemli Üye
Katılım
16 May 2007
Mesajlar
8,728
Tepkime puanı
1,378
Puanları
0
ne oldu aynalı zorunamı gitti doğrular siz bizimçapımız göremezsiniz zira sizde o göz olsa baba diyenleride dedirenide görür ve bilirdiniz
ne zorruma gidecek gardaşşş! soru sorduk zıvanadan çıkardınız.kim kime ne derse desin banane. ben sadece uygunluğunu sordum.size göre uygun olabilir bir başkasına göre değildir.
kemalistlerde atatürke the father of turks diyor yani türklerin babası.
 
Katılım
14 May 2008
Mesajlar
2,994
Tepkime puanı
93
Puanları
0
Hazret-i Âdem'e baba dendiği gibi, Hazret-i Nuh’a da ikinci baba denmektedir. Hadis-i şerifte, (Âdem ile Nuh arasında on baba vardır) buyuruldu. (Taberani)

Resulullah, amcası Ebu Talib’e baba ve bunun hanımı Fatıma binti Esed’e anne demiştir. Bu hadis-i şeriflerle sabittir. Türkistan’da, hürmet edilen kimselere de baba denildiği, Reşehat kitabında yazılıdır. Çeşitli milletlerde, amcaya, üvey babaya, kayınpedere ve yardımsever zatlara baba demek âdettir. İnsanlara iyilik eden, onları himayesine alanlara mecaz olarak, baba adam veya fakir babası denir.

Yaşlı kimselere de hürmeten baba denir. Eskiden tekke büyüğüne de baba denirdi. Bektaşi babası gibi. Bugün çete başlarına mafya babası denmektedir. Yaşlı kadınlara da, Ayşe ana, Fatma ana veya Hacı anne dendiği meşhurdur. Böyle söylemekle, yani baba demekle, o kimse bizim babamız olmadığı gibi anne dediğimiz kadın da annemiz olmaz. Bunlar hürmet için söylenir. Yine yaşlı kimselere, bir akrabalığımız olmadığı halde, Amca, dede, yaşlı kadınlara da, Teyze, nine deriz. Bunlar, gerçek anlamda değil, bir saygı ifadesidir.

Kayınvalideye ve kayınpedere, Ana-baba demek ise pek normaldir. Ceddimiz, kayınvalideye ve kayınpedere, Hanım anne, Bey baba da demişlerdir. Hakiki ana baba ile karışmamaları için böyle söylemek daha iyidir. Bazı yerlerde kayınvalideye Cici anne de diyorlar. Bunlar mubah âdetlerdir. Günah olmayan âdetlere uymakta mahzur yoktur. Hatta mubah olan âdete uymamak şöhrete, kalb kırmaya sebep olursa böyle âdetlere uymak gerekir. (Hadika)
 

talib

Kıdemli Üye
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
21,906
Tepkime puanı
1,076
Puanları
0
Konum
İstanbul
Şimdi kemalistlerle ne alaka di mi.. Ama insan şaşırmaya göre.
 
Üst