Yillarin dedikodusu "Ciamaat" iddiasi mit destekli ergenekoncu balyozcu hainlerin fitne cikarmak icin, süphe uyandirmak icin ortaya attigi koca bir yalan, simdi ise sözde islamcilik taslayan müfteriler sahipleniyor, oysa bu iddiaya birtane delil yok, delilsiz iddia iftira hükmündedir, tonlarca iftiralarinizdan sadece biri, iftira ise zinadanda büyük günah...
yani bir yandan islamcilik taslayip diger yandan zina eden alcaklarin durumundan betersiniz, böyle büyük günahlar kalbi karartir, sonundada HAK ile BATILI birbirinden ayriamaz duruma gelirsiniz, bu durum size BELAA olköarak yeterde artar, Allah derin devletin yapmak isteyipte yapamadigi bu fitnenizi, bu sinsiliginizi cezasiz birakmaz.Tövbe edip özür dilemekten baska careniz yok !
Fuat avni meselesine gelince, tek kisimi bir grubmu bilmiyorum fakat kendini devlet sanan kirli rejimin vatana ve millete zarar veren pisliklerini desifre ettigini ve yazdiklari genelde dogru ciktigini kesin biliyorum.
Böylelerine siz ne dersiniz bilmem fakat biz devletimizie sizmis olan münafik karakterli hainleri desifre edenlere KAHRAMAN deriz !
1) İslamcı olduğumu asla iddia etmedim. Ben elhamdülillah müslümanım, Allah dininin satıcısı değilim. İslamın ticaretini yapmıyorum. Dolayısıyla o -cı ekini kendine sakla..
2) İslamcılığın ne olduğunu sizden gördük ve vaz geçtik. Zira düne kadar aynı siz gibi dış güçlere hizmet etmişiz de haberimiz yokmuş. Müslümanlara sanki hainlermiş, sanki kafirlermiş gibi islam satmakla oyalandık durduk. Bunu anladık çok şükür. Siyasete bulaşmaktan imtina eden tasavvuf büyükleri haklıymış meğer. Onlara kızarken, onları anlar konuma geldik. Said-i Nursi'nin euzübillahiminesiyaseh duruşunu bile anladık. Biliyor, duyuyorduk ama sizi görünce ANLADIK.. ve şu an ümmet bütününün birbiriyle çatışmaması için bir bütün altında birleşmeye hizmet ediyoruz. Peki, ya siz? Şu bize yazdıklarını dün biz başkalarına yazıyorduk. Ve sana bakarak, şu yazdıklarının aslında tıpa tıp sen ve sen gibiler olduğunu görmüyorsun. Göremezsin de.. Çünkü dün bize kızanlar, niye kızıyormuş, sana bakarak anlıyoruz. Umarım bunu sizde anlarsınız..
Şu an bizim kendimizi nasıl hissettiğimizi anlamanız mümkün değil. Fenomen gibi bir şey bu. Şöyle söyleyebilirim ki AYNAYA BAKIP KENDİNİZİ TARİF EDİYORSUNUZ. Vallahi de billahi de böyle.. Ama gaflet işte, öyle bir şey ki bu gaflet, aah ah.. Anlatamazsın.. Kahraman kim, hain kim? Aklınızı teslim ettiklerinizin hain dedikleri gerçekten hain midir? Elimden geldiğince SORGULAMA KÜLTÜRÜ diye yazıp duruyorum. Bazıları bununla dalga geçiyor, hatta islamda bu yok, noktasına bile gelebiliyorlar. İşte her şey ortada! Sorgulama olmadığı zaman, akletmek olmadığı zaman yağan pislikler ortada..
Bu noktada geliştirdiğim bir aforizma var. Bu fakir der ki: Akıl yürütme ve sorgulama kültürü olmayan toplumlarda iki özellik ön plana çıkar: 1) Vurun Kahpeye Sendromu, 2) Tabasbusât Sendromu.. Vurun kahpeye sendromu; aklın teslim edildiği imamın işine gelmeyenleri kahpe ilan edip aptal topluma taşlatmasıdır. Tabasbusât sendromu ise; yalakalık, yağcılık, pohpohlama, bilmem ne yalayıcılığı yapmaktır.. Bu iki psikolojik duygu tamamen aklın olmadığı yere hakim olur. Zira akıl yoksa iradesiz duygular o alanı doldurur. Nefret ve tersinden süfli muhabbet.. Bu aptal tipolojiler niye nefret ettikelrini ve niye sevdiklerini bilmezler. Hayvan gibidirler! Yem vereni severler, yem vermeyenden nefret ederler. Akletmek yoksa aynı hayvan.. Nefis dedikleri şey zaten budur. İnsan, düşünen bir hayvandır sözünde hakikat payı vardır. Bizi hayvandan ayıran özelliktir akletmek.. Zira akıl varsa iman vardır. Akıl yoksa hayvan hükmünde sayılır. Ama akıl var da bunu işletmiyorsa o zaman herkesten daha çok ceza verilecektir zira elinde olanı kullanmamış oluyor..
Mevlana'nın şu sözü cuk diye oturuyor: Kitaplardan okuduklarımla dünyayı değiştirmeye çalıştım olmadı. Şimdi kendimi değiştirmekle marifet buldum.. Bu manevi sözün hikmeti üzerinde tefekkür etmenizi dilerim.. Öğrendiğiniz hainliklerle hile ve cambazlıklarla bir şeyleri değiştirmeye çalışmayın, ters gider. Elinize yüzünüze bulaşır. Muradullaha savaş açarsınız farkında olmadan üzerinize esma sıçrar. Zira bu durumda hain siz oluverirsiniz de farkında bile olmazsınız. Hedefini iyi seç, olur ki hedefine kavuşursun, demişler. 50 yaşında bir adam, karısının kendinden 30 yaş küçülmesi için dua etmiş. Allah bu duasını kabul etmiş. Ama nasıl? Adam ertesi sabah uyandığında 80 yaşındaymış..
Allah dualerı kabul edendir. Muhakkak, lakin muradullah ne ona bakacaksın. Duan kabul olur, lakin Allah kime şerri, kime hayrı murad etmiş onu bilemezsin.. İşte onu bilemezsin.. O senin değil, sen O'nun kulusun.. Allah evlerine ateş yağdırsın, hanelerini başlarına yıksın heee? Sen bunun için mi teslim oldun bana? Gel bakalım, geeeeelll.. Allah'ı hiçbir şeyle satın alamazsın. O 1000 elbise diker, ardından hepisini şerha şerha parçalar. O'na hiçbir şey kural koyucu değildir. Şu çakma tasavvuf ehli gibi görünenlerin ekserisi teslimiyeti anlamış bile değildir. Duaları kabul olan bir kul olmak için kulluk yapanların hepisi kaybetti.. Kulluk, teslimiyet nedir? Hep kendi merkezinden bakan nefisler aldanmıştır.. Rıza makamına ulaştığını şeytan onlara yedirmiştir ve onlar da bunu afiyetle yemişlerdir. Dalalete sapmak deniyor buna. Mevzu bu..