Mugalata ile Röportaj

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Mugalata

Kıdemli Üye
Katılım
10 Mar 2014
Mesajlar
4,252
Tepkime puanı
146
Puanları
0
Konum
izmir
Hocam

Hem Müslüman olup hem sosyalist olmak tezat teşkil etmez mi?

Dunyanın fatalist ve determinist ekoller arasinda calkalandigi bir donemde, 3. Bir yol haritası cizmeye calışan islami düşünce, pratikte iki güruhtan birini secme mecburiyetinde midir?


Sosyalizm islam coğrafyasında neden basarılı olamadı sizce? (Esip gurledigi donemden bahsediyorum.)

neden zıtlık teşkil etsin ki? ayrıca geçmişde müslüman sosyalist akımlar ve kişiler oldu, bugün de var.

mesela rusya'da sultan galiyev vardı. sovyet rejimiyle anlaşmazlığa düşüp tasfiye edildi. üçüncü dünya ülkelerinin ve müslüman ülkelerin sosyalizm sayesinde kurtulacağını düşünüyordu.

ama olmadı. leninist pratik onları tasfiye ederek ülkelerini ele geçirdi. kendilerince gerekçeleri, sovyet devrimini kuşatan kapitalist emperyalist kampın karşısında daha güçlü olabilmekti.

rus millî devletini güçlendirmekti yani. ama halkların özgür iradeleri harcanıyordu.

3. yol yok. kapitalizm veya sosyalizm. ama bu yolların türevleri olabilir. mesela sosyal devlet olarak kapitalizmin var olması veya kapitalizmin bazı unsurlarını barındıran bir sosyalizm.

sadece devletçilik sosyalizm demek değil. çin'de var bu ama insana yakışmayan bir sistem de var çin'de.

reel sosyalizm, kapitalizmle yarışıp onu geçmeye çalışırken ona benzemeye başladı. daha çok üretim, daha güçlü merkezî devlet, daha çok silahlanma ve daha geniş etki alanları ve uydu devletler... bu da onu sevimsiz kıldı. kapitalizm zaten üretimin de tüketimin de âlâsını yapıyordu. onu bu alanlarda geçmek mümkün değildi.

ama mesela küba'da bedava eğitim ve sağlık hizmetleri bir cazibe olabiliyor. sosyalizmin doğasına uygun.

tabii küba da tek parti vb eski reel sosyalist anlayışla yönetiliyor. ama yine de daha olumlu yönleri var. abd kuşatmasına rağmen bunu yıllardır sürdürüyor.

eskiden sosyalist düşünceler islam coğrafyasında daha etkiliydi. reel sosyalizmin çöküşünden sonra tabii bitti bu etki. artık hiç bir yerde yok.
 

alı

Yeni
Katılım
12 Eki 2006
Mesajlar
1,784
Tepkime puanı
51
Puanları
0
neden zıtlık teşkil etsin ki? ayrıca geçmişde müslüman sosyalist akımlar ve kişiler oldu, bugün de var.

mesela rusya'da sultan galiyev vardı. sovyet rejimiyle anlaşmazlığa düşüp tasfiye edildi. üçüncü dünya ülkelerinin ve müslüman ülkelerin sosyalizm sayesinde kurtulacağını düşünüyordu.

ama olmadı. leninist pratik onları tasfiye ederek ülkelerini ele geçirdi. kendilerince gerekçeleri, sovyet devrimini kuşatan kapitalist emperyalist kampın karşısında daha güçlü olabilmekti.

rus millî devletini güçlendirmekti yani. ama halkların özgür iradeleri harcanıyordu.

3. yol yok. kapitalizm veya sosyalizm. ama bu yolların türevleri olabilir. mesela sosyal devlet olarak kapitalizmin var olması veya kapitalizmin bazı unsurlarını barındıran bir sosyalizm.

sadece devletçilik sosyalizm demek değil. çin'de var bu ama insana yakışmayan bir sistem de var çin'de.

reel sosyalizm, kapitalizmle yarışıp onu geçmeye çalışırken ona benzemeye başladı. daha çok üretim, daha güçlü merkezî devlet, daha çok silahlanma ve daha geniş etki alanları ve uydu devletler... bu da onu sevimsiz kıldı. kapitalizm zaten üretimin de tüketimin de âlâsını yapıyordu. onu bu alanlarda geçmek mümkün değildi.

ama mesela küba'da bedava eğitim ve sağlık hizmetleri bir cazibe olabiliyor. sosyalizmin doğasına uygun.

tabii küba da tek parti vb eski reel sosyalist anlayışla yönetiliyor. ama yine de daha olumlu yönleri var. abd kuşatmasına rağmen bunu yıllardır sürdürüyor.

eskiden sosyalist düşünceler islam coğrafyasında daha etkiliydi. reel sosyalizmin çöküşünden sonra tabii bitti bu etki. artık hiç bir yerde yok.

Hocam

Sosyalizmin islami toplumlarda başarılı olamamasının nedeni bireysel cıkarları toplumsal cıkarların bünyesinde eritme cabasıdır.

Kapitalizm , toplumsal çıkarlari bireysel çıkarlarin bunyesinde eritti.bu insanlara daha cazip geldi. Bu gün "demokrasi" dedigimiz olgunun eş anlamı da budur...

İslami düşünce ıse şunu savunuyor; birey ve toplum birbirinin rakibi değildir.ideal toplum, birey ve toplumun ahenk içinde idame olması ile oluşur. Ve blilnmelidir ki toplum ve birey arasindaki cekisme kaos olusturur..(bu benim hayal ettigim islam)

Kapitalizm ve sosyalizm birbiri ile büyük bir mücadele verirken islami düşüncenin bu iki akim hakkinda gelistirdigi(veya gelistirmeye calistirdigi) savunma mekanizmasi mevcuttur. Uygulayıcı zaafiyeti 3.bir yolun olmadığı anlamına gelmez...
 

Mugalata

Kıdemli Üye
Katılım
10 Mar 2014
Mesajlar
4,252
Tepkime puanı
146
Puanları
0
Konum
izmir
Hocam

Sosyalizmin islami toplumlarda başarılı olamamasının nedeni bireysel cıkarları toplumsal cıkarların bünyesinde eritme cabasıdır.

Kapitalizm , toplumsal çıkarlari bireysel çıkarlarin bunyesinde eritti.bu insanlara daha cazip geldi. Bu gün "demokrasi" dedigimiz olgunun eş anlamı da budur...

İslami düşünce ıse şunu savunuyor; birey ve toplum birbirinin rakibi değildir.ideal toplum, birey ve toplumun ahenk içinde idame olması ile oluşur. Ve blilnmelidir ki toplum ve birey arasindaki cekisme kaos olusturur..(bu benim hayal ettigim islam)

Kapitalizm ve sosyalizm birbiri ile büyük bir mücadele verirken islami düşüncenin bu iki akim hakkinda gelistirdigi(veya gelistirmeye calistirdigi) savunma mekanizmasi mevcuttur. Uygulayıcı zaafiyeti 3.bir yolun olmadığı anlamına gelmez...

evet, üçüncü yol. ama sosyalizmin özü etrafında bir üçüncü yol. bu da senin de dediğin gibi, bireyle toplumu, devletle bireyi ve toplumu karşı karşıya getirmeyen bir alternatif olmalı. ahenk olmalı ama bu piyasanın kargaşası altında olamaz. ama baskıcı ve bunaltıcı bir devletçilik altında da olamaz.

islamî kesimden sosyalistlere bir örnek olarak demin adını hatırlayamadığım ali şeriatî'yi vermek istiyorum. son derece entellektüel bir iran'lı. müslüman bir sosyolog ve marksizmden esinlenen düşünceleriyle etkili olmuş bir düşünür.

yani marksizmle ve sosyalizmle islamîyeti bağdaştırma akımları yeni değil. bence bu akımlar ileride yeniden güçlenebilir.
 

alı

Yeni
Katılım
12 Eki 2006
Mesajlar
1,784
Tepkime puanı
51
Puanları
0
evet, üçüncü yol. ama sosyalizmin özü etrafında bir üçüncü yol. bu da senin de dediğin gibi, bireyle toplumu, devletle bireyi ve toplumu karşı karşıya getirmeyen bir alternatif olmalı. ahenk olmalı ama bu piyasanın kargaşası altında olamaz. ama baskıcı ve bunaltıcı bir devletçilik altında da olamaz.

islamî kesimden sosyalistlere bir örnek olarak demin adını hatırlayamadığım ali şeriatî'yi vermek istiyorum. son derece entellektüel bir iran'lı. müslüman bir sosyolog ve marksizmden esinlenen düşünceleriyle etkili olmuş bir düşünür.

yani marksizmle ve sosyalizmle islamîyeti bağdaştırma akımları yeni değil. bence bu akımlar ileride yeniden güçlenebilir.

Ali Seriati sosyalist degildlr...
Bir cok kitabinda sosyalizme agir elestirilerde bulunmus bir sosyolog ve dusunurdur.

Kulliyatini okumus biri olarak sunu soyleyebilirim ki; Ali şeriati, elestirdigi akimlari anlatirken, önce o akimin koyu savunucusu gibi savunma yapar.sonra bir doktor gibi zaaf ve eksikleri tespit eder.( bkz. Dinler tarihi Ali Seriati)
 

DostunDostu

Süper Moderatör
Yönetici
Katılım
30 Eyl 2013
Mesajlar
6,183
Tepkime puanı
473
Puanları
83
felsefeyi çok sevmem...
Bunun belli bir nedeni var mı? Yanlış anlamayın elbet sevmeyebilirsiniz; sebebini merak ettim sadece!
_________________

@Mugalata bu arada röportajın hayırlı olsun. Arkadaşlar bir soruda ben sormak istiyorum müsadenizle. Birey ve Toplum demiştik; Engels'in ''Ailenin, Özel Mülkiyetin ve Devletin Kökeni'' adlı eser hakkında ne düşünüyorsun? Ali Şeriati'nin bu eserden etkilendiğini düşünüyor musun?
 

Mugalata

Kıdemli Üye
Katılım
10 Mar 2014
Mesajlar
4,252
Tepkime puanı
146
Puanları
0
Konum
izmir
Ali Seriati sosyalist degildlr...
Bir cok kitabinda sosyalizme agir elestirilerde bulunmus bir sosyolog ve dusunurdur.

Kulliyatini okumus biri olarak sunu soyleyebilirim ki; Ali şeriati, elestirdigi akimlari anlatirken, önce o akimin koyu savunucusu gibi savunma yapar.sonra bir doktor gibi zaaf ve eksikleri tespit eder.( bkz. Dinler tarihi Ali Seriati)

evet, olabilir. okumadığım için bilmiyorum.

sosyalizmin pratiğine ben de ağır eleştirilerde bulunuyorum. o geçmiş pratiğin sosyalistçe olmadığını söylüyorum. sadece devletleştirme ile sosyalizm olmuş olmuyor. asıl zihniyet değişimi gerekir. bu da herkesin eşit konumda olabilmesidir.

mesela herkesin birbirine yoldaş diye hitap etmesi, fransız devriminde herkesin birbirine yurttaş diye hitap etmesinden esinlenmiş olmalı. evet ama yoldaş demekle yoldaş olunmuyor. eşitliğin olmadığı yerde yoldaşlık lafda kalıyor.

aslında bu konu tartışılıyor. eşitliğin ve yönetime katılımın nasıl sağlanacağı tartışılan bir konu. en küçük örgütlenmelerden başlanması ve yerel yönetimlerde katılımın sağlanması bir yöntem olabilir.

sadece oy sandığını getirip koymakla da olacak iş değil. sağlıklı tartışma ve karar alma süreci işleyebilmeli. alınan kararlara herkesin uyması ve katılımın sağlanması da önemli bir sorun.

"burjuva demokrasisinden daha ileri bir demokrasi vardır sosyalizmde" deniliyordu ama aslında diktatörlükler vardı. bunlar da proleteryanın değil, parti bürokratlarının ve liderlerinin diktatörlükleriydi.

ileriye doğru aşmak değil, geriye götüren bir yok etmek şeklinde işledi geçmiş reel sosyalizm pratikleri.
 

Mugalata

Kıdemli Üye
Katılım
10 Mar 2014
Mesajlar
4,252
Tepkime puanı
146
Puanları
0
Konum
izmir
@Mugalata bu arada röportajın hayırlı olsun. Arkadaşlar bir soruda ben sormak istiyorum müsadenizle. Birey ve Toplum demiştik; Engels'in ''Ailenin, Özel Mülkiyetin ve Devletin Kökeni'' adlı eser hakkında ne düşünüyorsun? Ali Şeriati'nin bu eserden etkilendiğini düşünüyor musun?

teşekkürler... ne yazık ki ali şeriati'yi de, engels'in "ailenin, özel mülkiyetin ve devletin kökeni" kitabını da, eskiden yaptığım kısa bir göz gezdirme dışında okumadım. o nedenle sorunu cevaplayamayacağım.
 

Verda

Gales
Katılım
9 Nis 2010
Mesajlar
10,917
Tepkime puanı
1,010
Puanları
0
hayır, sıkılmıyorum. tersine, olumlu buluyorum bu tür düzeyli tartışmaları.

insan beyninde inanç merkezi de olduğunu bilim insanları yazıyor. dinler ise çok uzun bir sürecin ürünü. çok katmanlı ve çok karmaşık. basite alınacak kurumlar değil. marks'ın o ünlü sözü bilinir: "din halkın afyonudur" diye. ama o sözün öncesinde gelen şu sözleri az bilinir: "din, vicdansız bir dünyanın vicdanı, kalpsiz bir dünyanın kalbidir."

dinler çok katmanlıdır dedim. yani dinler sıfırdan oluşmaz. eski dinlerin veya eski inançların üzerine gelir ve ondan etkilenip bir şeyler alır. sümerlerdeki inanna ile dumuzi efsanesi ortadoğu'da bütün toplumların bildiği leyla ile mecnun'a dönüşmüştür. şimdi hıdırellez diye kutlanan (hıdır ile ilyas) anma da eski bir efsanenin günümüzde aldığı biçimdir. ağaca bağlanan çaput, yani dilek ağacı islam öncesinden gelen inanışlardan biri.

dinler insanlığın öyküsünü anlatır aslında. hoş bir öyküdür, çocuksu ve naif. marks'ın o sözü çok doğru; "kalpsiz bir dünyanın kalbi".

Marx gibi bazı düşünürler de "dini" toplumun ahlaki yönünü düzende tutan bir toplumsal olgu olarak görmüşlerdir bu doğrudur fakat eksiktir yani bakış açısı farklılığından bahsedilebilir bu noktada sosyalist yaklaşımın uydurma veya ne olduğuyla ilgili değilde sadece sonuç bazında değerlendirmesi, dini kabul eden bir insanın ise bu olanları Allah adına yapması, başı ve sonu açısından olanları ele alırsak aslında her insanın potansiyel bir dindar olduğu da görünür fakat fark şöyleki vardır din bir yaşam biçimidir kimi Allah adına hareket ederken kimi de onun dünyasında onun sınırları içerisinde kısmen de istediklerini yaparak yaşamını idame ettirir ama bireysel ama toplumsal hani siz yukarda bi mesajda demiştiniz ya sosyalizm değilse kapitalizmdir diye işte bu inanç tarafında da ya tevhid dini ya da şirk dinidir..
 

Mugalata

Kıdemli Üye
Katılım
10 Mar 2014
Mesajlar
4,252
Tepkime puanı
146
Puanları
0
Konum
izmir
Marx gibi bazı düşünürler de "dini" toplumun ahlaki yönünü düzende tutan bir toplumsal olgu olarak görmüşlerdir bu doğrudur fakat eksiktir yani bakış açısı farklılığından bahsedilebilir bu noktada sosyalist yaklaşımın uydurma veya ne olduğuyla ilgili değilde sadece sonuç bazında değerlendirmesi, dini kabul eden bir insanın ise bu olanları Allah adına yapması, başı ve sonu açısından olanları ele alırsak aslında her insanın potansiyel bir dindar olduğu da görünür fakat fark şöyleki vardır din bir yaşam biçimidir kimi Allah adına hareket ederken kimi de onun dünyasında onun sınırları içerisinde kısmen de istediklerini yaparak yaşamını idame ettirir ama bireysel ama toplumsal hani siz yukarda bi mesajda demiştiniz ya sosyalizm değilse kapitalizmdir diye işte bu inanç tarafında da ya tevhid dini ya da şirk dinidir..

kimi insanlar din üzerine fazla kafa yormaz. kimileri de çokça kafa yorar ve bir tavır belirler. böyleleri açısından tutarlı olmak önemli bir husustur.

ilk gruptakiler kolayca bir dinden diğerine, dindarlıktan dinsizliğe veya tersi, dinsizlikten dindarlığa geçebilirler. ama tutarlılık hassasiyeti olanlar daha az ve daha zor çizgi değiştirirler.

tarihde toplumlar nasıl ciddi ve zor süreçler sonucunda din değiştirmişse, bu durum kişiler için de geçerlidir. iç çatışmalar ve fırtınalar kaçınılmaz olarak yaşanır.

din değiştiren toplumlar eski inanış biçimlerini yeni dinlerine aktarır ve alttan alta yaşatır. kişiler de eski alışkanlıklarını ve inanış biçimlerini taşır.

(ani işim çıktığı için burada kesmek zorundayım. özür... :))
 

Hakperest

Kıdemli Üye
Katılım
13 May 2013
Mesajlar
10,170
Tepkime puanı
3,188
Puanları
113
Konum
:::::YerKüre:::::
İyi ropörtajlar Mugalata, sormak yerine görüşlerine karşı durmak hoş olmasa da kendimi tutamadım mazur gör

islam dini sosyal aktiviteleri güçlü bir dindir ki dinlerin çoğu böyledir;
ve bu onları sosyalist yapmaz; sosyal politikalar/aktiviteler ile sosyalizim farklı şeylerdir.


sosyalizim de bir dindir;
kendi amentüsü, emprik paradigmalı bilimdir genellikle.

mesela islamın sadaka ve zekat ile sosyal aktiviteleri sosyalizm de karşılığı yoktur

diğer yandan islamın liberal ve hatta kapitalizm ile benzediği yanlar vardır
ne olacak şimdi... çorba mı yapalım :D

bırakın ağalar her din kendi müntesiplerinin olsun
BİZİM DİNİMİZ BİZE , ONLARIN DİNİ DE ONLARA
 

Muminaga

Yeni
Katılım
19 Ara 2006
Mesajlar
8,208
Tepkime puanı
989
Puanları
0
Mugalata sen nick değişikliği düşünüyordun değil mi?
Sana nick buldum. Nickin "Yoldaş" olsun
sayende nickinin isim babası olurum :)
 

Verda

Gales
Katılım
9 Nis 2010
Mesajlar
10,917
Tepkime puanı
1,010
Puanları
0
kimi insanlar din üzerine fazla kafa yormaz. kimileri de çokça kafa yorar ve bir tavır belirler. böyleleri açısından tutarlı olmak önemli bir husustur.

ilk gruptakiler kolayca bir dinden diğerine, dindarlıktan dinsizliğe veya tersi, dinsizlikten dindarlığa geçebilirler. ama tutarlılık hassasiyeti olanlar daha az ve daha zor çizgi değiştirirler.

tarihde toplumlar nasıl ciddi ve zor süreçler sonucunda din değiştirmişse, bu durum kişiler için de geçerlidir. iç çatışmalar ve fırtınalar kaçınılmaz olarak yaşanır.

din değiştiren toplumlar eski inanış biçimlerini yeni dinlerine aktarır ve alttan alta yaşatır. kişiler de eski alışkanlıklarını ve inanış biçimlerini taşır.

(ani işim çıktığı için burada kesmek zorundayım. özür... :))

Toplumların din değiştirmesini şu şekilde ele alırsak daha doğru olacaktır düşünün bir adam çıkıyor ve heeyyy sizin yaptığınız yanlış tek olan rabbinize ortak koşmadan yönelin diyor, üzerine bir görev yüklendi ve yapması gerekmektedir ki bu uyardığı topluma da daha öncesinde kendi gibi bir uyarıcı gelmiştir fakat durum o ki sizin de değindiğiniz gibi eski yanlış inanışlarını alttan alttan yaşarlar ve zamanla diğerinin üstüne giydiririler bu hepsi için mi geçerli elbette hayır fakat çoğunluğu böyledir bunu ileriye veya geriye götürebilirsiniz, her insanın vicdanı kendi peygamberidir fakat bu yetmez çünki insan unutkandır ve Allah seçtiği dinini hatırlatmak için uyarıcılar gönderir fakat zamanla her defasında olduğu gibi din yozlaştırılır bugün de hakeza..
 

Verda

Gales
Katılım
9 Nis 2010
Mesajlar
10,917
Tepkime puanı
1,010
Puanları
0
Sn Mugalata ne tür müzikler dinlersiniz ve ne tür filmlerden hoşlanırsınız? Sosyal bir insan mısınızdır, arkadaş ilişkileriniz nasıldır?
 

bi husben

Kıdemli Üye
Katılım
7 Mar 2007
Mesajlar
5,664
Tepkime puanı
322
Puanları
83
benim sorum uçmuş kim uçurdu acaba ?
 

Mugalata

Kıdemli Üye
Katılım
10 Mar 2014
Mesajlar
4,252
Tepkime puanı
146
Puanları
0
Konum
izmir
İyi ropörtajlar Mugalata, sormak yerine görüşlerine karşı durmak hoş olmasa da kendimi tutamadım mazur gör

islam dini sosyal aktiviteleri güçlü bir dindir ki dinlerin çoğu böyledir;
ve bu onları sosyalist yapmaz; sosyal politikalar/aktiviteler ile sosyalizim farklı şeylerdir.


sosyalizim de bir dindir;
kendi amentüsü, emprik paradigmalı bilimdir genellikle.

mesela islamın sadaka ve zekat ile sosyal aktiviteleri sosyalizm de karşılığı yoktur

diğer yandan islamın liberal ve hatta kapitalizm ile benzediği yanlar vardır
ne olacak şimdi... çorba mı yapalım :D

bırakın ağalar her din kendi müntesiplerinin olsun
BİZİM DİNİMİZ BİZE , ONLARIN DİNİ DE ONLARA

merhaba hakperest,

ben "İslam sosyalisttir" demedim. "Müslüman sosyalist olmaz" demenin yanlış olduğunu ve sosyalizmle islamiyetin ortak Yönleri olduğunu belirttim.

islamın kapitalizmle ve liberalizmle ortak yönü pek yoktur. Özü itibarıyla bunlarla terstir.
 

Mugalata

Kıdemli Üye
Katılım
10 Mar 2014
Mesajlar
4,252
Tepkime puanı
146
Puanları
0
Konum
izmir
Mugalata sen nick değişikliği düşünüyordun değil mi?
Sana nick buldum. Nickin "Yoldaş" olsun
sayende nickinin isim babası olurum :)

Hayır, o tür ideolojik isimlendirmeleri sevmem. Yoldaş çok güzel bir söz, ama anlamından uzaklaştırıldı ve içi boşaltıldı.
 

Mugalata

Kıdemli Üye
Katılım
10 Mar 2014
Mesajlar
4,252
Tepkime puanı
146
Puanları
0
Konum
izmir
Sn Mugalata ne tür müzikler dinlersiniz ve ne tür filmlerden hoşlanırsınız? Sosyal bir insan mısınızdır, arkadaş ilişkileriniz nasıldır?

Klasik müzik ve halk müziği severim. Ayrıca saz çalarım. Güzel de söylerim. :)

aslında güzel olan her tür müziği dinler, sinema filmini de seyrederim. Bugün Çilek reçeli-2'yi seyrettim. Ilki daha güzeldi. Ikincisi biraz hafif ve havada kalmış.

Sosyalimdir aslında ama giderek asosyal oluyorum.hatta anti-sosyal bile olabilirim bu gidişle. Kendine ve çevresine zarar veren insanlık giderek tepkimi çekiyor ve anlam bulma çabam güçleşiyor.
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst