Mısıroğlu

Hikem

Kıdemli Üye
Katılım
31 Ağu 2009
Mesajlar
6,073
Tepkime puanı
702
Puanları
0
Hadi Mısıroğlunu geçtik.Cemaatın ''hergün cevşen okumadan uyumuyorum'' dediği için hararetle alkışladığı Katolik Papaz Bay Marowitch in Cevizkabuğu programında TV den söylediği'' Hocamız(F.G.) bize dediki, müslümanlar haddini bilsin, sadece müslümanlarmı cennete girecek'' kelamını senelerdir tekzib edilmediğini, bay cevizoğlundan veya Bay Marowitchden teyid edebilirsiniz. Görüyorsun Agbi kaçacak yer yok!
 

korakademik

Ordinaryus
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
2,236
Tepkime puanı
63
Puanları
0
sen şahit olarak papazı mı gösteriyorsun.

madem herhangi papaza inanıyorsun aynı programın birinde hristiyanlık hakında yapılan propagandalara da kanıp hristiyan mı olucaksın.

battıkça batıyorsun kadircik
 

agbi

Yasaklı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
25
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Konum
İzmir
Hadi Mısıroğlunu geçtik.Cemaatın ''hergün cevşen okumadan uyumuyorum'' dediği için hararetle alkışladığı Katolik Papaz Bay Marowitch in Cevizkabuğu programında TV den söylediği'' Hocamız(F.G.) bize dediki, müslümanlar haddini bilsin, sadece müslümanlarmı cennete girecek'' kelamını senelerdir tekzib edilmediğini, bay cevizoğlundan veya Bay Marowitchden teyid edebilirsiniz. Görüyorsun Agbi kaçacak yer yok!

Kim söylemiş.

PAPAZ söylemiş.

Gerçekten ona o şekildemi demişler ?

Porogram kimin HULKİ CEVİZOĞLU Bir ulusalcı.

TEKZİP Konusuna gelince

Avukatlar yetmez.

Peygamberimiz sav bir nasihatını hatırlatayım ANLAYACAĞINIZ ŞEKİLDE

HABERİ GETİREN i ANALİZ EDİN anlamındaki hadisini hatırladınızmı ?

Ayrıca Ruhani Ahiretlik olayların TEKZİP yeri DÜNYA değildir.


Şimdi HİKEM siz kimsiniz İSLAM VAR OLDUKÇAİSLAM DÜŞMANI OLAN SİYONİST KONULARDA SİZİ GÖREMİYORUZ Özelbir sebebi mi var ?
 

Hikem

Kıdemli Üye
Katılım
31 Ağu 2009
Mesajlar
6,073
Tepkime puanı
702
Puanları
0
Agbi sana laf anlatmak bayağı zor.Yahu bu papaz cemaat nezdinde öyle itibarlıki, ismi ''Küresel Barışa Doğru'' kitabında geçerek,güvenirliğini, bizim nazarımızda olmasada, cemaat nezdinde ispatlamış bir şahıs!Adamın dediğini ben işttim, milyonlar işitti.Sonra bu program kitablaştı.Cevizoğlunun şahsının bu meseleyle ne ilgisi var.

Korakedemik gene döktürmüş: ''Sen papazamı inanıyorsun'' demişler.Tam trajikomik durum diye buna derler!Yahu inanan ben değil, cemaat! İlgili kitabı okursan anlarsın.İlahi güleyimmi...!!!

Papaza, cemaat öyle inanıyorki, ''gizli müslüman'' diyorlar!!
 

korakademik

Ordinaryus
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
2,236
Tepkime puanı
63
Puanları
0
hocamın papazın gizli müslüman oldunu söylediğine dair bir delilin var mı

senin tek mesaında bile göremediğim güya alıntılarının tamamı
kadirciğin zırvaları.
 

agbi

Yasaklı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
25
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Konum
İzmir
Agbi sana laf anlatmak bayağı zor.Yahu bu papaz cemaat nezdinde öyle itibarlıki, ismi ''Küresel Barışa Doğru'' kitabında geçerek,güvenirliğini, bizim nazarımızda olmasada, cemaat nezdinde ispatlamış bir şahıs!Adamın dediğini ben işttim, milyonlar işitti.Sonra bu program kitablaştı.Cevizoğlunun şahsının bu meseleyle ne ilgisi var.

Korakedemik gene döktürmüş: ''Sen papazamı inanıyorsun'' demişler.Tam trajikomik durum diye buna derler!Yahu inanan ben değil, cemaat! İlgili kitabı okursan anlarsın.İlahi güleyimmi...!!!

Papaza, cemaat öyle inanıyorki, ''gizli müslüman'' diyorlar!!

BEN DUYMADIM

Nerden gizli MÜSLÜMAN denmiş ?

Eğer varsayım GİZLİ müslümansa CENNET yolu açık demektir.

F.GÜLEN cemeati ne senin aklın yetmez çünkü ABDÜLHAMİD han siyasetini benimsemiştir.
 

Hikem

Kıdemli Üye
Katılım
31 Ağu 2009
Mesajlar
6,073
Tepkime puanı
702
Puanları
0
Papaz doğru nakletmiş.Papaz sadece bu cümleleri fotokopi yoluyla çoğaltıp dağıtmış.İlgili kitaba müracaat eden görür.F.G. bu cümlelerle ehli kitabın cennete girmesi yolunda, ehli kitab kafirlerine bir umut bahşediyor!Mazallah!
 

Hikem

Kıdemli Üye
Katılım
31 Ağu 2009
Mesajlar
6,073
Tepkime puanı
702
Puanları
0
Ne yapalım yani, Ehli Kitabı cennete gönderenleri alkışlıyalım mı?
 

korakademik

Ordinaryus
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
2,236
Tepkime puanı
63
Puanları
0
bir müsülmanın şahitliğik kabul ediyorsann yerine kardinali şahit olarak kabul ediyorsan:D

ayrıca konuyu nerden nereye getirdin tüm müslüman cemaatinii ahmaklıkla suçlaman konusunu es geçiyorsun.
 

ummuhan

Kıdemli Üye
Katılım
1 Eyl 2007
Mesajlar
12,943
Tepkime puanı
1,042
Puanları
0
Konum
Arz
Ne yapalım yani, Ehli Kitabı cennete gönderenleri alkışlıyalım mı?

Arkasını şöyle de getirebiliriz cümlenin, ehli kitabı cennete yollayıp, inanan mü'minleri -sadece örgütlerini sevmiyorlar diye -
cehenneme yollayanları alkışlayalım mı ? :) diyebiliriz...


Yapılan edilen bu zira :)
 

korakademik

Ordinaryus
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
2,236
Tepkime puanı
63
Puanları
0
saçmalık
hayal aleminde yaşayanlar var.
hayal görüp ona buna saldırıyorsunuz.
 

elcevaz13

Profesör
Katılım
17 Şub 2008
Mesajlar
1,472
Tepkime puanı
19
Puanları
0
Yaş
39
Web sitesi
www.herkul.org
Hadi Mısıroğlunu geçtik.Cemaatın ''hergün cevşen okumadan uyumuyorum'' dediği için hararetle alkışladığı Katolik Papaz Bay Marowitch in Cevizkabuğu programında TV den söylediği'' Hocamız(F.G.) bize dediki, müslümanlar haddini bilsin, sadece müslümanlarmı cennete girecek'' kelamını senelerdir tekzib edilmediğini, bay cevizoğlundan veya Bay Marowitchden teyid edebilirsiniz. Görüyorsun Agbi kaçacak yer yok!
Tekzip:
Biz Efendimiz'e borçluyuz

25/09/2009

Her fırsatta, Peygamber Efendimiz'e (aleyhissalatu vesselam) salât u selam getirmemiz ona karşı vefamızın gereğidir. Çünkü salât u selamlarla onu her anışımız, hem onun peygamberliğini bir tebrik, hem getirdiği saadet-i ebediye müjdesine karşı bir teşekkür ve hem de bildirdiği fermanlara itaatimizi ve biatımızı yenilememiz manasına gelmektedir.
Evet, Efendiler Efendisi'ne salât u selam okumakla, ahd-ü peymanımızı yenilemiş, ümmeti arasına bizi de dâhil etmesi isteği ile kendisine müracaat etmiş oluyoruz. "Seni andık, Seni düşündük; Allah Teala'ya Senin kadrini yüceltmesi için dua ve dilekte bulunduk." demiş ve "Dahîlek ya Resûlallah - Bizi de nurlu halkana al ey Allah'ın Resûlü!.." talebimizi tekrar ederek onun engin şefkat ve şefaatine sığınmış oluyoruz. Dolayısıyla, salât u selama Efendimiz'den daha çok biz muhtaç bulunuyoruz. Ona müracaatımızla mevcudiyetini, büyüklüğünü kabullenmiş ve küçüklüğümüzü, hiçliğimizi ilan etmiş; aczimiz ve fakrımızla beraber, şiddetli ve çok büyük bir günün endişesiyle melce ve mencâ olarak Resûl-i Ekrem'e dehâlet etmiş, arz-ı ihtiyaç ve arz-ı halde bulunmuş oluyoruz.

Bildiğiniz gibi, "salât", tebrik, dua, istiğfar, rahmet gibi anlamlara gelmektedir. Salât kelimesinin çoğulu "salavât" gelir. Kur'ân-ı Kerim'de şöyle buyurulur: "Allah ve O'nun melekleri Peygamber'e hep salât ederler. Ey mü'minler, siz de Ona salât (ve dua) edin ve samimiyetle selam verin." (Ahzab, 33/56) Bu âyeti kerimeyle, Peygamberimiz'e salât ve selamlar getirerek hürmetlerini arz etmek her Müslüman'ın yapması gerekli olan bir görevdir. Her Müslüman en azından "Allahümme salli alâ Muhammed - Allah'ım rahmet ve bereketin Efendimiz Hazreti Muhammed üzerine olsun." diyerek salât getirmek mecburiyetindedir.

Resûl-i Ekrem Efendimiz, "Yanında benim adım anılıp da bana salât getirmeyen kişinin burnu sürtülsün, hakarete uğrasın." buyurmuştur. Bununla beraber, Peygamberimiz'in ismi her işitildiğinde veya anıldığında salât getirilip getirilmeyeceği hususunda; bazı âlimler, "Bir yerde, Hz. Peygamber'in adı ne kadar anılırsa anılsın bir defa salât edilmesi yeterlidir." derken, âlimlerin çoğunluğu ise, "Efendimiz'in mübarek adı her anıldığında salât u selam getirilmesi gereklidir." demiştir. Bazıları, insanın, ömründe bir kere salât u selam getirmesinin vâcib olduğunu söylerken, İmam Şâfi gibi kimseler de nâm-ı celil-i Muhammedî ne zaman anılırsa anılsın hemen salât u selamla O'na senâda bulunmak gerektiği kanaatindedirler.

Nitekim hadis ilmiyle uğraşanlar, hadisleri rivayet ederken, O'nun adı ne kadar çok anılırsa anılsın, her anılışında, "Sallallahu aleyhi ve sellem" diyerek hürmet ve vefalarını ifade etmişlerdir. Hatta bazı yerlerde, ezanda Efendimiz'in ism-i şerifi de anıldığı, "Eşhedu enne Muhammeden Resûlullah" dendiği için, ezandan sonra da salât u selam okuna gelmiştir. Erzurum da bu yerlerden birisidir. Orada da, ezanı müteakip "es-Salâtu ve's-selamu aleyke ya Resûlallah, es-salâtu ve's-selamu aleyke ya Habîballah, es-salâtu ve's-selamu aleyke ya hateme'n-nebiyyîne" şeklinde salât okurlar. Aslında, ezan kelimelerinin içinde böyle bir salât u selam yoktur, fakat bir vefa borcu olarak söylerler.

O'nun caddesİnden başka yol yok

Evet, salât u selam meselesine bir vefa borcu nazarıyla bakmak lazım. Biz Efendimiz'e karşı borçluyuz. Allah, bazılarımız için ağır gelebilecek şekilde her an o borcu ödüyor olma şuuru içinde bulunmakla bizi mükellef kılmamış. Hayatımızın her saniyesinde O'nu hatırlıyor olma, O'na hiç durmadan salât u selam getirme teklifinde bulunmamış. Fakat biz zaten O'nun getirdiği dinin hükümlerine riayet ettiğimizde bir yönüyle O'na karşı medyuniyetimizi de sürekli ve fasılasız dile getirmiş oluyoruz.

Günde beş defa minarelerimizden olduğu gibi gönüllerimizden de yükselen ezanımızı düşünün.. her namaza yürüyüşümüzde,

"Gök nûra gark olur nice yüz bin minareden,

Şehbâl açınca rûh-u revân-ı Muhammedî;

Ervah cümleten görür "Allahu Ekber"i,

Aks eyleyince arşa lisân-ı Muhammedî." (Yahya Kemâl)

sözlerinin hakikatini seslendiriyor ve önce ezanla vefamızı ilan ediyoruz. Zât-ı Ulûhiyet'in yanında Efendimiz'in nâm-ı celîlini de anıyoruz. "Lâ ilahe illallah"ın, "Muhammedün Resûlullah"tan ayrılamayacağını, şehadetin ancak ikisini beraber söylemekle gerçekleşmiş olacağını gösteriyoruz. Üstad Hazretleri'nin de Mektubât'ta belirttiği gibi, kelime-i şehadetin iki kelâmının birbirinden ayrılamayacağını, onların birbirini tazammun ve isbat ettiğini, biri birisiz olmayacağını ifade ediyoruz. Evet, madem Peygamberimiz (aleyhissalâtü vesselâm) Hâtemü'l-Enbiya'dır, bütün enbiyanın vârisidir. Elbette O, bütün vusûl yollarının başındadır. O'nun cadde-i kübrâsından hariç hakikat ve necat yolu olamaz. Umum ehl-i marifetin ve tahkikin imamları, Sadi-i Şirazî gibi derler: "Ey Sâdî! Muhammed'i (sallallahu aleyhi ve sellem) örnek almadan bir kimsenin selâmet ve safâ yolunu bulması imkânsızdır."

http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=895866&keyfield=6CC3A220696C61686520696C6C616C6C6168
 

agbi

Yasaklı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
25
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Konum
İzmir
Papaz doğru nakletmiş.Papaz sadece bu cümleleri fotokopi yoluyla çoğaltıp dağıtmış.İlgili kitaba müracaat eden görür.F.G. bu cümlelerle ehli kitabın cennete girmesi yolunda, ehli kitab kafirlerine bir umut bahşediyor!Mazallah!

Şu Fotokopiyi bir getirsene.

Ya da

İddia ettiğin gibi F.Gülen in tüm Ehli kitaplara ( Kuran hariç ) İnananan Yahudilerin CENNET e gideceği cümlesini yazının tümü ile getirsene.

Bir zamanlar kesin hatırlamıyorum bu galiba Forum dada galiba iddia edildi BLUĞ çağına girmemiş Çocukların Savaşta Şehit olduğu konusun da Bedüzzaman a saldırılar vardı ki Bedüzaaman ın tümü ile yazdıklarını okusalar idi ERGENLİĞİE girmemiş Diğer dinlere tabi çocuklar içinde BUNU TÜM e yayıp FİTNE soktular.

Evet iddia ettiğin gibi F.Gülen in o cümlesininin tüm yazsı nerede ?
 

agbi

Yasaklı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
25
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Konum
İzmir
Şu Fotokopiyi bir getirsene.

Ya da

İddia ettiğin gibi F.Gülen in tüm Ehli kitaplara ( Kuran hariç ) İnananan Yahudilerin CENNET e gideceği cümlesini yazının tümü ile getirsene.

Bir zamanlar kesin hatırlamıyorum bu galiba Forum dada galiba iddia edildi BLUĞ çağına girmemiş Çocukların Savaşta Şehit olduğu konusun da Bedüzzaman a saldırılar vardı ki Bedüzaaman ın tümü ile yazdıklarını okusalar idi ERGENLİĞİE girmemiş Diğer dinlere tabi çocuklar içinde BUNU TÜM e yayıp FİTNE soktular.

Evet iddia ettiğin gibi F.Gülen in o cümlesininin tüm yazsı nerede ?

Eğer iddia ettiğin gibi F.Gülen senin anlatımınla veya Mısırlıoğlunun anlatmıı ile DOĞRU ise F.Gülen İslam dan çıkmıştır Haşa ve SENDE BU İDDİADA BULUNMAKLA F.GÜLEN in İslam dan çıktığını İDDİA ediyorsun MANEVİ SORUMLULUK sonra AHİRETTE AĞIR GELMESİN.

Ummuhan hnm yazdığınız Hikem e destek yazısı ile tukarıdaki sorum size de MANEVİ SORUMLULUĞU kabul ediyormusunuz.

HİKEM MADEM OKUDUN HANGİ SAHİFE
 

agbi

Yasaklı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
25
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Konum
İzmir
Şu Fotokopiyi bir getirsene.

Ya da

İddia ettiğin gibi F.Gülen in tüm Ehli kitaplara ( Kuran hariç ) İnananan Yahudilerin CENNET e gideceği cümlesini yazının tümü ile getirsene.

Bir zamanlar kesin hatırlamıyorum bu galiba Forum dada galiba iddia edildi BLUĞ çağına girmemiş Çocukların Savaşta Şehit olduğu konusun da Bedüzzaman a saldırılar vardı ki Bedüzaaman ın tümü ile yazdıklarını okusalar idi ERGENLİĞİE girmemiş Diğer dinlere tabi çocuklar içinde BUNU TÜM e yayıp FİTNE soktular.

Evet iddia ettiğin gibi F.Gülen in o cümlesininin tüm yazsı nerede ?

Eğer iddia ettiğin gibi F.Gülen senin anlatımınla veya Mısırlıoğlunun anlatmıı ile DOĞRU ise F.Gülen İslam dan çıkmıştır Haşa ve SENDE BU İDDİADA BULUNMAKLA F.GÜLEN in İslam dan çıktığını İDDİA ediyorsun MANEVİ SORUMLULUK sonra AHİRETTE AĞIR GELMESİN.

Ummuhan hnm yazdığınız Hikem e destek yazısı ile tukarıdaki sorum size de MANEVİ SORUMLULUĞU kabul ediyormusunuz.

HİKEM MADEM OKUDUN HANGİ SAHİFE

HİKEM

İddiaların Peygamberimiz sav aşığı F.Gülen in teorik olarak Haşa Peygamberimiz sav ret tmesidir çünkü Peygamber sav Peygamberi kabul etmeyen CENNET e gidemez BU MANEVİ SORUMLULUĞÜU KABUL EDİYORMUSUN ALLAH cc ÖNÜNDE SORUYORUM.

UMMUHAN Hnm.Yazdığınız mesajlaa Hikem in iddiasını kabulleniyorsunuz size de doruyorum yukarıdaki HİKEM e sorduğum soruyu ALLAH cc önünde soruyorum.
 

hirahos

Kıdemli Üye
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
35,948
Tepkime puanı
483
Puanları
0
Yaş
55
Zamanında diyologcu cemaat ehlini uyarmıştık: Bu söylemlerle, bu tarz hareketlerle giderseniz Müslümanlar arasında yalnız kalıp dışlanacaksınız. Dinlemediler. Bakın işte yalnız kaldınız. Kendinizden başka sizi anlayışla karşılayan da kalmadı. Başka deyişle cemaatin medyası çalıyor forumlardaki copy/pasteci cemaat ehli oynuyor ha oynuyor. 4-5 senedir bundan başka bir manzara yok. Ve inanınız şu hayatta en çok sıkıldığım 2 şey var:

1- Cemaat ehlinin biteviye, bıktırıcı, monoton ve de başarısız kılıf uydurma çalışmaları
2- Tasavvufu, vesileyi, şefaati, hatta sünneti inkar eden; Allah Tealaya haşa cihet, mekan, cisim isnad eden; İmana artıp eksilir bir nesne imiş gibi yaklaşan; kısaca Ehli Sünnetin pek çok temel ilkesini kemirmekle uğraşan insanlara işin doğrusunu kaynaklarıyla, Hadis-i Şeriflerle, Tefsirlerle, alim nakilleriyle cevap vermek.

İnanınız, 10 seneyi aşkındır, forumlarda yazar çizeriz; bu ikisinden öyle usandım ki onu ancak Allah Teala biliyor.

 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
insanları gereğinden fazla sevmek ve
insanlara gereğinden fazla değer vermek
çoğu zaman pişman olunası bir durumdur.
insanları öyle sever öyle değer verirsiniz ki bunca şeyin sonunda güzel bir kazık yediğiniz zaman 'keşke' demenin faydası olmadığını görürsünüz.
aslında biliyorsunuzdur bu kadar değer vermenin yanlış olduğunu ama bu sefer ki farklı diye düşünürsünüz her zaman ama ne yazık ki gün gelir 'o' da ve elindeki kazı9k ta gerçek yüzünü gösterir ve siz yine
başınızı duvarlara vurmaya başlarsınız.
aptallık etmek. haketmeyen ve liyakatı olmayan hiç kimseye değer vermemek en iyisidir. hem değer nedir ki? önce onu sorgulamak lazım. mutsuzluk başlangıcıdır. çünkü asla değerinden
fazla değer gösterdiğiniz kişi size değer vermeyecektir. hak ettiğinden fazlasını gören kişinin kendini kaybetmesi nedeniyle sonu hep hüsrandır. vay ben neymişim,madem bu kadar değer
görüyorum demek vazgeçilmezmişim... cümlelerini içten içe kurup havalanmak suretiyle sizi bin pişman ederler her yaptığınıza.ayarı kaçırmamakta fayda var...Esen kalın .
 

Hikem

Kıdemli Üye
Katılım
31 Ağu 2009
Mesajlar
6,073
Tepkime puanı
702
Puanları
0
Tekzip:
Biz Efendimiz'e borçluyuz

25/09/2009

Her fırsatta, Peygamber Efendimiz'e (aleyhissalatu vesselam) salât u selam getirmemiz ona karşı vefamızın gereğidir. Çünkü salât u selamlarla onu her anışımız, hem onun peygamberliğini bir tebrik, hem getirdiği saadet-i ebediye müjdesine karşı bir teşekkür ve hem de bildirdiği fermanlara itaatimizi ve biatımızı yenilememiz manasına gelmektedir.
Evet, Efendiler Efendisi'ne salât u selam okumakla, ahd-ü peymanımızı yenilemiş, ümmeti arasına bizi de dâhil etmesi isteği ile kendisine müracaat etmiş oluyoruz. "Seni andık, Seni düşündük; Allah Teala'ya Senin kadrini yüceltmesi için dua ve dilekte bulunduk." demiş ve "Dahîlek ya Resûlallah - Bizi de nurlu halkana al ey Allah'ın Resûlü!.." talebimizi tekrar ederek onun engin şefkat ve şefaatine sığınmış oluyoruz. Dolayısıyla, salât u selama Efendimiz'den daha çok biz muhtaç bulunuyoruz. Ona müracaatımızla mevcudiyetini, büyüklüğünü kabullenmiş ve küçüklüğümüzü, hiçliğimizi ilan etmiş; aczimiz ve fakrımızla beraber, şiddetli ve çok büyük bir günün endişesiyle melce ve mencâ olarak Resûl-i Ekrem'e dehâlet etmiş, arz-ı ihtiyaç ve arz-ı halde bulunmuş oluyoruz.

Bildiğiniz gibi, "salât", tebrik, dua, istiğfar, rahmet gibi anlamlara gelmektedir. Salât kelimesinin çoğulu "salavât" gelir. Kur'ân-ı Kerim'de şöyle buyurulur: "Allah ve O'nun melekleri Peygamber'e hep salât ederler. Ey mü'minler, siz de Ona salât (ve dua) edin ve samimiyetle selam verin." (Ahzab, 33/56) Bu âyeti kerimeyle, Peygamberimiz'e salât ve selamlar getirerek hürmetlerini arz etmek her Müslüman'ın yapması gerekli olan bir görevdir. Her Müslüman en azından "Allahümme salli alâ Muhammed - Allah'ım rahmet ve bereketin Efendimiz Hazreti Muhammed üzerine olsun." diyerek salât getirmek mecburiyetindedir.

Resûl-i Ekrem Efendimiz, "Yanında benim adım anılıp da bana salât getirmeyen kişinin burnu sürtülsün, hakarete uğrasın." buyurmuştur. Bununla beraber, Peygamberimiz'in ismi her işitildiğinde veya anıldığında salât getirilip getirilmeyeceği hususunda; bazı âlimler, "Bir yerde, Hz. Peygamber'in adı ne kadar anılırsa anılsın bir defa salât edilmesi yeterlidir." derken, âlimlerin çoğunluğu ise, "Efendimiz'in mübarek adı her anıldığında salât u selam getirilmesi gereklidir." demiştir. Bazıları, insanın, ömründe bir kere salât u selam getirmesinin vâcib olduğunu söylerken, İmam Şâfi gibi kimseler de nâm-ı celil-i Muhammedî ne zaman anılırsa anılsın hemen salât u selamla O'na senâda bulunmak gerektiği kanaatindedirler.

Nitekim hadis ilmiyle uğraşanlar, hadisleri rivayet ederken, O'nun adı ne kadar çok anılırsa anılsın, her anılışında, "Sallallahu aleyhi ve sellem" diyerek hürmet ve vefalarını ifade etmişlerdir. Hatta bazı yerlerde, ezanda Efendimiz'in ism-i şerifi de anıldığı, "Eşhedu enne Muhammeden Resûlullah" dendiği için, ezandan sonra da salât u selam okuna gelmiştir. Erzurum da bu yerlerden birisidir. Orada da, ezanı müteakip "es-Salâtu ve's-selamu aleyke ya Resûlallah, es-salâtu ve's-selamu aleyke ya Habîballah, es-salâtu ve's-selamu aleyke ya hateme'n-nebiyyîne" şeklinde salât okurlar. Aslında, ezan kelimelerinin içinde böyle bir salât u selam yoktur, fakat bir vefa borcu olarak söylerler.

O'nun caddesİnden başka yol yok

Evet, salât u selam meselesine bir vefa borcu nazarıyla bakmak lazım. Biz Efendimiz'e karşı borçluyuz. Allah, bazılarımız için ağır gelebilecek şekilde her an o borcu ödüyor olma şuuru içinde bulunmakla bizi mükellef kılmamış. Hayatımızın her saniyesinde O'nu hatırlıyor olma, O'na hiç durmadan salât u selam getirme teklifinde bulunmamış. Fakat biz zaten O'nun getirdiği dinin hükümlerine riayet ettiğimizde bir yönüyle O'na karşı medyuniyetimizi de sürekli ve fasılasız dile getirmiş oluyoruz.

Günde beş defa minarelerimizden olduğu gibi gönüllerimizden de yükselen ezanımızı düşünün.. her namaza yürüyüşümüzde,

"Gök nûra gark olur nice yüz bin minareden,

Şehbâl açınca rûh-u revân-ı Muhammedî;

Ervah cümleten görür "Allahu Ekber"i,

Aks eyleyince arşa lisân-ı Muhammedî." (Yahya Kemâl)

sözlerinin hakikatini seslendiriyor ve önce ezanla vefamızı ilan ediyoruz. Zât-ı Ulûhiyet'in yanında Efendimiz'in nâm-ı celîlini de anıyoruz. "Lâ ilahe illallah"ın, "Muhammedün Resûlullah"tan ayrılamayacağını, şehadetin ancak ikisini beraber söylemekle gerçekleşmiş olacağını gösteriyoruz. Üstad Hazretleri'nin de Mektubât'ta belirttiği gibi, kelime-i şehadetin iki kelâmının birbirinden ayrılamayacağını, onların birbirini tazammun ve isbat ettiğini, biri birisiz olmayacağını ifade ediyoruz. Evet, madem Peygamberimiz (aleyhissalâtü vesselâm) Hâtemü'l-Enbiya'dır, bütün enbiyanın vârisidir. Elbette O, bütün vusûl yollarının başındadır. O'nun cadde-i kübrâsından hariç hakikat ve necat yolu olamaz. Umum ehl-i marifetin ve tahkikin imamları, Sadi-i Şirazî gibi derler: "Ey Sâdî! Muhammed'i (sallallahu aleyhi ve sellem) örnek almadan bir kimsenin selâmet ve safâ yolunu bulması imkânsızdır."
http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=895866&keyfield=6CC3A220696C61686520696C6C616C6C6168



Yazdıklarınızın , benim ifade ettiğim hususlarla bir alakası yok.Lütfen söylenenlere samimiyetle cevab verin.Bay Marowitch'i yıllardır tekzib etmeyenler, neyi ispatlamış oluyorlar veya başka bir ifade ile, hangi yola tevessül ediyorlar.
 

agbi

Yasaklı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
25
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Konum
İzmir
Zamanında diyologcu cemaat ehlini uyarmıştık: Bu söylemlerle, bu tarz hareketlerle giderseniz Müslümanlar arasında yalnız kalıp dışlanacaksınız. Dinlemediler. Bakın işte yalnız kaldınız. Kendinizden başka sizi anlayışla karşılayan da kalmadı. Başka deyişle cemaatin medyası çalıyor forumlardaki copy/pasteci cemaat ehli oynuyor ha oynuyor. 4-5 senedir bundan başka bir manzara yok. Ve inanınız şu hayatta en çok sıkıldığım 2 şey var:

1- Cemaat ehlinin biteviye, bıktırıcı, monoton ve de başarısız kılıf uydurma çalışmaları
2- Tasavvufu, vesileyi, şefaati, hatta sünneti inkar eden; Allah Tealaya haşa cihet, mekan, cisim isnad eden; İmana artıp eksilir bir nesne imiş gibi yaklaşan; kısaca Ehli Sünnetin pek çok temel ilkesini kemirmekle uğraşan insanlara işin doğrusunu kaynaklarıyla, Hadis-i Şeriflerle, Tefsirlerle, alim nakilleriyle cevap vermek.

İnanınız, 10 seneyi aşkındır, forumlarda yazar çizeriz; bu ikisinden öyle usandım ki onu ancak Allah Teala biliyor.


Nereden çıkardınız YALNIZ lığa itildiğini cemeatinin ?

HAYALİNİZİ mi anlatıyor ve sanalda gerçek olduğunuzu sanıyorsunuz ?

SİZ HİÇ SIKILMAYIN Cemeat ALLAH cc verdiği GÖREVİ devam ettiriyor.

Her cemeatin her oluşumun bir görevi vardır.

Önce SİZ ve SİZİN gibilerin DEĞERLENDİRMELERİ HİÇÖNEMLİ DEĞİL.

Bu Cemeat yalnızca bir cephede mücadele etmiyor.

BİRİNCİ CEPHE SİZİN GİBİLER SİZİN GİBİ ÇEKEMEYEN LER.

İKİNCİ CEPHE ortada ADD & LİONS KULUPLERİ & CHP & TÜRKAN Saylan ve Sevenleri & Emre Kongar vb & Vatan Haini bebek katili Siyonizmin kanlı maşası Apo un partisi.Doğu Perinçek ve havalisi , Aydınlık vergisi Daha sayayımmı ?


Arasıra aklıma geliyor acaba siz BİRİNCİ cephede Bizden gözüküp te İKİNCİ CEPHENİN adamlarındanmısınız.Herşey olur Ortam sanal

Aklıma gelen i yanlışolduğunu bana nasıl ispat edeceksiniz ?
 
Üst