ismail
Yeni
- Katılım
- 3 Mar 2007
- Mesajlar
- 20,475
- Tepkime puanı
- 2,063
- Puanları
- 0
- Yaş
- 45
El-Cezire’nin Belgeleri Sarsıyor… Abbas Zor Durumda!
El Cezire'nin yayınladığı belgelerle köşeye sıkışan FKÖ lideri Abbas belgeleri yalanlama telaşında. Yeni belgeler ise yolda...
Mahmud Abbas, İsrail ve Filistin arasındaki barış müzakereleriyle ilgili olarak sızdırılan gizli belgelerin "kasıtlı olarak karıştırıldığını" iddia etti. Abbas, Mısır'ın başkenti Kahire'de yaptığı açıklamada, belgelerin ortaya çıkmasına şaşırdığını, El Cezire'nin bu belgelere nereden ulaştığını bilmediğini belirterek, ''Arap kardeşlerimizden bir şey saklamıyoruz. Kasıtlı olarak kafa karıştırılmak isteniyor'' iddiasında bulundu.
El Cezire televizyonu tarafından yayınlanan ve Guardian gazetesiyle paylaşılan belgelerde, Filistinli müzakerecilerin İsrail'e büyük imtiyazlar verdiği belirtiliyor.
DOĞU KUDÜS'Ü İSRAİL'E BIRAKMIŞLAR
Bu vaatler arasında Filistin tarafının Doğu Kudüs'ün neredeyse tamamını İsrail'e vermeye hazır olduğu da yer alıyor.
Amerikalı, Filistinli ve İsrailli yetkililerin 2008 Haziran'ında gerçekleşen görüşmesinin deşifrelerinde, Filistinli temsilci Ahmed Kureya'nın, tek bir yer dışında Doğu Kudüs'teki tüm Yahudi yerleşim birimlerini İsrail'e verdiği belirtiliyor.
GAZZE SALDIRISINDA FKÖ 'TİYO' VERMİŞ!
''Ortadoğu tarihindeki en büyük belge sızıntısı" olarak adlandırılan belgelerde İngiliz istihbaratının Filistin topraklarındaki Hamas'ı bertaraf etmek için gizli bir plan hazırlanmasındaki merkezi rolü oynadığı ortaya çıktı. Ayrıca, Filistin yönetimi liderlerine, İsrail'in Gazze'de gerçekleştirdiği 'Dökme Kurşun' katliamında nasıl "tüyo" verildiği de bu belgede açıklanıyor.
EREKAT'A "SANA VATANI SATMA HAKNINI KİM VERDİ?" SORUSU
Bu arada El Cezire televizyonunda belgeleri yalanlamak üzere canlı yayına katılan Saib Erekat, Kuds'ül Arabi gazetesinin genel yayın yönetmeni Abdülbari Atwan'in ''İslam topraklarını'' satma hakkını kim size verdi sorusu ile karşılaştı...
AMERİKA BELGELERİ YALANLAMADI
Öte yandan ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü P.J. Crowley, Washington'da yaptığı açıklamada, Amerikan hükümetinin yayınlanan belgeleri gözden geçirdiğini belirterek, ''Belgelerin gerçek olduğunu doğrulayamayız'' dedi. Sözcü, ülkesinin taraflarla, görüş farklılıkları bulunan ana konularda görüşmeye devam edeceğini kaydetti
YENİ BELGELER YOLDA
Katar merkezli El Cezire televizyonu, önümüzdeki günlerde Filistin tarafının diğer tavizlerini içeren yeni belgeler yayınlayacağını bildirdi. Bunlar arasında Filistinli mültecilerin geri dönüş hakkı ve Kudüs'teki kutsal mekanların uluslararası denetime verilmesi gibi vaatler bulunuyor.
Belgelere göre, Amerika'nın desteğini alan İsrailli liderler, Filistinlilerin bu tavizlerini "uygun olmadığı gerekçesiyle" reddetmiş.
Guardian gazetesinin, gelecek günlerde yayımlayacağını açıkladığı Filistin belgelerinde ise şu bilgiler yer alacak:
1- Aralarında, oldukça hassas bir konu olan Filistinli mültecilerin ülkelerine geri dönme hakkı da olmak üzere, Filistinli müzakereciler tarafından İsrail'e sunulan gizli imtiyazların boyutu,
2- İsrailli liderlerin bazı Arap vatandaşlarının yeni Filistin devletine aktarılması için nasıl teklifte bulunduğu,
3- İsrail güvenlik güçleriyle Filistin Yönetimi arasındaki gizli işbirliğinin yakınlık derecesi,
4- Filistin bölgelerindeki Hamas güçlerini yok etmek çizilen gizli planda İngiltere istihbaratının oynadığı merkezi rol,
5- Filistin Yönetimi liderlerine, İsrail'in 2008-2009'da düzenlediği Dökme Kurşun Operasyonu hakkında nasıl gizlice tüyo verildiği.
ÜÇÜNCÜ SEÇENEK
Guardian'a göre, Filistin belgeleri, Ma'ale Adumim ve Ariel gibi yerleşimler konusunda girilen çıkmazı ortaya koydu. Ancak, Filistinli müzakerecilerin birçok görüşmede öne çıkardığı bir üçüncü bir seçenek mevcut: Bu Yahudi yerleşimlerinin gelecekteki Filistin devletinin bir parçası olarak kabul edilmesi. 2008 yılında bu teklifi birçok kez Livni'ye götüren Kurei arasında, Haziran ayında şu konuşma yaşanmış:
"Ma'ale Adumim muhtemelen Filistin egemenliği altında kalacak. Bu, işbirliği ve bir arada yaşamaya örnek olabilir.
Livni: Bu konu yerleşimcilere giriş izni sağlamıyor!
Livni, Mayıs 2008'de gerçekçi olmadığı gerekçesiyle Kurei'nin teklifini reddetti.
Ma'ale Adumim ve Ariel'in aralarında bulunduğu iki devletli çözüm, ABD eski başkanı George Bush'un yönetiminin de amacıydı. Dönemin ABD Dışişleri Bakanı Rice, Temmuz 2008'de Kurei'ye "İsrail'in Ma'ale Adumim'den vazgeçmeye niyetli olmadığını belirtmişti.
Bu görüşmenin ardından geçen iki buçuk yılda, İsrail-Filistin görüşmelerinde yaşanan çıkmazda bir gelişme olmadı.
TOPRAK TAKASI
Hürriyet gazetesi ise görüşmelerde yer alan toprak takası ile ilgili aşağıdaki haritayı yayınladı:
Har Homa hariç tüm Doğu Kudüs yerleşimlerinin ilhakının yanısıra, Filistin Kurtuluş Örgütü liderlerinin gizlice Doğu Kudüs'teki Arap mahallesi Şeyh Cerrah'ın bazı bölgelerinin başka bir yerdeki toprakla mübadele edilmesini teklif ettikleri de belgelerde yer alıyor.
Bunun yanısıra Filistin liderlerin, Eski Kent'teki Haramüşşerif'in yönetimini ortak bir komitenin almasını da teklif ettikleri belirtiliyor.
Bu tekliflerin 2008-09'da ABD Başkanı George Bush'un Annapolis'teki konferansının arefesinde yapıldığı ve Filistinli başmüzakereci Saib Erekat tarafından, İsrail'e tarihte önerilen en büyük Kudüs'ün önerildiği şeklinde nitelendirildiği kaydediliyor.
Ancak İsrail'in teklifi, Har Homa'nın yanısıra Ma'ale Adumim yakınındaki büyük bir yerleşimi ve Batı Şeria'daki başka yerleri içermediği gerekçesiyle, reddettiği belirtiliyor.
Belgelerin verdiği genel izlenimin, anlaşmaya varmada ve yerleşimleri durdurmada başarısız olmalarının Hamaslı rakiplerinin gözünde güvenilirliklerini zayıflattığını gören Filistinli liderlerin zayıflığı ve artan umutsuzluğunu yansıttığı belirtiliyor. Belgelerin ayrıca İsrailli müzakerecilerin kendilerine güvenini açığa vurduğu da kaydediliyor.
1600 GİZLİ BELGE
Belgeler, İsrail ile Filistin arasında 1999 ve 2010 yılları arasında yapılan müzakerelerin 1600 gizli kaydını açığa çıkarıyor.
Basına sızan gizli belgelerin tarihi, ABD Başkanı Bill Clinton öncülüğünde, İsrail Başbakanı Ehud Barak ve Filistin lideri Yaser Arafat arasında yapılan 2000 yılındaki Camp David müzakerelerine kadar uzanıyor.
İsrail-Filistin barış süreciyle ilgili belgelerin açığa çıkması, Ortadoğu sorunu tarihinde, en büyük ve en kapsamlı belge sızıntısı olarak nitelendiriliyor.
Filistin, İsrail ve ABD liderleri arasında yapılan yüzlerce müzakerenin yanı sıra e-posta ve gizli tekliflerin kayıtlarını da içeren belgeler, ''Filistin Belgeleri'' adı altında yayınlandı.
Belgelerin büyük bir bölümü, kayıtlar, eş zamanlı alınan notlar, müzakerelerde Filistin tarafına eşlik eden Filistin Müzakere Destek Birimi yetkililerinin kelimesi kelimesine yazdığı kısımlardan oluşuyor.
Öte yandan ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü P.J. Crowley, Washington'da yaptığı açıklamada, Amerikan hükümetinin yayınlanan belgeleri gözden geçirdiğini belirterek, ''Belgelerin gerçek olduğunu doğrulayamayız'' dedi. Sözcü, ülkesinin taraflarla, görüş farklılıkları bulunan ana konularda görüşmeye devam edeceğini kaydetti.
(Dünya Bülteni)
"Belgeler Fetih'in Filistin Davasını Tasfiye İşi İçinde Olduğunu Ortaya Koydu"
İslamî Direniş Hareketi (Hamas), El-Cezire'nin Fetih yönetimiyle işgal rejimi arasında süren görüşmeler ve bu görüşmelerde Filistin tarafının verdiği tavizlerle ilgili olarak yayınladığı ilk belgelerin, Fetih yönetiminin işgalcilerle birlikte hareket ettiğini ve Filistin davasını tasfiye noktasında rol aldığını açıkça ortaya koyduğunu belirtti.
Konuyu Filistin Enformasyon Merkezi'ne değerlendiren Hamas sözcüsü Dr. Sami Ebu Zuhri şunları söyledi: "El-Cezire'nin yayınladığı, Fetih yönetiminin işgal rejimiyle ilişkisini ve onunla birlikte hareket ettiğini ortaya koyan belgeler çok önemli. Bu belgeler tehlikeli ve karanlık bir sürece ışık tutuyor. Filistin davasını tasfiye etmede Fetih yönetiminin nasıl bir kirli ilişki ağı içinde olduğunu açıkça ortaya koyuyor. Belgeler Fetih yönetiminin başta Kudüs ve mülteciler olmak üzere Filistin halkının önemli dosyalardan nasıl taviz verdiğini ortaya koyduğu gibi, Batı Yaka ve Gazze'deki Filistin direnişine karşı sürdürülen savaşta nasıl rol aldığını da ortaya koyuyor. Belgeler ayrıca, Fetih'in işgal ordusunun Ocak 2008 tarihinde Gazze'ye karşı başlattığı vahşi savaşta nasıl yer aldığını da gösteriyor."
Yayınlanan belgelerin Fetih yönetiminin ahlaki, siyasi ve güvenlik noktasında düştüğü kirli bataklığı yansıttığını söyleyen Ebu Zuhri, "Bu konuda Filistinli güçlerin söyleyecek bir sözleri olmalıdır" dedi.
Ebu Zuhri devamla, Filistin halkından ve İslam ümmetinden bu yönetimin düşmanla birlikte nasıl hareket ettiğini iyi anlamları için belgeleri iyi takip etmelerini istedi.
Halk Direniş Hareketi: "El-Cezire'nin Yayınladığı Belgeler Ürkütüyor"
Filistin Halk Direniş Hareketi, El-Cezire televizyonunun dün akşam (23 Ocak Pazar) Fetih yönetimiyle işgal rejimi arasında sürdürülen görüşmelerle ilgili olarak yayınladığı belgelerin Oslo takımının Filistin davasıyla Filistin halkına ait önemli konularda taviz verme ideolojisini yansıttığını belirtti.
El-Cezire televizyonunun dün akşam yayınladığı önemli belgeleri değerlendiren Halk Direniş Hareketi yayınladığı basın açıklamasında şunları ifade etti: "Kudüs ve mültecilerin dönüş hakkıyla ilgili olarak yayınlanan belgeler bu takımın düştüğü çukurun derinliğini gösteriyor. Bunu kabul etmek asla mümkün değildir."
Halk Direniş Hareketi yayınladığı açıklamanın devamında Filistin halkının Filistin topraklarındaki hakkının dini ve tarihi olduğunu belirterek, bu toprakların bir karışından bile taviz verenlerin dini, ulusal ve ahlaki değerlerin dışına çıkmış olacağını ifade etti.
Abbas ve çevresindekilerin Filistin halkını temsil etmediklerini belirten Halk Direniş Hareketi açıklamasının devamında şu ifadelere yer verdi: "Abbas ve çevresindekilerin Filistin halkı adına konuşma ve onun adına düşmanla müzakerelerde bulunma hakkı yoktur. Zaten düşmanla müzakerelerde bulunmayı isteyenlerin maskesi düşmüştür. Bizim projemiz, bütün toprakları kurtarıncaya kadar işgale karşı direnme projesidir".
(FİEM)
El Cezire'nin yayınladığı belgelerle köşeye sıkışan FKÖ lideri Abbas belgeleri yalanlama telaşında. Yeni belgeler ise yolda...
Mahmud Abbas, İsrail ve Filistin arasındaki barış müzakereleriyle ilgili olarak sızdırılan gizli belgelerin "kasıtlı olarak karıştırıldığını" iddia etti. Abbas, Mısır'ın başkenti Kahire'de yaptığı açıklamada, belgelerin ortaya çıkmasına şaşırdığını, El Cezire'nin bu belgelere nereden ulaştığını bilmediğini belirterek, ''Arap kardeşlerimizden bir şey saklamıyoruz. Kasıtlı olarak kafa karıştırılmak isteniyor'' iddiasında bulundu.
El Cezire televizyonu tarafından yayınlanan ve Guardian gazetesiyle paylaşılan belgelerde, Filistinli müzakerecilerin İsrail'e büyük imtiyazlar verdiği belirtiliyor.
DOĞU KUDÜS'Ü İSRAİL'E BIRAKMIŞLAR
Bu vaatler arasında Filistin tarafının Doğu Kudüs'ün neredeyse tamamını İsrail'e vermeye hazır olduğu da yer alıyor.
Amerikalı, Filistinli ve İsrailli yetkililerin 2008 Haziran'ında gerçekleşen görüşmesinin deşifrelerinde, Filistinli temsilci Ahmed Kureya'nın, tek bir yer dışında Doğu Kudüs'teki tüm Yahudi yerleşim birimlerini İsrail'e verdiği belirtiliyor.
GAZZE SALDIRISINDA FKÖ 'TİYO' VERMİŞ!
''Ortadoğu tarihindeki en büyük belge sızıntısı" olarak adlandırılan belgelerde İngiliz istihbaratının Filistin topraklarındaki Hamas'ı bertaraf etmek için gizli bir plan hazırlanmasındaki merkezi rolü oynadığı ortaya çıktı. Ayrıca, Filistin yönetimi liderlerine, İsrail'in Gazze'de gerçekleştirdiği 'Dökme Kurşun' katliamında nasıl "tüyo" verildiği de bu belgede açıklanıyor.
EREKAT'A "SANA VATANI SATMA HAKNINI KİM VERDİ?" SORUSU
Bu arada El Cezire televizyonunda belgeleri yalanlamak üzere canlı yayına katılan Saib Erekat, Kuds'ül Arabi gazetesinin genel yayın yönetmeni Abdülbari Atwan'in ''İslam topraklarını'' satma hakkını kim size verdi sorusu ile karşılaştı...
AMERİKA BELGELERİ YALANLAMADI
Öte yandan ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü P.J. Crowley, Washington'da yaptığı açıklamada, Amerikan hükümetinin yayınlanan belgeleri gözden geçirdiğini belirterek, ''Belgelerin gerçek olduğunu doğrulayamayız'' dedi. Sözcü, ülkesinin taraflarla, görüş farklılıkları bulunan ana konularda görüşmeye devam edeceğini kaydetti
YENİ BELGELER YOLDA
Katar merkezli El Cezire televizyonu, önümüzdeki günlerde Filistin tarafının diğer tavizlerini içeren yeni belgeler yayınlayacağını bildirdi. Bunlar arasında Filistinli mültecilerin geri dönüş hakkı ve Kudüs'teki kutsal mekanların uluslararası denetime verilmesi gibi vaatler bulunuyor.
Belgelere göre, Amerika'nın desteğini alan İsrailli liderler, Filistinlilerin bu tavizlerini "uygun olmadığı gerekçesiyle" reddetmiş.
Guardian gazetesinin, gelecek günlerde yayımlayacağını açıkladığı Filistin belgelerinde ise şu bilgiler yer alacak:
1- Aralarında, oldukça hassas bir konu olan Filistinli mültecilerin ülkelerine geri dönme hakkı da olmak üzere, Filistinli müzakereciler tarafından İsrail'e sunulan gizli imtiyazların boyutu,
2- İsrailli liderlerin bazı Arap vatandaşlarının yeni Filistin devletine aktarılması için nasıl teklifte bulunduğu,
3- İsrail güvenlik güçleriyle Filistin Yönetimi arasındaki gizli işbirliğinin yakınlık derecesi,
4- Filistin bölgelerindeki Hamas güçlerini yok etmek çizilen gizli planda İngiltere istihbaratının oynadığı merkezi rol,
5- Filistin Yönetimi liderlerine, İsrail'in 2008-2009'da düzenlediği Dökme Kurşun Operasyonu hakkında nasıl gizlice tüyo verildiği.
ÜÇÜNCÜ SEÇENEK
Guardian'a göre, Filistin belgeleri, Ma'ale Adumim ve Ariel gibi yerleşimler konusunda girilen çıkmazı ortaya koydu. Ancak, Filistinli müzakerecilerin birçok görüşmede öne çıkardığı bir üçüncü bir seçenek mevcut: Bu Yahudi yerleşimlerinin gelecekteki Filistin devletinin bir parçası olarak kabul edilmesi. 2008 yılında bu teklifi birçok kez Livni'ye götüren Kurei arasında, Haziran ayında şu konuşma yaşanmış:
"Ma'ale Adumim muhtemelen Filistin egemenliği altında kalacak. Bu, işbirliği ve bir arada yaşamaya örnek olabilir.
Livni: Bu konu yerleşimcilere giriş izni sağlamıyor!
Livni, Mayıs 2008'de gerçekçi olmadığı gerekçesiyle Kurei'nin teklifini reddetti.
Ma'ale Adumim ve Ariel'in aralarında bulunduğu iki devletli çözüm, ABD eski başkanı George Bush'un yönetiminin de amacıydı. Dönemin ABD Dışişleri Bakanı Rice, Temmuz 2008'de Kurei'ye "İsrail'in Ma'ale Adumim'den vazgeçmeye niyetli olmadığını belirtmişti.
Bu görüşmenin ardından geçen iki buçuk yılda, İsrail-Filistin görüşmelerinde yaşanan çıkmazda bir gelişme olmadı.
TOPRAK TAKASI
Hürriyet gazetesi ise görüşmelerde yer alan toprak takası ile ilgili aşağıdaki haritayı yayınladı:
Har Homa hariç tüm Doğu Kudüs yerleşimlerinin ilhakının yanısıra, Filistin Kurtuluş Örgütü liderlerinin gizlice Doğu Kudüs'teki Arap mahallesi Şeyh Cerrah'ın bazı bölgelerinin başka bir yerdeki toprakla mübadele edilmesini teklif ettikleri de belgelerde yer alıyor.
Bunun yanısıra Filistin liderlerin, Eski Kent'teki Haramüşşerif'in yönetimini ortak bir komitenin almasını da teklif ettikleri belirtiliyor.
Bu tekliflerin 2008-09'da ABD Başkanı George Bush'un Annapolis'teki konferansının arefesinde yapıldığı ve Filistinli başmüzakereci Saib Erekat tarafından, İsrail'e tarihte önerilen en büyük Kudüs'ün önerildiği şeklinde nitelendirildiği kaydediliyor.
Ancak İsrail'in teklifi, Har Homa'nın yanısıra Ma'ale Adumim yakınındaki büyük bir yerleşimi ve Batı Şeria'daki başka yerleri içermediği gerekçesiyle, reddettiği belirtiliyor.
Belgelerin verdiği genel izlenimin, anlaşmaya varmada ve yerleşimleri durdurmada başarısız olmalarının Hamaslı rakiplerinin gözünde güvenilirliklerini zayıflattığını gören Filistinli liderlerin zayıflığı ve artan umutsuzluğunu yansıttığı belirtiliyor. Belgelerin ayrıca İsrailli müzakerecilerin kendilerine güvenini açığa vurduğu da kaydediliyor.
1600 GİZLİ BELGE
Belgeler, İsrail ile Filistin arasında 1999 ve 2010 yılları arasında yapılan müzakerelerin 1600 gizli kaydını açığa çıkarıyor.
Basına sızan gizli belgelerin tarihi, ABD Başkanı Bill Clinton öncülüğünde, İsrail Başbakanı Ehud Barak ve Filistin lideri Yaser Arafat arasında yapılan 2000 yılındaki Camp David müzakerelerine kadar uzanıyor.
İsrail-Filistin barış süreciyle ilgili belgelerin açığa çıkması, Ortadoğu sorunu tarihinde, en büyük ve en kapsamlı belge sızıntısı olarak nitelendiriliyor.
Filistin, İsrail ve ABD liderleri arasında yapılan yüzlerce müzakerenin yanı sıra e-posta ve gizli tekliflerin kayıtlarını da içeren belgeler, ''Filistin Belgeleri'' adı altında yayınlandı.
Belgelerin büyük bir bölümü, kayıtlar, eş zamanlı alınan notlar, müzakerelerde Filistin tarafına eşlik eden Filistin Müzakere Destek Birimi yetkililerinin kelimesi kelimesine yazdığı kısımlardan oluşuyor.
Öte yandan ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü P.J. Crowley, Washington'da yaptığı açıklamada, Amerikan hükümetinin yayınlanan belgeleri gözden geçirdiğini belirterek, ''Belgelerin gerçek olduğunu doğrulayamayız'' dedi. Sözcü, ülkesinin taraflarla, görüş farklılıkları bulunan ana konularda görüşmeye devam edeceğini kaydetti.
(Dünya Bülteni)
"Belgeler Fetih'in Filistin Davasını Tasfiye İşi İçinde Olduğunu Ortaya Koydu"
İslamî Direniş Hareketi (Hamas), El-Cezire'nin Fetih yönetimiyle işgal rejimi arasında süren görüşmeler ve bu görüşmelerde Filistin tarafının verdiği tavizlerle ilgili olarak yayınladığı ilk belgelerin, Fetih yönetiminin işgalcilerle birlikte hareket ettiğini ve Filistin davasını tasfiye noktasında rol aldığını açıkça ortaya koyduğunu belirtti.
Konuyu Filistin Enformasyon Merkezi'ne değerlendiren Hamas sözcüsü Dr. Sami Ebu Zuhri şunları söyledi: "El-Cezire'nin yayınladığı, Fetih yönetiminin işgal rejimiyle ilişkisini ve onunla birlikte hareket ettiğini ortaya koyan belgeler çok önemli. Bu belgeler tehlikeli ve karanlık bir sürece ışık tutuyor. Filistin davasını tasfiye etmede Fetih yönetiminin nasıl bir kirli ilişki ağı içinde olduğunu açıkça ortaya koyuyor. Belgeler Fetih yönetiminin başta Kudüs ve mülteciler olmak üzere Filistin halkının önemli dosyalardan nasıl taviz verdiğini ortaya koyduğu gibi, Batı Yaka ve Gazze'deki Filistin direnişine karşı sürdürülen savaşta nasıl rol aldığını da ortaya koyuyor. Belgeler ayrıca, Fetih'in işgal ordusunun Ocak 2008 tarihinde Gazze'ye karşı başlattığı vahşi savaşta nasıl yer aldığını da gösteriyor."
Yayınlanan belgelerin Fetih yönetiminin ahlaki, siyasi ve güvenlik noktasında düştüğü kirli bataklığı yansıttığını söyleyen Ebu Zuhri, "Bu konuda Filistinli güçlerin söyleyecek bir sözleri olmalıdır" dedi.
Ebu Zuhri devamla, Filistin halkından ve İslam ümmetinden bu yönetimin düşmanla birlikte nasıl hareket ettiğini iyi anlamları için belgeleri iyi takip etmelerini istedi.
Halk Direniş Hareketi: "El-Cezire'nin Yayınladığı Belgeler Ürkütüyor"
Filistin Halk Direniş Hareketi, El-Cezire televizyonunun dün akşam (23 Ocak Pazar) Fetih yönetimiyle işgal rejimi arasında sürdürülen görüşmelerle ilgili olarak yayınladığı belgelerin Oslo takımının Filistin davasıyla Filistin halkına ait önemli konularda taviz verme ideolojisini yansıttığını belirtti.
El-Cezire televizyonunun dün akşam yayınladığı önemli belgeleri değerlendiren Halk Direniş Hareketi yayınladığı basın açıklamasında şunları ifade etti: "Kudüs ve mültecilerin dönüş hakkıyla ilgili olarak yayınlanan belgeler bu takımın düştüğü çukurun derinliğini gösteriyor. Bunu kabul etmek asla mümkün değildir."
Halk Direniş Hareketi yayınladığı açıklamanın devamında Filistin halkının Filistin topraklarındaki hakkının dini ve tarihi olduğunu belirterek, bu toprakların bir karışından bile taviz verenlerin dini, ulusal ve ahlaki değerlerin dışına çıkmış olacağını ifade etti.
Abbas ve çevresindekilerin Filistin halkını temsil etmediklerini belirten Halk Direniş Hareketi açıklamasının devamında şu ifadelere yer verdi: "Abbas ve çevresindekilerin Filistin halkı adına konuşma ve onun adına düşmanla müzakerelerde bulunma hakkı yoktur. Zaten düşmanla müzakerelerde bulunmayı isteyenlerin maskesi düşmüştür. Bizim projemiz, bütün toprakları kurtarıncaya kadar işgale karşı direnme projesidir".
(FİEM)