M. İslamoğlu'nun babası

ihvan23

Kıdemli Üye
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
3,539
Tepkime puanı
220
Puanları
0
konunun burada paylaşılmasına pişman oldum.amma yaşantımda asla............vehhabilerle.mezhepsizlerle.mücadeleye devam.
 

nefahtü

Kıdemli Üye
Katılım
21 Haz 2013
Mesajlar
5,117
Tepkime puanı
337
Puanları
0
Konum
istanbul
O kadar çok örnek var ki bazen de baba ölü oğlu diri oluyor ...
Yaşı 55, hep mi böyle imiş sonradan oldu sanırım ?
 

Yetim

Kısıtlı Erişim
Katılım
20 Tem 2007
Mesajlar
2,702
Tepkime puanı
22
Puanları
0
Yaş
45

nefahtü

Kıdemli Üye
Katılım
21 Haz 2013
Mesajlar
5,117
Tepkime puanı
337
Puanları
0
Konum
istanbul
@ihvan23 kardeşim sen neden hanımları muhattap almıyorsun? Ablan teyzen yaşında annen yaşında kişiler de var ayıp ediyorsun ..
 

Yetim

Kısıtlı Erişim
Katılım
20 Tem 2007
Mesajlar
2,702
Tepkime puanı
22
Puanları
0
Yaş
45
Sultan Abdülhamid Han'in Ruhâniyetinden Istimdat

Nerdesin şevketlim, Sultan Hamid Han?
Feryâdım varır mı bârigâhına?
Ölüm uykusundan bir lâhza uyan,
Şu nankör............ bak günâhına.


Târihler ismini andığı zaman,
Sana hak verecek, ey koca Sultan;
Bizdik utanmadan iftira atan,
Asrın en siyâsî Padişâhına.


'Pâdişah hem zâlim, hem deli' dedik,
İhtilâle kıyam etmeli dedik;
Şeytan ne dediyse, biz 'beli' dedik;
Çalıştık fitnenin intibahına.


Dîvâne sen değil, meğer bizmişiz,
Bir çürük ipliğe hülyâ dizmişiz.
Sade deli değil, edepsizmişiz.
Tükürdük atalar kıblegâhına.


Sonra cinsi bozuk, ahlâkı fena,
Bir sürü türedi, girdi meydana.
Nerden çıktı bunca veled-i zinâ?
Yuh olsun bunların ham ervâhına!


Bunlar halkı didik didik ettiler,
Katliâma kadar sürüp gittiler.
Saçak öpmeyenler, secde ettiler.
.................. pis külâhına.


Haddi yok, açlıkla derde girenin,
Sehpâ-yı kazâya boyun verenin.
Lânetle anılan cebâbirenin
Bu, rahmet okuttu en küstâhına.


Çok kişiye şimdi vatan mezardır,
Herkesin belâdan nasîbi vardır,
Selâmetle eren pek bahtiyardır,
Harab büldânın şen sabahına.

Milliyet dâvâsı fıska büründü,
Ridâ-yı diyânet yerde süründü,
Türkün ruhu zorla âsi göründü,
Hem Peygamberine, hem Allâh'ına.


Lâkin sen sultânım gavs-ı ekbersin
Âhiretten bile himmet eylersin,
Çok çekti şu millet murada ersin
Şefâat kıl şâhım mededhâhına.

Rıza Tevfik Bölükbaşı
 

ihvan23

Kıdemli Üye
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
3,539
Tepkime puanı
220
Puanları
0
@ihvan23 kardeşim sen neden hanımları muhattap almıyorsun? Ablan teyzen yaşında annen yaşında kişiler de var ayıp ediyorsun ..
.EHL-İ SÜNNET..kardeşlerim hariç...diğerleri dahada sapıtmasın diye muhatabım değil dedim....bu konudaki gayemiz.İTİKAT anlamında müslümanları bozanları deilleriyle isteyenlere cevap olarak en güzel DELİL babası dır diyoruz.....arkasından gidenlerede hidayet diliyorum..yoksa ateşleri bol olur.
 

Yahayy

Kıdemli Üye
Katılım
25 Ocak 2014
Mesajlar
4,603
Tepkime puanı
147
Puanları
63
Konum
İstanbul
Bu ilkel yaklaşımarından bile insanların düşünce alanındaki kalite notunu verebilirsiniz.

Örneğin Mustafa İslamoğlu bana uslup ve yaklaşım olarak hiç hitab etmiyor, ama bu benim kişisel olarak umuma açık bir alanda ona saydırmamı gerektirmez.

İnsanlarla genel kabul görmüş münazara, delilli, tezli şekilde düşünce platformu alanında tartışmak yerine ilkelce bel altı çalışmak ancak insanların kalitelerini gösterir.

Yarın sizin din baronlarınız azıcık güç edindiklerinde özel yaşamlarındaki rezillikler gün yüzüne saçılınca muhalifleri tarafından bunu hemen dininize saldırı gibi aldınız, halbuki biraz daha ortalığa dökseler neler çıkardı ortaya ama sadece ucunu gösterdiler.

bunlar çok gereksiz şeyler, nice peygamberler var ki kendi çocuklarına, babalarına, hanımlarına mesajı duyuramamışlar bunlar ne ki, hiç konu açıp duydunuz mu Nuh'un oğlu kafir ölmüş diye konu açtığınızı duymadık.

Yapmanız zor ama, insan gibi düşünce ve fikir alanında iddiada bulunun, yoksa kişisel sorun ve zaaflarınız yarın döner sizi de bulur.



MB860 cihazımdan Tapatalk 2 ile gönderildi
 

Havas

Kısıtlı Erişim
Katılım
19 Ocak 2012
Mesajlar
4,432
Tepkime puanı
71
Puanları
0
iş ibrahim AS ve babasının işine döndü..

İbrahim as 'babası abid zahid muşrik biriydi.Fakat oğlu buna itiraz ediyordu.

malesef ibrahim as babasını ata dinciliğinden döndüremedi..

babalar ne dediği önemli değil!
senin hakkı görmendir
 

çelebiler

Kıdemli Üye
Katılım
4 Ocak 2013
Mesajlar
7,457
Tepkime puanı
211
Puanları
0
Babası Mustafa İslamoğlu ile görüşüyor.Babası ya da kendisi görüşmüyor diye birşey yok.

Videoda söylenenler biraz daha iyi dinleyin.Bana Ahmet İslamoğlu kendisine gelen kişinin söylediklerini aktarıyormuş gibi geldi.

Baba oğulun görüşmemesi gibi bir şey olmadı şimdiye kadar.
 

ihvan23

Kıdemli Üye
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
3,539
Tepkime puanı
220
Puanları
0
BİSMİLLÂHİRRAHMANİRRAHİMGünümüzde Ehl-i Sünnet Ve’l Cemaat itikadını zedelemek,bozmak isteyen kişiler çoğunlukta.Ve bu kişiler gerek diyanetten (Süleyman ATEŞ gibi),gerek İlahiyatçılardan (Hayrettin KARAMAN gibi) gerek ise televizyonda çıkan (Mustafa İSLAMOĞLU gibi) kişilerdir.İnsanlar ; hocalığına,sakalına ve dini ilmine güvendiği iç…in bu kişileri savunmakta ve hatta şuan bu yazıyı okuyanlardan Mustafa İSLAMOĞLU’nun HİLAL TV’de ki konuşmalarını,sohbetlerini dinleyen kişiler var ise,savunma pozisyonuna geçebilirler.Çünkü Mustafa İSLAMOĞLU,Zekeriya Beyaz gibi yada Yaşar Nuri ÖZTÜRK gibi açık seçik sapıklık içinde değildir,inceden inceye mesaj verir.İşte ; Mustafa İSLAMOĞLU’nun söylediği ve yazdığı bir kaç sapık görüş ve onlara Ayetli-Hadisli Cevaplar ;Mustafa İSLAMOĞLU diyor ki ; “Ehl-i Sünnet’e göre hayızlı kadın camiye girebilir.”
Peygamber Efendimiz’de buyuruyor ki ; “”Hiç bir hayızlı veya cünüp mescide giremez.” [Hadis-i Şerif / İbn Mâce, Tahâre, 92; Dârimî, Vudû',116]

Mustafa İSLAMOĞLU Diyor ki ; “İmam-ı AZAM (Hanefi Mezhebi Lideri)’da insan,ben de insanım.O kendi devrine göre fetva vermiştir,ancak bu fetvalar bu zamanda geçerli değil.”
Buna cevap vermek için ayet-hadis’e bile gerek yok.Müceddit ile kendini bir tutuyor İSLAMOĞLU …

İSLAMOĞLU DİYOR Kİ ; “Bugün, Ümmet-i Muhammed, kendinden önceki Nuh, Ad, Semud ve Firavun toplumları gibi bir melek peygamber isteme imkanından ‘mahrum’dur. Fakat bu mahrumiyetin açığını, kendilerine örnek insan olarak gönderilen bir peygamberi melekleştirerek kapatmaya çalışmakla, aslında Kur’an’da geçen vahye sırt dönmüş toplumların suçuna ortak olmaktadır” (Mustafa İslamoğlu, Üç Muhammed, sh:33)
İSLAMOĞLU,’ÜÇ MUHAMMED’ Adlı kitabında Efendimiz (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) için diyor ki ; “Sıradan bir peygamberdir.”
Allah’u Teala bir ayet’i kerime de ; “Allah ve melekleri, Peygamber’e çokça salât ederler. Ey mü’minler! Siz de O’na çokça salevât getirin ve tam bir teslîmiyetle selâm verin.” (Ahzâb Suresi , 56) Allah ve Melekler’in çokca salat ettiği ve salat edilmesini emrettiği kişi olan Peygamberimiz mi sıradan peygamberdir ?

İSLAMOĞLU ; Peygamberimizin bir çok mucizesi için ; “Peygambere ‘KARİZMA’ katmak için uydurulmuş şeylerdir” “Abartılmışdır.” diyor.Peygamberimizin Karizma’ya ihtiyacı mı var ? !
Omzu üstünde yük hisseden herkes,bu adamın ne olduğunu etrafındakilere anlatmalı.Hz.Aişe Validemize (KurAn’da ayet olduğu halde) hakaret eden,Efendimiz’in hadislerinde övdüğü Sahabi Hz.Muaviye’ye hakaret eden Bu adam,HİLAL TV gibi bir müslüman kanalında çıktığı için,herkes bunu doğru sanıyor.İtikat bozan bu adamı herkes bilmeli,öğrenmeli.Ayrıca bu yazıda yazmadım ama bir tefsir dersinde KADERİ İNKAR edici sözler sarfetmiştir.Bu bağlantıyı paylaşalım,anlatalım,bilelim ve bildirelim.Bu her müslümanın üstüne bir yüktür…
[http://ucbuyuktehlike.wordpress.com]
 

ihvan23

Kıdemli Üye
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
3,539
Tepkime puanı
220
Puanları
0
Bundan bir kaç ay önce ; Ali Eren Hoca Arifan dergisinde bir makalesinde ; 1994 senesinde yapılan ‘skandal’ bir toplantıyı kaleme almıştı.
Toplantıya katılanlar arasında bugünkü diyanet işleri başkanı Mehmet Görmez’den tutunda ; Hayrettin Karaman ve Süleyman Ateş gibi reformist şahsiyetlerde yer almaktaydı.
Toplantının konusu ise ; ‘Dinde Islahat (yenileme,düzenleme) Yapılması’ idi.
Toplantı aşağıdaki resimde göreceğiniz üzere 3 kısma ayrıldı ; Kur’an,Hadis ve Fıkıh.Yenilikler ve düzenlemeler bu üç kategoride yapılacaktı.

s2.jpg
Toplantıda bulunup ; şuan da Diyanet İşleri Başkanlığı yapan ve öğrenimini ‘Hadis’ dalında yapan ‘Prof.Dr Mehmet Görmez’ göreve geldiği günden beri dilinden düşürmediği ‘Hadis’ projesini bizzat kendisi yönetmiş ve ‘400.000 hadis-i şerif ayıklanarak 20.000 hadis seçilmiştir.’

1994 yılında yapılan bu toplantıya katılanların fikir yapıları ve toplantının konusu göz önüne alındığında,bu hadis ayıklama projesi’nin başta ‘Dinler Arası Diyalog’ olmak üzere Feminizm’e de hizmet edeceği açık ve net.Toplantıya katılan Ankara İlahiyat’ın Profesörlerinden Salih Akdemir,söz konusu toplantıda söylediği şok sözler ile adeta toplantının tam bir skandal olduğunu açığa vurdu : “Kur’an’da da hatalar ve imla bozukluğu var. Hatta ben kısmen tashihe/düzeltmeye başladım. Çok anlam düzelmeleri oluyor.”
Kur’an’da hata olduğunu söyleyecek kadar ileri giden bir zihniyete o toplantıda bulunan Ali Bulaç dışında hiç kimse karşı çıkmamıştır.Hatta bugün diyanet işleri başkanı olan Mehmet Görmez bile.

Tüm bu durumlar göz önüne alındığında bir çok şey aslında çözülmüş olacaktır.
 

ihvan23

Kıdemli Üye
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
3,539
Tepkime puanı
220
Puanları
0
Hiç kuşku yok ki ; yakında piyasaya çıkacak olan ve ayıklama hadislerden oluşacak olan bu külliyat ; ‘Dinler Arası Diyalog ve Kafirleri Hoşgörme’ projesine uyan hadis-i şerifleri barındırdığı gibi,Feminizm’e de hizmet edecek.
Ne Bedir Var Ne de Uhud !
Diyanet’in 400.000 hadis içerisinden ayıklayarak seçtiği 20.000 hadis-i şerif ; ‘Dinler Arası Diyalog’ projesine hizmet edecek.
Namaz kılan,oruç tutan,umre’ye ve hacca giden fakat dost/düşman bilmeyip kafir ile müslüman kardeşini bir tutan bir İslam dünyası oluşturmanın adı olan ‘Dinler Arası Diyalog’a göre Rasulüllah ; ‘Kimseyi hiç incitmeyen,kafirlere kafir demeyen,Allah yolunda savaş yapmayan ve Allah için savaşmaya teşvik etmeyen,aksine ; hanımları ile gününü geçiren ve onlara ev işlerinde yardım eden,ömrünün tümünü ‘evinin önüne pisleyen Yahudi’nin pisliklerini hiç ses çıkarmadan temizleyen’ bir peygamberdir.Evet ; ‘Diyalog’ zihniyeti böyle bir peygambere inanıyor.
Bedir’i Kim yaptı ? Uhud’da kim savaştı ? Hendek’leri kim kazdı ? Yahudileri kalelerinde sıkıştırıp ‘hayvanlar’ diye kim hitap etti ?
Rasulüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) tabi ki de kalp incitmezdi.O bir peygamberdi.Sabrı geniş,merhameti çok idi.Hanımlarını sever ve onlara iyi davranırdı.Fakat Allah Rasulü yeri geldiğinde hanımlarına da kızmış,yeri geldiğinde -çok sefer- Allah yolunda savaşmıştır.Rasulüllah kafire kafir demesini bilmiştir.Kafir devletlerin yöneticilerine ‘İMAN EDİN’ fermanlarını göndererek ‘Bu hal üzere ölür iseniz,Allah’ın nimetlerinden ebediyyen mahrum olacaksınız,derhal iman edin !’ mesajını vermiştir.

Bugün var olan ve yakında piyasaya sürülecek olan ‘ayıklanan hadisler’ de ne bedir’i,ne uhud’u ne de hendek’i bulursunuz.
Cihad Diye Bir Şey YOK !
Türkiye’de Son on yıl içinde o kadar çok şeyler yasaklandı ki bunları anlatmak bile güç.Bunların arasında en enterasanı ise : ‘CİHAD’ kelimesi.Artık bir kimse oğlu’na ‘Cihat’ ismini koyamaz.Çünkü bu kelime,AB normlarına ve ‘Dinler Arası Diyalog’ projesine zıt olduğundan yasaklanmıştır.
Nüfus müdürlüğüne giden ve oğluna ‘cihat’ ismini vermek isteyen bir kişinin bu isteği reddedilmiş ve bu durum islamikoru.com yöneticilerine bildirilmiştir.
Hal böyleyken ; bu hadis külliyatında ‘Allah yolunda savaşıp,şehit olmak’ ve ‘Allah’a karşı gelip,onun ayetlerinive peygamberini kabul etmemiş kafirlere karşı düşmanlık beslemek’ ile alakalı hadisleri de bulamazsınız.

Biz ; sizleri külliyat çıkmadan evvel uyarıyor,islam’ı doğru kaynaklardan öğrenmenizi şiddetle tavsiye ediyoruz.
http://www.islamikoru.com
 

ihvan23

Kıdemli Üye
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
3,539
Tepkime puanı
220
Puanları
0
Cübbeli Ahmet Hoca – Mustafa İslamoğlu’na Reddiye -1-
14 Şubat 2011
Üç Büyük Tehlike Reddiyeler cübbeli islamoğlu reddiye, cübbeli mustafa islamoğlu, ehl-i sünnet, ehl-ibeyt, humeyni, mustafa islamoğlu, ters ilişki, şia, şia itikadıYorum yap

Peki Türkiye hakkında ikinci tehlike şu ; Şî’î iler’in Ehl-i Sünneti istilası,takiyye yaparak : ” Biz de sizin gibi Ebû Bekr’i seviyoruz Âişe anamızı seviyoruz “ diye göstererek bizim içimize sızmaları,ondan sonra da bu işleri birbirine sokarak,karıştırarak Allâh muhafazaŞî’î itikadını aşılamaları,Türkiye’ye böyle bir tehlike sokulmak isteniyor,bu tehlikenin öncülüğünü kim yapıyor ? Mustafa İslamoğlu yapıyor,şimdi bunun delilleri,iki tane delil söyleyceğim size,iyi dinlerseniz anlarsınız.
Adamın biri internet sitesinde Mustafa İslamoğlu’na soru soruyor,İslamoğlu’nun kendi sitesinde yazıyor bu.Adam şöyle soruyor: ” Ben Humeynî’yi seviyordum,sonradan baktım Humeynî ‘Kadınla ters ilişki caiz’ diye fetva veriyor.Ben de Humeynî’den soğudum.Hocamne olur,bunu bana izah edin de ben Humeynî’ye tekrar ısınayım.
Bu da cevap veriyor sitesinde,Akit’in sahibini göndermiş bana Karahasanoğlu abimiz geldi: “İşte hocam şöyle yapalım,böyle yapalım,anlaşalım falan” diyor ben de “Anlaşalım” dedim.”Bir masada toplanalım” dediler,”Buyurun toplanalım” dedim.Hâlâ cevap bekliyorum,ondan sonra ben adamı konuşturmazmışım,buyursun gelsin konuşsun,ben kimi konuşturmadım
Ben herkesi dinlerim ama sonra da konuşurum tabi,bu sefer Akit’in sahibi geldi,öbürü geldi Allâh razı olsun iyi niyetle.Ama ben dedim ki: “Bakın çok yanlış reklamlar veriyorsunuz,Hilal tv’nin reklamlarını veriyorsunuz.” dediler ki: “Allâh rızası için.” Dedim ki : “Ama Allâh rızası için böyle bir şey olmaz ki,bak bu kanalda adam çıkıyor Hazreti Muâviye’ye Kâfir diyor.Yâhu,bu Allâh rızası için reklam edilecek bir kanal mı?!
Karahasanoğlu ağabeyimiz çok iyi bir adam,zeki biri.”Belki zor anlarsa şimdi uğraşacağız 2 saat” dedim ama yanılmışım çok uyanık,bir baktı,üstünü okudu,tak altını okudu.”Ne oldu?” dedim.”Birşey düzeltemeyiz dedi.Mevzû ne?Mevzûya bak, “Ters ilişkiyi sadeceHumeynî demedi ki ” diyor, “Ters ilişkiyi Ehl-i Beyt’in ekseriyeti câiz görüyordu” diyor.
Ehl-i Beyt kim?Rasûlüllah (Sallallâhü Aleyhi ve Sellem ) Efendimiz’e ; “Bize sevilmesi emredilen Ehl-i Beyt kimdir?” dediler.Nitekim Kur’an’ı kerim’de şöyle emrediliyor : “İslam’ı size getirdim,tebliğ ettim,para pul istemiyorum,akrabamı sevmenizi istiyorum.” (Şura Suresi:23)
( Yani Mustafa İslamoğlu,Humeynî‘nin caiz gördüğü ‘ters ilişkiyi’ Ehl-i Beyt ( Peygamberimizin akrabaları )’nında caiz gördüğünü söyleyerek,büyük bir küfre giriyor )
Ehl-i Beyt caiz gördü diyor.Neden Ehl-i Beyt’e iftira ediyorsun?Hazreti Aliler,Hasenler,Hüseyinler ters ilişki yapar mı?Ters ilişkiye caiz derler mi?
“Şî’a mezhebine göre caiz” demen lazım,ama “Şî’a’ya göre caiz” demiyor da ne diyor ? “Ehl-i Beyt’e göre caiz” diyor,iftira!

( Üç vasiyetim kitabı Sayfa : 80-88 )
Share this:


 

ihvan23

Kıdemli Üye
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
3,539
Tepkime puanı
220
Puanları
0
Mustafa İslamoğlu’nun nüzul-i İsa ve ilgili hadisler hakkındaki görüşü Bu açıklamalardan sonra İslamoğlu’nun Hz. İsa’nın nüzûlü konusundaki görüşünün değerlendirmesine geçebilirim. Başlıkta da belirttiğim gibi değerlendirme İslamoğlu’na yöneltilen bir soruya kendisinin verdiği cevap üzerinden olacaktır. Herhangi bir yanlış anlaşılmaya mahal vermemek için hem kendisine yöneltilen sorunun hem de bu soruya verdiği cevabın metni olduğu gibi alıntılanmıştır:
SORU: Sorum Hz. İsa ile ilgili olacak. Onun tekrar geleceğine inanan yakın dostlarıma nasıl anlatayım da veya nasıl cevap vereyim de, birazda olsa bilgi sahibi olsunlar. Bu konuda bana birkaç ayet gösteriyorlar, bunlara birazda olsa cevap verebiliyorum ama Buhari, Müslim gibi zatların hadislerini gösterdiklerinde bu hadisler uydurma diyemiyorum ve yorum yapamıyorum. Çünkü; hadislerin gerçekliğini bilemiyorum. Bana bu konuda yardımcı olabilir misiniz? Ben gelmeyeceğine inananlardan olduğumu ifade ettiğimde bana itikadımdan bahsediyorlar. Sizden değerli cevaplarınızı bekliyorum. Allah sizden ve Mümünlerden razı olsun. (02/03/2007)
CEVAP: Aynen ben de öyle yapıyorum. Bu doğru olan. Buhari ve Müslim'deki hadisleri izahın bin bir yolu var. İsa'nın gerçek inancı onu takip edenlere dönecek de diyebiliriz. Fakat bu hadisler haber-i vahid. Zan içerir. Yanlış ve yalana ihtimali vardır. Bu tür haberler akideye konu olmazlar. Bu yeterlidir.
(Kaynak:http://www.mustafaislamoglu.com/haber_detay.php?haber_id=122
 

ihvan23

Kıdemli Üye
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
3,539
Tepkime puanı
220
Puanları
0
slamoğlu’nun Hz. İsa’nın nüzulü/yeryüzüne inişiyle ilgili görüşü kabaca yukarıdaki soruya verdiği cevaptan anlaşılmaktadır. Soruyu soran kimse görüldüğü gibi Hz. İsa’nın nüzulüne inanmadığını ifade ediyor. Tartışmalar Kur’an ekseninde devam ettiği sürece nüzul-i İsa’ya inananlara biraz cevap verebildiğini de belirtiyor. Burada araya girerek şunu ifade etmek isterim: Hz. İsa’nın nüzulüyle ilgili ayetler, bir yandan sahabe ve tabiînden gelen rivayetlere diğer yandan siyak-sibaklarına bağlı kalınarak anlaşılmaya çalışıldığında bunların açık biçimde Hz. İsa’nın nüzulüne delalet ettiği görülecektir. Burada ilgili ayetleri açık ve seçik biçimde ele almak isterdik; ama konumuz İslamoğlu’nun cevabı üzerine bina edildiği için buna fırsatımız olmayacak.
Soruyu soran kimse daha sonra konuyla ilgili Buharî ve Müslim’de nakledilen hadisler karşısında çaresiz kaldığını söyleyerek İslamoğlu’ndan yardım istiyor. İslamoğlu’nun meseleye kendince getirdiği çözüm, Hz. İsa’nın nüzulüyle ilgili olarak Buhari ve Müslim’de geçen hadislerin inkârı değil, tevilidir. İslamoğlu’na göre bu hadislerin bin bir tevili vardır. Cevapta ileri sürdüğü tevile göre de hadisler bizzat Hz. İsa’nın nüzulünü değil, kıyametin arifesinde onun gerçek inancının takipçilerine döneceğini bildirmektedir.
İslamoğlu’nun cevabından üç şey çıkıyor: Birincisi, Hz. İsa’nın nüzulünü bildiren hadisler hakikî/açık anlamlarına yorulmamalı, bilakis tevil edilmelidir. İkincisi, ilgili hadisler haber-i vahiddir. Üçüncüsü, haber-i vahidler zan ifade ederler. Bu bakımdan akîdeye konu olamazlar.
Sonuç olarak sözün başından beri anlatmaya çalıştığımız gibi gerek konuyla ilgili hadislerin mahiyet ve hususiyetleri gerekse muhtelif İslamî ilimlere konu olan prensipler göz önünde bulundurulduğunda nüzul-i İsa’ya dair rivayetlerin tevili mümkün görünmemektedir. Bununla birlikte ilgili rivayetlerin mütevatir olmadığı yönündeki iddia başta mütevatir hadisin tarifi açısından temelsizdir. Haber-i vahidlerin zan ifade ettiği ve akîdeye konu olamayacağı prensibi de aslen açılımı ve kapsam alanını sınırlayıcı diğer prensipler dikkate alınmadan peşin fikirlere kılıf üretmek üzere manipüle edilmeye çalışılmıştır. Son olarak gördük ki, haber-i vahidlerin zan ifade ettiği yönündeki prensip günümüzde ne doğru yerde ne de doğru amaçla kullanılmaktadır. Önceleri nasları bir hiyerarşi içinde doğru anlamanın ölçüsü olarak kullanılan bir prensibin bugün nasıl da nasları hayatın dışına itme aracı olarak istismar edildiğini göstermesi bakımından bu hayli manidardır.
Bütün bunlardan sonra Mustafa
İslamoğlu’nun nüzul-i İsa konusundaki görüşlerinin herhangi ilmî mesnede dayanmadığını, şartlanmış bir zihinle meseleyi basitleştirdiğini söylemek durumundayız.
Talha Hakan Alp

 

Yahayy

Kıdemli Üye
Katılım
25 Ocak 2014
Mesajlar
4,603
Tepkime puanı
147
Puanları
63
Konum
İstanbul
konuyu biz koyduksa.noktayıda biz koyarız...m.i.oğlu...sapıktır..onun söylemleriyle İSLAM olmaz olsa olsa sapık bir yol olur.o yol bizden uzak olsun.........

İslam kimsenin sözleriyle olmaz zaten siz yanılgıya baştan düşmüşnüz.
İslam ancak Allah'ın sözleri ile olur, inşa edilir.
Ondan da ancak aklını ahmede mahmuda kiraya verip onlara teslim olanlar değil, Allah'ın kitabına tabi olan temiz akıl sahipleri birşeyler anlayabilirler.
Aklını yoksayp sadece nakille iman ve amel ettiğini söyleyen zaten baştan pisliğe maruz kalmayı kabul eymiş demektir, çünkü kendini beşeri nefislere teslim etmiş, aklını inkar ediyor demektir, Kur'an ile taban tabana zıt bir olgu.

Ayrıca siz ona buna sapık diyeceğinize, İslam açısından kesinlikle dalalet ve sapkınlık olan batıl, delilsiz, mesnedsiz tarikat olgusuna karşı İslama uygunluk, sapkınlık denetimi yapın.


Tapatalklandı.
 

Yahayy

Kıdemli Üye
Katılım
25 Ocak 2014
Mesajlar
4,603
Tepkime puanı
147
Puanları
63
Konum
İstanbul
İşin ilginci bu cübbeli denen adama kimse reddiye yazacak kadar ciddi bulmazken, bu ona buna masal hikaye kıvamında reddiye yazıyor.
Hele direk çocuk uyutma masalı şeklinde rabıta risalesi şeklinde filan uydurma masal kitapları var ki, ne yaptığı ameller, ne saçmasapan zorlama görüş ve reddiyeleri ne de kendisi ciddiye alınmayan biri akıl sahipleri tarafından. Boşuna kopyala yapıştır yapıp parmaklarınızı ziyan ediyorsunuz, kendiniz bir iki şey yazsanız daha fazla ciddiye alınırsınız


Tapatalklandı.
 
Üst