Kur'an ın Tercümesi, Meali Kur'an Değil Midir?

halukgta

Asistan
Katılım
16 Ara 2011
Mesajlar
334
Tepkime puanı
11
Puanları
0
Bazı arkadaşlarımız Kur’an kelimesinden, yalnız Arapça okuduğumuz kitabın olduğunu anlıyor ve diyorlar ki, Kur’an ın tercümesi Kur’an değil mealdir. Gerçekten bu sözler doğru olabilir mi? Kur’an yani Allah ın vahyinin ana özelliği, değişmez kuralı Arapça oluşumudur, yoksa Allah ın vahyinde bizlere iletmek istediği emirleri yani anlamı, manasımıdır? Meal kelime anlamı olarak anlam, kavram, ortaya çıkan şey, sonuç, netice anlamlarına gelir. Yani Kur’an ı Arapçasından dilimize çevirip, Allah bizlere ne söylüyor ve bizlerden ne istiyor, onun apaçık tercüme edildiği hali anlamındadır. Bu durumda buna nasıl olurda, Kur’an değildir deriz? Kur’an anlamadığımız, bilmediğimiz dilden olan halimidir? Bu sözler, toplumu tedirgin eden, hatta Kur’an ı anlayarak okumaktan alı koyan düşüncelerdir.


Aslında bu sorunun cevabını, Kur’an ı düşünerek okuyan bir Müslüman rahatlıkla verebilir. Bakın bu sorunun cevabını, İmamı Azam Ebu Hanife, yüzlerce yıl önce nasıl vermiş.


“Kuran kâğıtlarda Yazılmış ve bizim Okuduğumuz Lafızlar değildir. ESAS KUR’AN O LAFIZLARIN TAŞIDIĞI MANADIR ki, bir kelam-i nefsi ( ALLAH ın zati ile var olmaya devam eden söz ) OLARAK KALIPTAN KALIBA DÖKÜLÜR. O kalıplar sonradan yaratılmış ( Muhdes ) varlıklardır. OYSAKİ ESAS KUR’AN, MAHLÛK OLMAYAN BİR MANADIR.”


GERÇEKTENDE KUR’AN, ALLAH IN KULLARINA AÇIK MESAJIDIR. Anlamını bilmeden okuduğumuz, Arapça ayetlerin yalnız Kur’an olduğunu söylersek, Allah ın bizlere rehber olsun diye gönderdiği kitabın amacına, özüne tamamen ters düşen bir hükmü vermiş oluruz Kur’an kelimesine. KUR’AN ALLAH IN BİZLERE TEBLİĞİDİR, MESAJIDIR, VAHYİDİR. BU TEBLİĞİ EĞER ANLAMINI BİLMEDİĞİMİZ BİR LİSANDA OKUYORSAK, TEBLİĞ GERÇEKLEŞMEMİŞ DEMEKTİR Kİ, BU DURUMDA NASIL OLURDA ASIL KUR’AN YALNIZ ARAPÇADIR DERİZ. Allah ne diyor Kur’an da birçok ayetinde? Kullarım ayetler üzerinde düşünün, aklınızı kullanın. Anlamadan okuduğumuzda, sizce Allah ın bu emrini yerine bizler getirebilir miyiz? Bunu yapamıyorsak, hala nasıl olurda anlamadan Arapça okuduğumuzda bu Kur’an olur, anladığımız dile çevrildiğinde Kur’an olmaz deriz. Bu düşünce Kur’an ın indiriliş amacına tamamen ters düşer.


KUR’AN KELİME ANLAMI OLARAK, OKUMAK, OKUNAN ŞEY ANLAMINA GELİR. Elbette anlamadan okumak değil, anlayarak ve düşünerek okumak. Bu durumda Kur’an için, Allah ın vahiylerini bir araya getirilip, anlayarak düşünerek okumak anlamına gelir Kuır’an dersek, yanlış olmaz. Örnek verelim.


İsra 9–10: ŞÜPHESİZ BU KUR'ÂN, DOSDOĞRU OLANI GÖSTERİR ve iyi işler yapan müminlere büyük ödül olduğunu ve âhirete inanmayanlara da acı bir azap hazırladığımızı bildirir. (Bayraktar Bayraklı meali)


İsra 82: BİZ KUR'AN'DAN, İNANANLAR İÇİN ŞİFA VE RAHMET OLACAK ŞEYLER İNDİRİYORUZ. Ama bu, zalimlerin yıkımını artırmaktan başka katkı sağlamıyor. (Yaşar Nuri meali)


Bu ayetlerden de anlıyoruz ki, Allah gönderdiği ayetlerin birleştirilmiş halinin tamamına, Kur’an diye bahsediyor. Gönderilen kitabın, ne maksatla gönderildiğini de bizlere bildiriyor ve diyor ki, bu Kur’an sizlere dosdoğru yolu gösterir ve iletir. Kur’an inananlara şifadır, onlara yol gösterecek bilgiler indiriyoruz. Bu durumda Kur’an doğru yolun ne olduğunu, acaba kendi dilimizden anlayarak mı okuduğumuzda anlarız ve öğreniriz, yoksa anlamadığımız bir dilden okuduğumuzda mı? Bu sorunun cevabı çok açıktır. EĞER KUR’AN I AMACINA UYGUN BİR ŞEKİLDE OKUMUYORSAK, BİZLER ANCAK KUR’AN OKUMUŞ GİBİ YAPMIŞ OLURUZ, AMA ASLA BİZLERE YOL GÖSTERMEZ, ÇÜNKÜ ALLAH IN TEBLİĞİNİ ALMAMIŞ OLURUZ. Daha da kötüsü, Allah bizlerden ne istiyormuş diye Arapça bilenlere sorduğumuzda, anlatılanların doğruluğundan asla emin olamayız. Allah kulları arasında, aracı kabul etmediğini söylüyor, lütfen unutmayalım. İmtihanında özünde bu yatar. Herkes gücü nispetinde, çaba göstermelidir.


Allah gönderdiği kitabın isminden bahsederken, yalnız Kur’an kelimesini kullanmaz, birçok isimler zikreder. Birkaç örnek vermek istiyorum.


Furkan 1: Şanı yücedir o kudretin ki, hakla bâtılı ayıran o FURKAN'ı, bütün âlemler için bir uyarıcı olsun diye kuluna indirdi. (Yaşar Nuri meali)


Hicr 9: Hiç kuşkusuz, O ZİKİRİ/Kur'an'ı biz indirdik, biz; her hal ve şartta onu muhakkak koruyacak olan da biziz. (Yaşar Nuri meali)


Nisa 174: Ey insanlar! Rabbinizden size güçlü bir delil geldi ve size aydınlatıcı bir NUR indirdik. (Bayraktar Bayraklı )


Bu ayetlerden de anlıyoruz ki, Allah ın gönderdiği vahiy topluluğunun ismi yalnız Kur’an değil. Allah vahiylerinden bahsederken, bazen Furkan yani eğriyi doğrudan ayıran ismi kullanıyor. Bu durumda bizler, eğriyi doğrudan ayırabilmemiz için, Allah ın kitabını nasıl okumamız gerekir? Cevabı çok açıktır, anladığımız dilden. İnanın yoksa anlamadan okuduğumuz kitaba, istediğimiz kadar FURKAN ya da KUR’AN diyelim, bizlere hiçbir faydası olmaz. Allah Kur’an ın indiriliş amacını açıkça bildirmiş ve ne demişti. KULLARIMA YOL GÖSTERİCİ OLSUN DİYE İNDİRDİK. Eğer anlamını bilmeden okuyorsak, bizlere nasıl yol gösterici olsun?


Bizleri, anlamını bilmeden okumaya teşvik etmelerinin nedeni, hatta Türkçe tercümesinden okursan, Kur’an sayılmaz demelerinin asıl nedeni, ne yazık ki toplumu din adına istedikleri gibi yönetebilmek içindir, bu gerçeği asla unutmayalım. Allah İslam dininde, ruhban sınıfı yoktur dedikçe, bizler ellerimizle ruhban sınıfı yarattık. Yarattığımız bu ruhbanlarda, kendi hükümranlığını sürdürebilmek için, toplumu Allah ile aldatarak, herkes Kur’an ı anlayamaz, Arapça başka dillere çevrildiğinde anlamı değişir, bir kelimenin yüzlerce anlamı vardır diyerek, topluma korku saldılar. Her ne hikmetse Kur’an ı anladığını iddia edenler, hatta tercüme edenler, anlayıp topluma anlatabiliyorlar. Toplumu hadislerle dinini yöneten bu kişilere, hiç kimse sormuyor. Hadislerin orijinali de Arapça. Onlar doğru olarak Türkçeye çevriliyor, bu konuda hiç kimse itiraz etmiyor da, Allah ın nuru Kur’an neden çevrilmesin? Bunları söyleyip toplumu aldatanlar, sanki kendileri seçilmiş insanlar gibi, toplumu işte böyle oyalayıp, aldatmaya devam ediyorlar.

Değerli din kardeşlerim. Kur’an, Allah ın bizlere gönderdiği, eğriden doğruyu ayırabileceğimiz bir tebliğdir, duyurudur. Bu duyurunun hangi dilden yapıldığının hiçbir önemi yoktur. Eğer Allah ın tebliğini aracısız almaya çalışırken, okuduğumuzu anlayamıyorsak, o tebliğ asla gerçekleşmemiş demektir. Allah ın tebliğini almak isteyen, anlayarak okumalıdır ki, ayetler üzerinde, Allah ın istediği gibi düşünüp akıl edebilsin.


Allah gönderdiği tebliğini, Kur’an ı neden Arapça indirdiğini, çok açık bir şekilde bizlere anlatmış ve hatta doğru anlayalım diye örnek vererek izah etmiştir. Eğer bizler hala bu örnekler üzerinde düşünmeyip, anlamaya çalışmıyorsak, bizler Allah ın vahyini hala alamamışız demektir.


İbrahim 4: Biz, GÖREVLENDİRDİĞİMİZ HER RESULÜ ANCAK KENDİ TOPLUMUNUN DİLİYLE GÖNDERDİK Kİ, ONLARA AÇIK-SEÇİK BEYANDA BULUNSUN. Bunun ardından, Allah dilediğini saptırır, dilediğini de iyiye ve güzele kılavuzlar. Azîz'dir, Hakîm'dir O! (Yaşar Nuri meali)


Bu ayeti tebliğ alan bir Müslüman, Allah ın gerçek vahyini okumak istiyorsa, anlamını bilmese de Arapçasından okumalıdır asla diyemez. Dediğimiz andan itibaren, Kur’an ayetlerine ters düşen bir mantığa kendimizi inandırmış olur. Bakın ayette ne diyor. Kullarım iyice anlayabilsin, yani tebliği gereği gibi anlasınlar diye, biz daha önce gönderdiğimiz tüm elçilerime, kendi dillerinden kitaplar gönderdik diyor. Bu ayetten çok açık şunu anlıyoruz. Her Müslüman Allah ın vahyini, Furkan ını, nurunu, zikrini, anladığı dilden okumalı ki, tebliği alıp, düşünüp öğüt alabilsin. YANİ ALLAH IN TEBLİĞİNDE Kİ ASIL ÖZELLİK, ARAPÇA OLUŞUNDA DEĞİL, ASIL VAHYİN ÖNEMİ, MANASINDADIR, ANLAMINDADIR.


Kur’an ı farklı anlayıp anlatanlar, Allah ın vahyini anlamaya çalışırken, bizzat Kur’an ın örneklerinden yardım almak yerine, rivayet edilen hadislerden yararlanarak anlamaya çalışmaktadırlar. Böyle olunca da, Allah ın bizlerden ne istediğini değil, bizlere öğretilenlerin ışında ayetleri anlamış oluyoruz. Buda bizler için büyük bir tehlikedir. Onun içindir ki bölündük ve parçalandık.


Allah bu konuda geleceği bildiği için, bir başka ayetinde de gereken açıklamayı yapıyor ve bakın nasıl bir örnek veriyor. Bu ayetten de hala anlamayıp, esas Kur’an Arapçadır diyorsa bir insan, bazı kişiler tarafından esir alınmış, düşünemiyor Kur’an gerçeklerini göremiyor demektir.


Fussilet 44: EĞER BİZ ONU YABANCI DİLDEN BİR KUR'ÂN YAPSAYDIK ONLAR MUTLAKA: "BU KİTABIN AYETLERİ GENİŞÇE AÇIKLANMALI DEĞİL MİYDİ? ARAP BİR PEYGAMBERE YABANCI DİL, ÖYLE Mİ?" DERLERDİ. Sen de ki: "O, iman edenler için bir hidayet ve şifadır." İman etmeyenlerin kulaklarında ise bir ağırlık vardır. Kur'ân onlara göre bir körlüktür. SANKİ ONLAR UZAK BİR YERDEN ÇAĞRILIYORLAR (DA DUYMUYORLAR). (Elmalı meali)


Allah bu konuyu, daha nasıl açıkça bizlere bildirsin bilemiyorum. Hala anlayamayanlara, anlamak istemeyenlere, ayetin sonundaki uyarı ders olmalıdır. Bu ayetten şu dersi çıkarmalıyız. Allah hiçbir kulunu, anlayamayacağı bir kitaptan, hükümden sorumlu tutmaz. Onun için Allah ın vahyini mutlaka, anladığımız dilden okumalıyız. Okumalıyız ki, Allah ın bizlerden ne istediğini doğru anlayabilelim.


Allah ın bu gerçeğinin önüne set çekmek ve toplumun bilinçlenmesini istemeyenler, topluma öyle bir korku salmışlardır ki, Allah a ve onun kitabına saygısızlığın en büyüğünü yapmışlar ve demişler ki; KUR’AN HER DİLE ÇEVRİLEMEZ. Lütfen unutmayalım, tüm diller evrenseldir ve anlamı değişmemek şartıyla, farklı kelimelerle tüm dillere çevrilebilir. Sizce Allah tüm insanların dillerine çevrilemeyen bir rehber, tebliğ gönderip, daha sonra tüm insanları Kur’an dan sorumlu tutar mı? Yaradan ın uyardığı gibi. HALA BUNUDA MI DÜŞÜNEMİYORUZ?


Dünya üzerinde yazılmış hiçbir beşeri kitaba, böyle bir saygısızlık yapılarak, bu kitap şu dilden, diğer dillere çevrilemez denmemiştir. Arapça, Çince ya da Hintçe yazılmış ilmi kitapların tamamı, tüm dillere çevrilip, anlaşılıyor hatta bu kitaplardan bilim adamları yetişiyorsa, bizler nasıl olurda Allah katından gelmiş, eşi benzeri olmayan bir NUR için, başka dillere tam çevrilemez diyoruz. Bu ne saygısızlık. Buna nasıl inanırız.


Lütfen bu tuzağa düşmeyelim. Bizlere düşen dikkatle, tercüme edilmiş Kur’an ayetlerini okuyalım. Art niyetli kişilerin, ayetler üzerinde yaptığı tahrifatları, kendi çabalarımızla araştırarak, Allah ın da gönül gözümüzü açacağına söz verdiği gerçeğinden yola çıkarak, Furkan ı anlamaya çalışalım. Bu çabanın sonunda, gerçekleri nasıl fark edeceğinizi göreceksiniz. GAYRET BİZDEN, YARDIM ALLAH DAN. Bu imtihan zorlu bir imtihan. Özveriyle çaba harcayan, inanın mükâfatını görecektir.


Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK


https://www.facebook.com/Kuranadavet1/?ref=aymt_homepage_panel
http://halukgta.blogcu.com/
http://kuranyolu.blogcu.com/
http://hakyolkuran.com/
 

ibzdg

Üye
Katılım
20 Nis 2018
Mesajlar
8
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Kuran asla birebir başka bir dile çevrilemez. Çevirince eksiklik olur fazlalık olur. Sadece Kuran değil basit bir şiiri, şarkıyı bir romanı dahi birebir başka dile çevirmeniz mümkün değildir.
Mesela online ne demektir? Yüz tane kelime ile anlatabilirsiniz türkçede ama hiçbiri de tam olarak online ile aynı anlama gelmez.
Kuran değişemeyeceği için başka dillere çevrilene kuran dersen çevrilirken kaybolan anlamlar ya da eklenen anlamlar ne olacak? 50 yıl sonra hangisi gerçek kuran, senin kuranın benim kuranım olacak.

Misal bir tane hadis türkçeye çevrilmiş hali : "Uçan eşekler çıkmadıkça kıyamet kopmaz" arapçasında uçan taşıtlar çıkmadıkça meali vardır ama tercümesinde eşek diyor. Tercüme edersen anlam bozulur ama meal dersen anlam bozulsa da bu türkçe kurana meal demez kimse. Orjinal hep orada kalır. Kaybolan ya da eklenen durumlar oluşmaz.
 

talib

Kıdemli Üye
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
21,906
Tepkime puanı
1,076
Puanları
0
Konum
İstanbul
Ne çok zıpçıktı var memlektimde. Kimi sünnet yoketmek derdinde, kimi Kur'an'ı. Hepsi dini söylem ile dini yok etmek hevesinde.
 

tayyÖ2

Yasaklı
Katılım
23 Nis 2018
Mesajlar
19
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Kuran asla birebir başka bir dile çevrilemez. Çevirince eksiklik olur fazlalık olur. Sadece Kuran değil basit bir şiiri, şarkıyı bir romanı dahi birebir başka dile çevirmeniz mümkün değildir.
Mesela online ne demektir? Yüz tane kelime ile anlatabilirsiniz türkçede ama hiçbiri de tam olarak online ile aynı anlama gelmez.
Kuran değişemeyeceği için başka dillere çevrilene kuran dersen çevrilirken kaybolan anlamlar ya da eklenen anlamlar ne olacak? 50 yıl sonra hangisi gerçek kuran, senin kuranın benim kuranım olacak.

Misal bir tane hadis türkçeye çevrilmiş hali : "Uçan eşekler çıkmadıkça kıyamet kopmaz" arapçasında uçan taşıtlar çıkmadıkça meali vardır ama tercümesinde eşek diyor. Tercüme edersen anlam bozulur ama meal dersen anlam bozulsa da bu türkçe kurana meal demez kimse. Orjinal hep orada kalır. Kaybolan ya da eklenen durumlar oluşmaz.

Lütfen kaynak belirtiniz.
 

Yahayy

Kıdemli Üye
Katılım
25 Ocak 2014
Mesajlar
4,603
Tepkime puanı
147
Puanları
63
Konum
İstanbul
Kuran asla birebir başka bir dile çevrilemez. Çevirince eksiklik olur fazlalık olur. Sadece Kuran değil basit bir şiiri, şarkıyı bir romanı dahi birebir başka dile çevirmeniz mümkün değildir.
Mesela online ne demektir? Yüz tane kelime ile anlatabilirsiniz türkçede ama hiçbiri de tam olarak online ile aynı anlama gelmez.
Kuran değişemeyeceği için başka dillere çevrilene kuran dersen çevrilirken kaybolan anlamlar ya da eklenen anlamlar ne olacak? 50 yıl sonra hangisi gerçek kuran, senin kuranın benim kuranım olacak.

Misal bir tane hadis türkçeye çevrilmiş hali : "Uçan eşekler çıkmadıkça kıyamet kopmaz" arapçasında uçan taşıtlar çıkmadıkça meali vardır ama tercümesinde eşek diyor. Tercüme edersen anlam bozulur ama meal dersen anlam bozulsa da bu türkçe kurana meal demez kimse. Orjinal hep orada kalır. Kaybolan ya da eklenen durumlar oluşmaz.

Senin söylediğine göre demek ki, Araplardan başkası asla Kur'anı tam olarak yalın metni ile anlamamış olacak.
Doğu, Kur'an Mekke ve çevresini uyarasın diye Arapça olarak ana dilinizde indirilmiştir mesajını tam da olması gerektiği gibi
tefsirini yaptın helal...
 

Hakperest

Kıdemli Üye
Katılım
13 May 2013
Mesajlar
10,164
Tepkime puanı
3,186
Puanları
113
Konum
:::::YerKüre:::::
Senin söylediğine göre demek ki, Araplardan başkası asla Kur'anı tam olarak yalın metni ile anlamamış olacak.
Doğu, Kur'an Mekke ve çevresini uyarasın diye Arapça olarak ana dilinizde indirilmiştir mesajını tam da olması gerektiği gibi
tefsirini yaptın helal...
Sen de tam kendini beyan ettin helal
Kendince mekke etrafından olmadığını sanarak sana inmediğini açıklamış oldun
Deist misin yahayy
 

adams77

Kanalizasyoncu
Katılım
14 Haz 2013
Mesajlar
25,935
Tepkime puanı
2,067
Puanları
113
Konum
Mars
Muhammed Mustafa sav'den gelsin de gelen bal olur, şerbet olur, ruhumuza aydınlık olur...

Bak ne güzel diyorsun, GELSİNDE
Peki aynı mantıkla gidersek yahudi ve hristiyanlar aynı zamanda diğerleride peygamberinden gelenler için bal şerbet diyor. Bunun bir ölçüsü yok mu?

O zaman ayetlere ne gerek vardı ki, kaldırın kitabı okunmasını yasaklayın yahu delil ve kanıt bakımından Allah 'ın sözünden daha güvenilir bir söz var mı?
Bismillâhirrahmânirrahîm.
1. Hâ. Mîm.
2. Kitap, azîz ve hakîm olan Allah tarafından indirilmiştir.
3. Şüphesiz göklerde ve yerde inananlar için birçok âyetler vardır.
4. Sizin yaratılışınızda ve (Allah'ın) yeryüzünde yaydığı canlılarda, kesin olarak inanan bir toplum için ibret verici işaretler vardır.
5. Gecenin ve gündüzün değişmesinde, Allah'ın gökten indirmiş olduğu rızıkta (yağmurda) ve ölümünden sonra yeri onunla diriltmesinde, rüzgârları değişik yönlerden estirmesinde, aklını kullanan toplum için dersler vardır.
6. İşte sana gerçek olarak okuduğumuz bunlar Allah'ın âyetleridir. Artık Allah'tan ve O'nun âyetlerinden sonra hangi söze inanacaklar?
7. Vay haline, her yalancı ve günahkâr kişinin!
 

ihvanistanbul

AkhenAton
Katılım
4 Eki 2009
Mesajlar
7,662
Tepkime puanı
2,338
Puanları
113
Konum
istanbul
Bak ne güzel diyorsun, GELSİNDE
Peki aynı mantıkla gidersek yahudi ve hristiyanlar aynı zamanda diğerleride peygamberinden gelenler için bal şerbet diyor. Bunun bir ölçüsü yok mu?

O zaman ayetlere ne gerek vardı ki, kaldırın kitabı okunmasını yasaklayın yahu delil ve kanıt bakımından Allah 'ın sözünden daha güvenilir bir söz var mı?
Bismillâhirrahmânirrahîm.
1. Hâ. Mîm.
2. Kitap, azîz ve hakîm olan Allah tarafından indirilmiştir.
3. Şüphesiz göklerde ve yerde inananlar için birçok âyetler vardır.
4. Sizin yaratılışınızda ve (Allah'ın) yeryüzünde yaydığı canlılarda, kesin olarak inanan bir toplum için ibret verici işaretler vardır.
5. Gecenin ve gündüzün değişmesinde, Allah'ın gökten indirmiş olduğu rızıkta (yağmurda) ve ölümünden sonra yeri onunla diriltmesinde, rüzgârları değişik yönlerden estirmesinde, aklını kullanan toplum için dersler vardır.
6. İşte sana gerçek olarak okuduğumuz bunlar Allah'ın âyetleridir. Artık Allah'tan ve O'nun âyetlerinden sonra hangi söze inanacaklar?
7. Vay haline, her yalancı ve günahkâr kişinin!



muhammed mustafadan gelmedi mi gelen ayetler? İyi güzel ne gördüysek O sav'in elinden gördük.
 

adams77

Kanalizasyoncu
Katılım
14 Haz 2013
Mesajlar
25,935
Tepkime puanı
2,067
Puanları
113
Konum
Mars
muhammed mustafadan gelmedi mi gelen ayetler? İyi güzel ne gördüysek O sav'in elinden gördük.

Vahyedilenden başkası değil dimi. Hevasından konuşmadı dimi? ne vahyedildiyese sana getirmedi mi.

Şimdi açık ve seçik bir şekilde söyle, Peygamber bu dinde kendinden yasa ve kanun koymaya yetkili mi? karar verme yetkisine sahip mi?
 

ihvanistanbul

AkhenAton
Katılım
4 Eki 2009
Mesajlar
7,662
Tepkime puanı
2,338
Puanları
113
Konum
istanbul
Vahyedilenden başkası değil dimi. Hevasından konuşmadı dimi? ne vahyedildiyese sana getirmedi mi.

Şimdi açık ve seçik bir şekilde söyle, Peygamber bu dinde kendinden yasa ve kanun koymaya yetkili mi? karar verme yetkisine sahip mi?


Peygamber sav dinde hüküm sahibidir. Söylediği sözler bağlayıcı, verdiği hükümler bağlayıcıdır.
 

adams77

Kanalizasyoncu
Katılım
14 Haz 2013
Mesajlar
25,935
Tepkime puanı
2,067
Puanları
113
Konum
Mars
Peygamber sav dinde hüküm sahibidir. Söylediği sözler bağlayıcı, verdiği hükümler bağlayıcıdır.

ben çok açık sordum seninde aynı açıklıkta cevap vermen gerekiyor.
yasa ve kanun koymaya yetkisi var mı? yada sen dinde hüküm sahibidir derken bunumu kast ediyorsun?

Herşey çok açık reis çekinmene gerek yok
 

tayyÖ2

Yasaklı
Katılım
23 Nis 2018
Mesajlar
19
Tepkime puanı
0
Puanları
0
İki üç kişi atışırken 3.4 kişiye bilmem ne düşer derler amma.
Neyi tartıştığınız dışarıdan anlaşılmıyor. Hülasa neyi savunuyor veya neyi kanıtlamaya çalışıyorsunuz diye soruyorum?

Cevap verebileceğinizi sanmasam da bu soru forum takipçileri ve bilgilenme-öğrenme açısından zaruri olmuştur.
 

ihvanistanbul

AkhenAton
Katılım
4 Eki 2009
Mesajlar
7,662
Tepkime puanı
2,338
Puanları
113
Konum
istanbul
ben çok açık sordum seninde aynı açıklıkta cevap vermen gerekiyor.
yasa ve kanun koymaya yetkisi var mı? yada sen dinde hüküm sahibidir derken bunumu kast ediyorsun?

Herşey çok açık reis çekinmene gerek yok


LA açık açık söylüyorum işte. Hüküm sahibidir. Diyebilir ki adams sana x madde yasak.
 

adams77

Kanalizasyoncu
Katılım
14 Haz 2013
Mesajlar
25,935
Tepkime puanı
2,067
Puanları
113
Konum
Mars
LA açık açık söylüyorum işte. Hüküm sahibidir. Diyebilir ki adams sana x madde yasak.

kusura bakma beni tanıyon ben biraz kalın kafalayım şimdi sen diyon ki
Allah 'ın yasaklamadığı bir şeyi bana yasaklayabilir öyle mi?
 
Üst