kıskanmamak için ne yapmalı?

safinaz

Asistan
Katılım
28 Şub 2008
Mesajlar
362
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Herşey ölçü dahilinde olduğunda güzeldir.Ancak aşırı kıskançlık ya kendine güvensizlikten ya da karşı tarafa güvensizlikten olur.
 

Limon

Üye
Katılım
30 Tem 2007
Mesajlar
45
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Kıskançlık duygusunu bastırıp inkara yatmalı .
Veya içine atıp kanser olmalı :O
 

dead24

Üye
Katılım
2 Mar 2008
Mesajlar
17
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
QBO$
Web sitesi
www.gokcekoyluyuz.biz
olayın aslını anlatayım :D

şimdii 2 kısı war ikiside kıskanıolar beni ikiside paylasamıyorlar beni :( bende bu durumdan sıkayetcıyım ayrıca dıgerıne ondan bahsetsem dıgerı kızıo ıkısınede bırbırınden bahsetsem kızıolar bana :D ama onlar benı asırı derece kıskanıolar ama bende cooook sewıom :d canımdan cok sewıom ama kıskanma huyum yok bır yardım edın kardesler şimdiden tesekkurler.
 

ela rana

Asistan
Katılım
26 Ara 2007
Mesajlar
335
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Yaş
41
dead24 kardeşim benimde başımda böyle bi olay vardı.çok kötü bi durum elbettee herkes bizim arkadaşımız olabilir.ama herkese aynı mesafede olamayızki...onlara rabbim hidayet versin kıskançlık bencillikle kardeş gibidir...;););););)
 

MiHRiMaH

Son gülen... :/
Katılım
6 Ara 2006
Mesajlar
2,752
Tepkime puanı
769
Puanları
0
Konum
İstanbul...
Sual: Karı-kocadan birinin eşini kıskanmasında bir sakınca var mıdır?
CEVAP
Bazı çevrelerde kıskanmayı ayıp gibi, çağ dışı gibi göstermeye çalışıyorlar. Gayur olmak, yani namusunu korumak için, meşru hudutlar içinde kıskançlık göstermek dinimizin emridir.
Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Allahü teâlâdan daha gayuru yoktur ve bunun için fuhşu yasaklamıştır.) [Buhari]
(Namus gayreti imandan, kadın-erkek bir arada eğlenmek de nifaktandır.) [Deylemi]

Namusunu kıskanmayana deyyus denir. Deyyuslar için hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Allahü teâlâ, Cenneti yaratınca, “Cimri, sana giremez, deyyus senin kokunu bile duyamaz” buyurdu.) [Deylemi]

(İçki içene, ana-babasına âsi olan kimseye ve deyyusa, Cennete girmek haramdır.)
[İ.Ahmed]

Bu büyük günahları işleyen kimsenin zerre kadar da olsa imanı varsa, günahlarının cezasını çektikten sonra Cennete gider. Fakat günahlar insanı küfre sürüklediği için, bu günahlara devam etmek büyük felakete yol açar. Zararın neresinden dönülürse kârdır. Bir an önce tevbe edip günahlardan sıyrılmalıdır. Tevbe eden, hiç günah işlememiş gibi olur. Kadının, kumasını da kıskanması normaldir. Fakat kıskançlığını açığa vurarak meşru sınırı aşmamalıdır. (Allahü teâlâ, kıskançlığı kadınlara ve cihadı erkeklere yükledi. Hangi kadın, bu emre iman ederek sabrederse, şehid olan mücahid kadar sevap kazanır) hadis-i şerifinde de, kadınların sabır göstermelerine işaret buyurulmaktadır. Kadın, hem kıskanacak, hem de buna katlanacaktır. İşte bu büyük fedakârlık, erkeklerin cihadı gibi tutulmuştur.

Sual: Gayur olmakla, kıskanmakla haset etmek arasında ne fark vardır?
CEVAP
Haset, kıskanmak, çekememek demektir. Yani, Allahü teâlânın birisine vermiş olduğu nimetin ondan gitmesini istemek demektir. Ondan gitmesini istemeyip de, kendisinde de olmasını istemek, haset olmaz. Buna gıpta etmek, imrenmek denir. Gıpta güzel bir huydur. İslamiyet’in ahkamına, yani farzları yapmaya ve haramlardan sakınmaya riayet eden, gözeten salih kimseye gıpta edilmesi vaciptir. Dünya nimetleri için gıpta etmek tenzihen mekruh olur. Birisinde bulunan kötü, zararlı şeyin gitmesini istemek, gayret olur. Gayret gösterene de gayur denir. Gayret, bir kimsede olan hakkına, onun başkasını ortak etmesini istememektir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Mümin gayur olur. Allahü teâlâ ise daha gayurdur.) [Müslim]
(Namus gayreti imandandır.) [Deylemi]

Allahü teâlânın gayret etmesi, kulunun kötü, çirkin şey yapmasına razı olmamasıdır.
İnsanın Allahü teâlâya gayret etmesi, haram işlenmesini istememekle olur.

Yusuf aleyhisselamın, (Sultanın yanında benim ismimi söyle!) demesi gayret-i ilahiyyeye dokunarak, senelerce zindanda kalmasına sebep oldu. İbrahim aleyhisselamın, oğlu İsmail’in dünyaya gelmesine sevinmesi, gayret-i ilahiyyeye dokunarak, bunu kurban etmesi emrolundu. Allahü teâlânın çok sevdiklerine, bazı evliyaya böyle gayret etmesi çok vâki olmuştur.


kaynak: dinimizislam.com
 
Katılım
25 Ocak 2008
Mesajlar
29
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
45
Konum
istanbul
Web sitesi
www.cennteyolculari.com
ne yaparsanız yapın... her insanın ruhunda kıskançlık vardır...
birşey yapamazsınız:eek:leyo: :eek:leyo:

Katılıyorum size ama yukarıda bri arkadaşında yazdığı gibi kıskançlık ve haseti ayırmak lazım insan sevdiğini kıskanır ama bence kıskandığını karşındakine belli etmesen daha rahat olursun kardeşim...
 
Katılım
12 Ocak 2008
Mesajlar
62
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Sual: Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Allahü teâlâdan daha gayuru yoktur ve bunun için fuhşu yasaklamıştır.) [Buhari]
(Namus gayreti imandan, kadın-erkek bir arada eğlenmek de nifaktandır.) [Deylemi]

Namusunu kıskanmayana deyyus denir. Deyyuslar için hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Allahü teâlâ, Cenneti yaratınca, “Cimri, sana giremez, deyyus senin kokunu bile duyamaz” buyurdu.) [Deylemi]

(İçki içene, ana-babasına âsi olan kimseye ve deyyusa, Cennete girmek haramdır.) [İ.Ahmed]

(Mümin gayur olur. Allahü teâlâ ise daha gayurdur.) [Müslim]
(Namus gayreti imandandır.) [Deylemi]

Kardeşimiz güzel yazmış. Ölçülü olmak şartı ile kıskanmak fıtridir. Ancak konuyu açan kardeşimiz tahmin ediyorum hastalık şekline gelen kıskançlıktan şikayetçidir. hayatı hem kendine, hem de karşısındakine zehir eden kıskançlık. Bu normal olmadığı gibi aynı zamanda hastalıktır.
uzun bir tedaviye ihitiyacı olduğunu söylemekle yetiniyorum. Allah acil şifa versin.
 
W

wepcam

Guest
Değerli kardeşim..
yanılmıyorsam kelimeleri tam aklımda olmasada şöyle bir kudsi hadsi vardı
" yer ve gök beni almaz faka mümin bir kulun kalbi beni alır... " şeklinde bir hadisi kudsi vardı.. yanılıyorsam Allah affetsin.

Kalb amellerin nişangahı olsa gerek
kalb amellerin ve niyetlerin çıkış noktası olsa gerek
kalb yanlış hedeflenirse yani niyet ameller nekadar güzel olsada o amel geçersizdir...ifsat olmuştur
bu nedenle amellerin en dip noktası; bizim hakim olmadığımız fakat Allaha açık olan derinliklerde allah için olması esastır..
aksi takdirde çevremizi hatta kendimizi bile Aldatabiliriz..
iyi amellerimizi hatırlayarak aldanışlar denizinde gezeriz..
zahirimiz müslüman dır ama batınımız belkide münafıklar arsında dır...


bir mümin bir iyiliği yapmayı isteyip yapamasa bile ;
kalbinden onu yapmayıgerçekten içten samimi olarak gerçirdiğinde Allah ona onu yapmış gibi mükafat veriyor..

burada
KALBİN DURUŞUNUN ÖNEMİ Nİ ANLATMAYA ÇALIŞTIM.. KALBİNDE AMELLERİ VARDIR..

birkudsi hadisde şöyle der.
Hasut; (haset kıskançlık eden )
kullarım arsında yaptığım yaptığım taksime karşı
gelmiştir ve rahmetim içinde bana karşı gazaplanmıştır. "
der..

çünkü biz biliyoruz ki bir yaprağın ağaçtan düşerken izlediği yol bile Allahın iradesi ve ilmi dışında değildir
ohalde bu canı bize Allah vermiştir bedeni gözü renği kulağı makamı mevkiyi
yetenekleri ve imkanları..

bunların sırları Allah katındadır herkesin imtihanı kendine mahsusustur
ve kendine mahsusu özellikler içerir..

o özellik ve imkanlara haset etmek kıskanmak Alllah karşı gazablanmak haşa ve kella öfkelenmektir
bu ne büyük yanılgıdır....

NOT : haset ve kıskançlığın ameli tedaviside kıskanılan kişinin gıyabunda ondan güzel bahsetmek onu takdir edmek..
böylece nefsin isteğinin tersinin amelini yaparak nefsi kırmaktır..

yanılıyorsam Allah afetsin .. Allaha emanet olun.
 

ela rana

Asistan
Katılım
26 Ara 2007
Mesajlar
335
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Yaş
41
kıskanmak güzeldir kıskanılmakta güzel bi duygu ama dozunu bilmek lazım...aşırıya kaçılırsa sevenlerimisden de olabirizz:eek:leyo::eek:leyo::eek:leyo::eek:leyo::eek:leyo:
 

hafsa

SABIR DOSTU
Katılım
19 Nis 2007
Mesajlar
3,057
Tepkime puanı
335
Puanları
0
Yaş
42
Konum
KOCAELİ
insanın sevdiği tarafından kıskanılması güzel bişey ama tabi ki dozu da önemli..Aşırı olmadıktan sonra sorun yok...
 

Berke

Kıdemli Üye
Katılım
12 Ocak 2007
Mesajlar
3,878
Tepkime puanı
6
Puanları
0
Konum
Masal Aleminde
Kıskanmadan kurtulmanın yolu,kıskandığınız kişiye hediye almaktır.
 

Bîdâr

Aktifleşmemiş
Katılım
31 Tem 2007
Mesajlar
5,222
Tepkime puanı
207
Puanları
0
UZAKDOĞU'DA BİR tapınakta tefekkür ve sohbet yoluyla bir grup mü’min hakikatı bulmaya ve yaşamaya çalışıyordu. Dışarıya kapalı, başkalarını hemen hiç kabul etmeyen bir topluluktu bu. Bu grubun en önemli özelliği, az konuşmak, hakikatleri ince bir dille ifade edebilmekti.

Bir gün tapınağın kapısına bir yabancı geldi. Yabancı kapıda öylece durdu ve bekledi. Burada sezgisel buluşmaya inanılıyordu, kapıda tokmak ya da çan, zil türünden ses çıkaran bir gereç yoktu.

Bir süre sonra kapı açıldı, içerdeki "bilgelik arayıcısı" kapıda duran yabancıya baktı. Bir selamlaşmadan sonra sözsüz konuşmaları başladı. Gelen yabancı, tapınağa girmek ve burada kalmak istiyordu.

İçerdeki kişi bir süre kayboldu,sonra elinde ağzına kadar suyla dolu bir kapla döndü ve kabı yabancıya uzattı. Mesaj açıktı: "Yeni bir üyeyi kabul edemeyecek kadar kalabalığız!" Yabancı tapınağın bahçesine döndü, dalından kopup yere düşmüş bir gül yaprağını dolu kabın içindeki suyun üzerine bıraktı.

Gül yaprağı suyun üstünde yüzüyordu ve su taşmamıştı. İçerdeki ev sahibi saygıyla eğildi ve kapıyı açarak yabancıyı içeriye aldı. Suyu taşırmayan bir gül yaprağına her zaman yer vardır. Bu sevgi ve dostluktu. Sevgi ve dostluğa ise her zaman yer bulunurdu.

Dostluklar ve sevmeler gönül aynasına doğru yakılan birer mum ışığı gibidir. Her yeni mum başka aynaları karartmak şöyle dursun, onları daha da aydınlatır. Yeter ki, sevmeler ve dostluklar bencillik adına olmasın. Her yeni dostla, her yeni misafirle gönüller daha da genişler, cennetten bir köşe olur.

Ama kıskançlığın kıskacındaki gönüller için aynı şey söylenemez. Hem fakir, hem korkak, hem de çorak ülkelerdir onlar. Sevmekten korkan, sevdiğinde sahiplenen, sahiplenirken fakirleşen ve fakirleştiren, sevdiği şeyi bakışıyla donuklaştıran gönüllerdir onlar.

Evet, kıskanmak sevmenin parçasıdır. Seven kıskanır da. Ama dikkat! Kıskanmak sevmenin bir parçasıdır, sevmek kıskanmanın parçası değil. Ne zaman ki, kıskançlık sevginin önüne geçer ve onu kaplar, o zaman kıskançlık gönül darlığına dönüşür.

Bu türlü kıskançlık sevme korkaklığıdır. Sevmeyi bencilliğine âlet etmektir. Sevdiğini sözde sevgisiyle kuşatırken, aslında fakir ve çorak bırakmaktır. Kıskançlığı sevgisini boğan kişi, sevdiğine cennet değil cehennem sunar. Kendi gönül darlığıyla sevdiğini de daraltır.

Cennet’e her yeni kişi geldiğinde, Cennet ehli o kişiye merhaba dermiş. “Ne iyi ettin de geldin, buyur gel, cennet seni de içine alacak kadar geniş. Sana da yer var!”

Ama cehennemdekiler, her yeni gelen kişiyle daha bir sıkılır ve kızarmış. “Zaten yerimiz daracıktı, bir de sen geldin, daha da rahatsız olacağız!”

Sormalı değil miyiz, cenneti cennet yapan cennetliklerin geniş yürekleri değil midir bir bakıma? Yüreği kıskançlıkla daralmış biri cennete koyulsa bile, orasını da kıskanmaz mıydı? Yeni gelenlere yüzünü buruşturmaz mıydı?

Herbirimiz bu dünyadayken cennetimizi de kuruyoruz. Saraylarımızı ve sohbet arkadaşlarımızı buradan götürüyoruz. Dostlarımız cennetimizin tuğlaları, sevgilerimiz o cennet saraylarımızın bahçeleri…

"Sadece ben" veya "sadece sen ve ben" türünden bir bakış, cenneti değil cehennemi haber veriyor.

O zaman soralım kendimize. Gönül meclisimize yeni dostlar katmaya ne kadar hazırız? Sevgilerimize rakip olabileceğinden korksak bile bir sevmenin başka bir sevmeye engel olamayacağını itirafa ne kadar cesaretliyiz?

Sevgimiz sevdiklerimize cennet bahçesindeni serin esintiler mi taşıyor, yoksa cehennem sıcaklarından bunaltıcı rüzgarlar mı?


Murat Çetinkaya
 

yaban_gülü

~N€ST€R€N~
Katılım
10 Eki 2006
Mesajlar
1,452
Tepkime puanı
17
Puanları
0
Yaş
39
Konum
bende bilmiyomm
Evet, kıskanmak sevmenin parçasıdır. Seven kıskanır da. Ama dikkat! Kıskanmak sevmenin bir parçasıdır, sevmek kıskanmanın parçası değil. Ne zaman ki, kıskançlık sevginin önüne geçer ve onu kaplar, o zaman kıskançlık gönül darlığına dönüşür.

bide bunu karşındaki insan anlasa...;)
 

nuraydereli20

Paylaşımcı
Katılım
21 Ocak 2008
Mesajlar
126
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
38
Konum
S.BEYLİUZUNDERE
oy oy kıskançlık benim eşim aşırı kıskanç ewden dışarı çıkartmaz bakkal nerde kaç senedir bilmiyorum balkona çamaşır asmaya bile çıkamıyorum bir gittiğim yer annem birde görümcem oda eşim kendi götürür aşırının üstünde kıskanç ama ben şikayetçi değilim yine evlenmeden önce biliyordum huyunu nişanlıken bile ewden annemle bile çıkamazdım arabanın içinden camdan bile bakmamı istemiyor 2 çocuğumuz var hala aynı kıskançlığı devam ama ben onun bu huyunu çok seviyorum çünkü o kadar iyi bir insanki tek kusuru bu hatta kusur bile değil eeh bide çok nazlıdır ama çok iyi bir aile babası allah razı olsun onu yetiştiren anne ve babadan nur içinde yatsın babası canım annem iyiki doğurmuşsun oğlunu bir oturuyoruz annemle ilk zamanlar annem oğlunu benden ben eşimi annesinden kıskanırdım ama zamanla geçti güzel kıskançlıklar her zaman iyidir
 

dead24

Üye
Katılım
2 Mar 2008
Mesajlar
17
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
QBO$
Web sitesi
www.gokcekoyluyuz.biz
ewt anladım :) kıskansınlar ama abartmasınlar ınsanı sıkbogaz ediolar bu kıskanclıga care yok aynen ölümle olacaga care bulamamak gibi napalım sabreden derwiş muradına erermiş allah ben we benim gibilere yardım etsin ne diyimki baskaaa ;)
 

reis61

Üye
Katılım
12 Mar 2008
Mesajlar
6
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Kiskandiğiniz Kişinin Takva Durumuna Bakin.sizden Bu Konuda üstünse Kiskanmaya Devam.maneviyat Bakimindan Daha Zayifsa O Sizi Kiskansin Kardeşim.çünkü üstünlük Ancak Takvadadir.....
 
Üst