Kalp mi beyin mi?

adams77

Kanalizasyoncu
Katılım
14 Haz 2013
Mesajlar
25,989
Tepkime puanı
2,087
Puanları
113
Konum
Mars
Katılıyorum
yalnız bilimsel değerler her zaman vahyin vermek istediği mesajı somutlaştıramaz
beyin ameliyatı deneyleri ve kuantum hakkında cahilim ...

Hakkında bilgin olmayan şeye nasıl katılmıyorum diyebiliyorsun :)
 

spesifik

آزادی قید و بند
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
24,869
Tepkime puanı
4,116
Puanları
113
Konum
Hayâlistan/bul
Hakkında bilgin olmayan şeye nasıl katılmıyorum diyebiliyorsun :)
daha evvel de söylemiştim sanırım
tanımlamalarınıza akli bazda eywallah diyorum zaman zaman
ama ıstılahta error veriyor :)
buraya nasıl geldik
neyi sorguladığımızı kaçırdım
karar veren kim ben sorayım ?
Bir O gelirse uyarın tutanayım ...
 

adams77

Kanalizasyoncu
Katılım
14 Haz 2013
Mesajlar
25,989
Tepkime puanı
2,087
Puanları
113
Konum
Mars
daha evvel de söylemiştim sanırım
tanımlamalarınıza akli bazda eywallah diyorum zaman zaman
ama ıstılahta error veriyor :)
buraya nasıl geldik
neyi sorguladığımızı kaçırdım
karar veren kim ben sorayım ?
Bir O gelirse uyarın tutanayım ...

Yahu akıl neyi okuyor? Istılah dediğiniz kimin?

işiten ve gören olmak ne demek? Nakilcilerin sonuçları ile kıyas etiğinizde tabiki biz error veririz.
 

spesifik

آزادی قید و بند
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
24,869
Tepkime puanı
4,116
Puanları
113
Konum
Hayâlistan/bul
Yahu akıl neyi okuyor? Istılah dediğiniz kimin?

işiten ve gören olmak ne demek? Nakilcilerin sonuçları ile kıyas etiğinizde tabiki biz error veririz.
Ben diyorum yamaç paraşütü
sen diyorsun yüksekten korkuyorum :)
atlamadan bilemezsin işte

eşyayı insana ilk öğreten kim ise ıstılahi boyutu öze yerleştiren bağı kuran aynı ...
dillerin gramerleri var ..her dilin var ...
vahyin dilinin de var
Marsça nın var vahyin niye olmasın ...

eğer herkes elçilerle iletişim kurabiliyor herkes ayetleri çaba ile çözebilme yeteneğine sahipse
(O nun istediği zaman)
Mushafın korunma gayesi ne ?
 

Tahsin EMİN

Kıdemli Üye
Katılım
7 Şub 2012
Mesajlar
11,757
Tepkime puanı
490
Puanları
83
Lehvi Mahfuz'daki olanını tahrif etmek mümkün değildir... Sanırım Allah bunu işaret ediyor...

Neticede bizim elimizde bulunan mushaf müslümanlar tarafından korunuyor... Korunmuştur...

Ama bozmaya çalışan var bu sitede de var...
 

elbiss

Ordinaryus
Katılım
21 Kas 2013
Mesajlar
2,514
Tepkime puanı
43
Puanları
0
Konum
Türkiye
Benden sonra yazılanları okudum oldukça akıcı ilerlemişiniz ki aslında konu başlığının içeriğide oldukça hoş olduğu gibi benimde çok sevdiğim bir hususiyet insanı ap ayrı bir şekilde düşündürüyor...

Bu konu üzerinden yazılanlardan sonra bende bir kaç yazıyı birazdan eklemek kendimce istiyorum inşallah...
 

spesifik

آزادی قید و بند
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
24,869
Tepkime puanı
4,116
Puanları
113
Konum
Hayâlistan/bul
elbiss yorum yapacak amanın :)
üstadım klavyeni seveyim öz olsun derinlere inmeyiver ...
 

Verda

Gales
Katılım
9 Nis 2010
Mesajlar
10,917
Tepkime puanı
1,010
Puanları
0
yönlendirmenin beyin olduğu noktasında hemfikiriz sanırım ...
benim sorguladığım kalbin iç güdülerle alakası olup olmadığı

ters yüz animasyonu izledin mi ?
Ters-Y%C3%BCz-203x300.jpg

2015 yapım ..Duyguları beyne yerleştirmişler zaten sonunu getirememiştim
çocuklarla sinema keyfi yapıyorduk :p

İzlemedim. Güzel soru @Mugalata ne diyor bu soruya merak ettim, yazılanlara bakın demeyin lütfen =)
 

Sinner

"Suskun, Hüzün-Bâz..."
Katılım
1 Tem 2006
Mesajlar
7,913
Tepkime puanı
120
Puanları
0
Konum
Câh-ı Bün...
"kalbim bir etten organ sadece kalbim yüreğim olur, sen gelince..."
 

ömerusta

Kıdemli Üye
Katılım
16 Ocak 2012
Mesajlar
6,913
Tepkime puanı
239
Puanları
0
kalp et kan pompası bir organdır herşey beyin diyenler benimle birlikte yanıldılar haberiniz ola
 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
Bendeniz görüşümde ısrar ediyorum.
Ne kap, ne beyin !
Beyinsizler için ;
Yaşasın İşkembe-işkembe !
 

elbiss

Ordinaryus
Katılım
21 Kas 2013
Mesajlar
2,514
Tepkime puanı
43
Puanları
0
Konum
Türkiye
Yazılara nereden başlasam bilemiyorum yazacak o kadar çok şey var ki hele ki düşündüren bir durum ise...

2 bölümden oluşan PART PART şeklinde yazmak istiyorum..İzninizle inşallah..

1.BÖLÜM..

Elimiz de bir ip olsun fakat bu ipimiz karşılıklı iki tarafından çekildikçe genişleyen bir ip olsun sanırım uzayan ipe elastik genişleyen ip deniyor işte bu ip iki kişi tarafından karşılıklı olarak çekilsin netice ne oluyor??

İpi çektikçe ip sürekli uzuyor yani genişliyor değil mi...??

Bu ip kopmayan bir ip olsun ne olur o zaman....?

İp karşılıklı çekildiği için dünyanın bir ucundan diğer bir ucuna kadar gidebildiğiniz süre zaman yada yere kadar uzar değil mi???

bu ipin uzama esnasında önünüze bir çok engeller gelecek dağlar taşlar kayalar ovalar denizler vss diye ama bir şekilde zaman an ve süreçte gidilebildiğiniz son noktaya kadar ipi uzatabildiniz ama ötesine gidemiyorsunuz çünkü hacim kare dünya üzerinde son NOKTAYA geldiniz....

ama ortaya üçüncü bir kişi çıkıyor ve diyor ki....

ipin bittiği son noktanın olduğu yere ipi yere çakılmış bir demir çubuk ile bağlayalım ve yere sağlam şekilde oynamayacak şekilde çakalım diyor ve sonrasında diyor ki ipin ilk çekildiği yerden ilerlenip vardığı noktayada bu durumu uygulayalım ve ipi yere demir çubuk ile sağlamlaştırılam diyor...

işte ilk etapta ipi çeken iki kişi gidebildiği yere kadar zaman ve süreçte gitmişti...bu süreçte artık bitim anı geldiğinde başka bir akıl fikir ile bitmiş gibi gözüken durum yere iplerin demir çubuk ile çakılmasıyla yeni bir süreç başlatmış oldunuz bu sefer ipleri iki kişi yine çekmeye başladı fakat ilk etapta iki canlı insan çekiyordu ve gidebildiği yere kadar son noktaya varmışlardı ama başka üçüncü şahıs fikri ile ip yere sağlamlaştırılıp yeniden çekildiğinde ip yine iki kişi tarafından canlı olarak çekilecekti fakat bu sefer tutucunun başlangıç ucunda canlı varlık değilde cansız varlık olacaktı diğer başlangıçtan çeken insan içinde bu geçerli olacak

İpler yeniden çekildiğinde ipi çeken iki insan yardımcı yere çakılmış demir çubuğu düşünüp akıl etmeyecek ipi çeken iki insan halen yarışta olduğu için ipleri yine kendilerinin çektiklerini hissedecekler fakat ilk çekimden tek fark olacak o da ikinci çekimde yardımcı element kullanıyor olması ama algıda iki insan kendilerinin çektiğini düşünecek...

ipler yardımcı element vasıtasıyla yeniden çekildiğinde iki kişi yine gidebildiği son noktaya tüm engekl durum ve hava şartlarına rağmen gidecekler fakat yine bir MUTLAK SON ile karşılacaklar...

Bu durumdan şunu anlamanızı isterim...

Akıl insan için oldukça değerli bir hazine fakat onunda gidebileceği bir noktası oluyor belli zamandan sonra akıl kalıyor...işte akıllın kaldığı durumda insana başka bir element gerekiyor oda KALP..yere çakılan demir çubuk başka bir fikirden türemiş gibi olsada üçüncü kişinin dahil olması aslında KALP in kullanımının lanse edilmesi...

Eğer olaya giren üçüncü kişi yere demir çubuk çakın ipi sağlamlaştırın yeniden çekmeye başlayın demeseydi iki kişi son noktada kalacaklardı...ötesi için adım atamayacaklardı çünkü iki kişinin algılarında bitiş ve son nokta gidileceği varılacağı nokta oluştuğu için orada kalacaklardı...

Üçüncü kişi kalp inizi kullanın diye söz söyleseydi iki kişi bu üçüncü kişiyi dinlemeyecekti çünkü iki kişi daha ipi çekmeden evvel başlangıç ve son nokta olabileceğini düşündüğü için bu üçüncü şahısın kalp inizi dinleyin önerisini dikkate almayacaktı...

iki kişi üçüncü şahısa sadece şunu diyecekti...

biz gelebildiğimiz ve gidebildiğimiz son nokta evreye ulaştıl bundan ötesine gidemeyiz diye....buna ön yargının değer esasları diyebiliriz...

ön yargı önceden belliyken başlangıç ve son anlamında üçüncü bir kişinin farklı bir önerisi dikkate alınmayacak...

fakat üçüncü kişi yaklaşımını onların ön yargılarından ele alıp değer sunduğunda aslında onlara kalp in kullanımını anlatmasıda birer farklı dil kullanımını sunacaktı...

peki bir soru soralım o zaman...

ilk ip çekimini 2 kişi yaptı değilmi ve gidebildikleri başlangıç ile son noktaya vardılar aslında her ikiside başlangıçtan başladı ve aslında her ikiside kendi anında zamanında sona geldi...

yani birtanesi 1 gün önce sona ulaştı bir tanesi ise 3 gün sonra sona ulaştı....

burada gördüğümüz iki kişinin farklı an ve zaman dilimlerinde çeşitsel faktörlerden dolayı kendi anı ve zamanında sona ulaşmaları oldu değil mi ama neticede sona ulaştılar fakat esnek ip hiç kopmayan yani gidilecek hacim kare olsa yine gideceklerdi ama hacim kare alanları sona geldi ve orada kaldılar...

işte bu aşama evrelerini süreçlerini tek tek ele alıp değerlendiriğimizde...

üçüncü kişinin önerisi ile yani kalp in kullanımını farklı dil ile öğretmesi ile yere demir çubukla sağlamlaştırılan ip yeniden çekildiğinde ip kaç kişi tarafından çekilmiş oluyor???

a-2
b-3
c-4
d-5
e-0

beynin ulaşamadığı noktalarda kalp in çalışması gerekir...ve bu soru gayet güzel bir KPSS sorusuda olabilir :)

Benden bir cevap isterseniz...

ip iki kişi tarafından çekildi çok doğru fakat ipin çekiminde yardımcı iki element daha kullanıldı....bu kullanılan element her ne kadar cansız bir element olsada aslında birer insan vazifesi gördüler fakat bu element birer insan değildi ama nasıl olabilirde bir insan vazifesi görebilirdi...

işte burada kalp gözünün bir aydınlanması gerekiyor...,

işte bu aydınlanmayıda sağlayan ipin çekilmesini sağlayan üçüncü şahıs oluyor...evet düşüncesi fikri aklı vss diyebilirsiniz ama size bir yol sundu nasıl bir yol görmenizi aydınlanmanızı devam etmeniz için...

sizler her ne kadar ipi bir yerden başlayıp çeksenizde dünyanın tamamını göremeyeceksiniz sadece geçtiğiniz yerler kadar görüp ilerleyeceksiniz yani geride kalan görülmeyen yarım kalan yerler olacak işte bu aşamadan sonra üçüncü şahısın sunumu ile ip yeniden çekilmeye başladığında o yere çakılan demir çubuklar aslında birer üçüncü şahıs ı temsil edeceği için bana göre ip 3 kişi tarafından çekildi olacak....

Eğer yaşanılan olaylara üçüncü bir göz ve farklı bir bakış açısıyla yaklaşmazsak yada görmeyi denemezsek kalp in etkenliğini idrak edebilmek çoğu zaman zor olabilir...

Evet beyin düşünce sizi bir çok yere götürebilir ama son yerde tıkanır kalırsınız ve öylece durursunuz işte bu aşamada kalp size yardım eder size bir yol sunar işte sunduğu yol doğrumu değil mi oda idrak gözüyle alakalı bir durum...

anlatımlar yazılar biraz karışık gelebilir fakat düşünmenizi istediğim için bu örneği vermek istedim....

işte bu aşamadan sonra Gelelim KAİNATIN oluşumunun mükemmelliğine...

Yüce ALLAH kainatı oluşturup Mükemmel sanatlarını sunarken bize insanlara şöyle diyor....sizler düşünceleri ve algıları herşeyi kavrayamaz bazen bilmediğiniz şeylerde olur diye...

gerçek manada kelimeler tam anlamıyla aklımda olmadığı için sözler oldukça farklı mümkün olduğunca aklımdan kaldığını yakın sunmaya çalıştım...

Bizler koca bir uzayda tek bir gezegende yaşarken onu ev diye tanımlarken aslında dünyada galakside samanyolunda milyarlarca gezegen var....anlaşılan o ki...

yaşadığımız yeri görebildiğimiz kadarıyla algılayabilir düşünebilir ve akledebiliriz demek oluyor ki akledemediğimiz algıda tanımlandıramadığımız bir çok durumlar var...

Yüce ALLAH kainatı oluştururken sınav üzere dünyaya geldiğimizi yaratıldığımızı söylerken sadece DURAK ta olduğumuzu asıl istikametimizin gerçek bir adresimiz olduğunu söylediğinde aslında gerçek adresi bilip görmediğimiz için algılarımızda ne akıl edebiliyor nede tanımlayabiliyoruz çünkü gördüğümüz tuttuğumuz ve hissetiklerimize isimler ve adlandırmalar ve tanımlamalar veriyoruz..

oysaki bahsi geçer...

Dünyaya ilk insanlar geldiğinde biz ADEM e ve ailesine eşyayı ve isimlerini öğrettik diye...

çünkü ilk insanlar eşya isim nedir bilmiyorlardı yada en azından geldikleri yerde böyle bir tanımlamalara ihtiyaç duymuyorlardı çünkü orada muhteşem bir yaşam durumu vardı...

fakat buraya geldiklerinde algılarında öğrenmeleri gereken şeyler olması gerekiyordu....eşyayı ve isimleri bilmeleri gerekiyordu çünkü yaşamaları için artık ailece mücedele vermeleri gerekiyordu....

işte bu aşamadan sonra eşyayı ve isimlerini hatta kullanımını öğrenen ilk insana ilk ölümden sonra habil kabil olayında ilk cenaze defin işlemi bir kuş vasıtasıyla öğretiliyordu...

burada beynin yeni şeyler öğrenmesi gerekiyordu çünkü beyin sürekli doğru şeylerle yetiştiğinde verimli olabiliyordu fakat bu yeterli değildi....insanın habil kabil olayında kıskançlıktan ötürü ilk ölümü yaşatması aslında geleceğin ilk ayrılık kabilelerini oluştururken aslında iki ailenin ferdi ailesi birbirine çok bağlıydı

peki neden iki kardeş arasında ilk insan ölümü habil kabil olayında yaşandı ??...

cevap basit..

biri kalp ini güzel tohumla yetiştirirken diğeride kalp ini haset kin ve öfke ile besliyordu aslında temel sebep kıskançlık....kalp kıskandımı çoğu zaman kararır ve istemediği şeyleri yapar...

yada kalp karardı mı sadece beynin söyledikleri gerçek dogru olur...

karışık bir durum tam manasıyla izah edebilmek gerçekten de güç çünkü yazıları okumaya başlamadan evvel kesin net bir algı ile oluşmuş öğretiler ile geleceksiniz ...

ne zaman kalp ağır basıp bak başka bir bakış açısını üçüncü şahıs gözünden gör derse ve bunu denerseniz işte o zaman

yaa içimde üfürülmüş değerli bir lütuf var diyeceksiniz...

içinizdeki ruhu farkettiğinizde aslında kalp te yaşayan birer ruh olduğunu farkedebilirsiniz..

Hani derlerya ruhsuz insan diye...

işte bunun asıl sebebi kalp ini herşeye kapatmış gözlerini sadece istediği şekilde çevirmiş olanlar diye...

eğer bakış açınızı vicdanınızdan gelerek düşünceniz ve aklınızla yoğurursanız diyeceksiniz ki...

yaaa x ülkede insanlar acılar çektiler aslında öncesinde hayatlarına aynı bizler gibi yaşayıp duruyorlardı ve onlarda bizler gibi hayaller kurup yaşamları için hedefleri dahilinde ilerliyorlardı onlarda bizlerdeki gibi doktor hakim işçi avukat sporcu vss idiler fakat bazen herşey yolunda gitmiyor ve bazen istenmeyen şeyler olduğundan hayaller yarıda kalıyor ve devamında hayati idam ettirme yerini alıyor...

işte bu aşamadan sonra her can önce ailesi için tehlikeyi göze alarak farklı huzur dolu yerlere göçmek istiyor aslında hiçbiri kendi evinden gitmek istemedi ama gidecekleri güvenli alanları olmadığı için daha iyi şartlar hayalleri adına daha olumluydu o yüzden AVRUPA ya göç etmek istediler...

İşte bu aşamadan sonra sizler Elinizi vicdanınıza koymanız gerekir...

Aynı durumu benim halkım yaşasaydı yada benim ailem yaşasaydı ben ne yapardım diye??...

sizlerde önce aileniz ve sonra daha iyi yaşam için güvenlikli alana gitme adına bu yolu MUTLAK seçenlerden olacaktınız

işte bu VİCDANIN MUHASEBE hesabıdır...bu hesap KALP te yapılmadığı sürece AKIL bunu idrak edemez..

AKIL size ne der biliyormusunuz??

Yaaa senin ülkenin belli finansı var devamında senin dininden insanlar değiller boşver gitsin vsss...

işte akıl gerçeği hiçbir zaman size sunmayabiliyor tıpkı iki ipi çeken insanın belli yere kadar çekip tıkanması gibi..

İŞTE BU YÜZDEN AVRUPA ülkeleri belli yere kadar ipi çektiler ve sonrasında tıkandılar çünkü üçüncü bir göz sadece VİCDANLARINDAN geçiyordu...

Bunu farkedip İNSAN için koları sıvayan ÜÇÜNCÜ göze sahip ülkeler değerlerini kendi ülke değerlerini gözeterek sunup İNSAN yaşasın diye kapılarını açtıklarında KALP in şu sözlerini işitir oldular...

Ya onların yerinde sen ve senin ailen yada halkın olsaydı diye...

İNSAN için din dil ırk ayrımı gözetilmez çünkü KALP in karşılıksız sunduğu sevgi değerleri vardır...

AKIL ile Sevgiyi hissedemezsiniz...

AKIL saygıyı sunabilir ama size oyun oynatabilirde...

ama AKIL sevgiyi hissettirmez sevgi derinden KALP ten gelir...

Yazılar uzun olacağı için ilk bölümü burada kesiyorum sizler yazıları okurken ben DEVAM YAZISINI YAZIYOR olacağı bu sefer daha farklı bir örnek sunmak istiyorum...

Yazılar biraz değil oldukça düşündürücü ve karışık eğer kalp ten bir bakış açısıyla bakabilirseniz AKIL ile KALP i bence ayırabilirsiniz diye umut ediyorum....

Öyle..
 

spesifik

آزادی قید و بند
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
24,869
Tepkime puanı
4,116
Puanları
113
Konum
Hayâlistan/bul
syn @elbiss ip uzadıkça kopmuyor peki dışarıdan bir makas darbesi alırsa kopar mı
yarısını okuyabildim el insaf yau sizin bellek kaç Gbyt :)
 

elbiss

Ordinaryus
Katılım
21 Kas 2013
Mesajlar
2,514
Tepkime puanı
43
Puanları
0
Konum
Türkiye
syn @elbiss ip uzadıkça kopmuyor peki dışarıdan bir makas darbesi alırsa kopar mı
yarısını okuyabildim el insaf yau sizin bellek kaç Gbyt :)

İp in uzaması İnsanlığın gelişim evresi yada süreci diye hayal edebiliriz SANIRIM.. Bakış açını ve algını yazılar konusunda maddesel olarak ele alırsan ve gördüğün şekilde o zaman o ip ve yazıların sunumunu anlatıldığı gibi görürsün ama içerisindeki gizliliğe ulaşamazsın :) işte kalp burada çok değerli üçüncü bir göz ile ip e bakmalı ve yazıları bence yeniden düşünerek değerlendirmelisin.. :)

Maksat ipi koparmak değil maksat ipi uzatarak erişilemez gibi gözüken her ölü noktaya İNSANLIĞI taşıyabilmek...

Senin bakış açından düşünürsek ipin sadece makas ile kesilmesine gerek yok ki...

İpin çekim esnasında ip bir çok darbelere soğuklara sıcaklara magruz kalacak hatta tuzlu suya bile yani belli bir aşamadan sonra ip çevresel faktörler ile yıpranıp kendi kendini iflas eder zaten...ip sadece mecazi mürsel yani burada anlatılan İNSANLIĞIN BAKIŞ UFKUNUN AÇISI vss kişiden kişiye göre değişebilir...Kimisi daha farklı şekilde görüp yorumlayabilir ki o yüzden kapalı ucu açık yazdım :) yere çakılan demir çubukları soracak olursan onlar zamanda geçiş tünelleri diye söyleyebilirim ...

Akıl madem bu kadar önemli neden idrak edemiyor :) çünkü yardımcı element KALP in yardımı bazı durumlarda çok gerekli bence ta bi.

Ben bilgisayar değilim bilemem :) ggbt filan.

neyse diğer part 2 ye devam edeyim..

Böyle.
 

elbiss

Ordinaryus
Katılım
21 Kas 2013
Mesajlar
2,514
Tepkime puanı
43
Puanları
0
Konum
Türkiye
2.BÖLÜM...

Bu aşamadan sonra artık yavaş yavaş bir şekillenme başlıyor olması gerekir...aslında normalde ip uçları vermemek gerekir ama madem yukarıda verildi o halde bu aşamadan sonra şunu düşünmek sanırım yanlış olmaz ..

Algılar sana gördüğünü ve öğrendiğini söyler ama kalp sana hissetiğin şeyleri hiçbir şekilde değiştirmeden olduğu gibi yansıtır.....fakat kalp in yorumu ve bakış açısı kişiden kişiye göre değişebilir bunun esas sebebide mayalanan hamurun kıvamı ve karışımı ile ilgilidir.....bence ta bi..

Bunu düşündükten sonra gelelim ikinci örneğimize...

Hemen hemen her insanda mutlaka bir araç(otomobil) vardır...değil mi?? olmayanlarda yakında ki araçlardan bakabilir yada internetten...

Mağlum arabanın bir çalışma dizaynı ve şekli vardır...

Arabalar çeşitli 20 bin parçadan bir araya gelmesiyle oluşuyor diye biliyorum yanlışım varsa düzeltin lütfen..burası çok önemli değil...maksat bunu az çok yakınen bilelim istiyorum ki anlatacaklarım belki daha iyi anlaşılabilir..

İnsan vücududa bir çok parçalardan oluşuyor burada herşey var işte bunlarıda bilin düşünün istiyorum...çünkü yazacaklarımı ortak şekilde anlatıp birleştirip sonlandırmak istiyorum...

Araçlar için herşey olsada gidebilmesi ve ilerleyebilmesi için yakıt ve tekerlekler gerekli ama herşeyden en önemlisi ana gövde olması şart...

eee insan içinde gidebilmesi ve ilerleyebilmesi için ayaklar gerekli devamında karın açlığı için enerji için ellerini kullanarak yemek yemesi gerekir...ama insan içinde herşeyden en önemlisi VÜCUT gerekli...

bunları araç ile insan şeklinde kıyaslayıp düşündüğümüzde...

bir çok insan için sistemsel organ ve araçlar için mekaniksel ve tekniksel donanımlar düşünüp geride bıraktığımızda en önemlilerini ele alırsak....

Araçın Beyni Elektronik Beyinsel yazılım yada aksamlar....eee aracın kalp i nedir...benzini pompalayan dağıtan Motor değilmidir...peki bu herşeyi dışarı atan nedir eğzoz....

o halde insan için düşünürsek...

İnsan için beyin elektroniksel yazılımdır...eee insanın kanı pompalama adresi ise kalp tir...peki herşeyi yediğini sindirdiğini dışarıya atması nedir affedersiniz insan dışkısıdır..

peki insan ile araç tasarımının birbiri arasında ne farkı var...

araç ı tasarlayan insan peki bunu insan iyi biliyor mu??

hemde fazlasıyla

peki insanı tasarlayan kim...?*

ALLAH...

Bunu her insan bilebiliyor mu??

Mağlum inanıp bilen kadarıyla..inanmayanlarda var...

Ben inananı yada inanmayanı sorgulamıyorum herkese saygım sonsuz kişilerin kendi tercihleri ben ASLA karışmam....ben sadece bir yere varıp sizi düşündürmek istiyorum...

Algı o kadar değişik ve kavramsal ki....

Beynin size her noktada cevabı verdiğini sanırsınız ve çoğu zamanda aslında inkar etmemek gerek beyin çok değerli düşünme ve gelişim adına ve bazen gerekli cevaplarıda verir fakat beyin herzaman sizi doğruya sürüklemez...yani bir noktaya kadar taşır getirir..

işte bu aşamadan sonra kişilerin tercihleri seçimleri öğretileri vss beyinde yer alır insan beyninden gelenlerş uygulayabilir yada anlık beyin yanılmasına yani algı kapılmasına kapılabilir vsss...

peki duyguları hazlar nerede beyinde ama hisler nerede yani sevginin kendi nerede kalp te....sevdiğinizde kalpiniz hızlı artar...sevmediğinizde kalpiniz atmaz.....çünkü beyin kalp i devre dışı bırakmıştır ...buna kalp kararması diyebiliriz belkide...

Beyin kalp in yanş vicdanın önüne geçerse kalp devre dışı kalır ve hayatımız boyunca kalp ne zaman açılır diye bekler dururuz...

Kalp etken otorite değildir ama beyin otoriterdir...hakimdir fakat kalp in söz söyleyeceği an geldiğinde eğer beyin kalpinizi kapatmadıysa yani bunu sizler yanlış maya ile yogurmadıysanız kalpiniz vicdanınızın sesini size iletir ama yine seçim beyinde dir..

Beyin önemli mi??

Evet
,
Ama KALP te önemli...

Araç beyinsiz yani yazılımsız gider mi gider ama nereye gider nasıl gider görülmeden denenmeden bilinmez......araç motorsuz gidermi gitmez..

peki...

insan beyinsiz yani akılsız yaşarmı yaşar dünyada görülüyor kimisi doğuşten kimisi sonradan ALLAH her insana şifa versin...peki insan kalpsiz yaşar mı YAŞAMAZ...

O halde BEYİN mi daha önemli Yoksa KALP mi...??

Fonksiyonel açıdan durum KALP daha önemli diyor...

Peki birde DÜŞÜNSEL açıdan bakalım durum nasıl....??

Araç doğru bir yazılım olmasada eski bir yazılımla ilerler mi ??

ilerler...

peki araç üzerinde eski bir motor 1955 model olsa ama araç son model 2016 olsa motor aksamları buna göre uyarlansa araç gider mi??

gider...

peki 1955 model motor ile 2016 model araç içerisinde neler görüyoruz...

biri çok seneler evvel geliştirilmiş eski bir model....buna eskimiş aksam diyebiliriz...diğeri ise yani araçın tüm aksamları ise 2016 model yani yeni nesil teknoloji...

Bu motor her ne kadar 2016 araça uyarlansa dahi malesef 2016 model motorun verdiği konforu ve rahatlığı size sürüşte kullanımda ve bir çok detayda veremeyecek çünkü aracın motoru yani kalp i bakımsız kalmış ve eskimiştir...

Ama ARAÇ içerisinde sürekli Güzel tohumlarla yenilenen motor olsaydı o halde aracın kalbi yani motoru size her daim güzelliği rahatlığı konforu hissettirebilirdi..

Maksat

Gerçeği kavrama yetilerimiz öğretileri olan durumlar Görülen tutulan hissedilen değil mi??

o halde paslanmış motor ile yeni motor arasında neleri görebiliyorsunuz???

Beyin size neleri ilk anda çağrıştırdı ilk anda neler hissettiniz...??

kaçınız yazıları okurken söylediklerimi hayalinde canlandırabildi ve anı yaşamaya hissetmeye çalıştı...??

Kaçınız yazıları okurken kendi gizli kahramanını oluşturabildi??

Eğer bunları başarabildeyseniz o halde beyin ve kalp aynı anda iyi çalışıyor diyebilirsiniz ama ebedi değil maya beslendiği sürece çalışmaya devam eder maya beslenmesi biterse uyumda kaldığı noktada kalır..ta ki üçüncü göz kalp yeninden canlanacağı ana kadar bekler son noktada kalırsınız yada kalırızı...hepimiz için geçerli...

yani bugün mükemmeliz dememeliyiz yani aslında hiçbir zaman dememeliyiz...çünkü büyüklük olgusu kontrolsüz gücü beraberinde getirir ki bu konuda güzel bir söz vardır...Kontrolsüz güç güç değildir diye...unutmamak gerekir....Kalp ve beyin ortak çalıştığı sürece DüNYADA İNSANLIK VE VİCDANLIK ASLA ÖLMEZ...Bence ta bi..sizce nasıl bilemem..


Kalp insan için çok önemli ama Beyin de insan için çok önemli..

Eğer algılar tek başına hisler olmadan olursa dünyada SEVGİ VE VİCDAN MUHASEBESİNİ nasıl yapabiliriz...??

Eğer dünyada KALPSİZ olarak yaşayacaksak hayatın insanlar için önemini nasıl farkedebiliriz..

Eğer kalplerimizi güzel sevgiyle yogurmayacaksak neden birbirimize iyilikler yapalım...

Hayat müşterektir eyvallah fakat kalp olmadan dünyada huzuru sadeti güzelliği ve bereketi bolluğu yaşayamayız....sevgileri hissedemeyiz...başkalarının acılarını anlayamayız...ta ki başınıza gelesiye kadar...

neden akıl ile yogurulup kalp in mayalanma şerbetinden içmiyoruz...

Engel olan tek şey

Algılarımızı kalp ile mayalandıramamakta devamında düşünülemeyeni hayal edip KALP e yansıtamamakta diye düşünüyorum bilmem katılırımısınız size bıraktım..

Böyle...
 

elbiss

Ordinaryus
Katılım
21 Kas 2013
Mesajlar
2,514
Tepkime puanı
43
Puanları
0
Konum
Türkiye
Bugünlük söyleyceklerim bu kadar umarım güzel yazılar olmuştur.

Böylesi.
 

Mugalata

Kıdemli Üye
Katılım
10 Mar 2014
Mesajlar
4,252
Tepkime puanı
146
Puanları
0
Konum
izmir
İzlemedim. Güzel soru @Mugalata ne diyor bu soruya merak ettim, yazılanlara bakın demeyin lütfen =)

alakası yok ..kalp etten ibaret diyor
kanı pompalıyormuş sadece
tek mercii beyin diyor yanılmıyorsam ...

doğru... kalp sadece kanı aracı. içgüdüler, hisler vb de beynin fonksiyonu.

ancak kalpte ve diğer bölgelerimizde bir de çakralar varmış. bunlar bizim literatürde pek yok galiba. ama uzakdoğu literatüründe var. çakraları açmak için de yoga hareketleri yapılıyor. böylelikle gençleşip dinçleşiliyor.
 
Üst