İslam'ın Kurtarıcısı Allah'ın azizi Tayyip ERDOĞAN....

PUTKIRAN' Alıntı:

Bu sözler :
1-) islama hizmet ettiğine inanan bir insanın sözleri olabilir.
2-) Müslümanları kandırmak isteyen birinin sözleri oabilir.

Biz inanıyoruzki rahmetli Erbakan samimi bir müslimandı.
Değildi ,o müslümanları kandırıyordu diyorsanız iktidarda kaldığı sürece islama ve memleket aleyhine yaptığı bir icraat gösterin.

akp ile kıyaslamanız bile vicdansızlık iken siz akp yi övüp Erbakanı ve milli görüşü karalamanıza diyecek söz bulamıyorum.

Genişletmek için tıkla ...

peki akp nin kötü niyetli oldugunu söyleyebilirmisin?
hayir söyleyemezsin...
Bende erbakanin kötü niyetli oldugunu söylemiyorum.
Bu konuda ikiside esitler bana göre.
Aralarindaki tek fark NETICEDIR!

Zira hüküm neticeye göre verilir (islami ölcü)

Erbakan hoca belki gercekten güzel seyler istiyordu,islam birligi ve cihad edebiyatindan anlasiliyor bu fakat isin ehli degildi.

Altyapi hazir olmadigi halde boyundan büyük islere giriserek iyilik yapayim derken ic ve dis siyasette cok daha büyük fitnelere alet oldu,dis siyasette d8 ülkelerinin ic karisikliklarina ve hükümetlerin düsürülmesine,ic siyasettede 28 subat kararlarina alet oldu...

Hüküm neticeye göre verilir,buyrun iste netice:


28 Şubat Kararları

Millî Güvenlik Kurulu'nun 28 Şubat 1997 tarih ve 406 Sayılı Kararına Ek-A (rejim aleyhtarı irticai faaliyetlere karşı alınması gereken tedbirler)
1-Anayasamızda cumhuriyetin temel nitelikleri arasında yer alan ve yine anayasanın 4'üncü maddesi ile teminat altına alınan laiklik ilkesi büyük bir titizlik ve hassasiyetle korunmalı, bunun korunması icin mevcut yasalar hiçbir ayrım gözetmeksizin uygulanmalı, mevcut yasalar uygulamada yetersiz görülüyorsa yeni düzenlemeler yapılmalıdır.
2-Tarikatlarla bağlantılı özel yurt, vakıf ve okullar, devletin yetkili organlarınca denetim altına alınarak Tevhid-i Tedrisat Kanunu gereği Millî Eğitim Bakanlığı'na devri sağlanmalıdır.
3-Genç nesillerin körpe dimağlarının öncelikle cumhuriyet, Atatürk, vatan ve millet sevgisi, Türk milletini çağdaş uygarlık düzeyine çıkarma ülkü ve amacı doğrultusunda bilinçlendirilmesi ve çeşitli mihraklarin etkisinden korunması bakımından:
a-8 yıllık kesintisiz eğitim, tüm yurtta uygulamaya konulmalı.
b-Temel eğitimi almış çocukların, ailelerinin isteğine bağlı olarak, devam edebileceği Kuran kurslarının Millî Eğitim Bakanlığı sorumluluğu ve kontrolünde faaliyet göstermeleri için gerekli idari ve yasal düzenlemeler yapılmalıdır.
4-Cumhuriyet rejimine ve Atatürk ilke ve inkılaplarına sadık, aydın din adamları yetiştirmekle yükümlü, milli eğitim kuruluşlarımız, Tevhid-i Tedrisat Kanunu'nun özüne uygun ihtiyaç düzeyinde tutulmalıdır.
5-Yurdun çeşitli yerlerinde yapılan dini tesisler belli çevrelere mesaj vermek amacıyla gündemde tutularak siyasi istismar konusu yapılmamalı, bu tesislere ihtiyaç varsa, bunlar Diyanet İşleri Başkanlığı'nca incelenerek mahalli yönetimler ve ilgili makamlar arasında koordine edilerek gerçekleştirilmelidir.
6-Mevcudiyetleri 677 sayılı yasa ile men edilmiş tarikatların ve bu kanunda belirtilen tüm unsurların faaliyetlerine son verilmeli, toplumun demokratik, siyasi ve sosyal hukuk düzeninin zedelenmesi önlenmelidir.
7-İrticai faaliyetleri nedeniyle Yüksek Askerî Şûra kararları ile Türk Silahlı Kuvvetleri'nden (TSK) ilişkileri kesilen personel konusu istismar edilerek TSK'yi dine karşıymış gibi göstermeye çalışan bazı medya gruplarının silahlı kuvvetler ve mensupları aleyhindeki yayınları kontrol altına alınmalıdır.
8- İrticai faaliyetleri, disiplinsizlikleri veya yasadışı örgütlerle irtibatları nedeniyle TSK'dan ilişkileri kesilen personelin diğer kamu kurum ve kuruluşlarında istihdamı ile teşvik unsuruna imkan verilmemelidir.
9- TSK'ya aşırı dinci kesimden sızmaları önlemek için mevcut mevzuat çerçevesinde alınan tedbirler; diğer kamu kurum ve kuruluşları, özellikle üniversite ve diğer eğitim kurumları ile bürokrasinin her kademesinde ve yargı kuruluşlarında da uygulanmalıdır.
10-Bu maddenin tam metnini Turkiye'nin uluslararası ilişkilerini ilgilendirdiği için yayınlanmamıştır.
11-Aşırı dinci kesimin Türkiye'de mezhep ayrılıklarını körüklemek suretiyle toplumda kutuplaşmalara neden olacak ve dolayısıyla milletimizin düşmanca kamplara ayrılmasına yol açacak çok tehlikeli faaliyetler yasal ve idari yollarla mutlaka önlenmelidir.
12-T.C. Anayasası, Siyasi Partiler Yasası, Türk Ceza Yasası ve bilhassa Belediyeler Yasası'na aykırı olarak sergilenen olayların sorumluları hakkında gerekli yasal ve idari işlemler kısa zamanda sonuçlandırılmalı ve bu tür olayların tekrarlanmaması için her kademede kesin önlemler alınmalıdır.
13-Kıyafetle ilgili kanuna aykırı olarak ortaya çıkan ve Türkiye'yi çağdışı bir görünüme yöneltecek uygulamalara mani olunmalı, bu konudaki kanun ve Anayasa Mahkemesi kararları taviz verilmeden öncelikle ve özellikle kamu kurum ve kuruluşlarında titizlikle uygulanmalıdır.
14-Çeşitli nedenlerle verilen, kısa ve uzun namlulu silahlara ait ruhsat işlemleri polis ve jandarma bölgeleri esas alınarak yeniden düzenlenmeli, bu konuda kısıtlamalar getirilmeli, özellikle pompalı tüfeklere olan talep dikkatle değerlendirilmelidir.
15-Kurban derilerinin, mali kaynak sağlamayı amaçlayan ve denetimden uzak rejim aleyhtari örgüt ve kuruluşlar tarafından toplanmasına mani olunmalı, kanunla verilmiş yetki dışında kurban derisi toplattırılmamalıdır.
16-Özel üniforma giydirilmiş korumalar ve buna neden olan sorumlular hakkında yasal işlemler ivedilikle sonuçlandırılmalı ve bu tür yasadışı uygulamaların ulaşabileceği vahim boyutlar dikkate alınarak, yasa ile öngörülmemiş bütün özel korumalar kaldırılmalıdır.
17-Ülke sorunlarının çözümünü "Millet kavramı yerine ümmet kavramı" bazında ele alarak sonuçlandırmayı amaçlayan ve bölücü terör örgütüne de aynı bazda yaklaşarak onları cesaretlendiren girişimler yasal ve idari yollardan önlenmelidir.
18-Büyük Kurtarıcı Atatürk'e karşı yapılan saygısızlıklar ve Atatürk aleyhine işlenen suçlar hakkındakı 5816 sayılı kanunun istismar edilmesine fırsat verilmemelidir.
28 Şubat 1997 tarih ve 406 sayılı MGK Kararı'nın Eki'dir.

-Fitneye sebebiyet vermemek icin hertürlü tedbiri almak...cihaddan önce cihaddir....
-Hak ve gercek yol üzerinde olmak zanniyla kafirlerin serlerine maruz kalmak,yahud onlara avci olmakla dini-mübini onlara av yapmak FITNEDIR.

ismail cetin hocaefendinin "ölcüler" kitabinin ISLAMDA SIYASET bölümünde
"Ehlinden baskasina is ve idareciligi vermek haramdir" diyor.

Kitabin bir baska bölümünde kisaca su tesbiti var:

-fitneye alet olabilecek olanlari yani kendisinden intikam aranilan ve cok düsmani olanlari is basina getirmek caiz degildir cünkü böyleleri intikamci olmasalar dahi,gayrilarinin onlardan intikam almasindan fitne kapisi acilabilir...

-idarecilikten anlayan üstün zeka sahibi ,mesleginde becerikli olmasi gerekiyor...

Ben sahsen erbakanin bu özelliklere sahib olmadigini düsünüyorum.

AKP suan erbakan döneminde acilan yaralari sarmakla mesgul...adim adim ilerliyorlar,önce enflasyonu düzelttiler,ekonomiyi düzelttiler,sonra yasaklara sira geldi,basörtüsü yasagi,kuran yasagi ...derken sira geldi imam hatiblerin tekrar acilmasina.

Yeni Osmanlı bu kopyala yapıştır muhabbetlerinden gına geldi!

Senin İslam davasıyla ilgili hiçbir kaygın yok!

Hiçbir İslam davası yoktur ki zulme maruz kalmasın!
Yeryüzündeki en büyük sıkıntıları Peygamberler çekmiştir. Tüm İslam davaları sıkıntı çekmiştir engellenmek istenmiştir. Bunu bilmiyor değilsiniz ama bilmek işinize gelmiyor çünkü İslam davası diye bir kaygınız yok tek derdiniz yahudi ve hristiyanlarla iyi geçinmek!

Milli Görüş hak olmasaydı zulme maruz kalmazdı! 28 şubat Milli Görüşün hak oluşundan dolayı siyonizm tarafından önünün kesilmek istenmesinin bir projesiydi ve bu projede siyonizm Milli Görüşün İslam birliğini kurmasını engellemek için bu projesi devreye soktu!
Akp için siyonizm ne yaptı peki biliyormusun Peres'in dediği gibi AKP İSRAİL İÇİN TÜRK LOKUMUDUR!

Peki Akparti dünya siyonizmine Irak ve Afganistan'da hizmet ettiği için neyle ödüllendirildi?


Senin Akpartin hak olsaydı Yahudilerden üstün cesaret ödülü almazdı ve Amerika tarafından tam destekle desteklenmezdi!

Milli Görüş hak olduğu için zulme maruz kaldı ve dik durdu imtihanı kazandı ama siz dik duramayanların yolundan sahte cihad marşlarıyla paldır küldür ilerliyorsunuz ve bunu İslam adına yaptığınızı söylüyorsunuz işte sizin gerçek haliniz bundan başka birşey değil!

Sizi uyandırana kadar sirkeleyip duracağız çünkü sizler bizim kardeşlerimizsiniz

İslam davasında samimi olan karsi tarafi suclarken adil olur,carpitmaz,iftira atmaz,din istismarciligi yapmaz,fitneye alet olmaz,isini ucunu düsünerek hareket eder,altyapiya agirlik verir,istisare yapar,grubculuk yapmaz,cok bilmislik taslamaz,mesleginde becerikli olur,kendisinden intikam almak isteyenlere yem olmaz, Fitneye sebebiyet vermemek icin hertürlü tedbiri alir,Hak ve gercek yol üzerinde olmak zanniyla kafirlerin serlerine maruz kalmzk,yahud onlara avci olmakla dini-mübini onlara av yapmaz.....

dedigim gibi,ben neticeye bakarim.

Refahyolun neticesinde kavga,fitne,gürültü,kargasa,vardi,islami hizmetler engellendi,islam ve müslümanlar zarara ugradi...
Simdi ister sev ister sevme bir ilerleme var,agir agirda olsa var,bunu kimse inkar edemez.

Yeni-OSMANLI' Alıntı:

İslam davasında samimi olan karsi tarafi suclarken adil olur,carpitmaz,iftira atmaz,din istismarciligi yapmaz,fitneye alet olmaz,isini ucunu düsünerek hareket eder,altyapiya agirlik verir,istisare yapar,grubculuk yapmaz,cok bilmislik taslamaz,mesleginde becerikli olur,kendisinden intikam almak isteyenlere yem olmaz, Fitneye sebebiyet vermemek icin hertürlü tedbiri alir,Hak ve gercek yol üzerinde olmak zanniyla kafirlerin serlerine maruz kalmzk,yahud onlara avci olmakla dini-mübini onlara av yapmaz.....

dedigim gibi,ben neticeye bakarim.

Refahyolun neticesinde kavga,fitne,gürültü,kargasa,vardi,islami hizmetler engellendi,islam ve müslümanlar zarara ugradi...
Simdi ister sev ister sevme bir ilerleme var,agir agirda olsa var,bunu kimse inkar edemez.

Genişletmek için tıkla ...

Nuh Peygamber, Davud Peygamber, Musa Peygamber, İsa Peygamber ve diğer ümmetin resulleri nebileri (haşa) beceriksizlermidide İslamın hakimiyetinde muvaffak olamadılar?
Milli Görüş davası İslamın nizamından masonik düzene taviz vermemeye dayanan bir hakiki İslam davasıdır!
Sizin naylon müctehidlerinizin verdiği fetvalarla yahudi ve hristiyanlar karşısında savrulan, yan çizen, eğrilen, bükülen, dost olan, yoldaş olan, müttefik olan bir anlayış içerisinde sizleri sahte cihad marşlarıyla aldatıyorlar, sizleri dünya siyonizmine hizmet ettiriyorlar!

Senin bu düşüncenin İslamda yeri yok. Yani Kur'anın neresine bakarsan bak, hadislerin neresine bakarsan bak bulamazsın!
Neyi bulamazsın: ''yahudi ve hristiyanlar güç sahibi olduklarında müslümanlar güçsüz olduklarında onlardanmış gibi görün davanda ta'viz vermen gerekirse ver ve biryerlere gelince hakimiyetini kur.''

Sizin kafanızda bu yanlışlık var! İşte bu yanlış düşüncenizin İslamda yeri yok. İslamda Mus'ab bin Ümeyr gibi davandan ta'viz vermemek için kafanı kılıcın önüne atacaksın!
Allah c.c. buyuruyor ki: ''Ey Yahya! Bütün gücünle sımsıkı bir şekilde kitabına sarıl, sakın ha ta'viz verme.'' Meryem Suresi 12.ayetindeki emr-i İlahisine imtisalle Hazret-i Yahya (a.s) ta'viz vermedi, onların isteklerine rıza göstermedi ve neticede Yahudiler hem O'nu, hem babası Zekerriya (a.s)'ı şehid ettiler.
Hazret-i İsa (a.s)'ı da çarmıha germek istediler.
İşte bu misal gibi, nice Peygamberler, şehadet şerbetini içmeyi, kafirler tarafından eza ve cefaya ma'ruz kalmayı, dini mesailde ta'viz vermeye tercih etmişler, dünyalık namına yapılan bütün teklifleri reddetmişler, Hakk'ın rızasından başka birşeyi gözetmemişlerdir.

Mekke müşrikleri, Peygamber (a.s.m)'a her türlü dünyevi menfaat ve pek çok defa şahsına yönelik tehdidlerle her ne kadar yanaşmışlarsa da; O Zat-ı Ekrem (a.s.m), ayat-ı Kur'aniyyenin sarahatiyle , hiçbir zaman onların isteklerini kabul etmemiş, onlara meyil dahi göstermemiş ve tebliğ vazifesini eda ederken asla ta'viz vermemiştir.
Neticede Peygamberimiz (a.s.m) ta'viz vermediği için de tüm insanlığın çekmediği sıkıntılara maruz kalarak büyük zulümlere maruz kalmıştır.
Rabbimizin emrine sadık kaldığı için dik durduğu içinde Rabbimizin rızasına ulaşmış olup din elhamdulillah tamamlanmıştır.

Üstad Bediüzzaman Said-i Nursi k.s. ise dinde ta'viz vermediği için 28 yıl esaret altında kalmış nice sıkıntılara zulümlere maruz kalmıştır. Hamd olsun O'da kazandı inşaALLAH.

Bu dininde dik duranların sayılarını yüzbinlerceye çıkartabiliriz yorulmayın diye fazla yazmıyorum ama anlayın artık dinde mücadele verirken çile ve sıkıntılara maruz kalıyorsan bil ki Hak dava oluşundandır. Eğer hiçbir sıkıntıya girmiyorsan siyonist odaklı medya tarafından destekleniyor ve siyonizmin uzantılarınca finanse ediliyorsan bil ki bu işte bir iş var!
Çünkü dün 28 şubatta Milli Görüşün önünü İslam birliği kurulmasın diye kesenler bugün ne olduda Akparti taraftarlığına yelteniveriler?


Bu değişimin neticesini görmemeye uğraşmanıza gerek yok kendinize yazık edersiniz. O yüzden ne olursa olsun Hakkı hak bilip hakka sarılacaksın, batılı batıl bilip batıldan sakınacaksın!

Bak veri bilip bilmeden yazmaya devam ediyorsun sonra seni serbest bırakıyoruz takıl kafana göre diye bu kadar cahilsen bu bizim değil senin suçun.

Git biryerleden İslam tarihi bul oku inşaALLAH ve bilgilen. Emin ol çok faydalanacaksın.
Bediüzzaman Said-i Nursi k.s. hangi konuda ta'viz vermediğini söyleyebiliyorsan durumun ortada en kısa zamanda uzak ve yakın tarihi sağlam kitaplardan okumanı tavsiye ediyorum.
Milli Görüş asla 28 şubata boyun eğmedi tam tersine dik durdu. Boyun eğenlerde koolisyon ortağı Doğruyol partisinin 50 milletvekili olup hükümetin düşmesine 28 Haziranda vesile olmuşlardır.

28 şubat kararlarını Erbakan hoca onaylamadığı gibi imzalamamış bakanlarına anayasaya uygunluğuna dair inceletmeye yönlendirmiş ve anayasaya uygunsuz 18 maddelik karar için 18 maddeniyi sahiplerine geri iade ettirmiştir inananların hakkını muhafaza etmiştir.
Erbakan hoca sorunsuz şekilde 3 ay daha hükümetini sürdürmüş bu süre içinde D-8 gibi büyük bir proje olan İSLAM BİRLİĞİ temelini atmıştır.
Askerin içine sızmış cuntacıların grubu olan Çevikbir tayfasının dumanını söndürmek ve emekli yapmak için zaman kazanman adına Çillere başbakanlık koltuğuna 1 yıllığına geçmesini istemiş Çiller kabul etmiş hükümeti fesh etmişler Süleyman Demirelde hükümeti kurması için çoğunluk partiyi görevlendireceğine Mesut Yılmazı konağa çağırmış hükümeti Ana-Sol-D hükümet koolisyonu ile Mesut Yılmaz sürdürürken 28 şubat kararlarını onaylayan uygulamalara imza atıp İmam hatiplerin orta kısmını kaldırmış, inanan kesime birçok kısıtlamalara gitmiş, 54. Refah yol hükümetindeki efsane havuz sistemini yıkarak milletin paralarını bir hesaba göre 21, başka bir hesaba göre 19 banka bu dönemde hortumlandı. Bu fakir milletin tam 50 milyar doları bu dönemde hortumlandı. Hortumlayanların arasında Demirel'in yeğenide vardı!

Mesut Yılmazın boyun eğmesini Milli Görüşe addetmen ne kadar doğru?

Bırak 1996/97 yılında ne olmuş bitmiş ondan haberin yok birde Bediüzzaman Said-i Nursi hangi konuda ta'viz vermedi diye sormaya kalkışıyorsun.
Son derece dar bilgi darağacınla bu forumda neyin peşindesin?
Googledan yaptığın küçük çaplı doğru yada yanlış olup olmadığına bakmadan yaptığın araştırmalarınla kime neler yazmaya kalkışıyorsun önce tarihini öğren sonra bu işleri sorgula olurmu?

veri' Alıntı:

ben olumsuz olarak tek örneği 28 şubat a karşı direnmemek direnmenin aksine onları desteklediklerini söylüyorum

Genişletmek için tıkla ...

28 Şubat akp nin önün açmak için yapılmıştır.RP kapatıldı Erbakana a 5 yıl siyaset yasağı getirldi.O da yetmedi RP yerine kurulan Fazilet Partisi de kapatıldı.
Utanmadan nasıl ERbakan 28 şubatı destekledi diyebiliyorsun?

“Tayyip Erdoğan'ın uluslararası Yahudi Lobileriyle ilişkili bazı generallerle bağlantılarını kuran kişi, Çevik Bir'dir. Çevik Bir Siyonist kuruluş olan JİNSA'dan ödül alan biridir. JİNSA (Yahudi Milli Güvenlik Enstitüsü), JEWİS COMMİTE (Amerikan Yahudi Komitesi), USIP (Birleşik Devletler Bariş Ve Strateji Enstitüsü) gibi örgütlerin Tayyip Erdoğan, Fethullah Gülen ve Çevik Bir'le ortak ilişkileri dikkat çekmektedir. USIP, CIA ve Pentagonla bağlantılı, başka ülkelerde ve özellikle Türkiye'de iktidara gelecek kişilerin İsrail ve ABD'ye sadık kalıp kalmayacaklarını araştıran ve garantiye alan bir üst kuruluş olarak bilinmektedir. 1998 yılında USIP'ın düzenlediği Londra'daki bir özel toplantıya Abdullah Gül ile, MÜSİAD'ın eski başkanı Erol Yarar katıldı. Ve ne rastlantıdır ki aynı tarihte Tayyip Erdoğan da Londra'daydı. Toplantının mimarları ABD'nin Yahudi kökenli iki Türkiye stratejisti Marc Grosman ile Morton Abramowitz’ti!”

Genişletmek için tıkla ...

veri' Alıntı:

debreli ercan tekin
bilmeden yazıyorsun
peygamberlerin ismini yazmışın sonra da sallamışın
başarısız tek peygamber bile yok nasıl başarısız olsunlar ki onları görevlendiren halık ise
bediüzzaman nerde taviz vermemiş onu da salladın. bilmiyorsan konuşma
yine döktürmüşün sadece kendi parti propagandalarına
sen gerçekten yazılıp çizilenlere inanıyormusun?
bu ne kör taassuptur.
28 şubatı ben yaşadım siz hiçbirşey yaşamadınız.
paralar cukka gel keyfim gel. mevzusu

Genişletmek için tıkla ...

Ben Peygamberlere başarısızmı dedim-? HAŞA! Yalan yere iftira etme Allah'tan kork!

Peygamberler başarılıydı çünkü Onlar Allah'ın seçkin kullarıydı ve seçilmiş olanlarıydı!

YAZILARI İYİ OKU ÇARPIP BİRBİRİNE BÜKMEDEN OKU!

Çarpım tablosu gibi cümleleri birbirine çarpıp çarpık cümleler kurmaya bayılıyorsun.
Yeni Osmanlı diyor ki sorunsuz sıkıntısız dümdüz bu davada çalışacaksın iktidar olacaksın.
Keşke onun dediği gibi olsa ama Allah imtihan olsun diye bu mücadelede Allah c.c. sıkıntılar ve engellemeleri halk ediyor ve kullarının buna sabır gösterip gösteremediğini imtihan ediyor.
Sabır gösterenler kazanıyor gösteremeyip gömlek değiştirenler kazanamıyor.

Peygamberler neden çile çekti dedim beceriksizlermidede çile çektiler dedim sende beni Peygamberleri başarısızlıkla suçlamaya kalktın.

Bak Türkçe cümleleri değerlendirmende çok zayıf yazdıklarımı anlayamıyorsun. Ben şartlı yazıyorum beceriksizlermidide İslamı hakim kılmaya muvaffak olamadılar diyorum. Yani beceriksizlikmi vardı diyorum haşa beceriksizlik var demiyorum. Soru soruyorum anla be kardeşim!

Devamında yazımın ne diyorum Peygamberler davalarını tebliğ ederlerken mücadelelerinde birçok zulümlere maruz kalmışlardır.
Yani davasını hakim kılmaya çalışan hiçbir Peygamber zulme maruz kalmaktan uzak kalamamıştır.
Bu Peygamberler Allah'ın emrini uygulamış başarılı olmuşlardır ama insanlar bu HAK PEYGAMBERLERİ azgınlıklarının zincirlerini kıramadıklarından dolayı inkar etmişlerdir böylece İslamın hakimiyetini gerçekleştiremeselerde Allah'ın emrini yeryüzüne tebliğ etmişlerdir.

İslamın hakimiyeti Allah'ın elindedir çünkü herşey Allah'ın emriyle olur. Nuh Peygamber ümmetine 900 sene İSLAMı tebliğ etti ama birkaç kişiden başka kimse Nuh Peygambere a.s. inanmadı!
Bu Peygamber haşa beceriksizmidide davasında ümmetin hidayetine vesile olamadı?

Hayır becerikli ve çok becerikli ve çok büyük bir Peygamberdi. Ancak Allah c.c. o ümmeti hidayetle nasiplendirmedi çünkü oldukça azgın bir topluluktu ve bu azgınlıklarında 900 sene laf dinlemediler ve helak oldular.

Doğrusu Yeni Osmanlının dediği bu davada beceriksiz olup 28 şubatlara ümmeti maruz bırakmayacaksın demesi ne kadar da yanlış birşey değilmi bunu anlatıyorum!
Nuh Peygamber 900 sene çile çekmiş ama ümmetini helaktan kurtaramamış Yüce Allah'ın takdiri gerçekleşmiştir.

Yani hadisi şeriflerde de belirtildiği gibi ''nasılsanız öyle yönetilirsiniz.''

Adil olan bir topluluğa asla Allah c.c. zalim idareciler vermeyeceğine söz vermiştir.

28 şubatta inananlar engellenmek istendi çünkü dünya siyonizmine karşı duran bir güç olduğu için.
Dik durdular kimler Milli Görüş gömleğini çıkartmayıp derisine kazıyanlar!

Siyonizmin bu engellemesine karşı değişen kimler Akparti oluşumunu başlatanlardır. Ne gömleği giydiler Amerikan+Avrupa+İsrail dostu müttefiki gömleğini giydiler!
Allah dik durun ayağınızı yere çakın kaydırmayın diyor bizimkiler ufak bir engellemede davamızdan döndük değiştik diyorlar.
Hangi İslam davası zulme maruz kalmamış bir gösterin?
Gücünüz varsa gösterin!

Ancak dün siyonizmin 28 şubatını yapanlarla bugün İslam bahanesiyle dost müttefik olanların yolu ne vahim yoldur...!

veri' Alıntı:

28 şubat suç ise erbakan da suçludur.
öldüktensonra yargılanıp ceza almasını kaldırabilecek misiniz

akp nin kabahatlerini her zaman deklare ettik. akp çi değil ecevitçiyiz uyandıysan kahvaltıya buyur.

90 lı yıllar kayıp yıllar bu kayıp yıllar içinde sizin tayfa da var
susun ve kabulllenin.
hikayeleri de bir kenara bırakın
40 yıllık kurt siyasetçi erbakan bunları nasıl yutar yuttuğuna emin misin
tezgahın içinde o da vardı.
seçim çalışmalarınıza bi bakın o dönemde söyleminiz değişti paralar bağışlar aniden arttı.
tezgahı kabul etmeseydi erbakan o paralar gelir miydi kasanıza

Genişletmek için tıkla ...

ŞU paraları İSPAT ETSENE Veri?
Yine atom İFTİRALARINDAN BİRİSİNİ ATTIN İSPAT ET!

Birşey bildiğin yok bari atıp tutma be Allah'tan kork !

Sen yakın ve uzak tarihten bi habersin.
Doğrusu siyasette hiçbir bilgin yok.

Ne amaçla yazıyorsun biliyormusun PROVAKASYON!

İspat edemediğin çok iftiraların var!

Böylece sen gerçek bir MÜFTERİSİN!

Allah seni affetsin