Her Tarikat cemaatinde aşırılığa düşmüş, maksadın yanına maksadlar koymuş birkaç öne çıkmış isim olabilir. Bunları delil getirerek cemaatin tamamı böyle düşünür, böyle inanır demek; hele de Mürşid-i Kamilleri aynen kendimiz gibidir diye kalkan ve siper derekesine indirgemek büyük bir vebaldir. Tarikatlerin maksadı Siyasal Partilere şube başkanlığı etmek değildir. Bütün bir tasavvufu da böylece itham ve gölgede bırakmak Tarikat-ı Muhammediyye'ye de daha büyük bir hakaret ve daha büyük vebaldir. Bütün Mürşid-i Kamillerin hakkına girmek manasına gelir.
Kamuoyunda bu vebali kazanmada en çok araç edilen isimlerden birisi mübarek Mahmud Efendi Hazretleridir. Sonra Mehmed Zahid Kotku Hazretleridir. Sonra Yahyalılı Hacı Hasan efendidir. Sonra Bayburtlu Dede Paşa Hz.leri ve onun mübarek Halifesi Abdurrahim Reyhan Efendi Hazretleridir. Ve bunlar gibi bazı isimler kullanılagelmektedir.
Bu mübareklerin sohbetlerinin çoğu internette yayınlanmaktadır Sohbetlerini okuyanlar asıl maksadı kavramak istedikleri müddetçe fırsatları vardır. Ve insaf ile okur/dinler iseler mutlaka kavrayacaklardır.
Mehmed Zahid Efendinin sonradan aleyhe döndüğünü nakledenler oldu. O çevreden. Diğer Mürşid-i Kamillerden de aleyhe yani Particiliğin zararlarına, siyasetin tefrikasına dair nice sohbet nakletmişizdir. 1960'lı yıllarda İslam ve Müslümanlara hizmete niyet etmiş hemen herkese, her Partiye, her cemaat liderine teşvikler gelmiştir. Mürşid-i Kamillerin ahlakıdır. Onlar hizmet etmek isteyenlere köstek değil destek olmuşlardır. Sadece Erbakan ve Mnp'ye değil. Nur cemaatine, Süleymanlı cematine, öncesinde Menderes'e sonrasında pekçok mütedeyyin kimseye... Cemaatler ve partiler adına bu teşvikleri ve edilmiş övücü/teşvik edici kelamları alıp; biz mutlak Hakkız, mutlak sahibiz; biricik biziz, Müslümanların yegane ÖNDERİYİZ diye kullanmaya çalışmak; hatalarını saklamak ve çıkar (menfaat) içindir. Bu tavır; hizmet edip ayaklara düşmekten yüz çevirdiklerinin; edilen övgü ve teşvikleri yitirdiklerinin; başa çıkıp tekebbüre saplandıklarının alametidir. Allah Teala tekebbür sahiplerini alçaltacağını vaad etmiştir. Ve Allah Teala, sözünden cayıcı değildir.
Tarikat-ı Muhammediyye ve Mürşid-i Kamilleri, kendi kibir ve çıkarlarına perde edenler tez zamanda tevbe edip bu tehlikeli oyunlarına bir son versinler. Kendi başlarına, filanın falanın ismini öne çıkarmadan, kendisiyle beraber isim zikretmeden diledikleri kadar siyasete bulansınlar, istedikleri kadar yazsınlar, çizsinler, konuşsunlar, tenkid etsinler, taraftar ve muhalif olsunlar; kendi bilecekleri iştir. Yeter ki Tarikatleri kullanmasınlar. İçinde insan olan eve bir çift kelam dahi yeter.
Ves'selam.