IŞİD Gerçeği...

bu arada bagdadi yaşıyor adamı öldürüp duruyorsunuz

Dinlerken utandım: IŞİD köleleri yaşadıkları dehşeti Hürriyet'e anlattı


[FONT=pt_sansregular]IŞİD’in elinde aylarca rehin kaldılar, seks kölesi olarak alınıp satıldılar, fiziksel ve cinsel tacizin her türlüsünü yaşadılar... IŞİD’den kurtulmayı başaran Ezidi kadınları Irak’ın kuzeyinde, Dohuk’taki Baadre, Şeriye ve Kepertu mülteci kamplarında bulduk. Yedi kez köle olarak satılan kadınlar, annesinden koparılan çocuklar, intihar edenler, ‘İntihar edersem ailem cesedimi bulamaz’ diye hayatta kalanlar… 10 yaşındaki kız çocuklarından çocuklu kadınlara kadar işkence ve tacize maruz kalan Ezidilerin anlattıklarını duydukça insanlığımdan utandım.

[/FONT]
[FONT=pt_sansregular][FONT=pt_sansbold !important]PETROLLE TEMİZLEYİP TECAVÜZ ETTİ[/FONT]
Dalia, 19 yaşında, Irak’ın kuzeyinde Şengal Dağı’ndaki Herdan köyünden. IŞİD’in elinde dokuz ay esir kalan, 4 Nisan 2015’te özgürlüğüne kavuşan Dalia’nın yaşadıklarına ‘vahşet’ demek hafif kalır. İnsanlık onurunu ayaklar altına alan her türlü taciz, tecavüz, işkenceye maruz kalan, tam 7 kez IŞİD militanları tarafından alınıp satılan Dalia ile konuşurken çok dikkatli davranmaya çalışıyorum.


Konuşurken sık sık duraksıyor, gözleri doluyor, arada susup derin nefes alıp veriyor. Dalia, yaşadıklarını şöyle anlatıyor: Lisede edebiyat okuyordum, son sınıfa geçmiştim. 3 Ağustos sabahı kalktığımda IŞİD militanları köyümüzü basmıştı, herkes kaçıyordu. Bizi yakaladılar, hepimizi bir yerde toplayıp ‘Ya Müslüman olacaksınız ya da öleceksiniz’ dediler. Korkudan hepimiz ‘Tamam’ dedik. Buna rağmen köydeki erkeklerin hepsini toplayıp götürdüler. Bir daha onlardan haber alamadık.
[FONT=pt_sansbold !important]TÜRKLER DE VARDI[/FONT]
Kadınları gençler ve yaşlılar olmak üzere iki gruba ayırdılar. Genç kızları çocuklarla birlikte Telafer’e götürdüler. Sonra yanımızdaki 5 yaşından büyük erkek çocuklarını götürdüler, kardeşim de onların arasındaydı. Bizi Telafer’de bir okula kapattılar. Orası köle pazarı gibiydi. Her gün IŞİD’in emirleri (yüksek rütbeli savaşçıları) gelip aramızdan birilerini seçip satın alıyordu. Aralarında Türkler, Almanlar, Çeçenler de vardı. 12-13 yaşlarındaki kızları satın alıyorlardı. IŞİD’cilerin arasından Telaferli bir Türkmen de beni alıp evine götürdü. Evinde karısıyla üç çocuğu vardı.


[FONT=pt_sansbold !important]BAŞIMI PETROLE SOKTU[/FONT]
Beş ay onun yanında kaldım. Bir gün Ebu Mustafa diye bir IŞİD emiri gelip beni zorla onun elinden aldı, Aymen isimli Çeçen bir IŞİD emirine hediye etti. Aymen, tecavüz etmeden önce beni saçımdan tutup başımı içi petrol dolu bir kovaya soktu. “Siz çok pissiniz, biz sizi böyle temizliyoruz” dedi. Ardından beni eve hapsetti, 3 gün tecavüz etti. Sonra Ebu Salih diye başka bir IŞİD’cinin cariye yaptığı Ezidi bir kızla beni değiş-tokuş yaptılar. Ebu Salih benimle bir gece zorla beraber olup Aymen’e geri gönderdi. 10 gün sonra beni Aymen’e hediye eden Ebu Mustafa geldi, ‘Ben bu kızı sana kendine cariye yapman için verdim, değiş-tokuş yapacaksan bana geri ver’ dedi, beni Aymen’den yeniden satın aldı. Bir ay Ebu Mustafa’nın evinde kaldım, bir ay sonra İzam diye Musullu birine sattı. İzam geceleri beni alıp götürüyordu, zorla birlikte olup ertesi sabah annemin yanına bırakıyordu. Her gece ağlaya ağlaya onunla gidiyordum.
[FONT=pt_sansbold !important]IŞİD’Cİ DOKTORA SATILDI[/FONT]
Bir ay sonra o da beni Musullu başka bir IŞİD militanına sattı, 15 gün onunla kaldım, daha sonra o da sıkılıp beni Telaferli IŞİD’ci bir doktora sattı. O da İzam gibi geceleri beni IŞİD karargâhına götürüp zorla birlikte oluyordu, gündüzleri annemin yanına geri götürüyordu. Bir keresinde artık ölmeyi de göze alıp ‘Gelmiyorum’ dedim. Köyün sorumlusu olan IŞİD lideri bunu duymuş, geldi, ona her şeyi anlattım. Doktora ‘Bu kız her gün başka biri için satılık değil, bir kişi alıp götürebilir” dedi. Sonra beni Kerküklü bir Arap’a sattı. Meğerse o Arap Kürtlerle iş yapıyormuş, ‘Ben seni birlikte olmak için almadım, seni Kürdistan’a göndereceğim’ dedi. Onunla önce Kerbela’ya, sonra Bağdat’a, oradan da Zaho’ya geldik, Zaho’da beni Kürt polislere teslim etti. Babam Zaho’da çalışıyordu, emniyetten beni almaya geldi. Babamı ilk gördüğümde uçuyorum zannettim. O da ağlamaya başladı. O kadar sevindim ki o an yaşadığım her şeyi unutmuş gibi oldum…
[FONT=pt_sansbold !important]İNTİHARI DÜŞÜNDÜM AMA VAZGEÇTİM[/FONT]
GEÇEN yıl 15 Ağustos’ta IŞİD’in Şengal’e bağlı Koço köyüne yaptığı baskın sırasında esir alınan 20 yaşındaki Leyla’nın annesi, iki kız kardeşi ve bir erkek kardeşi hâlâ IŞİD’in elinde, babası ise kayıp. “Köydeki bütün erkekleri kamyonlara doldurup götürdüler, görmemize bile izin vermediler. Yüzlerce kadınla çocuğu köyün okulunda topladılar.
[/FONT]
devamı:

http://www.hurriyet.com.tr/dunya/28863265.asp

Mugalata' Alıntı:

Dinlerken utandım: IŞİD köleleri yaşadıkları dehşeti Hürriyet'e anlattı


[FONT=pt_sansregular]IŞİD’in elinde aylarca rehin kaldılar, seks kölesi olarak alınıp satıldılar, fiziksel ve cinsel tacizin her türlüsünü yaşadılar... IŞİD’den kurtulmayı başaran Ezidi kadınları Irak’ın kuzeyinde, Dohuk’taki Baadre, Şeriye ve Kepertu mülteci kamplarında bulduk. Yedi kez köle olarak satılan kadınlar, annesinden koparılan çocuklar, intihar edenler, ‘İntihar edersem ailem cesedimi bulamaz’ diye hayatta kalanlar… 10 yaşındaki kız çocuklarından çocuklu kadınlara kadar işkence ve tacize maruz kalan Ezidilerin anlattıklarını duydukça insanlığımdan utandım.

[/FONT]
[FONT=pt_sansregular][FONT=pt_sansbold !important]PETROLLE TEMİZLEYİP TECAVÜZ ETTİ[/FONT]
Dalia, 19 yaşında, Irak’ın kuzeyinde Şengal Dağı’ndaki Herdan köyünden. IŞİD’in elinde dokuz ay esir kalan, 4 Nisan 2015’te özgürlüğüne kavuşan Dalia’nın yaşadıklarına ‘vahşet’ demek hafif kalır. İnsanlık onurunu ayaklar altına alan her türlü taciz, tecavüz, işkenceye maruz kalan, tam 7 kez IŞİD militanları tarafından alınıp satılan Dalia ile konuşurken çok dikkatli davranmaya çalışıyorum.


Konuşurken sık sık duraksıyor, gözleri doluyor, arada susup derin nefes alıp veriyor. Dalia, yaşadıklarını şöyle anlatıyor: Lisede edebiyat okuyordum, son sınıfa geçmiştim. 3 Ağustos sabahı kalktığımda IŞİD militanları köyümüzü basmıştı, herkes kaçıyordu. Bizi yakaladılar, hepimizi bir yerde toplayıp ‘Ya Müslüman olacaksınız ya da öleceksiniz’ dediler. Korkudan hepimiz ‘Tamam’ dedik. Buna rağmen köydeki erkeklerin hepsini toplayıp götürdüler. Bir daha onlardan haber alamadık.
[FONT=pt_sansbold !important]TÜRKLER DE VARDI[/FONT]
Kadınları gençler ve yaşlılar olmak üzere iki gruba ayırdılar. Genç kızları çocuklarla birlikte Telafer’e götürdüler. Sonra yanımızdaki 5 yaşından büyük erkek çocuklarını götürdüler, kardeşim de onların arasındaydı. Bizi Telafer’de bir okula kapattılar. Orası köle pazarı gibiydi. Her gün IŞİD’in emirleri (yüksek rütbeli savaşçıları) gelip aramızdan birilerini seçip satın alıyordu. Aralarında Türkler, Almanlar, Çeçenler de vardı. 12-13 yaşlarındaki kızları satın alıyorlardı. IŞİD’cilerin arasından Telaferli bir Türkmen de beni alıp evine götürdü. Evinde karısıyla üç çocuğu vardı.


[FONT=pt_sansbold !important]BAŞIMI PETROLE SOKTU[/FONT]
Beş ay onun yanında kaldım. Bir gün Ebu Mustafa diye bir IŞİD emiri gelip beni zorla onun elinden aldı, Aymen isimli Çeçen bir IŞİD emirine hediye etti. Aymen, tecavüz etmeden önce beni saçımdan tutup başımı içi petrol dolu bir kovaya soktu. “Siz çok pissiniz, biz sizi böyle temizliyoruz” dedi. Ardından beni eve hapsetti, 3 gün tecavüz etti. Sonra Ebu Salih diye başka bir IŞİD’cinin cariye yaptığı Ezidi bir kızla beni değiş-tokuş yaptılar. Ebu Salih benimle bir gece zorla beraber olup Aymen’e geri gönderdi. 10 gün sonra beni Aymen’e hediye eden Ebu Mustafa geldi, ‘Ben bu kızı sana kendine cariye yapman için verdim, değiş-tokuş yapacaksan bana geri ver’ dedi, beni Aymen’den yeniden satın aldı. Bir ay Ebu Mustafa’nın evinde kaldım, bir ay sonra İzam diye Musullu birine sattı. İzam geceleri beni alıp götürüyordu, zorla birlikte olup ertesi sabah annemin yanına bırakıyordu. Her gece ağlaya ağlaya onunla gidiyordum.
[FONT=pt_sansbold !important]IŞİD’Cİ DOKTORA SATILDI[/FONT]
Bir ay sonra o da beni Musullu başka bir IŞİD militanına sattı, 15 gün onunla kaldım, daha sonra o da sıkılıp beni Telaferli IŞİD’ci bir doktora sattı. O da İzam gibi geceleri beni IŞİD karargâhına götürüp zorla birlikte oluyordu, gündüzleri annemin yanına geri götürüyordu. Bir keresinde artık ölmeyi de göze alıp ‘Gelmiyorum’ dedim. Köyün sorumlusu olan IŞİD lideri bunu duymuş, geldi, ona her şeyi anlattım. Doktora ‘Bu kız her gün başka biri için satılık değil, bir kişi alıp götürebilir” dedi. Sonra beni Kerküklü bir Arap’a sattı. Meğerse o Arap Kürtlerle iş yapıyormuş, ‘Ben seni birlikte olmak için almadım, seni Kürdistan’a göndereceğim’ dedi. Onunla önce Kerbela’ya, sonra Bağdat’a, oradan da Zaho’ya geldik, Zaho’da beni Kürt polislere teslim etti. Babam Zaho’da çalışıyordu, emniyetten beni almaya geldi. Babamı ilk gördüğümde uçuyorum zannettim. O da ağlamaya başladı. O kadar sevindim ki o an yaşadığım her şeyi unutmuş gibi oldum…
[FONT=pt_sansbold !important]İNTİHARI DÜŞÜNDÜM AMA VAZGEÇTİM[/FONT]
GEÇEN yıl 15 Ağustos’ta IŞİD’in Şengal’e bağlı Koço köyüne yaptığı baskın sırasında esir alınan 20 yaşındaki Leyla’nın annesi, iki kız kardeşi ve bir erkek kardeşi hâlâ IŞİD’in elinde, babası ise kayıp. “Köydeki bütün erkekleri kamyonlara doldurup götürdüler, görmemize bile izin vermediler. Yüzlerce kadınla çocuğu köyün okulunda topladılar.
[/FONT]
devamı:

http://www.hurriyet.com.tr/dunya/28863265.asp

Genişletmek için tıkla ...

IŞİD'E karşı,sırf Allah rızası için savaşacak, itikadı çok sağlam donanımlı savaş tecrübelisi muvahhidler ordusu kurulursa bu münafıkların kökü kurutulur.IŞİD'in içinde bir çok gavur olduğunu da daha önceden söylemiştim.Bunlar nice saf müslüman gençleri hilafet- cihad edebiyatı yaparak kandırdılar.IŞİD'e katılan bir daha da geri dönemiyor.Kaçmak isteyen hemen infaz ediliyor.Bunların asıl hedefi İsrail'in önünü açmaktır.İsrail'e karşı bir tek dahi kurşun atmadılar bugüne kadar..Anlayacağınız, bunlar müslüman görünümlü vahşi münafıklardır.Verdikleri zarar hep müslümanlara olmuştur.Zerre kadar İsrail'e zararı olmamıştır.

Avrupa'yı korku sardı!

IŞİD’in ölen lideri Bağdadi’nin yerine geçen sağ kolu Ebu Ala el-Afri, Avrupa’ya intikam saldırıları düzenleme sözü verdi.

Irak ordusundan isminin açıklanmasını istemeyen yüksek rütbeli bir subay, yaptığı açıklamada, IŞİD ile güvenlik güçleri ve Haşdu'ş-Şabi (Halk Topluluğu) milis grupları arasında şiddetli çatışmaların meydana geldiğini, IŞİD'in Bağdat'a 30 kilometre uzaklıktaki bazı stratejik bölgeleri ele geçirdiğini belirtti.

İşgalci ABD öncülüğündeki Haçlı-Müşrik koalisyon güçlerinin dün vurduğu Halep'te ölenlerin sayısı 52'ye ulaştı.Ölenlerin 7'si çocuk.

İşgalci ABD öncülüğündeki Haçlı-Müşrik koalisyon güçlerinin Halep'te düzenlediği hava saldırısında 7'si çocuk 52 sivil hayatını kaybetti.

İşgalci ABD öncülüğündeki Haçlı-Müşrik koalisyon güçlerinin, Halep kentinin Munbic ilçesine düzenlediği hava saldırısında dün 30 kişinin öldüğü bildirilmişti. AFP'de yer alan habere göre sayı 52'ye yükseldi ve ölenler arasında çocuklar da bulunuyor.

Suriye Genel Devrim Konseyi'nden (SRGC) yapılan açıklamaya göre, koalisyon güçlerine ait bir savaş uçağı, İslam Devleti'nin kontrolündeki Halep'in Munbic ilçesine bağlı Bir Mahli köyüne saldırı düzenledi. Saldırıda 52 kişi hayatını kaybetti, onlarca kişi yaralandı.

hirahos' Alıntı:

Avrupa'yı korku sardı!

IŞİD’in ölen lideri Bağdadi’nin yerine geçen sağ kolu Ebu Ala el-Afri, Avrupa’ya intikam saldırıları düzenleme sözü verdi.

Genişletmek için tıkla ...

İYİDE BAĞDADİ ÖLMEDİKİ
1.DERECEDE KAYNAK HABER AŞAĞIDA

İslam Düşmanları Muvahhid Müslümanların moralini bozmak için sürekli yalan, yanlış, iftira ve taraflı haberler yapmaya devam ediyorlar. Son dezenformasyon haberleirnden biri de Halife Şeyh Ebu Bekir El-Bağdadi'nin (Allah O'nu korusun) şehid olduğu ile ilgili haber. Bu onların temennileridir.

İslam Düşmanı medyada yer alan heber:

"Irak haber ajansı Waradana'ya konuşan Musul'dan bir kaynak, "Örgüt komutanları, birkaç gün önce ABD'nin hava saldırısında yaralanan Bağdadi'nin ölümünü doğruladı. Bağdadi, yaralandıktan sonra götürüldüğü Suriye'nin Rakka kentinde özel doktorun kucağında öldü" diye iddia edildi.

Güya İslam Devleti'de Halifenin şehadetini doğrulamış. Kaynak olarak ise Musul'dan kendilerinin uydurduğu, kendileri gibi bir kaynakmış.

İslam Devleti'nden bu yönde bir resmi bir beyanat olmadığı gibi. Daha önce İngiliz Guardian gazetesinin ortaya attığı ve İslam Devleti lideri Ebubekir el Bağdadi’nin ağır yaralandığı yönündeki iddia da ABD Savunma Bakanlığı Pentagon tarafından yalanlanmıştı.

Halife'nin (Allah onu korusun) şehit olduğu ile ilgili haberler büsbütün yalan ve iftiradır. Halife yaşıyor ve düşmanlarının kalbine korku salmaya devam ediyor. Müslümanların böyle haberlere aldırmamasını ve sabırla, dua ile mücahitlerden gelecek zaferlere odaklanmasını bekliyoruz. Hiç kimse ölümsüz değildir. Halife de netice de bir insan ve zamanı gelince o da ruhunu Rahman'a teslim edecektir. Ve emin olun eğer öyle bir haber olursa biz size bunu da duyururuz.

Not: Bu açıklama sürekli sitemize gelen "Halife şehid mi oldu?" soruları üzerine yapıldı.

Adamlara bak oturdukları yerden ahkam kesiyorlar. Savaş içerisinde olmayanlar, ne kafir kellesi kesebilir ne de müslüman kellesi kesebilir.
Diyeceksiniz ki bu nasıl söz..?
Sen İslam cahili isen, cihad cahili isen, cihada kafirin zihninden bakan cahil isen ben ne yapayım..? Sen adam olmazsın ki, sen ancak müslümanlara karşı kafir saflarında yer alırsın, ondan sonra da kelleni verirsin, denir ki; "Falancalar müslümanları öldürüyorlar, Amerika'nın oyuncağı olmuşlar!" Ben de yedim..!
Bak anlatayım:
İçersinde bulunduğun sistemi Kur'an ekseninde bir tanımla bakalım! O sistemi tepeden tırnağa İslam'a savaş açmış bir halde bulacaksın değil mi?
Bu öyle bir sistem ki ve sen bu sistemin tam göbeğinde yaşıyorsun, o sistem içersinde daha düne kadar ve halan da kısmen var,
Beyaz, temiz ve gencecik kızları nefsi kabarmış azgın erkeklere zina eksenli pazarlamak için Genelevler açmak, cami açmaktan çok daha kolaydı... Öyle değil mi..? Aynen öyle..
Karma okullar...
Karma iş yerleri..
Zina serbesiyeti...
Yani tepeden tırnağa İslam düşmanı bir sistem...
Geçen gün bir yerde bir bankta oturuyorum, öğle vakti girmiş, "Kim ne der diye" öğleni bulunduğum mahalde kılamıyorum, farkına varmamışım şöyle bir kafamı kaldırayım dedim, bir de ne göreyim, bizim kot pantolonlu başörtülü kızımız bir delikanlının kucağına uzanmış, iyicene birbirlerine sarılmışlar, dudaklar dudaklarda, delikanlının elleri de kızın bilmem ne yerlerinde geziyor, neredeyse, ki o da oluyor bazen alenen, soyunacaklar cinsel birlikte bulunacaklar. Kıvam o kıvam yani.
Ben korkuma namaz kılamıyorum adamın yaptığına bak... Bir şey söylesen bu devletin hukuku da benden değil ondan yana...
Bura nere 100'de 99'u müslüman...
Bir grup müslümanla, bu ülkenin bir yerinde kümelendik ve orada İslam bayrağını dalgalandırdık, ve caddeyi, sokağı, mahalleyi, okulları, hastaneleri... Kur'an'ın istediği hale getirdik...
Bizi bu sistemin üst kademesi ve teb'ası rahat bırakacak mı..? Bırakmayacak değil mi..?
Kim bunlar güya müslümanlar... Yani ya da cidden müslümanlar...
Ya bizler neyiz..? Bizler de müslüman değil miyiz...
Onlardan farkımız, Kur'an'ı "HAYAT" edinmemizdir "PRATİK" anlamda...
Onlar bize savaş açtı, durum ne olur, ne olacak,
Kelleler, işkembeler, bağırsaklar ortama dağılacak değil mi..?

İşte hadisenin tam bu tarafında, sizin ağzınızdan şunlar dökülecek:
İslam bayrağını dalgalandıranlar var ya, onların liderleri ve o lidere itaat edenlerin tamamı var ya,
Amerikan'ın piyonu, Avrupa'nın uşağı, Zalimler, Harici Manyakları'dırlar..!!!

Değil mi..?

Hesap günü yakındır...

Allah sizlere gününüzü gösterecektir...

Hiç şüpheniz olmasın..!!!

tamam, sevgililer sokakta öpüşmesin.

tamam, bütün genelevler kapatılsın (ki buna canı gönülden katılıyorum).

bu durumda ışid barbarlarının köle-cariye pazarlarına karşı çıkacak mısınız?

yahu, böyle ilkel bir mantık olur mu?!

senin kıldığın o öğle namazı kabul olur mu?

IŞİD: Hamas Yahudilerden daha kötü

Hamas ile kötü ilişkileri olan IŞİD, Hamas'ın eylemlerinin 'Yahudi işgalcilerden' daha kötü olduğunu açıkladı.

hirahos' Alıntı:

IŞİD: Hamas Yahudilerden daha kötü

Hamas ile kötü ilişkileri olan IŞİD, Hamas'ın eylemlerinin 'Yahudi işgalcilerden' daha kötü olduğunu açıkladı.

Genişletmek için tıkla ...

Hakkaten bunu söylemiş mi işit? Yuh artık.

Irak'ta Selahaddin iline bağlı Tuzhurmatu ilçesinde DAEŞ ile mücadele kapsamında 350 Türkmen'in askeri eğitimi tamamlandı.

Rabb'im bu ümmeti tek bir halife etrafında birleştirsin, Kur'an merkezli...

İngiliz aktör İŞID’le savaşmak için Kobani’de

Michael Enright, sinema kariyerine ara verdi, yaklaşık iki yıldır Kobani’de YPD saflarında IŞİD’e karşı savaş eğitimi alıyor.

İngiliz oyuncu Michael Enright (51), Irak Şam İslam Devleti'ne karşı savaş açan ünlü isimlerden biri oldu. Enright, IŞİD ile savaşmak için sinemayı bıraktı, iki yıldır Kobani’de eğitim alıyor.
‘Karayip Korsanları’ (Pirates of the Caribbean) ve ‘Knight and Day’ gibi filmler başta olmak üzere sayısız Hollywood yapımında rol alan İngiliz aktör Michael Enright, sinema kariyerine Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) militanlarıyla savaşmak için

ara verdi.
Son 2 aydır Suriye’de YPG üyelerinden savaş eğitimi alan eski aktör, ABD’li gazeteci James Foley’nin IŞİD tarafından başı kesilerek öldürülmesinin ardından militanlara karşı savaşa katılmaya karar verdiğini söylüyor.
Üniformasını 24 saat çıkarmadığını belirten Enright, kendisine verilen Kalaşnikof marka tüfeğe de Romanya üretimi olduğu ‘Olga’ adını koyduğunu ifade etti.

http://www.mynet.com/haber/dunya/ingiliz-aktor-isidle-savasmak-icin-kobanide-1832595-1

Mugalata' Alıntı:

İngiliz aktör İŞID’le savaşmak için Kobani’de

Michael Enright, sinema kariyerine ara verdi, yaklaşık iki yıldır Kobani’de YPD saflarında IŞİD’e karşı savaş eğitimi alıyor.

İngiliz oyuncu Michael Enright (51), Irak Şam İslam Devleti'ne karşı savaş açan ünlü isimlerden biri oldu. Enright, IŞİD ile savaşmak için sinemayı bıraktı, iki yıldır Kobani’de eğitim alıyor.
‘Karayip Korsanları’ (Pirates of the Caribbean) ve ‘Knight and Day’ gibi filmler başta olmak üzere sayısız Hollywood yapımında rol alan İngiliz aktör Michael Enright, sinema kariyerine Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) militanlarıyla savaşmak için

ara verdi.
Son 2 aydır Suriye’de YPG üyelerinden savaş eğitimi alan eski aktör, ABD’li gazeteci James Foley’nin IŞİD tarafından başı kesilerek öldürülmesinin ardından militanlara karşı savaşa katılmaya karar verdiğini söylüyor.
Üniformasını 24 saat çıkarmadığını belirten Enright, kendisine verilen Kalaşnikof marka tüfeğe de Romanya üretimi olduğu ‘Olga’ adını koyduğunu ifade etti.

http://www.mynet.com/haber/dunya/ingiliz-aktor-isidle-savasmak-icin-kobanide-1832595-1

Genişletmek için tıkla ...

Küfür tek millettir.

İçinde yaşadığımız mahallin neresinde bulunursanız bulunun orada haram vardır... Günah vardır...

İslam da müslümanlara der ki, "Toptan Allah'ın ipine sarılınız" ya hicret yoluyla ya da savaş yoluyla bulunduğunuz toplumu Kur'an toplumu hale getiriniz...

IŞİD yanlış yapıyor, sen böyle İslam adına pislik ve rezil bir toplumda, oturmuş ufku seyrediyorsun, sen ise doğruyu yapıyorsun..?

Haramlarla iç içeyiz ve her günah kazanıyoruz...

Akşam Namazı'nı kıldık, 4, 5 arkadaş Bertur Büfeleri'nde çay içerek yatsıyı bekledik, birilerini bilmem ama ben mesela orada bulunduğum zaman içersinde günah kazandım...

Etrafımda dekolteki kızlar ve kadınlar cirit atıyordu... Hem çay içiyorsunuz ve hem de günah kütüğü oluyorsunuz...

IŞİD böyle bir ortama asla müsade etmez... Çünkü böyle bir ortamı Şeriat yasaklamıştır...

Laiklik ise serbest bırakmıştır... Serbest kılana mücadele verilecekken müslümanların eliyle Laiklik daha da güçleniyor...

Ondan sonra IŞİD kötü...

Sanıyorlar ki beni, IŞİD övgücüsü, halbuki ben farklı bir şey söylemeye çalışıyorum, anlıyorlar da bilmemezliğe veriyorlar...

"Hey kadınlar, bu haliniz nedir, evlerinize çekilin"i ortama hatırlattığınızda, olay bitmiştir, senden daha rezil biri var mıdır..???

Geçmiş olsun....

Siz gene IŞİD'e çakın, başka yapacağınız ve yiyeceğiniz bir şey yok ki elinizde...

NOT

Böyle bir ortamda bozulmalar da artıyor, siyah feraceliler de bozuluyor, bol pntolonlular da bozuluyor.

Akşam o saatlerde büfeye siyah feraceliler de giriverdi, endamları, boyları posları gayet yerinde, zahiri bağlamda güzel mi güzeller, oturdular bir masaya, sigaralarını çantalarından çıkarttılar, vapurların dumanının yanlarında esamesi okunmaz bir halde öyle içten tüttürüyorlar ki anlatamam... Erkeklerle iç içe bir toplumda siyah feraceliler bunu artık çok rahatlıkla doğal ve tabii olarak yapabiliyorlar... Dahası, müslüman namazlı abdestli ve de şeriatli erkeklerle kucak kucağa sarmaş dolaş pozisyonlarına da girebiliyorlar...
Bunlar benim için de geçerli, Laiklik öyle bir sistem ki, caddesi, sokağı, mahallesi ve bütün bir alanıyla her daim "cinselliğime" oynuyor ve ona yükleniyor...
Ne gam ne keder...
Berbat bir hayatla sarmaş dolaş olmaya devam...

Biri kaba saba küfreder, öbürü kibar ve ince sözlerle. İkisi de küfürdür. Küfür, avamı ve havasıyla, tek millettir.

Irak savunma bakanlığı, Bağdadi'nin yerine geçen el Afrinin de öldürüldüğünü iddia ediyor...

Desene Hirohos, IŞİD'ten kimse kalmadı... IŞİD bitince sanırım dünya güllük gülüstanlık olacak... Öyleysa bana uyar ama hiç öyle olacağa benzemiyor...